27.06.2013 Views

iii İÇİNDEKİLER sayfa ÖZET ...

iii İÇİNDEKİLER sayfa ÖZET ...

iii İÇİNDEKİLER sayfa ÖZET ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

H. EDİSKUN da “edat” terimini “çekim edatları yerine de kullanılarak: “edatlar<br />

başlı başlarına anlamları olmayan, fakat anlamlı kelimelere takımlara kelime gruplarına<br />

ulandıkları veya bir cümleye girdikleri zaman çeşitli anlam ilgileri kuran ve böylece<br />

kendi anlamları sezilen kelimelerdir.” Demektedir. ss.357<br />

M. Kaya BİLGEGİL de “edat” sözcüğü ile “çekim edatları” nı kastetmekte ve şu<br />

tanımı yapmaktadır. “anlamlarının eksikliği yüzünden tek başına bir hükme hedef<br />

olamayan veya haklarında hüküm verilemeyen esasen nefislerindeki mahsur anlamda<br />

takip ettikleri isim soylu kelimeden sonra meydana çıkabilen sözlere edat denir” s.220<br />

M. ERGİN “edat manaları olmayan sadece gramer vazifeleri bulunan<br />

kelimelerdir. Tek başlarına manaları yoktur. Hiçbir nesne veya hareketi karşılamazlar<br />

fakat manalı kelimelerle birlikte kullanılırken bir dereceye kadar manalanır. Bir ifade<br />

kazanır. Böylece bir gramer vazifesi yapacak durumuna gelirler.” Demektedir. ss.598<br />

J. DENY ise tam bir tanım yapmamakta A. U. Elöve dipnotta “ilgeç” terimini<br />

Arap tabiri ile “cer” ve “ilsak” yani “çekip ulaştırma edatı” denilen bu kelimeyi biz<br />

ilgeç terimi ile karşılıyoruz ki birinci kelimenin sonuna katılan bu edat vasıtasıyla daha<br />

sonra gelen bir kelime arasında bir mana ilgisi kurulmaktadır. Bir bakımdan bunlar<br />

takılara da benzer ise de takı değildirler.” Şeklinde açıklama getirmektedir. ss.873<br />

Yong-Song Li ise edat sözcüğü yerine “sontakı” sözcüğünü kullanarak “ad, adıl<br />

ve ortaçlardan sonra gelerek bağlı olduğu ad, adıl ve ortaçla tümcenin öteki öğeleri<br />

arasında zaman, mekân, yön tarz benzerlik, başkalık v.b gibi bakımlardan çeşitli ilgiler<br />

kuran sözcüklere sontakı denir.” Tanımını yapmaktadır. s. 25<br />

E. GEMALMAZ “edatlar tek başlarına ele alındıklarında bu durumları ile ne bir<br />

varlığı ne de bir oluş veya hareketi işaret eden kelimelerdir. Bunların dildeki<br />

mevcudiyetleri yalnız vazifeleri içindir. Bir bakıma varlıkları ve oluş veya hareketleri<br />

işaret eden kelimeler (isim, zamir, fiil, sıfat, zarf) arasında ilgi kurmaları nedeniyle<br />

bazılarının vazifeleri isimlerin hale göre çekimlerinde kullanılan eklerinkine benzer.<br />

Ancak bunlar ayrı birer kelime veya bazen kelime grubu durumunda olup, bir kısmı hal<br />

ekleri aracılığıyla ilgili oldukları kelimelerden sonra getirilir, diğer kısmı bağlama<br />

2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!