12.06.2012 Views

Türkiye'nin üyeliği perspektifinden kaynaklanacak hususlar

Türkiye'nin üyeliği perspektifinden kaynaklanacak hususlar

Türkiye'nin üyeliği perspektifinden kaynaklanacak hususlar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

3.6. Rekabet Politikası<br />

AT rekabet politikası, iç pazarın işleyişinin temel taşlarındandır. Rekabet kuralları geniş bir<br />

ekonomik alanda tek bir çerçeve altında doğrudan ve yeknesak uygulamaya tabidir. Bu nedenle,<br />

Türkiye’nin <strong>üyeliği</strong>nin iç pazarın işleyişini bozmaması çok önemlidir. Türkiye’deki ekonomik<br />

aktörlerin, rekabet kurallarının tamamen ve doğrudan uygulanmasının yaratacağı rekabetçi<br />

baskılara dayanabilmesi de aynı derecede önemli başka bir husustur. Türkiye, rekabet rejimini bir<br />

an önce uyumlaştırmaya, diğer bir ifadeyle ilgili yasal çerçeveyi, yeterli idari kapasiteyi ve<br />

güvenilir bir uygulama kaydını oluşturmaya, öncelik vermelidir.<br />

Türkiye’nin anti-tröst mevzuatı, AT-Türkiye Gümrük Birliğinin gerektirdiği şekilde, Topluluk<br />

kurallarına büyük ölçüde uygundur. Türkiye, rekabet kurallarının uygulanması için işlevsel<br />

olarak bağımsız ve gerekli idari yapıya sahip olan bir kurum oluşturmuştur. Bu kurumun idari<br />

kapasitesi ve uygulama kaydı, müzakereler sırasında dikkatlice değerlendirilmelidir.<br />

Devlet yardımları alanında uyum çok sınırlıdır ve devlet yardımlarını izleme otoritesi<br />

oluşturulamamıştır. Yasal çerçeve ve idari kapasite olmadığından henüz herhangi bir uygulama<br />

kaydı da bulunmamaktadır. Türkiye’nin gümrük birliğinden kaynaklanan ve henüz yerine<br />

getirmediği bir yükümlülük olan bu konuda AB müktesebatının uygulanması, Türk ekonomisine<br />

önemli sıkıntılar getirebilir. Devlet yardımlarının onaylanması ve izlenmesine ilişkin önemli bir<br />

konu çelik sektörünün yeniden yapılandırılmasıdır.<br />

3.7. Gümrükler ve Vergilendirme<br />

Gümrükler ve vergilendirme alanında müktesebatın üstlenilmesi, uygulanması ve yerleştirilmesi,<br />

iç pazarın doğru işlemesi, malların serbest dolaşımını ve dış sınırların etkin işletimini ve diğer<br />

Topluluk politikalarının (örneğin ticari ve tarımsal olanların) doğru uygulanmasına imkan verdiği<br />

için çok önemlidir. Aday ülkelerin, sadece bu alanlardaki AB mevzuatını uyumlaştırmaları yeterli<br />

değildir. Katılım sonrası bu mevzuatların uygulanması ve yerleştirilmesi için gerekli idari<br />

kapasitenin de oluşturulması gerekmektedir.<br />

Türkiye, gümrük mevzuatını AT müktesebatla büyük ölçüde uyumlaştırmıştır ve AB ile aynı<br />

tercihli menşe kurallarını uygulamaktadır. Türkiye’nin katılımı, Gümrük Birliği çerçevesinde<br />

uyum sağlamakla yükümlü olmadığı müktesebat konularında da (sahtecilik, prekörsırlar ve çift<br />

kullanımlı mallar gibi) tam uyumun gerçekleşmesini sağlayacaktır.<br />

Vergi alanında, Türkiye’de AB müktesebatı ile aynı yapıya sahip KDV ve ÖTV sistemleri<br />

mevcuttur. Bir takım alanlarda hala uyuma ihtiyaç olmasına rağmen, AB müktesebatına tam<br />

uyumun Türkiye için önemli bir sorun yaratması beklenmemektedir. Muhtemel katılımın<br />

(<strong>üyeliği</strong>n) olası zamanlaması dikkate alındığında, Türkiye katılım öncesi dönemde kademeli bir<br />

yasal uyum çabasına konsantre olmalıdır.<br />

Etkin gelir tahsilatının kusursuz işleyen bir iç pazarın ve AB özkaynaklar sisteminin hayati bir<br />

unsuru olduğu düşüncesiyle, Türkiye’de, katılım halinde kullanılacak, uygun bilgi işlem ağları ve<br />

uygulamalarını da içeren, yeterli bir idari kapasitenin oluşturulması için ciddi olarak çalışılması<br />

gereklidir. Bu amaçlara ulaşılması için AB’nin önemli teknik desteği gerekecektir.<br />

20

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!