Taslak ?zahname Aral?k 2010 - Finansbank

ankaları icin %249,4’ten %247,4’e, katılım bankaları icin ise %176,7’den %150,7’ye
dusmustur.
Mart 2010’a kıyasla yabancı para likidite yeterlilik oranı da, Haziran 2010’da um banka
grupları icin azalıs gostermistir.
Mart–Haziran 2010 doneminde, bankaların ikinci vade dilimine iliskin likidite
bilesenleriincelendiğinde, varlık tarafında turev islemler ile kredilerin arttığı, menkul kıymet
portfoyunun ise bir miktar azaldığı gorulmektedir. Buna karsılık, mevduatın ve yukumluluk
doğuran turev islemlerin artması, ikinci vade dilimine iliskin toplam likidite yeterlilik oranını
%142,8’den %138,3’e geriletmistir. Bu donemde, ozellikle yukumluluk doğuran turev
islemlerdeki artısın etkisiyle, YP likidite yeterlilik oranı 4 puan dusmustur.
Bankaların varlıkları ve yukumlulukleri arasındaki likidite dengesinin izlenmesi ve
değerlendirilmesi amacıyla hesaplanan Stok Değer Likidite Oranının, yasal sınırın uzerinde
gerceklestiği gorulmektedir. Mart 2010 itibarıyla %10,9 seviyesinde olan soz konusu oran,
Nisan-Haziran 2010 oneminde %10-11 aralığında hareket etmis ve Haziran sonu itibarıyla
%10,8 olarak gerceklesmistir. Bu oranın hesabında en buyuk bilesen durumundaki mevduat,
bir onceki ceyreğe gore %6 oranında artmıstır.
İç borc stokunun alacaklılara gore dağılımında son yıllarda surekli olarak artan
bankacılıkkesiminin ağırlığının 2010 yılında yatay seyrettiği gozlenmistir. Đc borc stoku, bir
onceki yılın aynı donemine gore %13,7 oranında artarak 343 milyar TL’ye ulasmıstır. Nakit ic
borc stokunun toplam ic borc stoku icindeki payı artmakta olup, soz konusu pay 2010 yılının
ilk yarısı itibarıyla %96,5 seviyesine yukselmistir. Bunda, son yıllarda faiz maliyetinin
dusmesinin etkisi olduğu değerlendirilmektedir. Haziran 2010 itibarıyla toplam ic borcun; 217
milyar TL’si bankalara, 118 milyar TL’si ise bankacılık dısı kesimedir. Toplam ic borcun
dağılımda yabancı bankaların payının %4,6’dan %5,2’ye yukselmesi dikkat cekmektedir.
Kuresel kriz doneminde TCMB’nin yaptığı faiz indirimleri neticesinde, 2009 yılının son
ceyreğinde 14 gune kadar vadeli ağırlıklı ortalama repo faiz oranı %7 seviyesine inmistir. Bu
donemden itibaren bir hafta vadeli repo ihalelerinde olusan faiz oranlarının yuzde 7 civarında
dalgalandığı da dikkate alan TCMB, 18 Mayıs 2010 tarihinde, bir hafta vadeli repo
ihalelerinde miktar ihalesi yontemine gecilmesine karar vermis ve soz konusu ihalelerin faiz
oranını yuzde 7 olarak belirlemistir. Bu donemde, sektorde gerceklesen repo islemlerinden
sağlanan fonların 21 milyar TL’lik kısmı TCMB’den, 13,1 milyar TL’lik kısmı bankalardan,
18,9 milyar TL’lik kısmı ise diğer kaynaklardan temin edilmistir. Bankacılık sektoru,
varlıklarının %6,2’sini repo yoluyla sağlanan fonlarla finanse etmektedir.
2010 yılı icerisinde bankalararası piyasalarda ve Takasbank Borsa Para Piyasası’nda
gerceklesen gecelik ortalama faizlerin, yatay seyir izlediği gozlenmektedir. Haziran 2010
itibarıyla, ikincil piyasa olarak da adlandırılan bankalararası piyasalarda gecelik ortalama TL
faizi, %6,5; Takasbank Borsa Piyasası’nda olusan gecelik ortalama faiz ise %6,3 seviyesinde
gerceklesmistir.
İlerleyen donemlerde bankaların YP likiditesini etkileyecek unsurlardan biri de sendikasyon
ve sekuritizasyon kredileridir. Sektorun mevcut durumda 2010 yılsonuna kadar odemesi
gereken sendikasyon kredisi tutarı 7,2 milyar TL (4,6 milyar $), sekuritizasyon kredisi tutarı
ise 1,6 milyar TL (1 milyar $) civarındadır. 2011-2018 yılları arasında itfa olunacak toplam
sendikasyon ve sekuritizasyon kredisi bakiyesi 22,2 milyar TL (14,2 milyar $) olup, 2011 yılı
icin odemeler Nisan ve Mayıs aylarında yoğunlasmaktadır.
25