04.02.2014 Views

Giriş - e-Kitap

Giriş - e-Kitap

Giriş - e-Kitap

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

10<br />

2- EDEBÎ KİŞİLİĞİ<br />

Kınalızâde Hasan Çelebi XVI.yüzyılın önemli şahsiyetlerinden biridir. Riyâzî,<br />

eserinde Kınalızâde Hasan Çelebi’yi bir şair ve nâsir olarak ele alırken, “lafız” ve<br />

“mana” bakımından nazik, güzel ve hasedlik uyandıracak nitelikte şiirlerinin<br />

olduğunu, bazı şiirlerine nazireler yazıldığını; inşada da “yed-i tûlâsı” olmakla<br />

Tezkiretü’ş-şu’arâ yazdığını belirtmektedir 13 . Rızâ Tezkiresi’nde onun şairliğine ve<br />

nasirliğine yönelik olumlu bir değerlendirme yapılmaktadır 14 . Şaka’ik’ta<br />

Kınalızâde Hasan Çelebi’nin şairliğinden öte inşadaki başarısı üzerinde durulmuş<br />

ve Tezkire’sinin Hümâyûn-nâme ve Alî Çelebi’nin eserinden sonra en çok rağbet<br />

gören eser olduğu belirtilmiştir 15 . Enîsü’l-müsâmîrîn’de de Kınalızâde Hasan<br />

Çelebi’nin inşası beğenilmekte ve eşsiz olarak nitelendirilmektedir 16 .<br />

Hal tercümelerinde, Kınalızâde Hasan Çelebi’nin şairliğine yönelik olumlu<br />

değerlendirmelerken yapılırken, günümüz kaynaklarında onun şiirlerinin fazla veya<br />

hiç bir değerinin olmadığı, 17 birer taklitten ibaret olduğu 18 ve şiir yazmışsa da şair<br />

sayılmadığı 19 ifade edilmektedir. Oysa ki mürettep divan sahibi olmamakla birlikte<br />

Kınalızâde Hasan Çelebi’nin bazı şiirlerine döneminde nazireler yazılmış; o da başka<br />

şairlerin şiirlerini tanzir etmiştir.<br />

Kınalızâde Hasan Çelebi, h.994/m.1585-86 yılında Sehî (ö.1548), Latîfî<br />

(ö.1582), Ahdî (ö.1593) ve Âşık Çelebi’den (ö.1571) sonra kendisini zor bir sınava<br />

tabi tutarak beşinci tezkireyi başarıyla kaleme almış ve Tezkiretü’ş-şu’arâ’sıyla<br />

edebî sahada asıl şöhretini bir nâsir olarak sağlamıştır. Edebiyat tarihimizde<br />

Kınalızâde Hasan Çelebi’nin dil ve üslûbunun beğenilip rağbet gördüğü,<br />

Tezkire’nin çok sayıda yazma nüshasının olmasından ve daha sonra Beyânî<br />

(ö.1597-98) tarafından özetlenmesinden açıkça anlaşılmaktadır 20 .<br />

13 Riyâzî, Tezkire, vr.54b.<br />

14 Rızâ, Tezkire, vr.15a.<br />

15 Nev’îzâde Atâ`î, a.g.e., c.2, s.492.<br />

16 Abdu’r-rahmân Hıbrî, a.g.e., vr.61a.<br />

17 T.A. c.XIX., s.11; Haluk İpekten, Türk Edebiyatının Kaynaklarından Türkçe Şu%arâ Tezkireleri,<br />

Erzurum, 1991, s.56.<br />

18 İ.A. (MEB), c.6, s.711.<br />

19 Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara, 1988, s.280.<br />

20 Aysun Sungurhan, Beyânî Tezkiresi, İnceleme-Tenkitli Metin, G.Ü.S.B.E. Yüksek Lisans Tezi,<br />

Ankara, 1994; Aysun Sungurhan, Beyânî Tezkiresi, Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyal<br />

Bilimler Dergisi, Y.1996, c.1, s.43-61.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!