Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
15<br />
4- TEZKİRE’NİN DİL VE ÜSLÛP ÖZELLİKLERİ<br />
Kınalızâde Hasan Çelebi, süslü nesrin dil ve üslûp özelliklerine uygun olarak<br />
beş ana bölümden oluşan mukaddime kısmında Arapça, Farsça zincirleme<br />
tamlamalara, uzun cümlelere, ayet, hadis, kelâm-ı kibar, mübalağa, mecaz, cinas,<br />
tasvir ve secilere fazla yer vermiştir.<br />
Kınalızâde Hasan Çelebi, padişah biyografilerinde de şehzâdelere göre daha<br />
ağır bir dil ve üslûp kullanmıştır. Kınalızâde Hasan Çelebi, üçüncü bölümdeki şair<br />
biyografilerinde ise onların şan, şöhret, bilgi ve kültürlerine uygun secili bir üslûp<br />
kullanmayı tercih etmiştir. Tezkirede uzun, anlaşılması zor biyografilerin yanı sıra<br />
sade dille kaleme alınmış, kısa biyografiler de bulunmaktadır.<br />
Kınalızâde Hasan Çelebi’nin biyografiler içerisine yerleştirdiği anekdotlar,<br />
latifeler, babasından veya dedesinden duyduğunu belirterek aktardığı hikayeler ve<br />
bilgiler, anlatıma renk katmıştır. Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi’nde benzetme ve<br />
tasvirlerin çoğu anlatılan konu, olay, şairin ad, meslek, mevki ve durumuyla bir<br />
bütünlük arzedecek şekilde yapılmıştır.<br />
Şairler hakkında hüküm verilirken de “metlû, mezkûr, memlû, meşhûr” gibi<br />
kelimelere genellikle ihtiyaç duyulmuş; örnek şiir takdimlerinde de “sebt olındı,<br />
tahrîr ü tastîr olındı, takrîr ü tahrîr olındı” gibi ifadelere yer verilmiştir. Kınalızâde<br />
Hasan Çelebi, dönem şairleri hakkındaki düşüncelerini dile getirirken, genellikle<br />
olumlu ifadeler kullanmış; eğer şair genç ve bu vadide yeni yetişmekte ise veya o<br />
kişide bir yetenek görmüşse “ümmîddür ki” ile başlayan cümlelerle iyi dileklerde<br />
bulunmuş; olumsuz düşünüyorsa da bunu ustaca dile getirmeyi bilmiştir.<br />
Kınalızâde Hasan Çelebi, şairlerin doğum ve yerleşim yerlerini belirtirken,<br />
şehir veya kasabaların sosyo-kültürel yapısını, canlılığını ve coğrafî güzelliğini<br />
tanıtmaya ve tasvir etmeye çalışmıştır.<br />
Kınalızâde Hasan Çelebi, Arapça, Farsça ve Türkçe’nin dil imkanlarını en iyi<br />
şekilde kullanmıştır. Tezkire’de ikili ikili, ikili üçlü, üçlü üçlü, üçlü ikili, dörtlü üçlü,<br />
üçlü dörtlü zincirleme tamlamalarla şairlerin şahsiyet zenginliklerinden, ilmi durum<br />
ve seviyelerinden söz edilmiş; ölüm cümleleri genellikle onların isim, unvan, lakap<br />
veya mahlaslarıyla yapılan tevriye, cinas ve benzetmelerle ifade edilmiştir.<br />
Tezkire’de kimi zaman cinas yapmak, kimi zaman da seci oluşturmak için yazılışları