Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ömer ÖMEROĞLU<br />
suç korkusu da tetiklenmektedir. Cezanın işlenen fille orantılı belirlenmesi<br />
toplumun suç korkusu dahil birçok tehlikeden korunması konusunda büyük<br />
değer taşımaktadır. Lefkoşa İstinaf Mahkemesi 05.01.1982 tarihli Dava<br />
No:1170/81 sayılı kararında cezanın orantılılığı <strong>ve</strong> toplumun tehlikelerden<br />
korunması ilişkisini şu gerekçeyle ortaya koymaktadır: “...cezanın caydırıcı,<br />
başkalarına ibret <strong>ve</strong>rici <strong>ve</strong> suçun <strong>ve</strong>hameti ile orantılı olması gerekmektedir…<br />
Sanığın işlediği suçun Ceza Yasamızın öngördüğü suçlardan en ağırlarından<br />
birisi olduğuna kuşku yoktur. O kadar ki yasa koyucu bu suçu işleyenin yaşam<br />
boyu hapis cezasına müstahak olabileceğini öngörmüştür. İtiraf etmeliyiz ki<br />
bu denli gaddarca işlenen bir cinayet henüz Kıbrıs Mahkemelerinde görülmüş<br />
değildir. Herhangi bir şekilde hiçbir suçu olmayan maktülü tesirsiz hale getirip<br />
onun el <strong>ve</strong> ayaklarını bağladıktan sonra caniane hislerine hakim olamayıp<br />
sanığın maktül üzerinde nakış işler gibi 50 bıçak darbesi işlemesi, mantığın,<br />
aklın <strong>ve</strong> insafın hiçbir şekilde kabul edemeyeceği bir vahşet örneğidir. Bu<br />
tür eyleme te<strong>ve</strong>ssül eden sanığa insan demek insanlığa hakaret etmek olur.<br />
Hayvanların dahi hemcinsleri üzerinde bu kadar gaddar bir şekilde ölüm icra<br />
ettikleri belki de görülmemiştir. Akıl <strong>ve</strong> mantığın kabul edemeyeceği bu suçu<br />
bu tarzda işleyen kişiye <strong>ve</strong>rilecek cezanın sadece ibretamiz <strong>ve</strong> caydırıcı olması<br />
kâfi değildir. Ona <strong>ve</strong>rilecek cezanın toplumu ondan korumaya yönelik olması<br />
gerekir. Sanığın toplum için ciddi bir tehlike teşkil ettiğine kuşku yoktur.<br />
Toplumu bu tehlikeden korumak mahkemelerin önde gelen vazifelerinden<br />
biridir…” 108 .<br />
2) Değerlendirmeler <strong>ve</strong> Öneriler<br />
Cezaların caydırıcı etkisi, suç işleyenler <strong>ve</strong> işleyecek olanlar üzerinde<br />
bir korku oluşturmakta 109 , bu korku suç korkusunu dengelemektedir. Suçla<br />
bozulan toplum düzenini eski hale getirmeyi amaçlayan ceza <strong>ve</strong> onun<br />
caydırıcılık etkisiyle suç korkusunun giderilmesi <strong>ve</strong> dengelenmesi arasında<br />
vazgeçilmez bir ilişki bulunmaktadır. Cezanın caydırıcı nitelik taşıyabilmesi<br />
kesinliği, hızlılığı <strong>ve</strong> orantılılığı ile mümkün olmaktadır. Cezaların kesinliğinin<br />
sağlanabilmesi öncelikle kanunların herkese eşit uygulandığı inancının<br />
yerleştirilmesiyle mümkün olacaktır. Doğruluğu tartışılabilir olmakla<br />
birlikte, halk arasında ceza yargılaması söz konusu olduğunda güçlünün<br />
eninde sonunda haklı çıkacağı yolunda bir inanış bulunduğu görülmektedir.<br />
Bu konudaki çalışma <strong>ve</strong> araştırmalar katılımcıların “garibanlar hep yenik<br />
108<br />
(http://www.mahkemeler.net.erişim tarihi 10.06.2012).<br />
109<br />
Bkz. TÜFEKÇİ, s.4.<br />
352<br />
<strong>Gazi</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVI, Y. 2012, Sa. 4