You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
efsane tulumcular<br />
Eğlenceden Tulumculuğa Geçiş<br />
Fazla kardeştik, babam; tek eğleneyim,<br />
dışarı çıkmayım, çocuklarla<br />
meşgul olayım diye bana çıbın<br />
yapardı.<br />
Çalmasını öğrenmeden, Nav’ı<br />
yapardım, Tulumlar çıplak olurdu.<br />
Kırmızı renkli bir bez alıp, üstünü<br />
süsledim. .<br />
Tulum çalmasını biliyordum<br />
ama eğlencelere, düğünlere beni tanımadıkları<br />
için çağırmazlardı.<br />
Bir sefer benim yapmış olduğum<br />
tulumla beraber gittim bir düğüne.<br />
İdris isminde Hala’lı bir usta vardı<br />
ki çok güzel tulum çalardı. Tulumu<br />
vardı fakat pek randımanlı değildi.<br />
Yaşlı da bir adam idi. Ben tulum çalıyorum<br />
deyince, tulumun var mı?<br />
diye sordu. Var dedim. Getir bakayım<br />
dedi. Çıkardım ben tulumumu.<br />
Baktı iyicene ve şişirdi, çaldı. Çok<br />
beğendi. Çok güzel dedi ve “Bundan<br />
bana bir tane yapar mısın?” diye<br />
sordu. Dedim, usta ben sana bunu<br />
vereyim. Yok! Yok! bu senin dedi,<br />
bana başka bir tane yaparsan memnun<br />
olurum dedi. Neyse ona da bir<br />
tane tulum yaptım ve hediye ettim.<br />
Ali Çamkerten<br />
(Mcanolu Ali)<br />
DÜĞÜNDE İLK TULUM<br />
Eski ismi Küşüve olan Yolkıyı<br />
köyünde bir düğün vardı. Yukarı<br />
Vice’de, Özdemir diye birisi vardı.<br />
Davet etti beni ve köylüleriyle beraber<br />
grup olarak gittik. O zamanlarda<br />
köy düğünleri grup grup, köy<br />
köy, parti parti otururlardı. Daha<br />
yemek başlamadan bir masa kurmuşlardı<br />
orda ve eğleniyorlardı. 13<br />
tane daha tulumcu vardı orada ve<br />
saat tutarlardı, her tulumcaya birer<br />
saat çaldırırlardı. Bizim haberimiz<br />
yokken kendi aralarında hem para<br />
toplamışlar hem de bir karar almışlar<br />
ve demişler ki; en iyi tulumu kim<br />
çalarsa bu parayı ona vereceğiz.<br />
Neyse yemekler bitti horon başlayacak<br />
salona toplandı o grup. Seyfettin<br />
Numan isminde güzel haykıran<br />
ve çok güzel horon vuran birisi<br />
vardı. Dedi ki; biz böyle böyle bir<br />
karar aldık. Tulumcuların hepsi sıradan<br />
çalacaklar, en güzel çalana da<br />
birinci partiyi vereceğiz.<br />
Birinci parti dediklerinde en güzel<br />
bahşişler toplanırdı. Ben de tulumcuların<br />
arasında en küçükleriyim<br />
ve en sonda duruyorum. Ayrıca<br />
sırada öyle tulumcular var ki beni<br />
parmak yerine nava vurur. Bunların<br />
arasında benim birincilik almam<br />
mucize olurdu. Fakat tek bir dayanağım<br />
vardı; o da tulumumdu. Tulumuma<br />
çok güveniyordum.<br />
Dedim ki; Her tulumcu kendi<br />
tulumuyla çalacak. Tamam doğru<br />
dediler. Usta tulumcunun tulumu<br />
da iyi olur dediler. Neyse baştan<br />
çalmaya başladılar. Cipoğlu, peşine<br />
İdris, peşine diğerleri derken<br />
yaş sırasıyla herkes çalmaya başladı<br />
ve en son sıra bana geldi. Ben tulumu<br />
şiştim ama tulumda gelin gibi.<br />
Acayip süslenmişim bir de bir sesi<br />
var dinlemeye mahsus. Ben şiştim<br />
tulumu ve giriş yaptım, çalmaya<br />
başladım. Dediler ki tamam, Birinci<br />
parti bunun. Elli lira toplanmış,<br />
10 lira da kendisi koydu ve 60 lirayı<br />
cebime koydum. Beni horonun<br />
içine aldılar ve horon başladı tabi.<br />
Ben çaldım. O zaman usta yövmiyesinin<br />
iki buçuk lira olduğu zamanda,<br />
ben 480 lira bahşiş topladım<br />
orada.<br />
Bu sefer halk beni tanıdı ve gördü.<br />
İsmimi sordular ve orada yıldızım<br />
parladı. Tanındım yani. O sene<br />
yirmi tane düğüne gittik Özdemir’le<br />
beraber ve böylece biz tanındık ve<br />
yavaş yavaş şöhret olmaya başladık.<br />
HAVALARI NASIL YAPARDIK<br />
Ham madde olmadan hiçbir<br />
şey olmaz. Bir şeyden etkilenmeniz<br />
lazım. Bir şeylerden etkilendiğim<br />
zaman bantı karşııma alırdım ve<br />
başlardım çalmaya. Çaldıktan sonra<br />
dinlerdim ve beğenmediğim yerleri<br />
tekrar çalmaya başlardım. Günlerce<br />
uğraşırdım ve böylelikle bir havayı<br />
oluşturmaya çalışırdım. Havayı<br />
oluşturduk sonra sıra o havanın<br />
forasına (Türküsünü) ve savuş bölümlerine<br />
gelirdi. Çünkü bir havada<br />
aynı zamanda, türkü ve savuş kaidelerinin<br />
de olması gerekirdi.<br />
BÜYÜKDÜZ MÜ KAÇKAR’MI<br />
Kendime ait birkaç tane havam<br />
vardır. Büyük düz ve yeni Çano<br />
bunlardan bazılarıdır.<br />
Büyük düz kaidesini benden habersiz<br />
Remzi Bekar, Kaçkar olarak<br />
çalmış ve beni arayıp ben bunu o<br />
şekilde çaldım diye bilgi verdi. Fakat<br />
bizde bu havayı Kaçkar olarak<br />
bilen yok. Bunu herkes Büyükdüz<br />
diye çalıyor.<br />
GARİP<br />
Ben daha tuluma başlamadan<br />
Garib’in tulumunu dinleme şansına<br />
ulaşmıştım. O gün kendisine öğrenebilir<br />
miyim diye tulumla ilgili<br />
bazı sorular sormuştum. Garip abi<br />
bana çok yakınlık gösterdi ve beni<br />
adeta tuluma heveslendirdi. Tulum<br />
çalmaya başladıktan sonra ondan<br />
bilmediğim havalarla ilgili çok bilgi<br />
ve destek aldım. Bu sebeple bana<br />
müracaat eden kişilere bende aynısını<br />
yapmaya çalışıyorum.<br />
BİR SEVDADIR ÇAMLIHEMŞİN 49