You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
S<br />
on yıllara baktığımız zaman sağlıksız<br />
kentleşme, köyden kente göç, nüfus artışına<br />
paralel olarak iş imkânlarının azlığı<br />
ve ekonomik yetersizlik gibi nedenlerle birçok<br />
manevi değerin koruyuculuğu azaldı. Yaşadığımız<br />
çevrenin farkına varmadan yaşar olduk ve<br />
bu durum, sokakların çocuklar için tehlikeli bir<br />
hâle gelmesine neden oldu. Kırsal kesimde gerek<br />
psikolojik gerek finansal açıdan birbirine sahip<br />
çıkan insanlar, şehir yaşamıyla birlikte birbirlerinden<br />
kopmaya başladılar. Yaşanan bu zorluklardan<br />
en çok etkilenen şüphesiz ki çocuklar olmaktadır.<br />
Çocuklar sağlıkları, eğitimleri, beslenmeleri,<br />
giyimleri ve buna benzer birçok konuda<br />
ihmale uğrar hâle geldiler. Bu sıkıntılar içerisinde<br />
yaşayan aileler de çocuklarının eğitimlerine<br />
önem vermemekte, daha çok çocukların aile bütçelerine<br />
katkı sağlamaları beklenmektedir. Böylece<br />
çocuklar yaşına uygun olmayan, fiziksel ve<br />
ruhsal sağlığını tehlikeye atan işlerde çalışmak<br />
durumunda kalmaktadır.<br />
Tabii olarak çocukları sokağa iten başka sebepler<br />
de mevcut. Boşanmalar, resmî nikâh olmaksızın<br />
yapılan evlilikler, farklı eşlerden olan çocuklar,<br />
anne ya da babadan birinin evi terk etmesi,<br />
alkol kullanımı ve aile içi şiddet olması durumunda<br />
da çocuklar sokaktaki yaşamı seçmektedirler.<br />
Aslına bakacak olursak çocukların sokaklarda<br />
çalışmaları, köşebaşlarında mendil satıp,<br />
kırmızı ışıkta arabalarımızın camlarını silmeleri,<br />
kendilerine ve ailelerine göre nedensiz değil…<br />
Bu durum onlar için kaçınılmaz veya vazgeçilmez.<br />
Şöyle ki, çocuklar sokakta çalıştıkça, ellerine<br />
para geçtiğini görüyorlar ve bu durum onlar<br />
için vazgeçilmez bir şey hâline dönüşüyor. Böylece<br />
çocuklar, çalışıyor olmalarını içselleştiriyorlar<br />
ve bu onlar tarafından çok normal bir şeymiş<br />
gibi karşılanıyor. Hayal kurmaya bile hakları<br />
olmadığını düşünen bu çocuklar, buldukları<br />
her fırsatta kendilerini sokağa atıp para kazanmanın<br />
yollarına bakıyorlar. Okulun tatil olması,<br />
onlar için büyük bir fırsat hâline geliyor para<br />
kazanmak için. Bizler içinse sokakta çalışan çocuklarımızı<br />
geri kazanma yolunda karşılaştığımız<br />
zorluklar aslında biraz önce bahsettiğimiz şeylerle<br />
alakalı. Çocuklarımıza çalışmak zorunda olmadıklarını<br />
ve para kazanması gerekenin kendileri<br />
olmadığını anlatırken ve onları ikna ederken<br />
çok zorlanıyoruz. Öyle ki her çocuk gibi hayal<br />
kurmanın onların da hakları olduğunu kabulleniş<br />
süreçleri bile çok zor.<br />
İçinde bulunduğumuz on bir ayın sultanı<br />
ramazan-ı şerifin manevi havası da kötü niyetlerine<br />
çocukları alet edenlere bir fırsat oluyor maalesef.<br />
Gülmesi gereken o yüzlerin, gözlerinizin<br />
içine bakarak yüreğinize dokunuyor olması, onların<br />
gün boyu sokaklarda olmaya devam etmesine<br />
kapı aralıyor. <strong>Aile</strong>sinin yüküyle birlikte sokağın<br />
yükünü de sırtlanan çocuklar, yetişkin rolünü<br />
üstlenip para kazandıkları hâlde, harcama<br />
yetkisi konusunda çocuk sayıldıklarından kendi<br />
içlerinde çelişki yaşıyorlar. Bizim sorumluluğumuz<br />
da işte tam olarak burada başlıyor.