30.10.2014 Views

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TARIMSAL EKONOMĠ VE POLĠTĠKA GELĠġTĠRME ENSTĠTÜSÜ<br />

TEPGE BAKIġ<br />

Temmuz 2011 / ISSN: 1303–8346 / Nüsha: 8<br />

KANATLI SEKTÖRÜ<br />

Orhan MADANOĞLU<br />

TEPGE<br />

1. Üretim<br />

Türk kanatlı sektörü, 1930 yılında Ankara’da<br />

kurulan Merkez Tavukçuluk <strong>Araştırma</strong><br />

<strong>Enstitüsü</strong>’nün faaliyete geçmesiyle başlamıştır.<br />

İlk kez 1952 yılında yurtdışından saf kültür ırkı<br />

dışalımı gerçekleştirilmiş, 1963 yılında da hibrit<br />

ebeveynlerinin dışalımında özel sektöründe<br />

devreye girmesiyle Türk tavukçuluğu önemli<br />

mesafeler kat etmiştir (1). Bununla birlikte yerli<br />

ebeveyn soylarının geliştirilmesi için çaba sarf<br />

edilmişse de, ithal edilen genotipe kıyasla, verim<br />

düzeyi açısından rekabetçi bulunmamıştır.<br />

Günümüzde de ebeveyn ve büyük ebeveyn<br />

hayvan tedarikinde dışa bağımlı durumu halen<br />

devam etmekte ve sektörün önemli sorunlarının<br />

arasında yer almaktadır. 1970’lerde ağırlıklı<br />

olarak aile işletmesi olan sektör, 1980’lerde<br />

entegre tesislerin devreye girmesiyle birlikte<br />

günümüz Türkiye’sinin en önemli protein kaynağı<br />

haline gelmiş, 3 milyar $’lık ciro ile 500 bin<br />

yurttaşımıza istihdam sağlayan, katma değer<br />

yaratan ve dışsatımı ile döviz getiren bir sanayi<br />

dalı halini almıştır.<br />

Dünyada kanatlı eti üretiminin (tavuk, hindi,<br />

devekuşu, kaz, ördek, vs…) %87’si, ülkemizde<br />

ise %97’si tavuk etinden (broiler)<br />

karşılandığından “Kanatlı Sektörü” ile<br />

“Tavukçuluk Sektörü” kavramları iç içe geçmiş<br />

durumdadır.<br />

FAO verilerine göre, Türkiye’nin 2009 yılı<br />

itibariyle, dünyada 80 milyon ton olarak<br />

gerçekleşen tavuk eti üretiminin yaklaşık 1,3<br />

milyon tonunu üreterek kendine 12. sırada yer<br />

bulmuştur. Sırasıyla 1995 ve 2000 yılı temel<br />

alındığında %358, %101 oranında üretim artışı,<br />

ek olarak 13,8 milyar yumurta üretimi başarısını<br />

yakalamıştır.<br />

Tablo 1: Türkiye’de Kanatlı ve Tavuk Eti<br />

Üretimi:<br />

Yıl<br />

Tavuk Eti<br />

Üretimi(Ton)<br />

Kanatlı Eti<br />

Üretimi(Ton)<br />

1995 282 038 282 038<br />

1996 420 609 422 367<br />

1997 471 415 471 927<br />

1998 486 710 487 542<br />

1999 596 880 609 653<br />

2000 643 457 662 748<br />

2001 614 745 629 888<br />

2002 696 187 726 607<br />

2003 872 419 905 252<br />

2004 876 774 914 458<br />

2005 936 697 979 412<br />

2006 917 659 934 732<br />

2007 1 068 453 1 099 920<br />

2008 1 087 681 1 123 132<br />

2009 1 293 315 1 323 624<br />

2010 1 444 059 -<br />

Kaynak: TÜİK<br />

Bununla birlikte sektörle ilgili birçok uzman<br />

kişinin ortak görüşü; sektörden beklentinin büyük<br />

olduğudur. Artmakta olan kişi başı tüketim ve<br />

dışsatım potansiyeli göz önüne alındığında bu<br />

Sayfa1


tespitin doğru olduğu anlaşılmaktadır. 1990’larda<br />

beyaz et, kırmızı etten daha pahalı, lüks tüketim<br />

olarak görülürken 2000’li yıllarda hayvan başına<br />

verimi ve sayısının artmasıyla birlikte ucuz ve<br />

çok tüketilen protein kaynağı haline gelmiştir.<br />

2. DıĢ Ticaret<br />

2010 yılında gerçekleştirilen 203 milyon dolar<br />

değerindeki dışsatımın 120 milyon $’ı, diğer bir<br />

deyişle %63’lük kısmı komşu ülke Irak’a<br />

gerçekleştirilmiştir. Şekil 1’de görüleceği üzere<br />

Irak’ı sırasıyla Vietnam, Çin, Azerbaycan, İran ve<br />

daha küçük paya sahip olan ülkeler izlemektedir.<br />

Şekil 1’de açıkça görülen bir unsur, Uzakdoğu<br />

ülkeleri olan Çin ve Vietnam haricinde,<br />

Türkiye’nin dışsatımının yaklaşık %80 gibi<br />

ağırlıklı bir oranla komşu ve bölge ülkelere<br />

gerçekleştirilmiştir. Örneğin Irak pazarında en<br />

büyük avantaj, komşu ülkeden verilen siparişlerin<br />

2-3 gün içinde teslim edilmesi, tercih nedenlerinin<br />

başında gelmektedir. Bunun anlamı, pazara yakın<br />

olma fırsatı daha fazla kullanılabilir.<br />

Türkiye’nin bölgesinde yer alan, kanatlı eti ve<br />

ürünleri dışalımı yapan ülkeler incelendiğinde,<br />

Türk Kanatlı Sektörünün dışsatım potansiyeli<br />

daha iyi görülmektedir; Tablo 3’te görüldüğü<br />

üzere, 20 milyar $’lık toplam dünya dışsatımının<br />

yaklaşık %25’i bölge ülkeler tarafından<br />

gerçekleştirilmektedir. Tabloda yer alan ülkeler<br />

yanında; Çin, AB üyesi diğer ülkeler, Türk<br />

Cumhuriyetleri gibi ülkeler de eklenebilir, ancak<br />

bu tabloda dahi, 4-5 milyar dolarlık bölge ülkeler<br />

pazarı içinde, 200 milyon dolar dışsatımın,<br />

potansiyelin ne kadar yüksek olduğunu ve<br />

hedeflerin de yüksek tutulması gerektiğini<br />

göstermektedir.<br />

2010 yılı Uluslararası Ticaret Verilerine göre,<br />

Türkiye 203 milyon ABD dolar’ın üzerinde<br />

dışsatım gerçekleştirerek dünya’da 17. sırada,<br />

Avrupa’da ise 11. sırada yer almaktadır. Bununla<br />

birlikte ticaret denge tablosunda ise 10. sırada yer<br />

alması kayda değer bir başarıdır. Geçmiş yıllara<br />

göre dışsatımda önemli miktarda artış olsa da 20<br />

milyar dolar’lık dünya dışsatımı payının yalnız<br />

%1’i Türkiye’ye aittir.<br />

Sayfa2


Türkiye, çevre ülkeler içinde Irak haricinde diğer<br />

pazarlarda söz sahibi durumda değildir. Dışsatım<br />

yelpazesi genişletilerek, kırılgan ve belirsizlikler<br />

içinde olan Irak’tan başka önemli pazarlarda yer<br />

almak öncelikli hedefler içinde yer almalıdır.<br />

1990 yılında kişi başı 3,8 kg. olan beyaz et<br />

tüketimi, 2010 yılında 17 kg.’a yükselerek<br />

Avrupa ülkelerindeki tüketim seviyelerine<br />

ulaşmıştır. Kanatlı sektörünün kayda değer<br />

büyümesinin altındaki önemli nedenlerden biri<br />

budur. Sektörün arkasını yaslayabileceği önemli<br />

miktarda iç tüketim, dışsatımda sektörün elini<br />

kuvvetlendirmektedir. Örneğin dışsatımda açık<br />

ara önde olan iki ülke; Brezilya ve ABD’nin kişi<br />

başı kanatlı eti tüketimi 45 kg.’ın üzerindedir (2).<br />

Bu gösteriyor ki, yalnız dışsatıma odaklanarak iç<br />

piyasayı göz ardı etmek yanlış bir politika<br />

olacaktır. Bu iki hedefin birlikte sağlanması<br />

önemlidir.<br />

3. Sektörün Sorunları<br />

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları<br />

Birliği’nin 2011 yılı tahminine göre beyaz et<br />

üretiminde %11 oranında artış beklemektedir.<br />

Birliğin, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023<br />

öngörüsü ise, 2010 yılında yapılan üretimi ikiye<br />

katlayarak 3 milyon ton üretim düzeyine ulaşmak<br />

ve 2,5 milyar $’lık dışsatım gerçekleştirmek(3),<br />

sektörün son 20-25 yıllık gelişimini temel<br />

aldığımızda bu öngörünün gerçekleşebilme<br />

olasılığı yüksektir. Bununla birlikte Türk Kanatlı<br />

Sektörünün önemli sorunları da bulunmaktadır.<br />

Beyaz et üretim maliyetinin diğer ülkelere kıyasla<br />

yüksek olması önde gelen sorunlardan biridir. Bu<br />

durum özellikle dışsatımda sektörün rekabet<br />

gücünü zayıflatmaktadır. FAO verilerine göre,<br />

Türkiye’deki tavuk eti üretici fiyatları, ABD ve<br />

Brezilya’ya kıyasla yaklaşık 2 kat fazladır. Bunun<br />

en önemli nedeni ise, toplam maliyetin %70’ini<br />

oluşturan hayvan yemi, özellikle de soyanın<br />

önemli ölçüde yurt dışından tedarik edilmesi ve iç<br />

pazar fiyatlarının, dış pazar fiyatlarından daha<br />

pahalı seyretmesi kanatlı eti maliyetlerine<br />

yansımakta ve diğer ülkelere kıyasla üretici<br />

fiyatlarının yüksek olmasına neden olmaktadır.<br />

Yine kanatlı yetiştiriciliğinde önemli miktarda<br />

kullanılan mısırın son yıllardaki rekor hasada<br />

rağmen, stokun 1974 yılından bu yana en düşük<br />

seviyeye ulaşması beklenmekte ve bu risk<br />

önümüzde durmaktadır (4).<br />

Dışa bağımlı olunan diğer bir materyal ise<br />

damızlık hayvandır. Yumurta tavukçuluğunda bu<br />

sorunun büyük ölçüde üstesinden gelinmiş<br />

durumda, ancak etlik tavukta dışa bağımlılık<br />

halen sürmektedir. Bu sorunun üstünde maliyetler<br />

kadar durulmamaktadır, nedeni ise önemli<br />

miktarda parasal kaynak ve yetişmiş insan gücüne<br />

ihtiyaç bulunması ve getirisinin ise ancak uzun<br />

vadede olmasıdır. Her hangi bir ticari ambargo<br />

uygulanması veya hastalık nedeniyle karantina<br />

uygulanan ülkelerden dışalımın yapılamaması<br />

gibi durumlarda tavukçuluk sektörünün kısa<br />

sürede darboğaza girmesi kaçınılmaz olacaktır<br />

(5).<br />

Damızlıkta olduğu gibi yem ve yem katkı<br />

maddeleri, üretimde kullanılan ekipmanlar yurt<br />

dışından satın alınmaktadır.<br />

Yakın zamana kadar iç tüketimin düşüklüğü<br />

sektörün önemli sorunları arasında sayılmaktaydı<br />

ancak kırmızı ette görülen yüksek fiyatlar, beyaz<br />

etin daha sağlıklı olduğu düşüncesi ve üretim<br />

artışı gibi nedenlerle, beyaz et ülkemizde en<br />

önemli protein kaynağı durumuna gelmiş ve kişi<br />

başı tüketim daha önce bahsedildiği gibi Avrupa<br />

ortalamasını yakalamıştır. Kişi başı tüketimin<br />

daha da artacağı beklenmektedir. Bununla birlikte<br />

tavuk eti tüketimi dışında diğer kanatlı eti<br />

Sayfa3


tüketiminde istenilen noktaya gelinememiştir,<br />

örneğin hindi eti tüketimi halen sezonluk (yılbaşı)<br />

artışlar göstermektedir ve tüketim yılın tamamına<br />

yayılamamış durumdadır.<br />

4. Genel Değerlendirme<br />

Türkiye’de kanatlı sektörü son derece gelişme<br />

göstermiştir. İleri ülkelerde kullanılan en modern<br />

teknolojiler kullanılarak üretim yapılmaktadır.<br />

Küçük kapasiteli işletmeler yerlerini büyük<br />

entegre tesislere bırakmış ve sektör sanayileşme<br />

altyapısını tamamlamıştır. Yeni bir boyut kazanan<br />

Türk tavukçuluğunun önünde yeni bir eşik<br />

bulunmaktadır. Avrupa Birliği ve Rusya’ya<br />

yapılması tahmin edilen dışsatım beklentilerinin<br />

kolay olmayacağı anlaşılmakta, diğer yandan<br />

İran’a uygulanan ambargo sıkıntı yaratmakta ve<br />

en önemli pazar olan Irak’ın belirsizliği devam<br />

etmekteyken, sektörün kendisine “2023 vizyonu”<br />

koyması, daha önce birçok “ekonomik” ve<br />

“hayvan hastalığı” gibi kriz ve durgunlukları<br />

atlatan ve bu noktalara gelen Türk Kanatlı<br />

Sektörü’nün kendine olan özgüveninin güçlü<br />

olduğunu ve bu eşiği de atlayarak yoluna devam<br />

edeceğini göstermektedir.<br />

Sektörün beklentileri arasında, yeni pazarlara<br />

girebilmek için, belli bir zaman dilimi içerisinde,<br />

azalarak devam etmek üzere, ton başına verilen<br />

dışsatım desteğinin arttırılması yer almaktadır.<br />

Önümüzde ki günler sektör için belirsiz, bununla<br />

birlikte, Avrupa Birliği’ne dışsatım yolunda<br />

önemli bir adım olan AB Komisyonu’nun<br />

organlarından, “AB Veteriner Gıda Ofisi’nin<br />

(FWO)” “Türkiye Beyaz Et Kalıntı Final<br />

Raporu’nu” olumlu biçimde açıklaması (5), Çin’e<br />

yakın zamanda yasağın kalkarak dışsatımın<br />

başlayacağı umudu, Suudi Arabistan’a 2005<br />

yılında duran dışsatımın kaldığı yerden devam<br />

etme beklentisi ve Rusya pazarına istenilen<br />

miktarda girebilme olasılığı ise umut vericidir. 30<br />

yıl önce ağırlıklı olarak aile işletmeciliğinden<br />

doğan “Türk Kanatlı Sektörü” doğru kararlar ve<br />

uygulamalarla bir eşiği atlayarak dikkat çekici<br />

üretim seviyelerine ulaşmıştır, sırada ki eşik ise<br />

Türk tüketicisini göz ardı etmeden, dünya<br />

ölçeğinde dışsatım yapmasıdır.<br />

Kaynaklar<br />

1. İstabul Ticaret Odası, http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor.<br />

2. USDA-DATA, Economic Research Servis.<br />

3. Beyaz Et Sanayi ve Damızlıkçıları Birliği(BESD-BİR).<br />

4. Watt Agnet Magazine,Jully, www.wattagnet.com.<br />

5. 2. Tarım Şura Toplantısı Raporu.<br />

6. Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu, www.sagliklitavuk.org.<br />

7. TÜİK, Kümes Hayvancılığı İstatistikleri, www.tuik.gov.tr.<br />

8. International Trade Center, www.trademap.org/tradestat.<br />

9. FAO-STAT, www.faostat.fao.org.<br />

TARIMSAL EKONOMĠ VE POLĠTĠKA GELĠġTĠRME ENSTĠTÜSÜ / TEPGE<br />

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kampüsü<br />

1 nolu GiriĢ (Eski APK Binası)<br />

EskiĢehir Yolu 9. km.<br />

Lodumlu / ANKARA<br />

Telefon : 0.312. 287 58 33<br />

Faks: 0.312. 287 54 58<br />

Sayfa4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!