Yönetim Kurulu çalı~ma ve 1970 yılı Kesin Hesap Raporları ile ...
Yönetim Kurulu çalı~ma ve 1970 yılı Kesin Hesap Raporları ile ...
Yönetim Kurulu çalı~ma ve 1970 yılı Kesin Hesap Raporları ile ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
~ 25-<br />
avukatın duruş~adan çıkarılabil~esi daima haksız<br />
larda bu dUrumlarda duruşmanın terihi <strong>ve</strong> durJJilun<br />
nimsenniştir~<br />
b'). Teklif t<br />
aşa~ıdaki fıkra e~enmiştir; (<br />
/;'/;.'<br />
ı. t•<br />
\::..,·.·_<br />
kalacaktır. Ya~'ancı kanun./ ,,.<br />
Baroya bildirilmesi--usulü<br />
"Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 378.maddesine<br />
Savcı <strong>ve</strong> müdaf<strong>ile</strong>r duruşma salonundan çıkarılamaz. Lüzumu<br />
halinde, mahkemenin kararı <strong>ile</strong> duruşma tehir olunur <strong>ve</strong> gerekli tedbirlerin<br />
alınması hus'usu yetkili makamlara bildirilir".<br />
G'). Gerekçe : Usul Kanunumuzun~ çağdaş Usul Kanunlarından geriliğini<br />
en fazla ortaya koyan tarafı, sanığın müdafii olmaksızın, ceza davalarının<br />
görülebilmesine imkan <strong>ve</strong>rmiş olmasıdıro Sanığın müdafii olmasa da en'<br />
ağır bir cezaya çarpılabilmesini milinkün gören bir uygulama, savunmanın lüzumuna<br />
inanmış sayılamaz. Halbuki "savunma hakkı" Anayasa müesse-selerinden biridir.<br />
Ceza Usulü Kanunu (m.l38) ancak bazı haller.de <strong>ve</strong> takdirl.' mahiyet-.<br />
te 'olmak üzere resen müdafi tayinini kabul etmiştir. ·-"· --· ... ·· · -· ·<br />
ç'). Hak arama hürriy~: "Herkes 9 meşru bütün<br />
dan faydalanmak suretiyle yargı merc<strong>ile</strong>ri önünde davacı <strong>ve</strong>ya davalı olarak,<br />
iddia <strong>ve</strong> savunma hakkına sahiptir" (Anayasa 31/1). Bu "hak arama hürrite·ti"<br />
dir. Bazı Anayasalarda açıkca "bir avukat tarafından savunulma hakkından kim.l.<br />
se mahrum ed<strong>ile</strong>mez" şeklinde hükümler yer almaktadır.<br />
Hakların niteliği, onların kullanılmasının imkanlara bağlı olmas~halinde,<br />
eşitlik kavramı üzerinde de durulmasını gerektirir.<br />
Usul hukukunda "herkes için eşit adalet" en önemli ilkelerdendir ..<br />
Fakat· bu ilkeyi, adaletin, huzuruna gelen herkesi eşit tuttuğu anlamında, sınırlı<br />
sayarsak, faydasını da daraltmış oluruz. Hak aramada eşitlik adalete<br />
başvurabilmekte<br />
gerçek eşitliktir.<br />
d'). Di~er memleketlerdeki usulle~-~ Fransa'da ceza davalarınd~<br />
adlı yardım, Usul Kanununun 114.maddesine göredir. Bu hüküm geliri ne olursa<br />
olsun sanıkıara bir müşavir isternek hakkını <strong>ve</strong>rir. Bu müşavir Mahkeme <strong>ve</strong>ya<br />
Baro Başkanı tarafından seçilir. Müşavire ücret ödenmez.<br />
Alman sistemi de, Fransa'dakine bazı farklarla benzer. Alman Ceza<br />
Usulü Kanununun 140.maddesine göre bir mUşavire sahip ol~ak hak~~ sanığın fakirliği<br />
şartına bağlanmamıştır. Cinayet <strong>ve</strong>ya ağır bir cünha bahis konusu ise<br />
mUşavir tayin olunur. Fakat Fransada'kinin aksine avukata ücret <strong>ve</strong>rilir. Mahkeme<br />
sanığı kendisini savunan avukata ücret öderneğe mahkUm edebilir.<br />
Danimarka'da da ağır suçlardaı müdafii olmayan sanığa mahkeme re'<br />
sen müdafi tayin eder <strong>ve</strong> mahkeme sanığı, avukata kendisinin tayin edeceği ücreti<br />
öderneğe mahkUm edebilir. Eğer sanık beraet ederse avukata ödediği ücret<br />
kendisine Devletçe iade edilir.