26.12.2014 Views

bkXH4h

bkXH4h

bkXH4h

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SİNEMA<br />

Umut”, Türkiye’de her ne kadar dört<br />

parlak isimle pazarlansa da, asıl yük elbette<br />

Russell Crowe’un omuzlarında… 1970’te<br />

Tony Curtis ve Charles Bronson’la “Paralı<br />

Askerler”de (You Can't Win 'Em All)<br />

başrol paylaşan Fikret Hakan ve Salih<br />

Güney, umdukları Hollywood biletine<br />

kavuşamamışlardı, malum. “Son Umut”ta<br />

ise Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz “Paralı<br />

Askerler”deki pozisyondalar<br />

bir parça… İkisinin de en<br />

iyi performansları olmasa<br />

da, Crowe’un yanında<br />

ortalamanın üzerinde bir<br />

oyun sergiliyorlar. Belki bir<br />

tek Ayşe rolünü üstlenen,<br />

bu rol için yoğun bir şekilde<br />

Türkçe ezber yapan Olga<br />

Kurylenko’nun eğreti<br />

durduğunu söyleyebiliriz.<br />

Kurylenko yerine neden<br />

Türk bir aktrisin seçilmediği<br />

konusu ise sanırız Crowe’un<br />

seçimi ve Ukraynalı oyuncunun dünya starı<br />

olmasıyla ilgili…<br />

Kimi diyaloglarda Cem Yılmaz ve Yılmaz<br />

Erdoğan’ın katkılarının da hissedildiği,<br />

gişe rekorlarını altüst edecek değilse de,<br />

Türkler’le kurduğu empati ve savaşa ‘akıl’<br />

yoluyla bakması açısından önemli bir<br />

yerde duran “Son Umut”, gelecek sene<br />

100. yıldönümüne girecek olan Çanakkale<br />

Savaşı’na dair önemli yapıt.<br />

O savaşta hayatını kaybeden<br />

ve arkalarından “Çanakkale<br />

içinde vurdular beni /<br />

Ölmeden mezara koydular<br />

beni / Gençliğim eyvah!”<br />

türküleri yakılan askerler<br />

için acı bir ağıt, insancıl<br />

bir saygı duruşu aynı<br />

zamanda…<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

10 www.mybilet.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!