03.01.2015 Views

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

Alkan DEMİR - Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TARIMSAL EKONOMĠ VE POLĠTĠKA GELĠġTĠRME ENSTĠTÜSÜ<br />

TEPGE BAKIġ<br />

Aralık 2011/ISSN: 1303-8346 / Nüsha : 1<br />

1. GiriĢ<br />

Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayinin hız<br />

kesmeden büyümesi, dünyanın yakın gelecekte bir<br />

enerji krizi yaşamasına neden olabilecektir. Bu<br />

bağlamda, enerji arzının güvenliği, sürekliliği ve<br />

çevresel sebepler göz önüne alındığında ülkeler<br />

varlıklarını ve bağımsızlıklarını koruyabilmek için<br />

yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına<br />

yönelmişlerdir. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi<br />

tükenmesi söz konusu olan, fosil kaynaklı<br />

BĠYODĠZEL<br />

Berrin TAġKAYA TOP<br />

TEPGE<br />

yenilenemeyen enerji kaynaklarının yerini alması<br />

düşünülen yenilenebilir enerji kaynakları çevreye olan<br />

duyarlılığın yanı sıra, Türkiye gibi enerjide dışa<br />

bağımlı ülkelerin, bağımlılıklarının azaltılması<br />

açısından da önem taşımaktadır [1]. Ancak, tarımsal<br />

ürünlerin enerji üretiminde kullanımının artması, gıda<br />

amaçlı üretimi baskı altına alabilecek, dolayısıyla gıda<br />

güvenliği ve gıda güvencesi açısından birtakım<br />

sorunlar oluşabilecektir.<br />

ġekil 1. Dünya Toplam Enerji Tüketiminde Yenilenebilir Enerjinin Payı<br />

Kaynak: (2)<br />

2008 yılı itibariyle dünya toplam enerji ihtiyacının<br />

%78’ini fosil yakıtlar, %19’unu ise yenilenebilir<br />

kaynaklar karşılamaktadır. Biyoyakıtların (biyodizel,<br />

biyogaz, biyoetanol) bu enerji kaynakları içerisindeki<br />

payı % 0,6 olmakla birlikte her geçen yıl artmaktadır<br />

[2].<br />

Özellikle fosil yakıtların çevreye verdikleri zararın<br />

azaltılmaya çalışıldığı, petrol rezervlerinin azaldığı ve<br />

petrol fiyatlarının dalgalı bir seyir izlediği günümüzde<br />

biyoyakıt kullanımı ön plana çıkmıştır.<br />

Biyoyakıtlar, tarımsal ürünlerin ve çeşitli atıkların<br />

kimyasal işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen ve<br />

fosil yakıtlara ikame edilebilen enerji kaynaklarıdır.<br />

Bitkisel ve hayvansal yağların bir katalizör eşliğinde<br />

kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonuc oluşan ve<br />

petrol kökenli dizele alternatif olan biyodizel, yağlı<br />

tohumlu bitkilerden ve kullanılmış bitkisel yağ<br />

atıklarından elde edilmektedir. Biyodizel, direkt yakıt<br />

olarak kullanılabildiği gibi petrol ürünleri ile<br />

karıştırılarak da kullanılabilmektedir.<br />

1


Biyodizel<br />

TEPGE<br />

2. Dünyada Durum<br />

Dünyada ilk biyoyakıtın ortaya çıkışı biyodizelle<br />

gerçekleşmiştir. 1983 yılında Rudolf Diesel<br />

tarafından, yerfıstığı yağını yakıt olarak kullanan<br />

motorun tasarlanması ile bitkisel yağlar ilk kez motor<br />

yakıtı olarak kullanılmıştır.<br />

Biyoyakıtlar içerisinde ilk önce ortaya çıkmış ve<br />

kullanılmaya başlanmış olmasına rağmen biyodizelin<br />

zaman içerisindeki gelişim süreci, dışsal etkenler<br />

nedeniyle kesintili ve uzun süreli olmuştur.<br />

1980’li yılların sonuna kadar petrol ürünlerinin daha<br />

düşük maliyetli olması ve kullanımlarının<br />

yaygınlaşması nedeniyle biyodizel üretiminde kayda<br />

değer bir ilerleme gerçekleşmemiştir. Ancak, 1990’lı<br />

yıllarda Körfez Savaşı’nın etkisiyle petrol fiyatlarının<br />

artması ile birlikte biyodizel üretimi tekrar gündeme<br />

gelmiştir ve Almanya ile Fransa’nın öncülüğünde<br />

biyodizel piyasası oluşmaya başlamıştır. Bu dönem<br />

boyunca toplam biyodizel üretimi sürekli artmıştır.<br />

2000’li yıllarda ise, petrol fiyatlarının tekrar yükselişe<br />

geçmesi, güçlenen çevresel hassasiyetler ve önemi<br />

büyüyen kırsal kalkınma faktörlerinin üretimi<br />

tetiklemesiyle birlikte biyodizel sektörü büyüme hızını<br />

iyice artırmıştır.<br />

Dünyada, 2000’li yıllarda 1 milyar lt’nin altında olan<br />

biyodizel üretim miktarı, 2006 yılında 6 milyar lt’ye<br />

yükselmiş ve 2008 yılında iki kat artarak 12,2 milyar<br />

lt’ye ulaşmıştır [3].<br />

Dünya biyodizel üretiminde en büyük payı başta<br />

Almanya ve Fransa olmak üzere AB ülkeleri<br />

almaktadır. 2008 yılında 12.2 milyar lt olarak<br />

gerçekleşen dünya biyodizel üretiminin yaklaşık<br />

%64’ü AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilmiştir.<br />

AB’de 2010 yılı itibariyle 7,75 milyon ton biyodizel<br />

üretimi gerçekleşmiştir ve 2011 yılı itibariyle 22,11<br />

milyon ton üretim kapasitesi mevcuttur (Tablo 1).<br />

Tablo 1. AB'de Biyodizel Üretim Miktarı (000 ton)<br />

Ülkeler 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2010<br />

2011<br />

Üretim<br />

Kapasitesi<br />

Almanya 450 715 1.035 1.669 2.662 2.890 2.819 2.861 4.932<br />

Fransa 366 357 348 492 743 872 1.815 1.910 2.505<br />

İspanya - 6 - 73 99 168 207 925 4.410<br />

İtalya 210 273 320 396 447 363 595 706 2.265<br />

Belçika - - - 1 25 166 277 435 710<br />

Polonya - - - 100 116 80 275 370 864<br />

Hollanda - - - - 18 85 101 368 1.452<br />

Avusturya 25 32 57 85 123 267 213 289 560<br />

Portekiz - - 13 1 91 175 268 289 468<br />

Finlandiya - - - - - 39 85 288 340<br />

Danimarka 10 40 70 71 80 85 231 246 250<br />

Diğer 4 11 90 296 486 523 869 883 3.361<br />

TOPLAM 1.065 1.434 1.933 3.184 4.890 5.713 7.755 9.570 22.117<br />

Kaynak: European Biodiesel Board (http://www.ebb-eu.org/stats.php (3 Kasım 2011)<br />

AB ülkeleri içinde Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya<br />

2010 yılı itibariyle %67’lik payla biyodizel üretiminde<br />

ilk sırada yer almaktadır (Tablo 1). AB’den sonra<br />

ikinci büyük biyodizel üreticisi ülke ABD’dir ve<br />

dünya biyodizel üretiminin %16’sını<br />

gerçekleştirmektedir. Endonezya ve Malezya ise AB<br />

ülkelerinin tüketim talebine yönelik olarak hızlı bir<br />

gelişme kaydederek üretimlerini artırmışlardır [3].<br />

2<br />

Hammadde maliyeti, biyodizel üretiminin<br />

yaygınlaşamamasında en önemli unsurlardan biridir.<br />

Nitekim, biyodizel maliyetinin 84’ü hammadde<br />

maliyetidir [5]. Bu bağlamda, biyodizel üretiminde<br />

kullanılan hammadde kaynakları ülkelerin yağlı tohum<br />

üretim potansiyellerine göre farklılık göstermektedir.<br />

Almanya ve Avusturya kanola kökenli biyodizel<br />

üretiminde lider ülkelerdir. Ayçiçek yağı Güney


Biyodizel<br />

TEPGE<br />

Fransa ve İtalya’da, soya yağı ABD’de, palm yağı ise<br />

Malezya’da biyodizel üretiminde yaygın olarak<br />

kullanılmaktadır. ABD, Avusturya ve İngiltere<br />

kullanılmış yemeklik yağ kökenli biyodizel üretimini<br />

gerçekleştiren lider ülkelerdir [6].<br />

Günümüzde gelişmiş ülkelerde biyodizel kullanımı ve<br />

kullanımını artıracak çevre bilincinin gelişimini<br />

sağlamak ve tanıtımı amacıyla ciddi teşvikler ve<br />

muafiyetler uygulanmaktadır. Nitekim gelişmiş<br />

ülkelerde, biyoyakıtlar ve biyodizel sürekli<br />

desteklenmiş, kapalı su havzalarında, orman<br />

arazilerinde, gıda işletmelerinde, maden ocaklarında,<br />

karbondioksit emisyonları yüksek kentlerde toplu<br />

taşımacılıkta %100 ya da petrodizel ile karıştırılarak<br />

kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca<br />

günümüzde ülkeler, yağlı tohum üretimlerini ve<br />

bitkisel yağ projeksiyonlarını biyodizele göre<br />

yapmaktadırlar. AB’de, biyodizel kullanımını<br />

3. Türkiye’de Durum<br />

Türkiye’de biyodizel dünyadaki gelişmelerin<br />

etkisinde 2000’li yılların başında gündeme gelmiş<br />

ve özellikle özel sektör tarafından büyük ilgi ile<br />

karşılanarak 2005-2008 yılları arasında biyoyakıt<br />

üretim tesisi sayısı hızla artmıştır. Biyodizel için<br />

gerekli üretim tesislerinin yatırım maliyetinin<br />

biyoetanole göre daha düşük olması nedeniyle,<br />

Türkiye’de kurulan biyoyakıt tesislerinin %95’i<br />

biyodizel tesisleridir [3].<br />

İlk kez 2003 tarihinde “5015 Sayılı Petrol Piyasası<br />

Kanunu” nda harmanlanan ürünler arasında yer<br />

almıştır. Kanunda biyodizelin Özel Tüketim Vergisi<br />

(ÖTV) dışında tutulması nedeniyle yatırımlar<br />

dünyaya paralel olarak artmıştır. 17.06.2004 tarihli<br />

“Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği” ile biyodizel,<br />

akaryakıt olarak kabul edilmiş ve ithalatı, dağıtımı,<br />

taşınması ve son kullanıcıya satışı lisans kapsamına<br />

alınmıştır. 2005 yılında biyodizel standartları AB<br />

standartları ile aynı olarak Türk Standartları<br />

<strong>Enstitüsü</strong> (TSE) tarafından yayınlanmıştır.<br />

05.01.2006 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme<br />

Kurulu (EPDK) kararı ile biyodizel üreticileri<br />

biyodizel işleme lisansı kapsamına alınmıştır.<br />

Ancak, petrol piyasasında haksız rekabet<br />

oluşturduğu gerekçesiyle 30.03.2006 tarihinde 5479<br />

Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik<br />

yapılarak biyodizele ÖTV getirilmiştir. Ancak bu<br />

düzenlemenin ardından 08.12.2006 tarihli Resmi<br />

gazetede yayınlanan 2006/11202 sayılı Bakanlar<br />

Kurulu Kararı ile, yerli tarım ürünlerinden üretilen<br />

biyodizelin en fazla %2 oranında motorinle<br />

3<br />

yaygınlaştırmak amacıyla “Avrupa Biyodizel Kurulu”<br />

(EBB-European Biodiesel Board) kurulmuştur.<br />

Ayrıca, 2005 yılından itibaren her yıl artan oranlarda<br />

petrol dizeli ile harmanlanması kararlaştırılmış ve 1<br />

Ocak 2007’den itibaren %5 kullanımı zorunlu<br />

kılınmıştır ve 2020 yılında %20, 2030 yılında %30<br />

oranında zorunlu kullanım hedeflenmiştir [5].<br />

Dünya biyodizel üretiminde ilk sırada yer alan<br />

Almanya, kanolada yeni çeşit geliştirerek biyodizel<br />

amaçlı kanola üretimini ve yağ oranını artırmıştır.<br />

Diğer yandan, Almanya’da biyoyakıtlar ve biyodizel<br />

“Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Öncelik Tanıma<br />

Yasası” kapsamı içinde değerlendirilmektedir.<br />

Ayrıca, 2007 yılından itibaren biyoyakıtlara kademeli<br />

vergi uygulamasına başlanarak, biyodizelin tarımsal<br />

üretimde yakıt olarak kullanılması halinde vergi<br />

istisnası getirilmiştir.<br />

harmanlanması durumunda ÖTV’den muaf<br />

tutulması kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme ile<br />

sadece yerli tarım ürünlerinden elde edilen<br />

biyodizele ÖTV muafiyeti sağlanırken, bitkisel atık<br />

yağlardan üretilen biyodizel için herhangi bir vergi<br />

muafiyeti öngörülmemiştir ve ÖTV uygulaması<br />

artarak devam etmiştir.<br />

Türkiye’de üretim için gerekli altyapı tesisleri hızlı<br />

bir şekilde tamamlanmış olmasına rağmen tüketim<br />

açısından istenilen başarı sağlanamamıştır.<br />

Bilinçsizce kurulan biyodizel tesisleri, Türkiye’de<br />

hali hazırda yağlı tohumlu bitkiler üretiminde arz<br />

açığı olması ve tüketimin büyük kısmının ithalatla<br />

karşılanması nedeniyle tesislerin hammadde<br />

temininde yaşadıkları sorunlar, ÖTV zorunluluğu,<br />

akaryakıt dağıtım şirketlerinin konuya olan<br />

ilgisizlikleri nedeniyle yaşanan pazarlama sorunları<br />

ve belirli bir biyoyakıt politikasının olmayışı<br />

nedeniyle sektörün yönlendirilememesi gibi<br />

sebepler Türkiye’de biyoyakıt sektörünün başarısız<br />

olmasına yol açmıştır.<br />

2005-2008 yılları arasında geçici bir üretim olsa da,<br />

üreticilerin yerli hammadde temini çabaları<br />

sonucunda kanola ve aspir üretimi artmış, 2005<br />

yılında üretilen 1200 ton kanolanın tamamı<br />

biyodizele işlenmiş ve 90 bin ton üretim<br />

gerçekleşmiştir. 2006 yılında çoğu deneme ve ikna<br />

amaçlı sözleşmeli tarım uygulaması başlatılmıştır ve<br />

biyodizel sektörünün tıkanmasıyla birlikte üreticiler


Biyodizel<br />

biyodizel amaçlı üretimlerini gıda sektörüne arz<br />

etmeye başlamışlardır [7].<br />

Türkiye’de biyodizel ile ilgili son yasal düzenleme,<br />

artan petrol fiyatları ve cari açık nedeniyle<br />

EPDK’nın düzenlediği Tebliğ’de, Türkiye’de<br />

üretilen motorine, 2014 itibariyle %1, 2015<br />

itibariyle %2 ve 2016 itibariyle %3 oranında yerli<br />

tarım ürünlerinden üretilen biyodizel karıştırma<br />

4. GENEL DEĞERLENDĠRME<br />

Düne kadar nüfus artışları ve iklim şartlarının<br />

belirlediği dünya bitkisel yağ üretiminde bundan<br />

böyle ana belirleyicinin biyodizel olduğu ifade<br />

edilmektedir. Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve<br />

vergi geliri elde edilerek artan enerji fiyatlarının<br />

bütçeye olan yükünün azaltılması, küresel ısınma ve<br />

iklim değişikliği gibi çevresel sorunların önlenmesi,<br />

tarım sektöründe istihdam ve gelirin artırılarak<br />

kırsal kalkınmanın sağlanması ve yağlı tohumlu<br />

bitkilerin üretimini teşvik etmesi açısından<br />

biyodizel sektörünün ülke ekonomisine olumlu<br />

etkileri olmaktadır. Ancak biyoyakıt sektörünün bir<br />

yandan, yüksek miktarda tarımsal hammadde<br />

ihtiyacı nedeniyle gıda arzında ciddi daralmalar<br />

meydana getirmesi ve gıda güvencesini tehdit<br />

etmesi, diğer yandan sektörün tarımsal hammadde<br />

talebinin, tarım ürünleri fiyatlarında yaşanan artışta<br />

önemli rol oynaması ve gıdaya erişim ve gıdanın<br />

satın alınabilirliği boyutuyla gıda güvencesini tehdit<br />

etmesi sektörün yaratacağı olumsuz etkilerdir.<br />

Türkiye’de gerek hammadde potansiyeli açısından<br />

gerekse ürün bazındaki yüksek yeterlilik derecesi<br />

bakımından zorunlu harmanlama oranı uygulaması<br />

TEPGE<br />

zorunluluğu getirilmesidir. Bu düzenleme ile, yerli<br />

tarım ürünlerinden biyoyakıt üretiminin teşvik<br />

edilmesiyle, yeterli hammadde sorununun<br />

çözülmesi durumunda, belirli tarım ürünlerine olan<br />

talebin artacağı ve tarım sektörü için ek gelir ve<br />

istihdam imkanı oluşacağı düşünülmektedir. Ayrıca,<br />

atıl durumdaki biyodizel tesislerinin tekrar ülkeye<br />

kazandırılmasına katkı sağlanmış olacaktır.<br />

biyoetanol için makul bir uygulama olmakla<br />

birlikte, yağlı tohumlu bitkilerin yeterlilik<br />

derecelerinin çok düşük olması ve Türkiye’nin<br />

bitkisel yağlarda mevcut dışa bağımlı yapısını<br />

değiştirememesi nedeniyle biyodizel için<br />

uygulamanın olumsuz etkileri olabilecektir. Bu<br />

amaçla, Türkiye’de yağlı tohumlu bitkilerin<br />

üretimine ilişkin etkin bir üretim ve destekleme<br />

politikasının izlenmesi ve Türkiye’nin şartları göz<br />

önünde bulundurularak biyoyakıtlara ilişkin bir<br />

politikanın belirlenmesi gerekmektedir.<br />

Ancak, enerji açığını azaltmaya yönelik olarak<br />

ortaya çıkan alternatif enerji kaynakları yeni bir<br />

döneme girilmesine neden olmuştur. <strong>Tarımsal</strong><br />

ürünlerin gıda olarak tüketilmesinin yanında enerji<br />

üretiminde de kullanılması bu yeni dönemin temel<br />

sorunlarından bir tanesini gündeme taşımıştır. Bu<br />

sorun tarımsal ürünlerin enerji amaçlı<br />

kullanımındaki artışın gıda amaçlı üretimi baskı<br />

altına alması ihtimalidir. Bu da gelecekte enerji<br />

amaçlı kullanımın artmasıyla birlikte gıda güvenliği<br />

ve gıda güvencesi açısından birtakım sorunlar<br />

oluşabileceğini ortaya koymaktadır.<br />

Kaynaklar<br />

[1]. Anonim 2011, “ABD ve Avrupa Şeker Politikaları ve Türkşeker Özelleştirmeleri Üzerine Bir <strong>Araştırma</strong>”, Şekerin<br />

Geleceği, Şeker-İş Sendikası Yayınları, s: 79, Ankara<br />

[2]. Çetin, F. 2010, “Biyoetanol” TEAE Bakış, TEAE Yayınları, Sayı: 11, Nüsha:1, Ankara.<br />

[3]. Hatunoğlu, E.E. 2010, “Biyoyakıt Politikalarının Tarım Sektörüne Etkileri”, DPT Uzmanlık Tezi, Yayın No: 2814,<br />

Ankara.<br />

[4]. European Biodiesel Board (http://www.ebb-eu.org/stats.php (Erişim Tarihi: 3 Kasım 2011)<br />

[5]. ALBİYOBİR (http://www.albiyobir.org.tr (Erişim tarihi: 4 Kasım 2011)<br />

[6]. http://www.biyomotorin-biodiesel.com/link.html<br />

[7]. Tunalıoğlu, R., Taşkaya B., Odabaşı, S., 2006, “Alternatif Enerji kaynağı Olarak Biyodizelin AB’de ve<br />

Türkiye’deki Durumu”, Biyoyakıt Dünyası, Albiyobir Yayınları, Sayı:3, Ankara<br />

TARIMSAL EKONOMĠ VE POLĠTĠKA GELĠġTĠRME ENSTĠTÜSÜ / TEPGE<br />

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kampüsü<br />

1 nolu GiriĢ (Eski APK Binası) EskiĢehir Yolu 9. km. Lodumlu / ANKARA<br />

Telefon : 0.312. 287 58 33<br />

Faks: 0.312. 287 54 58<br />

http://www.aeri.org.tr<br />

4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!