09.01.2015 Views

1pbcxyEp6

1pbcxyEp6

1pbcxyEp6

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KOÇ'ların, SABANCI'ların eseridir bunlar!<br />

Bugün de egemen sınıfların yağma ve talanı sürüyor. Vurguncular, hayali ihracatçılar, mafya zenginleri,<br />

kaçakçılar bizzat devlet eliyle palazlandırılırken, yaratılan tüketim kültürüyle bilinci karartılan işçi sınıfı ve diğer emekçi<br />

tabakaların örgütlenme ve mücadele geleneklerinin olmayışı da bu dizginsiz sömürü ve zulüm çarkının işletilmesini<br />

kolaylaştırmaktadır.<br />

Ancak emperyalizm sadece bunlarla da kalmamış, MENDERES'lerin eliyle kendi yoz-kozmopolit kültürünü<br />

de, denetimine aldığı basın-yayın ve diğer iletişim araçlarıyla ülkemize taşımıştır. Soruyoruz: İçki, kumar, uyuşturucu,<br />

fuhuş ve ahlaksızlığın yaygınlaştığı, cezaevlerinin, karakollarının, işkencehanelerinin okullardan bile fazla olduğu bu<br />

ülkeyi kim yarattı Emperyalizm ve işbirlikçileri değil mi EVREN'ler, ÖZAL'lar değil mi<br />

C- ''Yollar Kralı MENDERES'' mi, Emperyalizme Uzanan Yolların Kilometre Taşı mı<br />

Ulaşım ağının geliştirilmesi, kapitalizmin gelişimi için vazgeçilmez bir koşuldur. Emperyalist burjuvazinin stok<br />

dağlarını eritebilmesi için ulaşımın geliştirilmesi gerekiyordu.<br />

Ülkemizde kapitalizmin geliştirilmesi ve kırsal alanlara taşınması, kent ve kır arasında ekonomik bağın<br />

güçlendirilerek tarımın sanayiye bağımlılaştırılması için ulaşım ağının modernleştirilmesine gereksinme büyüktü.<br />

Çünkü, yollar emperyalist üretim ilişkilerinin ülkeye taşınacağı kanallardı.<br />

İşte ülkemize emperyalist tekeller ''ucuz iş gücü cenneti''. ''tatlı kârlar ülkesi'' diye diye bağımlılık ve sömürü<br />

ilişkilerini bu yollardan, MENDERES'in asfalt yollarından soktu.<br />

Açgözlü emperyalist tekellerin, halkımızın, işçimizin alınterini rahatça soyabilmesi için onlara ulaşacak yollar<br />

ve yöntemler gerekliydi. Adnan MENDERES iktidarı emperyalizm ve oligarşinin ayakları altına asfalt yolları bu nedenle<br />

döşedi.<br />

Geri bıraktırılmışlığın bünyesindeki tüm ekonomik, toplumsal, kültürel sorunların; yoksulluğun, işsizliğin,<br />

açlığın, cahilliğin, ahlaksızlığın ve zulmün kaynağı olan emperyalizmin çarpık ilişkileri, halkın ocağına bu yollardan<br />

girdi.<br />

Bu bağımlılık zincirinin ilk halkası borçlandırmadır. Ekonomik olarak az gelişmiş ya da yarı-sömürge ülkelerde,<br />

emperyalizmin temel politikası başlangıç itibariyle hep böyle sahneye konulmuştur.<br />

Borçlandırılan ülke, daha sonra yeni tavizlere zorlanmakta, bunun sonucu siyasal bağımsızlığın kağıt<br />

üzerinde kalmasına varmaktadır. Açılan bu kapıdan emperyalist sermaye, ekonomik-siyasal-kültürel alanlara nüfuz<br />

etmektedir. ABD emperyalizmi Türkiye'de yeni-sömürgeciliğin tüm yöntemlerini uygulamaya geçmeden önce kapıyı,<br />

kredi ve yardım adı altında nakit sermaye ihracı ve borçlandırma ile açmıştır. Böylece karşısındaki son ulusalcı uygulamaları<br />

da etkisizleştirip, politik ve ekonomik açıdan kendi yatırımlarına elverişli bir zemin yaratmayı amaçladı.<br />

Kısaca, sermaye İhracı iç pazarı uyarmış, ithalatı körüklemiş ve böylece son tahlilde emperyalizmin meta ve<br />

sermaye ihracı olanaklarını daha da genişletmiştir. Ve ilerde emperyalizmin lehine ortaya çıkacak borçlanma kısır<br />

döngüsünün temelini yaratmıştır.<br />

Emperyalizmin yaptığı ''yardım'' içindeki program ve proje kredilerinin ülkemizdeki çarpık ekonomik yapının<br />

biçimlenişinde önemli bir rolü vardır. Program kredileri ülkemizin ithalatını karşılamakta kullanılmaktadır. Program kredisi<br />

veren kuruluş, çoğu kez bu krediyle, nereden ithalat yapılacağını da empoze etmekte, böylece program kredisi,<br />

sermaye ihracını da harekete geçiren bir araç olmaktadır.<br />

Proje kredileri ise, belli bir yatırımın dış finansman ihtiyacını karşılamak üzere verildiğinden, hem ithalatın,<br />

hem de yatırımların yönünü belirleyerek, ortaya çıkan sanayileşmenin ne mene bir şey olduğunu gözler önüne sermektedir.<br />

Bu şartlarda verilen krediler, dengeli ve sağlıklı bir sanayileşmenin vazgeçilmez şartı olan ağır sanayide kullanılamamakta,<br />

bu durum ülkenin emperyalizmin bir pazarı olmasında da bir etken olmaktadır. İşte dev Keban Barajı,<br />

işte yeni GAP projeleri! Keban'ın elektriğinden yararlanamayan Türkiye Kürdistan'ı GAP'tan yararlanabilecek midir<br />

Yoksa milyonlarca insanın oturduğu ve gününün yarısı elektriksiz geçen gecekondular mı yararlanacaktır<br />

Sanayileşmek, kalkınmak bu mudur Uğruna zamlara, yoksulluğa, açlığa katlanmaları tavsiye edilen yatırımlar,<br />

emekçi halkımız için mi, emperyalizm ve oligarşinin halkı daha fazla soyması için midir Hangisi<br />

Kısacası, emperyalizm, bu yollarla daha baştan ekonomik yapıya bir bütün olarak kumanda etme olanağına<br />

kavuşmuşken, halkımız uzay çağının göç dalgalarına maruz bırakılmıştır.<br />

Halk Kitaplığı/ Haklıyız Kazanacağız

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!