14.01.2015 Views

Türkiye'de Yeraltı Edebiyatı ve Hakan Günday'ın Romanlarında ...

Türkiye'de Yeraltı Edebiyatı ve Hakan Günday'ın Romanlarında ...

Türkiye'de Yeraltı Edebiyatı ve Hakan Günday'ın Romanlarında ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ZfWT<br />

Zeitschrift für die Welt der Türken<br />

Journal of World of Turks<br />

paylaşamamak, insanın içinde birikenlerin zamanla ona zarar <strong>ve</strong>rmesine neden<br />

olmaktadır. Ancak yalnızlık bir seçimdir <strong>ve</strong> yalnız kalan kişi de yalnızlığın<br />

getirilerine karşılık bu tip zararlarına da katlanmak durumundadır:<br />

“Yalnızlık kurşun geçirmez. Dostluk, aşk, aile geçirmez. Hiçbir şey<br />

geçirmez. Dışarıdan sokmadığı gibi içeriden de çıkartmaz. Cerahat yapar.<br />

Antibiyotiğini de kendinde besler. Yeter ki nerede olduğu bulunsun …” (Kinyas <strong>ve</strong><br />

Kayra, 152).<br />

“Kinyas <strong>ve</strong> Kayra” romanında, Kinyas’ın ani gidişiyle yalnız kalan Kayra,<br />

yalnızlığı bir karakter haline getirir. Böylece bir kişilik kazanan yalnızlık, Kayra’ya<br />

eşlik eden bir varlık haline gelir. Kayra, bu eşlikten memnundur. Çünkü yalnızlık<br />

sessizdir <strong>ve</strong> ona herhangi bir sorun çıkarmamaktadır. Kayra, en büyük yalnızlığın<br />

ise kalabalıklar içinde yaşananlar olduğuna dikkat çeker:<br />

“Kolay değildir yalnızlık. Öğrenilmesi gerekir. (…) Böyle bir tercihin nedeni<br />

yıllarca düşünülse bulunmaz. Çünkü tek bir nedeni yoktur insanları reddetmenin.<br />

Uzun süreçtir. (…) O kadar büyüktür ki yalnızlık. O kadar kalabalıktır ki. Dünyayı<br />

dolduran canlılardan uzak bir hayat yaşamak ya da binlerce bedenin arasında olup<br />

hiçbirini dinlemeden ilerlemek. Hepsi de, yalnızlığın türleridir. Hapishanelerdeki<br />

tek kişilik hücreler bazılarını delirtip kendi isimlerini bile unuttururken, bazılarını<br />

da Tanrı’ya dönüştürür …” (Kinyas <strong>ve</strong> Kayra, 264).<br />

“Zargana” <strong>ve</strong> “Piç” romanının kahramanlarının da maddi bir yalnızlıktan çok<br />

manevi bir yalnızlık içinde bulundukları görülür. Zargana, Koma <strong>ve</strong> Zo<br />

ailelerinden kopuk olan <strong>ve</strong> kendilerine bile düşman olan düşünceleriyle yalnız<br />

yaşayan kişilerdir. Bu kahramanlar bir arada bulunmalarına karşın bir duygu <strong>ve</strong><br />

düşünce paylaşımı içinde değillerdir. Bu durum da onları yalnızlaştırmaktadır.<br />

Aynı durumun “Piç” romanının kahramanları Barbaros, <strong>Hakan</strong>, Afgan <strong>ve</strong> Cenk<br />

içinde geçerli olduğu görülür. Bu dört insan, aynı duygu <strong>ve</strong> düşünceleri<br />

paylaştıkları için değil, eylemsizlik halleri nedeniyle birbirlerine “mecbur”<br />

oldukları için bir aradadırlar. Sonuçta insanların bir arada olmaları, aynı mekânı<br />

paylaşmaları yalnızlıklarını da paylaştıkları anlamına gelmemektedir. Bu<br />

yalnızlığın daha çok modern insanın düşünsel yalnızlığı olduğunu da belirtmek<br />

gerekir.<br />

2.4. Toplumsallaşamama <strong>ve</strong> Kurumlara Karşı Çıkış<br />

“Kinyas <strong>ve</strong> Kayra”da kahramanların yaşama yönelttikleri anlamlandıramama<br />

sorunu, toplumsal <strong>ve</strong> idarî tüm kurumları da kapsar. Kahramanlar, anlamlı bir<br />

yaşam öğesi bulamadıkları için ona bağlanma konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar.<br />

Hem Kinyas hem de Kayra bu nedenle eğitim yaşamlarında bir türlü okullarına<br />

aidiyet hissi geliştirememiş <strong>ve</strong> sonuç olarak birden çok okula kaydolduktan sonra<br />

hiçbirini tamamlayamayarak öğrenimlerini noktalamışlardır. Kinyas üç farklı<br />

üni<strong>ve</strong>rsitede eğitim görmüş, ancak hiçbirine uyum sağlayamamıştır:<br />

103<br />

ZfWT Vol. 2, No. 1 (2010)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!