You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Bahaeddîn Veled şu manidar cevabı verir: "Allah'dan geldik, Allah'a gidiyoruz. Allah'dan başka kimsede<br />
kuvvet ve kudret yoktur." 10 Bu söz Şeyh Şehabeddin-i Sühreverdi (1145-1235)'ye ulaştığında: "Bu sözü<br />
Belhli Bahaeddîn Veled"den başkası söyleyemez" dedi, samimiyetle ve muhabbetle karşılamaya koştu.<br />
Birbirleriyle karşılaşınca Seyh Sühreverdi, katırından inip nezaketle Bahaeddîn Veled'in dizini öptü,<br />
gönülden hürmetlerini sundu. Bahaeddîn Veled, Bağdat'ta üç günden fazla kalmadı ve Kufe yolundan<br />
Kabe'ye hareket etti. Hac farizasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Bahaeddîn Veled,<br />
yanında biricik oğlu Mevlânâ olduğu halde, göç kervanıyla Şam'dan Malatya'ya, oradan Erzincan'a, oradan<br />
Karaman'a uğradılar. Karaman'da bir müddet kaldıktan sonra, nihayet Konya'yı seçip oraya yerleştiler.<br />
Göç Yolunda Hazret-i Mevlânâ'ya Teveccühte Bulunan Mutasavvıflar<br />
Şeyh Attar Hazretleri: Belh'i terk ettikten sonra Bağdat'a doğru yola çıkan Bahaeddîn Veled, Nişabur'a<br />
vardığında ziyaretine gelen Şeyh Feridüddin-i Attar (1119-1221;1230) ile görüşüp sohbet eder. Sohbet<br />
esnasında Şeyh Attar, Mevlânâ'nın nasiyesindeki (alnındaki) kemali görür ve ona Esrar-name adlı eserini<br />
hediye eder ve babasına da; "Çok geçmeyecek ki, bu senin oğlun alemin yüreği yanıklarının yüreklerine<br />
ateşler salacaktır." 11der.<br />
Şeyh-i Ekber (Muhyiddin İbn'ül Arabi) Hazretleri: Sultânü'l-Ulema, Hac farizasını yerine getirdikten<br />
sonra dönüşte Şam'a uğradı. Orada Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbnü'l-Arabi (1165-1240) ile görüştü. Şeyh-i<br />
Ekber, Sultânü'l-Ulema'nın arkasında yürüyen Mevlânâ'ya bakarak: "Sübhanallah! Bir okyanus bir denizin<br />
arkasında gidiyor" 12demiştir.<br />
Hazret-i Mevlânâ'nın Evlenmesi<br />
Karaman'da bulundukları 1225 tarihinde Mevlânâ, babasının buyruğu ile itibarlı, asil bir zat olan<br />
Semerkantlı Hoca Şerafeddin Lala'nın, huyu güzel, yüzü güzel kızı Gevher Banu ile evlendi. Mevlânâ dünya<br />
evine girdiğinde onsekiz yaşındadır.<br />
Hazret-i Mevlânâ'nın, Konya'ya Yerleşmeleriyle İlgili Yorumu şöyledir: "Hak Teala'nın Anadolu halkı<br />
hakkında büyük inayeti vardır ve Sıddik-ı Ekber Hazretlerinin duasıyla da bu halk bütün ümmetin en<br />
merhamete layık olanıdır. En iyi ülke Anadolu ülkesidir; fakat bu ülkenin insanları mülk sahibi Allah'ın aşk<br />
aleminden ve deruni zevkten çok habersizlerdir. Sebeplerin hakiki yaratıcısı Allah, hoş bir lütufta bulundu,<br />
sebepsizlik aleminden bir sebep yaratarak bizi Horasan ülkesinden Anadolu vilayetine çekip getirdi.<br />
Haleflerimize de bu temiz toprakta konacak yer verdi ki, ledünni (Allah bilgisine ve sırlarına ait)<br />
iksirimizden (altın yapma hassamızdan) onların bakır gibi vücutlarına saçalım da onlar tamamıyla kimya<br />
(bakışıyla, baktığı kimseyi manen yücelten olgun insan); irfan aleminin mahremi ve dünya ariflerinin hem<br />
demi (canciğer arkadaşı) olsunlar." 13<br />
Hazret-i Mevlânâ'yı Yetiştiren Mutasavvıflar<br />
Sultânü'l-Ulema Şeyh Bahaeddîn Veled Hazretleri<br />
Önceki bahislerde şahsiyetini belirtmeye çalıştığımız Bahaeddîn Veled, Mevlânâ'nın ilk mürşididir.<br />
Yani Mevlânâ'ya Allah yolunu öğretip, tasavvuf usulünce hakikatleri ve sırları gösteren tarikat şeyhidir.<br />
Bütün İslam aleminde yüksek itibar ve şöhrete sahip olan Bahaeddîn Veled, Selçuklulular'ın Sultanı<br />
Alâeddîn Keykubat'tan yakın alaka ve sonsuz hürmet görür. Bahaeddîn Veled, 3 Mayıs 1228 tarihinde14<br />
Selçukluların baş şehri Konya'yı şereflendirip yerleştikden kısa bir süre sonra, son derece samimi dindar<br />
olan Sultan Alâeddîn Keykubat (saltanat müddesi 1219-1236), sarayında Bahaeddîn Veled'in şerefine büyük<br />
bir toplantı tertip etti ve bütün ileri gelenleriyle birlikte onun manevi terbiyesi altına girdi.15 Sultaü'l-<br />
Ulemaya gönülden bağlı olan Sultan Alâeddîn onu hayranlıkla şöyle över; "Heybetinden gönlüm tir tir<br />
titriyor, yüzüne bakmaktan korkuyorum. Bu eri gördükçe, gerçekliğim, dinim artıyor. Bu alem, bendem<br />
korkup titrerken ben, bu adamdan korkuyorum, ya Rabbi, bu ne hal İyice inandım ki o, cihanda nadir<br />
bulunan ve eşi benzeri olmayan bir Allah dostudur."16 Dünya sultanına hükmeden, eşsiz Allah dostu mana<br />
ve gönül sultanı Bahaeddîn Veled, 24 Şubat, 1231 tarihinde Cuma günü kuşluk vaktinde ebedi alemde<br />
göçtü.17 Geriye Muhammed Celaleddîn gibi bir hayırlı oğul ile Maarif gibi bir eser bıraktı. Sultânü'l-