Ä°slam Hukuku ve Medeni Hukuk'ta Yetkisiz Temsil ... - Portal
Ä°slam Hukuku ve Medeni Hukuk'ta Yetkisiz Temsil ... - Portal
Ä°slam Hukuku ve Medeni Hukuk'ta Yetkisiz Temsil ... - Portal
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
280<br />
Dr. Erdoğan SARITEPE<br />
____________________________________________________________________________<br />
Ancak, yetkisiz temsil edenin akit yaptığı <strong>ve</strong> icâzet <strong>ve</strong>rilinceye kadar<br />
akde bağlı olan üçüncü Ģahsın T.B.K. m. 38’e göre temsil edilenden uygun<br />
bir zaman içerisinde icâzet <strong>ve</strong>rip <strong>ve</strong>rmeyeceğini isteme hakkı vardır. Buradaki<br />
uygun zamandan maksat, yapılan tasarruf hakkındaki bilginin icâzete<br />
yetkili olan kiĢiye ulaĢması <strong>ve</strong> o kiĢinin yeterince düĢünmesi için gerekli<br />
olan toplam süredir. 88 Bu müddeti icâzeti <strong>ve</strong>rmeye yetkili kiĢi kendisi belirler,<br />
üçüncü Ģahsın hâkime süre tayin ettirme hakkı yoktur. 89 Von Tuhr kanun<br />
koyucunun bu konuda hata yaptığını, üçüncü kiĢinin hâkime süre tayin ettirme<br />
hakkının olması gerektiği görüĢündedir. 90<br />
Ġcâzet <strong>ve</strong>rmeye yetkili olanın, icâzet <strong>ve</strong>rip <strong>ve</strong>rmeme kararını açıklaması<br />
için gerekli olan sürenin, bu günkü teknik iletiĢim araçları da göz<br />
önünde bulundurularak, haberin ulaĢıp <strong>ve</strong> değerlendirilebileceği bir zamanla<br />
sınırlandırılması daha uygun olur. Aksi durumda, sürenin gereğinden fazla<br />
uzatılma ihtimalinden dolayı özellikle üçüncü Ģahıs zarar görebilir.<br />
Ġcâzet, davalarda temsil (avukatlık) için de kullanılır. Vekâletnâmesini<br />
mahkemeye ibraz etmeyen <strong>ve</strong>kil (avukat) tarafından açılan dava ya da takibin<br />
duruĢmasında, mü<strong>ve</strong>kkilin Ģahsen hazır bulunması yapılan muameleye<br />
icâzet <strong>ve</strong>rmesi anlamına gelir. Ġcâzet mahkemede meydana geldiği için mahkemece<br />
de re’sen kabul edilmektedir. 91<br />
2. Ġzin<br />
Arapça e.z.n. kökünden türeyen bir isim olan "izin" kelimesi, sözlük<br />
olarak; izin <strong>ve</strong> salâhiyet <strong>ve</strong>rmek, müsaade etmek anlamlarına gelmektedir.<br />
Istılâhta ise, hukuki bir muamelenin yapılması <strong>ve</strong>ya bir hakkın kullanılması<br />
için <strong>ve</strong>rilen tek taraflı salâhiyettir. 92<br />
Birbiriyle yakın iliĢkisi bulunan icâzet <strong>ve</strong> iznin arasında temel iki farkın<br />
olduğu kabul edilmektedir. Ġcâzet izinden daha kuv<strong>ve</strong>tli <strong>ve</strong> kapsamlı bir<br />
hüküm ifade etmektedir. 93 Ġzin ile icâzet arasında temelde Ģu iki fark vardır:<br />
a. Ġzin, yapılacak hukukî bir iĢlem için önceden açıklanan irade beyanı;<br />
icâzet ise, yapılmıĢ olan hukukî bir iĢlemi onaylamak için sonradan açıklanan<br />
irade beyanıdır. Ġzin sonradan yapılacak muameleye etki ederken;<br />
icâzet önce yapılmıĢ olan muameleyi yapıldığı andan itibaren geçerli kılar. 94<br />
b. Ġzin (önceden <strong>ve</strong>rilen tasarruf yetkisi), tasarruf yapılmadan önce geri<br />
alınabilir. Ġcâzet ise yenilik doğuran (inĢâî) bir hakkın kullanılması oldu-<br />
88<br />
89<br />
90<br />
91<br />
92<br />
93<br />
94<br />
Oser-Schönenberger, s. 309; Schwarz, Borçlar <strong>Hukuku</strong>, s. 395; Gönensay, s. 143-144;<br />
Cerîde-i Adliyye, 34; Sungurbey, s. 87<br />
Tuhr, s. 358; Sungurbey, s. 88.<br />
Tuhr, s. 358, dip not: 22.<br />
Sungurbey, s. 53.<br />
Türk Hukuk Lugatı, s. 180; Erdoğan, s. 221.<br />
Arsebûk, I/524; Tuhr, s. 357.<br />
Ġbn Abidin, III/167; Arsebûk, I/524; Sungurbey, s. 51; Gönensay, s. 143; Tuhr, s. 356-<br />
357; Oser-Schönenberger, s. 308.