07.02.2015 Views

Coğrafya Çalışmalarında Kullanılan Sayısal Verilerin Özellikleri

Coğrafya Çalışmalarında Kullanılan Sayısal Verilerin Özellikleri

Coğrafya Çalışmalarında Kullanılan Sayısal Verilerin Özellikleri

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Prof.Dr. Halil NARMAN Armağanı 125<br />

iç ya da dış ticarette, değişen teknolojiye bağlı farklılaşmalar belirebilir. Bu<br />

durumda coğrafyacılar çalışmalarını yaparken bir yandan mevcut durumu<br />

durağan gibi görünen anlık yapıyı, coğrafi görünümü ortaya koymak diğer<br />

taraftan da bunun şekillenmesine, bu biçimi almasına yol açan süreçleri<br />

belirlemek durumundadır (O’Brien s. 13).<br />

Coğrafyada çoğunlukla belirli bir andaki durumu ortaya koyan veriler<br />

kullanılmaktadır bunlar “tek dönemli – anlık” veri olarak adlandırılabilirler.<br />

Mesela bir nüfus sayımının sonuçlarını içeren veri tek dönemli - anlık veri<br />

durumundadır. Sadece nüfus sayımının yapıldığı günde ölçülen özellikleri<br />

gösterir, sorulan sorularla ilişkili olarak sayımın yapıldığı anda nüfusun<br />

herhangi bir mekandaki yaş, cinsiyet, okuryazarlık, ekonomik yapı vb gibi<br />

çeşitli durumunu yansıtır.<br />

Çok dönemli veriler ise genellikle anlık verilere göre daha az detaya<br />

sahip olmakla birlikte tek ya da birkaç niteliğin uzun süreli değerlerini<br />

içerdikleri için önem taşımaktadırlar.<br />

Bu verilerde ölçümler sıcaklık ölçümünde olduğu gibi gün içinde belirli<br />

kısa aralıklarda (teknolojinin etkisiyle otomatik istasyonlarda anlık ölçüm) ya<br />

da akarsu akım değerlerindeki gibi aylık (limnimetre ile ölçülüyorsa ölçüm<br />

aralığı kişinin gözlem sıklığına bağlıdır, istenilen zaman aralıklarında yapılır<br />

limnigraf ile ölçüm yapılıyorsa otomatik olarak arzu edilen-ihtiyaç duyulan<br />

sıklıkta) ölçümler biçiminde yahut tarımsal yapının ele alındığı çeşitli<br />

istatistiklerdeki gibi yıllara göre durumu da yansıtabilir. Bu tür verilerin en<br />

önemli eksik yanlarından bir tanesi, verinin türüyle ilişkili olarak geniş alanlara<br />

ait oluşlarıdır. Bir başka ifade ile ele alınan unsurun genel eğilimini tespit etmek<br />

mümkün olabilecektir ancak alana-mekana bağlı farklılıkları belirlemek<br />

mümkün olmayacaktır. Bu durum biraz da ülkemizde yayınlanan istatistiklerin<br />

özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin köylerin nüfusları ile ilgili olarak<br />

1927 ve 1950 yılı hariç olmak üzere tüm sayım dönemlerindeki miktarlarını<br />

cinsiyete bölünüş niteliğiyle birlikte bulmak mümkündür, yani nüfusun<br />

cinsiyete bölünüşündeki değişimi neredeyse 1935 yılından 2000 yılına kadar<br />

yapılan tüm sayım dönemleri için belirlemek mümkündür ve bu detay oldukça<br />

verimli sonuçların elde edilmesine imkan sağlamaktadır. Ancak diğer taraftan<br />

özellikle şehirleşme derecesini belirlemede önemli ölçütlerden birisini oluşturan<br />

çalışan nüfusun sektörlere bölünüşü ile ilgili bilgilere ulaşmak istendiğinde<br />

bunu ancak iller düzeyinde tespit etmek söz konusu olabilmektedir. Daha küçük<br />

idari birimler söz konusu olduğunda düzenli bir aralıkla her ilçe merkezi için ve<br />

her sayım dönemine ilişkin olarak veri bulmak mümkün değildir. Bu konuda<br />

yakın döneme ait istatistiklerimizde sevindirici bir yön de söz konusudur, 1990

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!