medar olan Yer ile Su’yun timsalleri altında seziyordu. Bunabinaen, batınların maşerî vicdanlarına Yer-Su namı verilmişti.Şimdi batın mefkûresinden daha yüksek bir mefkûre,sulh mefkûresi (bir halkm aşiretleri ve batmları arasındakan dökülmemesi mefkûresi} doğuyordu. Bu mefkûre doğuncail dini de kendi kendine teşekkül etti. Bu mefkûreyiilk duyana. Tanrı - Kutu unvanı verildi. Bu zat, sulh dinini tesiseve bunu istilzam eden devlet teşkilâtını vücude getirmeğekendini memur ve meb’ûs biliyordu. HükümdarlaraTanrı - Kutu ken - yüz denildiğini De Guignes yazıyor. Tanrı-Kutu’nun manası malûm. «Zıllullah ve ruhullah» manalarınadır.Ken - yüz ise. «geniş yüzlü» demektir. Çingiz kelimesinin,Moğalirca bu tabirin muharref bir şekli olması muhtemeldir«Geniş yüz» lakabı da, sahibinin büyük bir prestijemalik, celâletli, şahametli olduğunu anlatır.Orhun Kitabesi'nde Tanrıya, Türk Tanrısı namı da veriliyor.Bu tabir de gösterir ki, Tann, «Rabbülâlemîn» değildi.Belki bir Türk uruğunun kavmî ilâhı İdi. Hakan’ın da Tanrıtarafından gönderildiği, Orhun Kîtabesi’nden anlaşılıyor:«Fakat, yukarıda Türk Tanrısı ve mübarek Türk Yer -Sular'ı şöyle yaptılar; Türk budunu yok olmasın diye, yenidenbir budun olsun diye babam İl' Besleyici Hakan İle,ana İl Silici Hatun’u yükselttiler, göğün tepesinde tutup,yukarı çıkartılar» (Vilheem Thomsen. İnscriptiohs de L’Orkhon,Helsinki, 1896, s. 100-101).69il kelimesi, eski Türkçede hem sulh, hem de devletmanasınadır. Filhakika, İçtimaî sulh ile devlet ,aynı zamandateşekkül edebilen iki müessesedir. Bir cemiyette kan,davasıve gazve kaideleri cari ise, onda bir devlet mahiyetibulunamaz. Devlet, kan davasıyle gazvenin bittiği yerdebaşlar. Velâyet-i âmme teessüs edince, artık hususî ihkak - 1
70hak yollarına lüzum kalmaz. İşte bu sebeplerden dolayıdırki, İl Türklerde, hem bir din, hem bir devlet, hem de sulhçülükahlâkı suretinde vücut buldu.İl dini, evvel emirde, aşîret dinini kendi teşkilâtı arasınaalmakla işe başladı. Çünkü, teessüs etmiş birtakımananelerin inkılâbıyle büsbütün ortadan kalkması mümkündeğildir. Bu husus, aşîret dini âilenin esaslarını tesis etmişve kadın cinsine büyük bir mevki ve nüfuz temin eylemişti.Aşîret dininin büsbütün zâil olması, âile tesanüdünün zayıflamasınıve kadın hukukunun tenakusunu mucip olabilirdi.Bu suretle il dini teşekkül ederken, aşîret dini onun sisteminebir unsur halinde munzamnokta-i nazarından çok faydalı olmuştur.kalması, kadın hukukuAşîret dininde eski batınları temsil eden Yer-Sular, ildininde Sol - Kolu’u teşkil etti. Sulh taraftarlarının mümessilleriolarak yeni zuhur eden Tanrılar,Sağ-Kol’u vücudagetirdiler. Oğuzlarda Gün, Ay, Yıldız Hanlar, Tanrılardır.Gök, Dağ, Deniz Hanlar, Yer - Sular'dır. Yakutlarda Dokuz ■Ağa Uza'ların, Tanrılar, Sekiz Ağa Uza’ların Yer - Sularolduğunu ve Altay Türklerinde Tanrılar’ın da, Yer - Sular’ında adedi on yediye çıkarılmış bulunduğunu, yukarıda görmüştük.İki kavmin bu dinî münasebetlerinden başka, siyasî veahlâkî hususiyetleri de vardır. Sağ - Kol, sulh fırkası; Sol -Kol, harp fırkası idi. Aynı zamanda Sağ - Kol, erkek fırkası.Sol - Kol, kadın fırkası idi. Hakan Sağ - Kolu, Hatun, Sol -Kolu temsil ederdi.
- Page 1 and 2:
KÜLTÜR BAKANLIĞIZiya Gökalp Yay
- Page 3 and 4:
Doğumunun 100. yılında Ziya Gök
- Page 5 and 6:
gelmiş bulunduğu bir çağda aram
- Page 7 and 8:
NOT :Dört seri halinde tertiplenen
- Page 9 and 10:
87. Dört Makulenin M ü s a v ili
- Page 12 and 13:
11TÜRK TÖRESİNE DAİR TAHARRİLE
- Page 14 and 15:
üçüncü cildinin 167. sayfasınd
- Page 16 and 17:
«Tat- Bütün Türklere göre Fars
- Page 18 and 19:
Orhun Kîtabesî’nde Gök - Türk
- Page 20 and 21: ulunursa, bir gün Çin aleyhine se
- Page 22 and 23: «Ey Türk milleti, eğer o ülkeye
- Page 24 and 25: tamilc ettiler. Levy-Bruhl de İpti
- Page 26 and 27: kestikleri kurbanlarda mündemiçti
- Page 28 and 29: ziyor mu? O halele ejderhadır ve
- Page 30 and 31: dir. Umum aşiretin totemi ise ök
- Page 32 and 33: Şark cihetindeki süvarilerin atla
- Page 34 and 35: Saniyen, bu müteradif !
- Page 36 and 37: din, Türklerin yalnız bu kadın d
- Page 38 and 39: eyan edeceğimiz birçok vâkıalar
- Page 40 and 41: vidir. Bü dört makulenin hem müt
- Page 42 and 43: dı. Çamaşırlar kirlenince atıl
- Page 44 and 45: 43bir hükümdar ismidir. Oğuz Han
- Page 46 and 47: derler. İleride Moğol'un da Bogu
- Page 48 and 49: atlarda, hayvanlarda ve insanlarda
- Page 50 and 51: Çor lisanımızda, hâlâ cin mana
- Page 52 and 53: 51İkinciMebhasİL DİNİ1. ÇİNL
- Page 54 and 55: 53Çinlilerde, Yang ile Yen, kıyme
- Page 56 and 57: O halde, bu ilâhların ittihadınd
- Page 58 and 59: gal etmektedir. Altaylılara göre
- Page 60 and 61: si, oytun (*) kelimesinden müştak
- Page 62 and 63: 61Uca, Divanü Lûgat’a göre, s
- Page 64 and 65: 63YıldızHanAvşarKırıkBeg-DiliK
- Page 66 and 67: kuzlu bir zümre daha dahil oluyor.
- Page 68 and 69: İl dini, Orkun Türklerinde başka
- Page 72 and 73: 717. TÜRK MANTIĞINDA MÜDÎR UMDE
- Page 74 and 75: Kadîm Türklerde ervaha, ecinmeye
- Page 76 and 77: Ak ve Kara sıfatları, Garp Türkl
- Page 78 and 79: Türklerde erkek ak, kadın kara s
- Page 80 and 81: de, altın sandallarla seyahat eder
- Page 82 and 83: vardır. Bunlar, ismete dair bir g
- Page 84 and 85: 83[Dördüncü Mebhas](Eski Türk K
- Page 86 and 87: 85altıncı katta Ay Ata oturur. T
- Page 88 and 89: gur Tigin, Kotur Tigin, Tükel Tigi
- Page 90 and 91: mahlûklar görmeğe başladığın
- Page 92 and 93: eğenmeyip başka milletlerin mukal
- Page 94 and 95: 93Oğuz bir gün avdan dönerken, b
- Page 96 and 97: sinin memesinden ilk sütü emdikte
- Page 98 and 99: vardı. Burası çok ağaçlık bir
- Page 100 and 101: 99rüyasında, bir Altın Yay ve Ü
- Page 102 and 103: Oğuzlarla Dokuz - Oğuzlardır (De
- Page 104 and 105: 1037 — TUKYULARIN yani GÖK - TÜ
- Page 106 and 107: 105lar, Ergenekon’dan çıkılan
- Page 108 and 109: 107Hia Prensesi. — Bu itikat, Çi
- Page 110 and 111: Bu iki armağanı getirmeği üzerl
- Page 112 and 113: 111BeşinciMebhasTürk Dinine Dâir
- Page 114: 113siyah nurlar neşreder.Ateşin
- Page 117 and 118: 116bakiyeartık, kaimtı.baliğ olm
- Page 119 and 120: 118faraziyefaziletfedâ-yı hayat e
- Page 121 and 122:
120iltihak etmek : katılmak, arala
- Page 123 and 124:
122kitabeKudaykudsiyetkutupkuvve-i
- Page 125 and 126:
124mecazî: sözün, gerçek anlam
- Page 127 and 128:
126mümessil ; temsilci.mümin : Ta
- Page 129 and 130:
128ruhanî: din adamı.Ruhullah: Ta
- Page 131 and 132:
130teâküs : karş/tJık, aykınl
- Page 133 and 134:
132— y —yahşi: güzel, iyi.yav
- Page 135 and 136:
134Ay Han, 54.Ayzıt, 36, 79, 81.Ay
- Page 137 and 138:
136— K —Kadırkan, 77.Kağnıl
- Page 139 and 140:
138Ötkerler, 85.Öküz Yılı, 37.
- Page 141:
140üsture, 108.Üze Tengri, 12.—