haberler - Türkiye Perakendeciler Federasyonu

alanın sorumlusu olarak perakendecisuçlu oluyor. O elemanın SGK’lı olmamasıdurumunda yine anlattığımız karmaşıkdurumdan dolayı perakendeci de riskleraltına giriyor. Özellikle uluslararası frmalarabaktığınızda, şu an ciddi anlamdaevrak talepleri var. Elemanın SGK girişi,bir tadım aktivitesi yapılıyorsa portörmuayenesi dediğimiz evrak.Olması gereken ne?Tabiki burada tarafların aynı masayaoturup herkesin elini taşın altınakoyması gerektiğine inanıyoruz. Belli birdenetim olması gerekiyor. Ama bununlaberaber bir özdenetim de olması gerekiyor.Bu nedenle biz DEPID olarak özelliklesatış noktasında ve sahada çalışma yapanüyelerimiz için etik denetim projesibaşlatıyoruz. Hem PERDER gibi iş ortaklarımızhem de hizmet verdiğimiz markalarınsorularına daha net cevap verelimdiye. Ama dediğim gibi bütün hizmetverenler DPID üyesi değil. Bununla beraberyine de her şekilde bazı kontrollerinolması gerekiyor. Bu anlamda PERDERüeylerinin noktalarında part time ya dafull time çalışan elemanların özellikleSGK evraklarının eksiksiz olduğunudenetlemesi gerektiğini öneriyoruz. Yerelkanalda bazı illerde ve belli noktalardakontroller sağlanıyor ve bununla gururduyuyoruz. Ama öte yandan bununlailgili çalışma yapmayan ya da bununoutsource edilmiş risk olduğunu düşünenperakendecilere de bunu hatırlatmaktafayda varNeler yapılabilir?Biz sektörü temsil eden bir dernek olarak,bu anlamda PERDER ile beraber birçalışma yapabiliriz mesela. Burada bazıprensipleri belirlemeyip, bunların arkasındanbir eğitim süreci başlatabiliriz.Karşılıklı prensip sözleşmesi olabilir, etikticaret denetimi yaptığımızda biz bunundetaylarını anlatabiliriz. PERDER üyeleridolayısıyla kendilerini de hem korumaaltına alacak hem de ticaretlerini artırmayısağlayacak iş modeli oluşturacaklar.Biz onaların problemlerini dinleyebilir,üyelerimizle bunları paylaşarak köprüolabiliriz. Dolayısıyla biz burada PERDERile DPID olarak bir araya gelip karşılıklıproblemleri dinleyerek ve bunu da heriki tarafın da daha rahat daha da keyifliticaret yapmasını sağlayacak şekildeilerleyebiliriz. Prensiplerin belirlenmesianlamında fırsatlar olduğunu düşünüyorum.Alışverişçi pazarlaması diyebir kavram doğdu…Alışverişçi pazarlaması, özellikle sonsenelerde ağırlıklı olarak ön plana çıkanbir pazarlama tekniği. Ana prensibi şu:Alışverişçi her zaman eşit değildir sizintüketicinize. Örneğin, siz eğer bir bebekbezi satıyorsanız sizin tüketiciniz bebekler.Ama alışverişçiniz anne. Tıraş kremisatıyorsanız, evet tüketiciniz erkek amabelki alışverişçiniz eşi olabiliyor. Dolayısıylabütün konsept bunun üzerindengidiyor. Önce o alışverişi yapan kişininkim olduğunu tespit etmek gerekiyor.Alışverişçi pazarlamsı biraz daha kimsatın alıyorsa ona yönelmekle ilgili.Daha sonra da satın almanın yaşandığınoktada bir tüketiciyle marka arasındamarka tecrübesi yaratmayı planlıyoruz.O noktada, perakendeci de devreyegiriyor ki; burada çok ciddi büyüme veözellikle müşteri sadakati yaratmakanlamında çok önemli fırsatlar olduğunugörüyoruz. Artık markete gelmeden öncezaten alışverişçi ne istediğini biliyor.Facebook’tan ürünle ilgili bişey okuyor.Google’dan search ediyor. Diğer tüketicilerinyorumlarını okuyor. Dolayısıylasadece reklamdan aklında kalan bişey ilegitmiyor markete. Dolayısıyla marketegittiğinde o iletişimin de devam etmesiperdersivil toplumgerekiyor ve orada yaşadığını sonra çıkıpsosyal medyada paylaşıyor.Satış noktasındaki konumlanmanasıl?Satış noktasında pazarlamada yapmayaçalıştığımız, bir markayı bir perakendeciile bir araya getirip burada bir konseptoluşturuyorsun. Bizim altını çizmeyeçalıştığımız özellikle yerel perakendedeher kanalın farklı bir konumlaması var.Bir tanesi diyor ki, ben çok taze meyvesebze sağlıyorum, diğeri benim çok ciddimüşteri hizmetim var. Kendisiyle ilgilikonumlamaların da altını çizen, özelliklemarkalarla da ortak projeler yapmasıgerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bunlarınçok ciddi faydaları olduğunu görüyoruz.Satış noktasında pazarlamayı Avrupaile kıyasladığımız zaman, biz çok dahailerideyiz. Şundan dolayı, yüz yüzepazarlamayı seviyoruz. Yurt dışına gidipbir bankada kuyruğa girdiğiniz zaman sizbir kuyruğun bir ucunda arkadaki öbürucunda bekler. Memeleketimizde öyledeğildir. Herkes yapış yapıştır. Yakınlığıseviyoruz biz. ATM cihazları var. Yapabileceğinizher türlü işlemi yapabiliyorsunuz;ama biz yüz yüze iletişimi tercih ederizİstihdam açısından sektördefırsat var mı?Yaklaşık 40 bin 500’ü part time olmaklaberaber,20 bin kişi de full time 60 bin500 kişiye istihdam sağlayan bir sektördenbahsediyoruz. Dolayısıyla ciddi biristihdam oranı var. Burada özellikle gençnüfus için bir fırsat var. Birçok arkadaşımızınilk iş tecrübesi. Üniversitede okuyanarkadaşlar, aynı zamaanda part timeburada çalışıyorlar. Part time çalıştığınıziçin geçici bir iş olarak görüyorsunuz;ama öte yandan üniversitede okurkenburayı tecrübe ediyorsunuz ve nasılbir iş olduğunu görme şansınız oluyor.Ben gönüllü deli işi diyorum buna. Parttime çalışmaya başladınız o markalarınsürekli kadrolarına geçebiliyorsunuz. Birsüre markayı ve işin doğasını o kadar iyiöğreniyorsunuz ki, o çalıştığınız firmanınajans içinde temsilcisi haline geliyorsunuz.Şu an sektöre baktığınızda bu alaylıolarak gelişen bir şey. Biraz iletişim,organizasyon becerisi gerekiyor. Keyifaldığınız zaman kopamıyorsunuz. Şu anbaktığınızda üniversite hayatında bu işebulaşıp, şu an ajans sahibi olan üyelerimizvar.Eylül-Ekim 49