EDİTÖR’DENKonumuz Meslek EtiğiGÜNEY MİMARLIK DERGİSİISSN 1309-9639 ARALIK 2014 SAYI: 17Kapak: Adana Ticaret Odası Yeni Hizmet Binası MimariProje Yarışması, 1. Ödül, Mimar: Erkan Erdoğan.TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi tarafından4 ayda bir yayımlanır. Yerel Süreli YayınSAHİBİTMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi adınaBekir KamışlıSORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜKamuran PekçetinGENEL YAYIN YÖNETMENİH. Bülend TunaYAYIN SEKRETERİBahattin ŞahinYAYIN KOMİTESİÖnem Cihangir, Demet Erke Yaptı, Onur Erman,Samet Karyaldız, Bahattin Şahin, Sabri Tunç,Cihan Can Türker, Mehmet Murat Ulaş, Sait Özkal YüreğirKONSEPT TASARIMFerhat BabacanGRAFİK UYGULAMAEbru LaçinYAPIMMimarlık Vakfı İktisadi İşletmesiKaraköy, Kemankeş Cad. No: 31 Beyoğlu 34425 İstanbulTelefon: (0212) 244 86 87BASKIFabrika Basım ve Tic. Ltd. Şti.Göztepe Mah. İnönü Cad. No: 74/AMahmutbey 34214 Bağcılar İstanbulTel: (0212) 294 38 00İLETİŞİM ADRESİ:Güney Mimarlık DergisiTMMOB Mimarlar Odası Adana ŞubesiReşatbey Mah. 62009 Sokak No: 2Baskın Ap. Zemin kat ADANATelefon: (0322) 454 17 95 - 457 77 17Faks: (0322) 457 24 20e-Posta: <strong>guney</strong><strong>mimarlik</strong>@mo.org.trMAKALE YAZIM KURALLARIDerginin yazım dili Türkçedir. Dergide yayımlanmak üzere gönderilecek çalışmalardaha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olmalıdır.Yazılar Adam Yayınları’nın Ana Yazım Kılavuzu kurallarına uymalıdır.Yazılar, elektronik kopya (CD veya e-posta) olarak editöre iletilmelidir. CD üzerineyazarın ismi ve yazının kısaltılmış başlığı yazılmalıdır. Yazarlara ait bilgilerin tümü(isim, adres, kurum, unvan, telefon, faks, e-posta adresi) yazıyla birlikte iletilmelidir.Dergiye teslim edilen yazılar yazarlarına iade edilmez. Yazının ilk sayfasında,yeterli bilgiyi içeren bir başlık altında tüm yazarların isimleri, çalıştıkları kurumve adres bilgileri olmalıdır. Bu sayfada iletişimin sağlanacağı yazar belirtilmelidir.Metnin sonunda kaynakça yer almalı, tablo ve şekiller ise her biri ayrı bir sayfadave metin içindeki akışlarına göre numaralandırılmış olarak yer almalıdır.Makalede kullanılacak görsel malzemeler dijital ise, jpg veya tiff formatındaolmalı, kısa kenarları 10 cm’den, çözünürlüğü ise 300 dpi’dan daha düşükolmamalıdır. Dijital görseller metnin içine veya başka bir word dosyasına kesinlikleyapıştırılmamalı, ayrı ayrı dosyalar olarak teslim edilmelidir. Tüm görselmalzemelerin varsa metin içindeki yerleri belirtilmeli ve açıklamaları mutlakayer almalıdır. Dijital olmayan fotoğraflar dia pozitif veya orijinal baskı olarak,çizim ve şekiller ise temiz kâğıt çıktısı olarak teslim edilebilir.Kaynaklar metinde parantez içinde yazarların soyadı, basım yılı olarak verilmelidir.Aynı yazarın bir yıl içinde birden çok kaynağına referans veriliyorsa, bunlaraa, b şeklinde ek yapılmalıdır. Aynen aktarılan yazılar için sayfa numarası verilmelidir.Kaynaklar metnin en sonunda soyadı sırasına ve aynı yazara ait yazılardakronolojik sıraya göre listelenmelidir. Kitap ve dergilerin isimlerinin tümüyazılmalıdır. Kitap ve bildiri kitaplarının basımevi ve basım yeri belirtilmelidir.Basılmamış bildiriler için sunulduğu yer ve bulunma koşulları belirtilmelidir.- Köksal, A. (1998) “Aalto Bir Bağlam Mimarı mıydı?”, Arredamento Mimarlık,Boyut Yayıncılık, İstanbul, Sayı: 100+3, s. 52-67.- Schildt, G. (1995) Alvar Aalto, Phaidon Press Limited, London.Teslim edilen yazılarda kaynak gösterilen, kullanılan, daha önce yayımlanmışmalzeme, metin, tablo, şekil ve benzeri için yazılı izin almak yazarların sorumluluğundadır.Dergiye yazı gönderen kişiler, yazılarının, aynı zamanda dergininweb sitesinde görsel malzemesiyle birlikte yayımlanmasını kabul etmiş sayılır.Yıllardır inşaatlarda iş sağlığı ve güvenliği konusunu çok yönlü irdelemelerle ele alıyor, yapılmasıgerekli düzenlemeleri gündeme getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan da inşaatlardayeni ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yine iş kazası haberleriyleyüreğimiz yandı, pek çok ailenin ocağına ateş düştü, yoksulluk daha da katlanılmazoldu.Gazetelere de yansıyan rakamları paylaşalım; istihdamın iki milyona yaklaştığı inşaat sektöründe,5 yıllık dönemde meydana gelen 35.846 iş kazasında 1.754 işçi yaşamını yitirdi,1.940 işçi sakat kaldı. İnşaat, iş kazası ve kaza sonucu meydana gelen ölüm sayısı bakımındantüm sektörler arasında ilk sırada yer alıyor. İş kazalarının yaklaşık yüzde 10’u yapıiş kolunda gerçekleşiyor. Yapı iş kolunda meydana gelen kazaların yaklaşık yüzde 5’i deölümle sonuçlanıyor. İş kazası sonucu meydana gelen ölümlerin yaklaşık yüzde 30’u yapıiş kolunda meydana geliyor.İnsan yaşamına değer vermeyen bir anlayışın yansımalarını görüyoruz, yapı sektörünehâkim olan hoyratlık hükmünü sürdürüyor. Hızlı, daha hızlı; ucuz, daha ucuz; ve elbettebüyük, daha büyük inşaatlar erk sahiplerinin dilinde bir gelişme masalı gibi tekrar ediliyor.Çalışanların ödediği bedel, çalışanlara ödenen bedelin yanında hiç dile getirilmiyor.Yapı sektörünün önemli bir bileşeni olarak mimarların bu süreçteki rollerini, yapabildiklerini,yapamadıklarını, sorumluluklarını, yaşadıkları sıkıntıları, meslek etiği perspektifindenirdelemek istedik ve bu tema çerçevesinde dosyamıza katkılar derledik.Ülkemiz ve kentlerimizin küresel sermayenin yarattığı olağanüstü bir rant baskısı altındaolduğunu görüyoruz. Hemen her gün başta büyük kentlerimizle ilgili olmak üzere,bir “büyük imar hamlesi” haberi günlük basında yer almakta, kentlerimizin yaşam alanlarıbirer birer yapılaşmaya açılmaktadır. Kentlerimizin geleceği ile haklı olarak kaygılanırken,aynı zamanda mesleğimizin geleceği için de endişe duymaya başlıyoruz. Bazı meslektaşlarımızınbu büyük imar kargaşasının içerisinde yer alabilme telaşı içine girmeleri, kentleşmeve mimarlığımızın geleceği ile ilgili sorunlara uzak durmaları, ciddi bir meslek etiğisorununu da gündemimize getiriyor.Mimarların, teknik elemanların toplumsal hayatın neresinde olurlarsa olsunlar zaman zamaninsanın içini daraltan, vicdan azabıyla baş başa bırakan durumlarla karşılaştığı görülmektedir.Bir yandan geçinmek, ayakta kalma çabaları, ailenin daha iyi yaşaması, beslenmesi,sosyal hayattan kopmaması, kültürel etkinliklere katılması, çocuğunun iyi bir okuldaokuyabilmesi için zorlanan aile bütçesi gibi sorunlar gündeme gelmektedir. Öte yandaişsizlik korkusu ile yaşamanın gerginliği insanın üstüne karabasan gibi çökmektedir.Kendisi ve ailesi için gelecek korkusu taşıyan bireyin düzen karşısında çaresizliği ne yazıkki onu kolaylıkla rantın, çıkarcılığın, sömürünün teknisyeni durumuna düşürebiliyor. Sizinteknik bilginize, donanımınıza ve toplumsal konumunuza sahip olmayan insanların, sizegüvenmeleri, inanmaları; öte yandan kişinin mesleğine ve konumuna duyulan güveninistismar edilmesi.Kentlerin hoyratça hırpalanması, duyarsızlığın ve insan hayatını hiçe sayan bir yaklaşımneticesinde yitirilen canlar, yitirilen meslek itibarı... Geriye dönüp baktığımızda gördüklerimizbunlar mı olmalıydı. İster kâr tutkusuyla olsun, ister beğenilme ve ayakta kalmagüdüsüyle olsun, yapılanlarda bir terslik var. Yapılanlar birileri o şeyi yaptığı için vardırlar. Obirisinin yapmaması, yapmaya direnmesi, sonucu değilse bile o kişiyi etkileyecek, kişinininsanileşme süreci de böyle başlayacaktır.H. Bülend TunaGÜNEYMİMARLIK | ARALIK2014 | SAYI 17 | 1