12.07.2015 Views

1945- 1946 yıllarında türkiye'de politik gelişmelere genel bakış

1945- 1946 yıllarında türkiye'de politik gelişmelere genel bakış

1945- 1946 yıllarında türkiye'de politik gelişmelere genel bakış

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> YILLARINDA TÜRKİYE’DE POLİTİKGELİŞMELERE GENEL BAKIŞÇağatay BENHÜRSelçuk Üniversitesi Fen Edebiyat FakültesiTarih Bölümü, Araş. Gör.Konya / TÜRKİYEcbenhur@selcuk.edu.trÖZETII. Dünya Savaşının son günlerinde batı bloğu ülkeleri, Türkiye’den daha demokratik bir yapılanmaya gitmesiniistemişlerdir. Gerek bu istek ve gerekse savaşın getirdiği sosyo‐ekonomik sıkıntılar; Türkiye’de tek partiyönetiminde olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı, parti içerisinden başlamak kaydı ile birtakım muhalefethareketlerinin başlamasına neden olmuştur. Parti yönetimine karşı memnuniyetsizliklerini dile getirmeyebaşlayan milletvekilleri zamanla Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılmış veya uzaklaştırılmışlardır. <strong>1945</strong> yılınınsonu ile <strong>1946</strong> yılının ilk yarısı bu muhalefet hareketlerinin en yoğun olduğu zaman dilimidir. Bu dönemdeTürkiye’de yeni partiler kurulmaya başlamıştır. Bu dönem kurulan ilk siyasi parti Milli Kalkınma Partisidir. Türksiyasi hayatına en derin etkisi olan parti ise Demokrat Parti olmuştur. Yeni partilerin de kurulmasıylahareketlenen Türk siyasi hayatı 21 Temmuz <strong>1946</strong>’da Genel Seçimlere gitmiştir. Bu seçimler neticesindedir ki,Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birden çok parti mensubu milletvekilleri yer almıştır.Anahtar kelimeler: <strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong> Yılları, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, İkinci Dünya Savaşı, TürkiyeBüyük Millet Meclisi, Türk Demokrasi Tarihi.AN OVERVIEW TO THE TURKISH POLITICAL DEVELOPMENTS IN <strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>ABSTRACTThe last days of the II. World War, the Western block countries, demanded a more democratic construction/configuration from Turkey. This requirement and the socio‐economic outcomes of the war, gave rise toopposition against the totalitarian Republic Party of People. This opposition began first inside the party itself thendifferent movements appeared. The party deputies who were dissatisfied about the party rules left the party orwere removed from the party. The end of the <strong>1945</strong> and the beginning of <strong>1946</strong> is the period when these oppositionmovements were dense. In that period new parties were established in Turkey. The Milli Kalkınma Party was thefirst party, and the Democrat Party was the one which had the most profound effect in the Turkish political life.With the new founded parties, the Turkish political life went into the General Election in 21 July <strong>1946</strong>. Theelection resulted in the appearance of deputies from different parties in the Turkish Grand National Assembly.Key words: <strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong> Years, Republic Party of People, Democrat Party, Second World War, Turkish GrandNational Assembly, the History of Turkish Democracy.GirişBirinci Dünya Savaşı’nın yaraları henüztam manasıyla sarılmadan, 1 Eylül 1939 tarihindeAvrupa’da başlayan ve tüm dünyayayayılan İkinci Dünya Savaşı, ülkelerinçeşitli bloklara ayrılarak, acımasız bir savaştabirbirlerine taraf olmalarına nedenolmuştur. Henüz çok genç bir devlet olanTürkiye Cumhuriyeti ise, her iki bloğun dasavaş müddetince devam eden baskı veikna çabalarına rağmen tarafsız kalmayı30Journal of Qafqaz University


<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> Yillarında Türkiye’de Politik Gelişmelere Genel Bakışbaşarabilmiştir. Bu dönemde ekonomik,psikolojik ve stratejik açıdan tarafsızlık hiçşüphesiz Türkiye için en ideal çözümdür.Ancak savaş yıllarının kendine has zorluklarıtarafsız konumdaki Türkiye’de bile enağır yönleriyle hissedilmiştir 1 . Savaş yıllarıboyunca CHP’nin iktidarında tek parti yönetimiile idare edilen Türkiye, dengeli birtarafsızlık <strong>politik</strong>ası yürütmeyi başarmıştır.Bu süreçte ülke ekonomisi şiddetli krizlerlekarşı karşıya kalmış, halkın her kesimindegeçim sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmıştır.Savaşın müttefiklerce kazanılacağının anlaşılması,aynı günlerde SSCB’nin Türkiyeüzerinde birtakım emeller beslemesi 2 vebunları dile getirmeye başlaması, 1943yılının ortalarından itibaren Türkiye’ninbatı bloğu denen devletler tarafına doğrumeyletmesine neden olmuştur 3 .Dış <strong>politik</strong>a alanında bu gelişmeler yaşanırkeniç <strong>politik</strong>ada da bazı gelişmeler olmuştur.Savaş şartlarının ortaya çıkmasındaönemli bir etken olan ekonomik kriz ve<strong>genel</strong> memnuniyetsizlik, yavaş yavaş CHPidaresindeki tek parti yönetimine karşıçeşitli muhalefet hareketlerinin ortaya çıkmasınaneden olmaya başlamıştır.1Savaş sırasında yaşanan zorluklar için bkz. OsmanAkandere, Millî Şef Dönemi, İz Yay., İstanbul1998, s.145‐187.2Bu emeller, SSCB’nin Montreux Sözleşmesi öncesigörüşmelerde başlayan, Montreux sürecinde iyicebelirginleşen ve sonrasında da keskinleşen TürkBoğazlarının ortaklaşa savunulması ile ilgili teklifidir.Bu teklif, 1937 yılında Türk‐Sovyet YardımlaşmaPaktı adı altında bir antlaşmanın yapılmasıtasarısını gündeme getirecek, fakat sonuç olumsuzolacaktır. Pakt görüşmeleri hakkında ayrıntılı bilgiiçin bkz. Ahmet Suat Bilge, Güç Komşuluk, İşBankası Kültür Yay., Ankara 1992, s.120‐125.3Batı bloğundan kasıt İngiltere, Fransa, ABD veonların destekçisi olan devletlerdir. O dönemdeher ne kadar bu devletler SSCB ile müttefik olarakortak düşmana karşı savaşıyor idiyseler de, savaşsonrasında oluşacak konjonktür konusunda farklıfikirlere sahiptiler. Özellikle Türkiye konusundaİngiltere ve SSCB’nin görüşleri bir hayli çelişmekteidi.Biz bu çalışmamızda, II. Dünya Savaşı’nınson aylarından başlayarak, <strong>1946</strong> GenelSeçimlerinin kararının alındığı dönemekadar olan sürede, Türkiye’de iç <strong>politik</strong>aalanındaki gelişmeleri incelemeye çalışacağız.Bu gelişmeler CHP içerisinde çeşitlimuhalefet hareketlerinin ortaya çıkışındanbaşlamak sureti ile, Milli Kalkınma Partisive Demokrat Parti başta olmak üzere çeşitlisiyasi partilerin kurulması, ülkede CHP’yekarşı çok sesli bir muhalefet dalgasınınyayılması ve nihayetinde <strong>1946</strong> seçimlerinekarar verilmesi ile neticelenmiştir. Öncelikliolarak CHP’li bazı milletvekillerininparti yönetimini eleştirmeleri ve ardındanoylamalarda muhalif tavır sergilemeleri, bumilletvekillerinin CHP’den uzaklaştırılmalarıve ardından yeni parti kurulması içinçalışmalarının başlaması bahsedilen gelişmelerinilk adımı olmuştur. CHP kökenlimilletvekillerinin haricinde de başka yapılanmalarve siyasi parti denemeleri yine budöneme denk gelmiştir. Biz çalışmamızdaolayları kronolojik bir sıra ile vermeye vedönemin basınından alıntılar yaparak devrinsiyasi atmosferini yansıtmaya çalışacağız.CHP İçerisinde Muhalefet Hareketlerive AyrılıklarÖncelikle basında başlayan muhalefet hareketizamanla Meclis’in içerisine de sirayetetmiş, Varlık Vergisi’nin tasfiyesi ile ilgilikanunun görüşülmesi sırasında bir mebusret oyu kullanmıştır (TBMM ZC, 1944:29).Aynı şekilde “Şirketi Hayriye”nin satın alınmasıkonularında yapılan görüşmelerde de248 kabul oyuna karşın 7 ret oyu kullanılmıştır(Akandere, 1998:354).İç <strong>politik</strong>ada ortaya çıkan memnuniyetsizlikhavası, dış <strong>politik</strong>a alanındaki bazı gelişmelerile doğrudan alakalı idi. Avrupa’‐da savaşın ilerleyişi ve müttefiklerin durumuile, Türkiye’den savaş sonrası düzendeyer alabilmesi için istenen şartlar neticesindeTürkiye, 3 Ocak <strong>1945</strong>’te Japonya ileNumber 24, 2008 31


Çağatay Benhürilişkilerini kesmiş, 23 Şubat <strong>1945</strong>’te deJaponya ve Almanya’ya karşı savaş açmıştır(Ahmad ve Bedia, 1976:12). Türkiye’ninBirleşmiş Milletlere üye olabilmesi için busavaş kararını alması gerektiği devrin otoritelerincekabul edilmiştir.Bu dönemin önemli gelişmelerinden biriside, “Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu”nunkabul edilmesidir. Tasarı 14 Mayıs <strong>1945</strong> tarihindeMeclis Genel Kurulu’nda görüşülmeyebaşlanmıştır (Goloğlu, 1974:322). Kanun11 Haziran <strong>1945</strong> günü kabul edilmiş veyürürlüğe girmiştir (Karpat, 1996:112) 4 .Memleket içerisinde artan muhalefet hareketleriüzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü,19 Mayıs <strong>1945</strong> tarihli meşhur konuşmasınıyapmış ve memleket idaresinde demokratikprensiplerin geçerli olacağını belirtmiştir.Bu nutkunda İnönü şunları söylemiştir:“Memleketimizin siyasi idaresi Cumhuriyetlekurulan halk idaresinin her istikametteilerlemeleri ve şartlarıyla gelişmeğedevam edecektir. Harp zamanlarının ihtiyatlıtedbirlere lüzum gösteren darlıklarıkalktıkça memleketin siyaset ve fikir hayatındademokrasi prensipleri daha genişölçüde hüküm sürecektir.Büyük meclisin şimdiye kadar parlak birsurette ispat ettiği hakikat halk idaresininmemleketi serbest düşüncelere ve hürriyethayatına alıştırıp eriştirmesi ve geçmişteolan otoriter idarelerden daha kuvvetliolarak vatandaşa anarşiyi ve sözüayağa düşürmeyi kaldırması olmuştur.Büyük Meclis az zaman içinde büyükinkılaplar geçirmiş bir memleketin, sarsıntılarauğramadan daha ziyade ilerlemesinitemin edecektir” (Toker, 1990:76).4Karpat eserinde tasarı için “Toprak Kanunu aslındatoplumsal bir reformdu” ibaresini kullanmaktadır.Kanun hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.Kemal H. Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, AfaYay., İstanbul 1996, s.112.Bu konuşma sonradan Türkiye’de demokrasiyegeçişe yakılan yeşil ışık olarak değerlendirilmiştir.21 Mayıs <strong>1945</strong>’te gerçekleştirilen bütçe görüşmeleride mecliste muhalefetin şiddetleortaya çıkmasına vesile olmuştur. AdnanMenderes, Feridun Fikri Düşünsel, HikmetBayur, Emin Sazak; tek parti devrinin alışıkolmadığı şekilde hükümeti eleştirmişlerdir(Eroğul, 1998:27) 5 . 29 Mayıs <strong>1945</strong>’te gerçekleştirilenoylamada ise 368’e karşı 5 aleyhteoy kullanılmıştır (Eroğul, 1998:28).Tarihler 7 Haziran <strong>1945</strong>’i gösterdiğindeCHP Meclis Grubu Başkanlığı’na dört milletvekilinin6 imzasıyla bir takrir verilmiştir.İzmir Milletvekili Celal Bayar, Aydın MilletvekiliAdnan Menderes, İçel MilletvekiliRefik Koraltan ve Kars Milletvekili FuatKöprülü bu takrire imza koymuştur (Lewis,1995:246) 7 . Dörtlü Takrir adı ile tarihe geçenbu bildiri, bahsi geçen milletvekilleritarafından “memlekette demokratik usullerindaha geniş şekilde tatbikine” geçilmesi amacıylaverilmiştir (Akandere, 1998:373). 12Haziran <strong>1945</strong>’te CHP Meclis grubundagörüşülen Dörtlü Takrir reddedilmiştir(Ahmad ve Bedia, 1976:13‐14).17 Haziran <strong>1945</strong> tarihinde boş olan 6 milletvekilliğiiçin yapılan ara seçimlerde ilkdefa CHP resmi bir aday listesi hazırlamamış,bu durum CHP’nin liberalleşmesi veyeni bir yönetim tarzına doğru yol almasıolarak değerlendirilmiştir (Koçak, 1986:385).Bu arada dış <strong>politik</strong>adaki gelişmelerdenbirisi de Türkiye’nin katıldığı San Fransisco5Eleştiri konuşmaları için bkz. TBMM TutanakDergisi, D:VII, T.II, C.17 s. 196‐233 (25.5.<strong>1945</strong>).6Bilahare bu kişiler Demokrat Parti’nin kurucularıolacaklardır.7Bernard Lewis eserinde Türkiye’nin gidişatınıetkileyen bu şahısların mesleklerini şu şekildevermiştir: Birincisi bankacı ve iktisatçı, ikincisihukukçu ve çiftçi, üçüncüsü keza hukukçu, dördüncüsüprofesör. Ayrıntılar için bkz. BernardLewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Türk TarihKurumu Yay., Ankara 1995, s.246.32Journal of Qafqaz University


<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> Yillarında Türkiye’de Politik Gelişmelere Genel BakışKonferansında, 26 Haziran <strong>1945</strong> tarihindeBirleşmiş Milletler Anayasası imzalamasıdır.Böylece Türkiye, Birleşmiş Milletlerinkurucu üyeleri arasında yer almıştır (Ahmadve Bedia, 1976:14).Milli Kalkınma Partisi ve DemokratParti’nin KuruluşuUzun süreden beri Türk siyasî hayatındatek parti olarak yaşamını sürdüren CHP’yekarşı kurulan ilk siyasi parti Millî KalkınmaPartisi’dir. 7 Temmuz <strong>1945</strong>’te İstanbul’‐un zengin iş adamı ve sanayicilerindenNuri Demirağ, adı geçen partiyi kurmakiçin İçişleri Bakanlığı’na başvurmuştur(Ahmad ve Bedia, 1976:14).Ertesi günkü Cumhuriyet gazetesinde buolay “Yeni bir Parti” başlığı ile verilmiştir.Yaptığı açıklamada Nuri Demirağ, kuracağıparti hakkında şunları söylemektedir:“Benim yaptığım şimdilik sadece bir istimzaç,bir yoklama, bir iskandildir...Bu parti başka milletlerinkinden adapteedilmiş prensipler taşımayacaktır. Hükümetidevirmek, iktidar mevkine geçmekhırsıyla kurulmak istenen bir teşekkül dedeğildir. Biz bugünkü devletçilik ile birnevi mukabil muvazene temin edecekolan liberalizmin memlekette gelişmesineçalışacağız....” (Cumhuriyet, 8.7.<strong>1945</strong>).Partinin prensiplerine de “altı kanat” ilkeleriadını takan Demirağ, bunları da şöylesıralamaktadır:“Milli Kalkınma Partisi’ne intihab edecekher şahıs, işretten, kumardan, iffetsizlikten,iğrilikten, tembellikten, zulümkarlıktansakınmak mecburiyetindedir”(Cumhuriyet, 8.7.<strong>1945</strong>).22 Temmuz <strong>1945</strong>’te kuruluş müsaadesi alınanparti, 27 Ekim <strong>1945</strong> tarihinde faaliyetegeçmiştir (Akandere, 1998:408).15 Ağustos <strong>1945</strong>’te ise daha önce imzalanmışolan Birleşmiş Milletler AntlaşmasıTürkiye Büyük Millet Meclis’i tarafındanonaylanmıştır (TBMM Tutanak Dergisi,<strong>1945</strong>:19).5 Eylül <strong>1945</strong>’te ise Başbakan Şükrü Saraçoğlubasına verdiği beyanat ile hükümetin MilliKalkınma Partisi’nin kurulmasına izinverdiğini, tek dereceli seçim, üniversiteözerkliği, antidemokratik kanunlar gibi konulardakitaleplere hükümetin ilke olarakkarşı çıkmayabileceğini belirtmiştir (Eroğul,1998:23).Saraçoğlu gazetecilerin ikinci parti konusundakiısrarlı sorularına önce: “Herhaldepartiyi kuracak ben değilim” diye cevap verdiysede daha sonra ikinci partinin doğmasınakarşı olmadığından bahisle “yardımdahi ederim diyeceğim amma benim yardımımbelki de iyi manaya alınmaz” diye latife yapmıştır.Ardından da MKP’nin kurulmasınaizin verildiğini bildirmiştir (Cumhuriyet,6.9.<strong>1945</strong>). Bu beyanatın ertesi günü CHPGenel Sekreterliğince Adnan Menderes’ebir mektup gönderilmiş ve <strong>genel</strong> olarakyapmakta olduğu sert muhalefetin nedenlerikendisine sorulmuştur (Şahingiray,1954:32). Adnan Menderes bu mektuba cevapvermekte gecikmemiştir:“Meclis toplantılarındaki hareket tarzlarımda,ne parti tüzüğü hükümlerine, nede parti programına aykırı olmadığı vebilakis milletvekili olarak hareket tarzımın,memleket ve partinin yüksek menfaatlerinetamamen uygun olduğuna kanibulunduğum gibi bu hareket tarzımla,parti adamı olarak seçilmiş olmam, durumuilgilendirecek bir cihet görmüyorum...”(Vatan, 22.9.<strong>1945</strong>).Dörtlü Takrir sahipleri ile CHP yönetimiarasındaki ilişkiler gün geçtikçe zayıflayarakneredeyse kopma noktasına gelmiş, heriki taraf arasında adeta basın savaşlarıyaşanmaya başlamıştır. CHP Parti Divanı21 Eylül <strong>1945</strong> tarihinde Şükrü Saraçoğlu’‐nun başkanlığında toplanmış ve AdnanMenderes ile Fuat Köprülü’nün durumunuNumber 24, 2008 33


Çağatay Benhürgörüşmüştür. Yapılan toplantı ve incelemelersonucunda her iki milletvekilinin deCHP’den ihraç edilerek ilişkilerinin kesilmesinekarar verilmiştir. Bu aynı zamandaCHP’ den ilk milletvekili ihracıdır (Erer,1966:84).Bu durum 22 Eylül <strong>1945</strong> tarihli Cumhuriyetgazetesine şu başlıkla yansımıştır: “İki MilletvekiliPartiden Çıkarıldı” Gazete alt başlıktaise şöyle devam etmiştir: “Aydın MilletvekiliAdnan Menderes ile Kars Milletvekili FuatKöprülü’nün hareket ve faaliyetleri Partininhareket ve faaliyetlerine zıt görüldü” (Cumhuriyet,22.9.<strong>1945</strong>).Bu durum karşısında ihraç edilen milletvekillerinintepkileri şöyle olmuştur. FuatKöprülü yaptığı açıklama ile:“... ben Halk Partisine mensub birmilletvekili olarak sadece partiyi kuvvetlendirmekve demokratik bir mahiyetesokmak için çalıştığıma kaniim. Hakkımdabuna karşılık olarak verilen karara gelince,her şeyde olduğu gibi bu işte de enyüksek hakem yüce Türk milletidir”Adnan Menderes ise: “Yüksek Parti Divanınınhakkımdaki kararını ben de birazevvel herkes gibi radyodan öğrendim.Anlaşılıyor ki son meclis toplantısındakisözlerim bu karara sebeb tutulmuştur.Bundan fazlada bir şey bilmiyorum”demişlerdir. (Cumhuriyet, 22.9.<strong>1945</strong>).İhraç kararlarıyla ilgili olarak Nadir Nadi,Cumhuriyet Gazetesi’nde yaptığı yorumundaöncelikle ihraç edilenlerin geçmiştekiicraatlarını eleştirmiş, <strong>genel</strong> olarakdünyada ve Türkiye’de demokrasi prensiplerinedeğinmiş ve sonuçta yazısını:“...bununla beraber bütün kabahatinyalnız bu iki milletvekiline yükletilmesibence haksızlıktır. Siyasi bünyemizinumumi gelişiminde bir müddettir üzücübazı aksamalara şahit oluyoruz ki iki üçkişiye ceza vermekle bunlar düzeltilemez.İçinde yaşadığımız çok çetin dünya şartları,kendimizi bir an önce o şartlara göreayarlamak lüzumunu bize hatırlatıyor”şeklinde tamamlamıştır (Cumhuriyet,23.9.<strong>1945</strong>).Bu arada 28 Eylül <strong>1945</strong>’te Dörtlü Takrir’inönemli isimlerinden Celal Bayar milletvekilliğigörevinden istifa etmiştir. Bayar’ınyeni bir parti kuracağı söylentileri ortayaçıkmışsa da o henüz CHP’ den istifa etmemiştir.Dörtlü Takrir’in imzacılarından Refik Koraltanise Bayar’ın istifasını müteakip CHPParti Divanı’na adeta bir basın savaşı açmış,eleştirilerini çeşitli gazetelerde neşretmiştir.Bunun üzerine toplanan CHP Meclisgrubu Koraltan’ın savunmasını da dinlediktensonra yaptığı toplantı neticesinde“Parti tüzüğüne, parti esaslarına ve GenelBaşkanlık Divanı kararlarına” saygı göstermediğive uymadığı gerekçesiyle Koraltan’ıCHP’den ihraç etmiştir.Dörtlü Takrir Sahipleri CHP’den çıkarılmış,Milli Kalkınma Partisi kurulmuş veTürk Siyasi hayatı yeni bir seyir almıştır.Bu seyrin devamında <strong>1945</strong> yılı Meclis açılışındaİsmet İnönü’nün yapacağı konuşmaönemli bir dönüm noktası olmuş ve MilliŞef merakla beklenen konuşması için 1Kasım <strong>1945</strong>’te TBMM kürsüsünde yerinialmıştır:“...Demokratik karakter bütün Cumhuriyetdevrinde prensip olarak muhafazaolmuştur. Diktatörlük, prensip olarak,hiçbir zaman kabul olunmadıktan başka,zararlı ve Türk Milletine yakışmaz olarakdaima itham edilmiştir... bizim tek eksiğimizhükümet partisinin karşısında birparti bulunmamasıdır... fakat memleketinihtiyaçları sevkile hürriyet ve demokrasihavasının hala işlemesi sayesinde, başkasiyasi partinin de kurulması mümkünolacaktır... Türk Milleti kendi bünyesineve karakterine göre demokrasinin kendiiçin özelliklerini bulmağa mecburdur”(Cumhuriyet, 2.11.<strong>1945</strong>).34Journal of Qafqaz University


<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> Yillarında Türkiye’de Politik Gelişmelere Genel Bakış1 Aralık <strong>1945</strong> tarihinde basında Bayar vearkadaşlarının yeni bir parti kuracaklarınadair haberler çıkmaya başlamıştır (Cumhuriyet,2.12.<strong>1945</strong>) 8 . Bu haberler CHP tarafındanda iyi bir şekilde karşılanmıştır. Hattayetkililerce, Bayar’ın samimi ve sağlam birAtatürkçü ve aynı zamanda gerçek birCHP’li olduğu belirtilmiştir (Ahmad veBedia, 1976:15‐16).3 Aralık <strong>1945</strong>’e gelindiğinde bir süredenberidir beklenen olay gerçekleşmiş ve CelalBayar CHP Genel Sekreterliği’ne istifamektubunu vermiştir (Bayar, 1969, 120).İstifa ile ilgili açıklama aynı gün CHP GenelSekreterliği tarafından basına duyurulmuştur.Celal Bayar’ın CHP’den istifa edeceğiniaçıklamasından bir gün sonra İnönü,Bayar’ı yemeğe davet etmiş ve birlikte yemekyemişlerdir (Ahmad ve Bedia, 1976 :16). Bu durumla ilgili çeşitli spekülasyonlaryapılsa da aslında olumlu bir gelişme olarakgörülmelidir.Tüm bu gelişmelerden sonra kamuoyuartık yeni partinin kuruluşunu beklemeyebaşlamıştır. Tarihler 7 Ocak <strong>1946</strong>’yı gösterdiğindeise, Türkiye’nin siyasi hayatındaönemli bir adım daha atılmış ve adı geçentarihte akşam saatlerinde yaptığı basın toplantısındaCelal Bayar, Demokrat Parti’ninresmen kurulduğunu ve faaliyete geçtiğiniaçıklamıştır.7 Ocak <strong>1946</strong> tarihli makalesinde YavuzAbadan öncelikle <strong>genel</strong> hatlarıyla demokrasiprensibinden bahsetmekte ve CHP’nino güne kadar üstlenmiş olduğu misyonubelirtmektedir. O sözlerine devamla:“... yeni parti, dış ve iç siyasetimizin yenidünya şartlarına göre ayarlanmasınıgerektiren tarihi bir dönüm noktasındafaaliyete geçmeye hazırlanıyor....iç siyasetbakımından demokrat partisinin de,inkılabın ana prensiplerine, devlet varlığınınkanuni temeli olan değer ve müesseseleregereken saygıyı göstereceğineeminiz” (Cumhuriyet, 7.1.<strong>1946</strong>).8 Ocak <strong>1946</strong>’da ise gazeteler DemokratParti’nin resmen kurulmuş olduğunu manşettenvermişlerdir 9 . Celal Bayar ise kısabeyanatında kendisine sorulan “demokrasihakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna:“Demokrasi üzerinde uzun boylu mütaleayürütmeye lüzum görmüyorum.Maksadımız aşağıdan yukarıya doğru bircereyan husule getirmektir. Tüzüğümüzbunu temin ediyor.” cevabını vermiştir(Cumhuriyet, 8.1.<strong>1946</strong>).Bu arada 22 Ocak <strong>1946</strong> tarihinde CHP’yisıkça eleştirenlerden Yusuf Hikmet Bayur,CHP’den çıkartılmıştır. Ertesi gün ise savaşsırasında konulmuş ve özellikle köylülerarasında CHP’ye karşı tavır alınmasınaneden olan Toprak Mahsulleri Vergisi, adıgeçen tarihten itibaren yürürlükten kalkmıştır(Ahmad ve Bedia, 1976:17).<strong>1946</strong> Seçimlerine Doğru12 Şubat <strong>1946</strong>’da sonradan DP’nin sloganıolacak olan “Parti milletvekili seçimine iştirakiçin tek dereceli intihabı bekleyecek” beyanatınıverene kadar yurdun dört bir yanındaDP’ye katılımlar gerçekleşmiştir. ÇıkanGenel Seçim söylentileri karşısında DP yetkilileri,yukarıda zikredilen sözü tekrarlamışlardır(Ahmad ve Bedia, 1976:17).Diğer taraftan 6 Mart <strong>1946</strong>’da BaşbakanSaraçoğlu bir demeç vermiştir ve beyanatındaiç ve dış <strong>politik</strong>a konularında pekçok meseleye değinmiştir. Başbakan çokpartili hayat konusunda ise şunları söylemiştir:8Cumhuriyet Gazetesinin konu ile alakalı başlığı“Eski Başbakan Celal Bayar’ın kuracağı parti” idi.Cumhuriyet, 2.12.<strong>1945</strong>.9Ayrıntılı bilgi için bkz. adı geçen tarihteki Türkbasını.Number 24, 2008 35


Çağatay Benhür“... şimdi yeni partilerin kurulması iledemokrasimiz yeni bir gelişme devresinegirmiş bulunuyor... siyasi partiler faaliyetindençokluk partisinin de faydalanacağıyerler vardır. Mesela böyle bir rejimdedevlet işleri daha sıhhatli olur ve vatandaşlarbu sıhhate daha kolay inanırlar...ʺ(Cumhuriyet, 7.3.<strong>1946</strong>).Bu demecin ardından çok geçmeden DemokratParti Başkanı sıfatı ile Celal Bayar’‐ın bir demeci gazetelerde yer almıştır. Bayaröncelikle kısa zamanda Demokrat Parti’yegösterdiği ilgiden dolayı halka teşekküretmiş ve:“Partimizin yurt içinde serpilip gelişmesiyolundaki çalışmalarımızdan bugüne kadaraldığımız netice bizi memnun etmektedir...”demiştir (Cumhuriyet, 14.3.<strong>1946</strong>).Bayar ayrıca partilerinin önündeki en büyükengel olarak da muvazaa söylentilerinigörmektedir:“... Muvazaa iki taraflı bir anlaşmanıneseri olmak icab eder ve iki tarafı daküçülten bir hareket olur. Evvelce yaptığımızbir konuşmada ifade ettiğim gibi,ne Halk Partisine ve ne de partimize böyleküçültücü bir hareketi isnat etmeye imkanyoktur...” (Cumhuriyet, 14.3.<strong>1946</strong>).29 Mart <strong>1946</strong> tarihinde ise, milletlerarasıgruplarla, özellikle de Bulgaristan’daki sosyaldemokratlarla kurduğu ilişkiler nedeniylesuçlanan Sosyal Demokrat Parti 10 ,hükümet tarafından kapatılmıştır (Ahmadve Bedia, 1976:18).23 Nisan <strong>1946</strong>’da ise, Celal Bayar gelecekseçimlerle ilgili düşüncelerini kısaca şöyleaçıklamıştır:“Seçimler önümüzdeki seneden evvel deyapılacak olsa, yukarıda izah ettiğim10Yeni siyasi partilerin açılmasına izin verilmesindensonra kurulan Sosyal Demokrat Parti, kuruluşundançok kısa bir süre sonra yukarıda bahsedilensebeplerden dolayı kapatılmıştır.şartlar (tek dereceli seçim, kanunsuz müdahalelereson vermek) yerine getirilirsederhal iştirak edebilecek vaziyetteyiz”(Tasvir, 23.4.<strong>1946</strong>).Bu arada basında Milli Şef ve aynı zamandaCHP Genel Başkanı İnönü’nün CHP’yi10 Mayıs <strong>1946</strong> tarihinde olağanüstü birtoplantıya çağırdığı haberleri çıkmıştır.27 Nisan <strong>1946</strong> tarihli Cumhuriyet gazetesikonuya geniş yer ayırmış ve aynı zamanda10 Mayıs kurultayında görüşülecek konularımaddeler halinde vermiştir:“Konya Milletvekili Saffet Arıkan başkanlığındatoplanan CHP Meclis Grubu’nda(26.4.<strong>1946</strong>.Cuma) söz alan SaraçoğluParti kurultayının 10 Mayıs’tatoplanacağını ve Eylülde yapılması gerekenbelediye seçimlerinin 1 Mayıs’a alınmasınıteklif edeceklerini söyledi”.Kurultayda görüşülecek maddeler ise şöylesıralanmıştır (Cumhuriyet, 27.4.<strong>1946</strong>):1‐ Tek dereceli seçimlere karar vermek.2‐ Sınıf esasları üzerinde cemiyetler kurulmasınaimkan vermek.3‐ Parti tüzüğündeki değişmez başkanmaddesini değiştirmek.DP’nin hızla yayılan parti örgütü ve popülaritesi,CHP’yi birtakım önlemler almayaitmiştir. Bunların başında da DP tam hazırolmadan erken bir seçimle bertaraf etmekfikri gelmiştir. Bu düşünceden yola çıkarakBaşbakan Saraçoğlu 29 Nisan <strong>1946</strong> tarihindeİngiliz Daily Telegraph gazetesine birdemeç vermiş ve <strong>genel</strong> olarak iç meselelerdeher ne kadar partiler arası bir takımanlaşmazlıklar varsa da dış meselelerdeortak görüşlerin bulunduğunu belirtmiştir(Ahmad ve Bedia, 1976:19).30 Nisan <strong>1946</strong> tarihli Cumhuriyet gazetesindekibeyanatında Menderes, seçimlerinerkene alınmasıyla ilgili görüşünü şu şekildebelirtmiştir:36Journal of Qafqaz University


<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> Yillarında Türkiye’de Politik Gelişmelere Genel Bakış“Seçimlerin öne alınmasını muhik göstereceksebepler görmüyoruz. Bu durumagöre tasarının tek parti idaresi maksadilehazırlanmış olduğuna hükmetmek zarurioluyor” (Cumhuriyet, 30.4.<strong>1946</strong>).Aynı gün Meclis’te yaptığı konuşmadaRefik Koraltan da bu konuya değinerekçeşitli eleştirilerde bulunmuştur. Sözleriniİnönü’nün Meclisi açış konuşmasına getirenKoraltan, adı geçen konuşmada İnönü’‐nün söylediği “1947 seçiminde milletin çokluklavereceği oy gelecek iktidarı tayin edecektir”sözünden yola çıkarak “çok sayın İnönü’nünmilletin arzularına tercüman olan buvecizelerinden sonra söz söylemeyi zaid addediyorum”demiştir (Cumhuriyet, 30.4.<strong>1946</strong>).Çok geçmeden Celal Bayar bir bildiri yayınlayarakDP’nin yapılması muhtemel erkenseçimlerle ilgili görüşünü açıklamıştır:“Demokrat Parti bu şartlar altında seçimlereiştirak mesuliyetini kabul ettiğitaktirde Türk Demokrasisinin istikbalihesabına bir hata işlemiş olacağı kanaatinevardığını açıkça ifade etmeyi birborç sayar” (Cumhuriyet, 9.5.<strong>1946</strong>).Aynı gün Milli Kalkınma Partisi de seçimlerekatılma kararını açıklamıştır (Cumhuriyet,30.4.<strong>1946</strong>).10‐11 Mayıs <strong>1946</strong> tarihinde gerçekleştirilenCHP olağanüstü Kurultayında Türk Siyasihayatını da etkileyecek önemli kararlaralınmıştır. İnönü kurultaydaki konuşmasındaşu açıklamayı yapmıştır:“Türk halk idaresinin yeni bir hamlesinekarar vermeniz için sizi davet ettim: Tekdereceli seçim meselesi. Esasen seçimitabii olarak 1947 için düşünüyorduk. Dışve iç <strong>politik</strong>a gerekleri memleket idaresinibir an önce kararlı kılmak mecburiyetinigösterdi...Tek dereceli milletvekili seçimini ilk defatatbik edeceğiz. Tecrübenin bize nelergetireceğini şimdiden tahmin edemeyiz...Şüphe etmek istemem ki, şimdiye kadarkurulmuş olan partiler, seçime, parti olarakgireceklerdir. Şimdilik hiçbir partiyemensub olmayan siyaset adamlarımızında seçime katılarak memlekete hizmet imkanınıarayacaklarını umarım. Milletiniradesinin açık bir surette belli olmasıiçin, bu kadar dikkat gösterdiğimiz haldepartilerin veya bağımsız adayların, birbahane bularak seçime girmekten kaçınacaklarınıfarz etmek istemem....” (Cumhuriyet,11.5.<strong>1946</strong>).CHP Kurultayında sınıf esasına dayananpartilerin kurulmasına izin çıkmasını müteakip14 Mayıs <strong>1946</strong>’da Türkiye SosyalistParti’si kurulmuştur (Ahmad ve Bedia,1976:20).Ülke yavaş yavaş <strong>genel</strong> seçime doğru ilerlerken26 Mayıs <strong>1946</strong> tarihinde DP’ninkatılmadığı Belediye Seçimleri gerçekleşmiştir.Bu seçimlerde CHP, DP ve MP’yi işefesat sokmakla suçlarken, muhalefet deCHP yi hile ve baskı yapmakla suçlamıştır(Ahmad ve Bedia, 1976:21).Diğer taraftan Mayıs ayının son günündetek dereceli seçim tasarısı kabul edilerekMeclise getirilmiştir (Eroğul, 1998:35). Buesnada DP’liler Belediye Seçimlerindekieleştirilerini tekrarlamışlardır.5 Haziran <strong>1946</strong> tarihinde ise tek derecelimilletvekili seçimi kanunu TBMM tarafındankabul edilmiştir (T.C. Resmî Gazete,6.6.<strong>1946</strong>). 5 Haziran <strong>1946</strong>’da kabul edilenyeni seçim kanunu 1942 tarih ve 4320 sayılı“Mebus Seçimi Kanunu”na fazla bir değişiklikgetirmemiş, yalnızca seçmenlerintemsilcilerini aracısız olarak seçmeleri demekolan tek dereceli seçim sistemininkabulü ve aday olmak için bir parti listesindeyer alma zorunluluğunu kaldırmıştır(TBMM Kütüphane ve DokümantasyonMüdürlüğü, 1982:91).10 Haziran <strong>1946</strong> tarihinde yapılan oturumdaTürkiye Büyük Millet Meclisi tarafındanNumber 24, 2008 37


Çağatay BenhürEkim 1947’de yapılması gereken seçimlerinöne alınarak 21 Temmuz <strong>1946</strong> tarihindeyapılması kararlaştırılmıştır. Seçim sonucundaoluşacak yeni meclisin ise 1 Ağustos<strong>1946</strong>’da toplanmasına karar verilmiştir(Ahmad ve Bedia, 1976:21).Bu kararın alınmasında hiç şüphesizmuhalefeti hazırlıksız yakalama isteği başıçekiyordu. Zaten kararın açıklanması ile demuhalefetin, özelliklede de DP’nin şiddetlitepkisi kendini göstermiştir. Bu tepkiyekarşı, başta Milli Şef İnönü olmak üzereCHP’liler karşı tepkiler göstererek yanıtvermişlerdir.Seçim atmosferi ve seçim tartışmalarınınyoğun olarak yaşandığı bu günlerde 12Haziran <strong>1946</strong>’da üniversitelere özerklik verenüniversite kanunu kabul edilmiş, 13Haziran <strong>1946</strong>’da ise 50. maddesi kaldırılarakBasın Kanunu liberalleştirilmiştir(Ahmad ve Bedia, 1976:21). Ülke içerisindebu tip demokratik gelişmeler yaşanırkenDP yetkilileri CHP’lilerin tepkilerinden deyimyerindeyse biraz ürkmüşlerdir. Bumanada iktidar ile çok sert tartışmalaragirmekten kaçınmışlar, öteden beri sürdürdükleritemkinli ve dikkatli <strong>politik</strong>aya devametmişlerdir (Kılıç, 1995: 98).Bununla birlikte DP Genel İdare Kuruluseçimlere katılmayı düşünmüyordu. Onlar,Belediye Seçimlerinde olduğu gibi yineboykot etme fikrinde idiler, fakat taraftarlarındangelen yoğun baskıya duyarsız kalamadıklarındanparti içerisinde bir seçimtoplantısı yapmaya karar vermişlerdir. 16Haziran da gerçekleşen bu toplantı sonrasıDP yetkilileri 21 Temmuz seçimlerine katılacaklarınıaçıklamışlardır.DP seçimlere katılacağını açıkladıktan sonrabelki de ilk seçim bombası diyebileceğimizatağını gerçekleştirerek, 27 Haziran<strong>1946</strong> günü Mareşal Fevzi Çakmak’ı müstakiladay olarak listelerine almayı başarmışlardır(Eroğul, 1998:38). O dönemde FevziÇakmak bir İstiklal Savaşı kahramanı olarakhalk tarafından çok sevilmektedir.Bu arada 20 Haziran <strong>1946</strong> tarihinde TürkSiyasi hayatına Türkiye Sosyalist Emekçive Köylü Partisi isimli yeni bir parti dahakatılmıştır (Ahmad ve Bedia, 1976:22) 11 . 1Temmuz <strong>1946</strong> tarihli valilere gönderilen<strong>genel</strong>ge ile de İçişleri bakanı Hilmi Uran“devlet memurlarının seçimlerde bir partiiçin baskı yapmamalarını” istemiştir(Ahmad ve Bedia, 1976:22).Demokrat Parti’nin “Artık yeter, söz milletindir”sloganını Türk siyasi hayatına soktuğu21 Temmuz <strong>1946</strong> seçimleri 3 partininkatılımı ile olaysız bir şekilde gerçekleşmiştir.Çeşitli kaynaklardan birbirine yakınfakat farklı sonuçların verildiği <strong>1946</strong> seçimlerinde<strong>genel</strong> katılımın %75 olduğu kabulgörmektedir (Aydemir, 1995:445).Seçim neticesinde CHP 397, DP 61 ve Bağımsızlar6 milletvekilliği elde etmişlerdir(TBMM Kütüphane ve DokümantasyonMüdürlüğü, 1982:92). Seçim sonuçlarınaDP’lilerden büyük itirazlar olmuş, sonucunçarpıtıldığı iddia edilmiştir. Bu iddialarCHP’liler tarafından reddedilmiştir. Onlaragöre seçimler adil koşullarda, dürüstçeyapılmıştır.Uzun süren tek parti yönetiminin ardındanseçimlere 3 partinin katılması ve TürkiyeBüyük Millet Meclisi’ne de iki ayrı partitemsilcilerinin seçilmesi ile 21 Temmuz<strong>1946</strong> Seçimleri Türk Demokrasi Tarihinedamgasını vurmuştur.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü seçim beyanatındaseçim sonuçlarını ve TBMM’ne birdençok partinin girmesini şöyle değerlendirmiştir:“...Yeni Büyük Millet Meclisinin muhtelifpartilerden ve bağımsızlardan kurul‐11Ayrıntılı bilgi için bkz. F.Hüsrev Tökin, TürkTarihinde Siyasi Partiler ve Siyasi DüşünceninGelişmesi, Elif Yay., İstanbul 1965, s.130 ve sonrası.38Journal of Qafqaz University


<strong>1945</strong>‐ <strong>1946</strong> Yillarında Türkiye’de Politik Gelişmelere Genel Bakışmuş olması vatanımız için büyük muvaffakiyettir.Milletimizi yürekten tebrikederim. Şimdi Türkiye’nin milli hayatındayeni bir devre giriyoruz. Her şeydenevvel seçim zamanının sinirli sözlerinikarşılıklı bağışlayarak ve unutarakvatana huzur, çalışma devrinin açılmasıiçin ilk vazifedir...” (Cumhuriyet,25.7.<strong>1946</strong>).SonuçUzun yıllar tek partili demokrasi ile yönetilenTürkiye Cumhuriyeti, <strong>1945</strong> yılına gelenekadar çeşitli kereler çok partili hayatageçiş denemeleri gerçekleştirdi ise de, bugirişimlerden istenilen sonuç alınamamıştır.<strong>1945</strong> yılından sonra ise gerek iç, gereksedış <strong>politik</strong> şartların neticesinde Türkiye’deçok partili hayata geçiş gerçekleştirilmiş vekalıcılığı sağlanmıştır.Türkiye’de çok partili hayata geçişle birliktekurucularını CHP’den çıkaran DP, Türkiye’ninsiyasi gündemine damgasını vurmuştur.Kuruluşunun üzerinden henüz aylargeçmesine rağmen katıldığı ilk GenelSeçimde TBMM’ne girmeye hak kazananDP, bu tarihten sonra iktidar olacağı 1950yılına kadar ülke <strong>genel</strong>inde popülaritesinive yükselişini sürekli arttırmıştır.<strong>1945</strong> yılı dünyada II. Dünya Savaşının sonununyaklaştığı, insanların savaşın yıkıcılığıneticesinde demokrasi ve insani değerlerekarşı daha hassas olduğu bir dönemdir.Bundan dolayıdır ki o dönemdeTürkiye’nin müttefiki olan ülkeler, yaptıklarıaçıklamalar ve bildirdikleri istekleri ileTürkiye’den daha demokratik bir sistemegeçmesini istemişlerdir. Dış <strong>politik</strong>adaki bugelişmeler, içteki CHP’ye karşı <strong>genel</strong> memnuniyetsizlikve olgunlaşan demokrasi kültürüile birleşince, <strong>1945</strong> yılı itibarı ile Türkiye’deCHP’nin alternatifi partilerin kurulmasınaizin verilmiştir.Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü,Refik Koraltan isimleri <strong>1945</strong> yılınagelinceye kadar adları CHP ile özdeşleşmişönemli siyaset adamlarıdır. CHP’nin iç dinamiklerive uygulamaları karşısında özellikle<strong>1945</strong>’te muhalif bir görüntü sergileyenve seslerini yükselten bu kişiler, CHP’dençıkarılmışlar ve bu da Türk demokrasitarihinin yeni bir ivmeye girmesine nedenolmuştur. Bahsedilen bu kişiler çok geçmedenDP’yi kurmuşlardır.<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong> yılları dünyada II.Dünya Savaşınınsonu ile barış ve demokrasiye geçişinbaşlangıcı olurken, Türkiye’de de savaşıngetirdiği sıkıntıların bir nebze olsun sonbulduğu ve çok partili hayata geçişin sağlandığıyıllar olmuştur. <strong>1946</strong> sonrasında ise,Türkiye’de <strong>politik</strong> sistem her geçen gündaha da yerine oturmuş, çok partili sistemülkenin tüm kurumları ve halk tarafındansıkı bir şekilde benimsenmiştir.KAYNAKLARA. Kitap – Makale ve Resmi Yayınlar− AHMAD, Feroz and TURGAY, Bedia. (1976),Türkiye’de Çok Partili Politikanın AçıklamalıKronolojisi, Bilgi Yayınevi, Ankara.−AKANDERE, Osman. (1998), Millî Şef Dönemi, İzYay., İstanbul.− AYDEMİR, Şevket Süreyya. (1995), İkinci Adam,C.II, Remzi Yayınevi, İstanbul.− BAYAR, Celal. (1969), Başvekilim Menderes,Derleyen: İsmet Bozdağ, Baha Matbaası, İstanbul.− BİLGE, Ahmet Suat. (1992), Güç Komşuluk –Türkiye Sovyetler Birliği İlişkileri 1920‐1964, İşBankası Kültür Yay., Ankara.−−−−−−ERER, Tekin. (1966), Türkiye’de Parti Kavgaları,Tekin Yay., İstanbul.EROĞUL, Cem. (1998), Demokrat Parti Tarihi veİdeolojisi, İmge Yay., Ankara.GOLOĞLU, Mahmut. (1974), Milli Şef Dönemi,Kalite Matbaası, Ankara.KARPAT, Kemal H. (1996), Türk Demokrasi Tarihi,Afa Yay., İstanbul.KILIÇ, Cemil. (1995), Demokrat Parti’nin Kuruluşuve <strong>1946</strong> Seçimleri, Yıldız Teknik ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış YüksekLisans Tezi, İstanbul.KOÇAK, Cemil. (1986), Türkiye’de Milli Şef Dönemi,Yurt Yay., Ankara.Number 24, 2008 39


Çağatay Benhür− LEWIS, Bernard. (1995), Modern Türkiye’ninDoğuşu, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara.− RESMİ GAZETE (<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>).−ŞAHİNGİRAY, Özel. (1954), Celal Bayar’ın Söylevve Demeçleri <strong>1946</strong>‐1950, (Yayınevi belirtilmemiştir),Ankara.− TBMM Kütüphane ve Dokümantasyon Müdürlüğü.(1982), Seçim, Seçim Sistemleri ve Türkiye’dekiUygulamalar, Ankara.− TBMM Zabıt Cerideleri (<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>).−−TOKER, Metin. (1990), Tek Partiden Çok Partiye,Bilgi Yay., Ankara.TÖKİN, F. Hüsrev. (1965), Türk Tarihinde SiyasiPartiler ve Siyasi Düşüncenin Gelişmesi (1839‐1965),Elif Yay., İstanbul.B. Gazeteler− Cumhuriyet (<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>).− Tasvir (<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>).− Vatan (<strong>1945</strong>‐<strong>1946</strong>).40Journal of Qafqaz University


KÜRESELLEŞME, KRİZ VE DEMOKRASİFikret ELMAQafqaz Üniversitesi, İ.İ.B.F.,Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi, Dr.,Bakü / AZERBAYCANfkrtelmas@yahoo.comÖZETBu makale, son ekonomik kriz de dahil olmak üzere küresel çapta yüzleşmekte olduğumuz pek çok probleminesasen global ölçekte bir yönetişim ve demokrasi sorunuyla da yakından ilgili olduğu savından hareketle,ulusal yapılardan uluslararası ilişkilere ve kurumlara kadar mevcut sistemin yetersizliklerini ortadan kaldıracakdemokratik ve katılımcı bir yeniden yapılanmanın gerekliliği üzerinde durmaktadır.Anahtar Kavramlar: Küreselleşme, Ulus Devlet, Yönetişim, DemokrasiGLOBALIZATION, CRISIS AND DEMOCRACYABSTRACTThis article comes out from the point of view that all difficulties we face around the globe, including latestfinancial grunch are in fact quite related to global scale democracy and governance problems. Because of thisreason, this paper emphasizes that, from the national scale to the international relations and institutions, foreliminating inadequacies of representational system it is required to provide democratic and participatoryrestructuring.Key Words: Globalization, national state, governance, democracy.GirişBugün, bütün dünya olarak küreselleşmeolgusunun bünyesinde taşıdığı fırsat vetehditleri açık biçimde tecrübe ettiğimiz birdönemi yaşamaktayız. Diğer bir ifadeyle,yaşamakta olduğumuz süreç, hemen hemenbütün toplumları global çağın fırsat vetehditleriyle yüzleştirmiş bulunmaktadır.Fakat belirtmek gerekir ki, son dönemdeglobal finans krizlerinden küresel teröre,global ısınmadan insan hakları ihlallerine,savaş ve etnik çatışmalara kadar küreselleşmenindaha çok negatif yönleri ön planaçıkmış ve dünya kamuoyunu meşgul ederhale gelmiştir.1997‐98 döneminde bütün dünyayı etkileyenAsya ekonomik krizinin üzerinden henüzon yıl geçmişken, 2008’de ABD’ninfinans sisteminde başlayan ve dalga dalgabütün dünyaya yayılan finans krizi, bugün,büyük bir ekonomik krize dönüşmüş durumda.Aslında, ekonomik olduğu kadarsiyasi bir kriz de gündemde. Çünkü, birsüredir küremizde yeni bir dünya düzenininsancıları da yaşanmakta. Üstelik, ekonomikkrizin siyasi sonuçlarının olması dakuvvetle muhtemel. Bu ortamda dünyamızıngeleceğine dönük yapılan yorumlarabaktığımızda <strong>genel</strong> anlamda iki farklı yaklaşımıngeliştiğini görmekteyiz.İlk yaklaşımın sözcüleri, ulusal yapıları dakapsayan mevcut küresel ya da uluslararasısistemin ekonomik krizi ve dönüşümsürecini bir biçimde yönetmeyi ve yenidenyapılandırmayı başaracağına inanmaktadır.Number 24, 2008 41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!