25.08.2015 Views

ATMD DERGİ 1.SAYI

ATMD DERGİ

ATMD DERGİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

üyük taarruzlir. Umur Bey Fatihten 115 yıl önce “ 300 gemidenoluşan donanmasını karadan çekerek Moragirişindeki Germe Hisarı’na; dönüşte de Germeyakınında tekrar karadan geçerek İzmir’e ulaştıkları1465 tarihli “Düstürname-i Enveri” adlıeserde anlatılmıştır”. (Konstatine Zhukov, PîrîReîs’in “Kitâb-ı Bahriye’si Işığında Umur PaşaDestanı, Tar. İnc.Der., Cil 22, Sayı 1,)Mustafa Kemal Dumlupınar’da, Meçhul AskerAnıtı’nın temel atma töreninde konuşma yaparken;Büyük Taarruzu, savaştan tam iki senesonra şu kelimler ile özetleyecektir:“….Akçaşar’da birinci ordu merkezine saat9’dan önce varmıştım. Ordu komutanına bir taraftancephenin yazılı emri emanet edilirken, bende kendisine sözlü olarak durumu anlattım vedördüncü kolordunun bütün tümenleriyle birlikteşiddetle, işte bu köyün, Çal Köyü’nün batısındakidüşmanın büyük kısmını kuşatacak şekilde savaşazorlamasını emrettim. Ve ekledim ki, düşmanordusu mutlaka yok edilecektir…Düşman kuvvetlerini gündüz gözüyle tamamenkuşatmak ve düşmanın inatla savunduğusavaş alanlarına, süngü saldırılarıyla girerek kesinbir sonuç almak gerekliydi. Bunun için bütünordunun büyük özveriyle ilerlemesini ve bütünbataryalarımızın, hatta gizliliğe bakmaksızın,ateş alanlarına girip düşman alanlarını sarsmasınıistiyordum...… On birinci tümenin kahraman komutanıDerviş Bey, kendi ileriye atılarak bütün kuvvetiyledüşman alanına ilerliyordu. Kolordu KomutanıKemâlettin Paşa, güneyden ve batıdandüşmana saldırdığı diğer tümenlerine yenidenşiddetli ve hızlı hareketler için emirlerini ulaştırıyordu.İkinci Ordunun on altıncı ve altmış beşincitümenleri düşmanla gerçek savaşa girişiyorlar,diğer tümenleri de kuşatma çemberini daraltıyorlardı.Bunları görüyordum. Atlı kolumuzun dahabatıdan düşmanın arkasını kesmek üzere bulunduğunubana haber getiren atlı subay söylemişti…Arkadaşlar!Saat ilerledikçe gözlerimin önünde gelişenmanzara şu idi; düşman başkomutanının şu karşıkitepede son gücüyle çırpındığını görüyorDumlupınar’da Meçhul Asker Anıtı’nın temel atmatöreninde konuşma yaparken. (30 Ağustos 1924)gibiydim. Bütün düşman alanlarında büyük birheyecan ve telaş vardı. Artık toplarının, tüfeklerininve mitralyözlerinin ateşlerinde sanki öldürücükabiliyet kalmamıştı. Bu ovadan, kuzeydenve güneyden birbirini izleyen vurucu hatlarımızın,batışa yaklaşan güneşin son ışıklarıyla parlayansüngüleri her an daha ileride görülüyordu.Düşman alanlarını saran bir çember üzerinde yeralmış olan bataryalarımızın aralıksız ve amansızateşleri düşman alanlarını, içinde durulmazbir cehennem haline getiriyordu. Güneş batıyayaklaştıkça ateşli, kanlı ve ölümlü bir kıyametinkopmak üzere olduğu bütün ruhlarda duyuluyordu.Bir zaman sonra dünyada büyük bir yıkımolacaktı. Ve beklediğimiz kurtuluş güneşinindoğabilmesi için bu yıkım gerekliydi. Karanlıklariçinde bu yıkım gerçekleşmeli idi. Gerçektengökyüzünün karardığı bir dakikada Türk süngüleridüşman dolu o sırtlara saldırdılar. Artıkkarşımda bir ordu, bir kuvvet kalmamıştı. Tamolarak yok olmuş perişan bir bakiyetüssüyuf (kılıçartığı) bulunuyordu. Kendilerinin dediği gibiçok korkan ve titreyen, şekilsiz bir kitle, tuhaf birkarmaşa halinde kaçmak için açıklık arıyordu.Artık gecenin koyulaşan ağırlığı, sonucu gözlegörmek için güneşin tekrar doğudan doğmasınıbeklemeyi zorunlu kılıyordu…”( Hakimiyet-iMilliye,: 31.08.1924)30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!