29.02.2016 Views

İÇİNDEKİLER

cumba

cumba

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

11<br />

durduğunu fark etti. Salonun penceresi<br />

açıktı.<br />

Banyoya girdi. Sıcak bir<br />

duş aldı. Bu esnada da vücudunda<br />

hatırlamadığı geceden kalan herhangi<br />

bir yara olup olmadığını kontrol<br />

etti. Yere sert bir şekilde düşmesinin<br />

etkisiyle oluşan morluklar haricinde<br />

herhangi bir hasar yoktu. Bunu fark<br />

ettiğinde sıcak suyun altında hafifçe<br />

gülümsedi.<br />

Durulanıp duştan çıktı.<br />

Kurulanırken salonun penceresini<br />

hangi akla hizmet bu soğukta açık<br />

bıraktığını düşündü bir an. Bornozuna<br />

sarındı, doğruca odasına geçti.<br />

İyice kurulanıp, sıcak ve kuru kıyafetler<br />

giydi. Yatağına uzandı ve gece<br />

neler olmuş olabileceğini düşündü…<br />

Nişanlısını aramak istedi ancak<br />

telefonunun şarjının bitmiş olduğunu<br />

gördü. Telefonu yatağının başucundaydı.<br />

Tam uykuya dalmak üzereyken,<br />

salonda gördüğü makas, zarf<br />

ve kâğıt aklına geldi. Yattığı yerden<br />

yavaşça doğruldu. Tam oturur pozisyona<br />

gelene kadar bütün kemiklerinin<br />

ağrımasını hissetti teker teker.<br />

Ama neyse ki sol kolu kendine<br />

gelmeye başlamıştı. Bu iyiydi.<br />

Yatağından kalktı ve mutfağa<br />

yöneldi. Sanki salona gitmeyi<br />

bir türlü istemiyor gibiydi içten içe.<br />

Ama tabi ki bundan kendisinin haberi<br />

yoktu.<br />

Mutfağa girdi, bir bardak<br />

su doldurdu kendine. Kırmızı, büyük<br />

bardağı sadece yarısına kadar<br />

doldurdu, onun yarısını içip bardağı<br />

dörtte biri dolu olarak mutfak tezgâhına<br />

bıraktı. Düşündüğü kadar<br />

susamamıştı.<br />

Mutfaktan çıktı ve salona<br />

yöneldi. Salona girdiğinde, yeni<br />

aydınlanmaya başlayan günün<br />

ilk ışıkları usulca salona dolmaya<br />

başlamıştı bile. Saati tahmin etmeye<br />

çalıştı ama bu sadece bir saniye<br />

kadar sürdü.<br />

İlk önce zarfa yöneldi. Ama<br />

önce makası kitaplıktaki yerine<br />

kaldırdı. Zarfı eline alıp inceledi ve<br />

üzerinin bomboş olduğunu gördü.<br />

Zarfın aynı içi gibi, üzeri de boştu.<br />

Daha sonra kâğıdı eline aldı, pencereye<br />

döndü.<br />

Havanın serinliği yüzüne<br />

vururken, bir yandan da taze güneşin<br />

maviyle karışık beyaz ışıklarının<br />

saçlarının arasından geçtiğini hissediyordu.<br />

Bu ılıklık, az önce kurulanmış<br />

nemli bedeninin üzerinde tatlı bir<br />

ürperti oluşturuyordu.<br />

Yüzü açık pencereye ve<br />

güneşe dönük şekilde kâğıdı okumaya<br />

başladı. Kâğıdın üzerinde 7<br />

satırdan oluşan, her şeyi güneş gibi<br />

serin serin aydınlatan, dün gecenin<br />

özeti yazıyordu. Tam da okumaya<br />

başladığı anda artık bir nişanlısının<br />

olmadığını ve dün gece neler<br />

olduğunu hatırladı. Yüzünde acı bir<br />

tebessüm oluştu. Tam da yeni kararını<br />

bu anda alacaktı. Ya bir daha bu<br />

şekilde saçmalayacak kadar sarhoş<br />

olmayacaktı ya da gerçekten intihar<br />

etmek istiyorsa zemin kattan daha<br />

yüksekte bir ev tutacaktı.<br />

Gözleri penceresinin hemen<br />

önünde dün gece sabahladığı kaldırıma<br />

bir süre takıldı. Biraz daha yeni<br />

doğan güneşin tadını çıkarmak istedi<br />

ama bütün kemikleri hala ağrıyordu.<br />

Pencereyi kapattı, perdeyi çekti,<br />

dün geceden kalan yarım şarabı da<br />

yanına alarak yatağına dönüp, biraz<br />

dinlenmek üzere kendini yatağına<br />

bıraktı.<br />

Ali Altınel<br />

Çentikli Cumba

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!