17- NİÇİN HEKİM HAKLARI
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>NİÇİN</strong> <strong>HEKİM</strong> <strong>HAKLARI</strong> DERNEĞİ ?<br />
Op.Dr.Servet Demirel<br />
Son on yıl içinde sağlık alanında birçok önemli<br />
değişimler meydana gelmiş, günlük hayatta hekime<br />
ulaşılabilirlik kolaylaşmış, hastanelerdeki cihazlar, alt<br />
yapılar modernize edilmiş ve kalite standartlarında ciddi<br />
gelişmeler olmuştur.<br />
Ancak tüm bu gelişmeler ve değişimler yaşanırken<br />
hekimlerin, sağlık çalışanlarının durumlarında paralel<br />
iyileştirmeler maalesef gerçekleştirilememiştir. Hatta<br />
kazanımlarımız gittikçe erimeye başlamıştır. Tüm bu<br />
değişimlerin esas uygulayıcısı, ana aktörü olan<br />
hekimlerin pozisyonları yeterince güçlendirilmemiş,<br />
zaman içinde hak ve kazanımları gerilemeye<br />
başlamıştır. Hekimlerimiz her geçen gün sistemin yükü<br />
altında ezilmeye ve giderek sıradan bir uygulayıcı haline<br />
dönüşmeye başlamıştır.<br />
Hekimlerimize ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet<br />
artık olağan hale gelmiştir. Bu konuda yapılan tüm<br />
düzenlemelere rağmen, sorun hala can yakıcı bir<br />
şekilde devam etmektedir. Tıbbi işlemlerden<br />
kaynaklanan bazı olumsuzlukların ulusal basında<br />
reyting uğruna suistimal edilmesi hasta ve yakınlarının<br />
en küçük olumsuzlukta şiddete yönelmelerini teşvik<br />
etmektedir.<br />
Hekimler yaşadıkları fiili ve sözlü şiddetin yanında<br />
hasta hakları adına SABİM benzeri şikayet birimlerine<br />
yapılan ve çoğunlukla hekimi taciz amaçlı olan ve<br />
gerçekleri yansıtmayan şikayetlerle adeta mesleki<br />
olarak felç edilmiş tabiri caizse kendi hastasından korkar<br />
hale gelmişlerdir. Oysa hekimlik özgüveni yüksek,<br />
bağımsız karar verebilen, inisiyatif alabilen bir meslektir.<br />
Ancak bu süreç hekimlerin özgüvenlerini<br />
kaybetmelerine, mesleklerinden soğumalarına yol<br />
açmıştır.<br />
Oysa hekimler eskiden “çocuklarımız iyi bir doktor<br />
olsun” diye uğraşırlardı. Şimdilerde ise çocuklarının<br />
hekimliğe özenmemesi için onları ikna etmeye<br />
çalışmaktadır.<br />
Ağır iş yükü ve uğradığı şiddet sarmalıyla boğuşan<br />
hekimlerimiz bir yandan da kurum yöneticilerinin
popülist bir tutumla sistemin tüm açmaz ve<br />
tıkanıklıklarını hekimin üzerine boca etme çabalarıyla<br />
karşı karşıya kalmakta bu yüzden mağduriyetleri daha<br />
da artmaktadır.<br />
Kurum yöneticilerimiz ise sözleşme, performans ve<br />
memnuniyet kıskacında ezilmekte, bunun etkisiyle<br />
giderek sahadan koparak fantezik uygulamalara<br />
yönelebilmekte ve meslektaşlarına karşı empatilerini<br />
giderek kaybetmektedirler. Özel hastanelerdeki<br />
hekimlerin sorunları da giderek derinleşmektedir. Birçok<br />
hekim uzun çalışma sürelerinden şikayet etmekte,<br />
ücretlerini tam ve zamanında alamamaktadırlar. Ayrıca<br />
iş güvencelerinin olmamasından dolayı bu duruma<br />
yeterince itiraz edememektedir.<br />
Muayenehane hekimleri de sosyal güvenlik<br />
kurumlarıyla anlaşma yapamadıklarından dolayı<br />
hastalarına yeterince hizmet verememektedirler.<br />
Hekimlerin onuruna yakışır bir ücretlendirme bir yana<br />
mevcut ücretler bile giderek erimektedir. Emekli<br />
hekimlerin ücretleri de hala yetersizdir. Birçok hekim<br />
emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda<br />
kalmaktadırlar. Bu hepimizi bekleyen akıbet olarak<br />
önemli sorun olmaya devam etmektedir.<br />
Aile hekimlerinin birinci basamak sağlık<br />
hizmetlerindeki önemli misyonları hala amaçlanan<br />
doğrultuda gerçekleştirilememiştir. Aile hekimleri<br />
angarya işlerle uğraşmakta ve görev alanları dışında<br />
işlere zorlanmaktadırlar.<br />
Bu konuda daha birçok sorun sıralanabilir. Ancak asıl<br />
üzerinde durulması gereken husus bu sorunların tespiti<br />
yanında gerçekçi çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve<br />
çözüm kanallarının oluşturulmasında hekimlerin<br />
neredeyse sahipsiz kalmalarıdır.<br />
Öncelikle sağlık politikalarının geliştirilmesinde<br />
hekimlerin ana aktörlerden biri haline gelmesi<br />
gerekmektedir. Maalesef hekimlerin haklarını savunacak<br />
etkili bir kurum halen bulunmamaktadır. Bu fonksiyonu<br />
icra etmesi gereken TTB bu misyonunu yerine<br />
getirememiş, hekimlerin ihtiyaç ve beklentilerinden uzak<br />
bir yapıya dönüşmüş hatta sağlık politikalarının<br />
oluşturulmasında adeta etkisiz bir kurum haline<br />
dönüşmüştür.<br />
Tüm bunlar hekim haklarını korumayı ve geliştirmeyi<br />
birinci öncelik olarak gören, problemleri, açmazları<br />
teşhis edebilen, gerçekçi ve uygulanabilir çözüm<br />
önerileri getirebilen ve hepsinden önemlisi bu önerilerini<br />
sağlık bürokrasisinin gündemine taşıyabilen ve sağlık<br />
politikalarının belirlenmesinde etkili bir partner haline<br />
gelebilen bir organizasyona olan ihtiyacı göstermektedir.<br />
İşte HHD bu boşluğu dolduracak çalışmalar içinde<br />
olmayı hedeflemektedir. HHD yeri ve duruşu itibariyle<br />
elbette milli ve manevi değerlerimizin yanındadır. Bu<br />
duruşunun bir gereği olarak sağlık politikalarında doğru<br />
uygulamaları desteklemeyi, eksik olan düzenlemelerin<br />
tamamlanması ve yanlış uygulamaların ise düzeltilmesi<br />
için sağlık bürokrasisi nezdinde hekimlerin temsilcisi<br />
olmayı hedeflemektedir. Sağlık politikalarının<br />
oluşturulması sürecinde de yapıcı ama etkili ve kararlı<br />
bir paydaş olmayı amaç edinmiştir.