18.02.2017 Views

11-SAĞLIKTA MEDİKAL MALZEME

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>SAĞLIKTA</strong> <strong>MEDİKAL</strong> <strong>MALZEME</strong> KULLANIMI;<br />

“Ucuz Etin Yahnisinden Kurtulmak”<br />

Dr. Ümit Doğan<br />

Sağlık hizmetleri sunumunda insan kaynağı bu<br />

hizmetin sunumunun en önemli kısmını oluşturuyor olsa<br />

da, hastalara için kullanılmakta olan tıbbi malzemelerin<br />

de önemi yadsınamaz bir öneme haizdir. Refah<br />

seviyesi, sosyoekonomik gelişmeler, sağlık hizmetine<br />

ulaşım kolaylığı ve teknolojinin artması gibi hususlar,<br />

beklenen ömür süresini arttırmış, bu durumda hastaların<br />

sağlık hizmetlerinden beklenti düzeylerini çok daha üst<br />

bir seviyeye çıkartmıştır.<br />

Tıbbi malzeme ve tıbbi teknolojik gelişmeler,<br />

beraberinde ürün yelpazesinde inanılması zor bir<br />

çeşitliliği getirmiş, rekabetçi piyasa koşulları ürün<br />

yelpazesindeki bu çeşitliliğin kalitesinin aranması<br />

gereken mühim bir hadiseye dönüştürmüştür. Firmalara<br />

bu pastadan daha çok pay alabilmek adına bazen<br />

teknoloji transferleri yapmakta bazen de emitasyon<br />

denen “fake” ve kalitesiz ürünlere yönelerek piyasa da<br />

tutunmaya çalışmaktadırlar.<br />

Ben hiç kullanmamış olsam da küçüklüğümü<br />

hatırlıyorum, Doktorumuza gittiğimizde, bize<br />

intramuskuler penisilin verdiğinde mahallenin eczasına<br />

uzun ve meşakkatli bir yürüyüşün ardından giderdim,<br />

yaşlı eczacı kalfası kaynatarak güya steril yaptığı<br />

‘posable’ cam ve çelik enjektörle bu uygulamayı<br />

gerçekleştirirdi, şimdi ise ‘disposable’-tek kullanımlıkenjektörlerden<br />

belki de binlerce çeşit var. Binlerce<br />

çeşidin olması, kalitenin aranmasını da beraberinde<br />

getirmektedir. Medikal piyasa son derece kaliteli ürünleri<br />

barındırdığı gibi oldukça kalitesiz ürünleri de<br />

sunmaktadır.<br />

Beklentilerin fazla olması, hasta şikâyetleri, medikal<br />

piyasadaki bu oynak durum, adli mercilerin belki<br />

gereğinden fazla hassasiyeti gibi etmenlerle hekimlere<br />

açılan davalarda son yıllarda çok büyük bir artış olduğu<br />

görülmektedir. İnsan vücuduna değen her şeyden dolayı<br />

bir komplikasyon gelişme riski vardır. Bu durum ise biz<br />

hekimler tarafından çok iyi yönetilmesi, ilerde büyük<br />

sıkıntılar yaşamamamız için önemlidir. Ancak artmış,<br />

şikâyet, dava, tazminat ve benzeri gibi durumlar nedeni<br />

ile hastayı riske atmamaktan çok kendimizi riske<br />

atmamak gibi bir yola girilmiş olması da doğru<br />

olmamakla birlikte kaçınılmaz bir son olarak karşımıza<br />

çıkmaktadır. Bugün birçok hekim “riske girmeyeyim<br />

sonra al başına belayı…” anlayışı ile hekimlik sanatını<br />

icra etmekte ciddi tereddütler yaşamaktadırlar. Bu<br />

mevzuatla ve bu tuhaf piyasa koşullarında bu söylem ve<br />

bu hassasiyet normal karşılanmalıdır.<br />

İşte üst paragrafta var olan gerçekliğin çok önemli bir<br />

boyutu da, kullanılan veya kullanılacak tıbbi malzemenin<br />

kalitesizliğinden dolayı hekime rücu edecek tazminat,<br />

dava, şikâyet gibi konulardır.<br />

Ülkemizde geri ödeme kurumu olarak karşımıza<br />

Sosyal Güvenlik Kurumu çıkmaktadır. SGK’nın<br />

şemsiyesinde olan ülke nüfusu nerdeyse %98’i<br />

bulmaktadır. SGK’nın anlaşmalı olmadığı özel ve kamu<br />

hastanesi neredeyse yok gibidir. SGK geri ödeme<br />

hizmetini Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) belirtilen<br />

kurallar çerçevesinde gerçekleştirmektedir, ancak SUT


fiyatları çok uzun bir zamandır yerinde saymakta ya da<br />

çok minimal bir artışla seyretmektedir. Bu da hizmetin<br />

sunumunda sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Ancak<br />

Sağlık harcamalarının yıllık 50 milyar lira civarında<br />

seyrediyor olması SUT fiyatlarının yerinde saymasının<br />

çok da anormal bir durum olmadığını göstermesi<br />

açısından iyi bir örnek olacaktır.<br />

Tam da burada olayın iki boyutunu da gözler önüne<br />

sermekte fayda var; bunlardan ilki özel sektör, özel<br />

sektör de kamuya nazaran nispeten daha rahat olmakla<br />

birlikte, geri ödeme kurumu ile anlaşmalı sağlık hizmet<br />

sunucularında kalitesiz malzeme kullanımı sonucu<br />

ortaya çıkacak hukuki boyut ile kamudaki birbirine<br />

benzeşmektedir. Özel sağlık hizmet sunucuları netice<br />

de kâr maksadı ile kurulmuş birer işletmedir, SGK ile<br />

anlaşması gereği de bu kârlılığını sürdürebilmesi adına<br />

en ucuz malzemeyi kullanmak arzusu doğal olacaktır.<br />

Ancak bu tip bir durumda, hastaya şu malzemeyi ödüyor<br />

ama orta kalite ancak şu malzeme çok daha iyi kalite<br />

şeklinde uyaran verilmesi, hekimin kendini gelecek için<br />

koruması adına uygun bir davranış olacaktır. Ayrıca<br />

hasta onam formlarına bu durumunda yazılması yine bu<br />

uygulamayı nispeten daha kalitesiz bir malzemeden<br />

kaynaklanması olası komplikasyonlara karşı hekimi<br />

koruyacaktır.<br />

Kamuda ise durum biraz daha farklı olmakla birlikte,<br />

sonuç hemen hemen aynıdır. Kamu da ki mantık Kamu<br />

İhale Kanununun işletilmesi ile ilişkilidir, çünkü tüm<br />

kamu kurumları bu kanuna tabi olarak satın alma<br />

işlemlerini idame ettirmektedirler. Bu kanunda yer bulan<br />

“…istekliler içinde en avantajlı fiyat …” ibaresi durumu<br />

özetlemektedir.<br />

Kamu kurumu belirtilen teknik şartnameye uygunluğu<br />

olan en ucuz ürünü almak zorundadır. Bunun dışında bir<br />

alternatif geliştirebilme imkânı yoktur. Özellikle 663<br />

sayılı KHK’dan sonra değişen sistem sağlık hizmetlerini<br />

özellikle mali boyutta ciddi bir rekabete sokmuş bu<br />

durumda daha ucuzunu bulma sürecini arttırarak<br />

çoğaltmıştır. Kamuda özele kıyasla durum bir miktar<br />

daha sıkıntılıdır. Tıbbi işlemi yapacak hekimin hastaya<br />

“bu malzeme çok kaliteli değil” gibi bir ifade kullanması<br />

kamunun ruhuna aykırı geldiği için bir ikileme ve daha<br />

değişik hasta şikayetlerine sebebiyet verebilecektir.<br />

Ancak hekimin kalitesiz malzeme ile ilgili yönetime<br />

uygun ifadelerle bir dilekçe yazması ve bunun kendince<br />

saklanması ileri de tıbbi ürüne bağlı yaşanması olası<br />

komplikasyonları engellemesi açısında önem arz<br />

etmektedir. Hasta onam formuna da bu durum<br />

eklenmelidir.<br />

Tüm bunların yanı sıra T.C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı<br />

Türkiye İlaç ve Eczacılık Kurum Başkanlığının<br />

önderliğinde SGK’nın da katılacağı, ülkemizde<br />

kullanılmakta olan ve kullanılacak olan tıbbi ürünlerin<br />

standardizasyonunun sağlanması ve hastalar için<br />

mortalite ve morbiditeyi yükseltecek ürünlerin piyasaya<br />

hiç sokulmamasının sağlanması ile bu ürünlere ait<br />

muhteviyatın ölçümlenebilmesi için gerekli alt yapının da<br />

tesis edilmesi önemli bir gereklilik olarak karşımıza<br />

çıkmaktadır. Örneğin kullanılan bir malzemenin,<br />

gerginlik, dokuma, mukavemet vb gibi spesifik<br />

özelliklerinin ortaya çıkartılması ve belirlenen<br />

standartların altındaki ürünlerin piyasaya hiç<br />

sokulmaması ya da piyasada var olan dolaşımlarının<br />

kaldırılması insan hayatı açısından önemli bir husustur.<br />

Hülasa kalitesiz malzeme kullanımında kendimizi<br />

korumak için yapmamız gerekenleri özetleyecek<br />

olursak; durum muhakkak hastaya veya yakınlarına<br />

imkanlar nispetinde söylenmeli ve alternatiflerinden<br />

bahsedilmeli, yönetime bu malzemelerin çürük, bozuk<br />

veya hasta sağlığı açısından sıkıntılı olduğu ispat<br />

edilerek tutanak altına alınmalı ve bildirilmeli, son olarak<br />

ise bu durum aydınlatılmış onam formlarına<br />

eklenmelidir.<br />

Daha kaliteli günlere…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!