14.01.2018 Views

YEREL LIFE SAYI 01

GÜNDEM,YEREL SİYASET, KÜLTÜR&SANAT VE ETKİNLİK DERGİSİ

GÜNDEM,YEREL SİYASET, KÜLTÜR&SANAT VE ETKİNLİK DERGİSİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>SAYI</strong>: <strong>01</strong> ARALIK 2<strong>01</strong>7 I AYDA BİR YAYINLANIR I FİYATI 20 TL<br />

GÜNDEM, <strong>YEREL</strong> SİYASET, KÜLTÜR&SANAT VE ETKİNLİK DERGİSİ<br />

13. Ayvalık Uluslararası<br />

ZEYTİN Hasat Günleri<br />

ZEYTİN ÜLKESİ AYVALIK SİZİ BEKLİYOR...<br />

Sevgiyi<br />

Hissedin<br />

Ayvalıktasınız...<br />

Röportaj: Rahmİ Gençer / AYVALIK / CUNDA / ŞEYTAN SOFRASI /<br />

ZEYTİN ÇEKİRDEKLERİ / KAZDAĞLARI / ETKİNLİKLER&PANEL / NOSTALJİ


Life<br />

İÇİndekİler<br />

02 16<br />

Yeryüzündeki Saklı Cennet<br />

AYVALIK<br />

Yüzlerce yıllık köklü bir tarihi günümüze taşıyan Ayvalık, tarihi<br />

mekanlarının yanı sıra doğal güzellikleri ile de adeta cennete<br />

bir pencere açıyor. Ege Denizi’nin kıyısında, imbat ve meltem<br />

rüzgarlarının keyifle dolaştığı, tarihi Rum evlerinin yüzlerce yıllık<br />

bir geçmişi bugüne taşıdığı bir yer Ayvalık.<br />

Ayvalık Belediye Başkanı<br />

Rahmi Gençer<br />

Ayvalık’ın, iki özel simgesi bulunuyor. Bunlar zeytinyağı<br />

ve turizm… Ayvalık, bu iki özelliğini 13. yılda birleştirdi.<br />

Güçlü sesini sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya<br />

duyurmaya başladı. Rahmi Gençer, 10 yıl boyunca<br />

dünyaya duyurduğu zeytinyağını, belediye başkanı<br />

olmasının ardından turizmle birleştirdi.<br />

08 CUNDA<br />

30<br />

Ayvalık’ın karşısındaki ada olarak<br />

bilinen Cunda’nın, Piri Reis’in...<br />

14 HEDEF DÜNYA PAZARI<br />

48<br />

Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ticaret<br />

Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen...<br />

20 İbrahim Kantarcı<br />

80<br />

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı<br />

İbrahim Kantarcı “Ticaret Odası’nın...<br />

22 Figen Güren<br />

84<br />

Ayvalık’ın yeniden doğan bilim ve<br />

sanat köyü olan, eski adıyla...<br />

AHMET SUCU<br />

Bereketin, barışın, uzun yaşamın<br />

simgesidir zeytin... Zeytinyağının...<br />

Sudaki iz…<br />

Batıda “Türk Kâğıdı” diye adlandırılan<br />

geleneksel süsleme sanatımız...<br />

Öz-en Et<br />

Keşan’ın lezzeti, Tescilli Satır Et’ini<br />

yiyebileceğiniz, yöresel...<br />

AYDIN İSTEK<br />

1971 yılında Recep İSTEK tarafından<br />

İSTEK TİCARET ünvanı ile...


Sunuş<br />

Sunuş<br />

Sunuş<br />

Sunuş<br />

Sunuş<br />

Merhaba<br />

GAZETECİ&YAZAR BÜLENT ERYILMAZ<br />

Dergimizin ilk<br />

sayısında sizlere<br />

buradan “merhaba”<br />

demekten büyük<br />

bir mutluluk duyuyorum...<br />

Öncelikle şunu belirtmeliyim<br />

ki; coşku, heyecan ve umutla<br />

çıktığımız bu yolda bizi yalnız<br />

bırakmayan tüm dostlara<br />

teşekkürlerimizi iletiyorum.<br />

Aylarca; gerek masa başında<br />

gerek il il, ilçe ilçe gezerek<br />

siz değerli okuyucularımıza<br />

tarihten siyasete, güzellikten<br />

sağlığa kadar herşeyi barındıran<br />

bir dergi hazırladık...<br />

Bundan sonraki sayılarımızda<br />

da kaliteden ödün vermeden<br />

yayın hayatımıza devam<br />

edeceğiz. Bugüne kadar<br />

büyük bir özveri ile çalışarak<br />

hazırlamış olduğumuz<br />

dergimizde emeği geçen tüm<br />

ekip arkadaşlarıma ve bizlere<br />

destek verip katkıda bulunan<br />

herkese buradan teşekkürlerimizi<br />

iletiyorum. İlk sayımızda;<br />

muhteşem denizi, tarihi<br />

dokusu ve doğal güzellikleriyle<br />

kendine hayran bırakan<br />

pek çok bilinmeyen değerlere<br />

sahip Ayvalık’ı sizler için gezdik<br />

ve görüntüledik. Ayvalık<br />

Belediyesi ve Ayvalık Ticaret<br />

Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen<br />

ve gelenekselleşmesinin<br />

yanı sıra artık uluslararası bir<br />

boyut kazanan Ayvalık Uluslararası<br />

Zeytin Hasat Günleri’ni<br />

sizler için kaleme aldık.<br />

Siz değerli dostlarının istek<br />

ve önerilerinizi de bekler, bir<br />

sonraki sayımızda görüşene<br />

kadar sevgiyle kalmanızı<br />

dilerim...<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>SAYI</strong>: <strong>01</strong><br />

ARALIK 2<strong>01</strong>7 · Sayı <strong>01</strong> · Ha Haber Ajansı Medya Takip Planlama Tic. Ltd. Şti. Adına İMTİYAZ SAHİBİ Selma Varol<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Bülent Eryılmaz SORUMLU YAZI İŞLER MÜDÜRÜ Selma Varol Yayın Koordinatörü Özlem Uçar<br />

Art DİREKTÖR&FOTOĞRAF Serkan Bengin SATIŞ PAZARLAMA koordinatörÜ Sibel Yılmaz HukuK Avkt Emel Deniz Çeray<br />

Muhasebe S.M.M.M.Fevzi Tekin MERKEZ ADRES Ertuğrul Mah. 3024 Sok. No.2 / 104 Torbalı / İzmir TELEFON 0232 856 12 25<br />

ŞUBE ADRES Konak Mah. Milli Kütüphane Cad. No: 19 / 210 Tibaş İş Merkezi Konak / İzmir<br />

FAKS 0232 856 61 15 Santral 0850 885 13 78 WhatsaPp 0542 741 19 15 WEB www.yerellife.com<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE’da yer alan tüm haber, konu, yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.<br />

İlan ve reklamların sorumluluğu firma sahiplerine aittir. Ha Haber Ajansı Medya Takip Planlama Tic. Ltd. Şti. tarafından<br />

T.C yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Haber ve içeriklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

<strong>01</strong>


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

Zeytinyağının Başkenti<br />

Ege denince ilk akla gelen zeytin ise, zeytinyağı denince de ilk akla gelen Ayvalık<br />

ve yöresi. Ayvalık zeytinyağının bu denli ünlü olmasının nedeni ise kedine<br />

has karakteristik bir özelliğe sahip olması. Coğrafi konumunun şekillendirdiği<br />

iklimiyle Ayvalık’ta kışın yaşanan şiddetli poyraz ve karayel zeytin için en uygun<br />

topraklarla birleşince zeytinin kalitesine eşsiz bir özellik katıyor.<br />

Yeryüzündeki Saklı Cennet<br />

AYVALIK<br />

Yüzlerce yıllık köklü bir tarihi günümüze taşıyan Ayvalık,<br />

tarihi mekanlarının yanı sıra doğal güzellikleri ile de adeta<br />

cennete bir pencere açıyor. Ege Denizi’nin kıyısında, imbat ve<br />

meltem rüzgarlarının keyifle dolaştığı, tarihi Rum evlerinin<br />

yüzlerce yıllık bir geçmişi bugüne taşıdığı bir yer Ayvalık.<br />

02


Medeniyetlere açılan pencere<br />

Ayvalık köklü tarihi ile farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Hikayelere<br />

sahip yapılar, kiliseler, manastırlar ve camiiler bulunmaktadır. Bu yapıların<br />

bazıları halen ayakta dururken, bir kısmından geriye sadece birkaç duvar parçası<br />

kalmıştır. Birkaçı ise geçen yıllara meydan okuyamamakla birlikte, bir taş duvar,<br />

bir sütun, bir girifti ile günümüze kadar ulaşmıştır.<br />

Ayvalık, doğal güzellikleri, plajları,<br />

tarihi ve kültürel mekânları, iklimi<br />

ve adaları ile birlikte turizm<br />

potansiyeli yüksek yörelerden<br />

birisidir. İlçenin doğal güzelliklerinin<br />

yanı sıra Ayvalık merkez<br />

ve Alibey Adası’ndaki (Cunda Adası) neo-klasik<br />

sivil mimari örneklerinin oluşturduğu kent dokusu<br />

da turizm arzını zenginleştirmektedir. Esas<br />

itibariyle ilçe açık bir müze görünümündedir.<br />

Ayrıca, çevre il ve ilçelerde bulunan antik kentler<br />

de turizm açısından büyük önem taşımaktadır.<br />

Zengin geçmişi, benzersiz doğası, kültürel potansiyeli,<br />

marka değerine sahip ürünleri, sıra dışı<br />

mutfağı ile her daim farkını ortaya koymaktadır.<br />

Bu nedenle önemli turistik ve kültürel turizm<br />

destinasyonlarında hep başlarda yer almıştır.<br />

Ayvalık İsmi Nereden Geliyor<br />

Ayvalık tarihi üzerine araştırmalarıyla bilinen<br />

Yunanlı yazar Yorgi Sakkari’nin “Ayvalık Tarihi”<br />

isimli kitabında, buraya gelenlerin Midilli<br />

Adasının Türkçe “Balçık” Rumca “Kidonie” isimli<br />

kasabasından geldikleri ve buranın isminin<br />

buradan esinlenerek “Kidonie” konulduğunu<br />

yazar. Mübadele döneminde Ayvalık’tan ayrılan<br />

Kukunara’nın Eolya’nın Başkenti Ayvalık isimli<br />

kitabında ismin kaynağı olarak bir midye türü<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

03


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

olan “Ayfada” (Ayvada) gösterilmektedir. Fransız<br />

tarihçi Raffanel’in “Ayvalık” adlı kitabında ise<br />

ismin, zamanında bölgede bol olan Ayva ağaçlarından<br />

geldiği yazmaktadır. Bu iddia bir türlü doğrulanamamış<br />

ve hep bir zamanlar var olan Ayva<br />

ağaçları olarak kalmıştır. Jeolojik açıdan volkanik<br />

dönemlere ait kaya yapıları üzerine kurulu bir<br />

kent olan Ayvalık, Sarımsaklı-Badavut bölgesi,<br />

yerleşime ilk başlanıldığı dönemlerden itibaren,<br />

bölge halkına ev ve yapılarında kullanmak üzere<br />

‘Sarımsak Taşı’ ile yapı malzeme kaynağı olmuştur.<br />

Alibey Adası’nın (Cunda Adası) Ege Denizi’ne<br />

bakan uç noktalarında bulunan Maden Adası ise,<br />

yıllarca kurşun cevheri ve madeni olarak işletilmiştir.<br />

Günümüzde Kozak yolu üzerinde, verimli<br />

çam fıstığı ormanlarının içerisinde kaliteli granit<br />

taşı çıkarılmaktadır.<br />

El değmemiş saklı koylar<br />

Turizm alanında büyük bir potansiyele sahip<br />

olan Ayvalık,ziyaretçilerine turistik faaliyetler<br />

açısından çok çeşitlilik gösteren bir destinasyon<br />

noktasıdır. Popüler turizm anlayışında ilk akla<br />

gelen kum, deniz,güneş tatili arayanlara başta<br />

Sarımsaklı Plajları ile hitap eder. Kilometrelerce<br />

uzunluğunda ve metrelerce eninde jeolojik dönemlerde<br />

oluşmuş volkanik, tene yapışmaz özel<br />

kum yapısı sayesinde ziyaretçilerine konforlu bir<br />

plaj keyfi sunan, berrak Ege sularının birleştiği bir<br />

nokta olan Sarımsaklı Plajı, kesintisiz geniş kumsal<br />

alanları ile ferah bir kıyı dinlencesi sağlar.<br />

Denizin derin noktalarına kadar ulaşan altın sarısı<br />

kumları her yaştan misafirine yüzme keyfini<br />

doyumsuz kılar. Alibey Adası Plajları, Duba Plajı,<br />

Altınova Plajı, Sarımsaklı Plajları, Badavut kıyıları<br />

ve el değmemiş, saklı köşeleri, her kültürden, her<br />

yaş grubundan, her yaşam tarzından ziyaretçiye<br />

plaj ve deniz keyfini gönüllerince yaşatır.<br />

Balıkadamların tercihi<br />

İlçe civarı balıkadamlar tarafından oldukça tercih<br />

edilen bir dalış bölgesidir. Kızıldeniz’den sonra<br />

en zengin mercan riflerine sahip olan Ayvalık<br />

sualtı, deniz canlıları çeşitliliği olarak da görülmeye<br />

değer festival yapısı ile dalgıçları ve sualtı<br />

fotoğrafçılarını kendine çeker.<br />

Ekonomi Hızla Büyüyor<br />

İlçe ekonomisi büyük ölçüde zeytin ve turizme<br />

bağlıdır.Arazinin %70’i zeytinlik olan Ayvalık’ta<br />

zeytinden sabun ve zeytinyağı üreten sanayi kuruluşları<br />

bulunmaktadır. Türkiye’nin ve Dünya’nın<br />

ileri gelen zeytinyağı merkezidir. Zeytinyağı<br />

kalitesi bakımından en kaliteli yağları üreten<br />

ülkelerin başında gelen İspanya’da dahi Ayvalık<br />

zeytinyağının yeri üst raflardadır. Ayvalık’ta zeytin<br />

dışında pamuk, çam fıstığı ve mandalina gibi<br />

tarım ürünleri de yetiştirilir. Bölgede, Bağyüzü<br />

Köyü’nde yetiştirilen Kozak üzümü tanınmış bir<br />

üründür. Ayrıca, Altınova toprağının verimliliği<br />

açısından her türlü meyve ve sebze üretimine<br />

uygun tarım arazilerine sahiptir. Son yıllarda<br />

Popüler turizm<br />

anlayışında ilk akla<br />

gelen kum, deniz,güneş<br />

tatili arayanlara başta<br />

Sarımsaklı Plajları ile<br />

hitap eder.<br />

04


turfanda sebzecilik ve Kozak çam balı üretimi de<br />

yapılmaktadır. Balıkçılık ve balık restoranları da<br />

önemli bir gelir kaynağıdır.<br />

Türkiye’nin En Büyük Tabiat Parkı<br />

Ayvalık ilçesine bağlı irili ufaklı 22 kadar ada<br />

vardır. Bu adaların en büyüğü Alibey Adası ya da<br />

diğer ismi ile Cunda Adası olup 1964 yılında bir<br />

köprü ile Lale Adası’na oradan da ilçe merkezine<br />

bağlanmıştır. Bu köprülerden biri aynı zamanda<br />

Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini<br />

taşır. Alibey Adası dışındaki tüm Ayvalık Adaları<br />

1995 yılında milli park ilan edilmiş ve yerleşim<br />

yasaklanmıştır.1995’ten bu yana içerisinde farklı<br />

ekosistemler barındıran ve çeşitli endemik türlerden<br />

çok sayıda bitki ve balık bulunduran Ayvalık<br />

Adaları Tabiat Parkı, Ayvalık Adaları olarak bilinen<br />

22 adanın 20’sini ve deniz dâhil olmak üzere<br />

yaklaşık 18 bin hektarlık bir alana yayılıyor.<br />

Ayvalık<br />

Mutfağının<br />

Vazgeçilmez<br />

Tatları<br />

Coğrafi ve çevre<br />

koşulları ile Kuzey Ege<br />

Bölgesi, Akdeniz mutfak<br />

kültürünün yaşatıldığı<br />

ender yerlerden biridir.<br />

Özellikle ot mezeleri,<br />

zeytinyağlı yemekleri,<br />

deniz ürünleri ve<br />

lezzetli Girit kaynaklı<br />

yemekleri, yurt içi ve<br />

yurt dışında ününe ün<br />

katmaktadır. Türkiye’de<br />

Akdeniz mutfağının<br />

önemli bir göstergesi<br />

olan Kuzey Ege Bölgesi<br />

ve bu bölgenin içinde<br />

yer alan Ayvalık mutfağı<br />

ile gastronomi turizmi<br />

açısından ön plana<br />

çıkmaktadır.. Deniz<br />

ürünlerinden ve bölgede<br />

yetiştirilen bitkisel<br />

ürünlerden tamı tamına<br />

150′ den fazla meze<br />

çeşidi bulunmaktadır.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

05


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

CUNDA<br />

Yaşamın tüm renkleri bu adada<br />

Ayvalık’ın karşısındaki ada olarak bilinen Cunda’nın,<br />

Piri Reis’in, Kitab-ı Bahriye’sinde geçen Yunda<br />

Adaları’ndan Galat olduğu düşünülüyor. Günümüzde<br />

her iki isim de kullanılmakta.Ayrıca Cunda’nın diğer<br />

ismi olan Alibey, Kurtuluş savaşında Yunanlılara<br />

teslim olmayarak taarruza geçen ilk alayın komutanı<br />

Yarbay Ali Çetinkaya’dan adını almıştır.<br />

06


Buram buram<br />

tarih kokan<br />

adanın geçmişine<br />

bakıldığında<br />

anıldığı<br />

bir başka isim<br />

ise kokulu ada manasına<br />

gelen “Moshonis” tir. Bu ad ile<br />

anılmasının tahmin edilen<br />

nedenlerinden biri bölgedeki<br />

bitki ve çiçeklerden gelen mis<br />

kokular, öteki ise bir korsanın<br />

adı olması yönündedir.Ayvalık<br />

ve ona bağlı olan bölgeler<br />

incelendiği zaman Cunda, bitki<br />

çeşitliliği bakımından daha<br />

fazla zengindir.Balıkesir‘in<br />

Ayvalık İlçesine bağlı bu takım<br />

adaların içerisindeki yerleşime<br />

açık tek ada olan Cunda, doğal<br />

güzellikleri ve tarihi taş yapılarıyla,<br />

1976’dan bu yana doğal<br />

ve tarihi sit alanı olarak kabul<br />

ediliyor.Batı Anadolu’da deniz<br />

yollarının kesişim noktasında<br />

bulunan Cunda Adası, Ayvalık<br />

Koyu’nda yer alan ve Ayvalık<br />

Takımadaları olarak adlandırılan<br />

yirmi iki adadan biri. Ayvalık<br />

ile bağlantısı iki ayrı köprü<br />

ile sağlanan Cunda’ya ilk<br />

8 ADET MANASTIR<br />

Cunda Adası’nın yerli ve yabancı pek<br />

çok turist tarafından ziyaret ediliyor<br />

olmasının sebeplerinden biri tarihi<br />

kiliseleri ve manastırları. Ada içerisinde<br />

sekiz adet manastır bulunuyor.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

07


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

köprü Dolap Boğazı mevkiinde<br />

1964’te inşa edilmiş.Bu köprü<br />

Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü<br />

olma özelliği ile Cunda’yla Lale<br />

adalarını birleştiriyor. Lale<br />

Adası ise anakaraya 1817’de denizin<br />

doldurulmasıyla yapılan<br />

yedi yüz metrelik hemzemin<br />

bir köprü-yol ile bağlanıyor.<br />

Ada nüfusunun büyük bir<br />

kısmı Girit ve Midilli adalarından<br />

1924 nüfus mübadelesi zamanında<br />

göçmüş Türkler’den<br />

oluşuyor. Bu sebeple adanın<br />

yaşlı nüfusunun büyük bölümü<br />

Rumca-Yunanca’yı bilmekte.<br />

Buram buram tarih<br />

kokak sokaklar<br />

İsmi Ayvalık ile bütünleşmiş<br />

olan bu adayı Rumlar Nesos<br />

olarak adlandırıyorlar.<br />

Adanın tarihe tanıklık<br />

etmiş kilise, manastır ve<br />

Rum evleri ziyaretçilerin<br />

büyük ilgisini çekiyor ve<br />

beğeni topluyor. Rum evleri,<br />

kapı tokmaklarından, iç<br />

mimarilerine kadar enteresan<br />

ayrıntılarla dolu.Ayvalık’ı açık<br />

denize kapayan bu adaya<br />

1896 yılında inşa edilen bir<br />

köprü sayesinde karayolu ile<br />

geçilebiliyor. Cunda Adası hem<br />

ülkemizden hem de dünyanın<br />

çeşitli yerlerinden gelen<br />

ziyaretçilerine muhteşem<br />

bir seyahatin kapılarını<br />

açıyor.Koyları, plajları, tarihe<br />

tanıklık etmiş sokakları ve<br />

doğal güzellikleriyle yılın<br />

dört mevsimi ziyaretçilerini<br />

mutlu edecek her şeye sahip.<br />

Deniz, kum ve güneşin<br />

doyasıya tadını çıkaracağınız<br />

belde aynı zamanda doğal ve<br />

Panaya Kilisesi<br />

(Panagia Kilisesi)<br />

Deniz tarafından<br />

dalyan cunda adası<br />

boğazı ve tavuk adası<br />

taraflarına bakıldığında,<br />

Cunda yerleşiminin<br />

tepe kısımlarında<br />

değirmenin alt<br />

taraflarında yalnızca<br />

üç duvarı ve temel<br />

kalıntıları şeklinde<br />

kalmış bir kilisedir.<br />

08


tarihi güzellikleriyle oldukça<br />

büyüleyici. Peki Cunda’da<br />

gezilecek yerler nelerdir ve<br />

gelmişken burada nereleri<br />

görmeli merak ediyor<br />

musunuz?<br />

Taksiyarhis Kilisesi<br />

Cunda Adası’nın<br />

sembollerinden biridir. Adanın<br />

kalbinde yer alan kilise, adada<br />

en çok ziyaret edilen yerlerin<br />

başında gelmektedir. Adanın<br />

şu en sağlam kilisesi olan<br />

Taksiyarhis Kilisesi, Rumların<br />

yaşadığı dönemde merkez<br />

kilise idi. Cunda Adası’nın<br />

zeytin ve balıkçılık yönünden<br />

zenginliği ve gelişmişliği ile<br />

kilise rivayete göre Ortodoks<br />

Kiliselerinin zeytin, sabun<br />

gibi ihtiyaçlarını karşılıyordu.<br />

Ayrıca Taksiyarhis Kilisesinin<br />

çanı II. Dünya Savaşı<br />

yaklaşırken 1936’da yerinden<br />

çıkarılarak savaş halinde halka<br />

haber verilmesi için Ayvalık İlk<br />

Kurşun Tepesine getirilmiştir.<br />

Bu çan günümüzde Paris’teki<br />

Bargama Müzesi’nde<br />

sergilenmektedir.<br />

Despot Evi<br />

Rumlar tarafından yapılmış<br />

olan Despot Evi, Cunda<br />

Adası’nın en önemli<br />

yapılarından. Ev hakkında<br />

ilginç bir hikaye var. Rumlar,<br />

Yunanistan devlet olduğunda<br />

mutluluktan Despot’a çok<br />

yüklü bağışta bulundular.<br />

Despot bu paranın bir kısmı<br />

ile 1862 yılında bu tarihi<br />

yapıyı yaptırıp rahat bir<br />

yaşam sürer. 1877 yılında<br />

yaşanan bir baskında Despot<br />

Tımarhane Adası<br />

Cunda Adası gezilecek yerler<br />

listesinde yer alan en ilginç<br />

yerlerden biri Tımarhane<br />

Adası. Rivayete göre Osmanlı<br />

Dönemi’nde Ayvalık ve<br />

Cunda’da yaşayan Rumlar<br />

içkiyi fazla kaçırınca akılları<br />

başlarına gelmesi için bu adaya<br />

bırakılırmış. Ada, sahip olduğu<br />

sert rüzgarları ile ünlü. Bu<br />

yüzden inanışa göre buraya<br />

bırakılan alkollü insanların<br />

akılları başlarına gelirmiş.<br />

evinde öldürülür, bir rivayete<br />

göre fakat parasının yerini<br />

söylemez bir rivayete göre ise<br />

evdeki yüklü altın ve gümüş<br />

kupalar çalınır. Öksüz evi,<br />

hükumet binası gibi çeşitli<br />

amaçlarla kullanılan Despot<br />

Evi günümüzde harap bir<br />

görüntüde. Cunda sahile<br />

indiğinizde ev sahilin en doğu<br />

kısmında, otoparkların olduğu<br />

alanda yer alıyor.<br />

RAKI-BALIK KEYFİ<br />

Adanın kıyısı<br />

boyunca sıralanan<br />

balık lokantalarında<br />

rakı-balık keyfi yapın.<br />

Papalina balığının<br />

tadına mutlaka bakın.<br />

Cunda adası balık<br />

keyfi yapma imkânı<br />

sunarken, deniz<br />

ürünleri ve meze<br />

çeşitleri de menülerdeki<br />

yerini almış durumda.<br />

Ege’nin o lezzetli kabak<br />

çiçeği dolmasını, deniz<br />

börülcesini ve ada ile<br />

özdeşleşmiş papalina<br />

balığını mutlaka<br />

deneyin.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

09


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

Barışın, Huzurun<br />

ve Bereketin<br />

sembolü<br />

ZEYTiN<br />

Bugün Batı dillerinin<br />

tamamında değişik<br />

söyleyişleri olan<br />

‘oil’ kelimesi, eski<br />

Yunanca’da zeytin ağacı<br />

anlamına gelen “eleia”<br />

kelimesinden türemiştir.<br />

Zeytin yetiştiriciliğinin<br />

ilk insanlarla birlikte<br />

başladığı kabul<br />

edilmekte ve “zeytin<br />

bütün ağaçların ilkidir”<br />

denilmektedir. Zeytinin<br />

insanlık tarihindeki<br />

önemine tüm kutsal<br />

kitaplarda, yaratılış ve<br />

kuruluş efsanelerinde yer<br />

verilmektedir...<br />

Zeytin ağacının insanlık tarihindeki<br />

yerini kavrayabilmek için 40 bin yıl<br />

öncesine kadar uzanmak gerekiyor.<br />

Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik<br />

çalışmalarda 40 bin yıllık zeytin<br />

yaprağı fosillerine ulaşılmıştır. Aynı<br />

zamanda Kuzey Afrika’nın Sahra Bölgesi’nde<br />

gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalarda da M.Ö 12<br />

bin yıllarına ait zeytin ağacı bulgularına rastlanmıştır.<br />

Hiç bir ağaç, insanlık tarihinde zeytin<br />

ağacı kadar kutsal kabul edilmemiş ve üstüne<br />

bu kadar efsane yaratılmamıştır. Dini kitaplar<br />

insanlık için zeytinin önemini vurgularlar. Mitolojik<br />

öykülerde zeytin, zeytin ağacı ve zeytinyağı<br />

kutsaldır. Antik çağa ait sağlık kitaplarında en<br />

10


çok zeytinin adı geçer, çağa ait paraların çoğunda<br />

bir bereket sembolü olarak zeytin dalı vardır, paradan<br />

önce zeytinyağının adı ”sıvı altın”dır. Akıl<br />

ve zaferin, zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık<br />

ve sadeliğin sembolü olmuştur. Zeytinyağı ayrıca<br />

“huzur”, “bereket”, “yardımseverlik”, “evrensel<br />

iyilik” “barış ve birliktelik” kavramlarının simgesi<br />

olarak da benimsenmiştir. Antik Yunan’da zeytin<br />

ağacına verilen önem kanunlarla bir kez daha<br />

vurgulanmıştır. Antik çağın yedi büyük bilgesinden<br />

biri olarak kabul edilen Atina’lı devlet adamı<br />

Solon’un koyduğu kanuna göre zeytin ağacı<br />

kesenlerin cezası ölümdü. Antik Yunanlılar için,<br />

zeytin ağacı barışın simgesi, bilgelik ve zaferdir.<br />

Gençlik iksiri zeytinde saklı<br />

Beslenmede, eczacılıkta ve güzellik iksiri olarak<br />

yaygın bir şekilde kullanılan zeytin ağacı akıl ve<br />

zaferin,zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık ve<br />

sadeliğin sembolü olmuştur.Ülkemizde zengin<br />

tarihsel geçmişi ile kandillerde, yemeklerde,<br />

sabunculukta, şifa kaynağı olarak yaygın şekilde<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

11


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

‘’...Yani, öylesine ciddiye<br />

alacaksın ki yaşamayı,<br />

Yetmişinde bile, mesela,<br />

zeytin dikeceksin,<br />

Hem de öyle çocuklara<br />

falan kalır diye değil,<br />

Ölmekten korktuğun<br />

halde ölüme<br />

inanmadığın için,<br />

Yaşamak yanı ağır<br />

bastığından.’’<br />

kullanmış olan zeytin ve zeytinyağı Anadolu’nun<br />

kültürel zenginlikleri arasında özel bir yere sahiptir.<br />

Akdeniz ve Ege insanının kıskandıran gençlik<br />

formülünün tek cevabı olması, besleyici meyveler<br />

arasında ilk sıralarda yer alması, güne enerjik<br />

ve zinde başlamanıza yardım etmesi, vitamin ve<br />

mineral yönünden zengin olması gibi nedenler<br />

zeytini yüzyıllardır vazgeçilmez yapmaktadır.<br />

Zeytingiller ailesine ait bu meyve Akdeniz iklimine<br />

uyum sağlayan, her mevsim yeşil rengini<br />

koruyan (diğer ifadeyle yapraklarını dökmeyen)<br />

bir ağaç türüdür. Bu nedenle hem Akdeniz’de hem<br />

Ege’de hem de Güney Marmara’da kolayca yetişmektedir.<br />

Zeytin ağaçlarının çok uzun yaşadığı<br />

bilinmektedir. Öyle ki nesilden nesle miras olarak<br />

bırakılabilecek en değerli ağaç türleri arasındadır.<br />

Ancak bir zeytin ağacının en çok meyve verdiği<br />

en verimli dönemi 35 – 150 yaşları arasıdır. Bu<br />

ağacın boyu 10 metreye kadar ulaşabilmekte, ayrıca<br />

ortalama 1000 yıl kadar yaşamaktadır. Zeytin<br />

ağaçlarının bir başka özelliği de bir yıl çok meyve<br />

verirken diğer yıl daha az meyve vermesidir.<br />

Zeytin ağaçlarının bir<br />

başka özelliği de bir yıl çok<br />

meyve verirken diğer yıl<br />

daha az meyve vermesidir.<br />

12


Zeytin ve zeytinyağının faydaları<br />

nelerdir?<br />

● Yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği,<br />

mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra<br />

kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı,<br />

karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut<br />

hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi<br />

ediyor.<br />

● Zeytinyağlarını insan sağlığında ve özellikle<br />

kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili<br />

olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır.<br />

● Kandaki HLD dediğimiz iyi huylu kolesterol<br />

düzeyini arttırır.<br />

● LDL kolesterolü temizler.<br />

● Yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan<br />

olduğu için sindirim kolaylığı sağlar.<br />

● Çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır.<br />

● E vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma<br />

ve doku yenileme özelliği taşır.<br />

● Kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar.<br />

● Cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar.<br />

ZEYTİN AĞACI<br />

Bir zeytin ağacının en çok meyve verdiği en<br />

verimli dönemi 35 – 150 yaşları arasıdır.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

13


XXX KAPAK | XXX DOSYA | AYVALIK<br />

Hedef<br />

DÜNYA PAZARI<br />

Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ticaret Odası işbirliğiyle<br />

gerçekleştirilen ve gelenekselleşmesinin yanı sıra artık<br />

uluslararası bir boyut kazanan Ayvalık Uluslararası Zeytin<br />

Hasat Günleri bu yıl 13. kez düzenlendi.<br />

Ayvalık her geçen<br />

gün, Türkiye’nin<br />

ve hatta<br />

dünyanın en<br />

önemli zeytin ve zeytinyağı<br />

merkezlerinden biri<br />

olarak adını altın harflerle<br />

yazdırmaya devam ediyor.<br />

Ayvalık Ticaret Odası bu<br />

bilinçle ve zeytinyağının<br />

insan yaşamındaki vazgeçilmez<br />

yerini, her defasında<br />

daha etkin biçimde<br />

hatırlatmak ve zeytinyağı<br />

tüketimini arttırmak<br />

amacıyla, 2005 yılından bu<br />

yana her yıl Ayvalık Zeytin<br />

Hasat Günleri düzenliyor.<br />

Ülkemizde<br />

sağlık kaynağı<br />

zeytinyağının<br />

tüketimini<br />

arttırmak ve<br />

kalitesiyle<br />

fark yaratan<br />

markalarımızla<br />

dünya pazarına<br />

açılmak<br />

Festivalin hedefi ilk günden<br />

beri aynı; ülkemizde<br />

sağlık kaynağı zeytinyağının<br />

tüketimini arttırmak<br />

ve kalitesiyle fark yaratan<br />

markalarımızla dünya<br />

pazarına açılmak. Hasat<br />

Günleri’nin bu yılki sloganı,<br />

“Ulusal Değer: Zeytinyağı,<br />

Hedef: Bütün Dünya” Hedef<br />

“markalaşmak” ve ulusal<br />

değerimiz zeytinyağını<br />

bütün dünyaya tanıtmak<br />

olarak belirlendi.Balıkesir<br />

Valisi Ersin Yazıcı’nın yanı<br />

sıra Ayvalık Kaymakamı<br />

Gökhan Görgülüaslan,<br />

Ayvalık Belediye Başkanı<br />

Rahmi Gençer, Ayvalık<br />

Ticaret Odası Başkanı Benhan<br />

İbrahim Kantarcı, ATO<br />

yönetimi, belediye meclis<br />

üyeleri ve kalabalık vatandaş<br />

topluluğunun Ayvalık<br />

Belediyesi’nin efsanevi<br />

olarak nitelendirilen bando<br />

ekibiyle birlikte gerçekleştirdiği<br />

yürüyüş, Âşıklar<br />

Köprüsü’nden Cumhuriyet<br />

Meydanı’na kadar sürdü.<br />

Meydan da Zeytin Pazarının<br />

açılış kurdelesini; Vali<br />

Yazıcı, Kaymakam Görgülüaslan,<br />

Belediye Başkanı<br />

Gençer ve ATO yöneticileri<br />

birlikte kestiler.<br />

14


Katılım her geçen<br />

gün daha da<br />

artıyor<br />

13. Zeytin Hasat Günleri<br />

programı kapsamında<br />

Atatürk Anıtı’na ATO<br />

adına çelenk sunmasının<br />

ardından konuşan Ayvalık<br />

Ticaret Odası Başkanı<br />

Benhan İbrahim Kantarcı,<br />

13 yıl önce ATO yönetimi<br />

olarak büyük bir heyecanla<br />

başlattıkları “Uluslararası<br />

Zeytin Hasat Günleri” ni bu<br />

yıl 13. kez organize etmekten<br />

duyduğu memnuniyeti<br />

ifade etti. Hasat Günleri<br />

etkinliklerine her yıl katılımın<br />

daha da fazla arttığını<br />

kaydeden Başkan Kantarcı,<br />

“Düzenlediğimiz şenlik<br />

boyunca Ayvalık halkı çok<br />

büyük bir coşku yaşıyor.<br />

Bu şenliklerdeki öncelikli<br />

hedeflerimiz; Ayvalık coğrafi<br />

işaretli zeytinyağımıza<br />

yeni pazarlar kazandırmak,<br />

aynı zamanda da ülkemizdeki<br />

zeytinyağı tüketimini<br />

arttırmaktır. Bu konuda<br />

zeytinyağı pazarımız çok<br />

önemli bir işlev kazanmış<br />

durumda. Özellikle yeni<br />

hasat zeytinyağlarının<br />

satışa sunulduğu bu pazar,<br />

hiç kuşkusuz dünyaca ünlü<br />

Ayvalık zeytinyağının daha<br />

geniş bir alana yayarak<br />

pazar payının artmasını da<br />

beraberinde getirmektedir”<br />

açıklamasını yaptı.<br />

Ayvalık<br />

Zeytinyağını dünya<br />

tanıyacak<br />

Hasat Günleri etkinliklerinde<br />

zeytinyağının insan<br />

sağlığı üzerindeki olumlu<br />

etkilerini de düzenledikleri<br />

panellerde dile getireceklerini<br />

vurgulayan Benhan<br />

İbrahim Kantarcı, “Bunların<br />

yanı sıra da Ayvalık coğrafi<br />

işaretli zeytinyağımızı nasıl<br />

dünyaya taşıyabileceğimizi<br />

masaya yatıracağız. Ayvalık’taki<br />

zeytin üreticisinin<br />

en büyük sorunu markalaşamamaktır.<br />

Oysa zeytinyağında<br />

AB ülkeleriyle rekabet<br />

edebilmemizin yolu markalaşmaktan<br />

geçiyor. Bu<br />

konuda en büyük arzumuz<br />

birbirinden değerli firmalarımızın<br />

kendi markalarını<br />

yaratarak dünyaya açılmak<br />

olmalıdır” diye konuştu.<br />

Törende konuşan Ayvalık<br />

Belediye Başkanı Rahmi<br />

Gençer de; Ayvalık’ta bu yıl<br />

13.’sü düzenlenen Zeytin<br />

Hasat Günleri’nin amacına<br />

ulaşmaya başladığını<br />

kaydederek, “ Ayvalık Hasat<br />

Şenlikleri başladığında bu<br />

Türkiye’de bir ilkti. Türkiye’de<br />

kişi başına zeytinyağı<br />

tüketimi 80 gramdı. Şu anda<br />

ise 2 kilograma ulaşmış<br />

durumda. Bu artışta tabi<br />

ki birçok etken vardır ama<br />

bunda Ayvalık’ta yapılan bu<br />

etkinliğin de payı büyüktür.<br />

Bu organizasyon bu milli<br />

değerimizi, milli yağımızı<br />

bu tüketimin daha<br />

da artması gerektiğine<br />

hepimizi inandırdı” dedi.<br />

Açılış töreninde konuşan<br />

Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı,<br />

“Her biri bir öncekinden<br />

daha güzel ve dolu ve daha<br />

nitelikli olan bu organizasyon,<br />

Türkiye’de de en<br />

iyi zeytinyağını üreten<br />

Ayvalık zeytinyağının<br />

tanıtımına ve bölgenin<br />

tanıtımına katkı sunmaktadır.<br />

Türkiye’de her geçen<br />

gün zeytinyağı tüketimi<br />

artmaktadır. Türkiye ve<br />

dünyada en kaliteli zeytini,<br />

en kaliteli zeytinyağını<br />

üretmeliyiz. Dünyada ve<br />

Avrupa’da belli standartlar<br />

var. Artık günümüz<br />

koşullarında bunları yok<br />

saymak dikkate almamak<br />

gibi bir lüksümüz yok.<br />

Ayvalık’taki zeytin üreticilerimiz;<br />

lütfen aynı kaliteyi<br />

aynı emek ve güzellikle<br />

üretmeye devam edin”<br />

diye konuştu. Konuşmaların<br />

ardından halk oyunları<br />

gösterimi protokol ve kalabalık<br />

vatandaş topluluğu<br />

tarafından büyük bir<br />

ilgiyle izlendi.<br />

AYVALIK BELEDİYESİ<br />

BANDO EKİBİ<br />

Ayvalık Belediyesi’nin efsanevi<br />

olarak nitelendirilen bando ekibi<br />

unutulmaz şarkılarıyla festivale<br />

gelenlere renk kattı.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

15


XXX RÖPORTAJ | XXX | RAHMİ GENÇER<br />

Ayvalık Belediye Başkanı<br />

Rahmi Gençer<br />

Ayvalık’ın, iki özel simgesi bulunuyor. Bunlar zeytinyağı<br />

ve turizm… Ayvalık, bu iki özelliğini 13. yılda birleştirdi.<br />

Güçlü sesini sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya<br />

duyurmaya başladı. Rahmi Gençer, 10 yıl boyunca<br />

dünyaya duyurduğu zeytinyağını, belediye başkanı<br />

olmasının ardından turizmle birleştirdi.<br />

16


Üç yıldır Ayvalık<br />

denilince akla,<br />

sadece yaz turizmi<br />

gelmiyor. Mimarisi,<br />

su altı zenginlikleri, özel mutfağı,<br />

kültür-sanat ortamı geliyor.<br />

Eski mimari yapılar titiz<br />

çalışmalar sonucu gün yüzüne<br />

çıkarılıyor. Son dönemlerde de<br />

Başkan Rahmi Gençer’in teşvikleriyle<br />

Altınova, Küçükköy<br />

ve Cunda’da açılan yepyeni<br />

mekanlar huzurun ev sahipliğinde<br />

konuklarına hizmet veriyor.Ayvalık<br />

Belediye Başkanı<br />

Rahmi Gençer, 2005 yılında<br />

yani Ayvalık Ticaret Odası<br />

başkanlığının ilk zamanlarında,<br />

Yönetim Kurulu üyeleri ve<br />

sektörde söz sahibi olan üretici<br />

ve tedarikçilerle birlikte “Hasat<br />

Günleri” ni başlattı. Makamında<br />

ziyaret ettiğimiz Rahmi<br />

Gençer tüm sorularımızı samimeyetle<br />

cevapladı.<br />

Sayın Başkanım,<br />

Öncelikle<br />

misafirperveliğiniden<br />

dolayı size teşekkür<br />

ederiz. 13. Zeytin<br />

Hasat Günleri<br />

etkinliği için neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Bu işe başlarken, hepimiz<br />

geleceğe dönük olarak umutlu,<br />

inançlı ve kararlıydık. Gerçekten<br />

yoğun bir tempoyla<br />

işe giriştik. Çabalarımız boşa<br />

gitmedi ve Ayvalık adına<br />

karşılığını yeterince gördük.<br />

Şimdi Ayvalık Belediye Başkanı<br />

olarak, geride bıraktığımız<br />

13 yılı değerlendirdiğimde<br />

ulaştığımız noktada çabalarımızın<br />

meyvelerinin toplanıyor<br />

olmasını görmek beni hakikaten<br />

mutlu ediyor.<br />

Zeytin Hasat Günleri<br />

etkinliklerinin<br />

ülkemize ne tür<br />

katkıları oluyor?<br />

Bizler Hasat Günleri’ni<br />

başlattığımızda ülkemizdeki<br />

kişi başına düşen zeytinyağı<br />

tüketimi sadece 800 gramdı.<br />

Yani, dünya standartlarının<br />

çok altındaydı. Oysa bu rakam<br />

geçen yıl 1.8 kilograma, günümüzde<br />

ise 2 kilograma ulaştı.<br />

Artık süreklilik kazanan bu<br />

artışta Hasat Günleri’nde her<br />

yıl kararlılıkla dile getirdiğimiz<br />

gerçeklerin elbette önemli<br />

katkısı var.<br />

Sayın başkanım, 13<br />

yıldır bu gelenek<br />

devam ediyor. Neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Hasat, sonbaharda on bin<br />

yıllık bir geleneğimiz. 13 yıldır,<br />

bu heyecanı tüm Türkiye<br />

ve Dünya ile paylaşıyoruz.<br />

Kırsal mahallelerimizde, tarım<br />

şehri Altınova’mızda, kültür<br />

ve turizm bölgemiz Küçükköy’de,<br />

turizmin kalbi Alibey<br />

(Cunda) Ada’mızda birlik ve<br />

beraberlik içinde, zeytinin<br />

simgesi barış çerçevesinde<br />

buluşuyoruz. Yeni hasat zeytin<br />

ve zeytinyağımızı herkese<br />

tattırıyoruz. Zeytinyağının her<br />

aşaması emek istiyor, ancak<br />

her aşaması ayrı güzel... İlk<br />

önce, yeşil zeytini kırma olarak<br />

yapıyoruz. Kırma yeşil zeytini<br />

hangi semt pazarında görsem<br />

tatmadan geçemem. Erken<br />

hasadımız var, o da apayrı<br />

bir lezzet… Uzun yıllar Türkiye’ye,<br />

zeytinyağının önemini<br />

anlatmak ve bunun sonucunda<br />

Rahmi Gençer kimdir?<br />

tüketimi artırıp üreticimizin<br />

gelirini yükseltmek için çalıştık.<br />

Bu hedefimize yaklaştığımız<br />

için mutluyuz. 13. Ayvalık<br />

Uluslararası Zeytin Hasat<br />

Günleri’nde, her yıl olduğu gibi<br />

‘’Zeytin ve Zeytinyağı Pazarı’’<br />

açıldı. Burada yeni hasat<br />

zeytinyağı konuklara tattırıldı.<br />

Ayrıca düzenlenen panellerde<br />

zeytin ve zeytinyağı sektörünün<br />

sorunları tartışıldı. Bu yıl<br />

kırsal mahallemiz Akçapınar<br />

Köyü’müzde zeytin üreticilerimize<br />

zeytin ağacının bakımı,<br />

sağlıklı ve verimli üretim yöntemlerinin<br />

yanı sıra, markalaşmanın<br />

önemini konuştuk.<br />

Ayvalık Belediye<br />

Başkanı olarak,<br />

zeytinyağının<br />

ilerlemesi için<br />

amaçlarınız nelerdir?<br />

13 yıl boyunca biz, zeytinyağının<br />

üretiminde yoğun emek<br />

sarf eden zeytin üreticisinin<br />

emeğinin karşılığını almasını<br />

istedik. Ayvalık’ta yerel markaların<br />

öne çıkması için önce,<br />

Ayvalık zeytinyağının diğer<br />

yağlardan farklı olduğunun<br />

tescilli şekilde, tüketiciye ulaştırılması<br />

gereğini tespit ettik.<br />

Sonucunda Türkiye’nin ilk<br />

‘’Zeytinyağı Coğrafi İşaretini’’<br />

aldık. Bu arada ilk kez duyusal<br />

analiz laboratuvarını kurduk.<br />

Zeytinyağının kalitesini Türki-<br />

Rahmi Gençer 1961 yılında Ayvalık’ın Altınova mahallesinde doğdu.<br />

Öğrenimine Ayvalık ilçesinde bulunan Sakarya İlköğretim Okulu’nda<br />

başlamış ve Ayvalık Lisesi’nden mezun olarak tamamladı. 1981-<br />

1983 yılları arasında vatani görevini yapan Gençer, ticari ve sosyal<br />

faaliyetlerde bulunarak çeşitli dernek ve vakıflarda yöneticilik<br />

görevlerini üstlendi. Ayvalıkgücü Spor Kulübü’nde bir dönem yöneticilik<br />

yaptı. Rahmi Gençer, 2005-2<strong>01</strong>4 tarihleri arasında Ayvalık Ticaret Odası<br />

Başkanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konsey başkan<br />

yardımcılığı görevlerini üstlendi. 30 Mart 2<strong>01</strong>4 yılında yapılan yerel<br />

seçimler sonucunda Ayvalık Belediye Başkanlığı’na seçildi.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

17


RÖPORTAJ | RAHMİ GENÇER<br />

ye’ye ve dünyaya anlatacak otuza yakın panelist<br />

yetiştirdik. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden<br />

akreditasyon aldık. Zeytinyağının sağlığa olan<br />

yararını ve milli bir yağ olduğunu her yıl vurguladık.<br />

Bu yıl Coğrafi İşaretimizi Avrupa Birliği’ne<br />

tescil ettirmek için başvuruda bulunacağız. Yani<br />

Ayvalık Zeytinyağı’nda hedef, bütün dünya...<br />

Zeytinyağı Tüketiminde eskiden bugüne<br />

nasıl bir artış var?<br />

İstatistikî bilgiler de vermek istiyorum. 13 yılda<br />

Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketimi 800<br />

gramken şu an 2 litre civarında. Bu yüzde 150’lik<br />

bir artışı ifade ediyor. Yeterli mi? Hayır! Çünkü<br />

Zeytinyağı üreticisi ülkelerden Yunanistan ve<br />

İspanya’da kişi başı tüketim 15 litre. Tek ağacı<br />

olmayan Almanya’da kişi başı tüketim 5 litreye<br />

dayandı.<br />

Zeytinyağı üreticisi olarak ülkemiz<br />

nerede?<br />

Biraz da zeytinyağı tüketicisine seslenmek<br />

istiyorum. Denizden gelen özel rüzgârıyla ün<br />

yapmış, Ayvalık zeytinyağını satın alırken coğrafi<br />

işaretinin bulunup bulunmamasına bakılması<br />

gerekiyor. Ayvalık zeytinyağı kaliteli sürekli talep<br />

edilen bir yağ olduğu için, tağşişe (karıştırma,<br />

katıştırma) maruz kalabiliyor. O yüzden biz de<br />

yerel markalardan butik satış yapmalarına teşvik<br />

ediyoruz. Otuzu aşkın markamızın ulusal pazarda<br />

yer almasını istedik. Türkiye’de 150 milyon<br />

üzerinde meyve veren zeytin ağacı var. Bunların<br />

sadece 2 milyonu Ayvalık’ta. Ancak zeytinyağı<br />

dendiğinde akla Ayvalık geliyor. Üstelik hasat<br />

günlerimiz artık uluslararası bir nitelik kazandı.<br />

Katılım giderek artıyor, etkinlikler her geçen<br />

yıl çeşitleniyor ve renkleniyor. Bu çabaları için<br />

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı M. İbrahim Kantarcı’ya<br />

yönetimine, meclis üyelerine ve çalışanlarına<br />

özellikle teşekkür ediyorum.<br />

Ayvalık’ı UNESCO Kültür Mirası<br />

Listesi’ne girmesi için mücadelenizi<br />

biliyoruz. Bu konuda bize<br />

düşüncelerinizi aktarır mısınız?<br />

Öncelikle belirtmeliyim ki, Ayvalık’ı UNESCO<br />

Kültür Mirası Listesi’nde görmek, daha belediye<br />

başkanlığına aday olmadan önce aklımdaydı.<br />

Başkan olunca hemen kolları sıvadık. UNESCO<br />

Dünya Mirası Listesi’ne girme çalışmalarımızı<br />

‘Arayış Toplantıları’ başlığı altında başlattık. Bu<br />

doğrultuda, farklı disiplinlerden gelen uzmanlardan<br />

oluşan geniş bir komite oluşturduk. Hızlı<br />

ve çok yönlü bir çalışma döneminden geçtik.<br />

Sonuçta Endüstiriyel Peyzaj’ımız Geçici Liste’ye<br />

girmeyi başardık. Söylememe gerek yok ki, bu Ayvalık<br />

için geleceğe dönük çok önemli bir gelişmedir.<br />

Ayvalık, zengin geçmişini çok biliyor ve buna<br />

saygı gösteriyor.<br />

13 yılda Türkiye’de<br />

kişi başı zeytinyağı<br />

tüketimi 800 gramken<br />

şu an 2 litre civarında.<br />

Bu yüzde 150’lik bir<br />

artışı ifade ediyor.<br />

18


RÖPORTAJ | İbrahim Kantarcı<br />

Zeytinyağında Hedef Bütün Dünya<br />

İbrahim Kantarcı<br />

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı İbrahim Kantarcı “Ticaret<br />

Odası’nın en önemli icraatlarından bir tanesi de ülkemiz<br />

için de çok önemli olan Ayvalık Zeytinyağı’na coğrafi işaret<br />

almasıdır. Şimdi de bunu Avrupa’da tescil ettirebilmek için<br />

girişimlerde bulunduk.” açıklamasını yaptı.<br />

20


Ayvalık Ticaret Odası<br />

Yönetim Kurulu<br />

Başkanı İbrahim<br />

Kantarcı, Ayvalık’ın<br />

turizmin yanı sıra zeytin ve<br />

zeytinyağı ile öne çıktığını ve<br />

her geçen gün pazar payının<br />

arttığını vurgularken samimi<br />

bir sohbete de imza attı.Yerel<br />

Life ekibinin sorularını içtenlikte<br />

yanıtlayan Kantarcı ile<br />

keyifli bir sohbete ne dersiniz?<br />

Ayvalık Ticaret Odası<br />

adı altında ne tür<br />

faaliyetleriniz var?<br />

En büyük faaliyetimizde bizim<br />

iki tane ana konumuz var.<br />

Zeytincilik ve turizm. Her ne<br />

kadar zeytincilik bizim üst<br />

kimliğimiz ise, Ayvalık’a asıl<br />

katmadeğer getiren turizm<br />

oluyor. Ayvalık Ticaret Odası,<br />

yüz yıldan bu yana var olan<br />

değerlerinden hiçbir şekilde<br />

ödün vermeden yoluna devam<br />

ediyor. Yönetim Kurulumuz,<br />

Meclisimiz ve personelimiz;<br />

şeffaf, ilkeli, çözüm odaklı ve<br />

hızlı hizmet anlayışıyla bir bütün<br />

halinde görevinin başında.<br />

13. Zeytin Hasat<br />

Günleri ile<br />

ilgili olarak<br />

düşüncelerinizi<br />

alabilir miyiz?<br />

Bu sene ana panelimizi zeytinyağı<br />

olarak belirledik. Her<br />

sene zeytinyağı üretimimiz<br />

Türkiye’de gittikçe artıyor.Tabi,<br />

Ayvalık bölgesinde de buna<br />

paralel olarak artış gösteriyor.<br />

10 sene önce başlamış olduğum<br />

zeytin dikimleri ve ekilen<br />

zeytinler yavaş yavaş ürün<br />

vermeye başladı. Aşağı yukarı<br />

220 bin ton üretim bekliyoruz.<br />

Ayvalık aynı zamanda “zeytincilik<br />

başkenti”. Ayvalık iki<br />

önemli gelir kaynağına sahiptir.<br />

Ayvalık’ın üst kimliği zeytin<br />

ise; Amiral Gemisi de turizmdir.<br />

Bu kapsamda bu yıl 13.sünü<br />

düzenlediğimiz Ayvalık Uluslararası<br />

Zeytin Hasat Günleri’nin<br />

iki temel hedefi var. Bunlardan<br />

birincisi; Ayvalık’ın dünyaca<br />

ünlü zeytin ve zeytinyağının<br />

kalitesine yeni pazarlar açılmasını<br />

sağlamak; ikincisi de<br />

ulusal ve uluslararası alanlarda<br />

zeytin ve zeytinyağı tüketimini<br />

arttırmaktır. Türkiye ekonomisinde<br />

zeytinyağının apayrı bir<br />

yeri var, Kentimizin zenginleşmesi<br />

adına ikinci lokomotif<br />

de zeytinyağıdır dersek, yanlış<br />

olmaz.<br />

Üretim ile ilgili<br />

olarak neler yapmayı<br />

planlıyorsunuz?<br />

Tabi iç pazarda bunu tüketmemiz<br />

mümkün değil, bunun için<br />

dış pazara açılmak için çalışmalar<br />

başlatıldı. Bununla ilgili<br />

en olarak Avrupa tescili almak<br />

için çalışmalarımız devam<br />

etmekte. 2<strong>01</strong>8’in ilk aylarında<br />

başvurularımızı yapmayı planlıyoruz.<br />

Dünyanın en büyük<br />

tüketicisi Avrupa, ama Avrupa<br />

Birliği bunu kendi yönetici<br />

ülkelerinden alıyor. Türkiye’de<br />

ihraç ettiğimiz ürünlerde ciddi<br />

gümrük gideri var. Avrupa<br />

pazarında rekabet zor olsa<br />

da bunu da başaracağız ve<br />

Ayvalık zeytinyağını dünya<br />

tanıyacak. Ayvalık,Türkiye’nin<br />

yaşanılabilir 5 ilçesinden bir<br />

tanesi. En kaliteli zeytinyağının<br />

üretildiği yer Ayvalık. O<br />

Pazar payı her geçen gün artıyor<br />

yüzden hepimiz ülke olarak<br />

Ayvalık’ın kıymetini daha fazla<br />

bilmemiz lazım. Doğayı ve<br />

zeytin ağaçlarını koruyalım.<br />

Dünya genelinde<br />

zeytinyağını en çok<br />

tüketen ülkeler<br />

hangileridir?<br />

Zeytinyağını sırf Avrupa tüketmiyor,<br />

Özellikle Uzakdoğu çok<br />

ciddi ve iyi pazar, Rusya içinde<br />

aynı durumu söylemek mümkün.<br />

Ürünlerimizi yurt dışında<br />

pazarlamak için Avrupa tescili<br />

bizim için çok önemli.<br />

Ayvalık’ta turizmin<br />

önemini nasıl<br />

vurgularsınız?<br />

Ayvalık’ın içinde bin sekiz yüz<br />

tescilli binamız var. Biz Türkiye’de<br />

farklı bir turizm, kültür<br />

turizmi yapmak istiyoruz.<br />

Bunda da başarılı bir şekilde<br />

yolumuza devam ediyoruz.<br />

Ayvalık’ta 12 aya yayılan<br />

turizm hedefliyoruz.Ayvalık’a<br />

yatırımcının davet edilmesi bir<br />

başka önemli başlık. Çok yönlü<br />

gelişmeyi ve kalıcı büyümeyi<br />

ancak bu yolla sağlayabiliriz.<br />

Bizler, sanayi alanı planlamasının<br />

gecikmeden sonuçlandırılmasının<br />

kentimizin kaderini<br />

değiştireceğine inanıyoruz.<br />

Bu yöndeki çalışmalarımızı<br />

yoğunlaştırarak sürdürüyoruz.<br />

Hasat Günleri etkinliklerine her yıl katılımın daha da fazla<br />

arttığını kaydeden Başkan Kantarcı, “Düzenlediğimiz şenlik<br />

boyunca Ayvalık çok büyük bir coşku yaşıyor. Bu şenliklerdeki<br />

öncelikli hedeflerimiz; Ayvalık coğrafi işaretli zeytinyağımıza<br />

yeni pazarlar kazandırmak, aynı zamanda da ülkemizdeki<br />

zeytinyağı tüketimini arttırmaktır. Bu konuda zeytinyağı<br />

pazarımız çok önemli bir işlev kazanmış bulunmaktadır.<br />

Özellikle yeni hasat zeytinyağlarının satışa sunulduğu bu<br />

pazar, hiç kuşkusuz dünyaca ünlü Ayvalık zeytinyağının<br />

daha geniş bir alana yayarak pazar payının artmasını da<br />

beraberinde getirmektedir” dedi.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

21


XXX RÖPORTAJ | XXX | Figen Güren<br />

Tarihe açılan pencere: KÜÇÜKKÖY<br />

Figen Güren<br />

Ayvalık’ın yeniden doğan bilim ve sanat köyü olan, eski<br />

adıyla ‘Yeniçarohori’ yeni adıyla Küçükköy’de deniz tatili<br />

yaparken bir yandan yeni yerler keşfetmeyi sevenler için eşsiz<br />

doğasıyla muhteşem şirin bir yer. Ayvalık Belediye Başkan<br />

Yardımcısı Figen Güren’in konukseverliğiyle karşılandığımız<br />

bu şirin Küçükköy’de, yörenin eşsiz Boşnak Böreği ile<br />

yudumlanan çaylar eşliğinde sohbet ettik.<br />

22


Ayvalık’ın yeniden<br />

doğan bilim ve sanat<br />

köyü olan, Küçükköy’<br />

ü tanımaya ne<br />

desiniz? Deniz tatili yaparken<br />

bir yandan yeni yerler keşfetmeyi<br />

sevenler için eşsiz<br />

doğasıyla muhteşem şirin bir<br />

kasaba.... Ayvalık Belediye Başkan<br />

Yardımcısı Figen Güren’in<br />

konukseverliğiyle karşılandığımız<br />

bu şirin Küçükköy’de, samimi<br />

bir sohbet gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle Figen<br />

hanım sizi biraz<br />

tanıyabilirmiyiz?<br />

Aslen Küçükköy’lüyüm fakat<br />

İzmir’de doğdum. Çok sık gider<br />

gelirdik buraya, akrabalarımız,<br />

dostlarımız hep buradaydı. Yaz<br />

tatillerinde arkadaşlarımla kuzenlerimle<br />

vakit geçirmek için<br />

can atardım. Küçükköy’ün her<br />

köşesinde bir tanıdığım her<br />

köşesinde de bir anım var.<br />

Küçükköy’de ki son<br />

gelişmeler nelerdir ?<br />

Burada bir değişim dönüşüm<br />

mevcut. İlk etkinlik değişimine<br />

ön ayak olanlar, popüler kültürün<br />

dışında sanat ağırlıklı,<br />

dokusunu koruyan değişim<br />

dönüşüme gayret gösteriyoruz.<br />

farklı kültürlerden<br />

oluşan bir nüfus var.<br />

Bu kültürlerden bize<br />

bahseder misiniz?<br />

Nüfusun çoğunluğunu oluşturan<br />

Karadağ’dan gelme<br />

Boşnak yapılanması var. Az bir<br />

kısımda Serezli tabir ettiğimiz<br />

ailelerimiz var. Bunun yanısıra<br />

Midilli Adası’ndan gelme,<br />

adalılarımız var. Çok güzel bir<br />

durum söz konusu, hep beraber<br />

dostluk içerisinde büyüyoruz<br />

büyümeye de devam ediyoruz.<br />

KÜÇÜKKÖY’DE ne<br />

gibi etkinlikler<br />

düzenleniyor?<br />

Çeşitli etkinlikler düzenlendi,<br />

düzenlenmeye de devam edi-<br />

liyor. Yapılan etkinliklerden<br />

Belediye başkanımızın çok<br />

büyük katkıları oluyor. 2<strong>01</strong>4 yerel<br />

seçiminden sonra ilk olarak<br />

Zeytin Hasat şenliği burada<br />

yapıldı. Güzel bir potansiyel,<br />

güzel bir hareketlilik yaşadık.<br />

Yerel halkta bu etkinlikten<br />

çok mennun kaldı. Ayrıca,<br />

Boşnakların bahar şenliklerine<br />

adanan Teferiç’i kutladık. Boşnak<br />

şarkılarının yoğun oduğu<br />

konserlerler düzenledik.Yine<br />

Boşnak göçünü anlatan, akedemisyenlerle<br />

beraber hazırladığımız<br />

bir panel düzenlendik.<br />

Peki, Küçükköy’ün<br />

sizlerden ne gibi<br />

beklentileri var?<br />

Çok güzel gelişmeler oluyor.<br />

Tabi bunun ticari yönüne öncelik<br />

tanınıyor maalesef. Ticari<br />

yönüde gerekli mutlaka, geçim<br />

kaynağı olmak zorunda ama gelişmeyi<br />

çok hızlı ve çabuk istiyorlar.<br />

Herkesin pazar bulması,<br />

ticaretten iyi gelişmeler olsun<br />

istiyoruz. Ben kendi adıma ve<br />

başkalarından da duyduğum,<br />

köyün bozulmadan değişime<br />

uğraması, kontrollu bir değişim<br />

olsun istiyorum. Kültürü<br />

ve mevcut durumu bozmadan<br />

sağlayalım istiyorum Yani<br />

buranın kıymetini, değerini<br />

bilen insanların gelmesinden<br />

yanayım.<br />

Küçükköy çocukları<br />

İÇİN geleceğe dönük<br />

projeleri veya<br />

faaliyetleri var mı?<br />

Sabancı Üniversitesi bizim<br />

Sanatın kalbi burada atıyor<br />

daha önce kütüphane olarak<br />

kullandığımız eski okul<br />

binamızı, üç boyutlu yazılım<br />

üzerine atölye yapıyor. Burada,<br />

sadece Küçükköy’de oturan<br />

sekiz, on dört yaş çocuklarına<br />

eğitim verilecek. Bu projeyle<br />

çok daha farklı ve güzel<br />

gelişmeler bekliyoruz. Hani, bu<br />

köyün terk edilmişliği, başka<br />

okullara giden, buradan taşınma<br />

gibi dışında kalan çocukların,<br />

özellikle buraya bağlanmış<br />

çocukların geleceğiyle ilgili<br />

farklı bir.<br />

Küçükköy’ün<br />

turizmiyle ilgili neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Bana göre yerelde kaldı. Çok<br />

eskiden uluslararası bir turizm<br />

mevcuttu. Yerel bu kadar<br />

gelişmemişti, yani yerli turizm<br />

çok yoktu. Tabi o dönemlerde<br />

mevsim daha da uzundu, kum<br />

güneş adı altında kalıyordu.<br />

Küçükköy’ün turizmi hak ettiği<br />

yerde değil, güzel kumsalımızın<br />

yeşille beraber olması<br />

muhteşem, fakat olması<br />

gerektiği yerde değil. Şimdi<br />

yavaş yavaş kültürel dönüşümle<br />

Küçükköy turizmi de farklı<br />

alana kayacak.<br />

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı bir köy iken 1970’de belde<br />

olan Küçükköy, dört yüz civarında tarihi Rum evinin restore<br />

edilerek sanat atölyelerine dönüştürüldü. Mobil uygulamalar<br />

ve aplikasyonlarla ilgilenenler için dijital inkübasyon<br />

merkezlerinin, kültür merkezinin, kent müzesinin kurulduğu,<br />

festivallerin düzenlendiği bir sanat ve tasarım köyü.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

23


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

Tarihe Açılan<br />

Pencere<br />

KÜÇÜKKÖY<br />

Fatih Sultan Mehmet’in<br />

Midilli Adası’nı<br />

işgalinden sonra ada<br />

yeniden korsanların<br />

eline geçmesin<br />

diye yeniçerilerini<br />

yerleştirdiği Küçükköy’ün<br />

adı yeniçeri anlamına<br />

gelen YENİÇARAHORİ<br />

oluyor. Rumlarında bir<br />

dönem yaşadığı köye<br />

Karadağ’dan Boşnaklar,<br />

Midilli ve Serez<br />

göçmenleri<br />

yerleştiriliyor.<br />

24


Günümüzde Küçükköy’de<br />

Boşnak<br />

dediğimiz<br />

Yugoslavya’dan<br />

gelen Türkler ve<br />

Midilli göçmenleri<br />

oturuyor. 1980 sonrasında<br />

evleri iyice eskiyen köylüler,<br />

restorasyon masraflarını karşılayamadıklarından<br />

ve yaşam<br />

koşullarının zorluğundan<br />

topraklarından, bir kilometre<br />

öteye, Sarımsaklı’ya gitmişler.<br />

Evler eskimiş olsa da dimdik<br />

ayakta duruyor, taş işçiliğinin<br />

benzersiz örneklerini sergiliyor.<br />

Üzerlerindeki motifler, ince detaylar,<br />

kapı ve pencereler birer<br />

sanat eseri...<br />

Naftalin kokan<br />

Göç Müzesi<br />

Köy içerisinde 19. yüzyıldan<br />

kalma 3 kilise ve 3<br />

manastır var. Bunlardan<br />

biri de Ayiu Athanasiu<br />

Kilisesi. Günümüzde<br />

cami olarak kullanılan<br />

yapının bahçesinde Göç<br />

Müzesi’ne giriliyor. Köyün<br />

zengin tarihinin bir kısmı,<br />

Balkanlar’dan göç edenlerin<br />

göç sırasında getirdikleri<br />

giysiler, mutfak eşyaları,<br />

dikiş makinaları ve daha pek<br />

çok eşyayla burada yatıyor.<br />

Köy aynı zamanda bir Kuva-i<br />

Milliye’ci köyü. Müzede,<br />

körfezin Kuva-i Milliye’si<br />

burada kurulmuş...<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

25


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

Elişi göz nuru<br />

Eskiden kadınlar köy meydanından geçemez, köy meydanında<br />

oturamazken artık şimdiler de Merkez caminin arkasında köylü<br />

kadınlar evlerinde yaptıkları ürünleri sergiliyor...Satılan elişi<br />

örgüler ve ev yapımı salça, tarhana gibi kilerlik yiyeceklerden<br />

alarak destek olabilirsiniz. Soka isminde satılan Boşnak<br />

turşusundan almadan geçmeyin.<br />

Tarihe<br />

tanıklık eden<br />

müze<br />

Köy meydanında bulunan<br />

ve köyün tarihini, Balkan<br />

göçünü anlatan ve göç<br />

sırasında yaşananlara<br />

tanıklık eden bir müze<br />

burası. Eskiden okul<br />

olarak kullanılıyormuş<br />

ama 2<strong>01</strong>3’de Balkanlardan<br />

buraya göç eden<br />

halkın beraberlerinde<br />

getirdikleri objelerin<br />

sergilendiği bir müzeye<br />

dönüştürülmüş.<br />

Ayvalık’ta bir sanat köyü<br />

Rumlar’dan kalan harika ama kaderine<br />

terk edilmiş bir taş mahalleymiş burası.<br />

Birkaç sene önce köye taşınmak isteyen<br />

şehirli bir grup arkadaşın, hep birlikte köyü<br />

tekrar ayağa kaldırmak istemesiyle tekrar<br />

hayat bulmuş. Buraya gelen şehirliler bu<br />

şirin köye yerleşmişler; yani yazlıkçıların<br />

kurduğu bir heves yeri değil. Evler alınıp<br />

restore edinilmiş, içine sanat galerileri ve<br />

çeşitli mekanlar açılmış. Esas amaç ise<br />

köylü ve şehirlinin, sanat ve teknolojinin,<br />

birlikte ahenk içinde var olduğu, kendi<br />

enerjisini kendi üreten, cinsiyet eşitliğine<br />

inan ve tüm fertlerinin yönetimde<br />

söz sahibi olduğu bir demokratik bir köy<br />

yaratmakmış. Değişimin en önemli lokomotifi<br />

ise açık ara sanat. Bahara merhaba<br />

şenlikleri, önemli sanatçıların ağırlandığı<br />

kültür sanat günleri yapılmış. Posterlerinde<br />

hep “Etkinlikler ücretsizdir, tüm<br />

halkımız davetlidir” yazıyor. Aynı zamanda<br />

dijital sanatlarla ilgilenen sanatçılara<br />

da kapılara açık. Çalışmalarına başlayan<br />

merkezin programında köyün çocuklarına<br />

dijital sanatlar ve kodlama eğitimleri<br />

gibi aktiviteler de var. Özetle burası bir<br />

dijital üretim merkezi.<br />

26


Buram buram tarih<br />

kokan taş evler<br />

400’e yakın taş evin, 120 yaşına kadar yaşayan insanların<br />

olduğu bu köy, her şehirlinin hayalini kurduğu, kendisini şehre<br />

bağlayan her şeyden kopup yerleşmek istediği bir mabet.<br />

Misafirhanede<br />

huzuru bulun<br />

Köyde şirin butik oteller<br />

bulunuyor, ancak esas<br />

olarak misafirhane<br />

kavramını yerleştirmek<br />

istiyorlar. Yani köylüler<br />

evlerinin odalarını kiraya<br />

veriyor, hem misafirler<br />

gerçek bir köy evinde,<br />

o köyün insanlarıyla<br />

yaşamış, hem de köylülere<br />

katkı sağlanmış oluyor.<br />

Kabak Evi<br />

Yasemin Hanım ve eşi<br />

sukabaklarını eşşiz sanat<br />

eserlerine dönüştürüyor.<br />

Kendi elleriyle lambalara<br />

dönüştürdükleri<br />

sukabaklarına bakmak<br />

için mutlaka uğrayın.<br />

Boşnak<br />

Böreği<br />

birde burda<br />

deneyin<br />

Boşnaklar damak zevki<br />

olan insanlar. Bir Boşnak<br />

Köyü olan Küçükköy’e<br />

gelip de Boşnak böreği<br />

yememek olmaz.<br />

LALA’nın yerinde, odun<br />

fırınında pişirilmiş,<br />

zeytinyağlı, mis kokulu<br />

boşnak böreği köydeki<br />

en iyilerden biri, mutlaka<br />

denenmeli.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

27


RÖPORTAJ | Başak Doğan<br />

Zeytin Çekirdekleri<br />

Ayvalık Belediyesi’nin ilçe çocuklarının ve gençlerinin sosyal<br />

gelişimlerini güçlendirmek için hayata geçirdiği ücretsiz müzik,<br />

sanat ve spor eğitim programıdır. Ayvalık’taki diğer faaliyet ve<br />

organizasyonlar ile işbirliği gerçekleştirilmekte ve çocukların “konser,<br />

spor yarışmaları” gibi faaliyetlere de katılımı sağlanmaktadır.<br />

Başak Doğan<br />

Geleceğin gülen yüzleri<br />

“Zeytin Çekirdekleri”<br />

Zeytin Çekirdekleri Projesi “insanın gelişimdeki en önemli dönem olan<br />

çocukluk çağlarını her çocuğunun verimli bir şekilde yaşaması” gerektiği<br />

felsefesi ile hayata geçirilmiş bir proje.<br />

Projeye katılan tüm<br />

çocukların hayatlarında<br />

“sanat yoluyla”<br />

farkındalık yaratmak<br />

ve idealist birer sanatçı olarak<br />

çekirdekten yetişmelerini<br />

sağlamak amacıyla hayata<br />

geçirilmiş bir proje. Mutlu bir<br />

geleceğin çocukluktan başlayacağı<br />

inancıyla da güzel başlangıçlar<br />

için projeye Zeytin<br />

Çekirdekleri ismi verilmiş.13’ncü<br />

Ayvalık Uluslararası Zeytin<br />

Hasat Günleri kapsamındaki<br />

etkinliklerden bir diğeri de<br />

“Zeytin Çekirdekleri “nin korosu<br />

ile birlikte verdiği unutulmaz<br />

konserdi.6 ve 7 Ekim 2<strong>01</strong>6<br />

tarihlerinde Ayvalık Çok Sesli<br />

Çocuk Korosu’nun oluşturulabilmesi<br />

için Zeytin Çekirdekleri<br />

koro gönüllüsü ve Chromas<br />

Koro’sunun Şefi Başak Doğan<br />

eşliğinde ses seçmeleri gerçekleştirilmiş.<br />

Taramaların ilk<br />

ayağı üçü Ayvalık, bir Sarımsaklı<br />

ve bir Altınova’da olmak<br />

üzere beş ilköğretim okulunda<br />

toplam 156 öğrenciyle yapılmış<br />

ve sesleri dinlenen çocuklar<br />

Çok Sesli Koro, Büyük Koro ve<br />

Ritim olarak gruplara ayrılmış.<br />

İlk Koro çalışmalarının olduğu<br />

dönemleri anlatan Başak Doğan,<br />

‘Çalışmanın olduğu gün,<br />

bütün farklı köylerden gelen<br />

28


çocuklar kendi gruplarıyla<br />

oturuyorlardı. Hiçbirini bir<br />

araya getiremedik, ilk provaların<br />

sonunda biraz kaynaşmaya<br />

başladılar. Bir aylık çalışma<br />

sonunda, hep birlikte şarkı<br />

söylemeye başladılar. Birbirlerini<br />

dinlemeyi ve birlikte<br />

birşeyler üretmeye başladılar.<br />

Bu da en önemli faktörlerden<br />

biri aslında, çocuklara kendini<br />

ifade etmeleri için fırsat<br />

vermiş olduk. Beş ve 13 yaş<br />

gruplarına ayırdığımız, üç ayrı<br />

koromuzda yüzlerce çocuk var.<br />

Bu çocuklarımız keman, viyola,<br />

viyolonsel, flüt çalan olmak<br />

üzere koromuzla birlikte 150’ye<br />

yakın aktif çocuk katılıyor.<br />

Amacımız dünyamıza iyi<br />

bireyler yetiştirmek’’ açıklamasını<br />

yaptı.<br />

“Zeytin Çekirdekleri”<br />

ne tam destek<br />

Ayvalık Belediyesi Kültür ve<br />

Sosyal İşler Müdürlüğü’nün<br />

öncü sosyal sorumluluk projesi<br />

olarak yürüttüğü “Zeytin<br />

Çekirdekleri” Ayvalık Kaymakamlığı,<br />

İlçe Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü ve Ayvalık okulları<br />

yönetimlerinin işbirliği<br />

ile gerçekleştirilen bir proje.<br />

Ayrıca sivil toplum, dernekler,<br />

esnaf ve özel sektör işbirliği de<br />

projenin ayrılmaz birer parçası<br />

olmuş. Ayvalık Belediyesi’nin<br />

müziğin gücüne olan inancı ile<br />

hayata geçirdiği “Zeytin Çekirdekleri”<br />

projesi ülkemizin de<br />

imzalayarak taraf olduğu; Birleşmiş<br />

Milletler Çocuk Hakları<br />

Sözleşmesi’nin “Her çocuğun<br />

sanatsal yaşama katılma hakkı”<br />

ilkesi ve T.C. Aile ve Sosyal<br />

Politikalar Bakanlığı tarafından<br />

hazırlanmış Uluslararası<br />

Çocuk Hakları Strateji Belgesi<br />

ve Eylem Planı 2<strong>01</strong>3-2<strong>01</strong>7 ile de<br />

örtüşmüştür.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

29


RÖPORTAJ | AHMET SUCU<br />

20 Zeytin Ağacıyla<br />

Başarıya Açılan<br />

Pencere<br />

AHMET<br />

SUCU<br />

Bereketin, barışın, uzun<br />

yaşamın simgesidir<br />

zeytin... Zeytinyağının<br />

marka oluşunun<br />

temelleri Ayvalık’ta<br />

atılmıştır. Özgün<br />

Zeytincilik’in üçüncü<br />

kuşak temsilcisi Ahmet<br />

Sucu 26.yıllık başarı<br />

hikayesini siz değerli<br />

okuyucularımızla<br />

paylaştı.<br />

30


Özgün Zeytincilik’in<br />

3.kuşak<br />

temsilcisi<br />

Ahmet Sucu<br />

için zeytinyağı<br />

hayat bağı.<br />

Aile öyküsü çok eskilere gidiyor.Yüzyıla<br />

yaklaşan üretim<br />

geçmişinin, dört temel büküm<br />

noktası var. Birinci büküm<br />

noktası, Sucu ailesi fertlerinin<br />

1922’de mübadeleyle Midilli’den<br />

Ayvalık’a yerleşmesi.<br />

Kendilerine soyadı yasasıyla<br />

sonradan “Sucu” adını kazandıran<br />

namları, evlere “eşek<br />

sırtında” su ticareti yapmalarından<br />

geliyor. Ama evin<br />

dönen çarkı zeytin. Devletin,<br />

mübadil vatandaşlara usul<br />

olduğu üzere tahsis ettiği<br />

zeytinlikleri o tarihlerde<br />

mevcut en ileri teknikle hasat<br />

ederek günümüzde haklı bir<br />

üne kavuşuyorlar.<br />

Ahmet Bey bizlere<br />

kendinizden bahseder<br />

misiniz?<br />

Sektörde ticari olarak 26. yılımızdayız...<br />

Zeytincilik dediğimiz<br />

zaman bunun çiftçilik<br />

boyutuda var. 1922 yılında<br />

Midilli’den ve Girit’ten anne ve<br />

baba ayrı ayrı taraftan geliyor<br />

ve Atatürk tarafından 20 zeytin<br />

ağaçları veriliyor. Tabi 20<br />

ağaçla ev geçindiremedikleri<br />

için suculuğa başlıyorlar. 1934<br />

yılında soyad dağıtılırken;<br />

soyadımızı işimiz olan suculuktan<br />

almışız. 1956 yılında<br />

Ayvalık’a içme suyu geldiğinde<br />

ailemiz zeytine daha çok<br />

yöneliyor. Daha sonra babam<br />

yaz ayların da kahvecilik<br />

yapmaya başlıyor. Ben bir<br />

kahvecinin ve zeytincinin<br />

çocuğu olarak işe başladım.<br />

Zeytinyağında evrensel doğru<br />

olan “aile işletmesi” olma<br />

zorunluluğu, Özgün Zeytincilik<br />

için de geçerlidir. Aile soyağacının<br />

yüzyıla yaklaşan üretim<br />

geçmişinin, 4 temel büküm<br />

noktası var. Birinci büküm<br />

noktası, Sucu ailesi fertlerinin<br />

1922’de mübadeleyle Midilli’den<br />

Ayvalık’a yerleşmesidir.<br />

Kendilerine soyadı yasasıyla<br />

sonradan “Sucu” adını kazandıran<br />

namları, evlere “eşek<br />

sırtında” su ticareti yapmalarından<br />

gelir. Ama evin dönen<br />

çarkı zeytindir. Devletin, mübadil<br />

vatandaşlara usul olduğu<br />

üzere en meyilli arazilerde<br />

tahsis ettiği zeytinliklerin bizi<br />

bugün bile beslemesinden, o<br />

tarihte mevcut en ileri teknikle<br />

hasat edildiğini ve işlendiğini<br />

anlıyoruz.<br />

Zeytin ticaretiyle<br />

tanışmanız nasıl<br />

oldu?<br />

1991 yılında bu işin ticari boyutuna<br />

atıldık. Aileden devam<br />

eden çiftçilikte, üniversite<br />

eğitimimi tamamladıktan<br />

sonra, yavaş yavaş üretimimizi<br />

arttırdık ve 1994 yılında Özgün<br />

Zeytincilik adını aldık . 1998<br />

yılında Özgün Anonim Şirketi<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

31


olduk, babam, ben ve çocuklarımla<br />

birlikte 1998 yılından bu<br />

yanada devam ediyoruz.<br />

Nasıl bir üretim<br />

yapıyorsunuz?<br />

Biz tarıma dahil herşey yapıyoruz.<br />

Kendi ağaçlarımızdan<br />

zeytini topluyoruz, elde ettiğimiz<br />

yeşil zeytin, siyah zeytin<br />

ve zeytin yağını en hijyen, seri<br />

şekilde ve günümüz şartları<br />

adı altında modern tarım<br />

yapıyoruz.<br />

Modern tarım<br />

koNusunu biraz daha<br />

açabilir misiniz?<br />

Makinalı hasat yapıyoruz.<br />

Topladığımız zeytinleri kasaya<br />

topluyoruz. Topladığımız<br />

zeytinleri geciktirmeden de<br />

zeytinyağı yapıyoruz. Yani<br />

sabah saatlerinde, dalından<br />

kopardığımız zeytinleri hiç<br />

bekletmeden akşam saatlerinde<br />

zeytin yağına dönüştürmüş<br />

oluyoruz. Ve kendi markamız<br />

Özgün Zeytincilik adı altında<br />

pazarlamaya çalışıyoruz.<br />

İyi bir zeytinyağı nasıl<br />

elde edilir?<br />

Öncelikle zeytin ağacımıza<br />

çok iyi bakmamız lazım. Her<br />

sene düzenli olarak budama<br />

yapıyoruz. Özelikle organik<br />

gübreleme yapıyoruz. Bunların<br />

dışında da zeytin ağacının<br />

ihtiyacı olan azotu yeraltı<br />

gübrelemesinden veriyoruz ve<br />

ağaçlarımızı damlama sulamayla<br />

sulamaya çalışıyoruz.<br />

Hasatta tamamen makinaya<br />

geçtik, normal şartlarda zeytin<br />

bir sene var, bir sene yoktu, bunun<br />

sebebi de sırıkla dövülen<br />

zeytin seneye filiz sürdüğü için<br />

makinalı hasatın verdiği bütün<br />

imkanları kullanıyoruz.<br />

yağ üretiminde ne<br />

tarz üretim sistemleri<br />

kullanıyorsunuz?<br />

Geleneksel taş baskı dediğimiz<br />

sistem de beş kişi çalışıp;<br />

on iki saatte en fazla bin 300<br />

kilo yağ elde ettiğimiz iki tane<br />

baskımız var. Diğer tarafta ise<br />

modern sistem dediğimiz, 12<br />

saatte on ton yağ elde ettiğimiz<br />

bir sistemimiz mevcut.<br />

Yani teknoloji ilerledikçe<br />

zeytinin fabrikalarda bekleme<br />

şansı azalıyor.<br />

Geçmişle bugünü<br />

kıyasladığınızda<br />

zeytinyağındaki<br />

kaliteyi nasıl<br />

tanımlarsınız?<br />

Eskiden zeytinler kıl çuvallara<br />

toplanır, fabrikalarda sıra gelene<br />

kadar çuvallardan zeytinin<br />

suyu akar, zeytin kalitesinde<br />

32


ister istemez sıkıntılar yaşanırdı.<br />

Şu anda yaşanan olay<br />

hızlı hasat ve hızlı üretimle<br />

zeytini, zeytinyağına çevirerek<br />

zeytinyağının kalitesini de<br />

artırıyoruz. Zeytinyağımızın<br />

kalitesinin artışı tesisimizden<br />

kaynaklı olup, İspanya, İtalya<br />

gibi Avrupa ülkelerinde rekabet<br />

önüne geçecek şeklide hijyen<br />

ve kaliteli üretim yapıyoruz.<br />

Yeniliklere açık<br />

bir firma olarak,<br />

son yıllarda<br />

hangi yeniliklere<br />

kapılarınızı açtınız?<br />

Her sene mutlaka gerek ürün<br />

bazında, gerek ambalaj bazında<br />

ve zeytinyağı kalitesi bazında<br />

her yıl daha da ilerlememiz<br />

gerek. Çünkü bizim müşterimiz<br />

geldiği zaman sorduğu ilk<br />

soru; “bu sene değişik neyiniz<br />

var”. Ayvalık’ta ilk portakallı<br />

zeytini, limonlu zeytini, kuru<br />

domatesli zeytini, peynirli zeytini,<br />

bademli zeytini bunların<br />

Ayvalık’taki<br />

zeytinlerden üretilen<br />

zeytinyağının farkı ve<br />

kalitesi nelerdir?<br />

Türkiye’nin en büyük şansı;<br />

özellikle bulunduğumuz<br />

bölgenin kirecinin yüksek<br />

toprak olması ve poyrazıyla<br />

meyveye özel bir tat<br />

vermesidir. Yani bütün<br />

zeytin ağaçları farklıdır;<br />

fakat Ayvalık’ta olan<br />

ağaçlar, Allah’ın buraya<br />

verdiği ekolojik güzellikle<br />

çok çok daha kalitelidir.<br />

Ayvalık’ın coğrafyasında<br />

zeytin apayrı bir lezzettir.<br />

ilklerini yaparak, müsterilerimize<br />

sunmaya çalıştık. Bu<br />

yıl ki konseptimizde bulunan<br />

peynirli zeytin bayağı tuttu. Zeytinin<br />

çekirdeğini çıkarıp, içine<br />

peyniri ve zeytinyağını koyuyoruz.<br />

Hedefimiz ise ‘Simidini al,<br />

gel’ sloganı. Yani zeytin, ekmek,<br />

peynir ve simit dediğimiz konsepti<br />

bir arada sunduk. Zeytinyağında,<br />

kekikli zeytinyağı,<br />

limonlu zeytinyağı, meyveli<br />

zeytinyağı yaptık. Tabi bunlar<br />

sembolik tatlar... Bizim şu anda<br />

yapmak istediğimiz, her sene<br />

daha da kaliteli sağlıklı, iyi<br />

üretilen gerçek zeytinyağı ile<br />

müşterilerimizi buluşturmak.<br />

Zeytinyağı üreticisi<br />

olarak piyasada<br />

ne tür sıkıntılar<br />

yaşanıyor?<br />

Tağşiş yağın piyasalarda çok<br />

olması en büyük sıkıntılarımızdan<br />

biri.Gerçek zeytinyağının<br />

piyasadaki fiyatlarının çok<br />

çok altında satılıyor. İstanbul,<br />

Ankara ve İzmir’de piyasadaki<br />

yağ fiyatlarının altında yağlar<br />

satılıyor. Ve bunların içinde<br />

pamuk yağları, diğer bitkisel tohum<br />

yağlar çıkıyor. Bu da insan<br />

sağllığı için ciddi bir tehlike.<br />

sosyal sorumluluk<br />

faaliyetleriniz<br />

nelerdir?<br />

Sosyal sorumluluk projelerimizden<br />

biri; her yıl buraya<br />

okullardan 500 öğrenciyi misafir<br />

ediyoruz. Çocuklara zeytin<br />

toplatıp, zeytinyağının nasıl<br />

olduğunu gösteriyoruz. Diğer<br />

sosyal sorumluluk projemiz ise<br />

ilk “Zeytinyağı Masal Kitabı”nı<br />

yayınlayan bir firmayız. Bu<br />

masal kitabını daha sonra,<br />

tiyatroya dönüştürdük.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

33


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

CENNETİN<br />

ADI: AYVALIK<br />

Müdavimlerine göre<br />

cennetin dünyadaki<br />

adı Ayvalık’ta<br />

‘Rakı-Balık-Ayvalık’<br />

üçlemesinin<br />

yörenin en bildik<br />

sloganlarından biri<br />

haline dönüşmesi<br />

elbette ki boşuna<br />

değil.<br />

Papalina<br />

Papalina’nın, genellikle meze<br />

olarak tüketilen ızgarası ve<br />

zeytinyağında unla yapılan<br />

kızartması da Ayvalık’ın önemli<br />

yemekleri arasında sayılıyor.<br />

BALIKÇILIK<br />

Ayvalık halkının yüzde<br />

25′i, Cunda’nın ise<br />

yüzde 75′i balıkçılıkla<br />

sağlıyor geçimini.<br />

34


Eşsiz bir lezzet<br />

Papalina<br />

Balık; insan sağlığı ve gelişmesi için<br />

çok önemli bir besin, ekonomik değeri<br />

yüksek bir ürün olmanın yanı sıra,<br />

başlıbaşına bir kültür. Ülkemizde balık<br />

kültürünün önemli duraklarından biri<br />

olan Ayvalık’ın özgün mutfağında balık,<br />

sofranın baş tacı.<br />

İNANILMAZ TATLAR<br />

Deniz kıyısında olması nedeniyle<br />

deniz ürünlerinden yapılan<br />

mezelerin zeytinyağıyla<br />

servis edilmesinin görsel<br />

güzelliğinin yanı sıra damaklarda<br />

bıraktığı inanılmaz tatlar<br />

Ayvalık mutfağını eşsiz kılan<br />

unsurlardan biri olarak sayılıyor.<br />

Ayvalık’ın<br />

yerli halkının<br />

uzun yaşama<br />

sebebinin<br />

belki de en önemli<br />

sırlarından biri balık.<br />

Ayvalık halkının yüzde<br />

25′i, Cunda’nın ise<br />

yüzde 75′i balıkçılıkla<br />

sağlıyor geçimini. Papalina’nın,<br />

genellikle meze<br />

olarak tüketilen ızgarası<br />

ve zeytinyağında unla<br />

yapılan kızartması<br />

da Ayvalık’ın önemli<br />

yemekleri arasında sayılıyor.<br />

Deniz kıyısında<br />

olması nedeniyle deniz<br />

ürünlerinden yapılan<br />

mezelerin zeytinyağı<br />

ile servis edilmesinin<br />

görsel güzelliğinin<br />

yanı sıra damaklarda<br />

bıraktığı inanılmaz<br />

tatlar Ayvalık mutfağını<br />

her daim eşsiz kılıyor.<br />

Papalina, sadece Ayvalık’ta<br />

avlanılabilen ve<br />

kızartılarak yendiğinde<br />

tadına doyulmayan<br />

bir balık. Papalina, ilk<br />

bakışta hamsiye benzetebileceğiniz<br />

ufak bir<br />

balık. Aynı familyadan<br />

gelseler de lezzetleri<br />

tamamen farklı olmakla<br />

birlikte papalina yerken<br />

kılçıklarını ayırmanız<br />

gibi bir zorunluluk<br />

bulunmamaktadır. Yapısı<br />

nedeniyle oldukça<br />

yumuşak iskeleti olan<br />

papalina kuyruğu kafası<br />

ile birlikte adeta bir çerez<br />

gibi yenir. Özellikle<br />

de meze olarak Cunda<br />

Ada’sı restoranlarında<br />

çok tercih edilmektedir.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

35


KAPAK DOSYA | AYVALIK<br />

YERYÜZÜNÜN<br />

CENNETİ<br />

“ŞEYTAN<br />

SOFRASI”<br />

Balıkesir’in Ayvalık<br />

İlçesi’ndeki büyük<br />

kayalıklar üzerinde<br />

şeytanın ayak izi<br />

bulunduğuna inanılan<br />

“Şeytan Sofrası” yerli<br />

ve yabancı turistlerin<br />

akınına uğruyor.<br />

36


Ayvalık merkeze 8 km<br />

uzaklıktaki bir tepedir.<br />

Türkiye’nin en güzel<br />

günbatımlarından birisini<br />

seyredebileceğiniz bu<br />

tepeden Ayvalık Adaları ve<br />

Midilli manzarası görülmeye değer. Sönmüş<br />

bir volkandan arda kalan lav birikintileriyle<br />

oluşmuş tepe, adeta yuvarlak sofra biçimini<br />

andırır. Demir kafes içine alınan ayak izine<br />

benzeyen şekil turistlerin özellikle uğradığı<br />

yerlerden biri. Ünü duyuldukça, ziyaretçi<br />

sayısının da giderek arttığı alanda, kimi<br />

şeytanın ayak izini görmeye, kimi ayak izi<br />

şeklindeki çukura para atıp, demir kafese<br />

kurdele bağlayarak dilekte bulunmaya, kimi<br />

de günbatımını izlemeye geliyor.<br />

BİR ADIMI BURADA BİR ADIMI<br />

MİDİLLİ’DE<br />

1500’lü yıllarda Osmanlı egemenliğindeki<br />

Ayvalık yöresinde Rumlar yaşamaktadır.<br />

Kilise tarafından kovulan Pelenelope adında<br />

bir Rum buraya yerleşir. Yalnız başına<br />

yıllarca bu tepede yaşamıştır. Bir sene yaşanan<br />

ağır bir kuraklık sonucu, halk bunun<br />

kiliseye karşı gelen Pelenelope yüzünden<br />

olduğu sanarak onu öldürmek için toplanarak<br />

tepeye gelirler. Pelenelope halka çok<br />

zengin bir sofra hazırlar. Kuraklık yüzünden<br />

aç olan halk, sofrayı görünce Pelenelope’yi<br />

unutup yiyeceklere hücum eder. Pelenelope<br />

ise kaçarak kurtulur. Şeytan sofrasında<br />

bulunan ayak izi şeklinde bir çukur vardır.<br />

Bunun şeytanın ayak izi olduğuna inanılır.<br />

Buranın mitolojide hikayesi şöyle geçmektedir:<br />

Zeus’un süt annesi İda , Zeus’a<br />

zarar vereceği gerekçesiyle şeytanı kovar.<br />

Üç ayaklı olduğuna inanılan şeytanın bir<br />

ayağı İda dağı eteklerinde, bir ayağı Midilli<br />

adasında, bir ayağı da şeytan sofrasındadır.<br />

O tarihten beri de bu tepenin adı “Şeytan<br />

Sofrası” olarak anılmaya başlamış.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

37


RÖPORTAJ | ALİ JALE<br />

AYVALIK’TA DENİZ TAŞIMACILIĞININ ÖNCÜLERİ<br />

Ayvalık’lı deniz işletmeciliğinin duayenlerinden olan Jale kardeşler,<br />

aile şirketi olan firmalarıyla Yunanistan Midilli Adası ile Ayvalık<br />

arasında adeta mekik dokuyorlar.Jale kardeşler yolcu taşımacılığının<br />

yanı sıra Midilli-Ayvalık arasında çeşitli ticari malların taşımacılığını<br />

da yapıyorlar.<br />

Ayvalık’ın denizcisi<br />

Jale Turizm<br />

Türkiye’nin sayılı turizm merkezlerinden biri olan Ayvalık’ta kurulan<br />

Jalem Tur, 1923’ten bu yana bölgede denizcilik alanında hizmet<br />

vermektedir.<br />

Türkiye’nin sayılı<br />

turizm merkezlerinden<br />

biri olan Ayvalık’ta<br />

kurulan Jalem<br />

Tur, 1923’ten bu yana bölgede<br />

denizcilik alanında hizmet<br />

vermektedir. Her geçen gün<br />

hizmet ağını daha da büyüten<br />

Jalem Tur, Ayvalık-Midilli arası<br />

mesafeyi 35 dakikaya indirerek<br />

sektörde yeni bir devrim yaratmıştır.<br />

Babasından devraldığı<br />

bayrağı her geçen gün daha da<br />

yukarıya taşımak için büyük bir<br />

çaba sarfeden Ali Jale, başarısınını<br />

sırrını, hedeflerini ve hizmetlerini<br />

Yerel Life ekibine anlattı.<br />

Bizlere kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Girit göçmeni bir aileden geliyorum.<br />

Altı kuşaktır denizcilik<br />

mesleği ile iç içeyiz. Hatta yedi<br />

yaşındaki oğlumda denize çok<br />

38<br />

Ali Jale


meraklı, denizci bir aileyiz<br />

ve bunu bu şekilde de devam<br />

ettiriyoruz.<br />

Ayvalık’ta turizm<br />

adına nasıl hizmetler<br />

veriyorsunuz?<br />

Ayvalık’ta yaklaşık 35 yıldır<br />

Jale Tur’un yetkilisiyim tamamen<br />

deniz turizmi üzerinde<br />

çalışıyoruz. Hem iç hatlarımız<br />

hem de dış hatlarımız mevcut.<br />

Dış hatlarımızda Ayvalık’ın<br />

yakınlarındaki adalara günlük<br />

geziler düzenliyoruz, ayrıca<br />

deniz otobüsü ile de yolcu taşımacılığı<br />

yapıyoruz. Ayvalık’ta<br />

denizin her yerindeyiz, yılda<br />

yaklaşık 50 bin kişiye hizmet<br />

veriyoruz.<br />

Turlarınız haftanın<br />

hangi günleri hizmet<br />

vermektedir?<br />

Haftanın yedi günü ada turlarımız<br />

var. Mayıs’ın başından<br />

itibaren başlayıp, Eylül’ün<br />

sonuna kadar her gün tur bulabilirsiniz.Ayvalık’ta<br />

irili ufaklı<br />

24 tane ada var, bu adaların 13<br />

tanesini gemiden görme imkanınız<br />

mevcut.<br />

Birbirinden farklı<br />

turlarınız var mı?<br />

İki farklı turumuz var. Biri<br />

sessiz sakin dediğimiz, içinde<br />

çok fazla volumün olmadığı,<br />

müziğin olmadığı daha çok<br />

güneşlenmek, kitap okumak,<br />

kafa dinleme üzerine kurulu<br />

turumuz var. Diğeri turumuz<br />

ise tamamen eğlence üzerine<br />

kurulu, daha çok genç kesime<br />

yönelik bir tur.İçinde animasyon,<br />

canlı müzik ve dj var.<br />

Gemi turlarınızda<br />

nasıl bir hizmet<br />

veriyorsunuz?<br />

Gemi turlarımızda yemek servisimiz<br />

var. Yemekte sınırsız<br />

balık, salata ve sonrasında<br />

insanların ağzının tuzunu<br />

alsın diye meyve ikramlarımız<br />

oluyor.<br />

Ülkemizin<br />

hangi illerinde<br />

acentalarınız mevcut?<br />

Bizim daha çok çalıştığımız<br />

illerin başında İzmir geliyor.<br />

İzmir’de yaklaşık 10’un üzerinde<br />

acentamız var. Ayrıca Bursa<br />

ve İstanbul’da da acentalarımız<br />

mevcut.Hem Midilli bazında<br />

hem de ada turu bazında çalıştığımız<br />

29 acentamız var.<br />

Ayvalık’ı bize nasıl<br />

tanımlarsınız?<br />

Son dönemlerde benimde çok<br />

önem verdiğim, Atatürk’ün<br />

bize kurmuş olduğu ilke ve<br />

inkilaplarını Ayvalık’ın en<br />

küçük ferdine kadar kendi<br />

içinde özümsemiş, kendi<br />

içinde benimsemiş ve kesinlikle<br />

milliyetçi, vatanperver<br />

ve çok çok keyifli bir yerdir.<br />

Bizim için Ayvalık vatan, sevgi<br />

demektir, iyi balık demektir. En<br />

önemlisi zeytinyağı demektir.<br />

İnsanların Ayvalık’ta olması bir<br />

ayrıcalıktır.<br />

Hizmet ağı<br />

her geçen gün<br />

büyüyor<br />

Ayvalık Midilli<br />

arasında yolcu<br />

taşımacılığına<br />

başlamıştır. Hızla<br />

işlerini ilerleten Eşref<br />

Jale turizm, gemi<br />

sanayi, ithalat ihracat,<br />

gemi acenteliği<br />

sektörlerinde başarılı<br />

olmuştur.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

39


XXX HABER | XXX| KAZDAĞLARI<br />

Efsaneler bu topraklarda hayat buldu<br />

KAZDAĞLARI<br />

Kaz Dağları, ülkemizin en önemli<br />

zenginliklerinden biri. Antik dönemlerden<br />

bu yana pek çok efsaneye konu olan ve<br />

İda Dağı olarak da bilinen Kazdağları,<br />

“Tanrıların armağanı” olarak tasvir edilen<br />

tam bir doğa harikası.<br />

40


İnsanı büyüleyen doğal güzellikleriyle<br />

birçok efsaneye<br />

konu olan Türkiye’nin<br />

cennet köşesi Kazdağı<br />

Çanakkale iline yaklaşık 90<br />

km mesafede olup Balıkesir ili<br />

Edremit ilçesi sınırları içinde<br />

yer almaktadır. 1774 m yüksekliğindeki<br />

Kazdağı (Kazdagi ida)<br />

Edremit Körfezi’nin üstünde<br />

oldukça geniş bir alana<br />

yayılmıştır. Antik çağlarda<br />

ida dağı olarak anılan Kazdağı,<br />

Ege Bölgesi’yle Marmara<br />

Bölgesi’ni birbirinden ayıran<br />

Biga Yarımadası’nın en yüksek<br />

dağıdır. Akarsular ve bitki<br />

örtüsü açısından Türkiye’nin<br />

en zengin bölgelerinden biridir.<br />

Kazdağı üzerindeki kuzey –<br />

güney istikametinde uzanan<br />

derin vadi ve kanyonlar bu<br />

zenginliğin en önemli kaynaklarındandır.<br />

Kazdağı’nı saran<br />

ormanlar tüm bölge için oksijen<br />

kaynağıdır.Dünya’da yalnız<br />

Kazdağı’nda yetişen Kazdağı<br />

Göknarı veya Troya Çamı diye<br />

de adlandırılan ağaçlarla örtülüdür.<br />

Kazdağı Göknarı 1988’ de<br />

çıkarılan bir yasa dahilinde koruma<br />

altındadır. Aynı zamanda<br />

Kazdağı ender görülen bitki<br />

çeşitleri ve şifalı otlar açısından<br />

da oldukça zengindir.<br />

Kazdağı’nın Edremit Körfezine<br />

bakan tarafındaki yaklaşık 25<br />

Km2 lik alan 1993 yılında çıkan<br />

yasa dahilinde Milli Park Alanı<br />

olarak ilan edilmiş ve özel<br />

koruma altına alınmıştır.<br />

Çoğu Osmanlı döneminde kurulan<br />

Kazdağları köyleri, görülmeye<br />

değer, özgün taş evlerden ve<br />

taş yollardan oluşuyor. Geçim<br />

kaynakları çoğunlukla zeytincilik<br />

ve turizm olan bu köylerden<br />

bazıları: Yeşilyurt, Adatepe, Zeytinli,<br />

Güre, Tahtakuşlar, Küçükçetmi,<br />

Çamlıbel ve Kızılkeçili.<br />

Tahtakuşlar köyünde yer alan<br />

ve göçebe Türk boylarıyla ilgili<br />

eserlerin sergilendiği Tahtakuşlar<br />

Etnografya Müzesi, bölgenin<br />

tarihine ışık tutan önemli noktalardan<br />

biri. Kazdağları’ndaki<br />

konaklama seçenekleri genellikle<br />

tarihi detaylarla kaplı eski<br />

binaların restore edilmesiyle<br />

hizmete sunulmuş tesislerden<br />

oluşuyor. Bu yüzden çoğu<br />

Kazdağları otelleri ve Kazdağları<br />

butik otelleri geleneksel taş<br />

mimariye sahip.<br />

Efsaneler Kazdağı’nda<br />

yaşanır<br />

Kazdağı sahip olduğu zengin<br />

su kaynaklarıyla etrafındaki<br />

bölgeleri besler. Homeros Efsanevi<br />

Truva Savaşı’nı konu alan<br />

Ilyada destanında Kazdağı’nı<br />

‘büyük pınarlı Ida’ olarak tanımlar.<br />

Bunun en büyük göstergesi<br />

Kazdağı Milli Parkı içerisinde<br />

dokuz tane güçlü dere yatağının<br />

bulunmasıdır. Kazdağı<br />

birçok önemli edebiyat eserine<br />

efsanelere konu olmuş bir bölgedir.<br />

Türk edebiyatında önemli<br />

bir yeri olan Halikarnas Balıkçısı’nın<br />

bazı eserlerinde Kazdağı<br />

ismi birçok sefer bahsedilir.<br />

Kazdağı isminin nasıl ortaya<br />

çıktığı; bir iftira sonucunda<br />

kazlarla beraber İda Dağı’nda<br />

bırakılan dünyalar güzeli Sarı<br />

Kız ile Babası arasında geçen<br />

efsanevi hikayede anlatılır. Kaz<br />

Dağı’nın mitolojideki önemini<br />

en güzel anlatan örneklerden<br />

biri, tüm tanrıların atası olan<br />

Zeus ve Olymposlu tanrıçaların<br />

en güçlüsü olan Hera’nın İda<br />

Dağı’nın zirvesinde yapılan bir<br />

törenle evlenmeleridir.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

41


RÖPORTAJ | NİHAT DİK<br />

Medikal estetik<br />

Medikal estetikteki invaziv<br />

prosedürler, genellikle cilt veya<br />

cilt altına yapılan enjeksiyonları<br />

gerektirir.<br />

Neştersiz güzellikle yıllara meydan okuyun<br />

Nihat Dik<br />

Zaman hızla akıp giderken bir taraftan genetik ve çevresel<br />

faktörler diğer taraftan ruhsal ve psikolojik etkenler bizlerden<br />

zaman içinde bir şeyler alıp götürür.<br />

Aynaya baktığınızda<br />

gözlerinizin<br />

eskisi gibi<br />

ışıldamadığını,<br />

gözaltındaki çizgilerinizden,<br />

yanaklarınızdaki<br />

sarkmalardan, dudak kenarınızdaki<br />

ince çizgilerden<br />

rahatsız oluyorsanız<br />

ve sizi olduğunuzdan yaşlı<br />

gösterdiğini düşünüyorsanız<br />

artık bunları hiç dert<br />

etmeyin. Medikal Estetik<br />

Uzmanı Dr. Nihat Dik, sizi<br />

en az 10 yaş genç gösterecek<br />

ameliyatsız çözümleri<br />

anlattı.<br />

“Gençlik Aşısı”<br />

olarak adlandırılan<br />

RP yöntemi oldukça<br />

revaçta. PRP ile ilgili<br />

bizi bilgilendirebilir<br />

misiniz?<br />

PRP (Platelet Rich Plasma),<br />

en doğal gençleşme<br />

diyebiliriz. Birçok cilt<br />

problemlerinde, leke,<br />

kırışıklık, sarkıklık, akneyara<br />

izi, saç dökülmeleri,<br />

selülit- çatlak gibi<br />

sorunlardan kurtulma<br />

yollarından biri. Güneş<br />

ışınları, sigara kullanımı,<br />

gebelik, stresli yaşam<br />

ve beslenme düzeninin<br />

dengesizliği gibi birçok<br />

etken sebebiyle yıpranan<br />

cildimiz PRP tedavisi<br />

sayesinde kaybettiği<br />

yapıları geri kazanıyor.<br />

Çok çeşitli vücut<br />

alanlarında kullanılabildiği<br />

gibi hastanın kendi kanı<br />

kullanılarak yapılan<br />

bir tedavi olduğu için<br />

tamamen doğal. Tamir<br />

mekanizmalarını uyaran,<br />

kullanışlı bir tedavi<br />

metodudur. Dolayısıyla<br />

kızarıklık, şişlik gibi yan<br />

etkiler uygulama tekniğine<br />

bağlı olarak minimaldir.<br />

Alerjik reaksiyon riski<br />

oluşturmaz. Çünkü<br />

enjeksiyon içeriğinde<br />

hiçbir katkı maddesi<br />

olmadan doğrudan kendi<br />

serumunuz cildinize<br />

uygulanmaktadır. Her<br />

yaş döneminde hangi<br />

konu hakkında hastanın<br />

tedavi olacağına bağlı<br />

olarak üç ya da altı seans<br />

olarak planlanabilir.<br />

Seans aralıkları minimum<br />

10 gün olup genelde iki<br />

ile dört hafta arasında<br />

planlanır.Hastayı lokal<br />

anestezi kremle, tedavi<br />

bölgesini hazırlayıp, aynı<br />

anda da PRP tüpüne 10 cc<br />

kanı alınarak 15 dakika<br />

santrifüj yapılır, hasta<br />

anestezisini beklerken,<br />

kanı hazırlanmış olup<br />

42


işleme alınır. İşlemde<br />

10-15 dakika süren bir<br />

uygulama olup hastanın<br />

30-40 dakika içinde<br />

tedavisi sonlandırılır.<br />

Günlük hayatına hemen<br />

dönebilen hastaya,<br />

yüzünü altı saat kadar<br />

yıkamaması, hijyenine<br />

dikkat etmesi ve<br />

ikihafta hamam, sauna,<br />

solaryumdan kaçınması<br />

tedavi etkinliliği ve<br />

kalıcılığı açısından<br />

tembihlenir.<br />

Medikal estetiğe<br />

hangi işlemler<br />

girer?<br />

Cildin, yüzün, vücudun<br />

görünüşünü, dokusunu<br />

düzeltmek için çeşitli<br />

prosedür ve tetkiklere<br />

dayanan, tıbbın<br />

gelişmekte olan bir<br />

dalıdır. Kişinin estetik<br />

ihtiyaçlarının karşılanması<br />

amacıyla çeşitli<br />

tedaviler sunan bu alan,<br />

aynı zamanda doğal ve<br />

sağlıklı görünümü korumak<br />

amacıyla da sağlık<br />

rutininin bir parçası olmuştur.<br />

Medikal estetik,<br />

non-invaziv veya minimal<br />

invaziv teknolojileri<br />

ve teknikleri barındırır,<br />

genel anestezi olmadan<br />

ve dokular kesilmeden<br />

yapılır. Medikal estetikteki<br />

invaziv prosedürler,<br />

genellikle cilt<br />

veya cilt altına yapılan<br />

enjeksiyonları gerektirir.<br />

Bu sayede kırışıkları,<br />

sarkıkları, leke izleri,<br />

selülit, çatlak ve ben gibi<br />

istenmeyenlerden kişi<br />

tamamen kurtulur. Ayrı-<br />

ca aşırı terlemeyi engellemek,<br />

bölgesel veya total<br />

zayıflatmak, yüz ve vücut<br />

şekillendirmek, meme ve<br />

kalça büyütme şekillendirme<br />

de mümkündür.<br />

Medikal estetik denildiğinde<br />

botoks; halen en bilinen<br />

işlem olup, dolgu, mezoterapi,<br />

grp-prp, kök hücre<br />

tedavileri, ozon, örümcek<br />

ağ-askı, Fransız askı gibi<br />

enjesiksiyon, kanül ya da<br />

needle dedilen cilt içine o<br />

maddeleri vermemizi sağlayan<br />

aletlerle uygulanan<br />

işlemlerdir. Soğuk lipoliz,<br />

focus usg, cilt sıkılaştırma<br />

gençleştirme leke çıkarma<br />

için değişik lazerler;<br />

fraksiyonel lazer, karbon<br />

peeling , dövme silme<br />

lazeri gibi, plazma enerjisi,<br />

koltukaltı terlemesi için<br />

mikrodalga enerjisi gibi<br />

son teknoloji cihazlar ve<br />

farkı enerjilerle yapılan<br />

işlemleri kapsamaktadır.<br />

vücuttaki, yara<br />

veya yanık izlerini<br />

tedavi eden en<br />

etkili yöntem<br />

hangisidir?<br />

Yara ve yanık izleri tedavisinde<br />

cilt katmanlarında<br />

oluşan doku bozuklukları<br />

ve eksikliklerini öncelikle<br />

yerine koymak ve ölü hücrelerden<br />

ötürü o bölgede<br />

hücre sayısını arttıracak<br />

kök hücre, grp-prp, mezoterapi,<br />

ozon tedavisi gibi<br />

işlemlerin bir veya birkaçını<br />

cilt içi enjeksiyonlaral<br />

ve dermapen yardımıyla<br />

kombinlemek gerekmektedir.<br />

Mevcut görünümü<br />

soyabilmek ve yine cilt<br />

altında kolajen üretimini<br />

tetiklemek gerek. Vücudumuz<br />

çok ciddi adaptasyon<br />

ve rejenerasyon kabiliyetine<br />

sahip olup oraya<br />

dokuları yenileyecek taze<br />

malzemelerini göndermesini<br />

sağlamak amacıyla<br />

tedaviler fraksiyonel klazer<br />

veya plazma enerjisi gibi<br />

cilde zarar vermeden tam<br />

tersi yenilemek amaçlı kullanılan<br />

lazer ve enerjilerle<br />

cildin tazelenmesi sağlanır.<br />

Gözaltı<br />

kırışıklıkları ve<br />

morluklara karşı<br />

tedavi yöntemi<br />

nedir?<br />

Hastada eğer gözaltında<br />

volume kaybı oluklaşma<br />

ve deride kırışıklıklar,<br />

matlık ve de koyulaşma<br />

gibi problemler varsa,<br />

ışık dolgusu dediğimiz<br />

gözaltına 5-10 dakikalık<br />

bir işlemle hızlıca yerleştirebildiğimiz<br />

10 gün ile üç<br />

hafta içerisinde doğal bir<br />

şekilde yerleşen çukurlaşmanın,<br />

kırışıklığın ve<br />

gözaltı koyuluğunun ortalama<br />

bir buçuk yıl süreyle<br />

giderebilen ve benimde en<br />

çok sevdiğim işlemlerden<br />

biridir.<br />

Gözaltında ve üst göz kapağında<br />

hastada olan kırışıklıkların<br />

sebebi genetik<br />

veya yaşlanmaya bağlı cilt<br />

sarkmalarıysa ameliyatsız<br />

lokal anestezi enjeksiyonu<br />

yaparak plazma enerjisi<br />

sistemiyle milimetrik kahverengi<br />

noktalar oluşturup<br />

tarıyoruz.<br />

Verilen ilaç ve kremlerle<br />

10 gün içerisinde dökülmeler<br />

tamamlanmış<br />

oluyor ve hasta 21-30 gün<br />

içerisinde gergin kırışıksız<br />

parlak göz kapaklarına<br />

kavuşuyor.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

43


SPOR | TrekkIng<br />

KAZDAĞLARI<br />

Ülkemizde trekking yapılacak çok yer<br />

bulunmaktadır ama Kazdağları trekking<br />

farklı bir doğa yürüyüşüdür.<br />

KARMAŞADAN<br />

DOĞAYA KOŞ<br />

Doğa tutkusu bambaşka bir şey olsa gerek. Doğada vakit<br />

geçirmek, kendimizi doğanın kucağına bırakmak büyük bir<br />

heyecan ve yaşam kaynağı olarak değerlendirebiliriz. Bunun en<br />

güzel yollarından biriside hiç kuşkusuz Trekking...<br />

44


TrekkIng Nedir?<br />

Trekking, doğada hafif tempolu sportif bir yürüyüştür. Doğada, bol<br />

oksijen ve tertemiz havada yapılan trekking, dilimize “doğa yürüyüşü”<br />

olarak geçmiştir. Yürüyüş yapmayı seviyor ve doğa tutkunu da bir<br />

insansanız işte tam sizin sporunuz. Ayrıca koca bir hafta şehrin gürültüsünden,<br />

iş stresinden ve trafikten yorulmuşsanız, hafta sonunuzu<br />

trekking ile değerlendirmek size gerçekten iyi gelecektir.<br />

Büyük şehirlerin karmaşasından,<br />

gündelik hayatın stresinden<br />

uzaklaşmak isteyenler için paha<br />

biçilmez bir spor. Şehir hayatının<br />

stresinden, Trekking “Doğa<br />

yürüyüşü” yaparak doğayı ve kendini<br />

keşfettiren, tanıtan ve öğreten bir eğiticidir<br />

aslında. Dağ, bayır demeden düzenlenen doğa<br />

yürüyüşü aktiviteleri, bir yandan kalp sağlığınızı<br />

da koruyor. Ülkemizde trekking yapılacak çok yer<br />

bulunmaktadır ama Kazdağları trekking farklı bir<br />

doğa yürüyüşüdür. Oksijen yoğunluğu, Kazdağı<br />

çamlarının kokusu, endemik bitki kokuları,<br />

kızılçam ve Kazdağı göknarlarının içinden geçerek<br />

Kazdağları yürüyüş güzergahları çok alternatifli<br />

olması sebebiyle Kazdağları trekking, spor<br />

yapma bilincini farklı kılar. Kazdağları Trekking<br />

rotaları arasından en önemlisi Sarıkız zirvesidir.<br />

30 km zorlu ve dik bir parkur olan bu yürüyüş,<br />

biraz yorucu olur ama çok keyiflidir.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

45


1940 La Salle 40-52 Special<br />

Convertible Coupe<br />

Türkiye’de tek<br />

Romantizm<br />

kraliçesi<br />

1927 - 1940 yılları arasında 14 yıllık süreçte toplam 205.000<br />

adet üretilen La Salle’ın 1940 tarihli, sadece 425 adet<br />

üretilen 40-52 Special Convertible Coupe modelinden<br />

dünyada yürür halde sadece 59 araç var. Bu 59 La Salle’dan<br />

1’i de Türkiye’de, Ali-Zeliha Soku çiftinin koleksiyonunda<br />

ve Soku çiftine romantik geziler sunuyor.<br />

46


Cadillac’ın romantik arkadaşı, hatta<br />

“kan kardeşi” olarak adlandırılan<br />

La Salle, General Motors’un<br />

Başkanı Alfred P. Sloan’ın, Buick<br />

ve Cadillac arasındaki fiyat farkı açıklığını<br />

bir model ile doldurma düşüncesinin,<br />

‘20’lerin ortalarında gerçekleştirilmesi<br />

ile doğmuştur. Bu proje için Sloan, genç<br />

dizaynır Harley J. Earl ile anlaştı. Önce bir<br />

çizimci, sonra stilist olan Earl, 15 yaşından<br />

beri bu konuda çalışmakta idi. General<br />

Motors araçlarının gövde imalatlarında<br />

bugüne dek imzası bulunan “Body by Fisher”<br />

kuruluşunun sahipleri, yedi kardeşten<br />

Lawrence Fisher’ın, Cadillac şasisi üzerinde<br />

yaptığı birçok yeniliğin dizaynlarını<br />

başarı ile yapmıştı. Sonraları komple otomobil<br />

dizaynına başlayan Harley Earl’ün<br />

ünü 1920’lerde Detroit’te yayıldı.<br />

Cadillac Division’a bağlı, Cadillac’tan daha<br />

küçük ve ucuz fakat lüks bir otomobil<br />

olarak düşünülen, dünya standartlarının<br />

“junior” sınıfı olacak bu modele, Cadillac’a<br />

ismi verilen, 17<strong>01</strong> yılında Detroit’i kuran<br />

Antoine de la Mothe Cadillac gibi yine<br />

bir kaşifin ismi uygun görüldü. Bu isim,<br />

Fransız kralı XIV. Louis için 1682 yılında<br />

Louisiana’yı alan kaşif Robert Cavalier,<br />

Sieur de la Salle idi. 1927 yılının Mart<br />

ayında üretimine başlanan La Salle, Harley<br />

J. Earl’ün pratik zekası ve yoğun çalışması<br />

ile meydana çıkan ve bir stilist tarafından<br />

dizayn edilen ilk otomobildir. Cadillac<br />

standartları taşıyan ve Cadillac’tan 7<br />

inch küçük dingil mesafesi ile üretimine<br />

başlanan La Salle’ın ilk modeli çok cazibeli<br />

ve şık bir görünüme sahipti. 1927 La Salle,<br />

şirketi çok umutlandırdı ve Harley Earl’ün<br />

General Motors’da 30 senelik bir kariyer<br />

olan şef dizaynır hayatının başlamasına<br />

neden oldu.<br />

Konuğumuzun sadece<br />

424 kardeşi var!<br />

Konumuz olan ve fotoğraflarını<br />

gördüğünüz 1940 La Salle Convertible,<br />

Darıca’da yaşayan, Ali-Zeliha<br />

Soku çiftine ait. Bir Harley Earl dizaynı<br />

olan 40-52 Special Convertible<br />

Coupe, La Salle’ın son senesi<br />

1940’ta, sadece 425 adet üretildi<br />

ve şu anda dünyada yürümekte<br />

olan 59 adetten birisi. Sokular’dan<br />

önceki İstanbullu sahibi Adnan<br />

Kefeli tarafından 2003 yılından<br />

beri koleksiyonunda titizlikle korunan<br />

otomobil, özenli ve dikkatli<br />

bir restorasyondan geçirilerek bugünkü<br />

mükemmel kondüsyonuna<br />

getirildi. La Salle’ın 1940 yılında<br />

kullandığı 130 beygir gücünde<br />

“Power House” V8 motora ve 123<br />

inch dingil mesafeli şasiye sahip<br />

aracın düz şanzımanı 3 vitesli.<br />

Vakumlu pompa ile çalışan<br />

tentesi ise bu modelin özelliklerinden<br />

biri. Üretime başladığı 1927<br />

yılında 303 cu. in., 75 beygir, V8 bir<br />

motoru olan La Salle’ın, kardeşi<br />

Cadillac’a aynı yılın sonunda<br />

yeni geliştirilen 341 serisi motor<br />

kullanıldı. İlk defa kullanılan<br />

bu yeni motor beraberinde Earl<br />

A. Thompson’ın başarısı yeni<br />

senkromeç şanzıman ile yeni<br />

şasi, yeni ara dingil, yeni frenler,<br />

ön ve arka süspansiyon sistemi ve<br />

yeni gövde dizaynını da getirince,<br />

Cadillac mühendislik tarihinin<br />

en önemli otomobili konumuna<br />

geldi. Standart seride yedi ve<br />

special seride üç olmak üzere, 10<br />

farklı model dizayn eden Earl’ün<br />

modellerinin tanıtılmasından üç<br />

ay sonra, standart imalattaki bir<br />

roadster’in General Motors test<br />

pistinde yüksek hız denemesi sırasında,<br />

arabanın önce çamurlukları<br />

ve kapı altı yan basamakları,<br />

sonra ön cam ve farları yerinden<br />

çıktı, yani döküldü. Lastikler ise<br />

tamamen parçalandı. 95 mil süratle<br />

ve yaklaşık 10 saat süren bu<br />

hız denemesi La Salle’ın ilk test<br />

sürüşü idi. Diğer ve ikinci test ise<br />

12 ayrı model araba kullanılarak<br />

yapıldı. Aynı deneme pistinde 4<br />

ay içinde 300.000 mil yapıldı. 12<br />

otomobilde de kayda değer hiçbir<br />

arıza olmadı ve herkes şaşırdı.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

47


HOBİ | EBRU SANATI<br />

Bülbül yuvası<br />

Battal ebru yapıldıktan sonra bız yardımı ile<br />

spiral şekiller yapılır.<br />

Neftli ebru<br />

Boya ile seyreltilmiş olan neft yağı<br />

serpilince meydana gelir.<br />

Sudaki iz…<br />

Batıda “Türk Kâğıdı” diye adlandırılan geleneksel süsleme<br />

sanatımız ebru, bugün hala büyük ilgi görüyor. Renk, su ve ahenk<br />

ile yaratılan resimler, sanatçının hüneri kadar bakan gözün hayal<br />

gücüyle de derin ve zengin anlamlar kazanıyor.<br />

48


Osmanlı’dan<br />

günümüze<br />

yadigâr<br />

kalan ebru,<br />

müstesna el<br />

sanatlarımızdan<br />

biri olarak yeni nesiller<br />

tarafından merakla takip<br />

ediliyor. Ebrunun ne zaman<br />

ve nerede ilk ortaya çıktığı<br />

bilinmemekle birlikte bu<br />

sanatın doğu ülkelerine özgü<br />

bir süsleme sanatı olduğu<br />

kesin. Bazı İran kaynaklarında<br />

ilk kez Hindistan’da<br />

ortaya çıktığı belirtiliyor.<br />

Hindistan’dan İran’a, oradan<br />

da Osmanlılara geçmiş olabileceği<br />

düşünülüyor. Gene<br />

bazı kaynaklara göre ebru<br />

Türkistan’daki Buhara kentinde<br />

doğmuş ve İran yoluyla<br />

Osmanlılara geçmiştir. Eski<br />

Türkçede su anlamına gelen<br />

‘ab’ ve yüz anlamına gelen ‘ru’<br />

sözcüklerinden oluşun ebru,<br />

‘suyun sureti’ demek.<br />

Nasıl yapılır?<br />

Ebrunun yapılışı zevkli<br />

olduğu kadar sabır isteyen<br />

bir iştir. Önce uygun bir kağıt<br />

seçmek gerekir. Çünkü her<br />

kağıda ebru yapılmaz. Kağıt,<br />

boyayı iyice emecek nitelikte<br />

ve dayanıklı olmalıdır. Ebru<br />

yapmak için genellikle dikdörtgen<br />

biçiminde, büyükçe<br />

ve yayvan bir tekne gerekir.<br />

Geven denilen otun gövdesinden<br />

elde edilen ve beyaz<br />

renkli bir tür zamk olan kitre,<br />

belli bir oranda, suyla bir<br />

kabın içinde karıştırılır. Kitre<br />

yerine salep, keten tohumu,<br />

ayva çekirdeği, gazyağı gibi<br />

birçok değişik madde de<br />

kullanılır. Kitre ile yapılan bu<br />

karışım 12 saat kadar bekletilir<br />

ve zaman zaman karıştırılır.<br />

Kitre bu süre sonunda erir<br />

ve karışım boza kıvamını alır.<br />

Daha sonra küçük fincanlarda<br />

boya hazırlanır. Bu amaçla<br />

kullanılacak boya, çok ince<br />

toz haline getirilmelidir.<br />

Ebru<br />

çeşitlerinden<br />

bazıları<br />

Battal ebru: Tarz-ı<br />

kadim de (eski tarz)<br />

denir. Ebruya yeni<br />

başlayanlarınilk<br />

deneyeceği kolay<br />

tarzdır. Boyalar<br />

tekneye serpildikten<br />

sonra başka bir<br />

müdahaleye gerek<br />

yoktur.<br />

Gelgit ebru: Tekneye<br />

serpilen boyalar daha<br />

sonra kitreye değecek<br />

şekilde yüzeyde<br />

sağa sola, ileri<br />

geri gezdirilen bız<br />

yardımıyla meydana<br />

gelir.<br />

Şal ebru: Gelgit<br />

yapıldıktan sonra<br />

kitreye değecek<br />

şekilde yüzeyde “S”<br />

şek linde bız<br />

yardımıyla çizilerek<br />

ortaya çıkar.<br />

Somaki ebru: Battal<br />

ebru yapıldıktan<br />

sonra bazen tesadüf<br />

eseri mermer gibi<br />

şekil alır.<br />

Bitkisel ya da kimyasal boyaların<br />

suda eriyip dağılmayanlarından<br />

olmamalıdır<br />

Fincanda su ile iyice karıştırılarak<br />

sıvılaştırılan boyalara<br />

ayrıca iki kahve kaşığı<br />

taze sığır ödü katılır. Bu<br />

işlemin amacı iyice ezilmiş<br />

boyanın dibe çökmeden yüzeyde<br />

kalmasını sağlamaktır.<br />

Bu biçimde hazırlanan<br />

değişik renkteki boyalar özel<br />

tekneye boşaltılmış olan<br />

boza kıvamındaki sıvının<br />

yüzüne serpilir. Yüzeyde birikintiler<br />

halinde kalan bu boyalar<br />

tahta bir çubukla karıştırıldığında<br />

ya da yayıldığında şaşırtıcı<br />

ve ilginç desenler ortaya çıkar.<br />

Ayrıca hazırlayan sanatçının isteğine<br />

göre belli desenler de elde<br />

edilebilir. Bu desenlerin üzerine<br />

yatırılan özel kağıt, 5-10 saniye<br />

sonra iki ucundan tutularak kaydırmadan<br />

ve oynatmadan, kitap<br />

sayfası açar gibi bir yana doğru<br />

kaldırılır. Kağıt, boyalı tarafı üste<br />

gelmek üzere uygun bir yere serilerek<br />

kurutulur. Ortaya binlerce<br />

ayrıntı ve renk taşıyan desenler<br />

çıkar.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

49


RÖPORTAJ | Ercan Turhan<br />

Başarıya giden yol<br />

dürüstlükten<br />

geçer<br />

Kuzey Kıbrıs’ın doğası ve kültürü ile tam bir tatil cenneti olduğunu<br />

belirten Ercan Turhan “Kıbrıs’ın en büyük turizm yatırım grubu<br />

olan Merit Turizm Grubu’nda çalışmaktan çok mutluyum.<br />

Ülke turizmine<br />

ve tanıtımına<br />

önemli katkılar<br />

sağlayan,<br />

Kuzey Kıbrıs’ın en büyük<br />

yatırım grubu Merit Otelleri<br />

gün geçtikçe büyümeye<br />

devam ediyor. Kıbrıs Türk<br />

Otelciler Birliği Başkan<br />

Yardımcısı ve Merit<br />

Crystal Cove Hotel Genel<br />

Müdürü Ercan Turhan Yerel<br />

Life ekibinin sorularını<br />

cevaplandırdı.<br />

Öncelikle Ercan<br />

TURHAN sizi tanıyalım?<br />

Uludağ Üniversitesi<br />

Balıkesir Turizm İşletmecilik<br />

ve Otelcilik Yüksek<br />

Okulundan lisans eğitimi<br />

alarak mezun oldum.32<br />

yıldan beri turizm sektörü<br />

içinde çalışmaktayım.<br />

Evliyim, iki oğlum var<br />

ve iyi bir Galatasaray taraftarıyım.<br />

Ayrıca Kıbrıs<br />

Otelciler Birliği Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcılığı<br />

ve Casino İşletmecileri<br />

Birliği Yönetim Kurulu<br />

Üyeliği ve Genel Sekreterliği<br />

görevini yürütmekteyim.<br />

Kaç yıldır Merit<br />

Otel’de görev<br />

alıyorsunuz?<br />

Yaklaşık altı yıldır Merit<br />

Crystal Cove Hotel’de<br />

Genel Müdürlük yapmaktayım...<br />

Bizlere<br />

otelinizin genel<br />

özelliklerinden<br />

bahseder misiniz?<br />

Merit Crystal Cove Hotel’in<br />

yaklaşık 17 yıldır Kıbrıs’ta<br />

hizmet veren ve adada<br />

yaklaşık altı ayrı oteli olan<br />

Merit Hotel’ler zincirinin<br />

gözbebeği olduğunu söyleyebilirim.<br />

Muhteşem bir<br />

yerde konumlanıyor, Türk<br />

misafirperverliği var, iyi<br />

bir konumu ve mekânları<br />

var. Merit Crystal Cove her<br />

şey dâhil konseptini adaya<br />

ilk getiren otel olarak,<br />

misafirlerin konforunu<br />

ve memnuniyetini en üst<br />

düzeyde tutan bir işletme.<br />

Muhteşem doğası mini<br />

hayvanat bahçesi, kumsalı,<br />

odalarımız, lezzetlerimiz<br />

ve otel içinde yaptığımız<br />

etkinliklerle misafirlerimizin<br />

unutulmaz bir tatil<br />

geçirmesi için elimizden<br />

geleni yapıp onların memnun<br />

ayrılmasını sağlamak<br />

en çok istediğimiz şey.<br />

Kıbrıs’ın en seçkin<br />

otelinde müdürlük<br />

yapmak nasıl bir<br />

duygu?<br />

Tabi ki Kıbrıs’ın en seçkin<br />

oteli olarak Merit’i görüyorum<br />

ve şu anda olduğum<br />

yer beni çok gururlandırıyor.<br />

Başarılı, bilinirliği<br />

yüksek ve aktif<br />

bir otel olmak<br />

için nelere dikkat<br />

edilmesi gerek?<br />

Otelimizin de sloganında<br />

belirttiğimiz gibi ‘sevgi ile<br />

hizmet ediyoruz’. Önce-<br />

50


likle bizim için misafirimizin<br />

otelimize giriş<br />

yaptığı andan ayrılana<br />

dek memnun olması<br />

en çok dikkat ettiğimiz<br />

unsur. Koşulsuz misafir<br />

memnuniyeti ilkesi<br />

ile hareket ediyoruz.<br />

Özellikle güleryüzlülük<br />

olmazsa olmazımız.<br />

Ben ve ekibim her daim<br />

inovatik bir düşünce ile<br />

hareket ederek misafir<br />

memnuniyetini ve neleri<br />

daha değişik olarak<br />

yapıp katkı sağlayabileceğimizi<br />

tartışırız.<br />

Buda bize doğal olarak<br />

başarıyı getiriyor.<br />

Otelinizi birçok<br />

otelden farklı<br />

kılan nelerdir?<br />

Mutlu personel, güler<br />

daha üst bir seviyeye<br />

çıkarıyor ve kalitemizi<br />

her zaman üst düzeyde<br />

tutuyor.<br />

Kıbrıs’ta yaşamak<br />

nasıl bir duygu?<br />

Yavru vatana<br />

alıştınız mı?<br />

Ben ve ailem Kıbrıs’ı<br />

çok seviyoruz. Tabiri<br />

caizse Kıbrıs aşığıyız,<br />

ailece yatırımlarımızı<br />

Kıbrıs’a yapıyoruz. Kıbrıs<br />

vatandaşı olarak da tüm<br />

bunları taçlandırdık.<br />

tatilcilerin<br />

ilk tercihleri<br />

arasında kktc’i<br />

geliyor. Bunun<br />

özel bir sebebi<br />

var mı?<br />

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetin’<br />

de turizm gün<br />

geçtikçe gelişmektedir,<br />

dünyanın en güzel adalarından<br />

biridir. Muhteşem<br />

bir doğası ve iklimi<br />

vardır; Avrupa’nın çok<br />

daha üzerinde tesis ve<br />

hizmet kalitesi mevcuttur.<br />

Eğlence sektörü<br />

oldukça gelişmiştir ve<br />

dünyanın en iyi Casino<br />

işletmeciliği de Kuzey<br />

Kıbrıs’ta yapılmaktadır.<br />

Bu anlamda tatilciler<br />

aradıkları her şeyi bu<br />

adada buluyor diyebilirim.<br />

Deniz, kum güneş<br />

maksatlı tatil yapan<br />

Resort misafir profili<br />

yanı sıra eğlence amaçlı<br />

Kıbrıs’a gelen aynı<br />

zamanda casinolarda<br />

şans deneyen misafir<br />

profilimiz mevcuttur.<br />

Besim Tibuk nasıl<br />

bir patrondur?<br />

Onunla çalışmak<br />

nasıl bir duygu?<br />

Besim Bey Türk turizminin<br />

duayenlerinden, turizmin<br />

mutfağından gelmiş,<br />

işe hâkim, anlayışlı,<br />

misafir memnuniyetine<br />

son derece önem veren<br />

ve bunun için hiçbir<br />

masraftan kaçınmayan,<br />

analitik düşünen, vizyonu<br />

geniş bir patrondur.<br />

yüzlü hizmet Kıbrıs’ın<br />

en leziz yemeklerini<br />

muhteşem doğa ile<br />

birleştirdik. Ayrıca<br />

misafirlerin konforu için<br />

düşünülmüş her türlü<br />

detay ve mini hayvanat<br />

bahçemiz bizi rakiplerimizden<br />

ayıran temel<br />

özelliklerimizdir.<br />

Yıllardır<br />

çizgisinden ve<br />

kalitesinden<br />

ödün vermeyen<br />

ender otellerden<br />

birisiniz. Bu<br />

işin püf noktası<br />

nedir?<br />

İşinin ehli bir patron<br />

ve işine gönül vermiş<br />

yıllardır turizmde birçok<br />

emeği olan yetenekli<br />

bir ekip ile çalışıyor<br />

olmamız bizi her zaman<br />

Başarıya giden yolun ana<br />

temaları nelerdir?<br />

Ayrıntılar detaylarda saklıdır...<br />

Prensibinden asla ödün vermemek,<br />

dürüst olmak, saygıda mecburiyetin yanı<br />

sıra sevgide de mecburiyet prensibini<br />

takım arkadaşlarımıza benimsetmek<br />

gerekli. Günümüzün gerektirdiği şekilde<br />

kendimizi yenileyip standartları her<br />

zaman üst düzeyde tutmamız ve eksiksiz<br />

hizmet veren takım arkadaşlarımız olunca<br />

başarı kendiliğinden geliyor.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

51


GÜZELLİK | BİTKİLER<br />

Zencefil<br />

Ciltte biriken<br />

toksitleri atmakta<br />

büyük bir önem<br />

taşımaktadır. Günlük<br />

olarak tüketimi<br />

söz konusu olduğu<br />

zaman toksinlerin<br />

büyük bir kısmından<br />

arınabilirsiniz.Ciltte<br />

görülen yaşlanma<br />

etkilerinden kalıcı<br />

olarak kurtulmak<br />

mümkündür.<br />

Sivilce, cilt yaraları<br />

ve ölü derilerden<br />

arınmanızı sağlar.<br />

Eğer ergenlik<br />

döneminde çok<br />

fazla sivilceniz<br />

oldu ve lekeye<br />

dönüştü ise, zencefil<br />

tüketimini arttırarak<br />

bu yaralardan ve<br />

lekelerden tamamen<br />

kurtulabilirsiniz.<br />

52


Zeytinyağı<br />

Zeytinyağı doymamış<br />

yağ asitleri açısından<br />

oldukça zengin bir<br />

yağdır. Özellikle<br />

omega-3 açısından<br />

zengindir. Omega-<br />

3′ün cilt üzerindeki<br />

etkilerinden bir tanesi,<br />

özellikle de eksikliği<br />

ciltte kurumalara, pul pul<br />

dökülmelere, tırnaklada<br />

ve saçlarda güçsüzlüğüne<br />

ve kırılmaya sebep olur.<br />

Zeytinyağı cilde esneklik<br />

kazandırır. Zeytinyağı,<br />

güneş ışınlarının sahip<br />

olduğu zararlı ultraviyole<br />

dalgalarının cilde<br />

olumsuz etki etmesine<br />

engel oluyor.<br />

Ayva<br />

Ciltte görülen çatlakları<br />

tamamıyla azaltır.<br />

Var olan cildin çatlak<br />

durumlarının önüne<br />

geçmek adına önemli<br />

bir faktör olan ayva, bu<br />

alanda fazlası ile katkı<br />

sağlamakta ve cildinizi<br />

var olan lekelerden<br />

veya çatlaklardan<br />

arındırma için de sık sık<br />

tüketilmelidir. Ayvanın<br />

içerisindeki kompleks<br />

besinleri sayesinde<br />

kolaylıkla sivilcelerden<br />

kurtulmak mümkün.<br />

Bitkilerden<br />

Gelen<br />

GÜZELLİK<br />

Günümüzde güzellik ve genç görünüm<br />

çok değerli... Buna karşın çevrenin ve<br />

gıdaların gittikçe bozulmasına bağlı<br />

olarak insanlar çok fazla cilt sorunları<br />

ile karşı karşıya kalıyor.<br />

Doğanın bize<br />

sunduğu<br />

mucize bitkiler,<br />

yararları<br />

saymakla bitmeyen<br />

meyve ve sebzeler, beden<br />

ve ruh sağlığımız için en<br />

büyük yardımcılarımız..<br />

Mucizevi bitkilerden faydalanarak<br />

güzelliğinizi<br />

koruyup yıllara meydan<br />

okumak artık mümkün.<br />

Kayısı yağı<br />

Kayısını çekirdeğinden<br />

elde edilen kayısı yağı,<br />

A vitamini içerdiği<br />

için cilde bir çok yarar<br />

sağlıyor. Öncelikle<br />

nemlendiriyor, canlılık<br />

ve parlaklık kazandırıyor.<br />

İçinde kalsiyum,<br />

magnezyum, karotin<br />

ve betakaroten maddeleri<br />

de yer alıyor. Bu<br />

özelliklerinden dolayı<br />

kırışıklıkları azaltıyor.<br />

Kuru cilde sahip<br />

olanlar, günde bir defa<br />

kayısı yağı sürdüğünde<br />

çok iyi sonuçlar alır. Cilt<br />

için harikalar yaratan<br />

bu doğal ürünü evde<br />

mutlaka bulundurun.<br />

Limon<br />

Yağlı ciltlerin başlıca<br />

sorunlarından biri de<br />

gözeneklerin fazla yağ<br />

nedeniyle tıkanmasıdır.<br />

Tıkanan gözeneklerin<br />

yol açtığı en büyük<br />

problem ise sivilce<br />

oluşumunu tetiklemesidir.<br />

Bu gibi sorunlardan<br />

korunmak için limondan<br />

faydalanabilirsiniz.<br />

Cildin rengini açan ve<br />

lekelerin görünümü<br />

hafifleten sitrik asit ve<br />

cildi besleyen C vitamini<br />

için çok iyi bir kaynak<br />

olan limon düzenli<br />

olarak kullanıldığında<br />

solgun cilde canlılık, doğal<br />

bir parlaklık verir ve<br />

daha pürüzsüz görünmesine<br />

yardımcı olur.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

53


RÖPORTAJ | Dr. Hasan Akgün<br />

İstanbul’un dünyaya<br />

açılan penceresi,<br />

Büyükçekmece!<br />

Dr. Hasan<br />

Akgün<br />

Büyükçekmece Belediye<br />

Başkanı Dr. Hasan Akgün<br />

bildiğimiz siyasetçilerden<br />

çok farklı. Rahat, samimi,<br />

sanata hayran. Şaşalı<br />

yemek masalarında onu<br />

görebilme şansınız çok<br />

düşük. Koşuşturmaktan<br />

kimi zaman bir simit, kimi<br />

zaman ise bir çorba ile<br />

gününü geçiriyor.<br />

54


Büyükçekmece<br />

Belediye Başkanı<br />

Dr. Hasan<br />

Akgün<br />

bildiğimiz<br />

siyasetçilerden<br />

çok farklı. Rahat, samimi,<br />

sanata hayran. Şaşalı yemek<br />

masalarında onu görebilme<br />

şansınız çok düşük. Koşuşturmaktan<br />

kimi zaman bir<br />

simit, kimi zaman ise bir çorba<br />

ile gününü geçiriyor. Makam<br />

odasında işlerini halletmek<br />

yerine sokağa inip halkla iç içe<br />

olmayı sorunlarını dinlemeyi<br />

ve çözüm üretmeyi seviyor.<br />

Akgün, bilinmeyen özel hayatını,<br />

zevklerini, hobilerini ilk<br />

kez Yerel Life ekibine anlattı.<br />

Başkanım öncelikle<br />

Büyükçekmece’nin<br />

ismi nerden geliyor,<br />

ilk yerleşenler<br />

kimlerdir?<br />

Geçmişte Büyükçekmece ve<br />

Küçükçekmece Gölleri, kıyılara<br />

bağlı halatlar çekilerek ilerleyen<br />

sal ve benzeri araçlarla<br />

geçilirmiş. Denizle gölleri<br />

birbirine bağlayan kanalarda<br />

iki yol arasında ulaşım sallarla<br />

yapılırdı. Bu araçlara “çekme”,<br />

yapılan bu işleme de “çekmece”<br />

adı verilmiş. Büyükçekmece<br />

Gölü’nün ağzı Küçükçekmece’den<br />

daha geniş olduğundan,<br />

yani aşılması gereken su<br />

kütlesi daha büyük olduğu için<br />

Büyükçekmece’nin isminin<br />

buradan geldiği biliniyor. M.Ö.<br />

7. yüzyılda ilk yerleşimin<br />

başladığı Büyükçekmece’nin<br />

kurucuları Helenlerdir. M.Ö. 2.<br />

yüzyılda Bizans egemenliğine<br />

giren Büyükçekmece Atirus<br />

veya Athyra adıyla bilinmekteydi.<br />

İstanbul’un fethinden<br />

sonra Osmanlı İmparatorluğu’na<br />

bağlanan Büyükçekmece<br />

bir sayfiye ve tarım beldesi,<br />

ayrıca Bizans ve Osmanlı<br />

döneminde orduların konaklama<br />

yeri olduğundan bölgede<br />

yoğun bir yerleşim olmamış.<br />

Büyükçekmece’ye özellikle<br />

1829 Osmanlı-Rus savaşından<br />

sonra çok sayıda Türk göçmen<br />

yerleşmiştir.<br />

Büyükçekmece ile<br />

özdeşleşmiş sosyal ve<br />

kültürel faaliyetler<br />

nelerdir?<br />

Büyükçekmece sosyal ve<br />

kültürel faaliyetler açısından<br />

İstanbul’un en şanslı ilçesidir.<br />

İlçe nüfusunun eğitim oranının<br />

yüksek olması bizi sürekli<br />

olarak daha iyiyi ve farklıyı<br />

yapmaya zorlamaktadır. Büyükçekmece<br />

bir üniversite ve<br />

okullar kentidir. Birçok okulun<br />

yapımında bizzat bizim emeğimiz<br />

var. 16 yıldır büyük bir<br />

başarıyla kesintisiz olarak sürdürmüş<br />

olduğumuz Uluslararası<br />

Büyükçekmece Kültür ve<br />

Sanat Festivali CIOFF tarafından<br />

iki kez üst üste “Dünyanın<br />

En iyi Festivali” ödülüne layık<br />

görüldü. Dünyanın dört bir<br />

yanından festivalimize katılan<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

55


XXX | XXX<br />

gençler ülkelerinde döndükleri<br />

zaman Büyükçekmece’nin birer<br />

fahri kültür ve sanat elçisi<br />

olarak tanıtımımızı yapıyorlar.<br />

Büyükçekmece bir kültür ve<br />

sanat şehri olarak tanınmaktadır.<br />

Kültürel ve sosyal faaliyetlerimizin<br />

tamamı, başta<br />

kadınlar ve çocuklar olmak<br />

üzere Büyük Büyükçekmece<br />

Ailemizin ortak başarısıdır.<br />

Halk Akademisi kurslarına<br />

veya belediyemizin sosyal<br />

etkinliklerine katılmamış,<br />

oradan herhangi bir mezuniyet<br />

belgesi almamış bir Büyükçekmeceliyi<br />

zor bulursunuz.<br />

Atatürk Kültür Merkezi başta<br />

olmak üzere, Büyükçekmece’nin<br />

hemen her köşesinde<br />

her gün mutlaka bir sosyal<br />

kültürel etkinliğe rastlarsınız.<br />

Büyükçekmece Belediyesi Spor<br />

Akademisi, Türkiye’de ilk ve<br />

tek belediye spor akademisidir.<br />

Binlerce çocuğumuz akademi<br />

altında spor yapıyor, semt<br />

sahalarından tutun da Atatürk<br />

Spor Kompleksine kadar bütün<br />

tesislerimiz Türkiye’de isim<br />

yapmış sporcuların gözetiminde,<br />

antrenörlüğünde çocuklarımızın<br />

hizmetinde.<br />

Uluslararası<br />

Büyükçekmece Kültür<br />

ve Sanat Festivali’ni<br />

ilk düzenlemeye<br />

başladığınızda<br />

bugünlere geleceğini<br />

tahmin edebiliyor<br />

muydunuz?<br />

Bir işe veya bir projeye başlarken<br />

her zaman en iyisini yapmak<br />

için yola çıkarım. Ben ve<br />

ekibim inanmadığımız hiç bir<br />

işin içinde olmadık, olamayız.<br />

Uluslararası Büyükçekmece<br />

Kültür ve sanat Festivali’ni<br />

birincisinden itibaren sürekli<br />

olarak çıtayı yükseltme hedefimiz<br />

vardı. Ekibimle birlikte<br />

her festival öncesinde aylarca<br />

önceden planlamalara, çalışmalara<br />

başlıyoruz. Her festival<br />

sonrasında da yine aylarca<br />

değerlendirmesini yapıyoruz.<br />

Gördüğümüz eksiklikleri ve<br />

kusurları tekrarlamamak adına<br />

sürekli olarak kendimizi geliştiriyoruz.<br />

Bizim bu anlamda en<br />

büyük avantajımız Büyükçekmece<br />

Ailesi’dir. Büyükçekmeceli<br />

kadınlarımızın ve gençlerimizin<br />

festivali sahiplenmiş<br />

olmaları, her aşamada bize<br />

destek vermeleri başarımızın<br />

altındaki en büyük etkendir.<br />

Bunun için de Büyükçekmece<br />

Aileme sizin aracılığınızla<br />

bir kez daha teşekkür etmek<br />

istiyorum.<br />

Uygulamada olan<br />

ve öngörülen<br />

projeleriniz nelerdir?<br />

29 kilometrelik deniz ve 28<br />

kilometrelik göl olmak üzere<br />

toplam 57 kilometrelik sahil<br />

şeridine sahip olan Büyükçekmece’mizin<br />

vizyon projeleri<br />

arasında gösterilen “Yeşil<br />

Yaşam Projesi” Mimaroba’daki<br />

255 bin metrekarelik Büyük<br />

Atatürk Parkı ile 8 kilometrelik<br />

Mimarsinan Sahil Düzenleme<br />

Projesi adı altında birbiriyle<br />

bağlantılı iki büyük yeşil<br />

alanın projelendirilmesiyle<br />

hayata geçecek. Barış Manço<br />

Parkı, Yunus Emre Parkı ve<br />

Cumhuriyet Koruluğu’ndan<br />

oluşan Büyük Atatürk Parkı,<br />

Türkiye’nin en büyük mahalle<br />

parkı olarak tasarlandı.<br />

Mimarsinan Sahil Yolu ise,<br />

7 kilometre uzunluğunda ve<br />

Büyük Atatürk Parkı ile gezi<br />

tren seferleriyle, Büyükçekmece<br />

Kordonboyu’na bağlanacak.<br />

Böylece, İstanbul’un düzenlenmiş<br />

en uzun ve 15 kilometrelik<br />

tamamı halkı açık sahil düzen-<br />

56


lemesi tamamlanmış olacak.<br />

İstanbul’un en yeşil ilçesi olma<br />

iddiamızı bu gibi projelerimizle<br />

perçinliyoruz. Ayrıca<br />

Sahil şeridinin bittiği noktaya<br />

Bababurnu’na da Türkiye’nin<br />

en büyük yat limanlarından<br />

birini yapacağız. Önümüzdeki<br />

aylarda ise, Büyükçekmece<br />

Belediyesi ile Bursa Büyükşehir<br />

Belediyesi işbirliğiyle,<br />

Büyükçekmece - Mudanya<br />

Feribot seferlerine başlıyoruz.<br />

Mimarsinan iskelesi ile Bursa’nın<br />

Mudanya ilçesi arasında<br />

gerçekleştirilecek olan feribot<br />

hattına yönelik çalışmalar büyük<br />

ölçüde tamamlandı. Resmi<br />

çalışmaların son ayağı olan<br />

protokol aşamasına geldik.<br />

Biliyorsunuz, yaptığımız her<br />

yeni yola bisiklet ve yürüyüş<br />

yolu inşa ediyoruz. Kumburgaz,<br />

Güzelce, Celaliye, Kamiloba<br />

bölgelerinde yeni birer cazip<br />

şehir yaratma projesi planlama<br />

aşamasında.<br />

Büyükçekmece’nin<br />

İstanbul’un diğer<br />

ilçelerine göre<br />

artıları nelerdir?<br />

Büyükçekmece sadece<br />

Kitap okuma fırsatı<br />

buluyor musunuz?<br />

Yukarıda da söylediğim<br />

gibi çok yoğun bir tempoda<br />

çalışmama rağmen bana<br />

kalan kısıtlı zamanlarda<br />

da mutlaka kitap okurum.<br />

Kitap okumayı çok<br />

seviyorum. Kitap okumayı<br />

bir boş zaman uğraşı ya da<br />

hobi olarak görmüyorum.<br />

Kitap okumak bir insanının<br />

en asli işlerinden biridir.<br />

Dünyadaki yeni gelişmeleri<br />

takip etmeniz gerekir.<br />

Mesleki ve kültürel<br />

açıdan kendinizi sürekli<br />

geliştirmeniz yenilemeniz<br />

gerekir ki, bir dünya kenti<br />

olan Büyükçekmece’ye<br />

layık bir yönetici<br />

olabilesiniz.<br />

İstanbul’un değil Türkiye’nin<br />

en ayrıcalıklı ilçelerinden bir<br />

tanesidir. Tarihi, kültürü, muhteşem<br />

sahil kıyısı, gölü ve kişi<br />

başına düşen yeşil alanların<br />

fazlalığıyla çok özel bir ilçedir.<br />

Bu özelliklerin hepsi ilçemize<br />

artı bir değer katmaktadır. Büyükçekmece<br />

Belediyesi olarak<br />

bizim hayata geçirdiğimiz her<br />

proje bu değerler göz önünde<br />

bulundurularak hazırlanmaktadır.<br />

Büyükçekmece’de kişi<br />

başına 120 metrekare yeşil<br />

alan düşmektedir. Türkiye’nin<br />

bu özelliklere sahip ilk TV<br />

kulesi bizdedir. Türkiye’nin<br />

en büyük, Avrupa’nın 5. büyük<br />

daimi fuarı olan TÜYAP, villa<br />

kentler, halka açık sahilleri ve<br />

temiz deniziyle, yat limanıyla<br />

ve 4 üniversitesiyle Büyükçekmece<br />

öne çıkmaktadır.<br />

İstanbul’un geleceği açısından<br />

bakıldığında ise, Büyükçekmece<br />

geleceğin turizm kentidir.<br />

Şu an yapımı devam eden yat<br />

limanı ve bunlara eklenecek<br />

yeni yat limanlarımızla Büyükçekmece<br />

yabancı ve yerli<br />

turistler için cazibe merkezi<br />

olacak. Önümüzdeki süreçte<br />

turizme yönelik olarak hayata<br />

geçirilecek projelerimiz var.<br />

Bu projelerle Büyükçekmece,<br />

İstanbul’un en önemli turizm<br />

merkezilerinden biri olacaktır.<br />

İstanbul’un dünyaya açılan<br />

penceresi, Büyükçekmece’dir...<br />

Sağlığınızı<br />

korumak için neler<br />

yapıyorsunuz?<br />

7 gün 24 saat çalışan ve<br />

makamda oturmayan, sürekli<br />

olarak koşturan bir belediye<br />

başkanıyım. Bu yüzden her<br />

ne kadar kendime çok fazla<br />

ayıracak zamanım olmasa<br />

da, futbol oynamayı seviyorum.<br />

Zaman zaman da oynamaktayım.<br />

Ayrıca yürümeyi<br />

çok seviyorum, gideceğim<br />

yerlere çoğu zaman yürüyerek<br />

giderim.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

57


HABER | LUXURY<br />

Yılın En İyi Yatı<br />

ABSOLUTE 50 FLY<br />

Absolute 50 Fly<br />

Avrupa Yılın Yatı<br />

ödülünü alarak 2<strong>01</strong>7’ye<br />

damgasını vurdu.<br />

Absolute’un alışılmış<br />

DNA’sını taşıyan model<br />

hoş hatları ve şık gövde<br />

pencereleriyle dikkat<br />

çekiyor. Havuzlukta açıldığında güneşlenme<br />

alanına dönüşebilen geniş<br />

oturma grubu ve yemek masası<br />

var. Mutfak, havuzluk ve flybridge’e<br />

servisi kolaylaştırmak için havuzluk<br />

girişine konumlandırılmış. L<br />

şeklindeki tam donanımlı mutfağın<br />

ön kısmında karşılıklı oturma grubu<br />

ve yemek masası bulunuyor. Flybridge’de<br />

geniş oturma grupları ve<br />

güneşlenme alanı mevcut. Aşağıda<br />

tüm ene oturan master kamara vasatta,<br />

VIP kamara başta, iki yataklı<br />

misafir kamarası da sancakta yer<br />

alıyor. Ayrıca kıç tarafta teknesini<br />

kaptan ile kullanacak tekne sahipleri<br />

için bir mürettebat kamarası<br />

düşünülmüş.<br />

Flybridge<br />

Flybridge’de geniş<br />

oturma grupları ve<br />

güneşlenme alanı<br />

mevcut. Aşağıda<br />

tüm ene oturan<br />

master kamara<br />

vasatta, VIP kamara<br />

başta, iki yataklı<br />

misafir kamarası da<br />

sancakta yer alıyor.<br />

ÖZELLİKLERİ<br />

Çift 435hp D6 IPS600 makineyle<br />

donatılan 15.20 metre boyundaki model<br />

1600 litre yakıt kapasitesine sahip.<br />

Fiyatı: 680 bin Euro…<br />

58


ROLLS ROYCE<br />

PHANTOM 2<strong>01</strong>8<br />

Mükemmelliğin peşinde hiçbir şekilde sona ermez. Fakat şimdi Phantom<br />

Coupé ve Phantom Drophead Coupé, güçlerinin ve zaferlerinin en üst<br />

noktasına çıkmaya hazırlansın, bir adım daha yaklaşıyoruz.<br />

Phantom Ailesi<br />

çağdaş lüksü<br />

kapsar. İmza<br />

tasarımı, en ince<br />

ayrıntısına kadar kişiselleştirme<br />

potansiyeline<br />

sahip modern özellikler ile<br />

tamamlanmaktadır. Dündiğini<br />

belirledi: “Yaptığınız<br />

her şeyde mükemmellik<br />

için gayret edin. Varolan<br />

en iyiyi al ve daha iyi hale<br />

getir. Var olmadığı zaman<br />

onu tasarlayın. “Bu meydan<br />

okumadan, Phantom<br />

doğdu. Ve sonuç otomotiv<br />

Yaptığınız<br />

her şeyde<br />

mükemmellik<br />

için gayret<br />

edin. Varolan<br />

en iyiyi al ve<br />

daha iyi hale<br />

getir.<br />

yanın en iyi otomobilini<br />

kurma arzusundan doğan<br />

hayal, eksiksiz yaratıcılık<br />

ve mühendislik özgürlüğünün<br />

bir sonucudur. Mevcut<br />

Hayalet Ailesi’ni tasarlamaya<br />

geldiğinde, etkinin<br />

Sir Henry Royce’dan geltasarımı<br />

ve teknolojik<br />

mükemmelliğin tanımıdır.<br />

Fantom, modern lüks motorlu<br />

otomobilin zamansız<br />

bir yorumudur. Güçlü tutumu,<br />

ikonik oranları ve son<br />

teknoloji ürünü teknoloji<br />

ile Rolls-Royce’un imzası<br />

var. Motor, zahmetsiz bir<br />

güç sunar - sihirli halı<br />

benzeri bir sürüş başka<br />

hiç olmadığı kadar sürüş<br />

deneyimi yaratır. Fakat<br />

motorlu aracınızı gerçekten<br />

benzersiz kılmak için<br />

kişisel özellikleri seçebildiğiniz<br />

için, bir hayal<br />

sahibi olmadan önce zevk<br />

başlar. Bu, kişisel ifadenizi<br />

temsil etmek için devreye<br />

sokulacak bir motorlu<br />

araç.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

59


RÖPORTAJ | ŞÜKRÜ GENÇ<br />

İstanbul’un dünyaya<br />

açılan penceresi,<br />

SARIYER<br />

ŞÜKRÜ<br />

GENÇ<br />

Sarıyer Belediye Başkanı<br />

Şükrü Genç samimi,<br />

neşeli sanata ve sanatçıya<br />

hayran bir başkan. Bunun<br />

yanı sıra çok iyi türkü<br />

söyler ve çok iyi saz çalar.<br />

Siyasi hayatında tek<br />

şikayetçi olduğu konu<br />

ise uyuyamamak; çünkü<br />

uyumaya vakti yok.<br />

60


Sarıyer Belediye<br />

Başkanı Şükrü<br />

Genç; samimi,<br />

neşeli ,sanata ve<br />

sanatçıya hayran<br />

bir başkan.<br />

Bunun yanı sıra çok iyi türkü<br />

söyler ve çok iyi saz çalar.<br />

Siyasi hayatında tek şikayetçi<br />

olduğu konu ise uyuyamamak;<br />

çünkü uyumaya vakti<br />

yok. En iyi yaptığı yemek ise<br />

menemen… En iyi giyinen<br />

siyasetçiler arasında yer alan<br />

Şükrü Genç’in kıyafetlerini ise<br />

kızı seçiyor. Kızının zevkine<br />

sonuna kadar güveniyor.<br />

Makam odasında işlerini<br />

halletmek yerine halkla iç içe<br />

olmayı ve halkın sorunlarına<br />

çözüm bulmayı seviyor.Siyasi<br />

kimliğiyle tanıdığınız Şükrü<br />

Genç bilinmeyen yönlerini,<br />

aile hayatını, zevklerini ve<br />

hobilerini ilk kez Yerel Life<br />

ekibine anlattı.<br />

Belediye Başkanı<br />

dışındaki Şükrü Genç<br />

kimdir?<br />

Her şeyden önce 60 yıllık Sarıyerli<br />

olduğumu belirtmek isterim.<br />

Çocukluğum ve gençliğim<br />

hep Sarıyer’de geçti,ben bu<br />

semtin aşığıyım. Uzun yıllar<br />

mesleğim gereği yurtdışında<br />

inşaat sektöründe çalıştım.<br />

Ülkemi çok seviyorum her<br />

zamanda önce vatan diyorum.<br />

Belediye Başkanlığı görevimle<br />

birlikte artık günler değil haftalar<br />

birbirine karışmaya başladı.<br />

İnanın kendime ayıracak<br />

hiç boş vaktim kalmadı, ailem<br />

bu konuda oldukça fedakar<br />

davrandı bana iyi katlanıyorlar.<br />

Siyasete başlarken ailemle<br />

tüm şartları konuşmuştuk.<br />

Rahmetli babam bana ‘ Çok zor<br />

bu işler iyice düşündün mü?’<br />

demişti ben de ‘Evet biliyorum<br />

düşünün ki öldüm ve haftada<br />

bir eve geliyorum’ cevabını<br />

vermiştim. En erken eve gidişim<br />

gece yarısından sonra yapacak<br />

bir şey yok evdekiler de<br />

zamanla bu duruma alıştılar.<br />

Her zaman halkla iç içe olmayı<br />

tercih ettim. Beni odam da<br />

pek göremezler her zaman<br />

sokağa inerim; onların sorunlarını<br />

dinler çözüm üretmeye<br />

çalışırız.Masada oturarak<br />

çözüm üretilmez ama sokakta<br />

birçok sorunu halledebilirsiniz.<br />

Bizim toplumuzun gelenekleri<br />

var o yüzden de her zaman<br />

halkla iç içeyim. Gitmediğin<br />

bir yer senin yerin değildir.<br />

Biz belediye başkanlığında<br />

siyaseti ön plana çıkartmıyoruz.<br />

Öncelikle amacımız halk<br />

için huzuru, refahı ve güvenliği<br />

sağlamak. Jandarmamız<br />

ve polisimizle her daim bilgi<br />

alışverişi içindeyiz. Temelde<br />

ne yaparsanız yapın amacınız<br />

insanların huzurunu temin etmektir.<br />

Yaşamın her alanında<br />

bunu uyguluyoruz.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

61


XXX | XXX<br />

Spora ve sanata<br />

oldukça önem<br />

veriyorsunuz bundan<br />

sonra hedefte neler<br />

var?<br />

Bundan sonraki en büyük<br />

projemiz kapalı spor salonu<br />

yapmak. Gençleri spora<br />

alıştırarak uyuşturucu gibi<br />

kötü alışkanlıklardan uzak<br />

tutmaya çalışıyoruz. Bir ülke<br />

spor ve sanatla refah düzeye<br />

ulaşır. Ayrıca yakın bir zaman<br />

da sanat merkezimizde bitiyor<br />

İstanbul’un en donanımlı<br />

salonunu açıyoruz. Profesyonel<br />

oyunlarında oynanacağı<br />

bir yer olacak. Hemen yanına<br />

da müze açıyoruz, Boğazın<br />

Müzesi’ni günün teknolojisi ile<br />

buluşturarak animasyonlarla<br />

birleştirerek müze yapıyoruz.<br />

Boğaz müzesi için çok önemli<br />

hocalarla ve akademisyenlerle<br />

el ele çalışıyoruz. Tüm<br />

bilimsel senaryolarla boğazı<br />

anlatacağız.<br />

“UYKU ÖZGÜRLÜĞÜMÜ<br />

ÖZLEDİM”<br />

Başkanlıkla birlikte<br />

hayatınız da neleri<br />

özlediniz?<br />

Çok kitap okurdum çok yorgun<br />

düştüğüm için çok üzülerek<br />

söylüyorum ki zamansızlıktan<br />

kitap okuyamıyorum. Yastıkla<br />

çok barışığım yastığa kafamı<br />

koyduğum zaman hemen<br />

uyuyorum. Günde 5 saatten az<br />

uyumamaya gayret ediyorum,<br />

yoksa vücut kendini toparlayamaz.<br />

Dürüst olmak gerekirse<br />

uyku özgürlüğünü özledim,-<br />

birkaç gün keşke hiç kimse<br />

bana dokunmasa da yatsam<br />

kalksam tembellik yapsam.<br />

Eskiden işim gereği çok seyahat<br />

ediyordum bir günde tek<br />

başıma araçla bin km yaptığım<br />

olurdu ve çok yoğun çalışırdım<br />

hep yalnızdım şimdiler de ise<br />

zaman zaman yalnızlığımı<br />

özlüyorum. Eğer tatil yapacaksam,<br />

ki şu an çok zor görünüyor;<br />

ama sadece kendi ülkem<br />

de tatil yaparım. Dünyanın her<br />

yerini dolaştım ama hiçbir yer<br />

memleketimin yerini tutamaz.<br />

“KIYAFETLERİMİ KIZIM<br />

KOMBİNLER”<br />

Çok şık<br />

giyiniyorsunuz, stil<br />

danışmanınız var mı?<br />

Stil danışmanım yok sadece<br />

yakıştırmaya çalışıyorum.<br />

Kızım sağolsun çoğu zaman<br />

kıyafet kombinlerimi yapıyor.<br />

Çok yoğun<br />

çalışıyorsunuz<br />

beslenmenize dikkat<br />

ediyor musunuz?<br />

Herşeyden önce doğru beslenmek<br />

gerek. Zaman zaman<br />

yoğunluktan dolayı abur cubur<br />

yiyoruz onun da bedeli ağır<br />

oluyor. Tatlıyı hayatımdan<br />

çıkardım tatlı tamamen zehir.<br />

Ekmek çok az yiyorum, spor<br />

yapmaya başladım istediğim<br />

kiloya da artık kavuştum.<br />

Fazla yemek yemeye karşıyım;<br />

insan avuç içi kadar yerse de<br />

doyar. Yemek olayını abartmaya<br />

gerek yok. Önce tokluğunu<br />

kafanda bitireceksin, kafanda<br />

bitirdiğin zaman daha az<br />

yersin.<br />

“İYİ FOLKLOR OYNAR<br />

GÜZEL UZUN HAVA<br />

OKURUM”<br />

Sesinizin çok güzel<br />

olduğunu biliyoruz,<br />

özellikle de uzun<br />

havada. Şükrü Genç<br />

kimleri keyifle dinler?<br />

Rahmetli dayımın sesi çok<br />

62


güzeldi; insanlar beni dayımla<br />

çok özdeşleştirirler. Ayrıca ben<br />

eski folklorcüyüm uluslararası<br />

derecelerim var hayatımda<br />

keşke diyebileceğim sadece<br />

folklor var. Folklorü bırakmasaydım<br />

da devam etseydim…<br />

Bu durum içimde hep ukte<br />

kalmıştır. Kızım konservatuar<br />

mezunu müzik öğretmenliği<br />

yapıyor, oğlum bağlama dışında<br />

dört enstrüman daha çalıyor,<br />

gelinim de konservatuar<br />

mezunu. Ben türküyü çok severim,<br />

uzun hava dinlediğimde<br />

kendimi çok iyi hissediyorum<br />

ruhum dinleniyor. Türkülerin<br />

sözleri beni derinden etkiler.<br />

Neşat Ertaş, Aşık Veysel, Celal<br />

Güzelses hayranıyım; Arif<br />

Sağ’ın üzerine de saz çalan<br />

tanımam. Ayrıca yöresel halk<br />

ozanlarının da bende yeri ayrıdır.<br />

Anadolu’nun yetiştirdiği<br />

her insanın yaşamı ayrı bir hayat<br />

dersidir. Celal Güzelses’in<br />

‘Baba bugün dağda duman var’<br />

türküsünü çok severim. O türküyü<br />

Celal Güzelses’den sonra<br />

en iyi ben okurum o kadar da<br />

iddialıyımdır. Anadolu’nun<br />

toprağı namustur, Anadolu<br />

toprağında kültür vardır tüm<br />

uygarlıkları barındırmıştır o<br />

topraklarıda korumak bizlere<br />

düşer. Türküler yaşamın<br />

gerçeğidir, asla modası geçmez<br />

türkü insanın ruhunu yormaz.<br />

Bizler elimdekilerin değerini<br />

bilemedik geçmişimize de çok<br />

sahip çıkamadık ne yazık ki…<br />

“KİMSE BENİM GİBİ<br />

MENEMEN YAPAMAZ”<br />

Yemek yapmayı sever<br />

misiniz? En iyi hangi<br />

yemeği yaparsınız?<br />

Zamanım yok ama çok iyi<br />

menemen yapıyorum. Benim<br />

üzerime de menemen yapanı<br />

tanımam, ayrıca bir İtalyan<br />

kadar iyi de makarna pişiririm.<br />

İleri ki dönemde<br />

siyasetin başka bir<br />

boyutunu düşünüyor<br />

musunuz?<br />

Belediye Başkanlığından çok<br />

mutluyum siyasetin başka bir<br />

boyutunu düşünmüyorum,<br />

zaten yaşım da çok ilerledi…<br />

Böyle mutlu ve huzurluyum.<br />

Yatırım yapmak<br />

isteyen yatırımcıya<br />

bölgenizde nasıl<br />

kolaylıklar<br />

sağlıyorsunuz?<br />

Samimiyetine inandığımız her<br />

insana sonuna kadar yardımcı<br />

oluyoruz. Yeter ki bizim kapımızı<br />

çalan insanlar samimi<br />

ve yalansız olsunlar. Dizilerin<br />

bir çoğu bizim bölgemizde<br />

çekiliyor, set ekibinede semt<br />

sakinlerine de birbirlerine<br />

yardımcı olmaları konusunda<br />

uyarıyorum. Her şeyin saygı<br />

çerçevesinde olmasına önem<br />

veriyorum herkes mutlu ve huzurlu<br />

olsun tek amacımız bu.<br />

Sayın Şükrü Genç’e keyifli sohbetiniz<br />

için çok teşekkür ederiz…<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

63


BELEDİYELERDEN HABERLER<br />

Efe figürlü tablo<br />

Emel Girgin, Başkan<br />

Özakcan’a kendilerine<br />

verdiği destek nedeniyle<br />

teşekkür ederek Efe figürlü<br />

tablo hediye etti.<br />

Efeler Belediyesi<br />

Kültür Sanat Evlerinde<br />

eğitim gören<br />

Kat-ı Sanatı<br />

kursiyerleri Efeler Belediye<br />

Başkanı M. Mesut Özakcan’ı<br />

makamında ziyaret<br />

etti. Kat-ı Sanatı öğretmeni<br />

Emel Girgin, Başkan<br />

Özakcan’a kendilerine<br />

verdiği destek nedeniyle<br />

teşekkür ederek Efe figürlü<br />

tablo hediye etti.<br />

Efeler Belediyesi ve Efeler<br />

Halk Eğitim Merkezi işbirliği<br />

ile Osmanlı’dan kalma<br />

çok önemli bir sanat dalı<br />

olan Kat-ı Sanatı eğitimi<br />

64<br />

Aydın<br />

EFELER<br />

BELEDİYESİ<br />

Efeler Belediyesi Kültür Sanat Evlerinde eğitim gören Kat-ı<br />

Sanatı kursiyerleri Efeler Belediye Başkanı M. Mesut Özakcan’ı<br />

makamında ziyaret etti.<br />

alan kursiyerler, Efeler<br />

Belediye Başkanı M. Mesut<br />

Özakcan’a verdiği destek<br />

ve imkanlar nedeniyle<br />

teşekkür ettiler. Başkan<br />

Özakcan’a Kat-ı Sanatı<br />

ince kağıt oymacılığı hakkında<br />

bilgiler veren kurs<br />

öğretmeni Emel Girgin, bu<br />

Biliyoruz ki,<br />

Güzel sanatlara<br />

olan ilgi<br />

bizleri yaşama<br />

bağlayan<br />

yaklaşımdır.<br />

sanatın Türkiye’de 19’uncu<br />

yüzyılda kaybolmaya yüz<br />

tutan sanatlardan olduğunu,<br />

yapılan çalışmalarla<br />

tekrar canlandığını belirtti.<br />

Düzenlenen ziyaretten<br />

dolayı duyduğu memnuniyeti<br />

dile getiren Başkan<br />

Özakcan,” Sanat ve<br />

sanatçıya belediye olarak<br />

her zaman destek olmaya<br />

çalışıyoruz. Ayrıca güzel<br />

sanatların her dalını toplumla<br />

buluşturmak içinde<br />

katkı sağlıyoruz. Biliyoruz<br />

ki, Güzel sanatlara olan ilgi<br />

bizleri yaşama bağlayan,<br />

hayattan daha çok haz<br />

almamızı temin eden<br />

yaklaşımdır. Unutulmaya<br />

yüz tutmuş olan ve son çalışmalarla<br />

tekrar gündeme<br />

gelen Kat-ı Sanatına olan<br />

ilginin yoğunluğu bizleri<br />

de mutlu etmektedir.<br />

Bundan sonraki çalışmalarınızda<br />

başarılar dilerim”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Ziyaret, kursiyerlerin<br />

Belediye Başkanı M. Mesut<br />

Özakcan’a tablo hediye<br />

etmesi ve toplu fotoğraf<br />

çekilmesiyle sona erdi.


BELEDİYELER’DEN<br />

Kısa Kısa Haberler<br />

Büyükşehir ve Yerel Belediyelerimizin Sosyal Aktivite, Proje, Açılış, Etkinlik<br />

ve Kültür&Sanat gibi önemli haberleri her sayımızda bulabilirsiniz...<br />

GENÇER’’ ALTINOVA’MIZDA ACİLEN<br />

EĞİTİM YUVASI İSTİYORUZ, CEZAEVİ<br />

İSTEMİYORUZ’’<br />

Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer<br />

Altınova Mevki’sinde boş durumda bırakılan ve<br />

kamuoyu tarafından eğitim amaçlı kullanılması<br />

istenen binada basın açıklaması düzenledi.<br />

Çanakkale Kent Müzesi Ve<br />

Arşivi’nde “Kent Üzerine<br />

Tartışmalar” Gerçekleştirildi.<br />

ÇOMÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Şehir ve<br />

Bölge Planlama Bölümü ortaklığında ÇOMÜ Fen<br />

Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr.<br />

Canan Zehra Çavuş ile sohbet gerçekleştirildi.<br />

İZMİR<br />

MERSİN<br />

Ayvalık<br />

Çanakkale<br />

Akdeniz’e İzmir’den bakış<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi çatısı altında<br />

kurulan Akdeniz Akademisi’nin düzenlediği<br />

“Devinen Akdeniz” başlıklı sempozyum 9<br />

ülkeden akademisyenlerin katılımıyla başladı.<br />

Sempozyumun açılış konuşmasını Büyükşehir<br />

Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe yaptı.<br />

Mersin Büyükşehir’e ‘Toplu<br />

Taşımada Güvenilirlik’ Ödülü<br />

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Belediyeler<br />

Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />

tarafından düzenlenen, Transist 2<strong>01</strong>7 Uluslararası<br />

İstanbul Ulaşım Kongresi ve Fuarı’nda ‘Toplu<br />

Taşımada Güvenilirlik’ birincilik ödülü verildi.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

65


HABER<br />

Kılıçdaroğlu’ndan<br />

Başkan Tarhan’a teşekkür<br />

Cumhuriyet Halk Partisi’li (CHP) Belediye Başkanları Toplantısı’na<br />

katılmak için Ankara’da bulunan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan,<br />

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Başbaşa görüştüğü<br />

Kılıçdaroğlu’na gerçekleştirdiği projeleri anlatan Başkan Tarhan, restore<br />

edilen Cumhuriyet İlkokulu, Kafe Kütüphane ve Amfi Tiyatro’nun<br />

açılışına davet etti.<br />

66


Mezitli Belediye<br />

Başkanı Neşet<br />

Tarhan, Cumhuriyet<br />

Halk Partisi<br />

(CHP), Belediye Başkanları<br />

Toplantısı’na katıldı. İki gün<br />

süren toplantının ardından<br />

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu<br />

ile bir araya gelen Başkan Tarhan,<br />

gerçekleştirdiği projeleri<br />

anlattı. Görevde bulunduğu<br />

süre içerisinde Kadın Üretici<br />

Pazarı, Gönüllü Evleri, Down<br />

Kafe, hobi bahçeleri, Jagaranda<br />

korulukları, her siteye<br />

Atatürk Büstü, bisiklet yolları<br />

gibi projeleri anlatan Başkan<br />

Tarhan, Kılıçdaroğlu’nu,<br />

yapımı tamamlanan Açıkhava<br />

Tiyatrosu, Kafe Kütüphane<br />

ve Cumhuriyet İlkokulu’nun<br />

(Taş Mektep) açılışına ve 2<strong>01</strong>8<br />

yılı içerisinde tamamlanması<br />

öngörülen Modern Hizmet<br />

Binası, Kültür Merkezi, Aktif<br />

yaş Alma Merkezi, Gençlik<br />

Merkezi, Taş Mektep, Kafe Kütüphane’nin<br />

temel atma töreni<br />

için Mezitli’ye davet etti.<br />

CHP’li belediyelerin yaptıkları<br />

çalışmaların kendisini<br />

gururlandırdığını ifade eden<br />

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,<br />

temel atma ve açılışlara<br />

mutlaka katılmak istediğini<br />

ifade etti. Çok yüksek oranda<br />

bir yatırımın borç almadan<br />

gerçekleşiyor olmasının<br />

kendisini daha fazla gururlandırdığını<br />

ifade eden<br />

Kılıçdaroğlu, “Kentin kimliğine<br />

karşı, tarihine karşı, kültürüne<br />

karşı sorumluluk üstlenen<br />

kişilersiniz. Bu sorumluluk<br />

çerçevesinde hareket edildiği<br />

zaman kentin zenginleştiğini<br />

görürsünüz. Kültürel olarak,<br />

sosyal olarak, ekonomik<br />

zenginleştiriyorsunuz ve her<br />

alandaki zenginliğin bütün<br />

kente yayılmasını sağlıyorsunuz.<br />

Siz bunu tüm baskılara<br />

ve sıkıntılara rağmen, hiç borç<br />

almadan layıkıyla yerine getiriyorsunuz.<br />

Teşekkür ederim”<br />

diye konuştu.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

67


RÖPORTAJ | HURŞİT YENER<br />

HEDEFİMİZ DAHA ÇOK<br />

İNSANA İŞ KAPISI<br />

AÇMAK<br />

HURŞİT<br />

YENER<br />

Her geçen gün hizmet ağına bir<br />

yenisini daha ekleyen İsmail Yener<br />

A.Ş; büyümeye ve vatandaşa iş imkanı<br />

sağlamaya devam ediyor. Yaklaşık 500<br />

kişiye iş imkanı sağlayan İsmail Yener<br />

A.Ş’nin hedefinde daha çok insana iş<br />

imkanı sağlamak...<br />

Trakya Bölgesi’nde<br />

hedef<br />

büyütmeye<br />

devam eden<br />

İsmail Yener<br />

A.Ş bölgenin<br />

kalkınması ve ülke ekonomisinin<br />

kazanması için her geçen<br />

gün büyümeye devam ediyor.<br />

Şirketin ortaklarından Hurşit<br />

Yener, Yerel Life ekibinin sorularını<br />

sizler için yanıtladı.<br />

Öncelikle firmanızdan<br />

bizlere bahseder<br />

misiniz?<br />

Firmamız 1965 yılında kuruldu.<br />

İnşaat ve kerestecilik<br />

üzerine uzun yıllar hizmet<br />

verdi. Geçtiğimiz yıl A.Ş’ ye<br />

çevirdik firmamızı. Şimdi de<br />

resmi müteahhitlik ve yap- sat<br />

müteahhitlik olarak faaliyetlerimize<br />

devam ediyoruz. Devlet<br />

Su İşleri’nde dere ıslah işleri<br />

68


<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

69


İSMAİL YENER, HURŞİT YENER<br />

yapıyoruz, daha önce de baraj<br />

ve göletler yaptık. Aynı zamanda<br />

yan kuruluşumuz olan<br />

Güvenal Madencilik A.Ş ‘de taş<br />

ocağı firması olarak faaliyet<br />

göstermekteyiz. Yener Mermer<br />

olarakta mermer işimize<br />

devam ediyoruz. Ayrıca bir de<br />

benzin istasyonumuz var.<br />

Üretimlerinizde<br />

önceliğiniz doğayı<br />

korumak. Bununla<br />

ilgili neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Çevre kanunlarına tamamen<br />

uyan bir firmayız. Doğayı seviyoruz<br />

ve zarar görmemesi için<br />

akıllı projeler üretiyoruz.<br />

Türk mermeri hak<br />

ettiği değeri görüyor<br />

mu?<br />

Türk mermeri çok kaliteli<br />

olmasına rağmen gereken<br />

değeri görmüyor. Biz ocaklardan<br />

molozları çıkartıp onu<br />

işlemeye çalışıyoruz. Çünkü<br />

ulusal boyuta henüz geçeme-<br />

70


dik. Ayrıca Trakya bölgesinde<br />

mermer ocağı yok. Biz sadece<br />

imalat tarafındayız hazır taşı<br />

alıp imal ediyoruz. Bu işin asıl<br />

kaymağını Avrupa yiyor.<br />

Hızla büyümeye<br />

devam ediyorsunuz?<br />

Şirketiniz bünyesinde<br />

farklı iş alanlarına<br />

da yatırımlar yapacak<br />

mısınız?<br />

Yatırımı ve büyümeyi seven<br />

bir firmayız. Hiç durmaksızın<br />

yol almaya devam ediyoruz.<br />

Ülkemize ve ülkemizin vatandaşlarına<br />

faydalı olmak asıl<br />

amacımız. Ne kadar çok kişiye<br />

iş imkanı sağlarsak o kadar<br />

mutlu ve huzurlu oluyoruz.<br />

Yaklaşık 500 kişiye iş imkanı<br />

sağlıyoruz; inşallah ilerleyen<br />

zamanlarda bu rakam daha da<br />

artmaya devam edecek.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

71


HABER<br />

Kemer Belediyesi ile Alevi Kültür Dernekleri<br />

Kemer Şubesi protokol imzaladı<br />

Cemevi için imzalar atıldı<br />

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ile Alevi Kültür Dernekleri Kemer Şube<br />

Başkanı Ersegün Çam arasında imzalanan protokol ile Kemer Cemevi için arsa<br />

tahsisi resmen gerçekleşti. Gül, “Bu imzayı atmak benim için büyük bir onurdur.<br />

Bana bu onuru yaşatan tüm hemşerilerime çok teşekkür ediyorum” dedi.<br />

Alevi Kültür<br />

Dernekleri’nin<br />

Kemer Cemevi’ni<br />

inşa etmek<br />

için yaptığı arsa talebi<br />

Kasım ayı meclis toplantısında<br />

kabul edilmişti.<br />

Meclisin bu kararıyla<br />

Arslanbucak Mahallesi<br />

430 ada 3. parselde bulunan<br />

1.400 metrekarelik<br />

alanın derneğe tahsisi<br />

onaylanmıştı. Arsa tahsis<br />

protokolü Kemer Belediye<br />

Başkanı Mustafa Gül ile<br />

Alevi Kültür Dernekleri Kemer<br />

Şube Başkanı Ersegün<br />

Çam arasında imzalandı.<br />

Kemer<br />

Belediyesi’ne<br />

ve Başkanımız<br />

Mustafa Gül’e<br />

çok teşekkür<br />

ediyoruz. Biz<br />

inanç olarak tüm<br />

siyasi partilere<br />

eşit mesafede<br />

duruyoruz.<br />

Törende CHP Kemer İlçe<br />

Başkanı Erdem Cesur ve<br />

dernek yönetim kurulu da<br />

hazır bulundu.<br />

İMAR BİTTİ, TAHSİS<br />

YAPILDI<br />

Protokol töreninde konuşan<br />

Kemer Belediye<br />

Başkanı Mustafa Gül,<br />

“2009 yılında göreve gelir<br />

gelmez, Kemer Belediyesi’ne<br />

ait büyük bir salonu<br />

AKD Kemer Şubesi’ne<br />

tahsis ettik ve bu tahsisi<br />

her yıl uzattık. Kemer’in<br />

72


imar planı 2007 yılında<br />

iptal edilmişti. Yeni imar<br />

planı yapılınca Alevi<br />

kardeşlerimizi ibadetlerini<br />

tam anlamıyla<br />

yapılabileceği bir mekâna<br />

kavuşturma sözü vermiştik.<br />

İmar Planı geçtiğimiz<br />

günlerde tamamlandı.<br />

Böylece Kemer Cemevi<br />

için yeni bir arsa tahsis<br />

etmemiz mümkün oldu”<br />

diye konuştu.<br />

KEMER HALKINA<br />

TEŞEKKÜR<br />

Başta meclis üyeleri olmak<br />

üzere tahsiste emeği<br />

geçen herkese teşekkür<br />

eden Başkan Gül, “Bu arsa<br />

için ‘Mustafa Gül’ sözü<br />

vermiştim ve şimdi bu<br />

sözü tutmanın onurunu<br />

yaşıyorum. Ama bu onuru<br />

asıl yaşatanlar beni Kemer<br />

Belediye Başkanlığı’na<br />

seçen Kemer halkıdır.<br />

Hemşehrilerime de ayrıca<br />

teşekkür ediyorum. Derneğimize<br />

bugüne kadar<br />

her türlü desteği verdik.<br />

Bundan sonra da destek<br />

vermeye devam edeceğiz.<br />

İnşallah cemevinin temelini<br />

birlikte atıp açılışını<br />

birlikte yapacağız” dedi.<br />

SİYASET ÜSTÜ<br />

BİR KARAR<br />

Alevi Kültür Dernekleri<br />

Kemer Şube Başkanı<br />

Ersegün Çam ise, “Kemer<br />

Belediyesi’ne ve Başkanımız<br />

Mustafa Gül’e çok<br />

teşekkür ediyoruz. Biz<br />

inanç olarak tüm siyasi<br />

partilere eşit mesafede<br />

duruyoruz. Derneğimizin<br />

genel merkez ve şube<br />

yöneticileri siyasete<br />

girmeyi laikliğe aykırı bulmaktadır.<br />

Siyaset üstü bir<br />

derneğiz. Başkanımız sağ<br />

olsun bu siyaset üstü davranışıyla<br />

bize bir cemevi<br />

kazandırmak için girişim<br />

başlattı. Bu girişim bugün<br />

sonuçlanıyor. Projeleri<br />

hazırlıyoruz, bittiği zaman<br />

başkanımızla ve kamuoyu<br />

ile paylaşacağız. Önümüzdeki<br />

dönemde ibadetimizi<br />

daha rahat yerine getirebileceğimiz<br />

bir mekâna<br />

kavuşacak olmanın<br />

mutluluğunu yaşıyoruz”<br />

şeklinde konuştu<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

73


HABER<br />

TÜM KADINLAR<br />

İÇİN KADIN<br />

DAYANIŞMA<br />

Rasimpaşa Sosyal<br />

Hizmet Merkezi’nin<br />

bir katı özel olarak<br />

“Kadın Dayanışma”<br />

olarak planlandı.<br />

Burada, kadına<br />

yönelik şiddet<br />

ve ayrımcığa<br />

karşı kadınların<br />

desteklenmesi<br />

ve güçlenmesine<br />

yönelik çeşitli<br />

çalışmalar yapılacak.<br />

Çeşitli atölye, etkinlik<br />

ile kadınların<br />

güçlenmelerinin<br />

destekleneceği<br />

merkezde hak temelli<br />

eğitim faaliyetleri,<br />

psikolojik ve hukuki<br />

danışmanlık gibi<br />

kadını her alanda<br />

destekleyen<br />

hizmetler verilecek.<br />

KADIKÖY’DE<br />

SELVİ KILIÇDAROĞLU<br />

Katılımıyla Kadın Dayanışması<br />

Kadıköy’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete<br />

Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde “Sosyal<br />

Hizmet Merkezi” açıldı. Kadıköy Belediyesi<br />

tarafından hizmete açılan merkezin açılışına<br />

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi<br />

Selvi Kılıçdaroğlu katıldı.<br />

74


Kadıköy Belediyesi<br />

Rasimpaşa’da<br />

harabe<br />

halindeki iki binayı<br />

restore ederek Sosyal<br />

Hizmet Merkezi’ne dönüştürdü.<br />

Rasimpaşa Sosyal<br />

Hizmet Merkezi’nin açılışı<br />

25 Kasım Kadına Yönelik<br />

Şiddete Karşı Uluslararası<br />

Mücadele Günü’nde yapıldı.<br />

Başta kadınlar olmak<br />

üzere çok sayıda Kadıköylü’nün<br />

katıldığı açılışa<br />

CHP Genel Başkanı Kemal<br />

Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi<br />

Kılıçdaroğlu, Chp Milletvekilleri<br />

Onursal Adıgüzel,<br />

Haluk Pekşen, CHP PM<br />

üyeleri Canan Kaftancıoğlu,<br />

Berhan Şimşek katıldı.<br />

“Rasimpaşa Sosyal Hizmet<br />

Merkezi” açılışı CHP Genel<br />

Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun<br />

tebrik mesajının<br />

okunmasıyla başladı. Kılıçdaroğlu,<br />

projenin hayata geçilmesini<br />

sağlayan Kadıköy<br />

Belediyesi ve Nuhoğlu’na<br />

teşekkür ettiği mesajında<br />

Kadıköylülere selam ve<br />

sevgilerini gönderdi.<br />

Açılışta konuşan Kadıköy<br />

Belediye başkanı Aykurt<br />

Nuhoğlu 25 Kasım Kadına<br />

Yönelik Şiddete Karşı<br />

Uluslararası Mücadele<br />

Günü’nü hatırlatarak “Ortalama<br />

her gün bir kadının<br />

kendi yakınları tarafından<br />

öldürüldüğü bir ülkede<br />

yaşıyoruz. Bu şiddetin bu<br />

baskının ve bu eşitsizliğin<br />

ortadan kalması için biz<br />

kamu olarak kendimizi sorumlu<br />

hissediyoruz” dedi.<br />

Kadıköy’de her yaşa ve kesime<br />

göre çalışmalar yaptıklarını<br />

belirten Nuhoğlu,İnsanların<br />

yaşamlarının<br />

tamamında desteklenmeye<br />

ihtiyaçları olduğunu<br />

belirterek Rasimpaşa Sosyal<br />

Hizmet Merkezi’nin her<br />

kesimden bireyin güçlendirilmesi<br />

amacıyla hizmet<br />

vereceğini söyledi.<br />

KARİKATÜR EVİ VE<br />

SANAT MERKEZİ<br />

ZİYARETİ<br />

Rasimpaşa Sosyal Hizmet<br />

Merkezi’nin açılışı Selvi Kılıçdaroğlu,<br />

Aykurt Nuhoğlu<br />

ve konukların hep birlikte<br />

kurdelayı kesmesi ile yapıldı.<br />

Binayı gezen Kılıçdaroğlu<br />

merkezin işlevi hakkında<br />

bilgiler aldı. Selvi Kılıçdaroğlu<br />

25 Kasım’da böyle bir<br />

merkezin açılışından dolayı<br />

mutluluk duyduğunu ifade<br />

etti. Selvi Kılıçdaroğlu sosyal<br />

hizmet merkezinin açılışının<br />

ardından geçtiğimiz<br />

yıl hizmete açılan Gençlik<br />

Sanat Merkezi ve Karikatür<br />

Evi’ni de ziyaret etti.<br />

RASİMPAŞA SOSYAL<br />

HİZMET MERKEZİ<br />

Rasimpaşa İskele Sokakta<br />

bulunan Sosyal Hizmet<br />

Merkezi iki binada hizmet<br />

verecek. Merkezin<br />

ön binasında kayıt- kabul,<br />

etkinlik odaları, çok amaçlı<br />

salon, serbest etkinlik<br />

alanı ve arka binasında<br />

da oyun odası, bireysel<br />

görüşme odaları, sosyal<br />

servis, kadın dayanışma ve<br />

etkinlik odaları yer alıyor.<br />

Toplumun her kesimi için<br />

sosyo-kültürel faaliyetler,<br />

eğitim faaliyetleri, psikolojik<br />

ve hukuki danışmanlık,<br />

rehberlik ve yönlendirme,<br />

psiko-sosyal destek<br />

hizmetleri, farkındalık ve<br />

güçlendirme çalışmalarının<br />

yapılacağı merkezde<br />

etkileşim ve paylaşım grup<br />

çalışmaları da yer alacak.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

75


HABER<br />

Prof. Dr.<br />

Türkan<br />

Saylan’ın<br />

İsmi<br />

Ölümsüzleştirildi<br />

Tekirdağ Süleymanpaşa<br />

Belediye Başkanı Ekrem<br />

Eşkinat, 100. Yıl Mahallesi<br />

İl Sağlık Müdürlüğü<br />

karşısında Prof. Dr.<br />

Türkan Saylan’ın adının<br />

ölümsüzleştirildiği<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan<br />

Parkı’nın açılışını<br />

yüzlerce Cumhuriyet<br />

sevdalısı ile birlikte yaptı.<br />

76


Saygı duruşu ve<br />

İstiklal Marşımızın<br />

okunması ile<br />

başlayan açılış<br />

törenine Tekirdağ<br />

Süleymanpaşa<br />

Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın<br />

yanı sıra Çağdaş Yaşamı<br />

Destekleme Derneği Genel<br />

Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl,<br />

Tekirdağ Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Kadir Albayrak, Cumhuriyet<br />

Halk Partisi Tekirdağ İl<br />

Başkanı Recep Ökten, Cumhuriyet<br />

Halk Partisi Süleymanpaşa<br />

İlçe Başkanı İlker Yağcıoğlu,<br />

Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkan Yardımcıları Gülferah<br />

Güral ve Mehmet Hilmi İşsever,<br />

Süleymanpaşa Belediye<br />

Meclis Üyeleri, Çağdaş Yaşamı<br />

Destekleme Derneği Tekirdağ<br />

Şube Başkanı Gömeç Göçmen,<br />

100. Yıl Mahallesi Muhtarı Ali<br />

Rıza Açıkgöz, öğretmenler,<br />

öğrenciler, gaziler, Çağdaş<br />

Yaşamı Destekleme Derneği<br />

üyeleri, Lüleburgaz Ertuğrul<br />

Köyü Cumhuriyet Kadınları ve<br />

yüzlerce vatandaşımız katıldı.<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan’ın<br />

öz geçmişinin okunması ile<br />

devam eden törende Çağdaş<br />

Yaşamı Destekleme Derneği<br />

Tekirdağ Şube Başkanı Gömeç<br />

Göçmen, Emekli Öğretmen<br />

Şahser Met, Çağdaş Yaşamı<br />

Destekleme Derneği Genel<br />

Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl,<br />

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkanı Ekrem Eşkinat ve<br />

Tekirdağ Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Kadir Albayrak açılış<br />

konuşmalarını gerçekleştirdi.<br />

ÇAĞDAŞ YAŞAMI<br />

DESTEKLEME DERNEĞİ<br />

TEKİRDAĞ ŞUBE BAŞKANI<br />

GÖMEÇ GÖÇMEN: “ONU<br />

UNUTMUYORUZ, ONU<br />

UNUTTURMUYORUZ”<br />

İlk açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Çağdaş Yaşamı<br />

Destekleme Derneği Tekirdağ<br />

Şube Başkanı Gömeç Göçmen<br />

konuşmasında Prof. Dr. Türkan<br />

Saylan’ın yaşamına vurgu yaparken;<br />

“Çağdaş Yaşamı Destekleme<br />

Derneği Prof. Dr. Türkan<br />

Saylan ve Prof. Dr. Aysel Çeliker<br />

başkanlığında kurulmuş ve 28<br />

senedir özellikle Anadolu’da<br />

binlerce kızımızın okumasına<br />

vesile olmuştur. 1994 yılında<br />

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkanı Ekrem Eşkinat’ın<br />

da kurucusu olduğu Çağdaş<br />

Yaşamı Destekleme Derneği Tekirdağ<br />

Şubesi bugün 23 yaşında.<br />

Bizlerde bu şehirde yüzlerce<br />

gence ışık olduk. Rahmetli genel<br />

başkanımız Türkan Saylan<br />

ömrünü bu yolda harcamış,<br />

bizlere örnek olmuştur. Onu<br />

unutmuyoruz” diye konuştu.<br />

EMEKLİ ÖĞRETMEN<br />

ŞAHSER MET: “BİZİ EN<br />

ÇOK SEVİNDİREN BU<br />

PARKA TÜRKAN SAYLAN<br />

ADININ VERİLMİŞ<br />

OLMASIDIR”<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme<br />

Derneği Tekirdağ Şube Başkanı<br />

Gömeç Göçmen’in ardından<br />

günün anlam ve önemine<br />

yönelik konuşmasını yapmak<br />

üzere Emekli Öğretmen Şahser<br />

Met kürsüye davet edildi. Met<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

77


XXX | XXX<br />

konuşmasında; “Şehirlerimizin<br />

beton yığınına dönüştüğü<br />

günümüzde bu parkın yapımından<br />

mutluluk duyuyorum.<br />

Bizi en çok sevindiren bu<br />

parka Türkan Saylan adının<br />

verilmiş olmasıdır. Belediye<br />

Başkanımız Ekrem Eşkinat,<br />

bu parka Türkan Saylan adını<br />

vererek onu ölümsüzleştirmiştir.<br />

Bu hizmetlerinden dolayı<br />

kendisine teşekkür ediyorum.”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

ÇAĞDAŞ YAŞAMI<br />

DESTEKLEME DERNEĞİ<br />

GENEL BAŞKAN<br />

YARDIMCISI NİHAL<br />

KIZIL: “SÜLEYMANPAŞA<br />

BELEDİYE BAŞKANI<br />

<strong>SAYI</strong>N EKREM EŞKİNAT’A<br />

TOPLUMSAL BİR<br />

VİCDANIN SESİ OLDUĞU<br />

İÇİN BİNLERCE DEFA<br />

TEŞEKKÜR EDİYORUM”<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan Parkı’nın<br />

açılışı için Tekirdağ’a gelen Çağdaş<br />

Yaşamı Destekleme Derneği<br />

Genel Başkan Yardımcısı Nihal<br />

Kızıl’ın konuşması ile devam<br />

eden açılış töreninde Kızıl sözlerine<br />

“Bugün burada toplumsal<br />

belliğin sesinin yükseldiği bir<br />

ortamdayız. Türkan Saylan<br />

adı verilen bu parkın açılışında<br />

bulunmak hepimize gurur<br />

veriyor.” diyerek başladı. Kızıl;<br />

“Şu ana kadar birçok toplum<br />

önderinin ismi birçok yere verilmiştir.<br />

Ama Türkan Saylan gibi<br />

eğitim sorununu ilk defa ortaya<br />

koyup bunun için çözümler<br />

üreten ve büyük bir cesaretle<br />

demokrasi ve eşitlik savaşçılığını<br />

yürüten bir insanın birçok<br />

engellemelerle, birçok acılarla<br />

geçen hayatı sonrasında tekrar<br />

onurunun verilmesi anlamında<br />

yapılan çalışmalardan biridir.<br />

Bunun için Süleymanpaşa<br />

Belediye Başkanı Sayın Ekrem<br />

Eşkinat’a toplumsal bir vicdanın<br />

sesi olduğu için binlerce<br />

defa teşekkür ediyorum. Burası<br />

sadece halkımızın yararlanacağı,<br />

çocukların koşup oynayacağı<br />

bir yer değil; bir vefanın dile<br />

gelmiş vücut bulmuş şeklidir.”<br />

şeklinde konuştu. Çağdaş<br />

Yaşamı Destekleme Derneği<br />

Genel Başkan Yardımcısı Nihal<br />

Kızıl’ın konuşması açılışa<br />

katılanlar tarafından uzun süre<br />

alkışlanırken Kızıl’ın ardından<br />

kürsüye Tekirdağ Süleymanpaşa<br />

Belediye Başkanı Ekrem<br />

Eşkinat davet edildi. 24 Kasım<br />

Öğretmenler Gününü kutlayarak<br />

sözlerine başlayan Başkan<br />

Eşkinat, konuşmasında şunları<br />

söyledi:<br />

TEKİRDAĞ<br />

SÜLEYMANPAŞA<br />

BELEDİYE BAŞKANI<br />

EKREM EŞKİNAT: “O GÜN<br />

NASIL YAPTIYSAK BUGÜN<br />

TEKRAR ÖYLE YAPARIZ”<br />

Bu cumhuriyet başöğretmenin<br />

öğretmenleri sayesinde cumhuriyet<br />

olmuştur. Bu cumhuriyet<br />

değerleri sayesinde ayağa<br />

kalkmıştır. Kendi uçağını<br />

üreten, kendi uçağını bugün<br />

çağdaş dediğimiz ülkelere<br />

satabilen genç Türkiye Cumhuriyeti,<br />

1940’lardan itibaren<br />

durdurulmuş, dondurulmuş,<br />

1980 darbesiyle de demokrasisi<br />

elinden alınmış bir ülkedir.<br />

Ama hani diyor ya ‘Damarlarımızdaki<br />

asil kanda mevcuttur’<br />

diye… İşte bu devrim ışığı,<br />

Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin<br />

ışığı, Trakya’nın da<br />

Türkiye’nin de damarlarındaki<br />

asıl kanda mevcuttur. O gün<br />

nasıl yaptıysak bugün tekrar<br />

öyle yaparız. Bugün adalet için<br />

yürüyoruz. Biliyoruz ki adalete<br />

ulaşacak olan biziz. Bu toplumu<br />

adalete ulaştıracak olan<br />

bizleriz. Bizlerin dayanışması,<br />

bizlerin güç birliği, bizlerin<br />

birlikte yol yürümesi…<br />

BU İSİM ANCAK TÜRKAN<br />

SAYLAN OLABİLİRDİ<br />

Bugün 24 Kasım. İstedik<br />

ki bugüne bir anlam daha<br />

katalım. Sağlıkçı kimliği ile<br />

Sağlık Müdürlüğü’nün yanında,<br />

öğretmen kimliği ile öğretmenler<br />

gününde bu ülkede el<br />

atılamayan sorunlara el atmış,<br />

yaşamını bu ülkenin bağımsızlığına,<br />

gelişimine adamış çok<br />

78


saygın bir kadının ismini verelim.<br />

Bu isim de ancak Türkan<br />

Saylan olabilirdi.<br />

“HEPİMİZ BEDELİ<br />

NE OLURSA OLSUN<br />

ÖZGÜRCE KONUŞMAYA,<br />

ÖZGÜRCE DÜŞÜNMEYE<br />

VE İNSAN GİBİ YAŞAMAYI<br />

HEDEFLEMEYE DEVAM<br />

EDECEĞİZ”<br />

Onun ömrünü kısaltmış olabilirler,<br />

bedel ödetmiş olabilirler.<br />

Ama inanan insanlar bedel<br />

ödemeye hazır insanlardır.<br />

Aynı Türkan Saylan hocamız<br />

gibi, hepimiz bedeli ne olursa<br />

olsun özgürce konuşmaya, özgürce<br />

düşünmeye ve insan gibi<br />

yaşamayı hedeflemeye devam<br />

edeceğiz. Bu böylece biline.<br />

Daha yeni parklarda daha çok<br />

insanı bir araya getireceğiz. Bu<br />

şehri daha yeşil hale getireceğiz.<br />

Bize bu ülkeyi emanet<br />

eden Mustafa Kemal Atatürk’ün<br />

yolunda, onun evlatları,<br />

LÜLEBURGAZ ERTUĞRUL<br />

KÖYÜ CUMHURİYET<br />

KADINLARI KOROSU<br />

BÜYÜLEDİ<br />

Açılış konuşmalarının<br />

ardından Lüleburgaz<br />

Ertuğrul Köyü Cumhuriyet<br />

Kadınları Korosu Müzik<br />

Dinletisi gerçekleştirildi.<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan<br />

Parkı’nın açılış kurdelesi<br />

kesilirken Tekirdağ<br />

Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkanı Ekrem Eşkinat ve<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme<br />

Derneği Genel Başkan<br />

Yardımcısı Nihal Kızıl’ın<br />

temsili fidan dikimi<br />

yapmasıyla açılış töreni<br />

sona erdi.<br />

onun ışıkları olarak bu ülkeyi<br />

aydınlatmaya devam edeceğiz.<br />

Hiç kimsenin şüphesi olmasın.<br />

Kimseden korkumuz yok. İstediklerini<br />

yapabilirler. İstediklerini<br />

söyleyebilirler. Geldikleri<br />

gibi giderler!”<br />

TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR<br />

BELEDİYE BAŞKANI KADİR<br />

ALBAYRAK: “11 İLÇEYE<br />

11 YURT PROJESİNİ DE<br />

HAYATA GEÇİRİYORUZ”<br />

Tekirdağ Süleymanpaşa<br />

Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın<br />

konuşmasının ardından<br />

son açılış konuşmasını<br />

Tekirdağ Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Kadir Albayrak yaptı.<br />

Konuşmasında Tekirdağ<br />

Büyükşehir Belediyesi’nin<br />

yeni projesinin müjdesini<br />

veren Albayrak; “Bugün çok<br />

önemli bir günde toplanmış<br />

bulunuyoruz. Prof. Dr. Türkan<br />

Saylan hayatını Türk toplumuna,<br />

insanlığa adamış.<br />

Bu parka her geldiğimizde<br />

Türkan Saylan’ın devrimci<br />

ışığı bizi aydınlatacak. Bu<br />

anlamda Ekrem Başkanımı<br />

tebrik ediyorum. Tekirdağ<br />

Büyükşehir Belediyesi olarak<br />

‘11 İlçeye 11 Okul’ projemizi tamamlamak<br />

üzereyiz. Yakında<br />

belli kesimlerin yurtlardaki<br />

hakimiyetini kaldırmak için<br />

`11 İlçeye 11 Yurt’ projesini de<br />

hayata geçiriyoruz. Bu tesisin<br />

açılmasında emeği geçen<br />

başta Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkanımı ve çalışma arkadaşlarını<br />

kutluyorum” dedi.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

79


RÖPORTAJ | ÖZGÜR ENGİN<br />

80


Etin usta ellerde buluşma noktası<br />

Öz-en Et<br />

Keşan’ın lezzeti, Tescilli Satır Et’ini yiyebileceğiniz,<br />

yöresel zenginliklerinin, en doğal halleriyle masanıza<br />

servis edildiği bir restaurant...<br />

Özen Et Restaurant 1997 yılında 10<br />

masalık küçük bir işletme olarak<br />

açılmıştır. Ve 2003-2004 yıllarında<br />

oluşan talep üzerine tadilata<br />

başlayarak aile salonu,alt kat<br />

ve teras katı olarak iş yerimizi<br />

genişletip 100 kişilik salon haline getirerek müşterilerimize<br />

hizmet vermekteyiz. Müessesemiz<br />

Keşanın Lezzeti Tescilli Satır Et´i başta olmak<br />

üzere tüm et çeşitlerini Türk mutfağını, kültürünü<br />

damak tadıyla, göz zevkiyle 30 yıldır sizlere sunmaya<br />

devam etmektedir. Dekoru, temizliği, gönül<br />

hoşluğu içinde güler yüzlü hizmet veren personeliyle<br />

damak tadını birleştirerek Türk mutfağını<br />

yaşatmaya çalışıyoruz. Müessesemiz sizlerin<br />

sağlığına önem vermektedir. Malzeme kullanımında<br />

en kaliteli malzemeler kullanılmaktadır.<br />

Yemeklerimizde kullanılan etlerin yağ ve sinirleri<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

81


RÖPORTAJ | ÖZGÜR ENGİN<br />

temizlenip, mevsimin taze sebzeleri ve meyveleri<br />

günlük getirilip sunulmaktadır. Müessesemizi<br />

babamızdan aldığımız görgü ve öğütleriyle yürüttüğümüz<br />

işimizde, ticarette önemli olan müşterilerimizin<br />

her hususta taktirini kazanmaktadır.<br />

Özen Et Restaurant olarak<br />

kuruluşunuzdan bahseder misiniz?<br />

Özen Et Restaurant olarak, 1997 yılında kendim<br />

açtım. O zamanlar 10 masalık salaş bir mekandı.<br />

2003-2004 yıllarında oluşan talep üzerine tadilata<br />

başlayarak aile salonu,alt kat ve teras katı olarak<br />

iş yerimizi genişletip 100 kişilik salon haline getirerek<br />

müşterilerimize hizmet vermekteyiz.<br />

Diğer restaurantlardan sizi ayıran<br />

en büyük fark nedir?<br />

En önemli özelliğimiz söz konusu etin Güney<br />

Trakya Bölgesi´nin ( Keşan, İpsala, Enez) doğal<br />

ortamlarında yetişmiş olan yonca, kekik, arpa,<br />

buğday ve mısır gibi doğada bulunan besinlerle<br />

beslenmiş, canlı ağırlığı 50 kg civarında olan<br />

kıvırcık ve yaşını doldurmamış süt kuzularından<br />

elde edilmiş olmasıdır. Satır Et hazırlanırken<br />

karışımın içine tuz dışında ( salça, sebze, baharat<br />

vb.) hiçbir katkı maddesi konulmaz. Müessesemiz<br />

Keşan’ın Lezzeti Tescilli Satır Et´i başta<br />

olmak üzere tüm et çeşitlerini Türk mutfağını,<br />

kültürünü damak tadıyla, 30 yıldır hizmet vermektedir.<br />

Dekoru, temizliği, gönül hoşluğu içinde<br />

güler yüzlü hizmet veren personeliyle damak<br />

tadını birleştirerek Türk mutfağını yaşatmaya<br />

çalışıyoruz. Kesinlikle makine kullanmıyoruz eti<br />

satır ile doğruyoruz.<br />

Eti, meşe odununda pişirmeyi tercih<br />

ediyorsunuz?<br />

Meşe odunun güzel bir kokusu var o ete sindiği<br />

zaman tadı ayrı bir güzel oluyor. Büyüklerimiz-<br />

Meşe odunun güzel<br />

bir kokusu var o ete<br />

sindiği zaman tadı<br />

ayrı bir güzel oluyor.<br />

Büyüklerimizden biz<br />

hep böyle gördük.<br />

82


den biz hep böyle gördük. Porsiyonlar haline getirilen<br />

et çift taraflı tel ızgara arasına konulduktan<br />

sonra meşe kömürü mangalında kıvamına gelene<br />

kadar pişirilir. Pişirme derecesi etin renginin kırmızıdan<br />

koyu kahverengiye dönme seviyesidir.<br />

Pişirme esnasında çift taraflı tel ızgara arasında<br />

birkaç defa çevrilerek pişirilir. Bu sırada etin<br />

içinde bulunan yağlar mutlaka mangal kömürüne<br />

damlamalı ki, et tadını ve kıvamını alsın.<br />

Başka hangi şehirlerimize şube<br />

açmayı planlıyorsunuz?<br />

Şube açmayı düşünmüyoruz çünkü tamamen<br />

el işçiliği ile yapılan bir meslek kaliteli ustayı<br />

bulmak çok zor.<br />

Size ait farklı bir tat var mı?<br />

Bizim köy turşumuz çok meşhur bir de keçi peynirimiz.<br />

Turşunun tadına bakan salatayı bırakıp<br />

sadece turşu yemeyi tercih ediyor.<br />

Ünlülerin uğrak<br />

mekanı<br />

O kadar meşhur ki<br />

etleri nam-ı yurt<br />

dışına kadar yayılmış.<br />

Yunanistan’dan bile<br />

müşterileri bu leziz<br />

etin tadına bakmak<br />

için geliyorlar.<br />

Sanat dünyasının<br />

ünlü isimlerinin<br />

bile sık sık ziyaret<br />

ettiği restaurantın<br />

müdavimleri arasında<br />

Azra Akın ve Ebru<br />

Gündeş’te var.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

83


HABER | BENDİS A.V.M. İSTEKLER GROUP A.Ş.<br />

İnşaat malzeme<br />

satışındaki çok<br />

çeşitlilik, nakliye<br />

alanındaki<br />

hizmetleri ve<br />

konut inşaatları ile<br />

bölgede lider durumunda.<br />

Kurulan tesisler sayesinde<br />

bölgede bulunan<br />

hazır beton santrallerine<br />

ve yapım aşamasındaki<br />

inşaatlara istenilen ebatta<br />

kum-çakıl üretimi sağlanmış;<br />

bölge ekonomisine<br />

ve inşaat sektörüne artı<br />

değer katılmıştır.<br />

HARUN İSTEK, AYDIN İSTEK<br />

TRAKYA BÖLGESİNİN YÜKSELEN DEĞERİ<br />

BENDİS A.V.M.<br />

İSTEKLER GROUP A.Ş.<br />

Firmamız ticari hayatına 45 yıl önce başlamıştır. İnşaat ve<br />

Yapı malzemelerinde bölgenin öncüsü haline gelmiş, daha<br />

sonraki yıllarda hafriyat-kum, çakıl üretim tesislerinin<br />

yanı sıra akaryakıt sektörüne girmiş olup, Keşan<br />

bölgesinde hizmetlerine devam etmiştir.<br />

Öncelikle<br />

firmanızdan<br />

bizlere bahseder<br />

misiniz?<br />

Firmamız ticari hayatına<br />

45 yıl önce başlamıştır.<br />

İnşaat ve Yapı malzemelerinde<br />

bölgenin öncüsü<br />

haline gelmiş, daha sonraki<br />

yıllarda hafriyat-kum,<br />

çakıl üretim tesislerinin<br />

yanı sıra akaryakıt sektörüne<br />

girmiş olup, Keşan<br />

bölgesinde hizmetlerine<br />

devam etmiştir.<br />

İstekler inşaat<br />

olarak ne<br />

tür hizmetler<br />

veriyorsunuz?<br />

Yapmış olduğumuz çalışmalarda<br />

ihtiyaç olan<br />

Alışveriş Merkezlerinin<br />

eksikliğini görerek, bu sektöre<br />

BENDİS AVM olarak<br />

girmiş bulunmaktayız. Çok<br />

kısa bir sürede 50’ yi aşan<br />

Türk ve dünya markala-<br />

84


ını BENDİS AVM’ de<br />

toplamış bulunmaktayız.<br />

Bu markaları Trakya<br />

Bölgesi ile buluştururken,<br />

yaklaşık 350 kişiye<br />

de istihdam sağlamış<br />

olduk. İstekler Group<br />

Alışveriş Merkezi A.Ş<br />

kuruluşu olan BENDİS<br />

AVM‘ den sonra da yine<br />

Alışveriş Merkezimizin<br />

hemen yanında,<br />

içinde Spa merkezi, spor<br />

salonlarının bulunduğu<br />

BENDİS Hotel çalışmalarına<br />

başladık. 30.05.2<strong>01</strong>8<br />

tarihinde tamamlanması<br />

planlanan hotelimizin<br />

Keşan’a ve Saros körfezine<br />

gelen misafirlerimize<br />

ev sahipliği yapmayı<br />

planlıyoruz.<br />

Üretimlerinizde<br />

çevreyi koruma<br />

bilincini birinci<br />

önceliğiniz...<br />

Bununla ilgili<br />

neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Şirketlerimizin misyonu<br />

üretimlerimizde çevreyi<br />

koruma bilinci birinci<br />

önceliğimizdir. Daha<br />

sonra bilinirliğimizi<br />

arttırarak bölge insanımıza<br />

istihdam yaratmak<br />

gayretindeyiz.<br />

Hızla büyümeye<br />

devam<br />

ediyorsunuz?<br />

Şirketiniz<br />

bünyesinde farklı<br />

iş alanlarına<br />

da yatırımlar<br />

yapmayı<br />

planlıyor<br />

musunuz?<br />

İnşaat sektöründe Saros<br />

Körfezi , Keşan-İpsala,<br />

Malkara’ da Yap-Sat<br />

konut inşaatları yaptık.<br />

Bundan sonraki hedefimiz<br />

akıllı konutlar<br />

üreterek , bölge halkının<br />

beğenisine sunmak.<br />

BENDİS otel<br />

Bendis otel kapalı<br />

yüzme havuzu, spa<br />

merkezi, spor salonu,<br />

46 oda, hamam,<br />

2 suit odası bulunan<br />

ve BENDİS AVM içinde<br />

yer alacaktır. Mayıs<br />

2<strong>01</strong>8’de açılması<br />

planlanan BENDİS<br />

OTEL’ in dekorasyon<br />

işlemlerine başlanmış<br />

olup çalışmalar hızlı<br />

bir şekilde devam<br />

etmektedir.<br />

CİNEBENDİS<br />

Bendis avm içinde<br />

yer alan CİNEBENDİS<br />

sinemaları 6 salon, 4k,<br />

3d özelliklerine sahip<br />

olup, salonlar gümüş<br />

perde özelliğine sahip<br />

olup, son derece<br />

modern ve konforlu<br />

olarak hizmete<br />

açılmıştır.<br />

Ülkemizin hangi<br />

bölgelerinde hizmet<br />

vermektesiniz?<br />

Bizim bugüne kadar yaptığımız<br />

bütün çalışmalar, Trakya<br />

Bölgesinde takdir toplamıştır.<br />

Bize gösterilen bu ilgiyi hiçbir<br />

zaman boşa çıkarmayacağız.<br />

Yatırım yapmaya, bölgemizde<br />

olmayanı getirmeye ve istihdam<br />

yaratmaya devam edeceğiz.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

85


HABER<br />

ŞİŞLİ’DE ÇOCUKLAR KREŞE<br />

ANNELER İŞE GİDİYOR!<br />

Kadınların çalışma hayatına katılımlarını<br />

destekleyen Şişli Belediyesi, çocuk gündüz<br />

bakımevlerinin sayısını artırmaya devam<br />

ediyor. İlçedeki yedinci çocuk gündüz<br />

bakımevini Paşa Mahallesi’nde açan Şişli<br />

Belediye Başkanı Hayri İnönü, hedeflerinin<br />

nüfusa oranla kreş sayısında birincilik<br />

olduğunu ifade etti.<br />

86


Şişli Belediyesi,<br />

3-6 yaş arası çocukların<br />

fiziksel,<br />

zihinsel, duygusal<br />

ve sosyal gelişmelerine<br />

yardımcı olmayı<br />

amaçlayan çocuk gündüz<br />

bakımevlerinin sayısını<br />

artırmaya devam ediyor.<br />

Çocuk gündüz bakımevleri;<br />

eşitlikçi, demokratik<br />

ve sosyal belediyecilik<br />

ilkeleri doğrultusunda<br />

hizmet veren Şişli Belediyesi’nin<br />

kadın istihdamını<br />

destekleme politikasında<br />

önemli bir yer<br />

tutuyor. Son olarak Şişli<br />

Paşa Mahallesi’nde yapılan<br />

gündüz bakımevinin<br />

açılışı Belediye Başkanı<br />

Hayri İnönü’nün katılımı<br />

ile gerçekleştirildi.<br />

Gündüz<br />

bakımevlerine<br />

devam eden 300’e<br />

yakın çocuğun<br />

annesi çalışıyor<br />

Açılış töreninde konuşma<br />

yapan Şişli Belediye<br />

Başkanı Hayri İnönü,<br />

daha demok-ratik, daha<br />

medeni ve daha gelişmiş<br />

bir Türkiye için çalışma<br />

hayatına katılan kadın<br />

sayısının artması gerektiğinin<br />

altını çizdi. İnönü,<br />

gündüz bakım evlerine<br />

gelen 300’e yakın çocuğun<br />

annesinin çalıştığını<br />

belirterek, şunları söyledi:<br />

“Şişli Belediyesi olarak<br />

çalışma hayatında kadın<br />

istihdamının artması<br />

gerektiğine inanıyoruz.<br />

Araştırmalar gösteriyor<br />

ki, annelerin iş yaşamına<br />

katılımının önündeki en<br />

büyük engel çocuklarını<br />

bırakacak kişi ya da kurumların<br />

eksikliği. Biz Şişlili<br />

kadınların bütçelerini<br />

zorlamadan, çocuklarının<br />

iyi eğitim aldığını bilerek<br />

kendilerini rahat hissetmelerini,<br />

gözlerinin arkada<br />

kalmamasını istiyoruz. Bu<br />

sebeple kısa bir süre önce<br />

başlattığımız kreş atağımıza<br />

hız kesmeden devam<br />

ediyoruz.”<br />

Diğer belediyelerin<br />

gündüz bakım<br />

evlerine göre yarı<br />

yarıya daha uygun<br />

Şişli Belediyesi bünyesinde<br />

bulunan 6 gündüz<br />

bakımevinden 400’e<br />

yakın çocuk faydalanıyor.<br />

Yeni açılan Paşa Çocuk<br />

Gündüz Bakımevi ile kreş<br />

sayısı 7’ye yükseldi ve<br />

hizmet alan çocuk sayısı<br />

da 450’ye ulaştı. Belediye<br />

2<strong>01</strong>8’in ilk çeyreğinde<br />

çocuk gündüz bakımevi<br />

sayısını 10’a ulaştırmayı<br />

hedefliyor. Gündüz<br />

bakımevlerinde standart<br />

hizmetlerin yanı sıra<br />

çocuk gelişim uzmanı, psikolog,<br />

sosyolog, pedagog,<br />

sosyal hizmet uzmanı,<br />

yabancı dil eğitmeni ve<br />

uzman eğitmen kadrosu<br />

ile çocukların gelişimi<br />

psiko-sosyal ve kültürel<br />

yönden destekleniyor.<br />

Başkan Hayri İnönü, hizmetlerin<br />

tabana yayılması<br />

ve herkesin faydalanabilmesi<br />

için çocuk gündüz<br />

bakımevlerindeki fiyatların<br />

diğer belediyelerin<br />

gündüz bakım evlerine<br />

oranla neredeyse yarı yarıya<br />

daha uygun olduğunu<br />

belirtiyor.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE <strong>LIFE</strong> · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

87


HABER<br />

EFELER’DE<br />

MEZARLIKLAR ARTIK<br />

DAHA GÜVENLİ<br />

Efeler Belediyesi, Kemer ve Tellidede<br />

Mezarlıklarının güvenliğini sağlamak için<br />

jiletli tel uygulaması başlattı ve kamera<br />

sistemini devreye soktu.<br />

88


Mezarlıklarda<br />

meydana gelebilecek<br />

istenmeyen<br />

olayların önüne<br />

geçmek amacıyla yapılan<br />

güvenlik sistemi sayesinde her<br />

iki mezarlık, 24 saat gözetlenecek.<br />

Mezarlıklar Müdürlüğü<br />

Birimi tarafından Kemer ve<br />

Tellidede Mezarlıkları son<br />

sistem kameralarla izleniyor.<br />

Buna bağlı olarak, sistem<br />

odasındaki personel, yaşanabilecek<br />

her türlü olumsuzluğa<br />

anında müdahale edebilecek.<br />

Mezarlıklarda alınan güvenlik<br />

önlemleri ile ilgili bilgiler veren<br />

Efeler Belediye Başkanı M. Mesut<br />

Özakcan,” İlçe merkezimizde<br />

bulunan Kemer ve Tellidede<br />

Mezarlıklarımızda şehitliklerimiz<br />

bulunmaktadır. Ancak<br />

kimler tarafından yapıldığı<br />

belli olmayan ve zaman zaman<br />

yaşanan mezar taşlarının<br />

kırılması olayı vardı. Bunun<br />

yanında bazı hırsızlık olayları<br />

yaşanmaktaydı. Mezarlıklara<br />

gösterilen saygı aslında geçmişimize<br />

gösterdiğimiz saygıdır.<br />

Geçmişi olmayanın geleceği<br />

olmaz bilinciyle bu iki önemli<br />

mezarlığımızda güvenlik önlemleri<br />

arttırılması kararı aldık<br />

ve bu konu üzerine bir çalışma<br />

başlattık. Mezarlıklar Müdürlüğümüz<br />

tarafından Kemer ve<br />

Tellidede mezarlıklarında güvenlik<br />

tedbirlerini artırmak için<br />

mezarlık duvarlarına 345 m 2<br />

panel çit ve 1720 metre jiletli tel<br />

uygulaması yapıldı. Ayrıca her<br />

iki mezarlıkta toplam 32 adet<br />

güvenlik kamerasıyla, 7 gün 24<br />

saat izlenmektedir. Mezarlıklarımız<br />

aldığımız önlemlerle son<br />

derece güvenli mekanlar haline<br />

geldi” ifadelerini kullandı.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

89


HABER<br />

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ<br />

Çocuk parkına kavuştu<br />

Avcılar Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğünce yapılan<br />

çocuk oyun parkının açılışını Avcılar Belediyesi Başkanı<br />

Dr. Handan Toprak Benli gerçekleştirdi.<br />

Çocuk parkı<br />

AÇILDI<br />

Avcılar Belediyesi,<br />

İstanbul Üniversitesi<br />

Avcılar yerleşkesi<br />

Mühendislik<br />

Fakültesi’ndeki kreş’in<br />

yanında yer alan boş<br />

alana çocuk parkı yaptı.<br />

Çocuk Dostu Belediyecilik” sloganı<br />

ile Avcılar’da park, bahçe ve yeşil<br />

alanlara dikkat çeken Avcılar<br />

Belediyesi, İstanbul Üniversitesi<br />

Avcılar yerleşkesi Mühendislik Fakültesi’ndeki<br />

kreşin yanında yer alan boş alana<br />

çocuk parkı yaptı. Avcılar Belediyesi Park<br />

Bahçeler Müdürlüğünce yapılan çocuk<br />

oyun parkının açılışını Avcılar Belediyesi<br />

Başkanı Dr. Handan Toprak Benli gerçekleştirdi.<br />

Avcılar Belediyesi eğitim, çocuk,<br />

çevre dostu belediyecilik anlayışıyla hizmet<br />

vermeye devam etmektedir.<br />

Park açılışında yaptığı açıklamada yeşil<br />

alanların çocuklarımız ve geleceğimiz<br />

açısından önemini vurgulayan Başkan<br />

Toprak, “İnsanlar, hayatları boyunca öğrendiklerinin<br />

yarısını okul öncesi dönemde<br />

öğrenmektedir. Biz bunun bilincinde olan<br />

bir belediyecilik anlayışıyla güzel yavrularımızı<br />

oyun parkı ile buluşturmaktan mutluluk<br />

duyuyor, gönüllerince eğlenip keyifli<br />

zaman geçirebilecekleri günler diliyoruz.”<br />

dedi.<br />

90


Çocuk<br />

Kulübü<br />

üyeleri hem<br />

eğlenecek hem<br />

zekâlarını<br />

geliştirecek<br />

Tekirdağ Süleymanpaşa<br />

Belediyesi Çocuk Kulübü, yeni<br />

yerinde yepyeni etkinliklerle<br />

Süleymanpaşa’nın çocukları<br />

ile buluşmaya hazırlanıyor.<br />

37 FARKLI<br />

ZEKÂ OYUNU<br />

ÇOCUKLARA<br />

ÖĞRETİLECEK<br />

Süleymanpaşa<br />

Belediyesi<br />

bünyesinde<br />

faaliyet gösteren<br />

Süleymanpaşa<br />

Çocuk Kulübü, kısa<br />

süre içinde Hürriyet<br />

Mahallesi Kent-Kur<br />

Sitesi’nde bulunan<br />

yeni binasına<br />

taşınarak burada<br />

çocuklara hizmet<br />

vermeye devam<br />

edecek.<br />

Çocuk Kulübü koordinatörleri<br />

37 farklı zekâ oyunu konusunda<br />

aldıkları eğitimle<br />

çocukları eğlenceli olduğu<br />

kadar zekâlarını geliştirecek bir dünya<br />

ile tanıştıracaklar. Eğitim Ahmet Erensoy<br />

Gençlik Merkezi’nde gerçekleşti.<br />

Koordinatörler çocuklara öğretecekleri<br />

37 farklı oyunla ilgili eğitim aldılar.<br />

37 FARKLI ZEKÂ OYUNU<br />

ÇOCUKLARA ÖĞRETİLECEK<br />

Süleymanpaşa Belediyesi bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Süleymanpaşa Çocuk<br />

Kulübü, kısa süre içinde Hürriyet Mahallesi Kent-Kur Sitesi’nde bulunan<br />

yeni binasına taşınarak burada çocuklara hizmet vermeye devam edecek.<br />

Çocuklara yepyeni oyunlarla hem zekâlarını geliştirme hem de eğlenme<br />

imkânı yaratmak amacıyla harekete geçen Çocuk Kulübü, etkinlerinin<br />

arasına her yaştan çocuğa hitap edecek 37 zekâ oyununu ekledi. Koordinatörler,<br />

aldıkları eğitimle Çocuk Kulübü üyelerine ücretsiz olarak bu oyunları<br />

öğretecekler. Her biri farklı becerilere ve yaş gruplarına hitap eden oyunlarla<br />

çocukların zihinsel gelişimlerine katkıda bulunmak amaçlanıyor.<br />

EŞKİNAT: “ZEKÂ OYUNLARI İLE ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİMİNE<br />

KATKIDA BULUNMAK İSTİYORUZ”<br />

Eğitim, aynı zamanda Cumhuriyet Kadınları Derneği Tekirdağ Şubesi üyelerine<br />

de verildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Süleymanpaşa Belediye<br />

Başkanı Ekrem Eşkinat, “Çocuklarımız bizim için yatırım yapılması gereken<br />

en önemli konu. Bu amaçla Çocuk Kulübü’nü<br />

kurduk ve 4 yıldır sayısız etkinlik<br />

gerçekleştirdik. Şimdi 37 zekâ oyununu da<br />

bünyemize katarak çocuklarımızın gelişimine<br />

katkıda bulunmak istiyoruz. Cumhuriyet<br />

Kadınları Derneği, kendi bünyesinde<br />

daha önce benzer bir proje uygulamıştı ve<br />

biz o projeye destek vermiştik. Şimdi bunu<br />

Çocuk Kulübü bünyesinde kalıcı hale getiriyoruz.<br />

Cumhuriyet Kadınları Derneği ile iş<br />

birliğimiz de devam edecek,” diye konuştu.<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

91


HABER<br />

Bahriye Üçok Ekolojik Yuvası’na<br />

LEED PLATİN SERTİFİKASI<br />

Dünyanın en iyi tasarlanan 10 okulu arasına giren Bahriye Üçok Ekolojik<br />

Çocuk Yuvası bir ilke daha imza atarak LEED Platin Sertifikası almaya<br />

hak kazandı.<br />

Kadıköy Belediyesi tarafından<br />

geçtiğimiz<br />

yıl hizmete açılan<br />

ve Dünya Mimarlık<br />

Festivali (World Architecture<br />

Festival – WAF)’nde dünyanın<br />

en iyi tasarlanan 10 okulu<br />

arasına giren Bahriye Üçok<br />

Ekolojik Çocuk Yuvası bir ilke<br />

imza daha atarak Türkiye’de<br />

LEED Platin Sertifikası almaya<br />

hak kazanan ilk eğitim kurumu<br />

oldu. Amerikan Yeşil Bina<br />

Konseyi (USGBC) tarafından<br />

verilen LEED (Leadership in<br />

Energy and Environmental<br />

Design) sertifikası, uluslararası<br />

derecelendirme sistemleri<br />

içerisinde dünyada en yaygın<br />

olarak kullanılan Çevre Dostu<br />

Bina sertifikası olma özelliğini<br />

taşıyor. Binaların sağlıklı, çevreci<br />

olmasını sağlayan sistem<br />

olan LEED sertifikasını Türki-<br />

ye’de yuva olarak olan ilk eğitim<br />

kurumu Bahriye Üçok Ekolojik<br />

Çocuk Yuvası oldu. Geçtiğimiz yıl<br />

Ekim ayında açılan Bahriye Üçok<br />

Ekolojik Çocuk Yuvası’ında 3- 6<br />

yaş arası 115 çocuk eğitim alıyor.<br />

Danışmanlığı Erke Sürdürülebilir<br />

Bina Tasarım Danışmanlık<br />

tarafından yapılan Bahriye Üçok<br />

Ekolojik Çocuk Yuvası’nın LEED<br />

Platin Sertifikası almasını sağlayan<br />

uygulamaları şöyle:<br />

92


Sürdürülebilir<br />

Araziler<br />

LEED’in önemli amaçlarından<br />

bir tanesi de bireysel araç kullanımını<br />

azaltmak ve alternatif<br />

ulaşım yöntemlerine teşvik etmek.<br />

Bu amaç kapsamında toplu<br />

taşıma olanaklarına erişim<br />

önem taşıyor. Yuva konumu<br />

toplu taşıma olanaklarına yakın<br />

olduğu için, araç kullanımına<br />

ihtiyaç duyulmadan yürüyerek<br />

bu servislerden faydalanılıyor.<br />

Bisiklet kullanımını teşvik edici<br />

uygulamalar da proje kapsamında<br />

gerçekleştirildi ve yuvaya<br />

bisiklet park yeri yapıldı.<br />

Su Verimliliği<br />

Çevresel kaynakların korunması<br />

hedefiyle LEED’in önem<br />

verdiği bir diğer başlık ise proje<br />

alanlarında su verimliliğinin<br />

sağlanması. Yuvada kullanılan<br />

düşük debili vitrifiye armatürler<br />

ve düşük hacimli rezervuarlar<br />

ile iç mekânda %51 su tasarrufu<br />

sağlandı.<br />

Enerji ve Atmosfer<br />

Projede ozon tabakasını<br />

incelten ve küresel ısınmayı<br />

tetikleyen kloroflorokarbonları<br />

(CFCs) içermeyen soğutuculara<br />

sahip ısıtma, soğutma ve<br />

havalandırma (HVAC) sistemleri<br />

kullanıldı.<br />

Malzeme ve Kaynaklar<br />

Yuvada geri dönüşümü sağlamak<br />

için ortak mekânlara geri<br />

dönüşüm kutuları yerleştirildi.<br />

Malzeme seçiminde yerel ve<br />

geri dönüştürülmüş içeriğe sahip<br />

olanların seçilmesine özen<br />

gösterildi.<br />

İç Mekân Kalitesi<br />

İç mekân kalitesi kapsamında,<br />

bina girişlerine konulan<br />

paspaslar iç mekân hava kirlilik<br />

kontrolünü sağlamak amacıyla<br />

uygulandı. Tehlikeli gaz veya<br />

kimyasal madde içeren alanlarda<br />

negatif basınçlandırma yapılarak<br />

mahal dışına kirli hava<br />

kaçışının önüne geçildi.<br />

*LEED SERTİFİKASI<br />

Amerikan Yeşil Bina Konseyi<br />

(USGBC) tarafından verilen<br />

LEED (Leadership in Energy<br />

& Environmental Design),<br />

Amerikan Yeşil Binalar Konseyi<br />

tarafından geliştirilmiş yeşil<br />

bina değerlendirme sistemlerinin<br />

adıdır. Binanın yeşil bir<br />

bina (daha sağlıklı, çevreye duyarlı<br />

ve karlı yapılar) olduğunu<br />

onaylayan bir sertifikadır.<br />

Amerikan Yeşil Bina Konseyi(USGBC)<br />

tarafından yapılan<br />

derecelendirmede; Sürdürülebilir<br />

Alanlar, Su Verimliliği,<br />

Enerji ve Atmosfer, Malzemeler<br />

ve Kaynaklar, İç Mekân Kalitesi,<br />

Tasarımda Yenilikler gibi kriterler<br />

dikkate alınıyor. Sertifikayı<br />

kazanmak için tasarım ve<br />

inşaat öncesinde, sırasında ve<br />

sonrasında mutlaka yapılması<br />

gereken 8 adet ön koşul<br />

bulunuyor. Bu koşulları yerine<br />

getiren en yüksek puan olan<br />

platin sertifikayı almaya hak<br />

kazanıyor.<br />

YEŞİL BİNANIN FAYDALARI<br />

• Kentsel yaşam alanlarına<br />

değer katması<br />

• Binanın değerini artırması<br />

• Yapım aşamasında doğal<br />

çevre tahribatının en aza<br />

indirilmesi<br />

• Temiz teknolojilerin kullanımı<br />

ve geliştirilmesine ortam<br />

sağlaması<br />

• Hafriyat ile ortaya çıkan atık<br />

malzemenin değerlendirmeye<br />

alınması<br />

• Yeşil çatı uygulaması ile<br />

yağmur sularının arındırılması<br />

• Yağmur sularının kullanımı<br />

ile kanalizasyon sisteminin<br />

yükünü azaltma<br />

• Güneş enerjisinden yaralanma<br />

• Doğal ışıktan yaralanma<br />

• Enerji tasarrufu sağlaması<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

93


XXX HABER | XXX<br />

%71’ini kadınlar ve çocuklar<br />

oluşturuyor.”<br />

8. Boğaziçi Zirvesi’nde<br />

Mülteci Sorunu<br />

Ele Alındı<br />

T.C Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi<br />

28 Kasım’da başladı. “Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni<br />

Sınavı/İstediğimiz Dünya” ana temasıyla düzenlenen ve 30 Kasım’a<br />

dek devam edecek Zirve’nin 2. gününde gerçekleşen panellerden biri<br />

de “MÜLTECİLER: İNSANİ ZORLUKLARI AŞMAK” oldu.<br />

Panelin açılış<br />

konuşması<br />

Aile ve Sosyal<br />

Politikalar Bakanı<br />

Fatma Betül Sayan Kaya<br />

tarafından gerçekleştirildi.<br />

Konuşmasında 8. Boğaziçi<br />

Zirvesi’nin değindiği<br />

birçok konuyla birlikte<br />

mülteci sorununu çözmede<br />

zemin oluşturma yönelik<br />

çalışmaları için UIP’e<br />

teşekkür eden Fatma Betül<br />

Sayan Kaya Aile ve Sosyal<br />

Politikalar Bakanlığı’nca<br />

bu konuda gerçekleştirilen<br />

çalışmalara değindi:<br />

“Türkiye tarihin<br />

hiçbir döneminde<br />

mazlumlara sırtını<br />

dönen bir ülke<br />

olmadı.”<br />

“Mülteci sorunu bugün<br />

küresel boyutta ciddi<br />

manada değerlendirilmesi<br />

gereken, dünyanın en<br />

önemli sorunlarından biri.<br />

Türkiye tarihin hiçbir döneminde<br />

mazlumlara sırtını<br />

dönen bir ülke olmadı.<br />

Bu anlayışlar biz Irak’ta<br />

olduğu gibi Suriye’de<br />

yaşanan insanlık dramına<br />

da kaygısız kalmadık.<br />

Suriye’de 600bin insan<br />

hayatını kaybederken 12<br />

milyon insan da yerinden<br />

oldu. Ülkemizde başta Suriyeliler<br />

olmak üzere savaş<br />

ve kaos bölgelerinden 3.3<br />

milyon insana ev sahipliği<br />

yapıyoruz. Mültecilerin<br />

“Yapılan yardımın<br />

değeri 30 milyar<br />

doları aştı”<br />

“Sivil toplum kuruluşlarımızla<br />

birlikte T.C hükümeti<br />

olarak Suriyeli kardeşlerimize<br />

yaptığımız yardımın<br />

değeri 30 milyar doları aşmış<br />

durumda. Sosyal uyum<br />

yardımı programıyla birlikte<br />

Kızılay kart yardımıyla mültecilere<br />

veriyoruz. 1 milyon<br />

mülteciyi Eylül itibarıyla<br />

aşmış durumdayız. Tamamı<br />

AB fonlarından olmak üzere,<br />

Kızılay kart aracılığıyla, 632<br />

milyon lira ödeme yapıldı.“<br />

“Avrupa Birliği<br />

sözünü yerine<br />

getirmeli”<br />

Türkiye’de misafir ettiğimiz<br />

Suriyeli çocukların eğitim<br />

hayatından da kopmamalarına<br />

önem veriyoruz.<br />

Bu sadece mülteci sorunu<br />

yaşayan ülkelerin komşu<br />

ülkelerinin sorunu değil<br />

bu tüm dünyanın sorunu.<br />

Eğer bugün Türkiye’de okul<br />

gidemeyen mülteci çocuk<br />

varsa bu tüm dünyanın<br />

sorunudur. Burada Avrupa<br />

Birliği’nin taahhüt ettiği<br />

3+3 milyar Avro olan<br />

sözünü tamamıyla yerine<br />

getimelidir ki biz de bu<br />

çocuklara okuyabilecekleri<br />

okul ortamı sağlayabilelim.<br />

94


BELEDİYELER’DEN<br />

Kısa Kısa Haberler<br />

Büyükşehir ve Yerel Belediyelerimizin Sosyal Aktivite, Proje, Açılış, Etkinlik<br />

ve Kültür&Sanat gibi önemli haberleri her sayımızda bulabilirsiniz...<br />

BAŞKAN ÖZAKCAN, ZEYTİN HASADINA KATILDI<br />

Efeler Belediye Başkanı M. Mesut Özakcan,<br />

Dağeymir mahallesinde bin bir emekle<br />

yetiştirdikleri zeytini toplayanları ziyaret etti.<br />

Başkan Özakcan, üreticilerle zeytin hasadı<br />

yaparak, bu yıl zeytin üreticisinin emeğinin<br />

karşılığını alması temennisinde bulundu ve<br />

“Bereketli olsun” dedi.<br />

Dikili’de temizlik seferberliği tüm<br />

hızıyla sürüyor<br />

Dikili Belediyesi, ilçe genelinde başlattığı<br />

temizlik harekâtı kapsamında Dikili Sanayi<br />

Sitesi’ne el attı. Sabahın erken saatlerinden<br />

itibaren sitenin dört bir yanına dağılan ekipler<br />

köşe bucak temizlik yaptı.<br />

MERSİN<br />

İZMİR<br />

AYDIN<br />

İZMİR<br />

Çocuk Hakları Film Festivali<br />

gerçekleştirildi<br />

Silifke Belediyesi, UNICEF ve Çocuk Hakları<br />

Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen 6.<br />

Uluslararası Gezici Çocuk Hakları Film<br />

Festivali’nde çocuklar doyasıya eğlendiler.<br />

Etkinlikler kapsamında 33 film gösterime girerek,<br />

atölye çalışmaları, paneller, resim ve fotoğraf<br />

sergileri düzenlendi.<br />

Eğitimde Gaziemir farkı<br />

Eğitim alanındaki projelerle adından söz ettiren<br />

Başkan Şenol, belediyenin kurslarında görev<br />

yapan eğitmenlerle kahvaltıda bir araya geldi,<br />

yeni sezonu değerlendirdi. Şenol: “Eğitimli ve<br />

sağlıklı insanların yaşadığı kentler hızlı gelişir<br />

inancıyla bu alanlardaki projelerimizi daha da<br />

geliştireceğiz”<br />

<strong>YEREL</strong> LİFE · ARALIK 2<strong>01</strong>7<br />

95


HABER<br />

TEKVANDOCULAR<br />

Başkan Salman’ın<br />

Konuğu Oldu<br />

Balkan Tekvando Birliği (BTU) ve Türkiye Tekvando Federasyonu iş<br />

birliğiyle düzenlenen 19. Balkan Tekvando Şampiyonası’nda dereceye<br />

giren sporcular Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ı ziyaret etti.<br />

Yalovalı<br />

sporcular<br />

Milli takımda yer alan<br />

Yalovalı sporculardan<br />

Fatih Öztürk 48 kiloda<br />

Balkan ikincisi olurken<br />

Ayşe Eylül Baygün +68<br />

kiloda, Sıla Palit ise 46<br />

kiloda üçüncülük elde<br />

etmişti.<br />

Edirne’de düzenlenen şampiyona<br />

3 gün sürdü. Organizasyonda<br />

yaklaşık 600 sporcu mücadele<br />

etti. Milli takımda yer alan Yalovalı<br />

sporculardan Fatih Öztürk 48 kiloda<br />

Balkan ikincisi olurken Ayşe Eylül Baygün<br />

+68 kiloda, Sıla Palit ise 46 kiloda üçüncülük<br />

elde etmişti. Sporcuları tek tek tebrik<br />

eden Başkan Salman, “Yabancı oyuncularında<br />

yer aldığı ve toplam 600 sporcunun<br />

katıldığı müsabakalarda üstün başarı<br />

göstererek dereceye girmeyi başardınız.<br />

Kısıtlı imkanlarla büyük başarılar elde<br />

ettiniz. Tekvando Antrenörü Emrah Özçelik’i<br />

ve sizleri gösterdiğiniz performans<br />

ve elde ettiğiniz derecelerden ötürü tebrik<br />

ediyor, başarılarınızın artarak çoğalmasını<br />

diliyorum” dedi.<br />

96


Sağlıklı Yaşam için;<br />

Zeytin<br />

ve<br />

ZeytinyaĞı<br />

150 Evler Mah. Çanakkale Asfaltı Kümesi Küme Evler No: 6 Ayvalık / Balıkesir<br />

Tel: 0266 331 36 00 Tel: 0266 312 53 34 Fax: 0266 331 32 69<br />

Web: www.ozgunzeytin.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!