You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SAYFA 22 • www.esyav.com<br />
emekli memur(Ömer Faruk Ergin)<br />
bulunurken beş tüccar(Tevfik Paksu,<br />
Tahsin Armutçuoğlu, Ömer Çoktosum,<br />
Nail Sürel, Bahattin Çarhoğlı),<br />
dört avukat(Haydar Aksay, S. Arif<br />
Emre, Ali Oğuz, İsmail Müftüoğlu),<br />
dört mühendis(makine mühendisi<br />
Necmettin Erbakan, inşaat mühendisi<br />
Hüsamettin Fadıloğlu, harita mühendisi<br />
Mehmet Satoğlu ve makine mühendisi<br />
Rıfat Boynukalın) ve iki doktor (Prof.<br />
Saffet Solak ve Fehmi Cumalıoğlu)<br />
bulunmakta. Parti kurucularının ikisi<br />
de profesör unvanı taşımakta. Partinin<br />
İstanbul il teşkilatına baktığımızda da<br />
mesleki dağılımlarda mühendislerin<br />
ağırlığı görünüyor. İstanbul teşkilatında<br />
bir armatör, iki mühendis, bir emekli<br />
yarbay, kuyumcu, edebiyatçı, ithalatçı<br />
ve mali müşavir gibi meslek grubundan<br />
gelen insanlar mevcuttur.<br />
Mukaddesatçı Türk<br />
Mukaddesatçı Türk’e Beyanname<br />
Necmettin Erbakan’ın müstakil<br />
grubu adına Necip Fazıl tarafından<br />
kaleme alınmıştır. Milli Nizam<br />
Partisi’nin oluşmaya başlayan ideolojik<br />
tutumunu anlama açısından bu<br />
beyanname gerçekten çok önemlidir.<br />
Dikkat edileceği gibi bağımsızlar<br />
kendilerini islamcı bir grup olarak<br />
değil mukaddesatçı bir grup olarak<br />
ifade ediyordu. Tabiki buradaki<br />
mukaddesatçılığa yüklenen mana AP<br />
çevresinin ve diğer sağ siyasetçilerin<br />
ve partilerin yüklediği anlamdan çok<br />
farklıydı. Bu anlam ve bu mana Milli<br />
Görüş tarihinin de başlangıcıydı.<br />
Necip Fazıl tarafından kaleme<br />
alınan bu beyanname Tanzimatla<br />
başlayan batılılaşma hareketlerinin<br />
bir değerlendirmesi ile başlar. Ciddi<br />
bir tarih eleştirisi olan bu giriş<br />
metninde Avrupalıların Hindistan<br />
ormanlarında maymun avlamak için<br />
kullandıkları yöntemi açıklayarak başlar.<br />
Aslıdan kıssadan hissedir bu. Avcılar,<br />
maymunların toplu bulundukları<br />
Necmettin Erbakan<br />
hem iktidar ortağı<br />
olduğu dönemlerde<br />
hem de muhalefette<br />
bulunduğu<br />
dönemlerde önce ağır<br />
sanayiyle başlayan<br />
söylemini çağın<br />
gereklerine uygun<br />
biçimde sürekli<br />
yenileşmiştir.<br />
yerlere gider ve orada toprağa yumulu<br />
bir el geçecek kadar ağzı dar ve karnı<br />
geniş birer çömlek gömerlermiş.<br />
Peşinden bu çömleklerin toprak<br />
üstünde kalan ağızlarından içlerine<br />
kabuksuz fındık atarlarmış. Sonra,<br />
yumulu ellerini çömleğe sokar, fındığı<br />
çıkarı ve tekrar çömleğe boşaltırlarmış.<br />
Maymunlarda ağaçlarından bu<br />
manzarayı seyrederlermiş. Maymunlar,<br />
avcılar pusuya yatmak için gittiklerinde<br />
ağaçlarından iner ve aynı tecrübeyi<br />
yapmaya kalkışırlar, avuçlarına<br />
fındık doldururlar, fakat ellerini<br />
çekince, çömleklerin ağızları dar ve<br />
avuçları geniş olduğu için ellerini<br />
çömlekten dışarı çıkaramazlar ve<br />
yakalanırlarmış. Bağımsızlar için<br />
yazdığı bu beyannamede Necip Fazıl<br />
Avrupalıların batılılaşma adına Türk<br />
toplumuna yaptıklarını maymun avında<br />
yapılanlara benzetir. Batı dünyasının<br />
bizi hiçbir sırrını vermeksizin kötü<br />
bir kültür emperyalizmi altında geri<br />
bıraktığı ve toplumsal hayatımıza<br />
bir sürü köksüz yapının girdirildiği<br />
ifade edilir. Burada da konu Necip<br />
Fazıl tarafından, Osmanlıya ilk parti<br />
teşkilatının Abdülaziz devrinde Yeni<br />
Osmanlılarla girdirildiğine getirir.<br />
Osmanlı döneminde başlayan bu<br />
particilik çalışmalarını şöyle ifade<br />
eder; “feyzini Türk’ün ruh kökünden<br />
devşireceğine ve Türk’ün ruh kökü<br />
üzerine dayalı akıl harikası ve müsbet<br />
bilgiler manzumesiyle, Garbın da<br />
muhtaç bulunduğu yepyeni bir doğu<br />
medeniyeti idealine bağlanacağına<br />
Avrupalıyı hakim ve efendi, kendisini<br />
mahkum ve uşak bilici ve öz mayasından<br />
tiksinici sadece dış ıslahatçılıkla ihtilaf<br />
ve münakaşa kabul eder ve davanın<br />
aslını düşünmeye asla yanaşmaz, tersine<br />
yobazlık ve topyekün gaflet yolu.”<br />
Necip Fazıl medeniyet inşa etme<br />
çalışmalarının batılılaşma olarak<br />
algılanmasını doğru bir yaklaşım olarak<br />
görmediği gibi bu yanlış algılamanın<br />
Batınında ihtiyacı olabilecek bir<br />
doğu medeniyetinin doğuşunu da<br />
engellediğini söyler. Cumhuriyet<br />
döneminden sonra da Osmanlı’nın<br />
son dönemlerinde temelleri atılmış<br />
olan düşünce akımlarının yerleştiğini<br />
ve “Türk’ün ruh kökünü çürütme<br />
hareketinin de CHP” olduğunu<br />
dile getirir. Necip Fazıl bir yandan<br />
Erbakan’ın siyasete girmesini<br />
desteklerken, milli nizama giden yolda<br />
bu siyasal oluşumun kuruluşuna ciddi<br />
destekler verirken daha sonra yollarını<br />
siyasi anlamda tamamen ayıracağı<br />
Erbakan hakkında, onunla nasıl<br />
tanıştırıldığını, Konya’dan bağımsız<br />
aday olduğunda kendisini Konya<br />
mitingine nasıl davet ettiklerini ve<br />
sonraki gelişmeleri şöyle anlatacaktır;<br />
“Ben bu zatı 1965’lerde Büyük Doğu’nun<br />
12. Devresinde tanıdım. İstanbul’da,<br />
Gedikpaşa’da Kayseri Hanındaki,<br />
etrafımızı saran ayakkabıcıların deri ve<br />
çiriş kokulu havasına bürülü, mütevazı<br />
yazıhanemize geldi ve bizimle bir iftar<br />
yemeği yedi. Profesördü, kürsüsünde<br />
müstesna bir teknik ehliyet olduğu<br />
söyleniyordu. Bir de “Gümüş motor”<br />
diye isimlendirilen, Türkiye’de ilk<br />
defa motor imâlini hedef tutucu bir<br />
teşebbüsün öncüsü olduğu fakat bu<br />
teşebbüsün akâmete uğratıldığı rivayet<br />
olunuyordu. Hakkında, satıh üstü, toplu<br />
hüküm şuydu: Müslüman, milliyetçi,<br />
namazında, dâvamıza bağlı bizden bir<br />
insan…”<br />
Kalkınmacı Milli Selamet<br />
Milli Selamet Partisi kalkınmacıdır,<br />
gelişmeden ve sanayileşmeden yanadır.<br />
Ağır sanayi ve kalkınma modelleri<br />
öne sürdüğünden dolayı eski ile yeni<br />
arasında “yeniden canlandırmacı” olarak<br />
nitelendirilebilir. Necmettin Erbakan<br />
hem iktidar ortağı olduğu dönemlerde<br />
hem de muhalefette bulunduğu<br />
dönemlerde önce ağır sanayiyle başlayan<br />
söylemini çağın gereklerine uygun<br />
biçimde sürekli yenileşmiştir. Her seçim