24.07.2018 Views

Egeyön 4. sayı

Egeyön Dergisi 4. sayısı ile okurlarının karşısından. 24 Haziran seçimlerinin ardından Ege'de ekonomik faaliyetler devam ediyor. Ege'nin paranoması için Egeyön Dergisi Temmuz sayısını okuyabilirsiniz.

Egeyön Dergisi 4. sayısı ile okurlarının karşısından. 24 Haziran seçimlerinin ardından Ege'de ekonomik faaliyetler devam ediyor. Ege'nin paranoması için Egeyön Dergisi Temmuz sayısını okuyabilirsiniz.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EgeYöN Dergisi Temmuz 2018<br />

ler, önceleri Almanya’daki gurbetçilere<br />

sattıkları kuru patlıcanı patent ve tescilini<br />

aldıktan sonra ürün çeşitliliğini de artırarak<br />

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu,<br />

Afrika, Asya, Avustralya ve son<br />

olarak Amerika’ya gönderiyor.<br />

“İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik”<br />

diyen Turgay Karaefe, “Bamyadan,<br />

fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere,<br />

kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz<br />

sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı<br />

lezzeti ile sofralara sunuyoruz. 7 ay süren<br />

sezonda 2 bin - 2 bin 500 ton yaş patlıcanla<br />

sadece kendimizin değil mahalledeki yaklaşık<br />

600 ailenin de geçim kapısı olduk.<br />

Kuruttuklarımızın yüzde 65’den fazlasını<br />

ihraç ediyoruz. Bölgemizdeki ürünlerin<br />

yanı sıra Akdeniz Bölgesinden Marmara<br />

Bölgesine kadar getirdiğimiz ürünleri de işleyerek<br />

ekonomiye kazandırıyoruz. Mahallemizdeki<br />

7’den 70’e herkes oymacılıkla<br />

geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında<br />

patlıcan oyan, özel alanlar dışında<br />

evlerinin balkonlarından çatı katlarına<br />

kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle<br />

halkımız hayatlarından da oldukça<br />

memnun. Mahallemizde bu işi yaparak kazanç<br />

elde eden yaşlılarımız torunlarına, öğrenciler<br />

okullarına, genç kızlar da<br />

çeyizlerine destek oluyor. Patlıcanı oyup,<br />

kurutup dünyaya satarak hem Nazilli’yi<br />

hem de dünyayı ‘Güneşle gelen doğal lezzet’<br />

sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya<br />

devam ediyoruz” dedi.<br />

“Amerika’nın ‘Silikon Vadisi’<br />

varsa bizimde ‘Patlıcan Vadimiz’<br />

var”<br />

A Vitamini ve Fosfor yönünden zengin<br />

olan patlıcanın beslenmede büyük önemi<br />

olduğunu da ifade ederek Turgay Karaefe;<br />

“Yıldıztepe Mahallesinde kurutmuş olduğumuz<br />

patlıcan kurusu, biber kurusu gibi<br />

ürünlerin lezzetini ve tadını kutuplar hariç<br />

bütün dünya almaya başladı. Amerika’da<br />

teknoloji ile alakalı silikon vadisi bilinir, tanınır.<br />

Fakat biz de Yıldıztepe Mahallesi olarak<br />

iddialıyız, Nazilli’yi ‘Amerika’nın Silikon<br />

Vadisi varsa Nazilli’nin de Patlıcan Vadisi<br />

vardır’ diye tanıtmaya hazırız. Pirinçle patlıcanın<br />

buluşmasındaki en doğal lezzet Kuru<br />

Patlıcan Dolmasıdır. Tamamen doğal yöntem<br />

olan güneşle kurutulan ürünlerimizden<br />

elde ettiğimiz kuru patlıcanla yapılan yemeklerin<br />

tadına doyum olmaz. Türkiye’de<br />

başka bir yerde olmayan bu özel ortamda<br />

kuruttuğumuz ürünlerin lezzetini Türkiye<br />

zaten öğrendi. Yıldıztepe Mahallemizde kuruttuğumuz<br />

bu ürünleri alıp bütün dünyaya<br />

tanıtmaya, sofralara koymaya başladık” şeklinde<br />

konuştu.<br />

"İşi, dördüncü kuşağa da<br />

devredeceğiz"<br />

Kurutma işini ikinci kuşak olarak devraldığını<br />

ifade eden Turgay Karaefe’nin babası<br />

Turgut Karaefe'de, “Babam ve kayınpederim<br />

1955’de bu işe başladılar. Ben 75 senesinde<br />

devraldım. Çocuklarım büyüyünceye kadar<br />

2000 yılında onlara devrettim. Şu anda çocuklarım<br />

Abdullah ve Turgay Karaefe devam<br />

ediyorlar. Onlarda Allah nasip ederse ileride<br />

bu işi torunlarıma devretmeyi düşünüyorlar.<br />

Bu şekilde bu iş devam ediyor. Patlıcanlarımız<br />

güneşte kurutulmuştur ve tamamen doğaldır”<br />

dedi.<br />

Satamayınca kuruttu<br />

Patlıcan kurutma işlemini ilk başlatan 97<br />

yaşındaki asırlık çınar Abdullah Gandak ise,<br />

ilk başlarda üretmiş olduğu taze patlıcanları<br />

satamayınca oyarak kurutmaya başladığını<br />

ifade ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı<br />

tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca<br />

oydurarak kurutmaya başladık.<br />

Ondan sonra torunlara teslim ettim. Kendim<br />

yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte<br />

kuruduğundan çok lezzetli oluyor”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

egeyondergisi.com 71

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!