KADIKOY GAZETESI AĞUSTOS 2018
Kadıköy Gazetesi'nin Ağustos 2018 sayısı raflardaki yerini aldı.
Kadıköy Gazetesi'nin Ağustos 2018 sayısı raflardaki yerini aldı.
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ATAŞEHİR<br />
<strong>AĞUSTOS</strong> <strong>2018</strong><br />
15<br />
Karamsarlığı türkülerle yenen koro:<br />
ATAŞEHİR ERSİN BAYKAL THM KOROSU<br />
Nilgün ÖZDEMİR<br />
Ataşehir Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi<br />
Ataşehir Çevre ve Kültür Derneği’nin Şef Ersin Baykal yönetiminde başlattğ Türk Halk Müziği<br />
Korosu, sürdürdüğü başarl çalşmalarla semt korolarnn şehir hayatnda üstlendikleri işleve<br />
dikkat çekiyor.<br />
CENAY TOPRAKKAYA<br />
M-<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
İçten birliktelik ve<br />
türkülerin büyüsü<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Konuk sanatçılar Ayhan Aydın ve Erkan Akalın...<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
“Türkülerle bir araya<br />
geliyoruz”<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
Spor ve eğlencenin<br />
adresi Ataşehir<br />
A-<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
Yüzme ve basketbol derslerinden oluşan program<br />
kapsamnda, 7-35 yaş arasndaki engelli çocuk ve<br />
yetişkinler eğitim almaya başlad.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
“Her dem yeniden doğarız,<br />
bizden kim usanası”<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-<br />
<br />
<br />
<br />
6<br />
Mart 2008’de TBMM’de<br />
ATAŞEHİR, NASIL<br />
ATAŞEHİR OLDU?<br />
alınan bir kararla 4 ilçeden<br />
koparılan 17 mahalle ile yeni<br />
bir ilçe kuruldu ve bu yeni<br />
ilçenin adı Ataşehir oldu. O zamana<br />
kadar Ataşehir, Kadıköy ilçesine<br />
bağlı, rantı yüksek bir semtin adıydı.<br />
Ataşehir, hem bu rantın çekiciliği<br />
hem de başka siyasal kaygılarla<br />
kuruldu. 2009 yerel seçimlerinde bu<br />
hesaplar tutmadı ve farklı bir seçim<br />
sonucuyla karşı karşıya kalındı. Bu<br />
sonuç, aradan geçen 10 yıl boyunca<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından<br />
başta imar olmak üzere birçok<br />
sorunun çözülmeyerek, Ataşehir’in<br />
cezalandırılmasına yol açtı. Ataşehir<br />
Belediyesi tarafından birçok kentsel<br />
hizmetin yapılmasına karşın, yetkisi<br />
dışındaki konular İBB engelinden<br />
kurtulamadı.<br />
***<br />
Ataşehir, hızlı bir değişim yaşıyor.<br />
Mega inşaat projeleriyle arka arkaya<br />
çok katlı binalar, rezidanslar, alışveriş<br />
merkezleri yapılıyor. Ataşehir’in bir<br />
bölümü, yüksek katlı ve ultralüks<br />
binalarla yeni bir siluete bürünüyor.<br />
Ekonominin inşaat merkezli<br />
geliştirilmesi ve ana ulaşım yolları<br />
üzerinde merkezi bir konumda olması<br />
birleşince Ataşehir, dev boyutlu<br />
inşaat projeleriyle bu hızlı değişimin<br />
merkezine oturdu. Gecekondularla<br />
devasa ultralüks binaların yan yana<br />
görüntüsü, bir İstanbul klâsiği gibi<br />
Ataşehir’in de kaderi durumuna geldi.<br />
Oysa Ataşehir’de 17 mahallenin<br />
ancak iki ya da üçünde yüksek katlı<br />
binalar egemendir. Diğer mahalleler<br />
kentin varoşlarıdır ve başta imar<br />
olmak üzere birçok sorunla boğuşmaktadır.<br />
Ayrıca kentin gelişmişlik<br />
düzeyini belirleyen, yüksek katlı<br />
beton yığınları değildir.<br />
Merkezi olmayan kent<br />
Ataşehir, dört farklı ilçeden mahallelerle<br />
oluşturuldu ve hâlâ ortak bir<br />
merkezi, ortak bir meydanı, ortak bir<br />
çarşısı, ortak bir toplu ulaşım sistemi<br />
yok. Bu fiziki koşullar, aynı zamanda<br />
ortak bir Ataşehirlilik bilincinin, ortak<br />
bir kent tarihi ve kültürünün oluşması<br />
önünde de engel. Sosyal yaşam<br />
açısından da Ataşehir dört parçadır.<br />
Ataşehirli için kent merkezleri hâlâ<br />
Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye’dir.<br />
Sosyal hayatın çekim merkezi<br />
Kadıköy’dür. Böyle olunca da ortak<br />
bir Ataşehirlilik bilinci ve kültürü<br />
oluşamamaktadır. Bunun en önemli<br />
nedeni dediğim gibi fiziki altyapı,<br />
yani ortak kent merkezi, meydanı,<br />
çarşısı, ulaşımı olmaması, kamu<br />
binalarının dağınıklığı ve insanları bir<br />
arada tutacak kültürel, sosyal tesislerin<br />
azlığıdır.<br />
Tersten bir gettolaşma riski<br />
Bir yandan devasa binalardan oluşan,<br />
yüksek duvarları ve güvenliğiyle<br />
kentten kendini yalıtan siteler, diğer<br />
yandan bir-iki katlı evler ve gecekondularıyla<br />
iki ayrı yaşam tarzını barındırıyor<br />
Ataşehir. Bunun doğal sonucu<br />
ise bir yanda yüksek gelirliler, diğer<br />
yanda yoksullar. Bunu ayıran bazen<br />
bir dere, bazen bir cadde veya sokak,<br />
bazen de yüksekçe bir duvar. İki ayrı<br />
ve keskin sınırlara sahip ekonomik<br />
seviye ve yaşam tarzının yan yana<br />
yaşandığı bir kentte yaşıyoruz. Geçmişte<br />
hemşehricilik üzerine kurulu,<br />
kendini içinde yaşadığı kente değil de<br />
geldiği köye ait hissederek bir araya<br />
toplanan ve kapatan gettolaşma<br />
yerine, bu kez “zenginlerin” kendini<br />
kentten yalıtarak oluşturduğu bu<br />
gettolaşma, yeni sosyolojik süreçlere<br />
gebe.<br />
***<br />
Toplum bu kadar ayrışıp bölündüğünde,<br />
çizgiler bu kadar keskin<br />
olduğunda sağlıklı bir toplumdan da,<br />
sağlıklı bir kentten de bahsedemeyiz.<br />
Hiç kimse de büyük duvarların<br />
ve sayısız güvenliğin sonsuz koruyuculuğuna<br />
sahip değildir. Her<br />
şeyden önce o güvenlik elemanları,<br />
temizlikçiler, hizmetliler, hizmetçiler,<br />
“yadımcılar” öteki dünyaya<br />
aittirler ve bu dünyanın içindedirler.<br />
Duvarların dışına çıktığınızda diğer<br />
“dünyanın” içinde bulursunuz kendinizi.<br />
Ve daha da önemlisi, “diğer<br />
dünya”nın çoğunluğunun belirlediği<br />
siyasal mekanizmalar belirler sizin ve<br />
ülkenin geleceğini. Dolayısıyla yan<br />
yana duran yaşam alanları arasındaki<br />
bu keskin ayrımın kentin geleceği<br />
için oluşturduğu tehlikeyi görmek<br />
zorundayız.<br />
Çözüm: Sağlıklı ve yaşanabilir<br />
kentler<br />
Ataşehir, kent kimliği ve vizyonuna<br />
uygun olmayan yüksek yapılaşmasıyla<br />
değil, sağlıklı ve yaşanabilir kent<br />
niteliğiyle değer kazanacaktır. Bu da<br />
bugünkü kentleşme politikalarından<br />
hızla uzaklaşmakla mümkündür.<br />
***<br />
İstihdam sağlayıcı, kaynak geliştirebilen,<br />
doğal ve tarihi çevreyi koruyan,<br />
kentsel kimliğini oluşturmuş ve bu<br />
kimliği koruyan, doğal afetlere ve<br />
diğer afetlere karşı güvenli, eğitim,<br />
sağlık gibi hizmetleri güçlü, yeterli<br />
yeşil ve açık alanı sağlanmış, bölgede<br />
yaşayanlar arasında sosyal ilişkileri<br />
güçlendiren ve planlı olarak gelişen<br />
bir kent yapabildiğimizde Ataşehir,<br />
sağlıklı ve yaşanabilir bir kent olacaktır.<br />
Bu ise şimdiye kadarki, özellikle<br />
son 30-40 yıllık kentleşme politikalarının<br />
terkedilmesini gerekli kılıyor her<br />
şeyden önce. Başta merkezi yönetim<br />
olmak üzere yerel yönetimlerin kenti<br />
bir rant alanı değil, yaşam alanı olarak<br />
ele almasıyla mümkün olacaktır<br />
bu politika değişikliği. Bunun için<br />
kentlilerin bilinçli ve örgütlü talepleri<br />
gerekiyor. Ataşehir’in, İstanbul’un ve<br />
Türkiye’nin diğer kentlerinin geleceğini<br />
bu şekilde kazanabiliriz.