27.05.2019 Views

Milli Mücadele Gazetesi

FMV Ispartakule Işık Lisesi

FMV Ispartakule Işık Lisesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MİLLİ MÜCADELE GAZETESİ, 20 Mayıs 1919 23<br />

SULTAN AHMET’TE BÜYÜK<br />

BİR MİTİNG YAPILDI<br />

80 bin Türk’ün katıldığı toplantıda Halide Edip, Padişah’tan “Milleti en çok temsil edecek cesur<br />

bir kabine” kurulmasını istedi. Hatipler İzmir için mücadele edilip kan döküleceğini söylediler.<br />

İZMİR’in Yunanlılar tarafından<br />

işgalini protesto için İstanbul’da<br />

yapılan büyük mitinge dün 80 bin<br />

kişi katıldı. Büyük kalabalık sabahın<br />

erken, saatlerinden itibaren Fatih<br />

Meydanı’nda Belediye Dairesi<br />

önünde toplanmıştı. Konuşmaların<br />

yapılacağı kürsüye, siyah zemin<br />

üzerine beyaz ay – yıldız’lı birer<br />

bayrak yerleştirilmişti.<br />

Gençlerden erkeklerin kollarında<br />

siyah şeritler görünüyordu kızlar da<br />

göğüslerine siyah rozetler iğnelemişlerdi.<br />

Bunların üzerinde de “İzmir<br />

kalbimizdir” kelimeleri yazılıydı.<br />

İstanbul’da bir mitingde: İlk defa<br />

kadınlarımızda konuşmuşlardı. Halide<br />

Edip ve Meliha Hanımlar çok<br />

heyecanlı birer konuşma yapmışlardır.<br />

Önce Halide Edip Hanım söz<br />

almış ve demiştir ki: “Müslümanlar,<br />

Türkler, Türk ve Müslüman bugün<br />

en karanlık gününü yaşıyor. Gece,<br />

karanlık bir gece. Fakat insanın hayatında<br />

sabah olmayan gece yoktur.<br />

Yarın bu korkunç geceyi yırtıp yeni<br />

bir sabah yaratacağız.<br />

“Bugün memleketimiz paylaşım<br />

tehlikesi karşısında, adım adım,<br />

kendi himayemizdeki milletleri<br />

başımıza efendi yapmak istiyorlar.<br />

Bugün İzmir, yarın Konya, öbür<br />

gün İstanbul sonra Müslüman dünyasının<br />

başı olan Türk susturulmuş<br />

olacaktır. Buna karşı ne silahımız<br />

var? Kurşun, top, bomba. Bir top<br />

bebeklerimizi öldürebilir. Bizim<br />

bundan da güçlü silahlarımız var,<br />

topun yüzüne tüküren milletlerin<br />

ruhu bizde de var. Sesimizi mutlak<br />

dünya işitecektir. İşitmek ve işittirmek<br />

için bugün kuvvetli ve mutlu<br />

bir millet halinde bulunmalıyız.<br />

“KUVVETLİ KABİNE İSTİYO-<br />

RUZ”<br />

Halide EDİP Hanım, “Biz Padişahımızdan<br />

bize babalık etmesini rica<br />

ederiz” diye sözlerine devam etmiş<br />

ve şu talepte bulunmuştur:<br />

“Biz erkeklerimizle beraber milletin<br />

kalbinden gelen en kuvvetli, en<br />

akıllı, en cesur, milleti en çok temsil<br />

edecek bir kabine isteriz. Padişahımıza<br />

halkın hissiyatını tebliğ<br />

eder ve deriz ki: “İşte kara bir gün<br />

yaşıyoruz. Bugün herkes susmuştur.<br />

Bugün Türk ve Müslüman, padişahın<br />

etrafında toplanmıştır.”<br />

Halide Edip Hanım konuşmasını<br />

büyük bir heyecan içinde şu sözlerle<br />

tamamlamıştır:<br />

“Hanımlar, efendiler bunun beş bini<br />

kadar bir miting de yapmış olsak bir<br />

semeresini göremeyiz. Fakat yarın<br />

var. Çocuklarımız var.<br />

Buradaki Türk Müslüman aleminin<br />

kalbidir, siz düştüğünüz zaman<br />

bir çok şeyler düşecektir. Kadınlar<br />

silahsız ve zayıf fakat kalbi gayet<br />

metindir. Bütün Alem-i İslam hep<br />

kardeşimizdir. Bundan dönen Türk<br />

kadını değildir. Yaşasın milletimiz<br />

Halide Edip Hanım konuşmasını<br />

bitirip kürsüden inerken halk arasında<br />

ağlayanlar görülüyordu.<br />

MİLLETLER UYANIYOR<br />

Hukuk Fakültesi müderrislerinden<br />

Selahattin Bey söz almış “Dün<br />

Darülfünun ’da, bugün de burada<br />

hakkını isteyen bir millet ortadan<br />

kaldırılamaz.” demiştir. Mitinge katılanlar<br />

kalkmayacak diye bağırarak<br />

hatibi alkışlamışlardır. Selahattin<br />

Bey devamlı şunları söylemiştir: “<br />

Bir milleti cebren fena bir hüküm<br />

kabul ettirilebilir fakat o milletin<br />

ilk fırsatta kurtulabilmesi kabildir.<br />

Bu asır milliyet asırdır. Milletler<br />

uyanıyor. İzmir’den işittiğimiz<br />

haberler çok fecidir. Orada bizim<br />

payidar olacak hukukumuz vardır.<br />

İzmir ve diğer işgal edilen yerlerdeki<br />

hakkımız çok ümit ederiz ki<br />

mahfuz kalacaktır. Biz hukukumuzu<br />

sonuna kadar müdafaa sonuna<br />

kadar azmettik.<br />

Mitingin en heyecanlı konuşmalarından<br />

birini yapan Hüseyin Ragıp<br />

Bey şunları söylemiştir:<br />

“Vatandaşlar İzmir’in ne yutulmaz<br />

bir lokma olduğu olduğunu<br />

anlamak için Ödemiş kazasından<br />

devesini önüne katarak Yemiş<br />

çarşısına gelen zeybeğin iri bir çam<br />

bölünmesini andıran mevcudiyetini<br />

seyretmek kâfidir. Anadolu<br />

efesi onun asabiyeti kavmiyesi öyle<br />

bir ustura mahiyetindedir ki onu<br />

yutmak isteyenlerin gırtlağını parçalar.<br />

Vatandaşlar bizimle beraber<br />

yaşamak istemeyenler için kapılarımız<br />

açıktır, geldikleri yere gidebilirler.<br />

Fakat biz, kendi yurdumuzda<br />

hiçbir milletin bize hakim; bizi<br />

efendi olarak yaşamasını tahammül<br />

edemeyiz. Dağdan gelip bağdakini<br />

kovmak isteyenlerin hakkı, kötek ve<br />

satır olacaktır.<br />

Vatandaşlar, İzmir Yunan’a ilhak<br />

edilemez hiçbir zaman ilhak edilemeyecektir.<br />

Bu uğurda gençler kan<br />

dökecekler, kadınlar İzmir matemini<br />

beşikleri ninni diye çağıracaklardır.<br />

Vatandaşlar, İzmir Yunan’a ilhak<br />

edilemez.<br />

SAKIN BEDBİN OLMA<br />

Tahsin Fazıl Bey de konuşmuş,<br />

“Dinimiz, ırkımız, namusumuz<br />

çiğneniyor, yaşamak hakkımız<br />

gasp olunuyor. Bugün İzmirsiz bir<br />

Anadolu ruhsuz bir cesettir. Vatan<br />

bugün için senden sükunet, yarın<br />

için hayat hareketi bekliyor. Bugün<br />

düşmanlarımızın yaygaralarından<br />

sakın kederlenme ve bil ki seni felakete<br />

sürükleyecek kederindir.<br />

Açılış konuşmasını bir hanımefendi<br />

yaptığı gibi kapanış konuşması da<br />

yapmak bir başka hanımefendiye<br />

verilmiştir.<br />

Meliha Hanım büyük bir heyecan<br />

içinde konuşmuş, yedi asırdır<br />

payidar olan Osmanlı Devleti’nin<br />

çöktürmek istendiğini anlatarak<br />

demiştir ki “Fakat bu koca devlet<br />

yıkılırken öyle bir tarraka ile devrilmeli,<br />

öyle bir çatırtı ile devrilmeli ki<br />

cihanı sarsmalı, bütün insaniyeti titretmelidir.<br />

Bu enkaz altında yalnız<br />

bu milletin erkekleri değil kadınları<br />

da üzülecektir. Hiç şüphesiz ki<br />

bütün bu felaketlerden sonra sevgili<br />

İzmir’imizin uğurunda mukaddes<br />

ve kıymettar vatanımıza feda olarak<br />

ölmek ulvi bir şeydir.<br />

Miting geç vakit Padişaha takdim<br />

edilecek bir çağrıyı kabul etmiş ve<br />

kalabalık sıkıyönetim içinde dağılmıştır.<br />

İNGİLTERE<br />

MİTİNGDEN<br />

ŞİKAYETÇİ !<br />

Damat Ferit’e<br />

başvurularak “İstanbul’da<br />

ihtilal hazırlanıyor”<br />

dediler.<br />

Öğrendiğimize göre, İngiltere<br />

Sefareti baş tercümanı dün Damat<br />

Ferit Paşa’yı ziyaret ederek<br />

hazırlanmakta olan mitinglerden<br />

şikayetlerde bulunmuş ve<br />

“İstanbul’da ihtilal hazırlanıyor”<br />

diyerek tedbirler alınmasını<br />

istemiştir.<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Mücadele</strong>mizin 100. yılı anısına FMV Ispartakule Işık Lisesi & Fen Lisesi öğrencilerinden oluşan “ARŞİVE IŞIK TUTANLAR” ekibi tarafından derlenmiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!