Milli Mücadele Gazetesi
FMV Ispartakule Işık Lisesi
FMV Ispartakule Işık Lisesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
MİLLİ MÜCADELE GAZETESİ, 26 Mayıs 1919 30<br />
SALTANAT ŞURASI BUGÜN TOPLANIYOR<br />
Memleket gazetesi<br />
Şûra’nın kuvvetini<br />
milletin sinesinden<br />
almadığını yazıyor<br />
KABİNE DÜNKÜ TOPLANTISINDA KADINLARIN<br />
TOPLANTIYA ALINIP ALINMAMASINI TARTIŞTI.<br />
İzmir’in Yunanlar tarafından işgalinden<br />
doğan acı durumumuzu görüşmek<br />
üzere saltanat şurası bu sabah<br />
Yıldız Sarayı’nda toplanmaktadır.<br />
Muhtelif zümreleri temsilen toplantıya<br />
katılacak olanlara davetiyeleri<br />
dün gönderilmiştir. Vekâletler, Darülfünun,<br />
basın, ticaret odası, fırkalar ve<br />
ayrıca Trabzon, Paşaeli, Adana İzmir,<br />
Vilayeti Şarkiye Müdafa-i Hukuku<br />
<strong>Milli</strong>ye cemiyetleri de temsilcilerini<br />
yollamaktadırlar.<br />
Basını Mahmut Sadık (Yeni<br />
Gazete), Rauf Ahmet (İstiklal), Şaki<br />
(İleri), Refi Cevad (Aldemdar), Hilali<br />
(Sabah), Velid (Tasvir), Asım (Vakit)<br />
ve Necmettin Sadık (Akşam) Beyler<br />
temsil etmektedirler.<br />
Memleket gazetesi, bu heyette<br />
İngiliz mandasını davet eden bir gazetecinin<br />
bulunduğunu belirterek hayeti<br />
boykot etmiştir. Bu gazete, Saltanat<br />
Şûrası hakkında da şunları yazmaktadır:<br />
“Saltanat Şûrası, kuvvetini milletin<br />
Islahat <strong>Gazetesi</strong>ne<br />
verilen<br />
özel demeç<br />
İzmir<br />
ISLAHAT gazetesi Yunan Başbakan<br />
Yardımcısı ile yaptığı özel bir<br />
mülakatı ün yayınlamıştır. Türkleri<br />
uyutmaya yönelik demecinde Repulis<br />
şunları söylemiştir:<br />
“İzmir’in işgali esnasında beyhude<br />
yere Müslüman kanı akıtılmış olmasına<br />
çok müteessif oldum. Müslümanlar<br />
bizi, idareye muktedir bir<br />
millet telakki etmesinler. Yunanistan<br />
demokrat bir memlekettir. Rumeli’den<br />
seçilen Müslüman mebuslarımız,<br />
Rum mebuslarımızdan daha<br />
çoktur. Eğer suistimal olursa onlar<br />
bütün dünyanın nazarı dikkatini<br />
celbedebilirler.”<br />
Islahat muhabirinin “eğer konferans<br />
İzmir meselesini Yunanistan lehine<br />
hallederse Müslümanlara karşı vaziyetiniz<br />
nasıl olacaktır?” sualine de<br />
Repulis şu cevabı vermiştir:<br />
“Ahaliyi çağıracağız ve kendi kendinizi<br />
idare ediniz diyeceğiz. Onların<br />
bütün hukukunu muhafaza edeceğiz.<br />
Yunan hükümetinin yardımı ile Türk<br />
memurlar eski vazifesine devam<br />
edeceklerdir. Çünkü bizim onlara<br />
ihtiyacımız var.<br />
sinesinden almaktadır denilemez.<br />
Çünkü seçimle teşkil edilmemiştir ve<br />
davetiyelerle toplanmaktadır.<br />
KADINLAR<br />
Öğrendiğimize göre, Saltanat Şûrasının<br />
toplantısı ile ilgili olarak hükümetin<br />
dün yaptığı toplantıda “kadınların<br />
toplantıya iştirakı” konusunda uzun<br />
tartışmalar cereyan etmiştir. İlk<br />
haberlerde muallime Halide Edip Hanımefendi’nin<br />
de toplantıya katılacağı<br />
bildirildiğinden bu tartışmaya lüzum<br />
duyulmuştur.<br />
Kabine toplantısında Raşit Akif Paşa,<br />
hanımların toplantıya katılmalarına<br />
şiddetle karşı koymuştur. Çürüksulu<br />
Mahmut Paşa ise kadınların iştirakında<br />
bir mani bulunamayacağını<br />
söylemiştir. Nihayet, Halide Edip<br />
Hanım Efendinin toplantıya gelmeyeceği<br />
anlaşılmış ve tartışmalara son<br />
verilmiştir.<br />
Yıldız Sarayı’nda bugünkü toplantıya katılacağı öğrenilen Veliaht Abdülmecid Efendi.<br />
YUNAN DİVAN-I HARBİ ATİNA<br />
TÜRKLERİ YARGILIYOR İTİRAF<br />
İZMİR’DE MERKEZ OTELİ SAHİBİ ABİDİNZA-<br />
EDİYOR.<br />
DE TEVFİK, BİR YUNAN DESTROYERİNİ HA-<br />
VAYA UÇURMAYA TEŞEBBÜSLE SUÇLANDI İzmir’den dönen<br />
ATİNA<br />
Yunan gazeteleri, İzmir’de Yunan<br />
divanı harbinin faaliyete geçtiğini<br />
yazmaktadırlar.<br />
İzmir’den verilen bir habere göre,<br />
cuma günü harp divanına Merkez<br />
Oteli sahibi Abidinzâde Tevfik<br />
çıkarılmış ve Leon adındaki Yunan<br />
destroyerini havaya uçurmak için<br />
komplo hazırlamış olmakla suçlanmıştır.<br />
Yunan iddiasına göre,<br />
Abdinzâde Tevfik, elinde, namlusu<br />
tütmekte olan rövolveri ile yakalanmıştır.<br />
Tevfik’i yakalayan Yunan subayı ve<br />
şahit Okonomos gelmediğinden<br />
dava başka güne bırakılmıştır.<br />
Stançena adında bir Bulgar kadınıda,<br />
Yunan askerlerine ateş eden Türkleri<br />
evine aldığından dolayı divanı harbe<br />
verilmiştir.<br />
Atina basını, yağma ettiği paralar<br />
daha avucunda iken yakalanan bir<br />
Yunan askerini şöyle savunmaktadır:<br />
“Bu zavallı Yunan askeri, hapishane<br />
firarisi bir Türkün karışıklık esnasında<br />
avucuna sıkıştırdığı bu para ile<br />
şaşkın vaziyette iken yakalanmıştır.”<br />
GİRESUN’A DÖNEN RUMLAR<br />
IŞIK GAZETESİ, YUNAN GEMİLERİ İLE RUSYA SAHİLLERİNDEN GE-<br />
LEN RUMLARIN SİLAH VE CEPHANE GETİRDİKLERİNİ BİLDİRİYOR.<br />
GİRESUN<br />
Dün limanımıza gelen Yunan<br />
bandıralı bir vapur, Rus sahillerinden<br />
topladığı firari sürülerini<br />
Giresun’umuza bıraktı.<br />
Işık gazetesinde İbrahim Hamdi<br />
Bey bu olayı şöyle anlatmaktadır:<br />
“İçimizden askerlikten kaçan<br />
şimdi ise yine vatan diye memleketimize<br />
gelen bu kiryeler kimlerdi?<br />
Biliyor musunuz? Merak<br />
edin de bir görün getirdikleri<br />
eşyaları seyrederken zavallı Türke<br />
acımamak elden gelmiyordu. Bir<br />
sandık açılıyor, içinden kocaman<br />
iki levha acıkıyor. Biri mahut serseri<br />
Venizelos’u gösteriyor. Diğer<br />
levha, bir neferin eline kocaman<br />
bir Yunan bayrağı veriyor, minareyi<br />
karanlıklara gömüyor, bunu<br />
Arslanoğlu Sava namında bir Osmanlı<br />
Rum’u eşyası ile getiriyor.<br />
Diğer bir sandık açılıyor içinden<br />
silah ve cephane çıkıyor.”<br />
İbrahim Bey yazısında, İzmir’de<br />
kardeşlerimizi öldüren Yunanlıların<br />
Giresun’da da faaliyet<br />
halinde bulunduğunu açıklayarak<br />
halkı birleşmeye davet ediyor<br />
ve diyor ki:<br />
“Maksadınız yaşamaksa onun<br />
yolu birliktedir. Cemaatten kaçan<br />
her fert boynuna ipini kendisi<br />
takıyor demektir. Sarıklı, sarıksız,<br />
fesli, başlıklı hepiniz birleşir<br />
başlarınızı, kollarınızı birleştirirseniz<br />
iş görürsünüz, pişman<br />
olmazsınız. Türkün aklı sonradan<br />
başına gelir darbımeselimizden<br />
artık misale ihtiyacı kalmamıştır.<br />
Mezar taşlarımıza hiç olmazsa<br />
“Namusu ile ölmüştür”, “Millet<br />
için ölmüştür” cümleleri kazılsın.”<br />
Yunan Başbakan<br />
Yardımcısı, Türk<br />
kanının “boş yere”<br />
akıtıldığını söyledi.<br />
Atina<br />
İşgal günü yapılan katliam ile yapmacılığı<br />
tahkik için İzmir’e gitmiş olan<br />
Başbakan Yardımcısı Repulis buraya<br />
dönmüş ve basına yaptığı açıklamada,<br />
katliamla yağmanın bütün mesuliyetinin<br />
Yunanlılara ait olduğunu<br />
itiraf etmiştir.<br />
Repulis, karaya çıkan Yunan<br />
birliğine hükümet konağı önünden<br />
geçmemesi için kat’i talimat vermiş<br />
olduğunu, buna rağmen emri dinlemeyip<br />
bu istikamette gittiğini, Rum<br />
halkın da peşine takıldığını en kanlı<br />
olayın da burada cereyan ettiğini<br />
söylemiş ve bir gazetecinin:<br />
“Türkiye’nin, Yunan birliğine tuzak<br />
kurdukları haberi doğru değil midir?”<br />
sualine de:<br />
“Hayır” diye cevap vermiştir.<br />
Yunan gazetelerinin bildiğine göre,<br />
Repulis İzmir’den hareketinden önce<br />
Yunan zırhlısında Türk gazetecileri<br />
de kabul ederek kendilerine: “Yağma<br />
edilen eşya ve para, sahiplerine iade<br />
edilecek, zarar tazmin edilecektir”<br />
demiştir. MÜSAVAT gazetesi bu<br />
sözleri geniş yayınlamıştır.<br />
Yunan Başbakan Yardımcısının sırf<br />
Türkleri avutmak ve aynı zamanda<br />
Yunanistan aleyhinde Avrupa’da<br />
beliren cereyanı yatıştırmak için bu<br />
sözleri sarfettiği anlaşılmaktadır.<br />
<strong>Milli</strong> <strong>Mücadele</strong>mizin 100. yılı anısına FMV Ispartakule Işık Lisesi & Fen Lisesi öğrencilerinden oluşan “ARŞİVE IŞIK TUTANLAR” ekibi tarafından derlenmiştir.