You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Müzikten<br />
Modaya<br />
Sanatsal Varoluş<br />
İnsanoğlunun gelişiminde sanat her zaman onu şekillendiren en<br />
başat unsurlar arasında yer almıştır. Öyle ki sanat; zaman zaman<br />
din denilen kavram ile dahi karşılaştırılabilecek, neredeyse bir inanç<br />
diyebileceğimiz öznel bir nitelik kazanmıştır. Sanatın bu büyüsü<br />
zaman içerisinde kendisine giderek ayrıksı bir alan açmış ve dinden<br />
mimariye, felsefeden giyime kadar; yani insan hayatının görsel<br />
olanından işitsel olan kısmına uzanan her alanda kendisini belli<br />
etmiştir.<br />
Sanat felsefecileri ve tarihçileri sanattan yedi dala ayırarak bahsederler:<br />
resim, heykel, edebiyat, tiyatro, müzik, mimari ve dans.<br />
Bu sanat dalları arasından altısı görsel bir içerik arz ederken, müzik<br />
ayrıksı olarak işitsel bir öze sahiptir. Bu müzik için bir nevi yalnızlık,<br />
bir nevi benzersizlik, bir nevi sanat içerisindeki özgünlüğe işaret<br />
eder.<br />
Burada sözsüz müzik ve bilhassa klasik müziğe ayrıca değinmek<br />
gerekir. Bir ya da birden fazla enstrümanın adeta görsel bir hale<br />
ulaşarak sahnede harikulade uyumlu bir raksı olarak adlandırabileceğimiz<br />
klasik müzik, gerçekten müzik sanatının en katışıksız ve<br />
üstün halini yansıtır. Bir kıyaslama ya da üstün çıkarma çabasına<br />
girmeksizin şu ifade edilebilir ki: sözcüklere yaslanarak bir duyguyu<br />
aktarma yolunu seçen Shakespeare ile sadece seslere, notalara ve<br />
enstrümana yaslanarak bir insanın yirmi yedi ile yirmi sekiz yaşı<br />
arasındaki duygusal farkı anlatmayı başaran J. S. Bach aslında sanki<br />
birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Fakat Bach’ın sanatsal yetisi daha<br />
görünmez, daha anlaşılması güç, daha metafiziksel bir yerde durur.<br />
Bunun en bilindik örneği Vivaldi’nin Dört Mevsim’idir. Vivaldi’nin<br />
bu sanatsal kompozisyonu hakikaten bir dehalık örneği olarak<br />
karşımızda durur. Bunlara benzer bir biçimde Richard Strauss’un<br />
Also Sprach Zarathustra isimli eserinin Nietsche’nin yüzlerce sayfalık<br />
Böyle Buyurdu Zerdüşt isimli eserini birkaç dakika içerisinde<br />
özetlemeyi başarması aslında tesadüf değil müziğin gücünden ileri<br />
gelir.<br />
formlarda<br />
THE CRAFT - <strong>26</strong> | 105