çıksorut (3)

HAYAT
Hayat, hayat, hayat… İlk olarak sizden
istediğim söylediklerimi hayal ediniz.
Gece bitmek üzeriydi. Güneş
ayın yerini kapmak için adeta koşuyordu ve
koşarken şöyle mırıldanıyordu:
Hadi ay hadi insanların yüreklerine gizliden
gizliye mutluluk verip, karanlık yolları
aydınlatıp, doğanın tüm güzelliklerini ortaya
çıkarmak istiyorum. Diye diye koşarak
ayın yerini kaptı. Yıldızlı gökyüzünü sardı.
Gökyüzündeki karanlık yerini aydınlığa
yıldızlar o ışık saçan örtünün arkasına
saklandı. Tan yeri ağarmış, soğuk rüzgârlar
sıcak rüzgârlara dönmüş, ayçiçekleri
güneşe “hoş geldin” diyerek selam vermişti.
Eşsiz büyüklüklerdeki dağlar gün yüzüne
çıkmış, doğanın muhteşem manzarası insana
huzur vermeye başlamıştı…
Anlattığım, bu betimleme sizce
size huzur ya da mutluluk verdi mi?
Bana yeterince verdi. Bu betimleme
mutluluklarımızı, üzüntülerimizi, coşkulu
anlarımızı, başarılarımızı içerisinde
barındıran hayatın bir parçası değil miydi?
Keşke hayat sürekli böyle olsa ama üzülmeyin.
Dik durun, karamsar olmayın. Hayat
büyük bir tecrübedir. Bizler ise bu tecrübenin
birer parçası…
Hayatta başarılı olmak, gülmek emellerimizden
sadece biri olsun. Anı yaşayıp
doğayla iç içe olalım ki hayatımıza renk
katabilelim. Hayat ancak ona renk verdiğiniz
zaman hayat olur. Tüm başarıların
arkasında büyük bir çaba önünde ise
koca, koca mutluluklar vardır. Evet, hayat
sadece mutluluk demek değildir ama şunu
unutmayın üzüntüleri yenmek mutluluğa bir
adım daha yaklaşmak demektir.
Mustafa Can KURT / 8-G
Okul Temsilcisi
36