30.01.2020 Views

bi'mola3

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

bi’mola

BESLENME MODELİ YERİNE

YAŞAM MODELİ

Bu sefer 2016 yılında Amerikan Kalp Derneği

tarafından düzenlenen bir kongrede yayınlanan bir

rapordan bahsetmek istiyorum.* Yayınlanan raporun

başlığı ‘Yo-yo diyetler fazla kilolu olmasanız bile tehlikelidir.’

Buradaki ‘yo-yo’ ifadesi tekrarlı olarak kilo

alıp vermek için kullanılıyor. Yani tekrarlı bir şekilde

kilo alıp veriyorsanız bu sağlığınız için hayati bir

önem taşıyor denmekte.

Çalışmada 160.00’e yakın kadının ortalama

11 yıllık ağırlık öyküsü alınarak kişiler 4 gruba

kategorize edilmiş (ağırlığı stabil olanlar,

ağırlığı sürekli artanlar, verdiği kiloyu

koruyanlar, ağırlık döngüsüne girenler yani

yo-yo olanlar) ve sağlık durumları incelenmiştir.

Bu çalışmaya göre;

•Çalışmanın başında normal ağırlıkta olan,

sonrasında kilo verip verdiği bu kiloları

alan kişilerin ani kardiyak ölüm riski 3,5 kat

artmış,

•Yine çalışma başlangıcında normal ağırlıkta

olup ağırlık döngüsüne girenlerin koroner

kalp hastalıkları riski % 66 artmış olarak

bulunmuştur.

Bu tabi ki çok düşündürücü bir durum,

çünkü kişi devamlı kilo alıp veriyorsa

yarardan çok zarar görebilir. Esasında

önemli olan kalıcı olarak sağlıklı bir kilo

aralığında olabilmektir. Mevsimlere veya estetik

kaygılara göre istikrarı önemsememek

büyük riskleri de beraberinde getirebilmektedir.

Ayrıca geçen yazıda yaşamımızda bizi

besleyenlerin tabağımıza koyduklarımızdan

çok daha fazlası olduğunu ve bunların neler

olabileceğini düşünmüştük. İyi hissetmemizi

sağlayan ve bize enerji verenler besinler

dışında da bazı şeyler olabilmektedir

demiştik.

Geçmişe dönersek örneğin çocukluğumuzda

sokakta oyun oynarken veya

arkadaşlarımızla iyi vakit geçirirken

ebeveynimiz bize yemek saati olduğunu

hatırlatmasa acıktığımızı düşünmezdik bile.

Hatta ‘ben acıkmadım daha’ diye pazarlık

bile yapardık. Bir başka örnekte sizi çok

heyecanlandıran bir proje için çalıştığınızı

düşünün. Tüm kalbinizle projeye inanmışsınız,

kendinize güvenle çalışmaya

devam ediyorsunuz. Zaman durur gibi olur

ve siz o adanmışlıkla dış dünyadan gelen

sesleri bile duymazken, yemek yemek fikri

çok sonra aklınıza gelir.

Şimdi de düşük bir ruh halinde ya da

depresyonda olduğunuz ve özgüvensiz

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!