You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
komşuluğundaki evine bıraktıktan sonra, apartmanlarının önünden
sanki bir banka soygunu yapmış olmanın verdiği panikle arabamı dört
nala sürerken birdenbire karşıma çıktı kayınpederimin beyaz Fiat Temprası.
O beni görmüş müydü bilmiyorum ama benim onu görmem ile
kalp hızımın tavana vurması arasındaki sürenin bir saniyeden az
olduğundan eminim. Zira panikten gaz ile fren pedallarını karıştırmış,
mutlak bir kazadan-belki de müstakbel kayınpederimle- eşiğinden
dönmüştüm. Geriye bakınca biliyorum ki, etrafında olan biten her şeyi
fark etmekte üstüne olmayan kayınpederimin beni görmemiş olmamasına
ihtimal yoktu. Sinirinin bozulmuş olmamasına da aslında…Ama yine
bir o kadar kızlarına olan sevgisi ve anlayışı nedeniyle, Burçe’den
bildiğim kadarıyla, o dönemde benim varlığım hiçbir zaman evde kavga
konusu olmamıştı. İşte benim biricik kayınpederim ile ilk temasım,
deneyimim ve yoğrulma sürecim, bir kış öğleden sonrası başlamıştı.
Benim için 1994 senesinin en büyük başarısı buydu-gelecekte kayınpederim
olacak efsane hocamın arabasına çarpmamayı başarmıştım.
Yıllar hızlıca geçmiş, ben Hacettepe’de beşinci staj seneme ulaşmıştım.
Doğal olarak en korktuğum staj Nöroşirürji’ydi. Tüm stajyerler Tunçalp
Hoca’mızın stajyerlere ne kadar iyi davrandığını, benign (iyi huylu)
olduğunu belirterek bayram ederken, ben endişeyle tir tir titriyordum.
Çok yakın arkadaşlarım durumu biliyor, bana çoktan kurbanlık koyungözüyle
bakıyorlardı. “Sen ortadan temelli kaybol”, “Ne yapsan çakacaksın,
hazırlıklı ol” sözleri hep aklımda yankılanırken sonunda
Hoca’nın dersi geldi çattı, ben de Bölüm 72 dershanesinde nereye kaçıp
saklanacağımı düşünmekten bayılmamaya çalışırken, Hoca sınıfa girdi,
hepimizi selamladı ve derse başladı. Nöroşirürji gibi hâkim olunması son
derece zor bir cerrahi branşın temellerini bize o kadar net anlattı ki,
arkadaşlarımın hayranlığı bir yana, önce heyecanıma rağmen, ben bile
dersi anlayabilmiştim. O staj boyunca hem asistanlara, hem stajyerlere
nasıl saygıyla ve sevgiyle davrandığını görmüştüm. Hastalarına gösterdiği
ilgi, şefkat ve dikkat, bana nasıl mükemmel cerrah olunacağını
göstermekle kalmamış, bana bir model olmuştu. Hoca azarlamıyordu.
Bu inanılmazdı! Asistanlar hastaları istenilen özenle hazırlamamışsa
hocanın yüzünde oluşan kıvrımlar onların kahrolması için yeterli oluyor-