You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ablam evleniyor. Babam koluma yapışmış tüm misafirlere “Bunu
vermem, bu benimle kalacak!” diyor...
Bu sefer ben Amerika’dan dönüyorum. Uçak Esenboğa’ya inmiş taksi
yapıyor. Nasıl becermişse yapmış, beni dış hatların kapısının önünde,
pistin kenarında bekliyor! Saçları nasıl da beyazlamış...
Planöre binmeye gittiğimi duyunca bana küsüp telefonlarıma çıkmıyor,
ta ki Eskişehir’den sağlam döndüğümü duyuncaya kadar...
Evlenme arifesinde, babamla İstanbul’daki evimi boşaltıyoruz. Nefes
almadan eşya paketliyoruz, arada hamburger ısmarlayıp, televizyon
karşısında keyif yapıyoruz...
Zurnalı davullu düğün alayı beni evden almaya geliyor. O gümbürtünün
içinde ikimiz de gözleri kırmızı ve yaşlı ama kahkahalar atarak
sarılıyoruz...
Ultrason filmini uzatıyorum, bir leke göründüğünü söylerek. Bakmayı
reddediyor, “Gazdır, gaz!” diyerek. Sonra, şakamı anlayan annemin
mutlu çığlıkları ve tebrikleri arasında, yüzündeki şaşkın ifadenin mutluluğa
dönüşmesini izliyorum...
Binbir türlü huysuzluk, aksilik yapıyorum, off baba! uff baba! diyorum,
ama hiç birinde onun bana kızdığını, beni kırdığını hatırlamıyorum.
Çünkü benim babam herşeyiyle bir dev: bitmeyen ve herkesi kapsayan
sevgisiyle, sonsuz vericiliği ve toleransıyla. Dev gibi bilgisiyle, merakıyla,
yaşama sevinciyle, benim babam bir enerji topu adeta, ısıtıyor, aydınlatıyor,
yaşatıyor, güldürüyor.
İşte tüm bunlar yüzünden, babamı anmak demek, güzel anları hatırlamak,
tekrar gülmek, yaramazlık yapmak istemek demek. Babam hala
bizimleymiş gibi yaşamak demek, acılara üzüntülere aldırmamak,
durmamak, “hadi gidelim!” demek.
Fizik kanunları enerjinin asla yok olmayacağını söylüyor. Babamı anmak
için konuşan, yazan, mesaj atan, arayan sizler, onun hayatı boyunca
saçtığı sevgiyi bize geri yansıttınız. Onun o muhteşem enerjisinin yok