Patolojik Bir Kıskançlık Yakası - Düşünen Adam
Patolojik Bir Kıskançlık Yakası - Düşünen Adam
Patolojik Bir Kıskançlık Yakası - Düşünen Adam
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Patolojik</strong> <strong>Bir</strong> K ıskançl ık Yakas ı<br />
A. Ertan TEZCAN *, Fahrettin ÜLKEROĞLU *<br />
ÖZET<br />
A şırı k ıskançlık dü şüncesi, k ıskançl ık sanrıs ı olarak değerlendirilen ve sanrısal bozukluk tan ıs ı konularak bu<br />
yönde tedavi gören hastanın tekrar değerlendirilmesinde aşırı k ıskançlık düşüncesi obsesyonel k ıskançl ık olarak<br />
değerlendirilmiş ve hastaya patolojik k ıskançl ık tan ısı konulmu ştur. Çalışmam ızda hastaya monulan tanılar ve<br />
tedaviler tartışılm ıştır.<br />
Anahtar kelimeler: Anormal k ıskançl ık, patolojik k ıskançlık, sanrısal bozukluk, fluoksetin<br />
<strong>Düşünen</strong> <strong>Adam</strong>; 1995, 8 (3): 15-17<br />
SUMMARY<br />
Thougts of morbid jealousy which are considered as delusions of ealousy and are diagnosed as delusional disorder,<br />
in reexamining the patient who is the subject to the treatment, thoughts of morbid jealousy were diügnosed<br />
to be obsessional jealousy and she has been diagnosed to have pathological jealousy. In our study, the<br />
diagnosis and treatments are discussed.<br />
Key words: Morbid jealousy, pathological jealousy, delusional disorder, fluoxetine<br />
GİRİŞ<br />
Normal populasyonda k ıskançl ıkla ilgili sistemli<br />
araştırmaların kıs ıtl ı olmas ı nedeniyle, konu ile ilgili<br />
davran ışlar hakk ında bilgilerimiz s ınırl ıdır ( 1 ). Psi-<br />
kiyatrik aç ıdan kıskançl ık; kişinin benlik sayg ısına<br />
karşı olu şan bilinç altı tehdite karşı bir reaksiyon<br />
olarak tan ımlanmaktad ır (2) .<br />
Toplumumuzun genelde ho şgörü ile baktığı kıskançl<br />
ık, anormal derecede (Morbid Jealousy) oldu ğunda,<br />
gerek bu duyuyu ya şayan, gerek bu duyunun yansıtıldığı<br />
eş için evlilik yaşam ın ı olumsuz yönde etkileyebilir<br />
ve zamanla k ıskançl ık duygusuna eklenen<br />
sadakatsizlik duygusunun yoğunluğu eşlerin birlikteli<br />
ğini dayan ılmaz hale getirebilir (3) .<br />
* F ırat Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal ı<br />
Günümüzde, k ıskançhk/sadakatsizlik sanns ı olarak<br />
değerlendirilen bu dü şüncenin benzer şekilde affektif<br />
komponentleri yüklü ki şilerde de karşılaşılmas ı<br />
nedeniyle patolojik veya obsesyonel k ıskançl ık tabiri<br />
de kullan ılmaktad ır (4) .<br />
pecya<br />
Tedavilerindeki farkl ılık nedeniyle Enoch ve Trethowan<br />
taraf ından tan ımlanan, pür sadakatsizlik sannlannı<br />
içeren ve psikotik bir tablo olan Othello<br />
sendromu ile patolojik luskançl ığın özellikle tedavilerindeki<br />
zıtlık derecesindeki farkhlük nedeniyle<br />
ay ırt edilmesi gerekmektedir (5) . Bishay ve<br />
arkadaşları da anormal k ıskançl ık teriminin sanr ısal<br />
durumlardan farkl ı psikiyatrik tablolardaki k ıskançl<br />
ık reaksiyonlar ı içinde geni ş bir fenomen olduğunu<br />
belirtmi şlerdir (6) .<br />
15
<strong>Patolojik</strong> <strong>Bir</strong> <strong>Kıskançlık</strong> Vakası Tezcan, CIlkerağlu<br />
Bu çal ışmam ızda şiddetli kıskançl ık/sadakatsizlik<br />
dü şüncesi sadakatsizlik sanr ısı olarak değerlendirilen<br />
ve paranoid bozukluk tan ısı konularak tedavi<br />
edilen bir vakada konulan tan ı ve uygulanan tedavi<br />
tartışılm ıştır.<br />
OLGU<br />
Hasta 39 ya şında kad ın, 19 yıllık evli, 17 ya şında<br />
erkek ve 14 ya şında kız, iki çocuk annesi, lise mezunu.<br />
Onsekiz ya şında başladığı çal ışma hayatına 25<br />
yaşında ikinci çocu ğunu doğurduktan sonra son vermiş.<br />
Eşi mühendis, serbest çal ışmakta ve yakla şık<br />
yirmi yıllık alkol öyküsü mevcut. Çok a şırı alkollü<br />
olduğu zamanlar d ışında sessiz, sakin ve çevrelerinde<br />
sevilen bir ki şi. Hastan ın şikayetleri yaklaşık<br />
iki yıl kadar önce, kendi ifadesi ile birdenbire<br />
başlamış.<br />
Eşinin kendisini aldattığı hissine kap ılmış. Yaklaşık<br />
3-4 ay bu duyuyu kendi ba şına yenmeye çal ışm ış .<br />
Zamanla, eşinin her hareketini incelemeye, bir ipucu<br />
bulurum dü şüncesiyle e şinin giyeceklerini karıştırmaya<br />
başlam ış. Rahatlann veya bildiklerini<br />
bana söyler dü şüncesiyle hissettiklerini çok yak ın<br />
iki-üç arkada şına söylemi ş. Aldığı yan ıtlar "Bu dünyada<br />
e şini aldatacak son ki şi senin e şin, senin ki vesvese<br />
vs.." şeklinde olmuş ancak duygularında bir deği<br />
şiklik olmamış. Eşinin geç geldiği bir akşam eşini<br />
beklerken yine ayn ı duyguya kap ılmış . İlk kez o<br />
akşam e şine kendisini aldatt ığını düşündüğünü,<br />
böyle bir şey varsa ilk duyan ın kendisi olmak istediğini<br />
belirtmiş. Eşinin böyle bir şey olmad ığını ve<br />
olamayacağını söylemesi ve çocuklar ının üzerine<br />
yemin etmesi hastay ı o gece için rahatlatm ış ama<br />
sabah yine ayn ı duyuyla uyanm ış. <strong>Bir</strong>kaç hafta sonra<br />
ilk kez e şini takip etmi ş. Zamanla takip etmesine ilayeten<br />
e şinin iş yerinin karşısındaki kafeteryada oturarak<br />
e şini gözetlemeye ba şlamış. Yaklaşık 5-6 ay<br />
süren bu süre içinde i ştahı kesilmiş, 7-8 kilo kaybetmi<br />
ş; yorgunluk, halsizlik, toplumsal faaliyetlerden<br />
uzaklaşma ve niye bu şekilde dü şünüyorum diye<br />
kendine k ızmaya başlamış ancak e şine kendsini aldatıp<br />
aldatmad ığın ı sormaya devam etmi ş. Zaman<br />
zaman bu sorulardan b ıktığın ı ifade eden e şiyle tartışmaları<br />
olmuş .<br />
Hastan ın eşi, birgün eve bir gazete küpürü ile gel-<br />
miş. K ıskançl ığın ruhsal bir hastal ıktan kaynaklan-<br />
16<br />
dığın ı aynntılı bir şekilde yazd ığını söyleyerek yaz<br />
ıyı hastaya okutmu ş. Hasta "Adeta kendimi okudum"<br />
şeklinde ifade kullanmakta. Hemen ertesi gün,<br />
rahats ızlığın başlamas ından yaklaşık 18 ay sonra,<br />
dostlarının tavsiyesiyle bir psikiyatriste müracaat etmişler.<br />
<strong>Kıskançlık</strong> tipi paranoid reaksiyon tan ıs ı ile<br />
15 mg/G trifluoperazin + 6 mg/G biperiden ile tedaviye<br />
başlanmış. <strong>Kıskançlık</strong> dü şüncesinde iki hafta<br />
içinde bir azalma olmu ş ancak bu dönem kendini<br />
aşırı yorgun, bitkin, ne şesiz, mutsuz adeta ya şayan<br />
bir bitki gibi hissetmeye ba şlamış. Tedaviye üç ay<br />
kadar devam etmi ş ve bu dönemde depretif belirtilerinin<br />
a şırı artmas ı nedeniyle tedavisine 50 mg/<br />
G amitriptilin ilave edilmi ş. <strong>Bir</strong>kaç ay bu tedaviye<br />
devam eden hasta şikayetlerinde bir azalma olmamas<br />
ı nedeniyle ilaçlar ı bırakm ış .<br />
Müracaat ında yapılan ruhsal muayenesinde bariz<br />
anksiyete, a ğır depresif bulgular, otoaktizasyon,<br />
yoğun obsesif u ğraşlar ve a şırı sadakatsizlik düşüncesi<br />
saptanm ıştır. Hastan ın sanrı düzeyindeki sadakatsizlik<br />
dü şünceleri obsesyonel patolojik k ıskançl<br />
ık olarak de ğerlendirilmi ş ve 20 mg/G fluoksetin<br />
ve psikoterapötik yalda şım ile sekiz haftal ık<br />
süre sonnuda düzeldi ği saptanm ıştır. Çal ışmatn ızda<br />
hastaya daha önce konulan sanr ısal bozukluk tan ısı<br />
tartışılmıştır.<br />
TARTIŞMA<br />
pecya<br />
İkinci çocuğunun doğumuna kadar aktif bir i ş yaşam<br />
ı ve toplumsal üretkenliği olan hastan ın, çocukların<br />
büyümesi ve bireyselle şmeleri nedeniyle<br />
zamanla i şe yaramad ığı duygusuna kap ılarak benlik<br />
sayg ıs ını kaybetmeye başladığı kanaatindeyiz. Hastan<br />
ın e şinin alkole olan dü şkünlüğünün, e şi ile arasındaki<br />
duygusal ba ğın zayıflamas ına, muhtemelen<br />
cinsel ve evlilik sorunlar ına zemin haz ırlamas ı da<br />
söz konusudur.<br />
Nitekim, kendine güvende eksiklik, cinsel sorunlar ın<br />
ve evlilik sorunlar ın ın kıskançl ık sannlan ile ilişkili<br />
olduğu (7) ve tatmin edici duygusal ili şkileri bulunmayan<br />
insanlar ın kıskançl ık duygularına daha<br />
yakın oldukları bildirilmektedir (8) . Hastan ın e şinin<br />
alkol bağıntl ılığı, iş düzeninide olumsuz etkilemi ştir.<br />
Stabil bir ekonomik temel kayb ı her kad ının başl ıca<br />
endişesidir (3) . Bu endişenin de hastay ı olumsuz etkilenmesi<br />
söz konusudur.
<strong>Patolojik</strong> <strong>Bir</strong> K ıskançl ık Vakası<br />
Hastaya muhtemelen şu bilgiler ışığında sannsal bozukluk<br />
tan ısı konulmuştur: Sannsal bozukluklarda,<br />
kıskançlık sannlan monosemptomatik sann şeklindedir<br />
(9) . Hastada ilk muayenede ba şka bir bulgu<br />
saptanmam ış ve/veya diğer bulgular ilk muayenede<br />
göz önünde bulundurulmam ıştır. <strong>Bir</strong>az dü şünce, dizorganize<br />
konu şma, varsan ı gibi bulgulann olmamas<br />
ı ve yine bu dönemde bariz depresif bulgulann<br />
bulunmay ışı kıskançl ık tipi sannsal bozulduğu düşündürmüştür.<br />
Sannsal bozuklu ğu olan hastalar karakteristik<br />
olarak tek bir delil olmaks ızın e şin ihanetinden<br />
emindirler (3). Hasta da, hiçbir delil<br />
olmaks ız ın e şinin ihanetinden emin oldu ğunu belirtmi<br />
ştir. Hastan ın eşini gizlice takip etmesi de sanrısal<br />
sürecin bir parças ıdır (I°).<br />
Sunduğumuz olguda olduğu gibi bazı vakalarda ihanet<br />
ve sadakatsizlik dü şüncelerinin kesin olarak obsesyon<br />
mu yoksa sanr ı m ı olduğuna karar vermenin<br />
zorlu ğu bildirilmi ştir (1,4) . Nevrotik veya ki şilik bozukluğu<br />
olan hastalarda psikozun di ğer bulgular olmaks<br />
ızın kıskançl ık sanrılann ın bulunduğu belirtilmiştir<br />
(1,4,11).<br />
Docherty ve Ellis; k ıskançl ığın aşırı obsesyonel ve<br />
egodisforksiyonel tipini tan ımlamışlardır (7). Hastan<br />
ın ilk psikiyatrik başvurusunda sanrısal bozukluk<br />
tanıs ının ayine tan ıda obsesyonel/patolojik k ıskançlık<br />
gözönünde bulundurulmadan konulduğu düşünülmüş<br />
ve şu bilgiler ışığında hastan ın sannlan<br />
obsesyonel/patolojik k ıskançlık olarak değerlendirilmi<br />
ştir: K ıskançlık sanns ı olan hastalar ın<br />
% 69'unun erkek olduğu ve bu sannlann yaşamlanndaki<br />
diğer sannlardan sonra geli ştiği gözlenmiştir<br />
( 12).<br />
Hastan ın yaşam ın ın herhangi bir döneminde kendisi<br />
ve yakınları tarafından sannsal bir dü şünce tanımlanmamaktad<br />
ır. Kıskançl ık sanr ısı olan hastalarda<br />
sannya sekonder öfke bildirilmi ştir ( 10). Sunduğumuz<br />
olgu da kendisi ve yak ınları tarafından<br />
öfke tan ımlanmamaktad ır ve ruhsal değerlendirmelerinde<br />
de bu bulgu saptanmam ıştır. Kıskançl<br />
ık sannsm ın söz konusu olduğu vakalarda has-<br />
Tezcan, Ülkeroğlu<br />
talann arkada şlarının birçoğunu farkl ı fıkirlere kar şı<br />
aşikar şekilde ho şgörüsüz olduğu için kaybettikleri<br />
bildirilmiştir (3) . Hastan ın arkadaşları ile ilişkilerinde<br />
bir bozukluk olmay ıp özel ve izole edici<br />
bir duygu olan k ıskançlığını arkada şları ile paylaşmas<br />
ı ve yard ım aramas ı söz konusudur. E şinin rahats<br />
ızlığı nedeniyle psikiyatriste müracaat önerisini<br />
red etmemi ştir. Halbuki, sannsal bozuklu ğu olan<br />
hastalar hastal ığını kabul etmez ve hekime gelmeye<br />
karşı direnir (13).<br />
Hastan ın "Niye böyle dü şünüyorum?" şeklindeki<br />
otoaküzasyonu da sanr ısal bir tabloyu de ğil, depresif<br />
bir süreci dü şündürmektedir. Hastan ın hakk ında<br />
bilgi al ınan çocuklar ı, özellikle 17 ya şındaki oğlu,<br />
hastan ın obsesif kompülsif ki şiliğini çok net bir şekilde<br />
tan ımlamaktad ır. Bu bilgiler ışığında hastada<br />
san,psal olmayan patolojik k ıskançlık düşünülmüş ve<br />
patolojik kıskançlık tedavisinde ba şarılı sonuçlar<br />
sağladığı bildirilen fluoksetin (M,11) ile tedavi edilmiştir.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Soyka M, Naber N, Völeker A: Prevalance of delusional jealousy<br />
in different psychiatric disorders: An analysis of 93 cases.<br />
Br d Psychiatry 158:549-553, 1991.<br />
2.Cobb J & Marrs I: Morbid jealousy featuring as obsessive compulsive<br />
neurosis: Treatment by behavioural psychotherapy. İ3r J<br />
Psychiatry 133:679-683, 1979.<br />
3. Kaplan IH, Saddock JB: Synopsis of Psychiatry. 7. bask ı, Williams<br />
Wilkins, Baltimore, s. 503-512, 1994.<br />
4. Lane RC: Successful treatment of pathologic jealousy. J Clin<br />
Psychiatry 51:345-346, 1990.<br />
5. Enoch MD & Trethowan WH: Uncommon Psychiatric Syndromes.<br />
1. baskı , Wright Son, Bristol, s. 36-49, 1979.<br />
6. Bishay NR, Petersen N & Tavrier N: An uncontroled study of<br />
cognitive therapy for morbid jealousy. Br J Psychiatry 154:386-<br />
389, 1989.<br />
7. Docherty JP & Ellis J: A new concept and finding in morbid jealousy.<br />
Anı J Psychiatry 133:679-683, 1976.<br />
8. Mullen PE: Jealousy: The pathology of passion. Br J Psychiatry<br />
158:593-601, 1991.<br />
9. American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical<br />
Manual of Mental Disorders. 4. bask ı, American Psychiatric Association,<br />
Washington DC, s. 296-301, 1994.<br />
10.Crowe BR, Clarkson C, Tsai M, et al: Delusional disorder: Jealous<br />
and nonjealous types. Eur Arch Psychiatry Neurol Sci<br />
237:179-183, 1988.<br />
11.Gross MD: Treatment of pathological jealousy by fluoxetine.<br />
Am J Psychiatry 148:683-684, 1991.<br />
12.Musalek M, Berner P & Katsching H: Delusional theme, sex<br />
and ase. Psychopathology 22:260-267, 1989.<br />
13. Oztürk O: Ruh Sağlığı ve Bozukluklar ı. 2. baskı, Evrim<br />
Yayım, İstanbul, s. 199-201, 1989.<br />
pecya<br />
17