03.01.2024 Views

Vuslat dergisi

Kahramanmaraş Şehit Erol Olçok Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin 7 Güzel Adam'a özel 7 sayı çıkarılacak dergimizin ilk sayısı siz değerli okurların hizmetine sunulmuştur. İlk sayımızın konuğu Rasim ÖZDENÖREN keyifli okumalar dileriz.

Kahramanmaraş Şehit Erol Olçok Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin 7 Güzel Adam'a özel 7 sayı çıkarılacak dergimizin ilk sayısı siz değerli okurların hizmetine sunulmuştur. İlk sayımızın konuğu Rasim ÖZDENÖREN keyifli okumalar dileriz.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Ben, milletin vicdanında ve

geleceğinde hissettiğim büyük

gelişme kabiliyetini, bir milli bir

milli sır gibi vicdanımda

taşıyarak yavaş yavaş bütün bir

topluma uygulatmak

mecburiyetinde idim”(Mustafa

Kemal ATATÜRK – NUTUK)

sözü ile “Cumhuriyet” rejimi

hedefine doğru yürünmüştür. 23

Nisan 1920’de Büyük Millet

Meclisi açılması ile “Meclisin

üstünde hiçbir kuvvet yoktur”

ilkesi ile cumhuriyete giden yol

açılmış ve “Milli Egemenlik”

gerçekleştirilmiştir. Ülkeyi işgal

eden emperyalistlere karşı

direnişi sürdüren ve Milli

Mücadele’yi yürüten Mustafa

Kemal Atatürk önderliğinde bir

“Meclis hükümeti” kurulmuştur.

20 Ocak 1921 Anayasası’nın

birinci maddesinde; “Egemenlik

kayıtsız şartsız milletindir.”

(Mustafa Kemal ATATÜRK –

Anayasanın 5. Maddesi)

Yönetim biçimi halkın

mukadderatını bizzat ve bilfiil

idare etmesi esasına dayanır.

Atatürk, 1 Kasım 1922’de

Saltanatın kaldırılmasında;

”Egemenlik ve Saltanat hiç

kimse tarafından hiç kimseye

ilim icabıdır” diye görüşmeyle

tartışmayla verilmez. Türk

Milletinin hâkimiyeti ve

Saltanatına zorla el

koymuşlardır. Türk Milleti bu

saldırganlara isyan ederek

Hâkimiyet ve Saltanatını fiilen

kendi eline almış bulunuyor.

Cumhuriyet’in ilanından sonraki

süreçte, 18’inci yüzyıl itibarıyla

başlayan

11

Cumhuriyet, kayıtsız

şartsız ulusal egemenliği

esas alır, özü “laiktir” ve

esası “Ulusal bilince”

dayanmaktadır. Millet,

yönetimi doğrudan

doğruya kendi eline

almıştır. Halk, Milli

Egemenlik ile sarayın

kulu olmaktan kurtulup

Cumhuriyet’in özgür

bireyleri olmuştur.

Batılılaşma hareketlerinin özden

beslenen millî bir çehreye

bürünmesi amaçlanmıştır. Yani

Cumhuriyet Türkiye’sinde

kökleşen, kurumlaşan ve aşağı

yukarı tüm toplum katlarına

mâl olan sanat dalları aslında

imparatorluğun son

dönemlerinde gösterilen

gayretlerin mirasıdır. Tablo

resminden, tiyatro, opera ve

baleye, edebiyata değin kuram

ve kavramlarıyla Batı’dan

aldığımız sanat dallarının

Cumhuriyet Dönemi’ndeki

gelişme çizgilerinin başlangıcı

son dönem Osmanlı sanatı

içinde yer alır (Başkan,

2002:402). Bu dönemin en etkin

ismi şüphesiz Ziya Gökalp’tır.

Türk milliyetçiliğinin önde gelen

ideologlarından biri olan ve

kendi kendini yetiştirmiş bir

aydın olan Ziya Gökalp,

Türkçülüğe geleneksel inanç

sisteminden gelmiş, fakat eski

değerlerini de büsbütün terk

etmeyerek onları Türkçülükle

uzlaştırmaya çalışmıştır.

Türkiye’nin ulus devlet olarak,

millî kültür inşasında Ziya

Gökalp’ın şüphesiz çok etkin bir

yeri vardır. Gazi Mustafa

Kemal Atatürk'ün “Benim

etimin ve kemiğimin babası Ali

Rıza Efendi, heyecanımın babası

Namık Kemal, düşüncelerimin

babası Ziya Gökalp'tır.” (Toker

1979,350) sözü Atatürk Dönemi

kültür politikalarının ideolojik

zeminini yansıtması bakımından

dikkate değerdir. Atatürk

çağının ötesinde bir devlet adamı

olarak yaptığı devrimlerle ve

açtığı kurumlara millet olma

bilincini bizlere aşılamıştır.

Batı’daki maddi yenilikleri alan

ancak kendi millî bilincine sıkı

sıkıya bağlı kuşaklar yetiştirmeyi

ülkü edinmiştir.( Tunçay,M.

(1990). Siyasal Tarih (1908-

1923). S. Akşin (Ed.), Türkiye

Tarihi 4, ÇağdaşTürkiye (1908-

1980) 27-85. İstanbul: Cem

Yayınevi.)

Cumhuriyetin ilanı, Türk

milletinin modernleşme ve

ilerleme yolunda önemli bir

adım temsil ederken, ülkenin

gücü şekillendiren bir dönemin

başlangıcını simgeliyor.

Atatürk'ün önderliğinde bu

devrim, Türkiye'yi çağdaş bir

devlet olarak dünya sahnesinde

konumlandırdı. Cumhuriyetin

ilanı, Türkiye'nin demokratik

değerlerle yönetilen bir ulus

devlet olarak yolculuğunun

başlangıcıdır. Bu tarihi olay,

Türk milletinin dönemleri ve

özgürlük mücadelesinin zaferini

kutlamamız için bir fırsat

sunuyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!