Vuslat dergisi

BİSMİLLAH
BAŞLARKEN
Fırtınalı bir dönemin tanıklarıyız;
Biz yaşarken oldu darbe,
Biz yaşarken oldu 2 yıl sürecek olan insan mamulü salgın,
Doğu Türkistandaki, Filistindeki, Miyammardaki… zulüm
Biz yaşarken oldu çürümüş, sözde dünya devletlerinin Gazze’ye topyekûn çullanışı,
Biz yaşarken oldu denizin karşısındaki, güney ve doğumuzdaki devletleri – batılı aktörler eliyle
sözüm ona demokrasi bahanesiyle – kaosa sürüklemeleri.
( Neden Amerika’da – Avrupa’da terör olmaz terörü bunlar desteklemiyorlar diye mi? )
Biz yaşarken oldu zelzele,
“Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, "Ona ne
oluyor?" dediği zaman.” (Zilzal /1,2,3)
Adeta kıyameti yaşadık…
Gidenler mi kurtuldu kalanlar mı? Gidenlerin ıstıraplı çığlıkları hep kulaklarımızda hiç dinmedi
dinmeyecek. “Covit”te annemizi, babamızı, kardeşlerimizi, hocalarımızı, öğrencilerimizi, hısım akraba eşdost,
arkadaşlarımızı kaybettik bir bir….
Zelzele/depremde de birden kaybettik elveda diyemeden gitti koklama kıyamadıklarımız…
Hayat nefes alıp vermeye devam ediyor. Her gün bize yeni bir tövbe kapısı açıyor kurtuluşa
erenlerden olmamız için.
Zamanın nabzını yakalama gayreti içerisindeki gençler devinimin şiddetli raksına ayak uydurma
refleksi ile hareket etmekle başarıyı yudumlamaya çalışıyor.
“Yedi Güzel Adam”ın şehrinde yeniden birbirinden özel ve güzel gençler yetişeceğine inancımız
tamdır.
Her şey biz yaşarken oluyor. İyilik –
kötülük, savaş – barış, başarı – acziyet,
umut – hüsran, doğum – ölüm - hayat...
3