Vuslat dergisi

Yüce değerlerle, bütün
mahlukattan üstün yaratılan
insan akıl, vicdan, izan, idrak,
sevgi, saygı, haya, edep gibi
sayısız değer ve imkanlara
sahiptir. Bu derece eşsiz
değerlere sahip olan insanın,
gayesiz, anlamsız bir hayat
yaşaması düşünülemez. Kaldı ki,
bu dünyada dahi sebepsiz ve
anlamsız hiçbir şey yoktur.
İnsanı yüce değerlerle yaratan
Allah, Peygamberleriyle ilk
insandan itibaren, kimseyi
dışarıda bırakmadan, “İnsanlara
bilmesi gerektiği halde
bilemediklerini” öğretmiştir.
Bütün Peygamberler, istisnasız
kendinden önce gelen
Peygamberleri tasdik etmiştir.
Son Peygamber Hz. Muhammed
ve Kur’an-ı Kerim’le dinin adı,
“İslam” olarak öğretilinceye
kadar, İlahi dini seçenler
kendilerini İsevi; Musevi,
İbrahimi gibi Peygamberlerinin
adıyla nitelendirip
tanıtmışlardır. Allah tektir.
Elbette tek Allah’ın kullarına
göstereceği doğru yol da tek
olacaktır. İlahi dinden parçalar
kopararak, tahrif ederek, kendi
arzularına müsait hale getirerek
oluşacak suni sistemlerin, insani
yüceliğin gerçek bir hayat
sistemi olmasına imkan ve
ihtimal yoktur.
13
İlahi din tekdir: Kur’an-ı
Kerim dışında, insan
aklını ve vicdanını tatmin
edecek, bir nizam, bir
sistem oluşturmanın
imkanı dahi, aklın ve
vicdanın kabul edeceği
bir mesele değildir.
İnsan ömrü beşikle
mezar arasındaki
zamandır. Kısadır. Fakat
insan, yalnız kendi
kazandığı bilgi ve
tecrübelerin, ibretlerin,
öğütlerin sahibi
değildir. Mümin,
Kur’an-ı Kerim ve
Hadis-i Şeriflerin
aydınlığında, insanlık
tarihinin bütün mirasını
değişmez ölçülerle
değerlendirmek
imkanına sahiptir. Bu
değerlendirme
neticesinde iyilerin
varisiyiz. Allah Resulü
“Hikmet Müslümanın
yitik malıdır” diye
buyurmuştur.
Fırsatlar gelir geçer. Gençlik
yıllarının eğitim ve öğretim
fırsatı geçmeden bütün hayatta
lazım olan iman ve ahlak
değerlerinin öğrenilmesi için
imam hatip okulları önemli bir
imkandır. İmam Hatip Okulları,
diğer Meslek okulları gibi özel
bir mesleğe hazırlayan bir okul
değildir.
Bir ihtisas kademesi de değildir.
Buradaki ilim, hayatı en güzel
şekilde yaşama değerlerini
kazandıran bir ilimdir. Bu ilim
öyle bir ilimdir ki, insana
tevazuyu, sabrı ve diğerkamlığı
da öğretir. Güneş doğunca
karanlığın kaybolduğu gibi, Hak
gelince batıl yok olur. ancak
karanlık bastığı zaman ışık
yoktur. Sahibi bulunduğumuz
iyilikleri zulmün karanlığında
kaybetmemek için gözümüz gibi
dikkat ederek korumak zorunda
olduğumuz çok büyük değerler
vardır. Zulüm karanlığında
kaybedilen öyle değerler vardır
ki, tarih bunların acı vakalarıyla
doludur. Özellikle şehit
kanlarıyla inşa edilmiş devlet
yapıları, düşmanın doğurduğu
fitne, içerde oluşan sen-ben
çekişmesi, dedikodu ve yalan
fırtınalarının tahribatı içinde
kendi tahribatlarını gizleyen
hainler tarafından temelinden
çökertilmektedir. Cihan
harbinden beri, Orta Doğu’nun
medeniyet merkezleri, Bağdat,
Şam, Kudüs, Kahire; Bingazi,
bütün çevresiyle yangınlar
içindedir. Lisan-ı Hal ile, “İbret
alan yok mu!” diye feryat
ediyorlar.