13.01.2013 Views

(afyonkarahisar) organize sanayi - Süleyman Demirel Üniversitesi

(afyonkarahisar) organize sanayi - Süleyman Demirel Üniversitesi

(afyonkarahisar) organize sanayi - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T. C.<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

DİNAR (AFYONKARAHİSAR) ORGANİZE SANAYİ<br />

BÖLGESİ MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNCELEMESİ<br />

Ali AKYÜREK<br />

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ali YALÇIN<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI<br />

ISPARTA – 2010


TEZ ONAYI<br />

Ali AKYÜREK tarafından hazırlanan ‘‘Dinar (Afyonkarahisar) Organize<br />

Sanayi Bölgesi Mühendislik Jeolojisi İncelemesi’’ adlı tez çalışması aşağıdaki<br />

jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile <strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Jeoloji<br />

Mühendisliği Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul<br />

edilmiştir.<br />

Danışman : Yrd. Doç. Dr. Ali YALÇIN<br />

<strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı<br />

Jüri Üyeleri :<br />

Doç. Dr. Mahmut MUTLUTÜRK<br />

<strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı<br />

Doç. Dr. Celalettin BAŞYİĞİT<br />

<strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Yapı Eğitimi Anabilim Dalı<br />

Prof. Dr. Mustafa KUŞCU<br />

Enstitü Müdürü<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların<br />

kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanundaki hükümlere tabidir.


İÇİNDEKİLER<br />

i<br />

Sayfa<br />

İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………..……i<br />

ÖZET…………………………………………………………………………...…....iii<br />

ABSTRACT………………………………………………………………………....iv<br />

TEŞEKKÜR……………………………………………………………...………..….v<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………...….…….vi<br />

ÇİZELGELER DİZİNİ…………………………………………………….………..vii<br />

1. GİRİŞ……………………………………………………….…………..………….1<br />

2. KAYNAK ÖZETLERİ……………………………………….………….………...2<br />

3. MATERYAL VE YÖNTEM………………………………….…………..………5<br />

3.1. Materyal………………………………………………………………….………5<br />

3.1.1. İnceleme alanının coğrafi konumu…..…………………………………..…….5<br />

3.1.2. Morfolojik durum….…………………………………………………..………6<br />

3.1.3. İklim ve bitki örtüsü….………………………………………………….…….7<br />

3.1.4. Ekonomik durum….……………………………………………………..…….7<br />

3.2. Yöntem………………………………………………………………………..…8<br />

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA………………………………..…9<br />

4.1. Genel Jeoloji………………………………………………………………….….9<br />

4.1.1. Acıgöl grubu……………………………………………………….……….….9<br />

4.1.1.1. Çardak formasyonu (Toç)...………………….………………………..........10<br />

4.1.1.2. Hayrettin formasyonu (Toh)...………………….…………………………..12


4.1.2. Hasandede grubu……………….………………………………………….…15<br />

4.1.2.1. Kızılören formasyonu (Tmk)……….………………………….…………...15<br />

4.1.2.2. Akarca formasyonu (Tplka)……….……………………………….……….16<br />

4.1.3. Kuvaterner çökelleri………….……………………………………..………...18<br />

4.2. Yapısal Jeoloji…………………………………………………………..………19<br />

4.2.1. Diskordanslar ve orojenez fazları……….……………………………..……..22<br />

4.2.2. Tabakalanma………………………………………………………………….23<br />

4.2.3. Kıvrımlar……………………………………………………………………...23<br />

4.2.4. Faylar…………………………………………………………………………24<br />

4.2.5. Eklemler………………………………………………………………………24<br />

4.3. Hidrojeoloji………………………………………………………………..……24<br />

4.4. Bölgenin Depremsellik Durumu…………………………………………..……25<br />

4.5. Mühendislik Jeolojisi……………………………………………………..…….27<br />

4.5.1. Arazi çalışmaları…………….……………………………………….……….27<br />

4.5.1.1. Temel sondaj çalışmaları……….……………………………………..……28<br />

4.5.2. Laboratuar çalışmaları…………………………………………………..…....30<br />

4.5.3. Taşıma gücü ve değerlendirme…..…………………………………………...32<br />

5. SONUÇ………………………………………………………………………..…35<br />

6. KAYNAKLAR………………………………………………………………..….36<br />

EKLER…………………………………………………………………………..…..37<br />

ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………….…...……51<br />

ii


ÖZET<br />

Yüksek Lisans Tezi<br />

DİNAR (AFYONKARAHİSAR) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ<br />

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNCELEMESİ<br />

Ali AKYÜREK<br />

<strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> <strong>Üniversitesi</strong><br />

Fen Bilimleri Enstitüsü<br />

Jeoloji Anabilim Dalı<br />

Danışman: Yrd. Doç. Dr Ali YALÇIN<br />

Çalışma alanı Dinar – Denizli karayolu 15. Km si güneyinde yaklaşık olarak 380<br />

hektarlık bir alanı kapsar. Çalışma alanı ve yakın çevresinde temelde Oligosen yaşlı<br />

Hayrettin Formasyonu Dazkırı Üyesi yer alır. Onu Miyosen yaşlı Kızılören<br />

Formasyonu uyumsuz olarak örter. Kızılören Formasyonunun üzerinde ise uyumlugeçişli<br />

olarak Pliyosen yaşlı Akarca Formasyonu yer alır.<br />

Çalışmanın amacı bu bölgeye kurulması düşünülen Dinar Organize Sanayi alanının<br />

mühendislik jeolojisi incelemesidir. Bu amaçla çalışma alanının mühendislik jeolojisi<br />

haritası ve kesitleri hazırlanmıştır. Ayrıca 10 adet 10 metre derinliğinde karotlu<br />

sondaj açılmıştır ve sondaj logları hazırlanmıştır. Temel zemini oluşturan karbonatlı<br />

kiltaşları ve kireçtaşlarında laboratuarda tek eksenli basma dayanımı deneyleri<br />

yapılmıştır. Tek eksenli basma dayanımı deneyleri doğal, kuru ve suya doygun<br />

olarak gruplandırılmış numuneler üzerinde yapılmıştır.<br />

Bu deneyler sonucunda karbonatlı kiltaşlarının suya doygunluğu arttıkça dayanımı<br />

azalmakta, buna bağlı olarak izin verilebilir taşıma gücü değerleri % 50 oranında<br />

düşmektedir. Karbonatlı kiltaşları içerisindeki karbonat oranı yükseldiğinde ise izin<br />

verilebilir taşıma gücü değerlerinin yaklaşık 50 kat arttığı görülmüştür.<br />

Anahtar Kelimeler: Dinar, mühendislik haritası, karbonatlı kiltaşı.<br />

2010, 51 sayfa<br />

iii


ABSTRACT<br />

M.Sc. Thesis<br />

ENGINEERING GEOLOGICAL INVESTIGATION OF DİNAR<br />

ORGANIZED INDUSTRY ARENA (AFYONKARAHİSAR)<br />

Ali AKYÜREK<br />

<strong>Süleyman</strong> <strong>Demirel</strong> University<br />

Graduate School of Applied and Natural Sciences<br />

Geology Department<br />

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Ali YALÇIN<br />

The study area covers about 380 hectare field located in the south of the 15th Km of<br />

Dinar-Denizli highway. Dazkiri member of Oligocene old Hayrettin Formation is<br />

located in and around the study area. It was cover unsuitably by Miocene old<br />

Kiziloren Formation. Pliocene old Akarca Formation is placed above the Kiziloren<br />

Formation.<br />

The objective of this study is to investigate engineering geology of the Organized<br />

Industrial Zone of Dinar. For this purpose engineering geology map and sections<br />

were prepared. In addition, 10 10 m-deep drills were opened and drill logs were<br />

prepared. Uniaxial comprossion test of the clay limestone constituting the basic<br />

ground were conducted in the laboratory. Üniaxial comprossion test was conducted<br />

on the samples grouped as natural water containing, water saturated and high<br />

carbonate rate.<br />

According to calculations made as a results of these experiments allovable was<br />

decreased by 50% as water saturation of clay limestones was increased. On the other<br />

hand, as the carbonate rate of the clay limestone was increased, allovable value was<br />

increased by 50 fold.<br />

Key Words: Dinar, engineering map, carboncous claystone.<br />

2010, 51 pages<br />

iv


TEŞEKKÜR<br />

Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile<br />

aşmamda yardımcı olan değerli danışman hocam Yrd Doç Dr Ali YALÇIN’a<br />

teşekkürlerimi sunarım.<br />

Taşıma gücü hesaplarımda her zaman yardımcı olan, yapıcı eleştirilerde bulunan Doç<br />

Dr Mahmut MÜTLUTÜRK’e teşekkür ederim.<br />

İnce kesitlerin tanımlamasını yapan Yrd. Doç. Dr. Kamil YILMAZ’a teşekkür<br />

ederim.<br />

Yüksek lisans çalışmalarımın başından itibaren desteğini her zaman yanımda<br />

hissettiğim değerli eşime teşekkür ederim.<br />

Bu yüksek lisans tez çalışmasını gösterdikleri sabır ve hoşgörüden dolayı eşim Işın<br />

ve kızlarım Behice ve Nurhan’a atfediyorum.<br />

v<br />

Ali AKYÜREK<br />

ISPARTA, 2010


ŞEKİLLER DİZİNİ<br />

Şekil 3.1. İnceleme alanı yer bulduru haritası…………………………………….......5<br />

Şekil 3.2. Çalışma alanının genel görünümü…………………………………………6<br />

Şekil 4.1. İnceleme alanı ve civarının stratigrafik sütun kesiti……………………...11<br />

Şekil 4.2. Dazkırı üyesi konglomeraların genel görünümü…………………………14<br />

Şekil 4.3. Dazkırı üyesi konglomera çamurtaşı ilişkisi……………………………...14<br />

Şekil 4.4. Akarca Formasyonu genel görünümü…………………………………….17<br />

Şekil 4.5. Akarca Formasyonu genel görünümü…………………………………….18<br />

Şekil 4.6. Güney Batı Anadolu’nun sismotektonik haritası…………………………22<br />

Şekil 4.7. Çalışma alanına ait depremsellik haritası………………………………...26<br />

vi


ÇİZELGELER DİZİNİ<br />

Çizelge 4.1. Dinar bölgesi depremleri………………………………………………25<br />

Çizelge 4.2. Afyonkarahisar ili yıllara göre deprem tehlikesi………………………26<br />

Çizelge 4.3. Sondaj kuyuları RQD değerleri………………………………………..29<br />

Çizelge 4.4. Kaya kalitesi RQD ile kitle faktörü arasındaki ilişki…………………..29<br />

Çizelge 4.5. Doğal haldeki karbonatlı kiltaşlarının tek eksenli basma dayanımı…...30<br />

Çizelge 4.6. Kuru karbonatlı kiltaşı numunelerinin tek eksenli basma dayanımı…..30<br />

Çizelge 4.7. Suya doygun karbonatlı kiltaşı numunelerinin tek eksenli<br />

basma dayanımı………………………………………………………..31<br />

Çizelge 4.8. Kireçtaşı numunelerinin tek eksenli basma dayanımı…………...…….31<br />

Çizelge 4.9. Numunelere ait izin verilebilir taşıma gücü değerleri…………………32<br />

vii


1. GİRİŞ<br />

Tüm dünyada artan nüfus ve gelişen teknolojiye bağlı olarak <strong>sanayi</strong>de gelişmektedir.<br />

Bunun sonucu gelişen <strong>sanayi</strong> yapılarının dağınık yerlerden düzenli olarak belli<br />

bölgelere toplanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla kentlerde Organize Sanayi<br />

Bölgeleri oluşturulmaktadır.<br />

Ülkemiz topraklarının büyük çoğunluğunun birinci derece deprem bölgesinde yer<br />

almasından dolayı <strong>sanayi</strong> yapılarının doğal afetlerden zarar görmelerinin<br />

engellenmesi amacıyla oluşturulan bu <strong>organize</strong> <strong>sanayi</strong> bölgelerinde ülke<br />

kaynaklarının da korunması amaçlanmaktadır.<br />

Bu çalışma Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri tarafından Dinar bölgesinde<br />

yapılan araştırmalar sonucunda seçilen Dinar Organize Sanayi Bölgesi alanını<br />

kapsamaktadır. Dinar Organize Sanayi Bölgesi Dinar-Denizli karayolunun 15.<br />

kilometresi güneyinde yaklaşık 380 hektar büyüklüğünde bir alandır.<br />

Bu çalışmada <strong>sanayi</strong> bölgesi alanının topoğrafik eğim, temelde yer alan birimlerin<br />

jeolojik özelliklerine bağlı olarak yapılaşma açısından ‘az riskli alanlar, riskli alanlar,<br />

çok riskli alanlar ve uygun olmayan alanlar’ olarak belirlenen bölgelerde alınacak<br />

önlemler ortaya konulmaya çalışılmıştır.<br />

Çalışma arazi, laboratuar ve büro çalışmaları şeklinde üç aşamada gerçekleşmiştir.<br />

Arazi çalışmalarında çalışma alanının mühendislik jeolojisi haritası yapımı, sondajlar<br />

ve numune alınmasını içermektedir. İkinci aşama zemin fiziko-mekanik özelliklerin<br />

belirlenmesi amacıyla sondajlardan alınan örneklerden laboratuar deneylerinin<br />

yapılamasıdır. Büro çalışmaları ise arazi gözlemleri, sondajlar ve laboratuar deney<br />

sonuçlarının bir araya getirilerek değerlendirilmesidir.<br />

1


2. KAYNAK ÖZETLERİ<br />

Nebert, (1956) 1/100 000 ölçekli Denizli 105-1 ve 105-2 ile Isparta 106-1<br />

paftalarının genel jeolojik etüdünü yapmıştır. Bu çalışmanın, ilgi alanımız kapsamına<br />

giren bölümünün stratigrafisi aşağıdadır.<br />

Mesozoyik; Siyah ya da gri-mavi renkli, beyaz damarlı ve fazla milonitleşmiş<br />

dolomitler olarak tanımlanır. (Paleozoyik kuşkusu saklı kalmak koşuluyla) Üst<br />

Triyas yaşı benimsenmiştir. Komprehensif seri; Jura’dan (yakın çevrede Triyas’tan)<br />

Lütesiyene kadar kesintisiz süren karbonat kaya istifidir. Özellikle Kretase-Lütesiyen<br />

aralığındaki kalkerler masif olup, açık gri ya da beyaz renklidir. Şistli hornştayn<br />

ardalanmasından oluşur. Kalker fasiyesi; Açık griya da beyaz renkli masif<br />

kalkertaşları, marnlı kalkerler ve kalkertaşı breşleri ile organojen resif kalkerlerinden<br />

oluşur. A. Dizer’in 1962 de determine ettiği bentonik mikrofauna kapsamına göre Alt<br />

Eosen (İpreziyen) ve Orta Eosen (Lütesiyen-Oversiyen) yaşlıdır. Kumlu fasiyes;<br />

Gevşek, yeşilimsi kumlardan oluşur ve yalnızca Dutluca yöresinde gözlenir. Fosil<br />

kapsamı oldukça zengindir (Mercan, Mollusk) ve bentonit form kapsamına göre orta<br />

Eosen yaşlıdır. Fliş fasiyesi; Olasılıkla Orta Eosen’de gevşek ofiyolit çakılları ile<br />

başlayan fliş sedimantasyonu, üste doğru kalkerli, marnlı ve kömürlü kumtaşları ile<br />

marnlara dönüşür ve Üst Eosen sonuna kadar devam eder. Oligosen; Eosen flişi<br />

üzerine düşük açılı diskordansla gelen fliş sedimantasyonudur ve kalın kaba<br />

klastiklerle başlar. Çok sıkı tutturulmuş çakıltaşları (%90 Mezosoyik ve Paleozoyik<br />

karbonat çakılları) üste doğru kumtaşı ve marn sedimantasyonuna dönüşür. Bu<br />

kesimlerde, 20-30 cm kalınlığında ve yanal süreksiz kömür damarları kapsar.<br />

Neojen; çalışma alanında korelanları bulunmayan fosilli denizel Miyosen<br />

(Helveniyen) çökelleri Tavas/Kale’de saptanmıştır.<br />

Berıng (1968), Acıgöl bölgesindeki ‘Lütesiyen kalkerleri’ ile ‘Üst Tersiyer çökelleri’<br />

arasında kalan sedimanter istifi ‘Oligosen molas’ olarak tanımlamış ve 1/100 000<br />

ölçekli harita birimleri olarak; Alt molas, Alt konglomera, Resif kalkeri, Üst molas,<br />

üst konglomera birimlerinin ayırmıştır. Nebert,(1956)’in molas sedimanları için<br />

kullandığı ‘fliş’ teriminin yanlış olduğuna değinir. Resif kalkerinin tabanındaki<br />

bentonit foram bulgularına göre ‘Üst molas serisi’ Oligosen yaşlıdır ve tavan<br />

2


ölümleri ‘Üst konglomera serisi’ olasılıkla Akitaniyen’e çıkar. Üst Tersiyer<br />

çökelleri; Acıgöl havzası batısında, karasl-fluviyatil kökeml,i kaba klastik<br />

çökellerden oluşur ve Pannoniyen yaşlıdır. Acıgöl havzası doğusunda ise, karasalfluviyatil<br />

fasiyes ve limnik fasiyes arasındaki geçiş çökelleri ile üst kesimlerdeki<br />

limik sedimantasyon olasılıkla Üst Pliyosen’e çıkar.<br />

Lebküchner, (1970), Afyon/Dinar güneyi ile Acıgöl’ün kuzeyindeki Neojen<br />

havzasının 1/25 000 ölçekli jeolojik etüdü ile Pliyosen çökellerineyönelik beş adet<br />

sondaj yapmıştır. Bu çalışmada ‘subasman’ ın kısmen serpantinleşmiş ultrabazikler<br />

(güneyde) ile Kretase yaşlı ‘Komprehensif seriden’ ve esas olarakda ‘Eosen-<br />

Oligosen Molas’ tan oluştuğuna bir cümle ile değinir. Eosen-Oligosen molas<br />

ayırtlanmaksızın haritalanmış ve Berıng (1968)’in stratigrafisi benimsenmiştir. Esas<br />

çalışma konusunu oluşturan Genç Tersiyer havza dolguları, ‘Yatağan serisi’ ve<br />

‘Limnik seri’ olarak ikiye ayrılmıştır.<br />

Yatağan serisi; Gri ya da kahverengi renkli karasl-fluviyatil klastiklerdir. Çeşitli tane<br />

boylarında kumtaşları, konglomeratik kumtaşları, ince molozlar ve köşeli moloz<br />

içeren kullerden oluşur.<br />

Limnik seri; Tatlı su kökenli porozlu kalkerler ile göl tebeşirinden ibarettir. Yatağan<br />

serisinin, havza ortalarına doğru limnik seriye yanal geçişli olduğu belirtilen<br />

çalışmada; her iki çökel istif için bağıl Pannoniyen-Ponsiyen yaşı verilmiştir.<br />

Göktaş vd. (1989) Çivril-Çardak arasındaki bölgenin jeoloji haritasını hazırlamışlar<br />

ve Çardak Formasyonu içerisindeki Maymundağ’ı üyesini, Hayrettin Formasyonu<br />

içerisinde bulunan Sarıkavak ve Dazkırı Üyelerini isimlendirmişler ve yaşlarını<br />

ortaya koymuşlardır.<br />

Türker vd. (1996), Dinar Afet Bölgesinde sismik ve jeoelektrik çalışmaların yanında<br />

numune çukurları ve mekanik sondaj kuyuları açılmış, buradan örselenmiş ve<br />

örselenmemiş numuneler alınmış, SPT ve Konik Penetrasyon deneyleri yapılmıştır.<br />

Alınan zemin numuneleri üzerinde çeşitli laboratuar deneyleri gerçekleştirilmiştir.<br />

Arazi ve laboratuar çalışmaları birlikte değerlendirilerek jeoteknik yorum yapılmış<br />

ve Dinar Afet Bölgesindeki zeminin taşıma kapasitesi ile meydana gelecek oturmalar<br />

saptanmıştır.<br />

3


Görmüş vd. (2000), Dinar (Afyon) yöresinde yayılım gösteren Garipçe<br />

formasyonunda Alveolina cf. Prorrecta Hottinger, Asilsine exponens (Soweby),<br />

Nummulites beaumonti d’Archiac ve Haime, N. Millecaput Boubee ve N.<br />

Praeaturicus Schaub gibi orta Lütesiyen’i; Alveolina gr. Elliptica (Sowerby), Assilina<br />

exponens (Soweby), Nummulites aturicas Joly ve Leymerie, N. Beaumonti<br />

d’Archiac ve Haime, Chapmanina gassinensis Silvestri gibi geç Lütesiyen’i<br />

karakterize eden bentik foraminifer türleri belirlemişlerdir. Bu bentik foraminiferlere<br />

dayanarak orta Lütesiyen içinde SB 14 ve SB 15 biyozonları ve geç Lütesiyen içinde<br />

ise SB 16 biyozonu ayırtlamışlar. Araştırmacılar resifal ortamda çökelen kayaçlardan<br />

alt seviyelerdeki karbonatlı olanların ‘Normal Tuzlukta Sınırlı Şelf’ fasiyesinde, üst<br />

seviyelerindeki kumlu-killi, nummulitli kireçtaşılitolojisinde olanların ise ‘Açık<br />

Deniz İç Şelf’ fasiyesinde çökeldiği saptanmıştır.<br />

Kabasarı (2002) Dinar-Dazkırı (Afyon) arasında kalan dolomit zuhurlarının maden<br />

jeolojisi ve ekonomik potansiyelini çalışmıştır. Bu çalışmada Akarca Formasyonu<br />

içerisinde bulunan dolomit zuhurlarının haritaları, bölgenin jeolojisi haritaları<br />

hazırlanmış, örnekler alınarak dolomitlerin laboratuarda kimyasal analizlerini<br />

yaptırmış ve kullanılma yerleri hakkında bilgiler sunmuştur.<br />

Karagüzel vd (2003), Afyon İli, Dinar Organize Sanayi Bölgesi imar planına esas<br />

gözlemsel jeolojik etüt raporunu hazırlamışlardır. Çalışma alanında 18 adet araştırma<br />

çukuru açtırarak zemin özellikleri incelenmiş, örnekler alınmış ve laboratuar<br />

deneyleri yapmışlardır. Organize <strong>sanayi</strong> bölgesi alanının 1/5000 ölçekli mühendislik<br />

jeolojisi, eğim, yerleşime uygunluk haritaları ile mühendislik jeolojisi kesitleri<br />

hazırlamışlardır. Bu çalışma ile <strong>organize</strong> <strong>sanayi</strong> bölgesi alanı yerleşime uygunluk<br />

açısından Uygun Alan (UA), Önlemli Alanlar (ÖA1 ve ÖA2) olarak<br />

değerlendirilmiştir.<br />

4


3. MATERYAL VE YÖNTEM<br />

3.1. Materyal<br />

3.1.1 İnceleme alanının coğrafi konumu<br />

Şekil 3.1. İnceleme alanı yer bulduru haritası<br />

İnceleme alanı coğrafi konum olarak İç Anadolu Bölgesinde 38º 11' ile 38º 14' enlem<br />

ve 30º 38' ile 30º 42' boylamları arasında yer alır. Afyonkarahisar ilinin<br />

güneybatısında Güneyde Başmakçı, kuzey doğuda Dinar ve batıda Dazkırı ile<br />

çevrilidir. Çalışma alanının kuzeyinden Dinar-Denizli karayolu geçmektedir (Şekil<br />

3.1.).<br />

Topoğrafik 1/25 000 ölçekli Afyon L24-d4 paftasında yer almaktadır ve yaklaşık<br />

olarak 380 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.<br />

5


Şekil 3.2. Çalışma alanının genel görünümü (kuzeyden güneye bakış)<br />

3.1.2. Morfolojik durum<br />

Çalışma alanının topografyası bölgenin jeolojisine ve doğal drenaja bağlı olarak az<br />

engebeli bir yapı sunar. Killi kireçtaşı ve karbonat oranının arttığı seviyelerden<br />

oluşan alanda, karbonatı fazla olan kesimler ayrışmaya karşı daha dirençli oldukları<br />

için yüksek alanları oluşturmaktadırlar. Bu şekilde sahanın doğusunda yer alan<br />

Gögebakan Tepe (1042 m) ve güneybatı köşesinde bulunan Akçaören Tepe (1023 m)<br />

belirgin yükseklikleri oluşturmaktadır.<br />

İnceleme alanının batısından geçen kuzey güney doğrultulu ve güneye eğimli Akdere<br />

tek kuru dere yatağıdır. Akdere çalışma alanında ki yüzey sularını toplayan doğal bir<br />

drenaj niteliğindedir.<br />

6


3.1.3. İklim ve bitki örtüsü<br />

Bölge, genel olarak Akdeniz İklimi ile Karasal İklimin etkisi altındadır. Yazlar sıcak<br />

ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır. Akarsular, düzensiz olup, debileri mevsimlere<br />

bağlı olarak değişmektedir. İlkbahar ve sonbahar aylarında canlanan dereler yaz<br />

aylarında kururlar.<br />

Afyonkarahisar İlinde Meteorolojik verilerine göre yıllık ortalama yağış miktarı<br />

34,81 kg/m² dir. Yıllık ortalama sıcaklık ise 11,17 ºC dir. En sıcak ay 22,2 ºC ile<br />

Temmuz, en soğuk ay ise ortalama 0,3 ºC ile Ocak ayıdır. En fazla yağış ortalaması<br />

48,8 kg/m² ile Nisan ayı, en az yağış ortalaması 14 kg/m² ile Ağustos ayıdır.<br />

Bölge genel olarak bozkırdır. Yerleşim merkezleri çevresi ile ovalık bölümlerde tahıl<br />

ürünleri, meyve ve sebze yetiştirilmektedir.<br />

3.1.4. Ekonomik durum<br />

Bölgenin ekonomisi genelde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Hububat, sebze ve<br />

meyve, küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yanı sıra özellikle Başmakçı<br />

yöresinde kümes hayvancılığı önemli ekonomik gidi sağlamaktadır. Başmakçı<br />

ilçesinde bulunan yumurta borsası Türkiye’nin yumurta ihtiyacının %4’ünü<br />

karşılamaktadır.<br />

Ayrıca Dinar ve Dazkırı bölgelerinde küçük ölçekli çeşitli fabrikalar bulunmaktadır.<br />

Dinar Organize Sanayi Bölgesi ihtisaslaşmış bir bölge olmayıp karma fabrikalardan<br />

oluşacak bir <strong>organize</strong> <strong>sanayi</strong> bölgesi alanıdır.<br />

7


3.2. Yöntem<br />

Organize Sanayi Bölgesi olarak değerlendirilmesi düşünülen çalışma alanında temeli<br />

oluşturan tabakaların kaya özelliği göstermesinden dolayı temel sondaj<br />

çalışmalarında karotlu ilerleme yöntemi belirlenmiş ve 10 adet 10 m derinliğinde<br />

sondaj yapılmıştır. Temel sondajlardan alınan karot numunelerinin bir kısmı doğal<br />

olarak tek eksenli basınç deneyine tabi tutulmuştur ve bu sonuçlara göre taşıma gücü<br />

hesaplanmıştır. Ayrıca alınan numunelerin bir bölümü etüvde kurutulmuş kırılmış,<br />

bir bölümü de suya doygun hale getirilerek tek eksenli basma dayanımı deneyleri<br />

yapılarak, elde edilen değerlerden taşıma gücü hesapları yapılmıştır. Böylece arada<br />

ki farklar karşılaştırılarak temel zeminin taşıma gücünü suyun ne kadar olumsuz<br />

etkileyebileceği ortaya konulmuştur. Ayrıca kireçtaşlarının tek eksenli basma<br />

dayanımı ve taşıma gücü; karbonatlı kiltaşları ile karşılaştırılarak karbonat oranının<br />

etkisi de yorumlanmıştır.<br />

Çalışma alanının 1/15 000 ölçekli mühendislik jeolojisi haritası (Ek-3) ve kesitleri<br />

(Ek-4) hazırlanmıştır.<br />

8


4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA<br />

4.1.Genel Jeoloji<br />

Çalışma alanının da içerisinde bulunan bölgede Göktaş vd. (1989), Kabasarı (2002)<br />

ve MTA Genel Müdürlüğü tarafından çeşitli araştırmalar yapılarak bölgenin genel<br />

jeolojisi çıkartılmıştır. Bu araştırmalara göre Çardak Formasyonu Maymundağı<br />

Üyesi (Toçm) tabanı oluşturmaktadır ve birimin yaşı Alt Oligosen olarak<br />

belirlenmiştir. Birimin başlıca kaya türünü çakıltaşları ve yer yer çakıltaşı ara katkılı<br />

kumtaşı istifi oluşturmaktadır. Maymundağı üyesinin üzerine geçişli olarak Hayrettin<br />

Formasyonu Sarıkavak Resif Üyesi (Tohs) gelmektedir. Sarıkavak Resif Üyesi<br />

stratigrafik olarak Hayrettin Formasyonunun alt kesiminde bulunan mercan<br />

kolonilerinin oluşturduğu resif (ara) düzeyidir. Birimin adı tipik olarak gözlendiği<br />

‘Sarıkavak Köyü’nden alınmıştır. Genel ayrışma rengi mavimsi, gri ya da sarımsı<br />

gridir. Taze kaya mavimsidir (Göktaş vd. , 1989). Başlıca mercan faunası ve mollusk<br />

türlerine göre Sarıkavak Resif Üyesinin yaşı Oligosen’dir (Kabasarı, 2002).<br />

Sarıkavak Resif Üyesinin üzerine uyumlu olarak Dazkırı Üyesi gelmektedir.<br />

Hayrettin Formasyonunu oluşturan ve üste doğru kalın çakıltaşı ara düzeyleri<br />

kapsayan ince kırıntılı istif Dazkırı İlçesinin GB civarında yayılım gösterir.<br />

Stratigrafik olarak üste doğru kalın çakıltaşı ara düzeyleri kapsayan, çamurtaşı-çok<br />

ince kumtaşı-ince kumtaşı ardalanması başlıca kaya türü topluluğunu oluşturur.<br />

Dazkırı Üyesinin alt bölümü çamurtaşı ara katkılı çok ince kumtaşı-ince kumtaşı<br />

istifinden oluşur ve Tohd1 simgesiyle harita birimi olarak adlanmıştır. Dazkırı<br />

üyesinin Tohd2 simgesiyle ayırtlanan üst bölüm ise kalın çakıltaşı ara düzeyli çok<br />

ince kumtaşı-ince kumtaşı egemen istifinden oluşur. Bu birim çalışma alanının kuzey<br />

doğusunda yüzeylemektedir. Hayrettin Formasyonu üzerine uyumsuz olarak<br />

Hasandede grubu gelmektedir. Hasandede grubunun alt bölümünü Kızılören<br />

Formasyonu (Tmk) oluşturur. Kızılören Formasyonu ile Dazkırı Üyesi arasındaki<br />

dokanak uyumsuzdur. Alüvyon yelpazesi ortamının ürünü olan ve çökeldikleri<br />

ortamlara göre istif içinde oransal değişim gösteren çakıltaşı-kumtaşı-çamurtaşı<br />

9


ardalanmasından oluşur. Kızılören Formasyonu içerisinde hiç fosile rastlanmamıştır.<br />

Ancak yaşı litojojik ilişkilerine bakılarak Üst Miyosen olarak saptanmıştır. Çalışma<br />

alanının kuzey doğusunda gözlenmektedir.<br />

Kızılören formasyonu üzerine uyumlu olarak Akarca Formasyonu (Tplka)<br />

gelmektedir. Bu formasyon gölsel ortamda çökelmiş killi kireçtaşı biriminden<br />

meydana gelmiştir. Akarca Formasyonunun yaşı Pliyosen olarak tespit edilmiştir.<br />

Çalışma alanının tamamında bu birim gözlenmektedir. Akarca Formasyonu üzerine<br />

ise uyumsuz olarak Kuvaterner çökelleri gelmektedir. Fakat çalışma alanı içerisinde<br />

gözlenmemektedir (Şekil 4.1.)<br />

4.1.1. Acıgöl Grubu<br />

4.1.1.1. Çardak formasyonu (Toç)<br />

Bu formasyon Maymundağı üyesi ile temsil edilmektedir. Başlıca çakıltaşlarından<br />

oluşur. Üyenin adı, Çardak İlçesi kuzeyinde bulunan Maymundağı’ndan alınmış ve<br />

ilk kez Göktaş vd., 1989’da ki çalışmada kullanılmıştır. Maymundağı yöresinde<br />

ölçülen maksimum kalınlığı 1500 m dir. Temelde çakıltaşlarının egemen olduğu istifi<br />

üste doğru çakıltaşı-kumtaşı aradalanması ve çakıltaşı ara düzeyli kumtaşı istifine<br />

dönüşür.<br />

Tabanda ki çakıltaşı istifinin büyük bölümü gri, üste doğru ise kızıl renklidir. Genel<br />

olarak çok kalın (1-5 m) ve az belirgin katmanlı, yersel olarak büyük ölçek çapraz<br />

katmanlıdır. Katmanlar eşit kalınlıktadır; kalınlık yanal yönde az çok eşit ya da<br />

değişken olup katmanlar yanal devamlıdır. Kabaca gelişmiş koşut katmanlanma,<br />

çoğunlukla düşey yöndeki tane (çakıl) boyu değişiminden kaynaklanır. İstifin üste<br />

doğru kumtaşlarıyla ardalanan çakıltaşı katmanları daha belirgindir.<br />

10


Şekil 4.1. İnceleme alanı ve civarının stratigrafik sütun kesiti (Kabasarı, 2002 den)<br />

11


Katmanların alt kesimlerinde 50-60 cm boyutlarına kadar blok kapsayan iri<br />

çakıltaşları, üste doğru ufak çakıl içerikli kumtaşlarına derecelenir. Üste doğru<br />

giderek çakıl boyutları küçülür ve çakıl kapsamının matrikse oranı düşer (Göktaş vd.,<br />

1989).<br />

Çakıltaşı seviyelerinde fosillere rastlanmamasına karşın, üst kesimlerde bulunan<br />

kumtaşları içerisinde saptanan Nummulites bulgularına göre Maymundağ Üyesi’nin<br />

yaşı Alt-Orta Oligosen olarak belirlenmiştir. Birim üzerinde bulunan Hayrettin<br />

Formasyonuna yanal-düşey geçişlidir.<br />

4.1.1.2. Hayrettin formasyonu (Toh)<br />

Formasyon adını “Hayrettin Köyü”nden almıştır. Formasyonun alt kesiminde bulunan<br />

ekolojik resif “Sarıkavak Resif Üyesi” adıyla GD yönündeki çökeller ise “Dazkırı<br />

Üyesi” adıyla ayırtlanmıştır (Göktaş vd., 1989).Başlıca yayılım alanı, Dazkırı İlçesi<br />

civarındadır. Dazkırı yöresinde maksimum 1500 m lik bir kalınlığa ulaşır (Şekil 4.1.,<br />

Ek-2). Çakıltaşı ve yersel linyitli çamurtaşı ara düzeyleri kapsayan çeşitli tane<br />

boylarına sahip kumtaşları, egemen kayatürü topluluğunu oluşturur.<br />

Çakıltaşları Hayrettin Formasyonu’nun (özellikle Sarıkavak Resifi üzerinde kalan)<br />

büyük bölümünü oluşturan egemen kayatürü topluluğudur. Tekçe ya da nöbetleşe<br />

yataklanmış yanal sürekli düzeylerdir. Orta ve kaba kumtaşı arakatkılı ince kumtaşları<br />

daha yaygındır. Ayrışma rengi açık pas, sarımsı bej ve gridir. Genellikle tane destekli<br />

paketlenmiştirler. İnce kumtaşları iyi boylanmıştır. Bazı kumtaşı düzeyleri, 5-10 cm.<br />

kalınlığında ufak çakıl ve çakılcık mercekleri ve dizilimleri kapsar. Genellikle sıkı<br />

tutturulmuş ve serttir (Kabasarı, 1996).<br />

Sarıkavak Resif Üyesi Stratigrafik olarak Hayrettin Formasyonu’nun alt kesiminde<br />

bulunan, mercan kolonilerinin oluşturduğu ekolojik resif (ara) düzeyidir. Birimin adı,<br />

tipik olarak gözlendiği “Sarıkavak Köyü”nden alınmıştır.<br />

Tipik olarak gözlendiği Eybiğinboğaz Dere (Denizli-M23-b1) ile Karakuş Tepe<br />

(1123)’nin K-G doğrultulu doruk ekseni arasında kalan alanda, yanal yönde yaklaşık<br />

6 km. izlenebilen bir başvuru düzeyi olarak yayılım gösterir (Göktaş vd.,1989). Tip<br />

12


lokalitesindeki ortalama kalınlığı 5m’dir genel ayrışma rengi mavimsi gri ya da<br />

sarımsı gridir. Renk dağılımı yeknesak olmakla birlikte, bazı kesimlerdeki mercanlar<br />

ile ara gereç (kovuk dolgusu) arasındaki ton farklarının yarattığı menevişlenmeye<br />

rastlanır. Taze kaya mavimsidir. Resif, mavimsi gri renkli ve çamurlu çok ince<br />

kumtaşlarının oluşturduğu bir zemin üzerinde gelişmiştir. Üzerinde ise mavimsi gri<br />

renkli ve yersel kömürlü çamurtaşları bulunur. Resifi oluşturan mercanlar arası<br />

kovuk dolgusu da, mavimsi gri renkli çamurlu çok ince kumdan oluşur.<br />

Hayrettin formasyonu’nun alt kesiminde bulunan Sarıkavak Resifi’nin alt ve üst<br />

dokanakları uyumludur. Linyit içeren bataklıklı lagün çökellerinin tavanında<br />

bulunduğundan, stratigrafik başvuru düzeyi olarak olarak önem taşır. Hayrettin<br />

formasyonu’nun, paleocoğrafik olarak GD yönündeki görece “derin” kesimini (şelfe<br />

geçiş kuşağı ve şelf) oluşturan ve üste doğru kalın çakıltaşı aradüzeyleri kapsayan<br />

ince kırıntılı istif, Dazkırı Üyesi olarak tanımlanmıştır. Dazkırı yöresinde 1300 m’lik<br />

maksimum kalınlığa ulaşan birim, KB yönünde giderek incelir ve Hayrettin<br />

formasyonu içinde kamalanarak yanal yönde sıfırlanır.<br />

Stratigrafik olarak üste doğru kalın çakıltaşı aradüzeyleri kapsayan, çamurtaşı-çok<br />

ince kumtaşı-ince kumtaşı ardalanması başlıca kaya türü topluluğunu oluşturur.<br />

Dazkırı Üyesi’nin “alt bölümü”, çamurtaşı arakatkılı çok ince kumtaşı-ince kumtaşı<br />

egemen istifinden oluşur ve “Tohd1” simgesiyle harita birimi olarak ayırtlanmıştır.<br />

“Tohd2” simgesiyle ayırtlanan “üst bölüm” ise, kalın çakıltaşı aradüzeyli çok ince<br />

kumtaşı-ince kumtaşı egemen istifinden oluşur ve gözlenebilen en üst kesimlerinde<br />

kireçtaşı tekçe katmanları kapsar. “Tohd1” ve “Tohd2” harita birimleri arasındaki<br />

ayrım yöntemsizdir (Göktaş vd., 1989).<br />

Dazkırı Üyesi’nin “üst bölümü” (Tohd2) olarak ayırlanan çökel istifin, gözlenebilen<br />

en üst düzeylerinde ortaya çıkan ara düzeyleridir (Şekil 4.2., Şekil 4.3.). Yanal<br />

sürekli tekçe katmanlardır. Katman kalınlıkları, yanal yönde az çok eşitlidir. Kalın<br />

koşut katmanlı ve iç yapısızdır. Katmanlanma düzlemleri düzenlidir. Çeşitli kum<br />

boyutlarında ve düzensiz dağılmış litoklast içerikleri yaygındır. Yoğun karbonat<br />

çimento nedeniyle sıkı tutturulmuş ve çok serttir.<br />

13


Şekil 4.2. Dazkırı üyesi konglomeraları genel görünümü (Küçükmezartepe güneyi)<br />

Şekil 4.3. Dazkırı üyesi konglomera çamurtaşı ilişkisi (Küçükmezartepe güneyi)<br />

14


Yaygın olarak kapsamında bulunan bol ve çeşitli Lepidocyclina faunasıyla<br />

karakteristiktir. Çapları 6 cm’ye dek ulaşan iri formlar tipiktir (Göktaş vd.,1989).<br />

Başlıca mikrofosil bulguları, çok ince kumtaşı ve Lepidocyclina’lı kalkarenit<br />

fasiyeslerinden derlenmiştir. Mikrofauna bulgularına göre Dazkırı Üyesi’nin yaşı<br />

Şattiyen (Üst Oligosen)’dir (Göktaş vd., 1989). Çalışma alanının kuzey batısında<br />

yüzeylemektedir. Hayrettin Formasyonu üzerine gelen Kızılören Formasyonu ile<br />

uyumsuz dokanak oluşturur.<br />

4.1.2. Hasandede Grubu<br />

Tektonik çatısı “egemen genişlemeli” Üst Miyosen-Pliyosen döneminin karasal<br />

tortullaşmasıdır ve altta (alüvyon yelpazesi ortamında çökelmiş) “Kızılören<br />

Formasyonu” ile üstte (gölsel) Akarca Formasyonu’ndan oluşur. (Şekil 4.1., Ek-2)<br />

4.1.2.1. Kızılören formasyonu (Tmk)<br />

Alüvyon yelpazesi ortamının ürünü olan ve çökeldikleri asortamlara göre istif içinde<br />

oransal değişim gösteren çakıltaşı-kumtaşı-çamurtaşı ardalanmasından oluşur. Çökel<br />

istif genelinde, stratigrafik olarak alttan üste ve çökel gelişim yönüne uygun olarak<br />

“yakınca yelpaze”den “uzakça yelpaze”ye doğru (yanal yönde) tane boyu incelmesi<br />

gösterir. “Yakınca yelpaze” (üst yelpaze) bölümüne egemen çakıltaşları; “moloz<br />

akması” (debris flow) süreçlerinde ve ana beslenme kanallarında yataklanmıştır.<br />

“Orta yelpaze” bölümünün çakıltaşı-kumtaşı-çamurtaşı düzensiz ardalanması;<br />

yelpaze üzerinde akaçlanmış örgülü akarsular ile “çamur akması” (mud flow) ve<br />

“yaygı taşkını” süreçlerinin ürünüdür. “Uzakça yelpaze” (alt yelpaze) bölümü ise;<br />

kanal dolgusu kökenli seyrek çakıltaşı ara düzeyleri kapsayan egemen çamurtaşı<br />

istifinden oluşur ve yanal yönde gölsel çökellere giriklik gösterir.<br />

15


Çakıltaşları; kahverengimsi sarı ya da sarımsı kahverengi ve kiremit kırmızısı<br />

renklidir. Katmanlanma ve iç örgütlenme hemen hiç gelişmemiştir. Bazı düzeylerde,<br />

çakıl boyutlarındaki farklılaşmalar ve yanal süreksiz kumtaşı düzeylerinin araya<br />

girmesiyle belirginleşen çok kaba som katmanlıdır. Çakıl boyu ortalaması iri çakıl<br />

fraksiyonundadır. Blok kapsamı düzensiz değişken ve genellikle yüksektir.<br />

Paketlenme çoğunlukla hamur (boylanmamış çamurtaşı ya da kumtaşı) desteklidir.<br />

Yersel tane destekli-hamurlu düzeyler olağandır. Çakıl bileşimi, yelpaze gerisindeki<br />

“beslenme alanı”na egemen temel kayatürü topluluğuna göre belirlenmiş olduğundan<br />

değişkenlik gösterir. Çakıl morfolojisi az yuvarlaktır. Yuvarlak ve çok yuvarlak<br />

“kalıntı” çakılların varlığı olağandır. Çoğu tutturulmuş ve serttir. Çakıllı som<br />

kumtaşları; egemen çakıltaşı istifi içinde yanal süreksiz ara düzeyler olarak<br />

yataklanmıştır. Tipik olarak, kiremit kırmızısı renk dağılımına sahiptir. Tümüyle<br />

içyapısızdır. Kaba gereç kapsamı değişken ve seçimsiz dağılımlıdır. Tutturulmuş ve<br />

serttir.<br />

Çamurtaşı; Yelpaze gelişim yönüne uygun olarak, orta yelpaze bölümünden uzakça<br />

yelpaze bölümüne doğru giderek egemenlik kazanan kaya türüdür. Çamur akması ve<br />

yaygı taşkını süreçlerinin ürünüdür. Kiremit kırmızısı yeknesak renk dağılımı<br />

karakteristiktir. Çoğu som, yersel ince-orta koşut katmanlıdır. Tümüyle iç<br />

örgütlenmesizdir. Kanal dolgusu kökenli seyrek çakıltaşı cepleri ile 5-10 cm<br />

kalınlığında ve yanal süreksiz çakıl yaygıları olağandır. Genellikle orta derecede<br />

tutturulmuştur. Kızılören Formasyonu çalışma alanının kuzey batısında<br />

yüzeylemektedir.<br />

4.1.2.2. Akarca formasyonu (Tplka)<br />

Kızılören alüvyon yelpazesi çökeliminin yanal ve düşey yönde Akarca gölsel<br />

çökelimine geçtiği havza ortalarında yoğunlaşır. Stratigrafik olarak, gölsel<br />

sedimantasyon sürecinin başlangıcını belgeleyen sığ göl çökelleridir. Gölsel çökelim<br />

koşullarının havza(lar) ölçeğinde yerleşmesi ile birlikte yaygınlık kazanan killi<br />

16


kireçtaşları, alt kesimlerde genellikle zeytin yeşili renklidir. Stratigrafik olarak alttan<br />

üste ve yanal yönde havza oratalarına doğru, beyaz renk dağılımı egemenlik kazanır.<br />

Çoğunlukla somdur. Karbonat kapsamı genellikle düşük olmakla birlikte yer yer<br />

karbonat oranının yükseldiği seviyeler gözlenmektedir. Genellikle az tutulmuş ve<br />

dağılgandır. Üst kesimlere doğru tutturulma derecesi yükselir. Seçimsiz dağılmış<br />

kum içerikleri olağandır. Biyoturbasyon işlemleri alt kesimlerde yoğun, üste doğru<br />

ise kıt yada olağandır. Mollusk kapsamı, çoğunlukla ince kavkılı Gastropodlardan<br />

oluşur (Göktaş vd., 1989). Çalışma alanının tamamında Akarca Formasyonu<br />

gözlenmektedir. (Şekil 4.4., 4.5.)<br />

Kireçtaşı<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Şekil 4.4. Akarca Formasyonu genel görünümü<br />

(İnceleme alanı kuzeyi temel kazısı-kuzeyden güneye)<br />

17


4.1.3 . Kuvaterner çökelleri<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Şekil 4.5. Akarca Formasyonu genel görünümü<br />

(İnceleme alanı kuzeyi temel kazısı-batıdan doğuya)<br />

Bölgenin en genç birimini oluşturan ve geniş bir alanda yüzeylenen Kuvaterner yaşlı<br />

alüvyonlar, genellikle düzlüklerde ayrıca bunun yanında, yamaç molozu ve birikinti<br />

konisi olarak da gözlenmektedir. Alüvyonlara genellikle inceleme alanının dışında<br />

kalan Dinar ovasında ve yer yer de akarsu yataklarında dar alanlarda rastlanmaktadır.<br />

Civar kayaçlardan türeyen değişik boyutta blok çakıl, kum, silt ve kilden oluşur.<br />

Yayılım oldukça fazladır. Birbirine hiç tutturulmamış veya çok zayıf tutturulmuştur.<br />

Alüvyon yelpazesi çökelleri; çakıl kapsamı yüksek olan bloklu moloz akmaları ile<br />

örgülü akarsuların iri çakılları ile çakıllı kumlardan oluşur. Yamaç molozu ya da<br />

yamaç molozu konisi çökelleri; genellikle tane destekli ve hamursuz çakıllardan<br />

oluşur. Çakıllar köşeli ve küt köşelidir. Tutturulmuş ya da tutturulmamış olabilirler.<br />

18


Rölyef enerjisi yüksek yamaç önlerinde gelişmiş yamaç molozu/konilerinin başlıca<br />

çökel fasiyesi, elenme dolgularıdır.<br />

Alüvyon malzemeleri civar kaya parçalarından ki bunları çakıl, kum, silt, kil ve mil<br />

oluşturmuştur. Çalışma alanının gevşek karekterdeki kayaçları atmosferik şartlar<br />

altında aşınarak taşınması ve birikmesiyle alüvyonlar oluşmuştur.<br />

Alüvyonlar, Kuvaternerde oluşmuşlardır ve gelişimlerini bugün dahi<br />

sürdürmektedirler. Kuvaterner çökellerinin yaşı, bağıl stratigrafi ilişkilerine göre<br />

belirlenmiştir.<br />

4.2. Yapısal Jeoloji<br />

Batı Toroslar’da geniş bir alanda çalışmaları bulunan Yalçınkaya ve arkadaşları<br />

‘‘Batı Torosların Jeolojisi Raporu’’ (1986)’ nda tüm Batı Toros kuşağının bugünkü<br />

konumunu Alpin Dağ Oluşumu (Alpin Orojenezi) ile kazandığını belirtmişlerdir.<br />

Ayrıca Toroslar’da çeşitli çalışmaları bulunan Koçyiğit, Güney Batı Anadolu’daki<br />

tektonik gelişmeyi üç evreye ayırarak incelemiştir. Bu evreler:<br />

Eski Tektonik Dönem (Geç Kretase-Eosen)<br />

Geçiş Dönemi (Eosen-Alt Miyosen)<br />

Yeni Tektonik Dönem (Tortoniyen-Günümüz), (Neotektonik Periyot)<br />

Eski Tektonik Dönem;<br />

Eski tektonik dönemin, Alt Eosen sonrası-Tortoniyen öncesi zaman aralığını<br />

kapsayan son evreleri, yeğin sıkışma tektoniğinin koşulladığı nap yerleşimleriyle<br />

belirlenir. Allokton ünitelerin Menderes Masifi’nin G ve GD’suna yerleşimleri,<br />

Tersiyer’in değişik dönemlerinde ve birkaç evrede gerçekleşmiştir. Çalışma alanında<br />

tanımlanan Sorgunlu Formasyonu, Çifteöz Formasyonu ve Homa Melanjı, bu<br />

allokton üniteler kapsamındadır (Göktaş vd., 1989). Allokton “Ören Ünitesi” (Konak<br />

vd., 1987) kapsamındaki “Karaova Formasyonu”’nun olası eşdeğeri Sorgunlu<br />

Formasyonu ve “Gereme Formasyonu”nu kısmen karşılayan Çifteöz Formasyonu ile<br />

19


“Homa Melanjı”, Alt Eosen Sonrası-Priaboniyen öncesinde yerleşmişlerdir. Ancak,<br />

bu yerleşmeye ilişkin doğrudan veriler çalışma alanı içinde gözlenmez.<br />

Başçeşme Formasyonu ile Acıgöl Grubu arasındaki uyumsuzluğu karşılayan<br />

Priaboniyen Sonu-Oligosen Başı arasındaki sıkışma fazına ilişkin dolaysız veriler,<br />

çalışma alanının GB’sındadır (Honaz-Tavas-Kızılhisar yöreleri). Bu bölgede,<br />

“Lütesiyen-Priaboniyen yaşlı neritik-pelajik kireçtaşı istifi” (Konak vd., 1987)<br />

üzerine allokton ünitelerin bindirdiği gözlenir. Allokton ünitelerin bu evredeki<br />

yerleşimini, “sıkışma ve çekme tektoniğiyle denetlenen” (Koçyiğit, 1984) postorojenik<br />

molas iç çukurunun oluşumu ile yaşıt tortullaşma (Acıgöl Grubu) izler.<br />

Allokton ünitelerin “Isparta büklümü” batı kesimine son yerleşim dönemi olan Orta<br />

Miyosen’de, GD-KB doğrultulu sıkışma rejiminin belirlediği bindirmeler<br />

oluşmuştur. Başçeşme Formasyonu ile Acıgöl Grubu’nu göreli otoktona dönüştüren<br />

bu dönem bindirmelerinin hemen tümü, baklan fay zonu üzerindedir. Bu dönemin en<br />

tipik bindirmesi, Denizli M23-a1 paftasının KD köşesindeki Çomaklı Tepe yöresindedir.<br />

Bu lokalitede, Çifteöz Formasyonunun karbonat kayaları, Hayrettin<br />

Formasyonu’na bindirmiştir. Bindirme düzleminin Çomaklı Tepe’deki dalımı 15°,<br />

Dağal Dere kuzeyinde ise 30°’dir. Priaboniyen yaşlı Başçeşme Formasyonunun<br />

göreli otoktona dönüştüğünü belgeleyen bindirme ise, çalışma alanının dışında kalan<br />

(Denizli M23a4 paftasının güney kesimi) Emirçay’ın doğu yamaçlarında gözlenir.<br />

Bu bölgede, Çifteöz Formasyonunun siyah dolomitleri Dazlak Üyesi üzerine<br />

bindirmiştir (Göktaş vd., 1989).<br />

Yeni tektonik Dönem;<br />

Üst Miyosen’in başlarında (erken Tortoniyen) egemen sıkışmalı eski tektonik dönem<br />

sona ermiş ve egemen genişlemeli yeni tektonik rejim, günümüze değin sürecek<br />

olan bölgesel ölçekli yapılanmanın başlıca belirleyicisi olmuştur. Isparta<br />

büklümünün KB kesiminde bulunan çalışma alanı ve yakın çevresindeki genişlemeli<br />

yapılanmanın tektonik çatısını, tortullaşmayla yaşıt blok faylanmalar oluşturur. Blok<br />

faylanmalı yapılanmayı; KKD-GGB(“Baklan Fayı”), KD-GB(“Çardak Fayı”) ve<br />

KB-GD (“Işıklı Fayı”) doğrultularda birbirini kesen eşzamanlı listrik faylar belirler.<br />

Erken tortoniyen’de beliren bu normal fay takımları, Pliyosen Sonu -Kuvaterner başı<br />

20


ve Pleyistosen Sonu- Günümüzde aynı doğrultuları izleyerek gençleşmiştir. Bu<br />

fayların, alüvyonlar ve grabenler içindeki göllerle olan ilişkisi, blok faylanmanın<br />

günümüzde de sürdüğünü gösterir. En genç faylar, alüvyonlar ile daha yaşlı birimleri<br />

dokanağa getirmiştir. Fay dikliği eteklerinde oluşumu günümüzde de süren, oldukça<br />

kalın ve fay düzlemi boyunca yanal yönde birleşik alüvyon yelpazelerinin çökelimi<br />

genç fayların kontrolundadır. Acıgöl’ün güney kenarı “Acıgöl Grabeni”nin güney<br />

sınır fayına yaslanmıştır ve fay düzlemi boyunca sıcak su çıkışları vardır (Beylerli<br />

kaplıcaları).<br />

Çalışma alanı ve yakın çevresindeki blok faylanma sistemini oluşturan başlıca yapı<br />

ögeleri; “Çivril”, “Acıgöl”, ve “Işıklı” grabenleri ile bu grabenlerin sınırladığı horstu<br />

belirleyen normal fay takımlarıdır. KKD-GGB uzanımlı “Baklan Fayı”, “Çivril<br />

Grabeni”nin doğu sınır fayıdır. Yaklaşık uzunluğu 10 km.’yi aşkın olan Baklan fayı,<br />

Erken Tortoniyen’de batı yönünde çökmüş ve Çivril depresyon havzasına doğru<br />

gelişen “Kızılyar” tortullaşmasının yapısal denetçisi olmuştur. Egemen çökme<br />

yönünde basamak faylar oluşturarak gençleşmiş ve etkinliğini günüme değin<br />

sürdürmüştür. Baklan ile Işıklı Gölü arasında Kuvaterner çökelleri ile daha yaşlı<br />

birimleri dokanağa getirmiştir. Bu zonda, fay düzlemi boyunca gelişmiş birikinti<br />

konilerinin oluşumu denetlediği açıkça görülür. Yersel oniks mermer oluşturan<br />

hidrotermal eriyiklere yol verecek kadar önemli bir sistemdir.<br />

Blok faylanmalı yapılanmanın çalışma alanı içinde kalan ikinci önemli bileşeni, KD-<br />

GB uzanımlı “Acıgöl Grabeni”ni KB’dan sınırlayan düşey atımlı “Çardak Fayı”dır.<br />

Erken Tortoniyen’de GD yönünde çökerek Acıgöl depresyonunu belirlemiş ve aynı<br />

yönde (grabene doğru) basamak faylar oluşturarak günümüze değin etkinliğini<br />

sürdürmüştür. Grabene doğru tektonik gençleşme olayına en açık örnek Çardak<br />

doğusundadır. KD-GB uzanımlı ana fay düzlemine az çok koşut gelişmiş genç<br />

faylanma, ana fay sisteminin kontrolunda gelişmiş Eski Kuvaterner alüvyon<br />

yelpazelerini keserek oluşumlarına son vermiş, yeni alüvyon yelpazelerinin<br />

çökelimini günümüze denetlemiştir (Lebkuchner, 1970). Çardak fayı boyunca yersel<br />

travertenler oluşturan hidrotermal çıkışlar, Pliyosen sonrasındaki (Pliyosen-<br />

Kuvaterner) dönemi ya da Pleyistosen Sonu olası bir sıkışma fazında kapanmıştır.<br />

Çardak yöresindeki travertenler en genç alüvyon yelpazesi çökelleriyle örtülüdür.<br />

21


Üst Miyosen yaşlı Kızılyar Formasyonu ile Pliyosen yaşlı Akyar Formasyonunu<br />

kesmesi; Pliyosen Sonu-Kuvaterner başı etkinliğini gösterir. Güncel birikinti<br />

konileriyle dokanaklı oluşu da, diri bir fay olduğunu kanıtlar. Işıklı grabenini GB’dan<br />

sınırlamasına karşın, depresyon havzasının egemen çökme yönü KD’dur ve graben<br />

bu yapısıyla bakışımsızdır (Bakışımsız çökme eğilimi Erken Tortoniyen’den<br />

başlayarak günümüze değin sürmüş ya da çökme ekseni zaman içinde KD’ya<br />

kaymıştır). Işıklı grabeni KD sınır fayının en genç düşey atım miktarı Işıklı fayından<br />

çok fazladır. Gelişimleri günümüzde de süren en kalın ve yaygın alüvyon yelpazeleri<br />

bu fay boyunca çökelmiştir (Koçyiğit, 1984), (Şekil 4.6.).<br />

Şekil 4.6. Güney Batı Anadolu’nun sismotektonik haritası (Koçyiğit,1984).<br />

4.2.1. Diskordanslar ve orojenez fazları<br />

Allokton birimlerin Alt Eosen sonrası-Friaboniyen öncesi yerleşimini izleyen<br />

tektonik durgunluk evresinde (Priaboniyen) çökelen Başçeşme Formasyonu;<br />

22


kendisinden yaşlı tüm kaya birimleri ve özellikle de Çifteöz Formasyonu’nun<br />

(bölümsel ya da tümsel dolomitleşmiş) kireçtaşları üzerine açısal uyumsuzlukla gelir.<br />

Allokton ünitelerin Priaboniyen sonu Oligosen başı arasındaki yerleşimlerini<br />

belirleyen sıkışma fazı; Başçeşme Formasyonu ile Acıgöl Grubu arasındaki<br />

uyumsuzluk düzlemini karşılar. Olasılıkla Erken Miyosen’in belirsiz bir bölümünü<br />

de kapsamak üzere, özellikle Orta Miyosen döneminde yeğinleşen sıkışma rejimi<br />

(“Lisiyen Fazı”), bölgesel ölçekli bir çökelmezliği kararlamıştır. Allokton ünitelerin<br />

son yerleşimini belirleyen bu sıkışma fazı, Başçeşme Formasyonu ile Oligosen<br />

molasını (Acıgöl Grubu) göreli otoktona dönüştürmüştür. En belirgin açılı<br />

uyumsuzluk düzlemi Üst Miyosen’in (Tortoniyen-Messiniyen) tabanındadır ve<br />

bölgesel ölçekte egemen genişlemeli yeni tektonik rejimin başlangıcını belgeler. Üst<br />

Miyosen yaşlı ve karasal kökenli Kızılyar Formasyonu, kendisinden yaşlı tüm kaya<br />

birimleri üzerine açısal uyumsuzlukla gelir. Son uyumsuzluk düzlemi, Akyar<br />

Formasyonu ile Kuvaterner çökelleri arasındadır(Göktaş, vd., 1989).<br />

4.2.2. Tabakalanma<br />

Çalışma alanında yer alan kaya birimleri sedimanter nitelikli kayaçlardan oluşur.<br />

Çalışma alanının tabanının da yer alan Oligosen yaşlı Hayrettin Formasyonu Dazkırı<br />

Üyesi olan konglomeraların tabaka düzlemlerinin konumu K37ºB/12ºGB olarak<br />

belirlenmiştir. Bu birimin üzerine uyumsuz olarak gelen Miyosen yaşlı Kızılören<br />

Formasyonu çakıltaşlarının tabaka düzlemlerinin konumu K73ºB/10ºGB olarak<br />

ölçülmüştür. Çalışma alanında gözlenen Pliyosen yaşlı Akarca Formasyonunun<br />

egemen tabaka düzlemi konumu K48ºB/7ºGB dır (Ek-2, Ek-3).<br />

4.2.3. Kıvrımlar<br />

Çalışma alanında bulunan kayaçlarda haritalanabilecek boyutta kıvrım<br />

gözlenmemiştir.<br />

23


4.2.4. Faylar<br />

Çalışma alanında yüzeyde herhangi bir fay gözlenmemesine karşın yaklaşık 15 km<br />

kuzey doğuda bulunan Dinar’ın doğusundan başlayan, ve eğim atımlı normal fay<br />

olarak düşünülen bu fay kuzeybatı-güneydoğu yönünde Çivril kasabasına doğru<br />

uzanmakta olup Dinar – Çivril fayı olarak adlandırılmıştır (Koçyiğit, 1984).<br />

4.2.5. Eklemler<br />

Çalışma alanında ki birimlerde düzenli gelişmiş eklem sistemleri gözlenmemiştir.<br />

4.3. Hidrojeoloji<br />

Su Noktaları; Çalışma alanında kaynak, göl vb herhangi bir su noktası yoktur. Yakın<br />

çevresinde devamlı akış gösteren ve debisi yüksek olan akarsu bulunmamaktadır.<br />

Organize <strong>sanayi</strong> bölgesi kurulacak olan alan içerisinde yağış sularının yüzeysel akışa<br />

bağlı gelişmiş üç adet derinliği fazla olmayan kuru dere bulunmaktadır. Bunlar<br />

yağışlı dönemlerde akışa geçen ve genelde kuru derelerdir. Bu derelerden güney<br />

batıda bulunan Akdere düşük eğimli arazide, zemin litolojisinin ve akan suyun<br />

debisine bağlı olarak, yaklaşık 3-4 m derinliğinde ve akış yönünde yaklaşık 30 m kot<br />

farkı olan bir dere yatağı özelliğindedir.<br />

Çalışma alanının da görünür temeli oluşturan Hayrettin Formasyonunun Dazkırı<br />

Üyesi ve Kızılören Formasyonu kumtaşı, çakıltaşı ardalanmasından oluşan birimler<br />

geçirimli özelliğinden dolayı yer altı suyu taşımaktadır. Çalışma alanında gözlenen<br />

karbonatlı kiltaşı ve kireçtaşı ardalanmasından oluşan yer yer çakıltaşı seviyeleri<br />

içeren Akarca Formasyonu yapısı gereği geçirimsiz olup akifer özelliği<br />

taşımamaktadır. Tabanda bulunan Kızılören ve Hayrettin Formasyonunu oluşturan<br />

24


çakıltaşı düzeylerinin önemli kalınlıklara ulaştığı kesimlerde yer altı suyu<br />

bulunabilir. Nitekim çalışma alanının dışında eski Gençali Köyü civarında DSİ<br />

tarafından açılan sondaj kuyusu bulunmaktadır. Bu kuyuda kireçtaşı ve konglomera<br />

geçilmiş ve bu birimlerden 18-20 lt/sn debili su alınmaktadır. Bu kuyunun derinliği<br />

130 m dir. Ayrıca çalışma alanı kuzeyinde Dinar-Denizli karayolu kenarında<br />

Organize Sanayi Müdürlüğü tarafından açtırılan sondaj kuyusunda 6-7 lt/sn debili su<br />

alınmaktadır. Bu sondaj kuyusunun derinliği 150 m dir ve statik seviye 90 m dir.<br />

4.4. Bölgenin Depremsellik Durumu<br />

Çalışma alanı; Bakanlar Kurulunun 18.04.1996 tarih ve 96/8109 sayılı kararı<br />

gereğince yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında 1. Derece deprem<br />

bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle, binaların projelendirilmesi ve yapımı<br />

esnasında mutlaka Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik<br />

hükümlerine uyulmalıdır. Dinar bölgesinde meydana gelen tarihsel depremler<br />

incelendiğinde sığ ve orta derinlikte depremler gözlenmektedir.<br />

01 Ekim 1995 saat 17.57 de Dinar’da meydana gelen Richter ölçeğine göre 6<br />

büyüklüğündeki depremde 90 kişi yaşamını yitirmiştir, 250 civarında insan<br />

yaralanmış ve yaklaşık 400’e yakın bina hasar görmüştür. Bu depremden çalışma<br />

alanının güneyinde yer alan Gençali Köyü’nde evler hasar görmüş ve köy Dinar-<br />

Denizli karayolu üzerine taşınmıştır.<br />

Çizelge 4.1. Dinar bölgesi depremleri (Dinar Çevre Etki Değerlendirme Raporu,<br />

1998)<br />

Tarih Magnitüd/Şiddet Koordinatlar Kayıt Niteliği<br />

518 VI 36º 88’N-36º 36’E<br />

1759 VI 36º 88’N-36º 6’E<br />

12.07.1842 VI 37º 8’N-30º 5’E Gözlemsel<br />

1849 VI 37º 75’N-30º 55’E<br />

1863 V 37º 75’N-30º 35’E<br />

16.01.1889 VI 37º75’N-30º 7’E<br />

14.05.1890 VI 37º 75’N-30º 6’E<br />

25


Çizelge 4.1. (devam)<br />

20.09.1900 6.1 37º 80’N-29º 10’E<br />

03.10.1914 6.9 37º 70’N-30º 40’E<br />

16.08.1925 5.1 38º 00’N-30º 00’E<br />

11.09.1930 5.9 37º 39’N-31º 18’E<br />

15.09.1953 5.0 38º 50’N-30º 70’E<br />

09.05.1966 5.0 37º 05’N-30º 98’E<br />

12.05.1971 5.9 37º 64’N-29º 72’E<br />

31.03.1972 4.6 37º 00’N-31º 00’E<br />

19.08.1976 5.1 37º 71’N-29º 00’E<br />

05.02.1984 5.0 37º 21’N-28º 67’E<br />

01.10.1995 6.0 38º 10’N-29º 80’E<br />

26<br />

Aletsel<br />

Çizelge 4.2. Afyonkarahisar İli yıllara göre deprem tehlikesi (Deprem Araştırma<br />

Dairesi Başkanlığı)<br />

Magnitüd Yıllara Göre % Risk<br />

Dönüşüm<br />

M 1 25 49 73 97<br />

Peryodu<br />

5.0 10.6 94.0 99.6 100.0 100.0 8.9<br />

5.5 4.5 68.1 89.4 96.4 98.8 21.9<br />

6.0 1.8 37.2 59.8 74.3 83.6 53.7<br />

6.5 0.8 17.3 31.0 42.5 52.1 131.8<br />

7.0 0.3 7.4 14.0 20.2 25.9 323.6<br />

7.5 0.1 3.1 6.0 8.8 11.5 794.6<br />

Şekil 4.7. Çalışma alanına ait depremsellik haritası


4.5. Mühendislik Jeolojisi<br />

Mühendislik jeolojisi arazi, laboratuar ve büro çalışmalarından oluşmaktadır. Arazi<br />

ve laboratuar çalışmalarından elde edilen veriler tartışılmış ve sonuçlar bölümünde<br />

sunulmuştur. Arazi çalışmalarına başlanmadan önce bölgenin 1/25000 ölçekli<br />

topoğrafik haritası ile birlikte çalışma alanı ve çevresi gezilmiştir. Organize Sanayi<br />

Bölgesi kurulacak olan alanda sondajların yerleri, sondaj şekli ve derinlikleri tespit<br />

edilmiştir. Çalışma alanında Akarca Formasyonuna ait kiltaşı, karbonatlı kiltaşı,<br />

kireçtaşı ardalanmasından oluşan birimlerin bulunmasından dolayı ve bu birimlerin<br />

su ile temasında bozuşabileceği düşünülerek çift tüplü karotiyer ile karotlu sondaj<br />

yapılmasına karar verilmiştir. Sondaj yerleri çalışma alanının tamamı hakkında bilgi<br />

verecek şekilde belirlenmiştir. Sondajlarda elde edilen karotlardan farklı düzeylerden<br />

ince kesitler yapılarak polarizan mikroskopta incelenmiştir. Mikroskopta yapılan<br />

gözlemler sonucunda temel zemini oluşturan birimlerin kireçtaşı ve karbonatlı kiltaşı<br />

olduğu görülmüştür (Yrd. Doç. Dr. Kamil YILMAZ). Kireçtaşlarının yer yer erime<br />

boşlukları içerdiği gözlenmiştir. Karbonatlı kiltaşlarında az miktarda kalsit minerali<br />

bulunduğu, ayrıca kayacı oluşturan daneler arasında oldukça yüksek oranda<br />

boşluklar bulunduğu belirlenmiştir.<br />

4.5.1. Arazi çalışmaları<br />

Arazi çalışmalarında önce bölgenin 1/25 000 ölçekli topoğrafik haritasından<br />

yararlanarak mühendislik jeolojisi haritası hazırlanmış ve yer altı yapısını ortaya<br />

koymak amacıyla temel sondaj çalışmaları yapılmıştır. Temel sondaj çalışmalarında<br />

birimlerin bozuşup dağılmasını önlemek, karot verimini arttırmak ve zeminin doğal<br />

su muhtevasını değiştirmemek için matkabı soğutacak miktarda su kullanılmıştır.<br />

27


4.5.1.1. Temel sondaj çalışmaları<br />

Çalışma alanında arazinin tamamı hakkında bilgi verecek şekilde 10 adet temel<br />

sondaj çalışması yapılmıştır. Çalışma alanında temeli oluşturan birimler kaya özelliği<br />

taşıdığı için ve su ile temasta çözünme özelliği gösterdiklerinden dolayı 1,5 m<br />

uzunluğunda, çift tüplü NX karotiyer kullanılarak karotlu temel sondajlar açılmıştır.<br />

Sondajlardan alınan karot numuneleri incelendiğinde temel kayanın killi birimlerden<br />

oluştuğu, yer yer karbonat oranının yükseldiği, bazen de tamamen kireçtaşlarından<br />

oluştuğu gözlenmiştir. Alınan karot numunelerine göre kuyu profili çıkarılarak temel<br />

sondaj logları hazırlanmıştır ve toplam karot verimi (TCR), sağlam karot verimi<br />

(SCR) ve kaya kalitesi göstergesi (RQD) hesaplanmıştır.<br />

Toplam karot verimi (TCR); manevra aralığındaki karot parçalarının toplam<br />

uzunluğunun manevra aralığının uzunluğuna oranının yüzde olarak ifadesidir.<br />

Sağlam karot verimi (SCR); bir ilerleme aralığında silindirik şeklini (tam çapını)<br />

koruyarak alınmış karot parçalarının toplam uzunluğunun ilerleme aralığına oranının<br />

yüzde olarak ifadesi olarak tanımlanır.<br />

Alınan numunelerin su muhtevaları değişmemesi için ambalajlanmış ve en kısa<br />

sürede laboratuara getirilerek deneyleri yapılmıştır.<br />

Kaya kalitesi göstergesi (RQD); bir ilerleme aralığında doğal süreksizliklerle<br />

ayrılmış, boyu 10 cm ve daha büyük olan silindirik şeklini koruyan kaya türü karot<br />

parçalarının toplam uzunluğunun ilerleme aralığının uzunluğuna oranını yüzde<br />

olarak ifade eden kantitatif bir indekstir (4.1)<br />

10 cm den büyük karot boyları toplamı<br />

Toplam RQD % = X 100 (4.1)<br />

Manevra Boyu<br />

28


Kuyu Derinliği<br />

Kuyu No<br />

Çizelge 4.3. Sondaj kuyuları RQD değerleri<br />

0-1,5 1,5-3 3-4,5 4,5-6 6-7,5 7,5-9 9-10,5<br />

SK-1 - 80 - 65 85 75 60<br />

SK-2 - 33 55 60 43 62 -<br />

SK-3 62 68 72 64 75 67 52<br />

SK-4 51 62 75 78 64 71 56<br />

SK-5 86 83 67 72 52 58 51<br />

SK-6 67 61 67 70 54 58 56<br />

SK-7 83 81 72 75 64 77 79<br />

SK-8 65 53 69 78 61 78 67<br />

SK-9 - 75 70 65 63 67 69<br />

SK-10 52 64 69 68 58 74 59<br />

Çizelge 4.4. Kaya kalitesi RQD ile kitle faktörü arasındaki ilişki (Şekecioğlu.E,1998)<br />

Kaya Kalitesi<br />

Sınıflaması<br />

RQD % Kitle Faktörü (J)<br />

Çok Zayıf 0-25


4.5.2. Laboratuar çalışmaları<br />

Laboratuarda çalışma alanından getirilen numuneler bileşimine göre ayırtlanmıştır.<br />

Birimlerin yer yer karbonat oranı artmaktadır. Bu numuneler sınıflandırılarak deneye<br />

hazır hale getirilmiştir. Karbonatlı kiltaşları üç gruba ayrılmıştır. Birim hacım<br />

ağırlıkları ve su içeriği belirlenen numuneler üzerinde deneyler yapılmıştır. Birinci<br />

grup numuneler doğal su içerikleri bozulmadan tek eksenli basma deneyine tabi<br />

tutulmuştur. Bu numunelerin sonuçları aşağıda verilmiştir (Çizelge 4.5.)<br />

Çizelge 4.5. Doğal haldeki karbonatlı kiltaşlarının tek eksenli basma dayanımı<br />

Num. No Boy Çap Ağırlık Alan Hacım Yen.Yükü γn Wn qu<br />

Sk-Derinlik cm cm gr cm² cm³ kgf gr/cm³ % kgf/cm²<br />

K1<br />

Sk1-1.5 m<br />

10.80 5.40 473.78 22.90 247.32 20.39 1.92 29.4 3.69<br />

K2<br />

Sk10-3.5 m<br />

10.75 5.30 459.19 22.06 237.15 69.33 1.94 28.7 3.15<br />

K3<br />

Sk5-4.0 m<br />

10.95 5.40 486.57 22.90 249.61 98.90 1.94 27.2 4.32<br />

K4<br />

Sk3-5.0 m<br />

11.00 5.45 506.28 23.33 256.63 121.33 1.97 25.1 5.21<br />

K5<br />

Sk4-2.0 m<br />

10.85 5.40 486.39 22.90 248.46 137.65 1.96 24.1 6.01<br />

İkinci grup numuneler ise etüvde kurutulmuş ve kurutulduktan sonra tek eksenli<br />

basma deneyi yapılmıştır. Bu numunelerin sonuçları aşağıda verilmiştir (Çizelge<br />

4.6.)<br />

Çizelge 4.6. Kuru karbonatlı kiltaşı numunelerinin tek eksenli basma dayanımı<br />

Num. No Boy<br />

Sk-Derinlik cm<br />

Çap<br />

cm<br />

Ağırlık<br />

gr<br />

Alan<br />

cm²<br />

30<br />

Hacım<br />

cm³<br />

Yen.Yükü<br />

kgf<br />

γn<br />

gr/cm³<br />

Wn<br />

%<br />

qu<br />

kgf/cm²<br />

K6 11.20 5.50 578.75 23.76 266.09 265.10 2.17 5.2 11.10<br />

Sk1-1.9 m<br />

K7 11.50 5.60 610.68 24.63 283.25 234.51 2.15 5.5 9.60<br />

Sk10-3.7 m<br />

K8 11.30 5.50 586.87 23.76 268.47 285.49 2.18 4.8 12.20<br />

Sk5-4.2 m


Çizelge 4.6. (devam)<br />

K9 10.80 5.40 495.20 22.89 247.21 336.47 2.00 2.1 14.70<br />

Sk3-5.3 m<br />

K10 11.20 5.50 515.18 23.74 265.88 378.27 1.94 1.8 15.95<br />

Sk4-2,4 m<br />

Üçüncü grup numunelerin su içerikleri arttırılarak doygun hale getirildikten sonra tek<br />

eksenli basma dayanımı deneyleri yapılmıştır. Bu numunelerin sonuçları aşağıda<br />

verilmiştir (Çizelge 4.7.)<br />

Çizelge 4.7. Suya doygun karbonatlı kiltaşı numunelerinin tek eksenli basma<br />

dayanımı<br />

Num. No Boy Çap Ağırlık Alan Hacım Yen.Yükü γn Wn qu<br />

Sk-Derinlik cm cm gr cm² cm³ kgf gr/cm³ % kgf/cm²<br />

K11<br />

Sk1-2.0 m<br />

10.49 5.40 530.25 22.89 240.11 48.94 2.20 40.1 2.15<br />

K12<br />

Sk10-4.5 m<br />

11.30 5.45 558.48 23.31 263.40 45.88 2.12 42.0 1.98<br />

K13<br />

Sk5-4.8 m<br />

10.85 5.40 496.97 22.89 248.35 35.69 2.00 45.1 1.57<br />

K14<br />

Sk3-5.6 m<br />

11.10 5.50 564.40 23.74 263.51 52.00 2.14 41.8 2.18<br />

K15<br />

Sk4-2.7 m<br />

10.90 5.40 543.91 22.89 249.50 47.92 2.18 42.3 2.13<br />

Kireçtaşı numunelerinin tek eksenli basma dayanımı sonuçları aşağıda verilmiştir<br />

(Çizelge 4.8)<br />

Num. No Boy<br />

Sk-Derinlik cm<br />

Çizelge 4.8. Kireçtaşı numunelerinin tek eksenli basma dayanımı<br />

Çap<br />

cm<br />

Ağırlık<br />

gr<br />

Alan<br />

cm²<br />

31<br />

Hacım<br />

cm³<br />

Yen.Yükü<br />

kgf<br />

γn<br />

gr/cm³<br />

Wn<br />

%<br />

qu<br />

kgf/cm²<br />

K16 10.95 5.40 641.24 22.90 250.78 3619.58 2.55 0.2 157.80<br />

Sk1-5.0 m<br />

K17 11.00 5.40 636.36 22.90 251.92 5903.49 2.52 0.1 257.20<br />

Sk10-7.0 m<br />

K18 10.90 5.40 618.76 22.90 249.50 5160.20 2.48 0.2 225.45<br />

Sk5-3.0 m


Çizelge 4.8. (devam)<br />

K19 11.08 5.40 644.47 22.90 253.73 4118.16 2.54 0.2 179.85<br />

Sk3-6.5 m<br />

K20 11.05 5.40 604.79 22.90 253.05 3395.26 2.39 0.3 148.25<br />

Sk4-3.5 m<br />

4.5.3. Taşıma gücü ve değerlendirme<br />

Temel sondajları sırasında belirlenen kaya kalitesi (RQD) değerlerinden bulunan<br />

kitle faktörü (J) ile laboratuarda yapılan tek eksenli basma dayanım (qu) değerleri<br />

kullanılarak temel zemini oluşturan kayaların izin verilebilir taşıma gücü<br />

hesaplanmıştır. Bu amaçla uygulamada kullanılan Meyerhof (1953) ve Bishnoi<br />

(1968) tarafından belirlenen; (4.2);<br />

formülü kullanılmıştır.<br />

qa :. İzin verilebilir taşıma gücü<br />

qa= (J x qu) (4.2)<br />

qu : Laboratuara da bulunan tek eksenli basma dayanımı değeri<br />

J : Kitle faktörü (Çizelge 4.4. den alınır.)<br />

Çalışma alanının daki kayaların RQD değerleri %50-75 arasında değişmektedir.<br />

Kitle faktörü (J) değerleri 0,2-0,8 arasındadır. Kitle faktörü ortalama 0,5 alınarak izin<br />

verilebilir taşıma gücü değerleri hesaplanmıştır.<br />

Çizelge 4.9. Numunelere ait izin verilebilir taşıma gücü değerleri<br />

Numune No İzin Verilebilir Taşıma Gücü (qa) (kg/cm 2 )<br />

Doğal karbonatlı kiltaşı numunelerinin<br />

K1 1.84<br />

K2 1.57<br />

K3 2.16<br />

K4 2.60<br />

K5 3.00<br />

32


Karbonatlı kiltaşı numuneleri;<br />

Çizelge 4.9. (devam)<br />

Kuru karbonatlı kiltaşı numunelerinin<br />

K6 5.55<br />

K7 4.80<br />

K8 6.10<br />

K9 7.35<br />

K10 7.97<br />

Suya doygun karbonatlı kiltaşı numunelerinin<br />

K11 1.07<br />

K12 0.99<br />

K13 0.79<br />

K14 1.09<br />

K15 1.07<br />

Kireçtaşı numunelerinin<br />

K16 78.90<br />

K17 128.60<br />

K18 112.73<br />

K19 89.93<br />

K20 74.13<br />

Doğal haldeki numunelerin su içerikleri (Wn) %24-%30 arasında değişmekte, tek<br />

eksenli basma dayanımları (qu) 3.15-6.01 kg/cm² arasında değişmekte, izin<br />

verilebilir taşıma gücü (qa) 1.57-3.00 kg/cm² değişmektedir.<br />

Suya doygun haldeki numunelerin su içerikleri (Wn) %40.1-%45.1 arasında<br />

değişmekte, tek eksenli basma dayanımları (qu) 1.57-2.18 kg/cm² arasında<br />

değişmekte, izin verilebilir taşıma gücü (qa) 0.79-1.09 kg/cm² değişmektedir.<br />

Kuru haldeki numunelerin su içerikleri (Wn) %1.8-%5.5 arasında değişmekte, tek<br />

eksenli basma dayanımları (qu) 9.60-15.95 kg/cm² arasında değişmekte, izin<br />

verilebilir taşıma gücü (qa) 4.80-7.97 kg/cm² değişmektedir.<br />

Kireçtaşı numuneleri;<br />

su içerikleri (Wn) %0.1-%0.3 arasında değişmekte, tek eksenli basma dayanımları<br />

(qu) 148.25-257.20 kg/cm² arasında değişmekte, izin verilebilir taşıma gücü (qa)<br />

78.90-128.60 kg/cm² değişmektedir.<br />

33


Karbonatlı kayaçlara ait veriler değerlendirildiğinde RQD değerlerine göre zayıforta<br />

kaya kalitesi özelliği göstermektedir. Tek eksenli basma dayanımı ve izin<br />

verilebilir taşıma gücü değerlerine göre zaman zaman zemin özelliği göstermektedir.<br />

Yerinde yapılan arazi gözlemlerinde de bu özellik görülmüştür. Bunun nedeni ise<br />

karbonatlı kiltaşlarının su ile temasta içerisinde bulunan karbonatın çözünmesi<br />

özelliğinden ileri gelmektedir. Karbonatlı kiltaşlarının bünyesindeki su arttıkça tek<br />

eksenli basma dayanımı ve izin verilebilir taşıma gücünün yaklaşık %50 oranında<br />

azaldığı görülmektedir. Bünyesinden suyun uzaklaşması ile bu değerlerin %80 arttığı<br />

görülmektedir.<br />

Kalınlığı fazla olmayan kireçtaşlarının RQD değerlerine göre iyi kaya kalitesinde<br />

olduğu, tek eksenli basma dayanımı ve taşıma gücünün yüksek olduğu görülmüştür.<br />

34


5. SONUÇ<br />

Arazide yapılan gözlemler ve yerinde yapılan sondajlardan elde edilen karotlar<br />

incelendiğinde; çalışma alanı temel zemininin karbonatlı kiltaşı, kireçtaşı<br />

ardalanmasından oluştuğu görülmüştür. Kireçtaşı düzeylerinin kalınlığı fazla değildir<br />

(5-15 cm). Karbonatlı kiltaşı düzeyleri daha kalın olup, kalınlığı yer yer 1 m’yi<br />

geçmektedir.<br />

Sondaj karotlarından elde edilen RQD değerleri incelendiğinde temel zemini<br />

oluşturan birimlerin zayıf-orta- iyi kaya kalitesinde olduğu belirlenmiştir.<br />

Kireçtaşı ve karbonatlı kiltaşlarından yapılan ince kesitlerin incelenmesi sonucunda<br />

kireçtaşlarının yer yer erime boşlukları içerdiği, karbonatlı kiltaşlarının ise fazla<br />

boşluklu olduğu görülmüştür.<br />

Kireçtaşı numuneleri üzerinde laboratuarda yapılan deneylerde tek eksenli basma<br />

dayanımlarının 157-257 kg/cm² arasında değiştiği, buna bağlı olarak izin verilebilir<br />

taşıma gücünün yüksek olduğu belirlenmiştir.<br />

Karbonatlı kiltaşlarının doğal halde tek eksenli basma dayanım değerlerinin çok<br />

düşük 3-6 kg/cm² olduğu, buna bağlı olarak izin verilebilir taşıma gücününde düşük<br />

olduğu belirlenmiştir.<br />

Karbonatlı kiltaşları suya doygun hale getirildiğinde su içeriğinin %45’e ulaştığı<br />

görülmüştür. Karbonatlı kiltaşlarının suya doygun halde tek eksenli basma dayanımı<br />

ve izin verilebilir taşıma gücünün %50 oranında azalmaktadır. Bünyesinden suyun<br />

uzaklaşması ile bu değerler yaklaşık %80 artmaktadır. Karbonatlı kiltaşlarının zaman<br />

zaman zemin gibi davrandığı gözlenmiştir. Bu davranışın nedeni içerisinde bulunan<br />

karbonatın suda çözünme özelliğinden ileri gelmektedir.<br />

Karbonatlı kiltaşlarının suya doygun hale geldiğinde zemin gibi davranması<br />

nedeniyle; çalışma alanında yapılacak mühendislik yapılarının özelliği ve<br />

kullanılacak <strong>sanayi</strong> makinalarının oluşturacağı titreşimler göz önünde bulundurularak<br />

projeler yapılmalıdır.<br />

35


6. KAYNAKLAR<br />

Bering, A., 1968. Acıgöl Havzası Linyit Etüdü. MTA Rapor No:5971<br />

Yayınlanmamış.<br />

Çakmakoğlu, İ., Göktaş, F., 1987. Batı Torosların Jeolojisi Raporu. MTA Rapor,<br />

No:251, Ankara.<br />

Genç, D., 2008. Zemin Mekaniği ve Temeller. JMO, Yayın No:100, 650. Ankara.<br />

Göktaş, F., Çakmakoğlu, A., Tarı, E., Sütçü, Y.E., Sarıkaya, H., 1989. Çivril-Çardak<br />

Arasının Jeolojisi. MTA Rapor, No:318, İzmir.<br />

Görmüş, M., Avşar, N., Dinçer, F., Uysal, K., Köse-Yeşilot, S., Kanbur, S., İç, Z.,<br />

2006. Dinar (Afyon) Yöresi Eosen (Lütesiyen) Sedimanlarının Bentik<br />

Forominifer Biyostratigrafisi. Yerbilimleri Dergisi, 28 s, 1-13, Ankara<br />

Kabasarı, S., 2002. Dazkırı-Dinar (Afyon) Arasında Kalan Dolomit Zuhurlarının<br />

Maden Jeolojisi ve Ekonomik Potansiyeli. SDÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,<br />

Yüksek Lisans Tezi, Isparta<br />

Karagüzel, R., Mutlutürk, M., 2003. Afyon İli Dinar Organize Sanayi Bölgesi İmar<br />

Planına Esas Gözlemsel Etüt Raporu. 15 s, Yayınlanmamış.<br />

Koçyiğit, A., 1984. Güneybatı Türkiye ve Yakın Dolayında Levha İçi Yeni Tektonik<br />

Gelişimi. TJK Bülteni, C.27, sf. 1-15, Ankara.<br />

Konak, N., Hepşen, N., Öztürk, E.M., Öztürk, Z., Çakmakoğlu, A., Göktaş, F.,<br />

Sarıkaya, H., Armağan, F., Çatal, E., Serdaroğlu, M., 1987. Menderes<br />

Masifinin G-GD’sundaki Mesozoyik İstiflerinin Karşılaştırmalı Stratiğrafileri<br />

ve Konumları. TJK Bildiri Özetleri, S.5, Ankara.<br />

Labkuchner, R., 1970. Acıgöl-Afyon-Dinar’ın Kuzeyinde Neojen Havzasının Detaylı<br />

Araştırmalarının Neticesi Hakkında Rapor. MTA. Rap No:6186, Ankara.<br />

MTA., 2000. Afyon L24-D4 Jeoloji Haritası. MTA Genel Müdürlüğü, Ankara.<br />

Nebert, K., 1956. Denizli-Acıgöl Mevkiinin Jeolojisi. MTA. Rap No:2509<br />

Yayınlanmamış.<br />

Şekercioğlu, E., 2007. Yapıların Projelendirilmesinde Mühendislik Jeolojisi. JMO.<br />

Yayın No:28, 286 sf. Ankara.<br />

Türker, E., Kaya, M.A., Kamacı, Z., Mutlutürk, M., Yalçın, A., Uyanık, O.,<br />

Büyükköse, N., Özkan, F., 1996. Dinar Afet Bölgesi Jeoteknik Etüdü.<br />

Yayınlanmamış, Isparta.<br />

Ulusay, R., Sönmez, H., 2007. Kaya Kütlelerinin Mühendislik Özellikleri. JMO,<br />

Ankara.<br />

36


EKLER<br />

37


EK-1 Temel Sondaj Logları<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

38


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

39


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

40


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

41


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

42


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

43


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

44


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

45


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

46


EK-1 (devam)<br />

Karbonatlı Kiltaşı<br />

Kireçtaşı ardalanması<br />

47


Adı Soyadı : Ali AKYÜREK<br />

Doğum Yeri ve Yılı : Tuzla – 1968<br />

Medeni Hali : Evli<br />

Yabancı Dili : İngilizce<br />

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)<br />

ÖZGEÇMİŞ<br />

Lise : İzmir Atatürk Lisesi 1984 - 1985<br />

Lisans : SDÜ Müh. Mim. Fak. Jeoloji Mühendisliği Bölümü 1993 - 1994<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!