You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
sivil toplum kuruluşlarının bunun başını çekmesi<br />
sadece Türkiye içerisinde değil, bütün<br />
dünyada ellerinin uzanabildiği, imkânlarının<br />
elverdiği ölçüde işte önce Amerika’da başlayıp<br />
daha sonra Çin, ve şu an Japonya’da,<br />
Japonya’nın Kyoto Üniversitesi’nde “Sufi Studies”<br />
yani Ken’an Rifâî Tasavvufî Araştırmaları<br />
Merkezi’nin sponsoru olması, (…) hem maddî<br />
anlamda hem mânevî anlamda sponsoru<br />
olması gerçekten bence tebrike şâyan. Özellikle<br />
bu dönemde çok da takdir edilmesi gerekli<br />
bir hareket olarak görüyorum. Elinden<br />
tutulması, desteklenmesi gerekli bir hareket<br />
olarak görüyorum. (…)<br />
Japonya’daki İslâm araştırma(cı)ları uzun<br />
yıllar değişik alanlarda çalışmalar yaptılar,<br />
nedense tasavvufla ilgileneni çok azdı. Var<br />
olanlar da Arap dili ve edebiyatı üzerinden<br />
veya Fars dili ve edebiyatı üzerinden ilgileniyorlardı.<br />
Ama bu son yeni nesille beraber<br />
üçüncü dönem dediğimiz, tasavvuf tarihinin<br />
üçüncü periyodu dediğimiz, özellikle şârihler<br />
diyebileceğimiz Osmanlı dönemi tasavvuf<br />
dünyasıyla ilgilenen, Osmanlı Türkçesi çalışan<br />
bazı genç kuşak Japon akademisyenlerin<br />
olması bence çok önemli bir nokta.<br />
Çünkü bir İsmail Hakkı Bursevî, bir İsmail Ankaravî<br />
Dede, bir Niyâzî-i Mısrî gibi insanların<br />
yorumları, şiirleri, bir Yûnus Emre’nin yorumları,<br />
şiirleri aslında gerçekten İbnü’l Arabî’ye,<br />
Mevlânâ’ya, o çizgiye çok önemli katkı sunacaktır.<br />
Bunu maalesef dış dünya bilmiyor<br />
çünkü dil problemi var. Yani Türkçeyi bilmiyorlar.<br />
Çok az, akademiyada çok az insan<br />
Türkçe biliyor. Bilenler yani oryantalistik çalışanlar<br />
Arapça ve Farsça bildiği için Türkçeyi<br />
ihmal etmişler. Ama bu sayede inşallah ümit<br />
ediyorum ki Japonya’da bu vesileyle yeni<br />
kuşak nesil ilim adamları Türkçe’ye de önem<br />
verecekler.<br />
TÜRKKAD’ın himmetiyle kurulmuş olan<br />
Ken’an Rifâî Tasavvufî Araştırmalar Merkezi<br />
inşallah burada bir model olur. Çin’deki Pekin<br />
Üniversitesi’nde açılanla beraber -ki birbirine<br />
çok yakın kültür havzaları bunlar- ümit<br />
ederiz ki çok güzel çalışmalar buradan çıkar.<br />
Japon öğrenciler burs alırlar ve tez yapmak<br />
için artık bizim sahadan, bizim coğrafyadan<br />
konular seçerler. Mesela bir İsmail Hakkı Bursevî<br />
veya bir Ken’ân Rifâî çalışan Japon ileride<br />
çıkar inşallah, ümit ediyoruz. Bu açıdan ben<br />
bütün emeği geçen kişilere, maddî ve mânevî<br />
katkıda bulunan kimseleri bir kere daha tebrik<br />
ediyorum, teşekkürlerimi sunuyorum çünkü<br />
çok önemli bir şey yapılıyor. Tasavvufî İslâm’ın<br />
akademik düzeyde, ciddi ve ilmî düzeyde elinin<br />
tutulması gerekiyordu uzun zamandır.<br />
Ben şahsen buna çaba sarf eden birisiyim<br />
ama maalesef kısmen başarılı olabiliyordum,<br />
bazı sebeplerden olamıyordum. Ama TÜRK-<br />
KAD güzel bir organizasyon gerçekleştirdi.<br />
Ben tekrar tekrar tebrik ediyorum. (…)<br />
(Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç – Marmara Üniversitesi<br />
İlâhiyat Fakültesi - Kyoto Üniversitesi Ken’an Rifâî<br />
Tasavvuf Araştırmaları Merkezi’nin açılış töreninin<br />
ardından yapılan röportaj - 8 Mart <strong>2016</strong> )