You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
varlıklarını yalnızca “Tayyip”in 6 şahsını tenkitle sürdüren ve argoya indirgenen<br />
çağdaş mizah kültürüne eleştirel bir gönderme yapmaktaydı. Derginin iki sayı<br />
sonunda kapanması ise, kendisini güncel siyasetin dışında tutmak isteyebilecek<br />
diğer dergiler için de karamsar bir tablo çizmiştir.<br />
Güncel siyasete ve kişilere böylesine angaje olma zorunluluğu, yalnızca<br />
yerleşik solcular ve sekülerler için değil; dindar mizah dergilerinin de en önemli<br />
açmazlarından biridir. Çünkü kemikleşen bu mizahi anlayış, belli bir kötülükle<br />
mücadele etmek ve yine belli değerler üretmek yerine, ideolojik çerçevenin tayin<br />
ettiği şekilde sürekli olarak düşmanlar türetmeyi ve onunla devamlı kavga halinde<br />
olmayı gerektirmektedir. Nitekim mizahın tarihi, çoğu kez halk iradesine dayalı<br />
meşru iktidarların bir tür “kültürel darbe” şeklinde alaşağı edildiği ve yerleşik<br />
klişelerin tekrar tekrar üretildiği bir savaşın tarihidir.<br />
6. Dergi ve gazetelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Tayyip” ifadesi kullanılagelmektedir. “Tayyip”<br />
söylemi çok daha eskiye dayanmaktadır. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, Yargıtay’ın<br />
hapis cezasını onadığı takdirde Erdoğan’ın başına gelecekleri yazan 22 Nisan 1998 tarihli Hürriyet gazetesi “Tayyip’e<br />
Şok Ceza” manşetini atmıştı. Manşetin hemen altında ise o meşhur “muhtar bile olamaz” ifadesi bulunmaktaydı.<br />
13