Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
EDEBiYAT<br />
AZİZ-İ VAKT İDİK<br />
A’DÂ ZELİL KILDI BİZİ<br />
Mehmet KÜLAHLIOĞLU<br />
Yıkılıpdur bu cihan sanma ki bizde düzele<br />
Devlet-i çerh-i denî verdi kamu müptezele<br />
Şimdi ebvâb-ı saâdette gezen hep hezele<br />
İşimiz kaldı hemân merhamet-i Lem Yezel’e<br />
Adı: III. Mustafa<br />
Babası: Üçüncü Ahmed<br />
Annesi: Mihrimah Sultan<br />
Doğumu: 28 Ocak 1717<br />
Vefatı: 21 Ocak 1774<br />
Saltanatı: 1757 - 1774 (17 Sene)<br />
III. Mustafa’nın yukarıdaki dörtükte söylediği şudur:<br />
Osmanlı devlet düzeni (Cihan dediği Osmanlı<br />
Devleti olmalı!) iyice bozuldu, benim zamanımda da<br />
(benim yönetimim altında da) bunun düzeleceğini<br />
sanmıyorum. Çünkü:<br />
Felek, memleket işlerini ehil olmayan, değersiz<br />
insanların eline verdi.<br />
Şimdi saadet kapısında gezenler (devlet işlerinde<br />
çalışanlar) hep o yüzsüzlerdir.<br />
İşimiz Allah’ın merhametine kaldı.<br />
III. Mustafa’ya yukarıdaki mısraları yazdıran<br />
sebepleri çok düşünmüşümdür. Devletin geriye<br />
gittiğinin farkındadır. Olayların Müslümanların lehine<br />
gelişmediğinin farkındadır. Etrafında güvenebileceği<br />
insanların az oluşunun farkındadır. Bir çaresizlik<br />
içinde kıvranmaktadır.<br />
Peki Osmanlı’yı bu duruma düşüren nedenleri<br />
müsteşrik gözüyle yorumlamak zorunda mıyız?<br />
Osmanlı Batı’daki gelişmeleri iyi izleyememiş<br />
geri kalmış ve yıkılmıştır. Bu ifade, içinde Batı’ya<br />
köleliği barındıran bir anlam içermekten öteye<br />
geçmez. Görünen o ki toplumda samimiyet azalmış,<br />
İslam’ın ancak adı kalmış, toplumun bir kısmı<br />
Yahudileşme temayülü ile dünyevileşmiş bir kısmı<br />
da dünyadan el etek çekerek Hristiyanlaşmıştır.<br />
İfadeler ağır olabilir. Ama doğrudur. III. Mustafa’nın<br />
anlattıkları De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız,<br />
kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız<br />
mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir<br />
ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan,<br />
peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha<br />
sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar<br />
bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.”<br />
(Tevbe, 24) âyetinin mücessem hâlidir<br />
III. Mustafa’nın vefatından yaklaşık on yıl sonra<br />
dünyaya gelen Keçecizâde İzzet Molla<br />
“Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin<br />
Bülbül hamûş havz tehî gülistan harâp”<br />
“Artık dünyanın öyle bir bahar mevsimine vardık ki:<br />
Bülbül susmuş, havuz tenha, gül bahçesi harap<br />
olmuş.”<br />
diye feryat edecektir. Sonrası mâlum. Osmanlı<br />
Devleti’ne 1923’te kendi ellerimizle son verdik.<br />
Amacımız dünyaya cenneti getirmek değil. Dünyada<br />
bir cennet kurmak değil. Kötüler ve kötülük her<br />
zaman var olacak, imtihan da sürüp gidecek. Ancak<br />
bu dünyada kötülüğü en aza indirmek, adaleti tesis<br />
etmek de Müslümanın vazifesi: “Baskı ve şiddet<br />
kalmayıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya<br />
kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse,<br />
şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.<br />
(Enfal, 39)<br />
Bu duruma düşmemek için ne yapmalı? Cevap belli.<br />
Hayallerimize bile Kur’an (İslam) libasını giydirmeliyiz.<br />
Hayatımız, günlük yaşamımız, hayallerimiz,<br />
imgelerimiz İslam libasını giymeli. Ölçümüz, ölçütümüz<br />
öncelikle J. J. Rousseau, Voltaire, Dostoyevski, Van<br />
Gogh, Shakespeare… olmamalı.<br />
Andelîb-i zârı berg-i gülle tekfîn ettiler,<br />
Bir Gülistân beytini üstüne telkîn ettiler.<br />
İzzet Molla<br />
Son söz:<br />
Allah’a dayan sa’ye sarı hikmete râm ol,<br />
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol!<br />
Mehmet Âkif Ersoy<br />
22