Makarna dergisi 1.sayı iç sayfalar

COVER STORY 

KAPAK KONUSU 

14 

44 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

Dünya tarihinin izinde 

Anadolu ve buğday 

On the track of World history 

Anatolia and wheat 

Biri medeniyetlerin beşiği, diğeri bereketin simgesi. Adına “Anadolu” dediğimiz 

bu kadim topraklar, yalnızca uygarlığın doğuşuna ve dünyaya yayılmasına 

vesile olmakla kalmadı, insanoğlunu bereketli buğdayla da tanıştırdı. 

One is the cradle of civilizations, the other is the symbol of fertility. This ever-present land, 

which we call “Anatolia” has not only been the conduce towards the birth and spread of 

civilization to the world; but also introduced human beings with fertile wheat. 

SEKTÖRDEN HABERLER 

08-13 SECTORAL NEWS 

Külahçıoğlu, Türkiye-Ukrayna 

Tarım İş Forumu’na katıldı 

Külahçıoğlu attended the Turkey- 

Ukraine Agricultural Business Forum 

Arbella: Genlerinde inovasyon 

var 

Arbella: Innovation in their genes 

İhracattaki artışı ek yatırımla 

karşılayacak 

Respond with additional investment 

to increase in exports 

Gönülaçar: “Makarna 

sektörümüz büyüme 

potansiyeline sahip!” 

Gönülaçar: “Pasta sector has growth 

potential!” 

İlhan Makarna, Çin pazarına 

odaklanıyor 

İlhan Makarna, focuses on the 

Chinese market 

Türk tüketicisini “Mutlu” edecek! 

Will make happy the Turkish 

consumer! 

Başarı, ödül getirdi 

Success brought the reward 

Çakmak: “2017’de büyümeyi 

sürdüreceğiz” 

Çakmak: “We will continue to grow 

in 2017” 

Acarsan, makarnada da iddialı! 

Acarsan is also aassertive in pasta! 

56 

Makarna 

Şişmanlatır mı? 

Does Pasta Make Fat? 

Ahu Güven: 

“Başarımızın sırrı; 

makarnaya olan tutkumuz!” 

60 

“The secret of our success; 

Our passion for pasta!” 

18 

MBTG 

Büyük 

pazarların 

peşinde 

MBTG In pursuit of big markets 

IPO 

Makarna Hakkındaki Gerçek: 

Bir Gıda, Bir Aşk 

IPO 

The Truth About Pasta: 

One Food, One Love

72 

36 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı 

Faruk Çelik: 

“Bugün petrol ve gaz için 

kopan fırtına, yarın gıda ve 

su için kopacak.” 

Minister of Food, Agriculture and 

Livestock Mr. Faruk Çelik: 

“The storm broken out for oil and gas 

today, will be broken out for food and 

water tomorrow.” 

Dünya Makarna Günü 2016 

Mükemmel Gıda Makarna 

World Pasta Day 2016 

Perfect Food Pasta 

TÜGİS Başkanı Necdet 

Buzbaş: “Güçlü bir makarna 

sektörümüz var” 

TÜGİS President Necdet Buzbaş: 

“We have a strong pasta sector” 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

>> 

YAZARLAR / AUTHORS 

Jack SKELLY 34 

Makarnanın geleceği 

The Future of Pasta 

Prof. Dr. Nevin ŞANLIER 56 

Makarna Şişmanlatır mı? 


Çağatay MARAŞ 78 

Durum Buğdayı Piyasalarına Bakış 

An Overview of the Durum Wheat 

Markets 

Hatice PEKMEZ 82 

Makarna Üretiminde Kullanılan 

Hammaddelerin Özellikleri 

The Characteristics Of Raw Materials 

Used In Pasta Production 

Prof. Dr. Metin Saip 

SÜRÜCÜOĞLU 86 

Geçmişten Günümüze Türk 

Mutfağında Makarnanın Öyküsü 

The Story of Pasta from the Past to 

present in Turkish Cuisine 

Ayça Andırın UÇALLI 92 

Makarnayı sevmek için 5 Neden 

5 Reasons to Love Pasta 

Katkılarından dolayı teşekkür ederiz. 

Thanks for their contributions. 

Prof. Dr. Alptekin KARAGÖZ 

Dr. Kürşad ÖZBEK 

Selami YAZAR 

28 

Makarna dergisi 

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği’nin 

Yayın Organıdır. 

Pasta magazine 

is the publication organ of the Association of 

Turkey Pasta Manufacturers. 

Üç ayda bir yayınlanır. / Published quarterly. 

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği 

İktisadi İşletmesi Adına Sahibi 

Publisher on Behalf of the Association of Turkey 

Pasta Manufacturers 

Abdülkadir Külahçıoğlu 

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü 

Responsible Editor 

Goncagül Çelebioğlu 

Editör / Editor 

Metin Ertunç 

Yayın Kurulu 

Publication Committee 

Prof. Dr. Aykut Aytaç 

Prof. Dr. Dilek Sivri Özay 

Prof. Dr. Metin Saip Sürücüoğlu 

Prof. Dr. Mustafa Bayram 

Prof. Dr. Nevin Şanlıer 

Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu 

Doç. Dr. Pervin Ergun 

Yrd. Doç. Dr. Hatice Pekmez 

Yönetim Yeri 

Management Location 

Alternatif Plaza 

Kızılırmak Mh. 1446. Cd. 

No: 12/32 Çukurambar/ANKARA 

Reklam / İletişim 

Advertising / Contact 

tmsd@makarna.org.tr 

+90 312 441 55 47 

Grafik-Tasarım 

Graphic-Design 

O2 GRUP ELEKTRONİK YAZ. BIL. EGIT. 

TUR. ARA. ORG. DAN. SAN. ve TİC. A.Ş. 

Aşağı Öveçler Mah. Çetin Emeç Bulvarı 

1322 cadde 64/6 Çankaya Ankara 

0312 472 86 12 

Baskı, Cilt 

Printing 

Dumat Ofset Mat. San. Tic. Ltd. Şti. 

Bahçekapı Mah. 2477 Sk. No: 6 

Şaşmaz-Etimesgut/Ankara 

Tel: 0312 278 8200 

Sayı-Issue: 1 

Ocak/Şubat/Mart 

January/February/March 

2017 

Yayın Türü / Type of Publication 

Global, Süreli/Periodical 

Makarna Dergisi, makarna sektörü hakkında bilgi ve haberleri 

tüketicilere ulaştırmayı hedeflemektedir. 

Dergide yer alan yazıların ve fotoğrafların, çizimlerin yayıncı izni 

olmadan kısmen veya tamamen kullanılması yasaktır. 

Dergide yayınlanan yazılardan yazarlar ve haksız rekabet veya 

yanıltıcı olan reklamlardan reklam verenler sorumludur . 

Dergide yayınlanan yazılar yazarların kendi görüşleridir. Ayrıca 

bu yazılar için telif ödemesi yapılmamaktadır. 

Tüm Hakları Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği’ne aittir. / All rights are reserved for the Association of Turkish Pasta Manufacturers. 

Pasta Magazine aims to convey information and news about 

the pasta sector to consumers. 

Without the permission of the Publisher, using the articles, 

photographs and drawings in the magazine, partially or 

completely, is prohibited. 

Authors of articles and advertisers of the advertisements leading 

to unfair competition or misleading are responsible from them.. 

The articles published in the magazine are the authors’ personal 

opinions. Also, no payment of royalties is made for these articles.

Her 

başlangıçta 

bir anlam 

vardır 

There is a 

meaning at every 

beginning 

Başkandan 

From the Chairman 


Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği 

Yönetim Kurulu Başkanı 


Association of Turkish Pasta Manufacturers 

Chairman of the Board of Executive 

Makarna tadında sıcacık bir 

merhaba, diyerek sözlerime 

başlamak istiyorum. 

Dünya yeni bir yıla girdi; üstelik 

2016’dan kalan ne kadar sorun 

varsa önüne katarak… Küresel terör 

olayları, siyasi istikrarsızlıklar, bölgesel 

çatışmalar, ambargolar, daralan 

global ekonomi bunlardan sadece 

birkaçı… ABD başkanlık seçimleri, 

İngiltere’nin Brexit kararı, düşük 

seyreden petrol fiyatları, gelişmekte 

olan ülkelerin para birimlerinde 

yaşanan değer kayıpları, FED ve faiz 

tartışmaları da 2016’nın iz bırakanları 

arasındaki yerini aldı. Tüm bu 

gelişmelerin, küresel reel ekonominin 

önüne geçmesi nedeniyle dünya 

ekonomisinin 2016’da daraldığını 

gördük. 

Ülkemiz açısından da 2016, pek çok 

büyük sınavdan geçtiğimiz bir yıl 

oldu. Hemen yanı başımızda yaşanan 

ve giderek küreselleşen Suriye sorunu, 

Rusya ile yaşanan uçak krizi, terör 

olayları ve elbette hain 15 Temmuz 

darbe girişimi… Yaşananlar, tüm 

halkımızın olduğu gibi iş dünyamızın 

da gönlünde derin yaralar ve izler 

bıraktı. Fakat Türkiye, büyük bir 

ülke ve tüm bu sorunları da bertaraf 

edecek güçtedir. 

Ekonomide yaşadığımız 

dalgalanmaların da kısa vadeli 

olmasını ümit ediyorum. İstatistiki 

veriler, 2016’da yaşadığımız iç ve dış 

şoklara rağmen ülkemizin yüzde 

2,5 – 2,8 aralığında büyüyeceğini 

gösteriyor. Her türlü zorluğa karşın 

geçen yıl, dünya ticaretinden 

aldığımız payın yüzde 0,89 gibi rekor 

bir düzeye çıkması da umut vericidir. 

Bu da iş dünyası olarak, 2017’de yeni 

ve güçlü bir çıkış yakalayacağımıza 

olan inancımızı pekiştiriyor. 

Sektörümüze gelince; öncelikle, 2016 

yılı başında belirlediğimiz ‘840 bin 

ton makarna ihracatı gerçekleştirme’ 

hedefimizi tutturmuş olmanın 

gururunu yaşadığımızı belirtmeliyim. 

2016 gibi zorlu bir yılda ihracatımızı 

bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında 

arttırma başarısını gösterdik. 

like to start my words, saying hello, 

I a warm pasta taste. 

The world entered a new year; indeed 

a lot of problems left from 2016… 

Global terrorism, political instability, 

regional conflicts, embargoes, 

downsizing global economy are just 

a few of them Presidential elections 

of the USA, Britain’s Brexit decision, 

low oil prices, devaluation in the 

currencies of emerging markets, FED 

and interest disputes are among the 

trailblazers of 2016. We have seen 

that the world economy shrank in 

2016 since all these developments are 

ahead of the global real economy. 

In terms of our country, 2016 was also 

a year which we had to pass many 

challenging exams. Experienced just 

besides our country, the increasingly 

globalizing Syrian problem that we 

have, the aircraft crises with Russia, 

the terrorist incidents and of course 

the traitorous July 15 failed coup 

attempt…All these experienced events 

have deeply wounded our people as 

well as our business world and left 

traces behind. But Turkey is a too big 

country in order to overcome all these 

problems. 

I hope that the fluctations in the 

economy will be short-term. Statistical 

data reveal that despite the internal 

and external shocks we have 

experienced in 2016, our country 

will grow at a rate of 2.5-2.8 percent. 

Despite all kinds of difficulties, the 

share of our country from world trade, 

which was realized at a level of 0,89% 

last year, is also hopeful. This hope, as 

a business world, reinforces our belief 

that we will have a new and powerful 

breakout in 2017. 

As regards our sector; I must mention 

that we experience the proud of 

achieving our goal of ‘840 thousand 

tons of pasta exports’ which we have 

determined at the beginning of the 

year 2016. In a challenging 

year like 2016, we 

have been

Ayrıca yaptığımız etkili iletişim çalışmaları ile 

makarnaya ilişkin yanlış bilinenleri de düzelterek 

uzun yıllar sonra kişi başı tüketimi 9 kg seviyesine 

çıkardık. Sağlıklı beslenme bilinci geliştikçe 

makarna tüketimi de artmaya devam edecektir. 

Bu noktada şunu hemen eklemeliyim ki; Türk 

makarna sektörü, Derneğimizin kurulduğu 1993 

yılından bu yana ciddi bir gelişme içerisinde. 

Girişimlerimiz sayesinde bugün, 13,5 milyon tona 

ulaşan dünya makarna üretiminin yüzde 10’unu 

tek başına karşılar hale geldik. Üretimde İtalya ve 

ABD’nin ardından üçüncü, ihracatta ise İtalya’nın 

ardından dünya ikincisi olarak yolumuza devam 

ediyoruz. 

Özetle, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği 

olarak, makarna sektörümüzün sanayileşmesi 

yönünde yaptığımız çalışmaların meyvelerini 

toplamaya başladık ve geride bıraktığımız 24 

yılda dünya makarna pazarında başarıyla 

yerimizi aldık. Diğer bir deyişle, dünya pazarında 

‘makarnanın marka ülkesi’ olduk. Bugün, sadece 

üretim ve ihracat olarak değil, kalite olarak da 

dünyada söz sahibiyiz. 

Evet, şimdi de; Türkiye Makarna Sanayicileri 

Derneği olarak, Türk makarna sanayisine 

yön verme, temel sorunlarına pratik ve reel 

çözümler sunma ve dönüşümüne liderlik 

etme misyonumuzu, ‘Makarna’ dergisi ile 

yeni bir iletişim platformuna taşıdık. Bu yeni 

girişimimizin, saydıklarımdan başka ne 

anlam ifade ettiği üzerine de birkaç kelime 

etmek istiyordum ama saygıdeğer dostumuz, 

Uluslararası Makarna Organizasyonu (IPO) 

Başkanı Sayın Riccardo Felicetti, dergimize 

katkı sunmak adına gönderdiği makalesinde 

durumu çok güzel özetlemiş. Bu nedenle yazımı, 

kendisine teşekkürlerimizi de ileterek, Felicetti’nin 

yorumuyla bitirmek istiyorum: 

“Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) 

tarafından hazırlanmakta olan bu yeni derginin 

yayın hayatına başlayacak olmasından büyük 

bir memnuniyet duydum. Makarnaya yönelik 

bu yeni yayın projesi, sağlıklı bir şekilde ve 

lezzetli mutfaklar marifetiyle dünyayı doyurmak 

yönünde makarnanın oynayabileceği rolü bir kez 

daha teyit etmesi açısından ve sektörümüze sıra 

dışı bir platform sunması bakımından oldukça 

önemlidir.” 

Her başlangıçta bir anlam vardır. Yeni yılda 

“Makarna” dergisi ile yaptığımız başlangıç, bizim 

için büyük anlam ifade ediyor. Sektörümüze, tüm 

paydaşlarımıza, ülkemize ve tüm Dünyadaki 

makarna sevenlere armağan olsun, hayırlı uğurlu 

olsun. 

Sevgi ve Saygılarımla… 

able to increase our exports by 20% compared 

with the previous year.. Besides, by means of 

effective communication studies that we have 

performed, by correcting the misperception about 

pasta, we managed to increase per capita pasta 

consumption up to 9 kg. As far as consciousness 

about healthy nutrition arises, consumption of 

pasta will continue to increase. 

At this point, I should point out immediately that, 

The Turkish pasta sector has been in a significant 

progress since 1993, the year our Association was 

established. Today, by courtesy of our initiatives, 

we supply 10% of the world’s pasta production, 

which is 13.5 million tonnes annually. In terms of 

production, we are at the 3rd place after Italy and 

the USA and second after Italy, in terms of pasta 

consumption. 

Briefly, as Association of Turkish Pasta 

Manufacturers, pasta industry started to collect the 

fruits of our efforts, towards the industrialization 

of the sector and in 24 years, we took our deserved 

place at the world pasta market. In other words, we 

have been the “brand country of pasta” in world 

markets. Today, we have an outstanding place not 

only as of production and exports, but also as of 

quality. 

Now; as the Association of Turkish Pasta 

Manufacturers, we have carried our mission to 

direct Turkish pasta industry, to provide practical 

and real solutions to its basic problems and to 

lead transformation into a new communication 

platform through ‘Makarna Magazine..... I would 

like to say a few words about what this new 

initiative means, but my esteemed friend, Riccardo 

Felicetti, President of the International Pasta 

Organization (IPO) summarized the situation very 

well in his article on behalf of contributing to our 

magazine. For this reason, I would like to give an 

end to my words with the expressions of him, and 

by extending my sincere thanks to Mr. Felicetti: 

“I was very pleased that this new magazine, being 

prepared by the Association of Turkish Pasta 

Manufacturers (TMSD) will start to its broadcasting 

life. This newly broadcasting publication project on 

pasta is very important in terms of reaffirming the 

role that pasta can play in satisfying the world in a 

healthy way and by means of delicious cuisine,” 

There is a meaning at every beginning. The start 

we made with the “Makarna” Magazine in the 

new year is very meaningful for us. I hope that it 

will be beneficial not only for our country and for 

our stakeholders, but also for everyone who loves 

pasta all over the world. 

With my best respect and love…


Pasta 

Editörden 

From the Editor 


Türkiye Makarna 

Sanayicileri Derneği 

Genel Sekreteri 


Association of Turkish 

Pasta Manufacturers 

Secretary General 

Küreselleşmeyle beraber geleneksel 

gıdalar değişime uğrarken, 

makarna tüm dünyadaki insanların 

favori yemeği olarak kalmaya devam 

ediyor. 

Makarna sadece besleyici ve lezzetli 

değil; aynı zamanda doğal, sağlıklı, 

doyurucu, pratik ve çevreci. Buna 

her daim ulaşılabilir olmasını ve 

ekonomik yönden uygunluğunu da 

ekleyebiliriz. Hatta bu saydıklarımın 

her biri, makarnayı tercih etmek için 

başlı başına birer sebep de olabilir. 

Makarnanın dünya çapında bu kadar 

sevilmesi, kesinlikle onun çok yönlü 

olmasına dayanıyor. 

Bizler içinse makarna, vazgeçilmez bir 

tutku. Yeni yılla birlikte yayın hayatına 

merhaba diyen Makarna dergisi, bu 

tutkumuzu sizlere ifade etmenin bir 

biçimi olmanın yanında, tüm makarna 

severler için bir paylaşım ve iletişim 

platformu olmayı hedefliyor. 

Anadolu’nun tarihine yolculuk 

yaptığımız bu ilk sayımızda sizlere, nice 

medeniyetlere beşik olmuş bu kadim 

topraklarla buğdayın iç içe geçen 12 

bin yıllık öyküsünü özetlemeye çalıştık. 

Tarihle başlamışken, Türk mutfağında 

bugünkü makarnanın öncülü kabul 

edebileceğimiz yemeklerden de 

bahsedelim istedik. 

Makarna sektöründeki son gelişmelerin 

konuşulduğu 25 Ekim Dünya Makarna 

Günü etkinlikleri, geniş yer ayırdığımız 

başlıklardan biri oldu. 

Gıda israfından iklim değişikliğine pek 

çok konuyu konuştuğumuz Gıda Tarım 

ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk 

Çelik ise yoğun programı arasında vakit 

ayırıp dergimize verdiği röportajında 

“Bugün petrol ve gaz için kopan fırtına, 

yarın gıda ve su için kopacak.” sözleriyle 

küresel gıdanın gidişatına ilişkin 

önemli mesajlar verdi. 

Bu başlıkların, dopdolu içeriğimizden 

buraya aktarabildiğim birkaç 

tanesi olduğunu söylemeliyim. Her 

sayımızda, makarna hakkındaki 

gerçeklere işaret eden yeni ve farklı 

bir konuya değineceğiz. Sofralarınızı 

süsleyecek lezzetli makarnalı tarifleri 

de bulacağınız dergimizde kültürün, 

modern sadeliğin ve zevkin mükemmel 

bir karışımı olan makarna üzerine en 

doğru bilgilerle sizleri buluşturmayı 

hedefliyor ve ekliyoruz: “Sofranızdan 

makarnayı eksik etmeyin!” 

Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle… 

While traditional foods are undergoing 

a change with globalization, pasta 

continues to be the favorite food of people 

all over the world. 

Pasta is not only nutritious and 

tasty but also is a natural, healthy, 

satisfying, practical and environment 

friendly product. We can add to these 

that it is being accessible always and 

economically appropriate. Each of 

these facts may even be a rationale for 

choosing pasta. The reason of pasta’s 

being so much beloved all over the world 

depends on its versatility. 

For us, pasta is also an indispensable 

passion. The Makarna Magazine, which 

begins its broadcasting life with the new 

year, aims to become a sharing and 

communication platform for all pasta 

lovers in addition to being a form of 

expressing this passion to them. 

Having travelled to the history of 

Anatolia in our first copy, we tried to 

summarize the story of 12 thousand 

years of intertwined wheat with these 

ever-present lands, of which have cradled 

in many civilizations. Starting with the 

history, we also wanted to talk about the 

foods that we can accept as the pioneer of 

today’s pasta in Turkish cuisine. 

The World Macaroni Day events, which 

were held on October 25, 2016 and where 

the latest developments in the pasta 

sector were discussed, is one of the titles 

of which we gave a wide coverage. 

Having talked about from food waste to 

climate changes in an interview given 

during his busy agenda, Mr. Faruk 

Çelik, Minister of Food, Agriculture and 

Livestock gave important messages 

about the progress of global food and 

stated that, “The storm broken out for oil 

and gas today, will be broken out for food 

and water tomorrow”. 

I have to say that these titles are just a few 

that I can transfer from our full content. 

At each of our issues, we will refer to a 

new and different topic that points out to 

the facts about pasta. You will also find 

delicious pasta recipes to decorate your 

tables. Our magazine aims to bring you 

the most accurate information about 

pasta, which is a perfect blend of cultures, 

modern pureness and pleasures and we 

add “Make available pasta on your tables 

always!” 

Looking forward to meeting with you in 

our new issues…

SEKTÖRDEN HABERLER / SECTORAL NEWS 

Külahçıoğlu, Türkiye-Ukrayna Tarım İş Forumu’na katıldı 

Külahçıoğlu attended the Turkey-Ukraine Agricultural Business Forum 

Türkiye ile Ukrayna arasındaki 

tarımsal ürün ticaretinde özel 

sektör temsilcilerinin karşılıklı 

diyalog kurmaları amacıyla 

düzenlenen Tarım İş Forumlarının 

üçüncüsü, 28 Kasım 2016 

tarihinde Kiev’de gerçekleştirildi. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık 

Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş 

ve Ukraynalı mevkidaşı Olga 

Trofimtseva’nın himayelerinde 

düzenlenen ve iki ülkeden 

yaklaşık 300 iş adamının katıldığı 

foruma, Türkiye Makarna 

Sanayicileri Derneği Başkanı 

(TMSD) Abdülkadir Külahçıoğlu 

da iştirak etti. 

Forumda konuşan Bakan 

Yardımcısı Daniş, Türkiye- 

Ukrayna Serbest Ticaret 

Anlaşması’nın da bir an önce 

imzalanmasını ümit ettiklerini 

ifade ederken; Ukrayna Tarım 

Politikaları ve Gıda Bakanı 

Yardımcısı Olga Trofimtseva 

da Türk iş adamlarının sadece 

başkent Kiev’de değil, Ukrayna’nın 

diğer bölgelerinde de yatırım 

ve ortaklık fırsatı bulabileceğini 

bildirdi. 

Forum kapsamında düzenlenen 

toplantılarda ikili görüşmelerde 

bulunan TMSD Başkanı 

Külahçıoğlu, ardından Ukrayna 

Sanayi ve Girişimciler Birliğinde, 

DEİK Türkiye-Ukrayna İş 

Konseyi tarafından düzenlenen 

toplantıya katıldı. Külahçıoğlu 

burada, Ukrayna televizyonunun 

makarna sektörüne dair sorularını 

yanıtladı. 2016 yılı Ekim ayında 

Türkiye’den Ukrayna’ya yaklaşık 

700 ton makarna ihraç edildiği 

bilgisini paylaşan Külahçıoğlu, 

yılın 10 aylık döneminde toplam 

Külahçıoğlu, Ukrayna televizyonunun 

makarna sektörüne dair sorularını 

yanıtladı. 

Külahçıoğlu replied questions of Ukrainian 

television about pasta sector. 

ihracatın 5 bin tona yaklaştığını 

söyledi. Ukrayna ile ticari 

ilişkilerin son yıllarda yükselen 

bir trende kavuştuğunu 

kaydeden TMSD Başkanı, 

Ukrayna’da sağlıklı ve doğal 

gıda makarnanın tüketiminde 

artış gözlemlediklerini, 

bu eğilimin de iki ülke 

arasındaki makarna ticaretine 

yansımalarının olacağını 

beklediklerini ifade etti. 

The third of the Agricultural Business 

Forums, organized for the purpose 

of establishing mutual dialogue in 

the agricultural commodity trade 

between private sector representatives 

of Turkey and Ukraine was held 

on November 28, 2016 in Kiev. Mr. 

Abdulkadir Külahçıoğlu, President 

of the Association of Turkish Pasta 

Manufacturers (TMSD) has also 

participated in this forum, organized 

under the auspices of the Vice-Minister 

Mehmet Daniş, Ministry of Food, 

Agriculture and Livestock and his 

Ukrainian counterpart Olga Trofimtseva 

and attended by approximately 300 

businessmen from two countries. 

Speaking at the forum, while Vice- 

Minister Mr. Daniş stated that they 

hoped to sign the Turkey-Ukraine Free 

Trade Agreement as soon as possible; 

Olga Trofimtseva, Vice-Minister of the 

Ukrainian Agricultural Policies and Food 

Ministry, said that Turkish businessmen 

could find investment and partnership 

opportunities not only in the capital city 

Kiev, but also in other parts of Ukraine. 

After participating in bilateral 

negotiations within the scope of Forum, 

TMSD President Külahçıoğlu then 

attended the meeting organized by DEIK 

Turkey-Ukraine Business Council in the 

Union of Industry and Entrepreneurs 

of Ukraine. There, Külahçıoğlu replied 

questions of Ukrainian television about 

pasta sector. Mr.Külahçıoğlu, after 

sharing the knowledge that about 700 

tons of pasta were exported from Turkey 

to Ukraine in October 2016, stated that 

total exports have reached up to 5 

thousand tons during the 10 months 

of the year. Bearing in mind that trade 

relations with Ukraine have reached to 

a rising trend in recent years, President 

of TMSD stated that they observed an 

increase in consumption of healthy and 

natural food pasta in Ukraine and that 

this tendency is expected to reflect on 

pasta trade between the two countries. 

8 

www.makarna.org.tr


Arbella: Genlerinde inovasyon var 

Arbella: Innovation in their genes 

Dünyanın ilk üzüm çekirdekli 

makarnası ile 28 ülkenin en prestijli 

dergi editörlerinin jüri üyesi olduğu 

Sial World Tour 2016 yarışmasından 

ödülle dönen Arbella, Türkiye’de yine 

bir ilke imza atarak iki inovatif ürün, 

‘mercimekli makarna ve nohutlu 

makarna’yı üretti. 

Dünyada yeni trendin sağlıklı ve 

besin değeri yüksek gıdalar olduğunu 

belirten Arbella Makarna Yönetim 

Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan 

Arslan, bu gıdaların başında bakliyatın 

geldiğini ifade etti. 2016 yılının, Dünya 

Bakliyatçılar Konfederasyonu’nun 

(GPC) başvurusu ve Birleşmiş Milletler 

’in kabulü ile ‘Dünya Bakliyat Yılı’ ilan edildiğini hatırlatan 

Hasan Arslan, iki yıl süren Ar-Ge çalışması sonunda 

bakliyatla makarnayı bir araya getirdikleri bilgisini verdi. 

Arbella’nın yenilikçi bir firma olduğunu ifade eden Arslan, 

dünyadaki trendleri takip ettikleri gibi yön de verdiklerini 

belirtti. Geçtiğimiz Ekim ayında 30 ülkeden üçer ürünün 

değerlendirmeye layık görüldüğü Sial World Tour 

yarışmasında, sağlığa katkı sunan farklı bir makarna çeşidi 

ile Türkiye’yi temsil ettiklerini ve ödül aldıklarını anlatan 

Arslan dünyada ve Türkiye’de ilklere imza atmaya devam 

edeceklerini söyledi. Yeni piyasaya sundukları ürünlerle 

Makarnayı bakliyatın yüksek protein ve lif oranı ile 

birleştirdiklerini, bu şekilde daha sağlıklı hale getirdiklerini 

söyleyen Arslan tüketicilere artılar sunduklarının altını çizdi. 

Returning with a reward from Sial World Tour 2016 Competition, of 

which’s jury members comprises of the most prestigious magazine 

editors from 28 countries, with its new product the world’s first 

grape-seeded pasta, Arbella blazed a trail in Turkey by producing 

two innovtive products, ‘lentil pasta’ and ‘chickpeas pasta’. 

Stating that the new trend in the world is healthy and nutritious 

food, Hasan Arslan, Vice Chairman of the Board of Arbella Makarna, 

expressed that pulses are the leading of these foods. Recalling 

that the year 2016 was declared as “World Pulse Year” with the 

application of the Global Pulse Confederation (GPC) and by the 

adoption of the United Nations, Hasan Arslan has enlightened that 

they brought the pulses and pasta together after a two years of R&D 

studies. 

After stating that Arbella is an innovative company, Mr. Arslan 

have reported that they instructed as well as following trends in the 

world. Recalling that in Sial World Tour competition, which was held 

in October 2016 and is worthy of evaluating three products from 

each of 30 countries, Mr. Arslan stated that they have represented 

Turkey with a different kind of pasta that contributes to health and 

that they will continue to blaze the trails both in Turkey and in the 

world. Emphasizing that by their newly introduced products, they 

have combined pasta together with pulses containing high ratio of 

protein and fiber and made them healthier by this way, Mr. Arslan 

underlined that they are providing added value to consumers. 

İhracattaki artışı 

ek yatırımla karşılayacak 

Respond with additional investment to 

increase in exports 

2016 yılında makarna ihracatı yaptığı ülke sayısını 

34’e, un ihracatında ise 28’e çıkaran Dost Makarna/ 

Kavukçu Un, portföyüne eklediği yeni dış pazarlar 

sonucunda, 2016 yılında makarna ihracatını bir 

önceki yıla göre ton bazında yüzde 25, un ihracatını 

ise yüzde 30 arttırma başarısı gösterdi. 

2016 yılında gelen bu başarılar ve artan dış talep ile 

firma, Çorum fabrikasında kapasite artışına giderken, 

Lüleburgaz tesisine ise 3. ünite değirmen yatırımına 

başladı. Şirketten yapılan açıklamada, 2017 yılı Nisan 

ayında bitmesi beklenen ek ünite yatırımıyla birlikte, 

buğday kırma kapasitesinin her iki tesiste toplamda 

günlük 1600 tona yükselmiş olacağı bildirildi. Yurt dışı 

pazarlarını genişletmeyi hedefleyen şirketin 2017 yılı 

planları arasında, ilk kez katılacakları Foodex Japonya 

Fuarı’nın da bulunduğu kaydedildi. 

Şirket, un sektöründeki 90 yıllık tecrübesiyle geçen 

yıl, fırınlara yönelik 2D unu, pastacılık ve endüstriyel 

tesislere yönelik 5K, 7K ve özel üretim lavaşlık, 

hamburgerlik unları piyasaya sürmüştü. Açıklamada, 

2017 yılında da yeni ürün geliştirme çalışmalarına 

devam edileceği belirtildi. 

Dost Makarna/Kavukçu Un, which has increased its pasta 

exports to 34 and flour exports to 28 countries in 2016, as 

a result of newly added foreign markets to its portfolio, 

succeeded in increasing its pasta exports by 25% and flour 

exports by 30% compared with the previous year. 

With these achievements and increasing foreign demand in 

2016, the company started to increase its capacity in Çorum 

plant and proceeded to invest its third mill unit in Lüleburgaz 

facility. In the statement made by the company, it is reported 

that with the additional unit investment expected to be 

completed in April 2017, the wheat breakage capacity will 

increase up to 1600 tons per day in both facilities. Within the 

plans of expanding in overseas markets in 2017, the company 

intends to participate for the first time in Foodex Japan Fair. 

Last year, with the experience of 90 years in the flour industry, 

the company put upon the market its special product flour 

for lavash and hamburger, 5K and 7K flour for pastry sector 

and industrial facilities and also its 2D flour for bakeries. In 

the explanations, it is stated that new product development 

studies will be continued in 2017. 

10 

www.makarna.org.tr

SECTORAL NEWS 

Gönülaçar: 

“Makarna sektörümüz büyüme potansiyeline sahip!” 

Gönülaçar: “Pasta sector has growth potential!” 

Doyum Makarna Yönetim Kurulu 

Başkanı Kadir Gönülaçar, yıllık 1,4 

milyon tona yaklaşan makarna 

üretimiyle dünya üçüncüsü olan 

Türk makarna sektörünün, büyüme 

potansiyeline dikkat çekti. 

Dünya makarna tüketiminin 13,5 

milyon tona ulaştığını kaydeden 

Gönülaçar, son yıllarda makarna 

tüketiminde Uzakdoğu ve Afrika’nın 

da devreye girmesiyle kısa 

vadede tüketimin 20 milyon tona 

yükseleceğinin tahmin edildiğini 

söyledi. Bu gelişmenin Türk makarna 

sektörü için büyüme anlamı taşıdığını 

ifade eden Gönülaçar; “Tüketimin 

batıdan doğuya kayması, ülkemizin 

bu alanda ön plana çıkacağını 

gösteriyor” değerlendirmesinde 

bulundu. 

Doyum Makarna olarak 

üretimlerinin yüzde 50’sini ihracata 

yönlendirdiklerini söyleyen 

Gönülaçar; “İç ve dış pazarda günden 

güne artan makarna satışlarımız ve 

kalite yönetim sistemine yaptığımız 

yatırımlarla makarna pazarında 

lider olmayı, hesaplı ama kaliteli 

makarnamızın Türk ve dünya 

mutfaklarında vazgeçilmez yemeğe 

dönüşmesini hedefliyoruz” şeklinde 

konuştu. 

Mr. Kadir Gönülaçar, Chairman of the 

Board of Directors of Doyum Makarna, 

has raised the concern over the growth 

potential of the Turkish pasta sector, 

which ranks third in the world with pasta 

production approaching to 1.4 million tons 

per year. 

Stating that the world pasta consumption 

has reached up to 13,5 million tons, Mr. 

Gönülaçar reported that as far East and 

African countries come into play in recent 

years, pasta consumption is expected 

to raise in 20 million tons in short-term. 

After recalling that this development 

means growth for Turkish pasta sector, Mr. 

Gönülaçar stated “The shift of consumption 

from west to east shows that our country 

will be in the foreground in this area”. 

Gönülaçar says that, as Doyum Makarna, 

50% of their production is directed towards 

exports and stated that; “In terms of pasta 

sales, we aim to be the leader in the pasta 

market with our investments which is 

increasing day by day both in domestic 

and in international markets and by 

means of our investments in the quality 

management system, we aim to turn our 

affordable but high quality of pasta into 

an indispensible food in Turkish and in 

international cuisines.” 

Latin Amerika ve Afrika’da 20 ülkeye 

makarna ihraç eden İlhan Makarna’nın 

yeni rotasında Çin pazarı var. “Çin’e 

gittikçe büyüyen bir ihracatımız söz 

konusu.” diyen İlhan Makarna Yönetim 

Kurulu Başkanı Kazım İlhan, “Latin 

Amerika ve Çin’de makarnamız rağbet 

görüyor. Mezopotamya’nın bereketli 

topraklarında yetişen dünyanın en kaliteli 

buğdayını ürüne dönüştürmüş olmamız 

bizim için bir şanstır. Kalite, üstün teknoloji 

ile birleşince dış pazar yollarını daha rahat 

açabiliyoruz” şeklinde konuştu. 

2011 yılında Mardin Organize Sanayi 

Bölgesinde yatırımına başladıkları ve 

2015 yılında hizmete giren makarna 

fabrikasında yıllık 11 bin ton üretim 

gerçekleştirdiklerini, başta Irak, Suriye, 

Afrika, Çin ve Latin Amerika olmak üzere 

20 ülkeye makarna ihracatı yaptıklarını 

kaydeden İlhan; “Makarna fabrikasını 

kurduğumuzda son teknolojiyi tercih 

ettik. İki bant üzerinden üretim yapıyoruz. 

Makarnamızı tercih nedenlerinden biri 

de kalite. Bununla birlikte un ve irmikte 

de oldukça iddialıyız. Yıllık üretimimiz 26 

bin ton dolayında ve ihracatımızın büyük 

bölümü Irak’a gerçekleştirilmektedir.” dedi. 

İlhan Makarna, Çin pazarına odaklanıyor 

İlhan Makarna, focuses on the Chinese market 

Ilhan Makarna, which realized pasta 

exports to 20 countries in Latin 

America and Africa, has the Chinese 

market in its new course. Kazım İlhan, 

Chairman of the Board of Executive 

of İlhan Makarna, reports that, “In 

Latin America and China, our pasta 

finds approval. It is a glamour for us 

since we have transformed the world’s 

finest wheat that grows in the fertile 

soil of Mesopotamia, into a product. 

By combining quality together with 

superior technology, we are able to pave the way for 

foreign markets more easily”. 

Recalling that they started to invest in Mardin 

Organized Industrial Zone in 2011 and began to 

produce 11 thousand tons of pasta per year in their 

factory which was put into service in 2015, they 

exported pasta to 20 countries including Iraq, Syria, 

African countries, China and Latin America, Mr. İlhan 

continued as follows: “ When we have constructed our 

pasta factory, we preferred the latest technology. Now, 

we manufacture over 2 production lines. Quality is one 

of the reasons why they prefer our pasta. However, 

we are also quite assertive in flour and semolina. Our 

annual production is about 26 thousand tons and 

most of our exports are realized in Iraq”. 

Ocak-Şubat-Mart / January-February-March 2017 

11


Mutlu Makarna iç pazarda çıtayı 

yükseltiyor. 2017 yılı sonuna 

kadar iç pazar paylarını arttırmayı 

hedeflediklerini açıklayan Mutlu 

Makarna Yönetim Kurulu Başkanı 

Aykut Göymen, sektördeki büyüme ve 

iddialarını kaliteden taviz vermeden 

sürdürme konusunda kararlı 

olduklarını söyledi. 

Türk tüketicisini “Mutlu” edecek! 

Will make happy the Turkish consumer! 

Markalaşma konusunda da büyük 

ilerleme kaydettiklerini söyleyen 

Göymen, önümüzdeki dönemde 

ulusal ve yerel market zincirlerinin 

raflarında daha fazla yer almayı 

hedeflediklerini de sözlerine ekledi. 

Göymen, yurt içi pazar çalışmalarıyla 

ilgili şu bilgileri verdi: 

“Markamızı yeniden konumlandırdık. 

Marka bilinirliğini arttırmaya 

yönelik yatırımlarımıza devam 

ediyoruz. Sosyal medyayı 

aktif kullanıyor, tüketicimizle 

iletişimimizi güçlendiriyoruz. 

Şirketimiz ve ürünlerimizle ilgili 

gelişmeler konusunda insanımızı 

bilgilendiriyoruz. Bununla birlikte 

sürekli yenilik arayışındayız. Kepekli 

makarna ile başladığımız Ar-Ge 

çalışmalarımız, sebzeli makarna ile 

devam ediyor.” 

Mutlu Makarna sets the bar high in domestic 

market. Explaining that they aim to increase 

their domestic market share until the end of 

2017, Mr. Aykut Göymen, Chairman of the 

Board of Executive of Mutlu Makarna, said 

that they are determined to continue their 

growth and demands in the sector without 

any concession from the quality. 

After recalling that they made a great 

progress in branding, Mr. Göymen stated 

that, in the forthcoming period they 

contemplated to have a more share in 

the shelves of national and local market 

chains and give the following information 

about their domestic market studies: “We 

repositioned our brand. We continue to 

invest in increasing brand awareness. We 

use social media actively and strengthen 

our communication with our consumers. 

We inform our people about developments 

in our company and our products. Besides, 

we are constantly in search for innovation. 

Our R&D researches continue with vegetable 

pasta.” 

Marketing Türkiye’nin, Akademetre 

araştırma ve stratejik planlama şirketiyle 

birlikte geçen yılın başında yaptığı 

ankette, ‘Gaziantep’in itibarı ve marka 

değeri en yüksek markaları’ kategorisinde 

ödüle layık görülen Tat Makarna’ya 

bir ödül de yılın son günlerinde geldi. 

Tat Makarna, ‘2016 Gaziantep’in 

Yıldızları’ ödül töreninde, Türkiye’nin 

en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşları 

kategorisinde ödüle layık görüldü. 

Kaliteden ödün vermeden, hep daha 

iyisini hedefleyerek çalışmalarını 

aralıksız sürdüreceklerini söyleyen Tat 

Makarna Yönetim Kurulu Başkanı Selami 

Memiş, üstün çaba ve gayretleriyle ödülü 

kazandıran tüm işletme çalışanlarını ve 

yöneticilerini kutladı. 

1980 yılından bu yana 5 kıtada 60 

ülkede tercih edildiklerini söyleyen 

Memiş, ödül töreninde şöyle konuştu: 

“Markamızın lezzetini Amerika’dan 

Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya birçok 

ülke sofralarında ağırlıyor. Günlük 500 

ton irmik ve 300 ton makarna üretim 

kapasitesine sahip olan Tat, adının 

taşıdığı manayı, daha nice sofralara 

taşımaya, mutluluk veren lezzet şekilleri 

ile devam edecektir.” 

In a survey conducted by Marketing 

Turkey, with Akademetre Research 

and Strategic Planning Company at 

the beginning of last year, a prize for 

Tat Makarna, which was awarded with 

the category of ‘Gaziantep’s highest 

reputation and highest brand values’, 

was also awarded once more in the 

last days of the year. Tat Makarna 

was awarded in the categorization of 

Turkey’s second biggest 500 industrial 

enterprises, at the Ceremony Award of 

‘2016 Gaziantep’s Stars’. 

Başarı, ödül getirdi 

Success brought the reward 

Selami Memiş, Chairman of the 

Board of Executive of Tat Makarna, 

said that they will continue their work 

without any concession from quality, 

always aiming for the better and 

congratulated all the workers and 

senior staff, who have contributed in 

winning the award with their superior 

efforts. 

Recalling that they have been 

preferred in 60 countries in 5 

continents since 1980, Mr. Memiş 

continued as follows: “Memiş said at 

the awards ceremony:1980 yılından 

bu yana 5 kıtada 60 ülkede tercih 

edildiklerini söyleyen Memiş, ödül 

töreninde şöyle konuştu: “Too many 

countries welcome our brand’s 

taste from America to Africa, from 

Europe to Asia. Having the capacity 

to produce 500 tons of semolina 

and 300 tons of pasta per day, Tat 

Makarna will continue to carry the 

meaning of its brandname to more 

dinner tables by means of a more 

pleasant and delicious ways”. 

12 

www.makarna.org.tr

SECTORAL NEWS 

Çakmak: “2017’de büyümeyi sürdüreceğiz” 

Çakmak: “We will continue to grow in 2017” 

2016 yılında dünya genelinde 

yaşanılan ekonomik ve siyasal 

sorunlara rağmen, üretimde ve 

ihracatta hedeflerini gerçekleştirmeyi 

başaran Beşler Makarna, yeni 

hedeflere odaklandı. Beşler Grup 

Yönetim Kurulu Üyesi ve Beşler 

Makarna Genel Müdürü Kemal 

Çakmak, “Çok çalışmaya, üretmeye, 

katma değer yaratmaya ve ülkemizi 

kalkındırmaya odaklanmış 

durumdayız. Beşler Grup olarak tüm 

firmalarımızla, 2017’de de büyümeyi 

sürdüreceğiz” dedi. 

Beşler’i, Türkiye’nin en önemli 

markalarından birisi haline 

getirdiklerini söyleyen Çakmak, Santa 

Acarsan, 

makarnada da iddialı! 

Acarsan is also 

aassertive in pasta! 

Gulfood 2016 Gıda Fuarında açtıkları 

stant ile uluslararası arenaya ilk 

kez çıktıklarını belirten Acarsan 

Holding CEO’su Mesut Acar, “Banetti 

markasıyla sektörde ilk sıralarda yer 

almak istiyoruz.” dedi. 

Dubai’de ürünlerini ilk kez dünya 

pazarlarına çıkardıklarını ve büyük 

bir ilgi ile karşılaştıklarını da sözlerine 

ekleyen Acar, “Acarsan Holding 

olarak, faaliyet gösterdiğimiz 

alan yelpazesini her geçen gün 

genişletiyoruz. Makarna sektöründe 

Despite the economic and political 

problems experienced worldwide in 2016, 

Beşler Makarna has succeeded in realizing 

its targets in production and exports, 

focused on new targets. Mr. Kemal Çakmak, 

Member of Board of Beşler Group and 

the General Manager of Beşler Makarna 

has stated, “We are focused on working 

hard, producing, creating added value and 

improving our country. As Beşler Group, we 

will continue to grow in 2017 with all our 

companies”. 

Recalling that they have made the Beşler 

Makarna one of the most important brands 

of Turkey, Mr. Çakmak noted that they 

realized pasta and semolina exports to 

more than 90 countries with the brands of 

Santa Sophia, Beşler, Gonca and Pastacity. 

Sophia, Beşler, Gonca ve Pastacity 

markalarıyla ürettikleri makarna ve 

irmik ürünlerini, 90’ın üzerinde ülkeye 

ihraç ettiklerini kaydetti. 

Grup şirketlerinin ürettiği yem, nişasta, 

bitkisel yağ ve un gibi ürünlerin 

yanı sıra makarna üretiminde de 

Ar-Ge’ye büyük önem verdiklerini ve 

Çölyak hastaları için Türkiye’nin ilk 

glütensiz makarnasını geliştirerek, 

piyasaya sürdüklerini belirten 

de aynı derecede iddialıyız. Dünyanın 

birçok ülkesine bu sektörde de ihracat 

gerçekleştirmek istiyoruz” şeklinde 

konuştu. 

Banetti Makarnanın Türkiye’nin 

yeni makarna markası olarak 

global pazarlarda rol almasını 

sağlamayı hedeflediklerini anlatan 

Acar, makarna sektörüne yönelik 

yatırımları ile uzun yıllardır un ve 

irmik üretimiyle sektöre verdikleri 

hizmete yeni bir halka daha eklemiş 

olduklarını ifade etti. 

Mr. Çakmak, after stating that they give 

a great importance to R&D studies in 

production of pasta as well as products 

such as feed, starch, vegetable oil and flour 

produced by their group companies and 

that they have developed the first glutenfree 

macaroni of Turkey for Celiac patients 

and stabbed them to the market, continued 

as follows: “We set up a new production 

line for gluten-free pasta. Our product is 

currently sold at half the price of imported 

pasta on the market. Because we consider 

this as a kind of social responsibility project. 

In 2016 we added bran pasta and three 

colored pasta products in our portfolio. We 

have made revisions in many packages. We 

are using more modern and more effective 

designs”. 

Çakmak, “Glütensiz makarna içinyeni 

bir hat kurduk. Ürünümüz şu anda 

piyasada yer alan ithal makarnaların 

yarı fiyatına satılıyor. Çünkü biz bu 

projeyi bir nevi sosyal sorumluluk 

projesi olarak görüyoruz. 2016 yılında 

kepekli makarna, üç renkli makarna 

ürünlerini portföyümüze ekledik. Çok 

sayıda ambalajımızda revizyonlar 

gerçekleştirdik. Daha modern, daha 

etkili tasarımlar kullanıyoruz” 

şeklinde konuştu. 

“We want to be placed on the top in the 

sector with the Banetti brand,” said Acarsan 

Holding CEO Mesut Acar, who stated that 

they were making their first appearance 

in international arena with their stand at 

Gulfood 2016 Food Fair. 

Adding to his words that they have 

submitted their products to world markets 

for the first time in Dubai and welcomed 

with great interest, Mr. Acar continued 

as follows: “As Acarsan Holding, we are 

expanding our field of activity every day. 

We are assertive in pasta sector as well. We 

want to export too many countries in this 

sector.” 

Stating that they aimed to make Turkey 

to play a dominant role in global markets 

as a brand of Banetti pasta, Mr. Acar 

said that they have added a new field to 

their activities, since they have provided 

for many years with flour and semolina 

production through their investment in the 

pasta sector. 


13

GÜNDEM 

MBTG BÜYÜK PAZARLARIN PEŞINDE 

Makarna, Bulgur, Bakliyat ve 

Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu (MBTG) 

Büyük pazarların 

peşinde 

Turkish Pasta, Bulghur, Pulses and 

Vegetable Oil Promotion Group (MBTG) 

In pursuit of 

big markets 

Tanıtım faaliyetlerine aralıksız devam 

eden MBTG, 2017 yılında sektörün önde 

gelen fuarlarına katılımın yanı sıra, Rusya 

Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti ve ABD’ye 

yönelik yerinde pazar araştırması ve VIP alım 

heyeti gerçekleştirecek. MBTG Başkanı Surur 

Aydın, Çin ve Hindistan’a yönelik olarak 

makarna sektörü ile ilgili kapsamlı tanıtım 

çalışmalarının da 2017 planları arasında 

bulunduğunu açıkladı. 

While continuing its promotion activities unremittinly, MBTG 

will continue to participating in the leading trade fairs in the 

sector as well as carry out on-site market researches and will 

conduct a VIP Buyers Mission for Russian Federation, People’s 

Republic of China and the USA in 2017. Mr. Surur Aydın, 

Chairman of MBTG, has announced that, among their plans 

for 2017, there are comprehensive promotion activities towards 

People’s Republic of China and India, related with pasta sector. 

Türkiye’deki 15 Tanıtım Grubu’ndan biri 

olan Makarna, Bulgur, Bakliyat ve Bitkisel 

Yağlar Tanıtım Grubu (MBTG), 4 Nisan 

2012’de kuruldu ve bu tarihten itibaren Türk 

markalı makarna, bulgur, bakliyat ve bitkisel 

yağ ürünlerini dünyanın dört bir yanına 

tanıtmaya başladı. Bugüne kadar 26 ülkede 

çeşitli faaliyetler gerçekleştiren MBTG, yurtiçi 

de dahil olmak üzere toplam 72 etkinlik 

düzenledi ve katılım sağladı. 

Being one of the 15 promotion groups in Turkey, Turkish 

Pasta, Bulghur, Pulses and Vegetable Oil Promotion 

Group (MBTG), was founded on April 4, 2012 and since 

then has been introducing Turkish branded pasta, 

bulgur, pulses and vegetable oil products to all over the 

world. Having organized various eevents in 26 countries, 

MBTG has participated in 72 events incuding the 

domestic market. 

14 

www.makarna.org.tr

AGENDA 

MBTG IN PURSUIT OF BIG MARKETS 

Tanıtım Grubu olarak 2017 

yılında da tanıtım faaliyetlerine 

aralıksız devam edeceklerini 

söyleyen MBTG Başkanı Surur 

Aydın; bu kapsamda sektörün 

önde gelen fuar katılımlarının 

yanı sıra Rusya Federasyonu, 

Çin Halk Cumhuriyeti ve 

ABD’ye yönelik yerinde pazar 

araştırması ve VİP alım heyeti 

gerçekleştireceklerini açıkladı. 

2017’de gerçekleştirmeyi 

planladıkları faaliyetleri 

Makarna dergisi ile paylaşan 

Başkan Aydın, şöyle konuştu: 

“Rusya, Çin ve ABD’ye yönelik 

kapsamlı çalışmalarla birlikte, 

Fas ve Küba’ya yönelik alım 

heyeti gerçekleştirilmesi ve yıl 

içerisinde belirlenecek 3 ülkeye 

yönelik sektörel ticaret heyetleri 

ve tadım günleri düzenlenmesi 

de planlarımız arasında. Diğer 

yandan Rusya Federasyonu’ndan 

medya ve uluslararası kuruluş 

temsilcilerini ülkemizde 

ağırlamak ve ikili iş görüşmeleri 

gerçekleştirmek için hazırlıklar 

yapıyoruz. 

Güneydoğu Anadolu Hububat 

Bakliyat Yağlı Tohum ve 

Mamulleri İhracatçıları Birliği 

ile ortaklaşa UR-GE projesi 

düzenlenmesi, Çin ve Hindistan’a 

yönelik makarna sektörü ile 

ilgili olarak kapsamlı faaliyetler 

gerçekleştirilmesi de 2017 yılı 

faaliyet programımızda yer alıyor. 

Ayrıca, 2017 yılında Rusya 

Federasyonu, Suudi Arabistan ve 

Hindistan’ın önde gelen alışveriş 

merkezlerinde ürünlerimizin 

ikramı ve tadımı ile ilgili 

faaliyetlerde bulunacağız. 

Çeşitli ülkelerde düzenlenen 

Helal Festivallerine katılımın 

yanı sıra, fuarlarla eş zamanlı 

resepsiyonlar düzenleyeceğiz. 

Surur AYDIN 

MBTG Başkanı 

“Rusya, Çin ve ABD’ye 

yönelik kapsamlı 

çalışmalar yapacağız” 

“We will do extensive studies 

for Russian Federation, 

People’s Republic of China 

and the USA” 

MBTG President Mr. Surur Aydın declared 

that they will continue their promotion 

activities recurrently in 2017 and within 

this context, they will conduct on-site 

market researches and Buyers Mission 

Programs intended for the Russian 

Federation, People’s Repubic of China 

and the USA as well as attending to the 

leading trade fairs of the sector. President 

Aydin, who shared their activities 

planned to be carried out in 2017 with 

the Pasta Journal continued as follows: 

“In addition to our extensive studies 

intended for Russian Federation, 

People’s Republic of China and the USA, 

performing Buyers Mission programs 

for Morocco and Cuba and organizing 

sectoral trade missions as well as tasting 

days for these 3 countries are among 

our plans during the year. On the other 

hand, we make arrangements in order 

to host the representatives of media and 

international organizations from Russia 

Federation in our country and to carry 

out bilateral business negotiations. . 

Organizing a UR-GE project in 

partnership with the Southeast Anatolian 

Cereals, Pulses, Oil Seed and Products 

Exporters’ Association, and carrying out 

extensive activities related with pasta to 

People’s Republic of China and India will 

also take part in our activity programs 

for the year 2017. 

Besides, in 2017 we will be engaged in 

activities corresponding to the catering 

and tasting of our products in Russian 

Federation, Saudi Arabia and India’s 

leading shopping centers. In addition 

to participating in the Halal Festivals 

organized in various countries, we will 

organize concurrent receptions with the 

fairs. 

“Taking out advertising announcements 

to leading media organizations 

broadcasting in the Russian Federation, 

the USA, People’s Republic of China and 

Arabian territory, organizing important 

events addressing the products in our 

product groups such as the Bulghur 

Festival, public spotlight on pasta and 

bulgur after the public spot on pulses 

of which we accomplished in 2016, is 

among our plans”. 


15

GÜNDEM 

MBTG BÜYÜK PAZARLARIN PEŞINDE 

Rusya Federasyonu, ABD, Çin 

Halk Cumhuriyeti ve Arap 

coğrafyasında yayın yapan 

önemli medya kuruluşlarına 

reklam ilanları, Bulgur Festivali 

gibi ürün gruplarımızdaki 

ürünlere hitap eden 

önemli etkinliklerin 

organizasyonu ve 2016 

yılında tamamladığımız 

bakliyat ile ilgili kamu 

spotunun ardından, 

makarna ve bulgur ile ilgili 

kamu spotu çekilmesi de 

planlamalarımız arasında 

yer alıyor.” 

İhracat miktar ve 

değer bazında arttı 

Tüm çalışmalarını, Türk 

markalı ürünlere yönelik 

talebi dünya çapında 

artırmak, ürünlerimizin 

imajını ve marka değerini 

yükseltmek amacıyla 

yaptıklarını kaydeden 

Aydın, sonuçlarını ihracat 

rakamlarında görmenin 

mutluluğunu yaşadıklarını da 

sözlerine ekledi. Aydın, tanıtım 

grubu bünyesindeki sektörlerin 

ihracatına ilişkin gelişmeleri 

şöyle özetledi: 

“Grubumuzdaki sektörlere 

bakıldığında, 2015 yılında 

firmalarımız 2 milyon 201 

bin ton ürün ihraç etmişken, 

bu yıl kasım ayı itibari ile 

rakamın 2 milyon 348 bin tona 

ulaştığı görülüyor. 2016 yılı 

sonuna kadar ihracatımızın 

2 milyon 583 bin ton olarak 

gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu 

da miktar bazında geçen seneye 

kıyasla yüzde 17,3’lük bir artışa 

denk gelmektedir. Değer olarak 

baktığımızda ise geçtiğimiz yıl 

firmalarımız MBTG ürünleri 

bazında 1 milyar 837 milyon 

“Ürünlerimizin 

sahip olduğu 

lezzet ve besleyici 

değerleri ile doğal 

olan, doğru üretilip, 

işlenilen sağlıklı 

ürünlerimizin en 

kuvvetli güçlerimiz 

olduğunu biliyoruz.” 

“We know that our 

products, which are 

natural, produced and 

processed with the flavour 

and nutritious values are 

our strengths.” 

Exports increased on a basis of 

both volume and value 

Noting that they are trying to do their 

best in order to increase demand for 

Turkish branded products worldwide 

and to increase the image and brand 

value of our products, Mr Aydın stated 

that they are glad to see the results of 

their efforts in export figures. Mr. Aydın 

has also summarized the developments 

related with the exports of the sectors 

within the promotion group as follows: 

“When we have look at the sectors in 

our group, it can be easily seen that 

while our companies exported 2 million 

and 201 thousand tons of products 

in 2015, this figure reached up to 2 

million and 348 thousand tons as of 

November of this year. By the end of 

2016, we predict that our exports are 

to be realized at a level of 2 million and 

583 thousand tons. This corresponds to 

an increase of 17.3 per cent in volüme 

compared with the last year. In terms of 

value, on a basis of MBTG products, our 

companies have realized an export level 

16 

www.makarna.org.tr

AGENDA 

MBTG IN PURSUIT OF BIG MARKETS 

dolarlık ihracat gerçekleştirirken, 

bu yıl bu değerin 1 milyar 

926 milyon dolara ulaşması 

bekleniyor. Bu da yaklaşık yüzde 

4,8’lik bir artışı göstermektedir.” 

Makarna, Bulgur, Bakliyat ve 

Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu 

(MBTG) olarak 2015 ve 2016 

yıllarında çok sayıda tanıtım 

faaliyeti gerçekleştirdiklerine 

de değinen Başkan Aydın, 

gerçekleştirilen çalışmalarla 

ilgili şunları söyledi: 

“Dünyanın dört bir yanında 

gerçekleşen uluslararası 

gıda fuarlarına ve kongrelere 

katılım sağlamakla birlikte, 

sponsorluklar ve reklam 

ilanları aracılığı ile tanıtım 

faaliyetlerimizi güçlendirdik. 

Ayrıca temel pazarımız olan 

Irak’a yönelik bitkisel yağlar 

reklam filmi, 2016 Uluslararası 

Bakliyat Yılı kapsamında Çiftçi 

Röportajı Filmi, MBTG’nin 

tüm ürünlerini kapsayan 

bir tanıtım filmi ve bakliyat 

ürünleri ile ilgili kamu spotu 

çekildi. Bunun yanında bulgur 

kesesi, yemek tarifi kartları, 

çanta-önlük-eldiven seti gibi 

eşantiyon ürünlerle tanıtım 

faaliyetlerimizin kalıcı bir iz 

bırakmasını hedefledik. 

Tanıtım Grubumuz, hem 

geleneksel ürünlerimizin 

tanıtımı hem de doğru ve 

sağlıklı beslenme konusunda 

dünya çapında bir farkındalık 

oluşturmak adına faaliyetlerini 

sürdürmektedir. Rolümüzün 

önemi ve sorumluluğumuzun 

farkında olarak çalışmalarımıza 

devam ediyoruz. Ürünlerimizin 

sahip olduğu lezzet ve besleyici 

değerleri ile doğal olan, doğru 

üretilip, işlenilen sağlıklı 

ürünlerimizin en kuvvetli 

güçlerimiz olduğunu biliyoruz. 

Bu nedenle, piyasada rekabet 

avantajı sağlamak ve bunu 

koruyabilmek adına, artık 

daha katma değerli ürünlere 

yönelinmesi gerektiğini 

vurgularken AR-GE ve inovasyon 

çalışmalarını hayata geçirebilen 

işletmeler için bunun büyük bir 

avantaj olacağını da belirtmek 

isterim.” 

of 1 billion and 837 million dollars 

in the previous year and this value 

is expected to reach at 1 billion 

and 926 million dollars in this 

year. This represents an increase of 

approximately 4,8%”. 

Referring to the fact that, as 

Turkish pasta, Bulghur, Pulses and 

Vegetable Oil Promotion Group, 

they carried out a wide range of 

promotional activities in 2015 and 

2016, President Aydin continued 

his words as follows: 

“We have strengthened our 

promotional activities by means 

of sponsorships and taking out 

advertising advertisements, as well 

as participating in international 

food fairs and congresses all 

over the world. Besides, we have 

a commercial film about the 

vegetable oil intended for Iraq 

market, the Framer’s Interview Film 

within the context of International 

Pulses Year 2016, a promotional 

film covering all products of MBTG 

and a public spot for pulses. In 

addition to these activities, we 

aimed to leave our mark with our 

promotion activities on products 

by means of promotional materials 

such as bulghur bag, recipe cards 

and bag-apron-gloves set. 

Our Promotion Group is actively 

carrying out its activities involved 

in promoting both our traditional 

products and creating a worldwide 

awareness of correct and healthy 

nutrition. We continue our 

studies in aware of our role and 

responsibility. We know that our 

products, which are natural, 

produced and processed with the 

flavour and nutritious values are 

our strengths. Therefore, I would 

like to emphasize that on behalf 

of providing and maintaining 

a competitive advantage in the 

market, now it is time to wend our 

way towards more value-added 

products and that this would be 

a great advantage for companies 

those performing R&D operations 

and innovation studies.” 


17

International Pasta Organisation 

The Truth About Pasta: 

One Food, One Love 

Uluslararası Makarna Organizasyonu (IPO) 

Makarna Hakkındaki Gerçek: 

Bir Gıda, Bir Aşk 

IPO 

MAKARNA HAKKINDAKI GERÇEK: BIR GIDA, BIR AŞK 

Uluslararası Makarna 

Organizasyonun başkanı olarak 

görev yaptığım 2 yıl boyunca 

çeşitli vesilelerle uluslararası 

makarna topluluğu için yanlış 

bilgilendirmeyle mücadele 

etme ve insanların algılarını 

bilgilendirme, eğitim ve sağlıklı 

bir yaşam tarzının bir parçası 

olarak pasta yemeye teşvik 

etmek suretiyle insanların 

algılarını değiştirme zamanının 

geldiği konusunu vurguladım. 

Bu nedenle, Türkiye Makarna 

Sanayicileri Derneği (TMSD) 

tarafından hazırlanmakta olan 

bu yeni derginin yayın hayatına 

başlayacak olmasından büyük 

bir memnuniyet duydum. 

Makarnaya yönelik bu yeni 

yayın projesi, sağlıklı bir şekilde 

ve lezzetli mutfaklar marifetiyle 

dünyayı doyurmak yönünde 

makarnanın oynayabileceği 

rolü bir kez daha teyit etmesi 

açısından ve sektörümüze 

sıra dışı bir platform sunması 

bakımından oldukça önemlidir. 

IPO misyonu çerçevesinde 

sayıları giderek artan şirket 

ve organizasyonlar olarak 

hepimizin daha çok çaba 

sarfetmesi ve gıda zinciri 

ortakları, bilim insanları, kanaat 

önderleri ve basın ile makarna 

kültürünün yaygınlaştırılması, 

besin değerlerinin korunması 

ve dünya ölçeğinde tüketiminin 

artırılması yönünde ile 

işbirliği içerisinde çalışmamız 

gerekmektedir. 

Türkiye Makarna Sanayicileri 

Derneği’nin yanı sıra, 2015- 

2016 döneminde ‘Makarna 

Hakkındaki Gerçek’ temalı 

During my two year term mandate as 

President of the International Pasta 

Organisation I have underlined in 

several occasions that it is time for the 

international pasta community to fight 

back against misinformation, to change 

people’s perceptions about pasta by 

informing, educating and encouraging 

eating pasta as part of a healthy 

lifestyle. 

Therefore, I am very pleased to welcome 

the launch of this new magazine edited 

by the Association of Turkish Pasta 

Manufacturers. This new editorial 

project in favour of pasta is very 

important for our sector providing an 

extraordinary platform to reaffirm the 

important role that pasta can play to 

feed the world in a variety of healthy 

and tasty cuisines. 

18 

www.makarna.org.tr

IPO 

THE TRUTH ABOUT PASTA: ONE FOOD, ONE LOVE 

iletişim programını destekleyen 

tüm dernek ve firmalar ile 

Barilla firmasının İletişim ve 

Dış İlişkileri Sorumlusu Sayın 

Luca Virgiona’ya teşekkürlerimi 

sunmak istiyorum. Elde edilen 

önemli sonuçlar ve büyük 

katkıları için kendisine oldukça 

müteşekkirim. 18 ülkede 

faaliyette bulunan, 26 üyeli ve 

iletişim bakımından oldukça 

güçlü bir durumda olan network 

ağımız var. Sinerji halinde 

birlikte çalışmak anahtardır. 

Ritz Carlton Moscow otelinde 

düzenlenen Dünya Makarna 

Günü kutlamaları esnasında, 25 

Ekim 2016 tarihinde Moskova’da 

gerçekleştirilen Uluslararası 

Makarna Organizasyonu’nun 

2016 yılı Genel Kurulu’nda, 

IPO üyeleri, son yıllarda 

Organizasyonumuz tarafından 

yürütülmekte olan ana 

faaliyetleri ve ulaşılan önemli 

kilometre taşlarını gözden 

geçirme imkanını bulmuşlardır. 

2015-2016 Yıllarında 

Makarna Hakkındaki 

Gerçek Programı 

Son yıllarda tahıl içermeyen 

yağlı diyetlerin çoğalması, 

tüketicilerin kafasının 

karışmasına ve dünyanın en 

çok sevilen gıdalarının aniden 

en çok yanlış anlaşılan gıdaları 

olmasına yol açtı. 

2014 yılı Ekim ayında IPO 

üyeleri, sağlıksız yağlı besinlerin 

yükselişiyle mücadele etmek 

ve karbonhidratlar hakkındaki 

yanlış algıyı ‘Makarna 

Hakkındaki Gerçek’i paylaşmak 

suretiyle değiştirmek yönünde 

adımlar atmaya karar verdiler 

ve 2015 yılında insanların 

makarna hakkındaki yanlış 

algılarını değiştirmek amacıyla 

tasarlanmış olan yeni iletişim 

programımız ‘Makarna 

Hakkındaki Gerçek’i başlattık. 

Karbonhidratlar hakkındaki 

tüketicilerin kafasının tüm 

zamanlar içerisinde en 

karışık olduğu bir dönemde, 

‘Makarna Hakkındaki Gerçek’, 

bu popüler gıdanın etrafını 

saran efsanelerin açıklığa 

kavuşturulmasına yardımcı oldu. 

Kanaat önderlerinin yanı sıra 

tüketicilerle de irtibat kurması 

Riccardo Felicetti 

IPO Başkanı 

IPO President 

We all have to strive to engage in 

increasing number of companies and 

organisations in IPO mission and work 

with food chain partners, scientists, 

opinion leaders, and the media, to 

spread the culture of pasta, defend 

its nutritional values and promote 

consumption around the world. 

I am really very thankful to TMSD and 

all the Associations and Companies 

who supported The Truth About 

Pasta communication program 

in 2015 and 2016. Luca Virginio, 

Chief Communication and External 

Relations Officer Barilla Company. I 

am very grateful to him for his great 

commitment and the important results 

achieved. We are a very powerful 

network, 26 members in total, active 

in 18 different countries, with a 

great potential in terms of global 

communication. Working together in 

synergy is a key. 

On the occasion of the 2016 Annual 

General Assembly of the International 

Pasta Organisation, that was held in 

Moscow, on October 25, 2016 during 

the World Pasta Day celebrations which 

took place at The Ritz Carlton Moscow, 

IPO Members had the opportunity to 

review the main activities carried out by 

our Organisation during the last years 

and the remarkable milestones that 

have been reached. 

The Truth About Pasta 

Program in 2015-2016 

In recent years, fad diets touting grainfree 

eating have proliferated, leading 

to consumer confusion, and one of the 

world’s most beloved foods has suddenly 

become one of the most misunderstood. 

In October 2014 IPO members decided 

to make steps to try to change this by 

sharing the truth about pasta to combat 

the rise of unhealthy fad diets and 

misperceptions about carbohydrates 

and in 2015 we launched our new 

communications program, “The Truth 

About Pasta”, designed to change 

people’s perceptions of pasta. At a 

time when consumer confusion about 

carbohydrates was at an all-time high, 


19

IPO 


amacıyla tasarlanan bu 

program, makarnanın sağlıklı 

bir yaşam tarzına uygun olduğu 

düşüncesini pekiştirmektedir. 

IPO, hem besleyici olması hem 

de çevreye katkısı açısından 

makarnanın dünyadaki tüm 

sofralarda nasıl bir önemli 

değişiklik yapabileceğini 

medyaya ve tüketicilere 

anlatmak istemektedir. Açıkça 

söylememiz gerekiyor ki, 

makarna sadece bir gıda olmakla 

kalmayıp, tüm dünyadaki 

geleneksel yemek yeme 

alışkanlıklarının merkezinde 

yer alan oldukça sağlıklı ve 

karbonhidrat içeren bir gıda 

olmasının yanı sıra, çevreye en 

dost bir şekilde üretilebilecek 

gıdalardan birisidir. 

Barilla firmasının İletişim ve 

Dış İlişkileri Sorumlusu Sayın 

Luca Virgiona başkanlığında 

bir Uluslararası Çalışma Grubu 

kurulmuştur. Çalışma Grubu, 

her 2 ayda bir yapılan web 

konferans yoluyla toplanmakta 

ve programın geliştirilmesi ve 

kaydedilen ilerlemeler konusunu 

görüşmektedir. Bu toplantılara 

üye ülkeler, dernekler ve onların 

Türkiye’de dahil olmak üzere pek 

çok ülkedeki Halkla İlişkiler ve 

İletişim Ajansları bu toplantılara 

düzenli olarak katılmakta ve 

makarna tüketimini teşvik 

etmek üzere ulusal düzeyde 

planlanan veya sürdürülmekte 

olan faaliyetler hakkında bilgi 

paylaşımında bulunmaktadırlar. 

Öncelikle, 5 anahtar mesaj 

üzerinde anlaşmaya vardık: 

Makarnayı Sevmek İçin 5 İyi 

Neden 

Makarna Sizin İçin ve Gezegen 

İçin İyidir 

Makarna Akdeniz Mutfağının 

Ana Direğidir 

Makarna Tok Durmanıza 

Yardımcı Olur 

Makarna Şişmanlatmaz 

Makarna Lezzetlidir ve İnsanları 

Biraraya Getirir 

Daha sonra, ‘Makarna 

Hakkındaki Gerçek’ kampanyası 

şemsiyesi altında ilham, 

içerik, ekipman ve IPO üyeleri 

arasındaki iletişimi desteklemek 

amacıyla somut bilimsel fikirler 

temin etmeye başladık. 


Gerçek Haber Bülteni 

Programın bir parçası olarak, 

IPO, ‘Makarna Hakkındaki 

Gerçek’ adında aylık bir haber 

bülteni yayınlamaktadır. 

Bu bülten bilimsel güncel 

bilgileri, sunum ve röportajlara 

ilişkin linkleri, basındaki 

en yeni gelişmeleri, reklam 

kampanyasıyla uyumlu 

bilgileri içermektedir. Bülten, 

dünyanın her tarafındaki üyeler, 

tedarikçiler, gazeteciler blog 

The Truth About Pasta helped clarifying 

the myths surrounding this popular 

food. 

Designed to connect with consumers as 

well as key opinion leaders, the program 

reinforces that pasta fits into a healthy 

lifestyle. 

IPO wants to tell consumers and 

media about why pasta can really 

make a difference at tables all around 

the world, from both a nutritional 

and environmental point of view. We 

need to say very clearly that pasta 

is not only good, but also a healthy 

carbohydrate-containing food at the 

center of traditional eating patterns 

around the world and is one of the 

most environmentally friendly foods to 

produce. 

An International Working Group was 

established under the leadership of 

Luca Virginio, Chief Communication 

and External Relations Officer Barilla 

Company. The Working Group has been 

convened in regular meetings every 

two months via web conference call 

to develop the program and discuss 

the progress made. More than 25 

participants from Member Companies, 

Associations and their Communication 

and PR Agencies, connecting from many 

different countries, including Turkey of 

course, regularly joined these meetings 

also sharing information about pasta 

20 

www.makarna.org.tr

IPO 


sahipleri, sağlık uzmanları ve 

kanaat önderleri dahil olmak 

üzere ilgili taraflara elektronik 

olarak gönderilmektedir. 

Bültenin İtalyanca, İspanyolca, 

Brezilya dilinde ve Portekizce 

versiyonları da kullanıma açık 

olup, talep olması halinde diğer 

dillerde de hazırlanabilir. Tabii 

ki Türkiye Makarna Sanayicileri 

Derneği’nin de dağıtımını 

teşvik etmek üzere yardım 

etmesiyle Türkçe versiyonu 

da hazırlanabilir. Bültenin 

sirkülasyonunu artırmak 

amacıyla IPO üyeleri, makarna 

şirketleri ve diğerleriyle 

çalışmaktayız. 


Gerçek Ted-Ed Dersleri 

2016 yılında Ted-Ed derslerimizi 

uygulamaya soktuk. Her bir 

video dersi, yeni ve değişik bir 

konuyu ele almaktadır. 

Halihazırda ‘makarna 

şişmanlatmaz’, ‘makarna sizi 

daha uzun süre tok tutacak bir 

enerjidir’, ‘makarna sizin için 

yararlıdır’ ve ‘makarna çevreye 

yararlıdır’ başlıklı 4 video dersi 

yayınladık ve bu derslere IPO 

Youtube kanalından ulaşılabilir. 


Gerçek Araç Seti 

Bu araç seti, sürekli mesajlaşma 

imkanı sunmak üzere hizmet 

görmektedir ve muhabirlere 

malzeme sağlamanın yanı 

sıra, hikaye fikirleri de 

sunmaktadır. Mvcut durumda, 

materyaller www.pastaforall. 

info internet adresinde İngilizce 

ve İspanyolca olarak kullanıma 

hazır bulunmaktadır. Bu set 

sürekli olarak gelişmekte olan 

ve yıl içerisinde sürekli yeni 

şeylerin eklendiği bir araç 

promotion activities carried out or 

planned at the national level. 

First of all, we agreed on our key 

messages: 

5 Good Reasons to Love Pasta 

Pasta Is Good For You And Good For The 

Planet 

Pasta Is The Pillar Of The 

Mediterranean Diet 

Pasta Helps Keep You Full 

Pasta Does Not Make You Fat 

Pasta Is Tasty And Brings People 

Together 

Then we started developing The Truth 

About Pasta umbrella campaign to 

provide inspiration, contents, tools 

and solid scientific opinions to support 

communication efforts of IPO members. 


Newsletter 

As part of the program, IPO publishes 

a monthly IPO Newsletter called The 

Truth About Pasta. 

It includes scientific updates, links to 

interviews and presentations, videos, 

media updates, information in line 

with the key messages of the PR 

Campaign. The newsletter is distributed 

all around the world electronically 

to stakeholders including members, 

suppliers, journalists, bloggers, 

health professionals and key opinion 

leaders. Italian, Spanish and Brazilian 

Portuguese editions are also available 

and more languages can be added 

upon request. Of course are available 

to prepare a Turkish version with the 

help of TMSD, in order to encourage its 

dissemination. We are working with IPO 

members, pasta companies and others 

to increase its circulation. 


Ted-Ed Lessons 

In 2016 we introduced our TED-Ed 

Lessons. Each video lesson features a 

new and different topic. 

We have already published four videos, 

available on IPO YouTube channel: 

Pasta does not make you fat, Pasta is 

energy that keeps you fuller longer, 

Pasta is good for you and Pasta is good 

for the environment. 

The Truth About Pasta Tool 

Kit 

This Tool Kit serves to provide consistent 

messaging and offers story ideas 

and support materials to reporters. 

Materials are currently available 

online in English and Spanish at www. 

pastaforall.info. It is an evolving kit 

and new elements are being added 

constantly during the year. Associations 

and Companies are welcome to 

use these tools in their PR and 

Communication Programs and Media 

Relations. Members are encouraged 

to adapt and translate them for 

specific community or country, share 

them with media contacts as a way 

to interest reporters in stories about 

pasta, incorporate language from these 

documents into internal or external 

presentations, letters, marketing 

materials, post them as resources on 

companies web sites or pull out key 

facts to use via social media (Facebook, 

Twitter, Pinterest, Instagram). 

The Healthy Pasta Meal 

Scientific Consensus 

Statement 

Within the framework of the 5th 

World Pasta Congress, held in October 

2015 in Milan, during Expo 2015, IPO 

and Oldways organized a Scientific 

Conference to update the Scientific 

Consensus Statement on Pasta approved 

in Rio de Janeiro. 

The conference was organized to 

address confusion about pasta, carbs, 

health and weight loss and provide 

evidence that carbohydrates are not 

responsible for obesity, confirm the 

importance of total diet in promoting 

better health and highlight that pasta 

is a sustainable food. The Conference 

featured more than twenty leading 

scientific experts and scientists on 

carbohydrates, obesity, health and 


21

IPO 


setidir. Dernekler ve firmaların 

bu araç setlerini reklam ve 

halkla ilişkiler kampanyalarında 

kullanmaları memnuniyetle 

karşılanmaktadır. Üyelerimiz, 

spesifik bir topluluk veya ülke 

için adapte etmeleri ve tercüme 

etmeleri, muhabirlerin makarna 

hakkındaki haberlerinde 

kullanmaları için medya 

bağlantıları ile paylaşmaları, bu 

setlerden yurt içinde veya yurt 

dışında yapacakları sunumlarda, 

mektuplarda, pazarlama 

araçlarında faydalanmaları, 

web sayfalarında firmalara 

kaynak olarak göndermeleri 

veya sosyal medyada (Facebook, 

Twitter, Pinterest, Instagram 

gibi) kullanmak üzere bu setleri 

almaları konusunda teşvik 

edilmektedirler. 

Sağlıklı Makarna Yemeği 

Bilimsel Mutabakat 

Bildirgesi 

EXPO 2015 esnasında 2015 

yılı Ekim ayında Milano’da 

gerçekleştirilen 5. Dünya 

Makarna Kongresi çerçevesinde 

IPO ve Oldways, Rio de Janeiro’da 

onaylanan Makarna Hakkındaki 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesini 

güncellemek üzere bir bilimsel 

konferans organize etmiştir. 

Bu konferans makarna, 

karbonhidratlar, sağlık ve 

kilo verilmesi konusundaki 

karışıklıkları ele almak; 

karbonhidratların obeziteye 

neden olmaktan sorumlu 

olmadıklarına yönelik deliller 

sunmak ve daha sağlıklı ve 

zinde bir yaşam için toplam 

diyetin önemini teyid etmek 

amacıyla düzenlenmiştir. 

Konferans; karbonhidratlar, 

obezite, sağlık ve beslenme 

alanında uzman 9 ülkeden 20 

bilim adamı ile düzenlenmiş 

olup, karbonhidratlar, beslenme, 

sağlık ve makarnaya ilişkin 

yapılan en son araştırmalara ait 

bilgiler paylaşılmıştır. 

Konferansın sonuçları, 27 Ekim 

2015 tarihinde gerçekleştirilen 

Dünya Makarna Kongresi’nde 

güncellenen Bilimsel Mutabakat 

Bildirgesi’nde özetlenerek resmi 

olarak sunulmuştur. Moskova’da 

organize edilen 2016 yılı Dünya 

Makarna Günü’nde ise 4 Rus 

bilim adamı daha Mutabakat 

Bildirgesini imzalamış ve 

IPO Bilimsel Danışmanlık 

Komitesi’ne dahil edilmişlerdir. 

Yeni Mutabakat Bildirgesini 

imzalayan tüm bilim 

insanlarımıza, değerli katkıları 

için özellikle teşekkür 

etmek istiyoruz. Bu araç 

seti, makarnanın sağlıklı bir 

diyetteki rolünün daha iyi 

anlaşılmasında medyaya 

ve tüketicilere yardımcı 

olma konusunda ve sağlıklı 

karbonhidratların günlük öğün 

planlarımızdaki önemli rolüne 

ilişkin yanlış bilgilendirmeyle 

(dezenformasyon) mücadele 

hususunda oldukça önemlidir. 

3 Ayda Bir Yayımlanan 

Global Medya Paketleri 

IPO medya ilişkilerine yönelik 

faaliyetlerini Dünya Makarna 

Günü ve Kongresi ve yeni 

Mutabakat Bildirgesi etrafındaki 

anahtar mesajlar üzerinde 

yoğunlaştırmış ve üyelerine 

bilgi formları, infografikler ve 

basın açıklamaları içeren ve 

ulusal pazarlarındaki medya ile 

paylaşılmak ve adapte edilmek 

üzere, 3 ayda bir yayımlanan 

global medya paketleri 

sunmuştur. 

nutrition from nine different countries, 

exchanging information about their 

latest research on carbohydrates, 

nutrition, health and pasta. 

Their conclusions were summarized 

in a new updated Scientific Consensus 

Statement that was officially presented 

at the World Pasta Congress on October 

27, 2015. During the 2016 World Pasta 

Day in Moscow, four Russian scientists 

also signed the Consensus and were 

added to the IPO Scientific Advisory 

Committee. 

A special acknowledgment goes to 

all the scientists for their valuable 

contribution to the New Consensus 

Statement. This tool is very important 

to help media and consumers better 

understand the role of pasta in a 

healthy diet and fight back against 

misinformation about the important 

role of healthy carbohydrates in 

everyday meal plans. 

Quarterly Global Media 

Packages 

IPO focused its media relations 

activities around the key messages 

World Pasta Day & Congress and the 

new Scientific Consensus Statement 

and also provided members with 

quarterly media packages including fact 

sheets, infographics and news releases 

templates, to be adapted and shared 

with media in national markets. 

What’s Next ? 

In 2017, under the Chairmanship of 

Paolo Barilla, we will continue our work 

to ensure that pasta continues to play 

a central role in a tasty, healthy and 

sustainable diet. 

Interested stakeholders including pasta 

makers, millers, durum wheat growers 

unions and others, are welcome to join 

IPO and actively participate in our 

Working Group. Members will regularly 

receive updates and shared materials 

from the IPO Secretariat. 

We will continue to work on the 

Newsletter and the Toolkit development 

and on the dissemination of the 

22 

www.makarna.org.tr

IPO 


Sırada Ne Var ? 

2017 yılında, Paolo 

Barilla’nın başkanlığı altında 

makarnanın lezzetli, sağlıklı 

ve sürdürülebilir diyette 

merkezi bir rol oynamasına 

devam etmesine yönelik 

çalışmalarımıza devam 

edeceğiz. Makarna üreticileri, 

un değirmencileri ve durum 

buğdayı üretici birlikleri 

dahil olmak üzere ilgilenen 

paydaşların Uluslararası 

Makarna Organizasyonu’na 

katılmaları ve Çalışma 

Grubumuza aktif katılım 

sağlamaları memnuniyetle 

karşılanacaktır. Üyeler, 

güncellenmiş ve paylaşılmış 

olan materyalleri IPO 

Sekreteryasından düzenli 

olarak alabileceklerdir. 

Bülten ve araç setinin 

geliştirilmesinin 

yanısıra, Bilimsel 

Mutabakat Dokümanının 

yaygınlaştırılması 

çalışmalarına ve ana 

mesajları (makarna iyi, 

sağlıklı, sürdürülebilir ve 

Akdeniz Mutfağının bir 

parçası olan gıdadır; makarna 

sizi daha uzun süre tok 

tutarak enerji sağlar ve 

makarna insanları biraraya 

getiren lezzetli bir gıdadır) 

vermeye devam edeceğiz. 

2017 yılı Halkla İlişkiler ve 

İletişim Faaliyetlerine ilişkin 

detaylı program, 25 Ekim 

2017 tarihinde Brezilya’da 

düzenlenecek olan bir sonraki 

Dünya Makarna Günü 

organizasyonu dahil olmak 

üzere, 2017 yılı Ocak ayı 

içerisinde yapılacak olan IPO 

toplantısında ele alınacaktır. 

Uuslararası makarna değer 

zinciri içerisinde yer alan 

bütün paydaşları gücümüze 

katılmaları ve aksiyonda 

bulunmaları, seslerini daha gür 

duyurabilmelerini ve genellikle 

tek bir ses olarak konuşmaları, 

makarnanın bütün dünya 

sofralarında sadece besleyici 

değerlerive çevreye katkısı 

anlamında değil, çok 

yönlülüğü, gastronomik değeri 

ve insanları bir araya getirme 

gücü açısından da ciddi bir 

değişiklik yapabileceğini teyid 

etmeleri yönünde de çağrıda 

bulunuyoruz. 

Gelin hep birlikte makarna 

büyükelçisi olalım ve 

dünyaya, her bir pazara ve 

her bir tüketiciye makarnanın 

yararlı bir gıda olduğunu ve 

sofralarımıza neşe getirdiğini 

anlatalım. 

Scientific Consensus Document, 

hammering home the main messages 

(Pasta is good, healthy, sustainable, part 

of the Mediterranean Diet, provides 

energy that makes you feel full for a 

longer time, tasty and brings people 

together). 

A more detailed program of PR and 

Communications Activity for 2017, 

including the next World Pasta Day 

event, to be held in Brazil, on the 25th 

of October 2017, will be discussed at the 

next IPO meeting in January 2017. 

We are calling the international pasta 

value chain to join forces and take an 

action, speak loudly, and often, with one 

voice, reaffirming that pasta can really 

make a difference at tables all around 

the world, not only from a nutritional 

and environmental point of view, but 

also for its gastronomical value, its 

versatility and its power to gather 

people together. 

Let’s all become Pasta Ambassadors and 

take every opportunity to tell the world, 

in every market, to every consumer that 

Pasta is good and brings joy to the table. 


23

GÜNDEM 

TÜRK MAKARNA SANAYICILERININ MOSKOVA ÇIKARMASI 

Türk makarna sanayicilerinin 

Moskova çıkarması 

Türk makarna sanayicileri, bu yıl Moskova’da gerçekleştirilen Dünya Makarna Günü 2016 etkinliklerine 

katıldı. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan heyet, makarnanın 

geleceğinin konuşulduğu etkinlikte, dünya makarna sektörünün üst düzey temsilcileriyle istişarelerde 

bulundu. 

TMSD Yönetim Kurulu ve üyeleri (Soldan sağa): 

Mahmut İlhan, Suut Karaboğa, Kazım İlhan, Abdülkadir Külahçıoğlu, Mehmet Musa Özgüçlü, Şükrü Karaboğa, Goncagül Çelebioğlu, Muhittin Aykut Göymen, 

Muharrem Yılmaz Göymen. 

TMSD Board of Directors and members (from left to right): 

Mahmut İlhan, Suat Karaboğa, Kazım İlhan, Abdülkadir Külahçıoğlu, Mehmet Musa Özgüçlü, Şükrü Karaboğa, Goncagül Çelebioğlu, Muhittin Aykut Göymen, Muharrem Yılmaz Göymen. 

Turkish pasta 

producers 

in Moscow 

Turkish pasta industrialists have participated 

in the World Pasta Day 2016 event, held in 

Moscow this year. The delegation, composed 

of members of the Board of Directors of the 

Association of Turkish Pasta Manufacturers, 

had consulted with the senior representatives 

of the world pasta industry, in an occasion 

where the future of the pasta is discussed. 

24 

www.makarna.org.tr

AGENDA 

TURKISH MACARONI PRODUCERS IN MOSCOW 

25 Ekim Dünya Makarna 

Günü, Rusya’nın başkenti 

Moskova’da düzenlenen 

etkinliklerle kutlandı. İki gün 

süren organizasyonda ülkemizi, 

Türkiye Makarna Sanayicileri 

Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu 

ve üyelerinden oluşan kalabalık 

bir heyet temsil etti. 

Dünya Makarna Günü’nün her 

yıl farklı bir ülkede kutlandığını 

belirten TMSD Yönetim Kurulu 

Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu; 

“Rusya hedef pazarımız. Bu 

nedenle bu yılki etkinliklerin 

Moskova’da gerçekleştirilmesi 

bizim için anlamlıydı. Oldukça 

kalabalık bir heyetle katıldık. 

Makarna sanayicileri olarak 

adeta Moskova’ya çıkarma 

yaptık.” dedi. 


kutlamaları fikrinin, ilk defa 

Roma’da 1995 yılında yapılan 

ve 40 ülkeden gelen makarna 

sanayicilerinin katıldığı 1. 

Dünya Makarna Kongresi’nde 

Türk delegasyonu tarafından 

önerildiğini hatırlatan 

Külahçıoğlu, Moskova’daki 

etkinliklerle ilgili şu 

değerlendirmeyi yaptı: 

“Bu önerimizin ardından 1997 

yılı Mart ayında ABD’de yapılan 

ikinci kongrede 25 Ekim tarihi 

“Dünya Makarna Günü” olarak 

kabul ve ilan edildi. 2008 

ve 2013 yıllarında TMSD ev 

sahipliğinde ülkemizde kutlandı. 

Sektörün sorunlarını konuştuğu, 

geleceğini planladığı, dünyadaki 

beslenme ve tüketim trendlerini 

masaya yatırdığı bu özel günde, 

karşılıklı fikir alışverişleri 

oluyor. Tüketicilere verilecek 

mesajlar üzerinde mutabık 

kalınıyor. Sektörel bir kaynaşma 

gerçekleşirken, aynı zamanda 

“Rusya hedef 

pazarımız. Bu 

nedenle bu yılki 

etkinliklerin 

Moskova’da 

gerçekleştirilmesi 

bizim için anlamlıydı.” 

“Russia is our 

target market. For 

this reason, it was 

meaningful for us 

to realize this year’s 

events in Moscow.” 

October 25, World Pasta Day was 

celebrated with events held in Moscow, 

Russia’s capital city. During the two-day 

events, a crowded delegation consisting 

of the Board of Directors and members 

of the Association of Turkish Pasta 

Manufacturers (TMSD have represented 

our country. 

Abdulkadir Külahçıoğlu, Chairman of 

TMSD, after pointing out that World 

Pasta Day is celebrated every year in 

a different country, stated; “Russia is 

our target market. For this reason, it 

was meaningful for us to realize this 

year’s events in Moscow. We joined with 

a very crowded delegation. As pasta 

industrialists, we almost made it out to 

Moscow.” 

Recalling that the idea of World 

Pasta Day celebrations was proposed 

by the Turkish delegation in the 1st 

World Pasta Congress, which was first 

organized in Rome in 1995 and pasta 

industrialists from 40 countries had 

participated in, Mr.Külahçıoğlu made 

the following assessment about the 

events in Moscow: 

“Following this proposal, the second 

congress which was held in the USA 

in March 1997 was accepted and 

announced as” World Pasta Day “on 

October 25th. It was celebrated in 

our country in 2008 and 2013, by the 

hostage of TMSD. On this special day, 

where sectoral problems are discussed, 

plans for future and nutritional and 

consumption trends around the world 

have been put on the table, exists 

mutual exchange of ideas. On this day, it 


25

GÜNDEM 

TÜRK MAKARNA SANAYICILERININ MOSKOVA ÇIKARMASI 

TMSD Başkanı Külahçıoğlu ve Özgüçlü, Türk delegasyonunu temsilen Moskova’daki İtalyan Büyükelçiliği ev sahipliğinde 

düzenlenen resepsiyona katıldı. Soldan sağa: Mehmet Musa Özgüçlü, İtalyan Konsolosu Michele Tommasi ve eşi, 

Abdülkadir Külahçıoğlu. 

TMSD President Külahçıoğlu and Özgüçlü, representing the Turkish delegation, attended the reception which was hosted by the Italian Embassy 

in Moscow. From left to right: Mehmet Musa Özgüçlü, Italian Consul Michele Tommasi and his wife, Abdülkadir Külahçıoğlu. 

bulunulan ülkenin iş dünyası 

ve kamu yöneticileriyle de 

ilişkiler geliştiriliyor. 

Moskova’daki oturumlarda 

farklı ülkelerden konuşmacılar 

sektör sorunlarını ve trendleri 

dile getirdi. Dört panel 

düzenlendi ve bu panellerde 

beslenme uzmanları, şefler, 

gıda uzmanları ve analistler 

sunum yaptı. 

Öğleden sonra Başkanlar 

Kurulu toplantısı yapıldı. 

Burada, daha önceki 

toplantılarda Türkçe simültane 

çeviri olmadığını hatırlattık. 

Toplantılarda, etkinliğin 

gerçekleştirildiği ülkenin 

diliyle, tercüme ise sadece 

İngilizce yapılıyor. Ancak 

bundan sonraki toplantılarda 

Türkçe simültane çeviri 

de eklenecek. Başkanlar 

Kurulunda bu husus karar 

altına alındı. Bir sonraki 

kutlamalar Brezilya’da olacak 

ve Brezilya’da Türkçe simültane 

olacak. 

İkinci husus, Bilimsel Makarna 

Mutabakatı bu yıl Rus bilim 

adamlarınca imzalandı. 2017 

yılında Türkiye’de imzalanması 

için gerekli çalışmaların 

başlatılmasına karar verildi. 

Akşam düzenlenen Gala 

Yemeğinde, şimdiki ve gelecek 

dönem başkanları ile beraber 

sektör üzerine konuştuk. Bu 

sohbette, dünyanın önde 

gelen makarna üreticisi ve 

ihracatçısı konumunda bir 

ülke olarak, Uluslararası 

Makarna Organizasyonunun 

(IPO) çalışmalarına daha fazla 

katkıda bulunma ve gelecekteki 

işbirliği fırsatları konusunda 

düşüncelerimizi başkanlarla 

paylaştık. Dünya Makarna 

Günü etkinliğinin, Derneğimiz 

ve Türk makarna sektörü için 

her yönüyle olumlu geçtiğini de 

sözlerime eklemeliyim.” 

is also been agreed on the messages 

to be given to the consumers. When a 

sectoral merger takes place, relations 

are also being developed with the 

business world and public officials of 

the country in question. 

Speakers from different countries 

in Moscow have expressed sectoral 

problems and trends during the 

sessions. Four panels were organized 

and nutrition experts, chefs, food 

specialists and analysts made 

presentations on these panels. 

During the sessions held in Moscow, 

speakers from different countries 

have expressed sectoral problems 

and trends. 

In the evening, a meeting of the 

Presidents’ Board was held. There, 

we have reminded that there was 

no simultaneous translation into 

Turkish in previous meetings. At 

meetings, translation into the 

language of the host-country and 

simultaneous translation into 

English is done solely. However, at 

the following meetings, Turkish 

simultaneous translation will also 

be added. This matter was decided 

in the Presidents’ Council. The next 

celebrations will take place in Brazil 

and simultaneous translation into 

Turkish will be done in Brazil 

The second point is that the Scientific 

Pasta Consensus was signed this 

year by Russian scientists. In 2017, it 

was decided to initiate the necessary 

work for signing in Turkey. 

During Gala Dinner, which was held 

in the evening, we talked about 

the sector together with present 

and future presidents. During thsi 

conversation,, as a country which is 

one of the outstanding pasta maker 

and exporter of the world, we have 

shared our thoughts on further 

contributions to the work of the 

International Pasta Organization 

(IPO) and future cooperation 

opportunities. I would like to add to 

my words that the World Pasta Day 

event has been positive with every 

aspects for the Association and the 

Turkish pasta sector. 

26 

www.makarna.org.tr

GÜNDEM 

DÜNYA MAKARNA GÜNÜ 2016 


Mükemmel 

Gıda 


Uluslararası Makarna Organizasyonu (IPO) tarafından 

organize edilen ve 1998 yılından beri dünyanın çeşitli 

ülkelerinin ev sahipliğini yaptığı Dünya Makarna 

Günü organizasyonu, bu yıl 25 Ekim tarihinde 

Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirildi. 

World Pasta Day 2016 

Perfect 

Food 

Pasta 

World Pasta Day, which is organized by 

International Pasta Organization (IPO) and 

hosted by a wide range of countries beginning 

from 1988, is carried out on October 25, 2016 

in Moscow. 

Nazlı Akçay 

ESKIZARA 

nazliakcay@yasamicingida.com 

28 

www.makarna.org.tr

AGENDA 

WORLD PASTA DAY 2016 

Moskova’da gerçekleştirilen 


organizasyonuna, çeşitli 

ülkelerden hükümet temsilcileri, 

makarna üreticileri, bilim 

adamları, beslenme uzmanları, 

yemek yazarları ve ünlü şefler 

katılım sağladı. 


kapsamında gerçekleştirilen 

etkinlikte; makarnanın yüksek 

besin değeri, tüm tüketici 

grupları açısından ulaşılabilirliği 

ve tüm kültürler tarafından 

benimsenmesinin yanı sıra 

çevreye etkisi oldukça düşük bir 

gıda oluşu değerlendirildi. 

“Makarna sağlığınız için 

yararlıdır”, “makarna lezzetli ve 

insanları bir araya getiren bir 

yemek”, “makarna küresel bir 

gıda” ve “makarna çevre için 

yararlı” başlıklı oturumlarla 

gerçekleşen organizasyonun 

moderatörlüğünü ve kapanış 

konuşmasını Rusya’nın 

ünlü yazar ve televizyon 

programcısı Sergey Malozemov 

gerçekleştirdi. 

Makarna ile ilgili gerçekler 

Günümüzde çok farklı diyet ve 

beslenme akımlarının ortaya 

çıkması ile her gün farklı bir 

gıda maddesi eleştiri oklarının 

hedefi olduğu bir gerçek. Bir 

zamanlar temel gıda maddesi 

olan yağ; kilo alımının ve kalp 

ve damar hastalıkları gibi çeşitli 

hastalıkların temel sebebi kabul 

edilirken, 1990’ların ortalarında 

ortaya çıkan Atkins gibi diyet 

akımları bütün suçu yine 

temel bir gıda maddesi olan 

karbonhidratlara yüklemeye 

başladı. 

Gıda ve beslenme eğitimi 

alanında faaliyet gösteren sivil 

toplum örgütü Oldways’in 

▶ 

Dünya Makarna Günü kapsamında gerçekleştirilen 

etkinlikte; makarnanın yüksek besin değeri, tüm tüketici 

grupları açısından ulaşılabilirliği ve tüm kültürler 

tarafından benimsenmesinin yanı sıra çevreye etkisi 

oldukça düşük bir gıda oluşu değerlendirildi. 

During the activities performed within the scope of World 

Pasta Day, apart from high nutritional value of pasta, 

accessibility by all consumer groups and adoption by all 

cultures, its extremely low environmental impact was also 

evaluated. 

In the organization of World Pasta 

Day 2016, carried out in Moscow, 

government representatives of various 

countries, pasta manufacturers, 

scientists, nutrition experts, food 

authors and celebrity chefs have 

participated in the activities performed 

within the scope of World Pasta Day. 

During the activities performed within 

the scope of World Pasta Day, apart 

from high nutritional value of pasta, 

accessibility by all consumer groups and 

adoption by all cultures, its extremely 

low environmental impact was also 

evaluated. 

The moderator of the organization and 

the closing speech, which was held by 

the titles such as “Pasta is good for 

your health”, “Pasta is a delicious meal 

and brings people together”, “pasta is 

a global food” and “pasta is useful for 

enviroment” was realized by Sergey 

Malozemov, Russia’s famous writer and 

TV programme maker. 

The facts about pasta 

Nowadays, due to the emergence of 

many different diet and nutrition 

trends, it is a fact that everyday a 


29

GÜNDEM 


Başkanı Sara Baer-Sinnott, 


kapsamında gerçekleştirdiği 

sunumda, 2015 yılında kabul 

edilen Bilimsel Mutabakat 

Bildirgesi ışığında makarna ile 

ilgili bilimsel gerçeklere tekrar 

dikkat çekti. 

Temeli 2004 yılında Oldways 

öncülüğünde atılmış olan 

makarna ile ilgili ilk Bilimsel 

Bildirge, 2015 yılında elde 

edilen son bilimsel veriler 

ışığında bugünkü halini aldı. 

Popüler diyet akımlarının 

karbonhidratlar ve makarna 

konusunda iddialarına bilimsel 

temelli bir cevap niteliğinde olan 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesi, 

makarnanın iddiaların aksine 

sağlıklı bir gıda olduğuna ve 

sağlıklı beslenmede yeri olması 

gerektiğine dikkat çekiyor. 

Bilimsel araştırmalar da tüm 

besin öğelerini barındıran 

dengeli beslenmenin tek tip 

besin türünü içeren beslenme 

şekillerinden daha sağlıklı 

olduğunu ortaya koyuyor. 

Günümüzde özellikle Akdeniz 

diyeti ya da Akdeniz tipi 

beslenme tarzı sağlıklı 

yaşamanın ve yaşlanmanın sırrı 

olarak kabul ediliyor. Akdeniz 

diyetinin sağlık açısından 

sağladığı yararları ortaya koyan 

araştırma sayısı da günden 

güne artıyor. Oldways Başkanı 

Sara Baer-Sinnott da sunumda 

makarnanın Akdeniz diyetinin 

temel yapı taşlarından birini 

oluşturduğuna dikkat çekti. 

“Makarna düşmanımız değil!” 

diyen Baer-Sinnott, makarnanın 

fazla kilo veya obezitenin nedeni 

olmadığına da dikkat çekti. 

Konuşmasında obezitenin temel 

nedeninin aşırı kalori alımı 

olduğunu, karbonhidratların tek 

başına kalorilerin sorumlusu 

olmadığını belirten Baer-Sinnott 

kilo vermek için yapılacak 

sağlıklı bir diyetin de hem 

protein, hem karbonhidrat hem 

de yağ içermesi gerektiğini 

açıkladı. Baer-Sinnott az 

miktarda karbonhidrat içeren 

veya karbonhidratlara yer 

vermeyen diyetlerin uzun 

vadede sağlık açısından güvenli 

olmadığına da dikkat çekti. 

Makarnanın doyurucu, glisemik 

indeksi düşük, erişilebilir ve 

uygun fiyatlı bir gıda olduğunu 

da sözlerine ekleyen Baer- 

Sinnott, doktorlar ve beslenme 

uzmanlarının sağlıklı bir yaşam 

için çeşitli ve dengeli makarna 

yemekleri konusunda tüketicileri 

bilgilendirmeleri gerektiğini 

belirtti. 

İklim değişikliği ve 

makarna 

İtalya Tuscia Üniversitesinden 

2007 Nobel Barış Ödülü 

sahibi Prof. Riccardo Valentini 

gerçekleştirdiği sunumda 

makarnanın sürdürülebilirliğini 

▶ The President of Oldways Mrs. Sara Baer-Sinnott 

▶ Prof. Riccardo Valentini 

diifferent kind of food is the target 

of criticism. Since fats, which were 

accepted as basic foodstuffs, are now 

considered as the main reason of 

gaining weight and cardiovascular 

diseases, the diet trends emerged 

in 1990’s such as Atkins diet, have 

passed the buck again another basic 

foodstuff, carbonhydrates. 

The President of Oldways Mrs. Sara 

Baer-Sinnott, a non-governmental 

organization operating in the 

field of nutrition education, in 

her presentation of which she has 

performed within the scope of World 

Pasta Day, again drew attention 

to the scientific facts of pasta in 

the light of Scientific Consensus 

Declaration, which was adopted in 

2015. 

The first Scientific Declaration, whose 

foundation was laid in 2004 under 

the guidance of Oldways, has reached 

up its present situation in the light 

of the latest scientific data in 2015. 

The Scientific Consensus Declaration, 

which is a scientifically-based answer 

to the claims of popular diet trends 

about carbonhydrates and pasta, 

draws the attention that contrary 

to the assertions, pasta is a healthy 

food and should have a place in 

healthy nutrition. Besides, scientific 

researches are also indicating that, 

balanced nutrition that contains all 

the nutrients is more healthy than 

diet, containing a single type of food 

product. 

30 

www.makarna.org.tr

AGENDA 

WORLD PASTA DAY 2016 

3. food for sustainable growth 

95 

Oil 

Nuts 

Bread, pasta, 

potatoes, rice 

Pulses 

Fruit 

Vegetables 

high 

figure 3.1 

Milk 

Yogurt 

Cheese 

Eggs 

Poultry 

Fish 

Biscuits 

suggested consumption 

Sweets 

Red meat 

low 

food pyramid 

The food and environment Double Pyramid Model 

environmental pyramid 

Potatoes 

Fruit 

Vegetables 

Sweets 

Yogurt 

Pasta 

Biscuits 

Rice 

Milk 

Bread 

environmental impact 

Nuts 

Pulses 

Eggs 

Source: Today, BCFN the Foundation, Mediterranean 2015. diet or 

Mediterranean type of nutrition is 

regarded as the secret of healthy 

consumption living and aging. of the Also, wrong the kinds number of food (as well as a concomitant decline in physical 

activity of researches among all demonstrating age groups). the 

The health American benefits physiologist of the Mediterranean Ancel Keys, who published the best-seller Eat Well and 

Stay diet Well is increasing 1958, was day one by day. of the In first her to explain to a worldwide audience why people 

were presentation longer-lived Mrs. in Sara-Baer certain regions. Sinnott, The secret of longevity lies in the balanced consumption 

President of of all Oldways, natural has foods, also with drawn an emphasis, in terms of frequency and quantity, 

on attention fruit, vegetable, that Mediterranean and grain products. diet is one At the same time, it is important to reduce 

the of consumption the basic building of foods blocks. rich in saturated fats, meats, and sweets. In particular, Keys 

discovered By expressing that it “Pasta was due is not to our this enemyl!”, diet (which he dubbed the “Mediterranean diet”) 

that Mrs. rates Baer-Sinnott of death from also heart drew disease attention in the countries ▶ TMSD Yönetim of southern Kurulu ve Üyeleri Europe and North 

Africa that were pasta much is not lower the reason than the of over rates found in TMSD English-speaking Board of Management and Members other northern 

countries, weight or where obesity. the In diet her tended speech, to after be rich in saturated fat. Unfortunately, since then 

the indicating Mediterranean that the diet, basic in reason Italy and of elsewhere, has been challenged by competition 

from obesity global is gaining food models excess (first weight and and foremost, American fast food). 

We carbonhydrates hope to help are reverse not the this only sad trend with the Double Pyramid, which has two 

strengths: responsible it is of an calories, excellent she synthesis also clarified of the principal knowledge developed by medicine 

and that, by food a healthy studies, diet and made it is for a powerful losing educational tool for changing patterns of consumption, 

weight should thanks contain to its simple both proteins, and intuitive graphic nature. 

fats and carbonhydrates. She also 

The expolsulated base of the that, pyramid. diets which Let’s includes take a more detailed look at the food pyramid. The 

general less amount pattern of is carbonhydrates obvious: at the base or which we find plant-based foods, typical of the dietary 

▶ Oturumlardan bir kare 

habits do not of include the Mediterranean any carbonhydrates region, that are are rich 

A photo 

in nutrients 

from the sessions 

(vitamins, mineral salts, 

not safety in terms of health. 

After adding in her speech that pasta is 

a hearty, low glicemic index, accessible 

and affordable food, Mrs. Baer-Sinnot 

also indicated that, doctors and 

nutrition experts should inform the 

consumers about varied and balanced 

pasta dishes. 

low 

Pork 

Oil 

Poultry 

high 

Beef 

Fish 

Cheese 

ve iklim değişikliği üzerindeki 

etkisini değerlendirdi. 

Tükettiğimiz her bir gıdanın 

çevre üzerinde bir etkisi olduğu 

bir gerçek. Karbondioksit salımı 

günden güne artan dünyamızda 

gıda üretimi için temel olan 

toprak ve su gibi ‘sınırsız’ 

varsaydığımız ancak sınırlı olan 

kaynakları tükenmeye devam 

ediyor. Bir yandan da yine gıda 

üretimi açısından muazzam 

bir etkiye sahip olan iklim 

değişikliği ile mücadele ediyoruz. 

Hızla artan dünya nüfusunu 

beslemek amacıyla 

gerçekleştirilen tarımsal 

faaliyetler aynı zamanda 

gelecekte tarım açısından en 

büyük tehditlerden biri olarak 

kabul edilen iklim değişikliğinin 

temel nedenlerinden olan 

sera gazı salınımının da 

sebeplerinden biri. 

Prof. Valentini, 1961 ve 2012 

yılları arasında tarımsal 

faaliyetler (tarım ve hayvancılık) 

nedeniyle gerçekleşen sera gazı 

salınımının iki kat arttığına 

dikkat çekti. Özellikle et ve 

diğer hayvansal gıda ürünleri ile 

karşılaştırıldığında bakliyat ve 

buğday gibi tarım ürünlerinin 

sera gazı salınımının ve çevreye 

etkilerinin çok daha düşük 

düzeyde olduğunu ifade eden 

Prof. Valentini, buna karşılık 

tarım ve hayvancılık sektörünün 

iklim değişikliğinden en fazla 

etkilenecek sektörler arasında 

yer aldığını vurguladı. 

İklim değişikliği ile mücadelede 

ormanların tahrip edilmesinin 

önüne geçilmesinin, organik 

tarımın desteklenmesinin ve 

biyoenerji araştırmalarına 

yoğunlaşılmasının önemine 

dikkat çeken Prof. Valentini, 


31

GÜNDEM 


▶ 2016 yılının en iyi 50 restoranından biri olan 

Combal Zero’nun sahibi Michelin yıldızlı Şef Davide 

Scabin çeşitli malzemeleri kullanarak hazırladığı 

makarna sunumlarıyla katılımcıları büyüledi. 

The owner of Combal Zero, one of the 50 best 

restaurants in 2016, and the owner of Michelin Star, Chef 

Davide Scabin, has captivated the participants with his 

pasta presentations by using a variety of materials. 

gıda tüketimi açısından da 

sürdürülebilir beslenme 

şekillerinin benimsenmesi 

gerektiğini belirtti. 

10 dakikada gastronomik 

şaheser 

2016 yılının en iyi 50 

restoranından biri olan 

Combal Zero’nun sahibi 

Michelin yıldızlı Şef Davide 

Scabin ise çeşitli malzemeleri 

kullanarak hazırladığı makarna 

sunumlarıyla katılımcıları 

büyüledi. Scabin, ”10 dakika 

içerisinde makarnayı kullanarak 

gastronomik bir şaheser 

yaratabilirsiniz” dedi. 

Dünya Makarna Günü akşam 

yemeği, Şef Vilademir Muhkin’in, 

dünyanın en iyi 50 restoranı 

arasında 18. seçilen White 

Rabbit restoranda yenildi. 

Şef Muhkin, makarnanın 

Rusya’da 150 yıldan fazla bir 

geçmişi olduğunu ve şu an 

makarnasız bir hayatı hayal bile 

edemediklerini hatta Rusların, 

makarnanın bir Rus yemeği 

olduğuna inandıklarını söyledi. 

Moskova’daki resmi etkinliklerin 

dışında, Dünya Makarna Günü 

2016, tüm dünyada kutlandı. 

Dünya Makarna Günü hakkında 

31 bin’den fazla haber, mesaj ve 

yorum yapıldı. 

Climate change and pasta 

In his speech Mr. Riccardo Valentını, 

Nobel Peace laureate in 2007, from 

Tuscia Üniversity has evaluated the 

sustainability of pasta and its impact 

on climate change. 

It is a fact that, every consumed food 

has an impaact on environment. In our 

World of which carbondioxide emission 

is increasing day by day, basic resources 

for food production which we suppose 

as “limitless” but in fact limited, such as 

water and land, continue to exhaustion. 

On the other hand, we combat 

with climate change, which has a 

tremendous impact on food production. 

Agricutural activities, which are carried 

out in order to feed the rapidly growing 

world population, are also one of the 

reasons of greenhouse gas emission, 

which is regarded as one of the 

fundamental reasons of climate change. 

Prof. Valentini drew attention that, 

during 1961 and 2012 years green 

house gas emission has doubled 

because of agricultural activities 

(agriculture and livestock breeding). 

Compared with meat and other animal 

food products,he has indicated that 

especially agricultural products like 

pulses and wheat have a very low 

level of greenhouse gas emission 

and environmental impacts and also 

emphasized that, agriculture and 

livestock breeding sectors are among 

the sectors which will be most affected 

by climate change . 

By laying an emphasis on while 

combating the climate change, 

the importance of preventing the 

destruction of forests, promoting the 

organic agriculture and focusing on 

bioenergy researches, Prof. Valentini 

also noted that, the adoption of 

sustainable diets in terms of food 

consumption is essential. 

Gastronomic Masterpiece in 10 

Minutes 

The owner of Combal Zero, one of the 

50 best restaurants in 2016, and the 

owner of Michelin Star, Chef Davide 

Scabin, has captivated the participants 

with his pasta presentations by using 

a variety of materials. Mr. Scabin also 

stated that “by using pasta, you shall 

create a masterpiece in 10 minutes”. 

World Pasta Day dinner has been 

eaten at Chef Vilademir Muhkin’s 

White Rabbit Restaurant, which has 

been selected as the best 18th of 50 

restaurants in 2016. Chef Muhkin 

has stated that pasta has an history 

of more than 150 years in Russia, 

currently Russian people should not 

imagine a life without pasta and they 

even believe that pasta is a Russian 

meal. 

Apart from the official events in 

Moscow, World pasta Day has been 

celebrated all over the World. More 

than 31 thousand news, messages and 

comments have been made about pasta. 

32 

www.makarna.org.tr

İNCELEME 

MAKARNANIN GELECEĞİ 

Makarnanın geleceği 

The Future of Pasta 

Euromonitor gıda analisti 

Jack Skelly, dünyadaki 

makarnaseverler için heyecan 

verici bir tablo çizdi. İtalyan 

kökenine rağmen makarnanın 

global bir yemek olduğunu 

belirten Skelly, 2016-2020 yılları 

arasında dünya makarna satışı 

hacminin yüzde 2 artacağını ve 

bu artışın yarısının dünyadaki 

ilk 10 makarna tüketicisi 

ülkelerin dışındaki pazarlardan 

kaynaklanacağını açıkladı. 

Euromonitor araştırmacılarından 

Jack Skelly, Dünya Makarna 

Günü’nde yaptığı “Dünyada 

makarnanın evrimi ve sunduğu 

fırsatlar” başlıklı sunumunda 

makarna ile ilgili pazar verilerini 

ve tahminleri değerlendirdi. 

Euromonitor verilerine göre 

makarna, 2011 - 2016 yılları 

arasında yüzde 1 oranında 

büyüme sergiledi. Ancak 

Skelly, bu büyüme oranı ile 

ilgili değerlendirme yaparken, 

Jack 

SKELLY 

• Euromonitor Gıda Analisti 

• Euromonitor Food Analyst 

dünya genelinde ambalajlı gıda 

pazarının büyüme oranının 

aynı beş yıllık dönemde yüzde 2 

olduğunun göz ardı edilmemesi 

gerektiğine dikkat çekti. Skelly’e 

göre pek çok gıda ürününde 

olduğu gibi makarnanın da 

büyümesindeki yavaşlamanın 

temel nedeni, Batı pazarının 

doyuma ulaşması. 

Özellikle makarnanın “ikonik 

pazarı” olarak kabul edilen 

İtalya, tüketim açısından 

makarnaya doymuş durumda. 

Euromonitor verilerine göre 

İtalya’da kişi başı makarna 

tüketimi 25 kilogram civarında. 

Ortalama bir porsiyon 100 

gram olarak kabul edildiğinde 

25 kilogramlık tüketim, 

İtalyanların üç günün ikisinde 

makarna tükettiğini gösteriyor. 

Bu açıdan değerlendirildiğinde, 

Skelly İtalya’da tüketimin 

arttırılmasının açık bir şekilde 

imkansız olduğunu belirtti. 

İtalya’nın yanı sıra satış hacmi 

bakımından makarnanın beşinci 

ve altıncı en büyük pazarları 

konumunda olan Almanya ve 

Fransa’da da tüketim azami 

seviyeye ulaşmış durumda. 

Dolayısıyla tahminler, gelecekte 

bu pazarlarda da daha fazla 

büyümeye neredeyse olanak 

olmadığı yönünde. 

Türkiye, İran ve 

Mısır önemli fırsatlar 

barındırıyor 

Diğer yandan Orta Doğu, Afrika 

Euromonitor food analyst Jack Skelly 

has drew an exciting picture for pasta 

lovers. Mr. Skelly has indicated that, 

despite its Italian origin, pasta is a 

global food and during the years 2016- 

2020, World pasta sales volume will 

increase 2% and half of this increase 

will result from the markets other than 

top 10 pasta consuming countries. 

In his presentation entitled “The 

evolution of pasta and the opportunities 

in the World” Mr. Jack Skelly, who is 

one of the researchers of Euromonitor 

has evaluated the market data and 

forecasts relevant with pasta. 

Due to Euromonitor data, during the 

years 2011-2016 pasta has performed 

15 growth. But while assessing this 

rate of growth, Mr. Skelly has also drew 

attention that, within the same 5 years 

of period packaged food market grew 

2% throughout the World. According 

to him, the reason of the slowdown in 

pasta growth in the markets as with 

many other food products, is reaching 

saturation of Western markets. 

Especially Italy, which is accepted as 

the “iconic market” of pasta has reached 

saturation in terms of consuming 

pasta. Due to Euromonitor data, pasta 

consumption per capita in Italy is about 

25 kg. If we consider a portion equals 

to 100 grams on average, 25 kg pasta 

consumption per capita means that 

in every 2 of 3 days Italian people are 

consuming pasta. When viewed from 

this perspective, Mr. Skelly has pointed 

out that increasing pasta consumption 

in Italy is clearly impossible. 

Apart from Italy, pasta consumption in 

Germany and in France, countries those 

are ranking as fifth and sixth in terms 

of sales volume, also reached up to the 

maximum level. Therefore, estimates are 

that, there is no possibility for further 

growth in these markets in the future. 

34 

www.makarna.org.tr

ve Asya-Pasifik bölgelerinden 

bazı pazarların gelecekte 

makarna satış hacmi 

açısından önemli fırsatlar 

sunması bekleniyor. Skelly, 

2016-2021 yılları arasında 

makarna satış hacminde 

büyümenin %52’sinin 

tüketimde ilk onda yer 

almayan ülkeler kaynaklı 

olacağını öngördüklerini 

açıkladı. Özellikle Türkiye, 

İran ve Mısır’ın önemli 

fırsatlar barındırdığını 

belirten Skelly; “Bu pazarlarda 

satış hacimleri şimdiden 

yüksek, bu ülkelerde toplam 

satış hacminin 2016 yılında 

1,6 milyon tona ulaştığını 

tahmin ediyoruz. Satış 

hacminin yine bu ülkelerde 

2016 ve 2021 yılları arasında 

da %4 oranında büyüme 

sergileyeceğini tahmin 

ediyoruz.” açıklamasında 

bulundu. Skelly özellikle 

İran’da (ve hatta Rusya’da) 

son beş yılda makarnanın 

popülaritesinin arttığına da 

dikkat çekti. 

Türkiye, Mısır ve İran gibi 

pazarlarda makarnanın 

fiyatının nispeten uygun 

oluşu genelde makarna satışı 

açısından önemli bir avantaj 

olarak kabul ediliyor. Ancak 

Euromonitor tarafından 

hazırlanan endüstri talep 

modellemesi çalışmasına 

göre “nüfus artışı” ve 

“alışkanlıkların devamlılığı” 

makarna sektörünün gelecek 

beş yılda bu pazarlarda nasıl 

bir performans sergileyeceğini 

belirlemede daha önemli 

bir rol oynayacak. Yani bu 

ülkelerde artan nüfusun da 

karnını makarna doyuracak. 

ANALYSING 

THE FUTURE OF PASTA 

ASSESSING THE EVOLUTION AND OPPORTUNITIES OF PASTA AROUND THE WORLD 

Pasta: A Global Food 

ASSESSING THE EVOLUTION AND OPPORTUNITIES OF PASTA AROUND THE WORLD 

Volume sales have performed steadily 

© Euromonitor International 

© Euromonitor International 

Turkey, Iran and Egypt 

accommodates significant 

opportunities 

On the other side, some markets from 

Middle East, African and Asia-Pacific 

regions are expected to accommodate 

significant opportunities in terms of 

pasta sales volume in the future. Mr. 

Skelly has declared that, between the 

years 2016-2021 52% of increase in 

pasta sales volume will be sourced 

from countries those are not included 

in top 10 as of pasta consumption. 

After stating that countries Turkey, 

Iran and Egypt are offering significant 

opportunities, Mr. Skelly has also 

found in the description that, “In these 

countries sales volume are already 

high and we forecast that in 2016, 

total sales volume in these countries 

US$23 billion 

SPENT ON PASTA IN 2016 

13 million 

tonnes 

▶ US$23 billion 

SPENT 

OF 

ON 

PASTA 

PASTA 

CONSUMED 

IN 2016 

IN 

2016 

▶ 13 million tonnes 

OF PASTA CONSUMED IN 2016 

1% 

▶ 1% 

ANNUAL GROWTH, 2011-2016 

ANNUAL GROWTH, 2011- 

5 

2016 

2% 

VOLUME AND VALUE 

ANNUAL GROWTH, 

2016-2021 

▶ 2% 

VOLUME AND VALUE 

ANNUAL GROWTH, 

2016-2021 

have reaached up to 1,6 million tons 

and besides, we are of the opinion that 

sales volume in these aforementioned 

countries will increase 4% during the 

years 2016-2021. Mr. Skelly especially 

drew attentions about the increasing 

popularity of pasta in Iran (and even in 

Russia Federation) in the last 5 years. 

The relatively cheap price of pasta 

in markets such as Turkey, Iran and 

Egypt, is generally considered as an 

important advantage in terms of pasta 

sales. But, according to the industrial 

demand modelling work conducted by 

Euromonitor, “increase in population” 

and the “continuity of habits” will play 

a more important role in determining 

their performances exhibited in these 

markets during the next 5 years. So, it 

means that pasta is to feed the growing 

population in these countries. 

4 


35

interview 

RÖPORTAJ 

FARUK ÇELİK 

Röportaj / Reportage 

Metin Ertunç 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik: 

“Bugün petrol ve gaz 

için kopan fırtına, 

yarın gıda ve su için 

kopacak.” 

Minister of Food, Agriculture and Livestock Mr. Faruk Çelik: 

“The storm broken out for oil and gas today, will be 

broken out for food and water tomorrow.” 

36 

www.makarna.org.tr

“Mevcut küresel durumun düzelmesi ve geleceğimize ait 

endişelerimizi azaltmanın yolu, daha adil bir dünyayla ve 

kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasıyla sağlanabilir. 

Artık dünya, politikaları küresel ölçekte belirlenen tarımda, 

ekonomik ve fiziksel anlamda sürdürülebilirliği sağlamanın, 

insanlığa yeterli ve sağlıklı gıda sunabilmenin ve bunu da adil 

bir şekilde sağlamanın sorumluluğu içerisinde olmalı.” 

“The way to reduce our concerns regarding our future and to improve the current 

global situation can be achived through a more fairer world and a more efficient use of 

resources. Now the world must be within the responsibility of ensuring sustainability 

in agriculture on a global scale in sense of economical and physical manner and 

providing humanity sufficient and enough healthy food fairly.” 

Tarım ve hayvancılık; tarih boyunca 

insanoğlunun varlığını sürdürmesini 

ve pek çok medeniyetin kurulmasını 

sağlayan önemli bir alan oldu. Sanayi 

devriminden sonra tarım her ne 

kadar ikinci plana itilmiş olsa da; 

artan dünya nüfusu, tarım arazilerinin 

yok olması, iklim değişikliği, su 

kaynaklarının azalması ve gıdaya 

erişimin zorlaşması gibi faktörler, tarımın 

ihmal edilemeyecek, stratejik bir sektör 

olduğunu yeniden ortaya koydu. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk 

Çelik, küresel tarımın belki de gözlerden 

kaçırdığımız başka bir yönünü ortaya 

koyuyor. Bakan Çelik; dünya nüfusunun 

yaklaşık yüzde 40’ının istihdam edildiği 

tarım sektörünün, aynı zamanda 

dünyadaki yoksulların dörtte üçünün 

birincil geçim kaynağı olduğuna dikkat 

çekiyor ve ekliyor: 

“1 milyar insanın aşırı yoksul olduğu, 

800 milyon insanın aç yaşadığı, buna 

mukabil 600 milyonu obez olmak üzere 

1,4 milyar insanın aşırı kilolu olduğu, her 

yıl 1,4 milyar ton gıdanın israf edildiği, 

34 ülkenin gıda, 80 ülkenin ise su sıkıntısı 

çektiği bir dünyada yaşıyoruz. 

Yani bu dünya her yönüyle “eşitsizlikler 

dünyası”dır. Öyle ki, dünyada en zengin 

yüzde 20’lik dilimde yer alanlar, üretilen 

toplam gıdanın yüzde 77’sini tüketiyor. 

62 kişinin servetinin 3,6 milyar insanın 

servetine denk olduğu bir dünyada, 

sosyal adaleti ve kalıcı huzuru inşa 

etmek mümkün olamıyor maalesef. 

Küresel düzeyde tedbir alınmadığı sürece, 

önümüzdeki yıllarda küresel faciaların 

yaşanacağı da muhakkak.” 

Sosyal tsunamiye dikkat! 

Bugün petrol ve gaz için kopan fırtınanın, 

interview 

RÖPORTAJ 

FARUK ÇELİK 

Throughout history, agriculture and 

livestock has been an important area 

that allows the continued existence 

of humankind and the establishment 

of many civilizations. Although 

the agriculture had been pushed 

into background after Industrial 

Revolution, factors such as increasing 

world population, depletion of water 

resourcs, climate change, destruction 

of agricultural land and the difficulties 

accessing to food, have revealed again 

that agriculture is a strategic sector 

which can not be neglected once 

again. 

Minister of Food, Agriculture and 

Livestock Mr: Faruk ÇELİK, reveals 

another aspect of the global 

agriculture maybe we missed from our 

eyes. Minister ÇELİK, drew attention 

that agriculture sector which employs 

the 40% of world population, is at 

the same time the primary liveihood 

for three-quarters of the world’s poor 

people and adds: 

“We live in a world of which 1 billion 

of people extremely poor, 800 million 

people are hungry but on the other 

hand with a population of 1,4 billion 

over-weighted people, including 600 

million of them obese, in a world 

where 1,4 billion tons of food is 

wasted 34 countries in food shortage 

and 80 countries suffering from water 

shortage. 

Every facet of this World is a “World 

of inequalities”. As such, those in 

the richest slice of 20%, consumes 

the 77% of the food produced. In a 

world, where wealth of 62 person 

are equal to the wealth of 3,6 billion 

of people, it is not possible to ensure 

social justice and lasting peace 

unfortunately. As long as the global 


37

interview 

RÖPORTAJ 

FARUK ÇELİK 

yarın gıda ve su için kopacağını 

vurgulayan Çelik, bu konudaki önemli 

tespitlerini şu çarpıcı sözlerle özetliyor: 

“Nitekim kuraklık nedeniyle 2030 yılına 

kadar 700 milyon insanın, yaşadığı 

yeri terk edeceği tahmin ediliyor. 

Bugün 3 milyon Suriyeli mültecinin 

dünya üzerinde oluşturduğu çalkantıya 

bakınca, yurdunu terk edecek olan 700 

milyon insanın dünyada nasıl bir sosyal 

tsunamiye sebep olabileceğini tahmin 

etmek zor değil. Yine 2050’de 9,5 

milyara ulaşacak olan dünya nüfusunu 

beslemek için tarımsal üretimin yüzde 

60 oranında artırılması gerekiyor. 

Kısacası insanoğlu için tehlike çanlarının 

çalmaya başladığı rahatlıkla görülebiliyor. 

Mevcut durumun düzelmesi ve 

geleceğimize ait endişelerimizi 

azaltmanın yolu, daha adil bir dünyayla 

ve kaynakların verimli bir şekilde 

kullanılmasıyla sağlanabilir. Artık dünya, 

politikaları küresel ölçekte belirlenen 

tarımda, ekonomik ve fiziksel anlamda 

sürdürülebilirliği sağlamanın, insanlığa 

yeterli ve sağlıklı gıda sunabilmenin 

ve bunu da adil bir şekilde sağlamanın 

sorumluluğu içerisinde olmalı.” 

Dikkat çektiğiniz hususlara gıda 

israfını da eklemenin, küresel 

sorunlara ilişkin çizdiğiniz 

portreyi tamamlayacağını 

düşünüyorum. Bu noktada da 

önemli tespitleriniz olduğunu 

biliyorum… 

Gıda israfı, belki de bu tablonun 

en acı kısmı. Çünkü öyle bir 

zamandayız ki; gıda temel mücadele 

alanı olarak küresel gündemin ön 

sıralarında. Tarım artık insanların 

sadece kendi karınlarını doyurmak 

için yaptıkları bir faaliyet değil, diğer 

insanların da ihtiyaçlarının karşılanmasını 

içine alan büyük bir yelpazeyi kapsıyor. 

measures are not taken at the global 

level in the forthcoming years, it is 

certain to experiences global disasters.” 

Attention to Social Tsunami! 

Mr. Çelik, emphasizing that, the storm 

broken out for oil and gas today, will 

be broken out for food and water, has 

expressed his important findings in 

striking words as follows: 

Due to drought, by the year 2030, it is 

estimated that 700 million people will 

leave where they live. Today, if we have 

a look at the turbulence created by 3 

million Syrian refugees, it is not difficult 

to predict what kind of social tsunami 

shall be caused by 700 million people. 

In order to feed 9,5 billion people as 

of 2050, agricultural production must 

be increased 60%. In short, starts of 

ringing the bells of danger for human 

beings can be easily seen. “ 

The way to reduce concerns for our 

future and correction of the current 

situation shall be ensured by a more 

“Dünya, politikaları 

küresel ölçekte 

belirlenen tarımda, 

ekonomik ve fiziksel anlamda 

sürdürülebilirliği sağlamanın, 

insanlığa yeterli ve sağlıklı 

gıda sunabilmenin ve bunu 

da adil bir şekilde sağlamanın 

sorumluluğu içerisinde olmalı.” 

“The world must be within the responsibility 

of ensuring sustainability in agriculture 

on a global scale in sense of economical 

and physical manner and providing 

humanity sufficient and enough 

healthy food fairly.” 

fair world and by the usage of resources 

more efficiently. Now the world must 

be within the responsibility of ensuring 

sustainability in agriculture on a global 

scale in sense of economical and physical 

manner and providing humanity sufficient 

and enough healthy food fairly.” 

I am of the opinion that, adding 

food waste to the issues you have 

pointed out, would complete the 

portrait you drew in relation to 

global problems. At this point, I 

know that you have significant 

determinations… 

Food waste is perhaps the most painful 

part of the table. Because we are in such 

a time that, as a basic baattleground, 

food is in the forefront of the global 

agenda. Agriculture is no longer just an 

activity that people do just to fill their 

own bellies, it covers a large range of 

space to meet the needs of other people. 

In my opinion, the minds those shape the 

global politics can provide the populationfood 

balance, not by reducing the human 

population through wars where children 

have been killed but by preventing the 

waste, by ensuring a fair distribution of 

food and most importantly, by achieving 

an increase in agricultural production. 

Rational use of scarce resources, 

submitted to the service of humanity 

on Earth, a model of production and 

consumption that prevails ambitions 

is needed to be improved. Besides, I 

must emphasize that the prevention 

of food waste and losses sholud be 

possible by awareness of every link in 

the chain extending from production to 

consumption and by taking necessary 

measures. Bread Waste Prevention 

Campaign, which we started in 2013 as 

a Ministry, is a sample step which we 

have taken in this direction. With this 

campaign, just in a year 1 million and 

50 thousand loaves of bread have been 

38 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 

FARUK ÇELİK 

Kanaatimce, küresel siyasete yön 

veren akıllar, nüfus-gıda dengesini; 

çocukların katledildiği savaşlar yoluyla 

insan nüfusunu azaltarak değil, israfı 

önleyerek, hiç değilse gıdada adil bir 

bölüşümü sağlayarak ve en önemlisi 

tarımsal üretimi artırarak sağlayabilir. 

Yeryüzünde insanlığın hizmetine 

sunulan kıt kaynakların daha rasyonel 

kullanılması için; tüm dünyada, 

ihtirasların değil ihtiyaçların esas 

alındığı bir üretim ve tüketim modelinin 

geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca gıda 

israfının ve kayıpların önlenmesinin, 

üretimden tüketime kadar uzanan 

zincirdeki her halkanın bilinçlenmesi 

ve buralarda gerekli tedbirlerin 

alınmasıyla mümkün olabileceğini de 

vurgulamalıyım. Bakanlık olarak 2013 

yılında başlattığımız ve Toprak Mahsulleri 

Ofisi’nin koordinasyonunda yürütülen 

Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası, 

bu doğrultuda attığımız örnek bir 

adımdır. Bu kampanya ile sadece bir 

yılda 1 milyon 50 bin adet ekmek çöpe 

atılmaktan kurtarıldı ve israfta yüzde 

18’lik bir azalma yaşandı. Sadece bu 

azalma ile ülke ekonomimizde 2,8 

milyar TL’lik tasarruf sağlandı. Ülkelerde 

yürütülen çalışmaları dikkatle takip 

eden FAO, bu kampanyayı dünyada israf 

konusundaki çalışmalara katkıda bulunan 

“Örnek Uygulama” olarak gösterdi. 

İklim değişikliği ve kuraklık bir başka 

sorun. Bu nedenle dünyanın bitki gen 

çeşitliliği giderek azalıyor. Türkiye, gen 

kaynakları ve çeşitliliğinde ne durumda? 

Türkiye önümüzdeki yıllarda; iklim 

değişikliklerine bağlı olarak gelişebilecek 

olan su kaynaklarının zayıflaması, orman 

yangınları, kuraklık, erozyon, çölleşme 

ve ekolojik bozulmalar gibi olumsuz 

durumlardan etkilenebilecek. 2080’li 

yıllara kadar Türkiye için başlıca iklimsel 

değişim öngörüleri içerisinde sıcaklıkta 

bir artış, sera gazı salınımlarında 

recovered from waste and from being 

dumped in trash and an 18% of 

reduction has been achieved in waste 

quantity. Only with this reduction, 2,8 

billion liras of savings were achieved 

in the country’s economy. The studies 

carried out in countries are closely 

followed by FAO, has cited this 

campaign as a “model application” for 

the waste in the world. 

Climate change and drought 

are other problems. For this 

reason, the world’s plant genetic 

diversity is dwindling. What is 

the situation of Turkey about 

diversity and genetic resources? 

In the forthcoming years, Turkey shall 

be affecetd by adverse conditions 

based on climate changes such 

as depletion of water resources, 

forest fires, drought, erosion, 

desertificaation and environmental 

degradation. Until the years 

2080’s, among the major climatic 

changes for Turkey temperature 

increase, reduction in greenhouse 

gas emissions and depending on 

whether it can be controlled or not, 

a minimum amount of decrease or 

increase in agricutural production is 

expected. 

In the light of all these predictions, 

we see that it is inevitable for the 

genetic diversity of our country to 

escape from the negative effects of 

climate changes but we also expect 

to be influenced relatively less 

compared with other countries. We 

predict that, especially the species 

sensitive to changes, endangered 

species, the ones living in regions 

those have microclimate features 

or species living at transition zones 

which are at the crossroads of 

different geographic regions will 

be affected more adversely. As a 

precaution against these changes, our 


39

“Bakanlığımız 

ekmeklik ve 

makarnalık 

buğdayın ülke ve 

dünya açısından 

öneminin 

farkında.” 

“Our Ministry is aware 

of the importance of 

bread wheat and durum 

wheat in terms of our 

country and the world.” 

azalma ve tarımsal üretimde de kontrol 

edilebilirliğine göre minimum azalma ya 

da artış bekleniyor. 

Tüm bu öngörüler ışığında, ülkemizin 

genetik çeşitliliğinin iklimsel 

değişikliklerden olumsuz yönde 

etkilenmesini kaçınılmaz görüyoruz 

ancak dünyanın diğer ülkelerine nazaran 

daha az etkilenmesini bekliyoruz. 

Özellikle değişimlere karşı hassas; 

nesli tehlike altında olan; mikroklima 

özelliği gösteren veya coğrafi bölgelerin 

kesiştiği geçiş bölgelerinde yaşayan 

türlerin bu değişikliklerden daha 

olumsuz etkileneceğini öngörüyoruz. Bu 

değişimlere karşı önlem olarak tohum 

gen bankalarımız risk altındaki türleri 

toplayarak muhafaza altına alıyor. 

Bakanlığımız ekmeklik ve makarnalık 

buğdayın ülke ve dünya açısından 

öneminin farkında. Bu amaçla gen 

kaynağı olduğumuz buğdayın yabani 

akrabaları, yerel çeşitleri ve geliştirilmiş 

hat ve çeşitlerden oluşan 15 binden 

fazla örneği, Ankara ve İzmir’deki gen 

bankalarımızda korunma altına aldık. 

Gen kaynağı olmamız dolayısıyla 

buğdayı biraz açalım isterseniz. 

Buğday üretiminde Türkiye’nin 

durumu nedir? 

İklim ve toprak özellikleri ile çok sayıda 

ürünün yetiştirildiği ülkemizde gerek 

miktar gerekse alan itibariyle tarımsal 

üretim içerisinde en büyük payı tahıllar 

oluşturuyor. Başta buğday olmak üzere 

birçok hububat türü, binlerce yıldan beri 

Anadolu’nun geleneksel üretim kaynağı 

olması yanında ana besin kaynağıdır. 

Bakanlığımızca yürütülen AR-GE 

çalışmaları, üretim planlamaları ve başta 

seed gene bank is protecting these types 

which are under risk by embodying them. 

Our Ministry is aware of the importance of 

bread wheat and durum wheat in terms of 

our country and the world. For this reason, 

we have taken under protection willd 

relatives, local varieties and improved lines 

and varieties of more than 15 thousand 

samples of wheat, of which we are the 

source of gene, in our seed gene banks 

located in Ankara and in İzmir. 

Due to being gene source of the 

wheat, let’s talk a little bit more 

about it. What is the Turkey’s 

position about wheat production? 

Due to soil and climate properties of our 

country, where a large variety of products 

are grown, cereals have the largest share 

of agricultural production both in the 

amount and as of arable land. Many types 

of cereals, mostly wheat, are the main food 

40 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 

FARUK ÇELİK 

sertifikalı tohum desteği olmak üzere 

ilk kez başlatılan desteklemeler ile TMO 

tarafından uygulanan kaliteye dayalı 

buğday alım politikaları, ülkemiz buğday 

üretiminde verimliliği ve kaliteyi önemli 

düzeyde artırdı. Üretimde de bir gelişim 

içerisindeyiz. Nitekim 2002 yılında 19,5 

milyon ton olan buğday üretim miktarı, 

2015 yılında Cumhuriyet tarihimizin 

rekoru sayılabilecek 22,6 milyon tona 

ulaştı. 

2015 yılı itibariyle makarna üretiminde 

kullanılan durum buğdayı üretimi ise 4,1 

milyon ton. 2016 yılında ülkemiz buğday 

üretiminin iç tüketimi karşılamasını 

bekliyoruz. Bakanlığımızca, buna yönelik 

her türlü planlama yapılmış durumda. 

Hububat sektöründeki bu gelişmeler 

ihracatımızı da önemli ölçüde 

etkilemekte. Sektör, ihracat yapan, ülke 

ekonomisine önemli katkılar sağlayan 

bir yapıya kavuşmuş durumda. Türkiye, 

dünya un ihracatında 2015 yılında hem 

miktar hem de değer bazında birinci 

sırada. Makarna ihracatında ise İtalya’nın 

ardından ikinci sırada. 

Türkiye, makarnanın temel hammaddesi 

olan durum buğdayı üretiminde 

dünyanın en önemli ülkelerinden biri 

konumunda ve durum buğdayının gen 

merkezlerinden bir tanesi. Dünya durum 

buğdayı üretiminin yüzde 8’i ülkemiz 

tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca 

birçok makarna üretici ülkenin aksine, 

makarna yapımında kullandığımız irmiği 

ithal etmiyor, kendimiz üretiyoruz. 

“Milli Tarım Projesini başlattık.” 

Buğdaydaki çalışmaların yanı sıra, 

tarımın iki temel alanı olan bitkisel ve 

hayvansal üretimde; potansiyelimizi 

etkin kullanmak, planlı üretime geçmek 

ve tarımsal yeterliliğimizi üst seviyeye 

çıkarmak için “Milli Tarım Projesi”ni 

başlattık. Planlı üretim açısından önem 

taşıyan bu model ile hem tarımsal 

alanlarımızı daha etkin kullanmış 

olacağız hem de arz talep dengesi 

oluşacağından üreticinin mağduriyetini 

gidermiş olacağız. 

Proje, bitkisel üretimde “Havza Bazlı 

Destekleme Modeli” ve hayvancılıkta 

“Yerli Üretimi Destekleme Modeli” 

olmak üzere iki ana başlıktan oluşuyor. 

Tarımsal destekler, proje içerisinde 

kilit rol oynuyor. Bu nedenle gerek 

bitkisel üretim gerekse hayvancılık 

alanında sağlanan desteklerde önemli 

düzenlemeler yapıldı ve ürünler en 

uygun üretimin olduğu bölgelerde 

destekleme kapsamına alındı. 

Havza bazlı destekleme modelinde, 

her ilçenin bir havza olarak kabul edilip 

belirlendiği 941 havzada, ülkemizde arz 

açığı bulunan, stratejik ve bölgesel önem 

arz eden, insan beslenmesi – sağlığı ve 

hayvansal üretim açısından önemli olan 

sources of Anatolia for thousands of years. 

Research and development activities, 

production planning, supports launched 

for the first time, especially certified 

seed support which are conducted by our 

Ministry and wheat procurement policy 

based on quality realized in care of Turkish 

Grain Board, have increased the quality 

and productivity of our country in wheat 

production. We are aso in a development 

in production. Thus, our agricultural 

production which was only 19,5 million 

tons in 2002 has reached up to 22,6 

million tons in 2015, which is a record in 

history of our Republic. 

As of 2015, durum wheat production used 

for pasta manufacturing is 4,1 million 

tons. In 2016, we expect our country’s 

wheat production to meet domestic 

consumption. Any kind of planning for 

this situation has been carried out by our 

Ministry. 

Developments in cereals sector also 

affects significantly our exports. Sector 

has achieved a structure that they 

shall make exports and the structure 

contributing significantly to the national 

economy. As of quantity and value, Turkey 

ranks first in flour exports in 2015 and 

“Milli Tarım 

Projesini 

başlattık.” 

“We Have Commenced 

National Agriculture 

Project.” 


41

RÖPORTAJ 

interview 

FARUK ÇELİK 

▶ Bakan Çelik, tarım fuarında çiftçi kadınlarla birlikte... 

Minister Çelik, together with farmer women at the agriculture fair... 

21 ürünü destek kapsamına aldık. 

Bu modeli, özellikle tarımsal desteklerde 

karmaşıklığın giderilmesi ve daha sade 

yapıya kavuşması, üreticilere tarımsal 

desteklerin toplu şekilde yılda iki defa 

ödenmesi ve destek başvurularındaki 

bürokratik yükün kaldırılması açısından 

oldukça önemli görüyorum. Ayrıca 

planlı üretim açısından önem taşıyan 

bu model ile hem tarımsal alanlarımızı 

daha etkin kullanmış olacağız hem de arz 

talep dengesi oluşacağından üreticinin 

mağduriyetini gidermiş olacağız. 

Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme 

Modeli ile 30 ili mera hayvancılığı 

yetiştirici bölgesi olarak belirledik. 32 ilde 

damızlık gebe düve üretim merkezleri, 

26 ilde damızlık koç ve teke üretim 

merkezleri, 11 ilde de damızlık manda 

üretim merkezleri kuracağız. Ayrıca 

Trakya bölgesinde var olan şaptan ari 

bölge statüsünü yaygınlaştıracağız. Bu 

çalışmalarımızla hayvansal üretimde 

sürdürülebilirliği sağlamayı, kaliteyi 

iyileştirmeyi, dışa bağımlılığı azaltarak 

hayvancılıkta ihtiyacımızı yerli üretimle 

karşılamayı ve hayvansal ürün 

ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. 

Ayrıca proje kapsamında tarımsal 

üretimin önemli bir girdisi olan mazotun 

maliyetinin yüzde 50’si devlet tarafından 

karşılanacak. Bu yeni uygulama, 

çiftçimizin gelirinin artmasına katkı 

sağlayacak. 

Milli Tarım Projesi, 2023 hedeflerine 

ulaşma yolunda tarım sektörü için önemli 

bir mihenk taşı, önemli bir bileşendir. 

Proje ile tarımı daha ileri noktalara 

taşıyacağımıza inanıyorum. 

Sayın Çelik, son olarak şunu soralım; 

biliyorsunuz, sadece ülkemizde değil 

dünyada da tarım ürünleri ve gıdalar 

üzerine bilgi kirliliği mevcut. Biraz 

önce adil paylaşım ve israftan söz 

ettik. Sizce bilgi kirliliği de önemli bir 

sorun değil mi? 

İyi bir noktaya temas ettiniz. Evet, gıdada 

bilgi kirliliği de önemli sorunlar arasında. 

Örneğin; makarna… Vücut için yararlı 

olan mineraller ve vitaminler açısından 

oldukça zengin bir gıda ve kısa sürede 

hazırlanabildiği için çok tercih edilen 

bir yiyecek. Makarnanın beslenmedeki 

tüketim miktarı ekmeğin ardından 

ikinci sırada yer alıyor. Onlarca çeşidiyle 

hazırlanarak sunulan makarnanın 

yeterli ve dengeli tüketilmesi halinde 

sağlığımız için pek çok faydası bulunuyor. 

Ancak makarnanın şişmanlattığı 

yönünde olumsuz bir algı mevcut. 

Makarna dâhil gıda konusundaki bilgi 

kirliliğinin son dönemlerde daha yoğun 

yaşandığını görüyoruz. Konu hakkında 

uzmanlığı olmayan birçok kişinin yaptığı 

bilgilendirmeler sonucu tüketiciler 

yanılgıya sokuluyor. İzlenme oranlarını 

arttırmak uğruna yapılan yanlış yayınlar 

sebebiyle her gün suni bir gıda krizi 

ranks second in pasta exports after Italy. 

Turkey is one of the main producers of 

durum wheat, which is the main raw 

material of pasta. 8% of world durum 

wheat production is realized by our 

country. Besides, despite many countries 

those producing pasta, we do not import 

the semolina we use, we produce it rather. 

“We Have Commenced National 

Agriculture Project” 

In addition to our working on wheat, we 

commenced “National Agriculture Project” 

in crop and animal production which are 

2 main branches of agriculture, in order 

to use our potential effectively, to switch 

to the planned production and in order 

to remove our agricultural competence 

to top levels. With this model, which is 

important in terms of planned production, 

we will both use our agricultural 

lands more effectively and resolve the 

grievances of producers by maintaining 

supply and demand equilibrium. 

The Project consists of 2 main titles: 

“Water-shed Based Support Model” and 

“Domestic Production Support Model”. 

Agricultural supports play a key role 

in the Project. Therefore, significant 

arrangements have been made in favor 

of supports both in the field of crop 

production and in animal husbandry. 

In water-shed based support model, in 

941 watersheds of which each county 

is accepted as a watershed, we have 

received 21 products those we have 

supply shortage in our country under 

supports coverage, which are of strategic 

and regional importance and which 

matters in terms of human health and 

animal production. 

I consider this model very important 

in terms of eliminating the complexity 

in supports, attaining a more simplier 

structure, reducing the bureaucratic 

burden of application and in terms 

of paying subsidies to manufacturers 

collectively twice a year. Besides, With 

42 

www.makarna.org.tr

RÖPORTAJ 

interview 

FARUK ÇELİK 

ortaya çıkarılıyor. Bu bağlamda; gıda güvenilirliği 

alanında bilgi vermek üzere alanında uzmanlaşmış 

olan bilim insanlarına, konu ile ilgili resmi kurum ve 

kuruluşlara itibar edilmesinin; yaşanan bilgi kirliliğine 

çözüm oluşturmada önemli bir adım olacağını 

düşünüyorum. Medya kuruluşlarının da bu konuda 

hassas hareket etmesi önemli. 

Ayrıca medyada çıkan ‘buğdayda GDO var’, 

‘buğday değişti’, ‘kromozomları ile oynandı’ 

gibi bilgilerin yanlış olduğunu önemle belirtmek 

isterim. Ülkemizde buğday ve diğer ürünlerin 

GDO içeriklilerinin üretimi yasaktır. İnsanlarımız ve 

ticaret yaptığımız ülkelerdeki tüketiciler ekmeğimizi, 

makarnamızı, bulgurumuzu ve diğer buğday 

ürünlerimizi güven içinde tüketebilirler. 

“Ülkemizde buğday ve 

diğer ürünlerin GDO 

içeriklilerinin üretimi 

yasaktır. İnsanlarımız ve 

ticaret yaptığımız ülkelerdeki 

tüketiciler ekmeğimizi, 

makarnamızı, bulgurumuzu 

ve diğer buğday ürünlerimizi 

güven içinde tüketebilirler.” 

“Production wheat and other products 

containing GDO is forbidden in 

our country. Both our people and 

consumers in other countries which 

we do business, shall consume our 

bread, pasta, bulghur and other 

wheat products safely.” 

this model, which is important from the 

point of view of planned production, we 

will both use our agricultural lands more 

effectively and resolve the grievances 

of producers by maintaining supply and 

demand equilibrium. 

By means of domestic production support 

model in husbandry, we have identified 30 

provinces as of pasture livestock breeders. 

In 32 provinces we will establish breeding 

heifer production centers, in 26 provinces 

breeding rams and bucks production 

centers and in 11 provinces breeding 

buffalo production centers. 

Besides, we will promote the status of 

foot-and-mouth disease-free zone in 

the region of Thrace. With these kind of 

studies, we aim to ensure sustainability 

in animal productions and by reducing 

our dependence on foreign countries to 

meet our needs by means of domestic 

production, to improve the quality and to 

increase our animal products exports. 

On the other hand, half of the fuel cost, 

which is an important input as part of the 

Project, will be covered by the State. This 

new application will contribute to increase 

the income of farmers. 

National Agriculture Project is an 

important touchstone and a component 

for agriculture sector in order to achieve 

2023 goals. I beieve that with this 

Project, we can move agriculture to more 

advanced levels. 

Mr. Çelik, let me ask this finally; 

you know, not only in our country 

but also in the world there is 

an information pollution about 

agricultural products and food. 

Just a few moments ago, we have 

mentioned about fair sharing and 

waste. Do you think also information 

pollution is a major problem? 

You had a good point of contact. 

Information pollution about food is also 

among major problems. For instance 

pasta…it is quite a rich food in terms of 

useful minerals and vitamins for the body 

and since it can be prepared in a short 

time, it is an highly preferabee food. As 

of consumption, pasta ranks second after 

bread. If pasta, which can be prepared 

in different types, is consumed in a 

sufficient and balanced way, it has too 

many benefits for our health. But there 

is a misperception that pasta makes 

fat. We shall observe that information 

pollution on food, including pasta is more 

intensive in recent years. As a result of 

disclosure made by non-experts on the 

issue, consumers are misinformed. Due to 

incorrect transmission made for increasing 

ratings, everyday a diffrent artificial food 

crisis is being introduced. In this context, 

in order to provide information in the 

field of food safety, attention should be 

paid for scientists who are expert in their 

fields and for the official institutions and 

organizaations related with the subject. 

This would be an important step for 

preventing information pollution. It is 

important for media organizations to be 

sensitive about this issue. 

Also, I would like to point out that, 

informations such as “there is GDO in 

wheat”, “wheat has changed” or “played 

with chromosomes” are totally wrong. 

Production wheat and other products 

containing GDO is forbidden in our 

country. Both our people and consumers 

in other countries which we do business, 

shall consume our bread, pasta, bulghur 

and other wheat products safely. 


43

KAPAK KONUSU 

Dünya tarihinin izinde 

Anadolu ve buğday 

On the track of World history 

Anatolia and wheat 

Biri medeniyetlerin beşiği, diğeri bereketin simgesi. 

Adına “Anadolu” dediğimiz bu kadim topraklar, yalnızca 

uygarlığın doğuşuna ve dünyaya yayılmasına vesile 

olmakla kalmadı, insanoğlunu bereketli buğdayla 

da tanıştırdı. Buğdayın binlerce yıllık öyküsü, bu 

toprakların tarihiyle birlikte başlar. Günümüze kadar 

tarımında pek çok değişim yaşansa da, değişmeyen şey; 

halen ‘bereket’ simgesi olmaya devam etmesidir. 

One is the cradle of civilizations, the other is the symbol of fertility. 

This ever-present land, which we call “Anatolia” has not only 

been the conduce towards the birth and spread of civilization to 

the world; but also introduced human beings with fertile wheat. 

Thousands of years of wheat tale begins with the history of these 

lands. Though there have been many changes in agriculture 

till today, the only thing that doesn’t changed is its still being a 

symbol of ‘fertility’. 

44 

www.makarna.org.tr

COVER STORY 

Türkiye, dünyanın sayılı buğday üreticisi 

ülkeleri arasında… Ancak bu topraklar için 

buğday, dünyanın geri kalanından daha fazla 

anlam ifade ediyor. Her şeyden önce buğday, 

bu toprakların insanı için tarih, gelenek ve 

kültür demek. Çünkü buğdayın bilinen tarihi, 

adına Anadolu dediğimiz bu kadim toprakların 

tarihi ile başlıyor. Bugüne kadar yapılan 

arkeolojik araştırmaların sonuçlarını göz 

önüne aldığımızda, “uygarlığın, tek bir buğday 

tohumu üzerinden bu topraklardan yükseldiğini 

söylemek”, zannediyoruz yanlış olmaz. 

Örneğin, Çatalhöyük… 2012 yılında UNESCO 

Dünya Kültürü Mirası’na alınan bu eski 

yerleşim yerinin tarihi günümüzden yaklaşık 

9 bin yıl öncesine gidiyor. Konya’nın 52 

km. güneydoğusunda bulunan Çatalhöyük, 

dünyanın en eski yerleşimlerinden biri, buranın 

sakinleri de ilk tarım yapan topluluk olarak 

kabul ediliyor. 

Çatalhöyük’teki evlerde bulunan ekmeklik 

buğdayın varlığını ilk kez ispatlayan moleküler 

filogenetik çalışmaları, ODTÜ Kimya Bölümü, 

Biyokimya ve Biyoteknoloji Enstitüsü Öğretim 

Görevlisi Prof. Dr. Mahinur Akkaya ve ekibi 

tarafından yapıldı. Elde edilen sonuç, Neolitik 

dönemde Çatalhöyük’te yaşamış insan 

topluluklarının ekmeklik iyi kalitede buğdayı 

yetiştirdiklerini ve ekmek olarak tükettiklerini 

gösteriyor. 

Makarnalık buğdayın atası ise daha eski… 

Türkiye’nin güney doğusunda bulunan ve 

etekleri Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’ya 

bakan Karacadağ’da yapılan kazılarda, Einkorn 

buğdayının (Triticum monococcum L.) 

günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce kültüre 

alındığı ortaya çıktı. Caferhöyük, Çayönü 

ve Nevalı Çori gibi ilk tarım faaliyetlerinin 

başladığı eski yerleşim birimlerinden elde 

edilen arkeolojik veriler, kaplıca buğday ve 

makarnalık buğday türlerinin tarımının ilk 

kez Karacadağ yakınlarında yapıldığını ortaya 

koyuyor. 

Turkey is among the world’s few wheat 

producing countries… But for these lands, 

wheat is more meaningful than the rest of 

the world. Above all, wheat means history, 

tradition and culture for the people of 

these lands.. Because the known history of 

wheat, starts with the history of Anatoia, 

which we call as ever-present lands. When 

we take into consideration the results of 

archeological surveys to date, it is not 

wrong to say that “civilization is raised 

from these soils over a single grain of 

wheat”. 

For instance, Çatalhöyük… The history of 

this ancient settlement, which was taken to 

UNESCO World Cultural Heritage in 2012, 

dates back to about 9 thousand years 

ago. Located 52 km south-east of Konya, 

Çatalhöyük is one of the oldest settlements 

in the world and its inhabitants are 

regarded as the first farming community. . 

Molecular phylogenetic studies proving the 

existence of bread wheat in Çatalhöyük 

houses were conducted by Professor Dr. 

Mahinur Akkaya and her team from the 

Department of Chemistry, Biochemistry 

and Biotechnology Institute of METU. The 

results indicate that human communities 

living in Çatalhöyük in the Neolithic period 

cultivated in good quality of bread wheat 

and consumed it as bread. 

The ancestor of durum wheat is more 

elder… It was revealed that Einkorn 

wheat (Triticum monococcum L.) was 

cultured about 10 thousand years ago in 

Karacadağ, which is located in the southeast 

of Turkey and whose skirts overlook 

Diyarbakır, Mardin and Şanlıurfa. The 

archaeological data obtained from the 

old settlements of the first agricultural 

activities such as Caferhöyük, Çayönü and 

Nevali Çori indicate that the cultivation 

of kaplıca wheat and durum wheat 

species was made for the first time near 

Karacadağ. 


45

KAPAK KONUSU 

Göbekli Tepe: 

Bilinen tarihin sıfır noktası 

Ancak yeni bir gelişme, şu ana kadar 

dünya tarihi ile ilgili bildiğimiz tüm 

doğruları bir kenara bırakmamıza neden 

olabilir. Çünkü Şanlıurfa’nın 20 km 

kuzeydoğusundaki Örencik Köyü’nde 

bulunan Göbekli Tepe kazısı, insanlık 

tarihi hakkındaki bilgilerimizin tam da 

üzerine geldi, oturdu. 

1994’te Alman Arkeoloji Enstitüsü ve 

Şanlıurfa Müze Müdürlüğü işbirliğiyle 

başlatılan kazılarda, 12 bin yıllık geçmişe 

sahip Göbekli Tepe’nin, dünyanın ilk 

tapınağı olduğu ortaya çıktı. Kazılarda 

ortaya çıkan bulguların M.Ö 9.000– 

10.000 yıllarına, en eski katmanın ise 

M.Ö 12.000 yıl öncesine ait olduğu 

düşünülüyor. 

National Geographic’e bir makale 

kaleme alan Andrew Curry, Göbekli 

Tepe’nin dairesel tapınaklarının 

arkeologların uygarlığın başlangıcına 

bakış biçimini değiştirdiğini söylüyor ve 

devam ediyor: 

“Dekoratif yontulmuş taşları ve T biçimli 

sütunlarıyla 12 bin yıllık dairesel yapılar, 

Tarım Devrimi’nden ve hatta çanakçömlek 

yapımının icadından bile daha 

eski. Bu kadar eskiye dayandıkları için 

de tarımın uygarlığa yol açtığı fikri altüst 

oldu.” 

Göbekli Tepe’de yaptığı saha 

araştırmasındaki izlenimlerini derleyen 

Gastronomika araştırma ekibinden 

Sena Şenkal ise Göbekli Tepe kazı 

başkanı Alman Arkeolog Prof. Dr. Klaus 

Schmidt’in, Göbekli Tepe’nin insanlık 

tarihini değiştirdiğini ve insanoğlunun 

12 bin yıl önce ilk tarımı burada 

yaptığını ileri sürdüğünü kaydediyor. 

Göbekli Tepe; 12 bin yıllık geçmişiyle dünyanın en eski tapınağı. İngiltere›de bulunan Stonehenge’den 7000, Mısır 

piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski. Ayrıca yerleşik hayata geçişi temsil eden kültür bitkisi buğdayın birinci derece 

ataları olan Aegilops speltoides (var. speltoides ve var. ligustica), Triticum urartu, T. dicoccoides ve Aegilops tauschii türleri 

Göbekli Tepe’ye yakın mesafelerde bulunmaktadır. 

Göbekli Tepe is the world’s oldest temple with a history of 12 thousand years. It is 7000 years old from Stonehenge in England and 7500 years 

older than Egyptian pyramids. In addition, primary ancestors of wheat namely, Aegilops speltoides (var. speltoides ve var. ligustica), Triticum urartu, 

T. dicoccoides and Aegilops tauschii, representing the transition to settled life, are located in close distance to Göbekli Tepe. 

Göbekli Tepe: 

Zero point of known history 

But a new development may cause us 

to leave all the truths we know about 

world history so far. Because the Göbekli 

Tepe excavation in Örencik Village, 20 km 

north-east of Şanlıurfa, came right above 

our knowledge about human history. 

The excavations initiated in 1994 with the 

cooperation of the German Archaeological 

Institute and the Sanlıurfa Museum 

Directorate revealed that the Göbekli 

Tepe, which had 12.000 years of history, 

was the world’s first temple. It is thought 

that the findings of the excavations 

belong to 9.000-10.000 BC and the oldest 

layer belongs to 12.000 BC. 

In an article of Andrew Curry, a National 

Geographic writer, it was mentioned that 

the circular temples of the Göbeki Tepe 

have changed the way archeologists 

look at the beginning of civilization and 

continues as follows: 

46 

www.makarna.org.tr

COVER STORY 

Büyük ihtimalle Göbekli Tepe’deki 

insanların, ekmeği ilk tadan insanlar 

olarak tarihe geçmiş olduğunu 

vurgulayan Şenkal, şöyle devam 

ediyor: 

“2011 yılında UNESCO tarafından 

Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan 

Göbekli Tepe, buğdayın Anadolu’daki 

hikayesinin yerleşik yaşamın tarihiyle 

yaşıt olduğunu ve Anadolu’da 

buğdayın ekonomik değeri dışında 

toplumsal, kültürel, tarihi ve arkeolojik 

bir değer taşıdığını bizlere göstermiştir. 

Göbekli Tepe’de gerçekleşen, tarihteki 

ilk buğday tarımından bu yana 12 

bin yıl geçmiş ve tarım tekniklerinde 

pek çok şey değişmiştir. Tek bir şey 

hariç. Buğday hala topraktan çıkıyor 

ve Anadolu’da ‘ekmek’ kutsallığını 

koruyor.” 

Türkiye’de 2015 yılı verilerine göre 2 bin 207 hektar alanda kaplıca buğdayları yetiştirildi ve toplam 4 bin 700 ton 

ürün alındı. Bunlardan Siyez en fazla Kastamonu ilinde ekilmekte ve daha çok bulgur olarak tüketilmektedir. Gernik de 

kuzey geçit bölgesi yanında az miktarda Kars ilinde “kavılca” adıyla üretiliyor. Bu buğday daha çok hayvan beslemede 

kullanılıyor. (Prof. Dr. Alptekin Karagöz) 

According to the 2015 statistics of Turkey, in an area of 2 thousand 207 hectares kaplıca (hulled) wheat was grown and a total amount of 

4 thousand 700 tons of products were taken. Siyez wheat is mostly planted in the province of Kastamonu and mostly consumed as bulghur. 

Gernik (emmer) wheat is also produced next to the northern passage zone and also produced with a small amount in the province of Kars, 

under the name of “Kavilca”. This type of wheat is mostly used in animal feeding. (Prof. Dr. Alptekin Karagöz) 

“The 12 thousand-year-old circular 

constructions with decorative 

carved stones and T-shaped 

pillars are even older than the 

Agricultural Revolution and even 

the invention of pottery making. 

Since they belong so far behind, the 

idea that agriculture has leaded to 

civilizations has been upset.” 

Sena Şenkal, a member of 

Gastronomika research team who 

compiled the impressions of field 

research in Göbekli Tepe has noted 

that, Göbekli Tepe excavation 

chairman German Archaeologist 

Prof. Dr. Klaus Schmidt suggests 

that Göbekli Tepe changed the 

history of humanity and that human 

beings made their first agriculture 

here 12 thousand years ago. 

Mrs. Şenkal emphasizes that most 

likely, the people at Göbekli Tepe 

had put their stamp on history since 

they have been the first people 

who had tasted the bread first, and 

continues: 

“Göbekli Tepe, which was taken 

to the Temporary List of World 

Heritage by UNESCO in 2011, 

revealed us that the story of the 

wheat in Anatolia is the age of 

the settled life and that it has 

social, cultural, historical and 

archaeological value in Anatolia 

except the economic value of 

wheat. 

Since the first wheat farming 

which was realized at Göbekli Tepe 

12 thousand years ago, many 

things have changed in agriculture 

techniques. Except one thing. Wheat 

still grows from the soil and ‘bread’ 

protects its sanctity in Anatolia. “ 


47

KAPAK KONUSU 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz: 

“Buğday yabani akraba sayısı 

bakımından Türkiye, dünyada ilk 

sırada” 

Yukarıda aktardıklarımıza benzer ve 

daha burada yer veremediğimiz pek 

çok bilimsel araştırma ve arkeolojik 

çalışma, buğdayın anavatanının Anadolu 

toprakları olduğu ve dünyaya buradan 

yayıldığı gerçeğini bize gösteriyor. 

“Dünya tarihinin izinde Anadolu ve 

buğday” çalışmamızda yolumuzun 

kesiştiği, bitki genetik kaynakları ve 

tahıllar üzerine araştırmalarıyla tanınan 

Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. 

Dr. Alptekin Karagöz(1); Türkiye’nin 

dünya üzerinde çok müstesna bir 

konumda olmasından dolayı bitki 

genetik kaynakları bakımından çok 

zengin olduğunu söylüyor. 

Ülkemizde buğday tarımının binlerce 

yıl öncesine dayandığına dikkat çeken 

Karagöz, son dönemlerde yapılan çok 

sayıda araştırmada, makarnalık buğdayın 

en yakın akrabası olan gerniğin (T. 

dicoccon) ve siyezin (T. monococcum) 

dünyada ilk kez Karacadağ’da kültüre 

alındığının ortaya çıktığını kaydediyor. 

Buğdayın, Anadolu’da yaşayan 

medeniyetler için her zaman önemli 

olduğunu vurgulayan Karagöz, arkeolojik 

kazıların yanı sıra geçmişte buğdayın 

Anadolu insanı için ne denli önemli 

bir değer olduğunu kanıtlayan pek 

çok eserin de halen ayakta olduğunu 

belirtiyor. Prof. Dr. Karagöz, konuyla ilgili 

şu kısa örneği bizimle paylaşıyor: 

“Bunlardan Konya’nın Ereğli ilçesine 

12 km uzaklıktaki Geç Hitit dönemi 

eseri olan ‘İvriz kaya kabartması’ dünya 

tarihindeki ilk yazılı kabartma kaya anıtı 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz; uzun yıllardır Anadolu’ya özgü buğday ve arpa çeşitleri konusunda araştırmalar yapıyor. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz has been researching various varieties of wheat and barley native to Anatolia for many years. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz: 

“In terms of the number of wheat wild relatives, Turkey ranks first in 

the world” 

Many scientific researches and archaeological studies that we have mentioned 

above and which we can not mention here, reveal us the fact that, the 

motherland of wheat is Anatolian territory and has spread from here to the world. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz,(1) a member of Aksaray University and well-known 

for his investigations on planet genetic resources and grains, Dr. Karagöz (1), 

known for his investigations on plant genetic resources and grains, with whom 

our paths have crossed with during our study “Anatolia and wheat in the trace 

of the world history”, states that “Turkey is very rich in terms of plant genetic 

resources since it is in a very exceptional position on the world.” 

Drawing attention that wheat farming is based on thousands of years ago in our 

country, Mr. Karagöz notes that in recent years, the nearest kin of pasta wheat, 

gernik both wild (Triticum dicoccoides) and cultivated emmer (T. dicoccon) as 

well as their diploid ancestor siyez, einkorn wheat (T. monococcum) had been 

cultured in Karacadağ for the first time in the world. 

Emphasizing that wheat is always important for the civilizations living in 

Anatolia, Karagöz says that in addition to the archaeological excavations, many 

works that have proved that wheat is an important value for Anatolian people 

in the past are still standing. Prof. Dr. Karagöz shares with us this short example 

about the subject: 

48 

www.makarna.org.tr

COVER STORY 

olma özelliğindedir. Bu rölyefin MÖ 

727-742 yılları arasında, Kral Varpalavas 

tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. 

Anıtta; bölgenin kralı Varpalavas ile 

Fırtına Tanrısı Tarhundas tasvir edilmiş. 

Tarhundas, krala göre daha büyük 

ölçüde, ellerinde üzüm salkımı ve 

buğday başaklarını tutar, kral ise, daha 

küçük ve dua eder durumda tasvir 

edilmektedir.” 

Bünyesinde barındırdığı buğday yabani 

akraba sayısı bakımından Türkiye, 

dünyada ilk sırayı alıyor. Karagöz, 

kültürü yapılan buğdayları oluşturan 

ve birinci gen havuzunda bulunan tüm 

akrabaların Türkiye’de bulunduğunu 

vurgulayarak, şöyle devam ediyor: 

“Ülkemiz, sadece yabani buğday 

akrabaları ile değil buğdayın binlerce 

yerel çeşidi ile de dünya buğday ıslah 

çalışmalarına büyük bir kaynak oldu. 

Günümüzde yerel çeşitlerin sayısı ve 

kullanım alanları giderek daralmakta ise 

de değişen çevre koşulları dolayısıyla 

gelecekte ihtiyaç duyabileceğimiz genler, 

yabani akrabalar ve kimi çiftçi elinde 

halen yetiştirilmekte olan veya tohum 

bankalarında ex-situ muhafaza edilen 

yerel çeşitlerle geleceğe taşınıyor.” 

Türkiye Tohum Gen Bankası 

Makarnalık buğdayın atası burada 

Çalışmamızdaki son durağımız Türkiye 

Tohum Gen Bankası oldu. 300 bin örnek 

saklama kapasiteli Türkiye Tohum Gen 

Bankası, 2010 yılında Ankara’da hizmete 

girdiğinde, 10 bin adet örneğe sahipti. 

Bugün, muhafaza altına alınan genetik 

kaynak sayısı 120 bine yükselmiş 

durumda. Türkiye Tohum Gen Bankası 

Biyoçeşitlilik ve Genetik Kaynakları 

Bölüm Başkanı Dr. Kürşad Özbek(2), 

“Özellikle değerli hocamız Prof. Dr. 

Bünyesinde 

barındırdığı buğday 

yabani akraba sayısı 

bakımından Türkiye, 

dünyada ilk sırayı 

alıyor. 

Makarnalık buğdayın da atası kabul edilen dünyada mevcut 

27 adet yabani buğday türünden 20 adedi Türkiye Tohum 

Gen Bankası’nda korunuyor. 

20 of the 27 species of wild wheat present in the world, which is also 

considered to be the ancestor of durum wheat, are protected in the 

Turkey Seed Gene Bank. 

In terms of the 

number of wheat 

wild relatives which 

it hosts, Turkey takes 

the first place in the 

world. 

“One of these, the ‘İvriz rock relief’ 

which is the work of the Late Hittite 

period and located 12 km from 

Konya’s Ereğli district, has the feature 

of being the first written relief rock 

monument on the world history. It is 

estimated that this relief was built by 

King Varpalavas between 727-742 BC. 

On this monument; the kingdom of 

the region Varpalavas and the Storm 

God Tarhundas are depicted. While 

Tarhundas is depicted in a larger scale 

than the king, grapes and wheat ears 

on his hands, the king is depicted as 

being smaller and praying.” 

In terms of the number of wheat 

wild relatives which it hosts, Turkey 

takes the first place in the world. Mr. 

Karagöz, emphasizing that all the 

relatives in the first gene pool, which 

forms the cultured wheat are present 

in Turkey, continues as follows: 

“Our country has been a major source 

of world wheat breeding work with not 

only wild wheat relatives, but also with 

thousands of local varieties of wheat. 

Nowadays, although the number of 

local varieties and usage areas are 

getting smaller, due to the changing 

environmental conditions, the genes 

that we may need in the future are 

carried to the future with wild relatives 

and local varieties which some farmers 

are still growing or by means of ‘exsitu’ 

conservation in seed banks.” 

Turkey Seed Gene Bank 

The ancestors of durum wheat 

are here 

Our last stop during our studies 

was Turkey Seed Gene Bank. With 

a storage capacity of 300 thousand 

samples, Turkey Seed Gen Bank had 10 

thousand genetic resource materials 


49

KAPAK KONUSU 

Çizelgeler / Charts: 

Çizelge 1. Arkeolojik kazılarda bulunan bitki kalıntıları 

Chart 1. Remains of plants found in archaeological excavations 

Tarih (MÖ) 

Date (BC) 

Yer 

Venue 

Bitki kalıntıları 

Remains of Plants 

7500 Aşıklı Höyük 

7200–6500 Çayönü 

6750 Hacılar 

6500 Can Hasan 

6000–5000 Çatal Höyük 

6000–5000 Erbaba 

Siyez, gernik, sert buğday, arpa, mercimek, burçak, bezelye, nohut 

Einkorn, emmer, hard wheat, barley, lentil, pea, chickpea 

Siyez, gernik, bezelye, mercimek, fiğ ve keten, yabani siyez, gernik ve arpa, 

Einkorn, emmer, pea, lentil, vetch and lint, wild einkorn, wild emmer and barley, 

Gernik, yabani siyez 

Emmer, wild einkorn 

Siyez, yabani siyez, buğday, arpa (2 sıralı), mercimek, fiğ 

Einkorn, wild einkorn, wheat, barley (2-row), lentil, vetch 

Siyez, gernik, arpa (çıplak), buğday, bezelye, fiğ 

Einkorn, emmer, barley (bare), wheat, pea, vetch 

Siyez, gernik, buğday, arpa (2 sıralı ve çıplak), bezelye, mercimek, fiğ 

Einkorn, emmer, wheat, barley (2-row and bare), peas, lentil and vetch 

Alptekin Karagöz tarafından uzun yıllar 

boyunca toplanan materyalle birlikte, 

2016 yılı itibari ile 72 ilden toplanmış 

30 bin civarında yerel buğday örneği 

bulunuyor. Bu koleksiyonda 1950’li 

yıllardan kalma örneklerde var.” diyor. 

Dr. Özbek, dünyada mevcut 27 adet 

yabani buğday türünden 20 adedinin 

Türkiye’de bulunduğunu vurguluyor. 

Bilim adamlarının, buğdayın ‘Verimli 

Hilal’ olarak bilinen bölgeden dünyaya 

yayıldığını ve Güneydoğu Anadolu 

bölgesinin buğdayın gen kaynağı ve 

orijini olduğunu kabul ettiklerini ifade 

eden Özbek, “Buğday ilk defa bu 

bölgede kültüre alındı. Yabani buğday 

türleri, çetin çevre koşulları ve ağır 

otlatmaya rağmen neslini günümüze 

kadar devam ettirebildi.” diyor. 

Prof. Dr. Alptekin 

Karagöz tarafından 

uzun yıllar boyunca 

toplanan materyalle 

birlikte, 2016 yılı itibari 

ile 72 ilden toplanmış 

30 bin civarında 

yerel buğday örneği 

bulunuyor. 

when it entered into service in Ankara 

in 2010. Today, the number of samples 

kept under protection has increased up 

to 120 thousands. Dr. Kürşad Özbek(2), 

Head of Department of Turkey Seed Gene 

Bank, Biodiversity and Genetic Resources, 

indicates that “In particular, our esteemed 

Dr. Alptekin Karagöz has collected 

approximately 30 thousand local wheat 

samples from 72 provinces as of 2016, 

along with materials collected over many 

years. There are also samples belonging to 

this collection, dating from the 1950s”. 

Dr. Özbek emphasizes that 20 of 27 

species of wild wheat in the World exists 

in Turkey. After stating that scientists 

have agreed upon that wheat has 

spread from the region known as ‘Fertile 

Crescent’ to the earth and Southeastern 

Anatolia region is the source and origin 

50 

www.makarna.org.tr

COVER STORY 

“Türkiye makarnalık buğdayların gen 

merkezidir.” diyen Bitki Islahçısı Selami 

Yazar ise dünyada buğday üzerine 

yapılan çalışmaların 1700’lü yılların 

ortalarından itibaren başladığını ve 

araştırmalar sonucunda buğdayın 

ana 3 türe ayrıldığını ifade ediyor. 

Birinci grubu, Triticum monococcum 

boeoticum denilen 14 kromozomlular 

oluşturuyor. İkinci grupta tetraploid, 

yani bizim anladığımız şekliyle 

makarnalık buğdaylar, üçüncü 

grupta ise hekzaploid grup olarak 

isimlendirilen ekmeklik buğdaylar yer 

alıyor. 

Bu buğdayların geriye doğru evrimine 

bakıldığı zaman, ilk kültüre alınanların 

‘kaplıca buğdayları’ yani kavuzlu 

buğdaylar olduğunu söyleyen Yazar, 

“Bir de son yıllarda çok revaçta olan 

Siyez buğdayı var; geçmişi, arkeolojik 

çalışmalara göre günümüzden 10 

bin yıl kadar geriye gidiyor. Çıplak 

taneli buğday dediğimiz ekmeklik 

buğdayların geçmişi ise 3 bin yıllık.” 

diyor. 

Arkeolojik çalışmalarda makarnalık ve 

siyez grubunun yabanisi bulunurken, 

ekmeklik buğdayın yabanisine 

rastlanılmadığını kaydeden Yazar, siyez 

buğdayının Kastamonu bölgesinde 

halen tarımının yapıldığını ve bunun 

dünyada çok sık rastlanan bir durum 

olmadığına da dikkat çekiyor. 

(1) Türkiye’nin Makarnalık Buğday Genetik 

Kaynakları – Prof. Dr. Alptekin Karagöz /Orijinal 

makale için 

www.makarnadergisi.com.tr 

(2) Buğday Genetik Kaynaklarında Yerel 

Çeşitlerin Önemi ve Yapılan Çalışmalar - Dr. 

Kürşad Özbek/Orijinal makale için; 


Prof. Dr. Alptekin 

Karagöz has 

collected 

approximately 30 

thousand local 

wheat samples from 

72 provinces as of 

2016, along with 

materials collected 

over many years. 

Dr. Kürşad Özbek ve Selami Yazar, 

MÖ 727-742 yılları arasında, Kral 

Varpalavas tarafından yaptırılan ‘İvriz 

kaya kabartması’ rölyefinin önünde. 

Rölyef, Konya’nın Ereğli ilçesinde 

bulunmaktadır. 

Doctor Kürşad Özbek and Selami Yazar are in 

front of the ‘Ivriz Rock’ relief, estimated to have 

been built by King Varpalavas between 727-742 

BC. The original relief is located in the Ereğli 

district of Konya. 

of wheat, Mr. Özbek continues to 

mention, “Wheat was cultured for the 

first time in this region. Wild wheat 

species can sustain their generation till 

today, despite severe environmental 

conditions and heavy grazing. 

“Turkey is the gene center of durum 

wheat,” says the Plant Breeder 

Selami Yazar and indicates that 

the studies on wheat in the world 

started from the middle of the 

1700’s and the wheat was divided 

into three main species as a result 

of the researches. The first group 

consists of 14 chromosomes called 

Triticum monococcum boeoticum. In 

the second group, tetraploid, namely 

durum wheat as we understood, and 

in the third group, wheat flour called 

as hexaploid group exists. 

When we look at the backward 

evolution of these wheats, the first 

culturists were ‘kaplıca wheat’, that is, 

glazed wheat says Mr. Yazar and adds, 

“There is also a very popular siyez 

wheat in recent years; according to 

archaeological studies, its history goes 

back to 10 thousand years. The bread 

wheat which we call nude grain wheat 

are 3.000 years old. 

Recording that during archaeological 

studies, although pasta and siyez 

group’s wild species have has been 

encountered, the wild species of bread 

wheat were not met, Mr. Yazar draws 

the attention that agriculture of siyez 

wheat is still being carried out in 

Kastamonu region and this is not a 

very common occurrence in the world. 

(1) Turkey’s Durum Wheat Genetic Resources – 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz /For the original of article 


(2) The Importance of Local Varieties in Wheat 

Genetic Resources and Their Studies - Dr. Kürşad 

Özbek/For the original of article; 



51

BİLİME DEĞER KATANLAR 

DR. MIRZA GÖKGÖL’E SAYGIYLA! 

Ülkemiz bitki genetik kaynakları araştırmalarının öncüsü 

Dr. Mirza Gökgöl’e saygıyla! 

The pioneer of researching plant genetic resources in our country 

With Respect To Dr. Mirza Gökgöl! 

Türkiye’de bulunan buğday çeşitlerinin, 

bitki ıslahçıları için sonsuz bir hazine 

olduğunu söyleyen Dr. Mirza Gökgöl, 

1926 - 1960 yılları arasında Türkiye 

genelinde 18 bin buğday örneği topladı ve 

256 yeni botanik varyete tespit etti. 35 yıl 

önce aramızdan ayrılan bu değerli bilim 

adamını Makarna dergisi olarak saygıyla 

anıyoruz. 

Stating that wheat varieties in Turkey are an 

endless treasure for plant breeders, Dr. Mirza 

Gökgöl had collected 18 thousands of wheat 

samples in Turkey between 1926 and 1960, 

and identified 256 new botanical varieties. As 

pasta Journal, we remember with respect this 

valuable scientist who left us 35 years ago. 

Dr. Mirza Gökgöl’ün hayatına dair yazılı belge yok denecek kadar az. 

O, Türk tarımının temel taşlarından biri ve geride çok sayıda bilimsel 

eserler bıraktı. 1926 - 1960 yılları arasında Türkiye genelinde 18.000 

buğday örneği topladı ve 256 yeni botanik varyete tespit eden Dr. 

Gökgöl, Türkiye’de bulunan buğday çeşitlerinin, bitki ıslahçıları için 

sonsuz bir hazine olduğunu tekrarlayıp durdu. 

Onun hayatı üzerine en titiz çalışmalardan birini yapan Aksaray 

Üniversitesi Öğretim Üyelerinden “Prof. Dr. Alptekin Karagöz; 

bu araştırma için Gökgöl’ün doğum yeri olan Gence Valisinden, 

There is scarcely any written document about the life of Dr. Mirza Gökgöl. He is 

one of the foundation stones of Turkish agriculture and left many scientific works 

behind. Between 1926 and 1960, Dr. Gökgöl had collected 18,000 wheat samples 

throughout Turkey and identified 256 new botanical varieties and repeated that 

wheat varieties in Turkey were an endless treasure for plant breeders. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz, one of the lecturers in Aksaray University has performed 

one of the most rigorous studies on his life, stated that he has interviewed with too 

52 

www.makarna.org.tr

CONTRIBUTERS TO SCIENCE 

WITH RESPECT TO DR. MİRZA GÖKGÖL! 

tiyatro sanatçısı oğlu Demir 

Gökgöl’e kadar pek çok kişiyle 

görüştüğünü söylüyor. Dr. 

Karagöz, bu araştırma için Tarla 

Bitkileri Merkez Araştırma 

Enstitüsü’nün yıllarca 

Müdürlüğünü yapan ve görüşme 

tarihinde Bakan Danışmanı 

olarak görev yapmakta olan 

rahmetli Dr. Baydur Yılmaz’dan 

(1941-2007) büyük destek 

gördüğünü de ifade ediyor. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz, Dr. 

Mirza Gökgöl’ün hayatını şöyle 

özetliyor: 

“Dr. Mirza Gökgöl hakkında 

Bakanlık’taki arşiv bilgileri, 

ailesinden aldığım bilgiler 

dışında bir de emekli olduktan 

sonra meslektaşı Recai Taşan 

ile birlikte kendi imkânlarıyla 

çıkardıkları “Yeşilköy Zirai 

Araştırma Enstitüsü-kuruluşu 

ve gelişmesi (1926-1961)” adlı 

kitapçıktan yararlandım. Dr. 

Gökgöl’ün 218 Numarayla kayıtlı 

olan Memuriyet Sicil Dosyası 

halen Gıda, Tarım ve Hayvancılık 

Bakanlığı arşivlerinde 

bulunmaktadır. 

Mirza Hacızade (Gökgöl), 

17 Eylül 1897 tarihinde 

Azerbeycan’ın Gence İlinde 

doğdu. Babası Hacızade Mirza 

Yusuf Bey, annesi de Yakut 

Hanımdır. 1906 yılında girdiği 

Gence Erkek Lisesinden 

1919 yılında 514 Numaralı 

diplomayla mezun oldu. 

Mezuniyetinin ardından bir 

süre İtalya’da tahsil gören Mirza 

Bey, buradan Berlin Yüksek 

Ziraat Okulunda öğrenimine 

devam ederek 23.06.1924’de 

Ziraat Diplomasını; aynı okulda 

Doktora öğrenimine devam 

ederek 15 Nisan 1930’da da 

▶ Mirza Hacızade (Gökgöl), 17 Eylül 1897 

tarihinde Azerbeycan’ın Gence İlinde 

doğdu. Babası Hacızade Mirza Yusuf Bey, 

annesi de Yakut Hanımdır. 1906 yılında 

girdiği Gence Erkek Lisesinden 1919 yılında 

514 Numaralı diplomayla mezun oldu. 

Mirza Hacızade (Gökgöl) was born on 

September 17, 1897 in Ganja, Azerbaijan. 

His father is Hacızade Mirza Yusuf and 

his mother’s name is Yakut. In 1906, he 

graduated from Ganja Male High School in 

1919 with diploma number 514. 

many people beginning from Governor 

of Ganja, the birthplace of Dr. Gökgöl to 

his son Demir Gökgöl, who is a theatre 

actor. Dr. Karagöz, also said that he 

saw great support from Dr. Baydur 

Yılmaz (1941-2007), who had been the 

Director of the Field Research Institute 

for many years and who was serving as 

the Minister›s Adviser at the date of the 

interview. 

Prof. Dr. Alptekin Karagöz sums up Dr. 

Mirza Gökgöl’s life as follows: 

“In addition to the information I 

received from his family and the 

Ministry archive about Dr. Mirza Gökgöl, 

I benefited from the booklet “Yeşilköy 

Agricultural Research Institute- 

Establishment and Development (1926- 

1961)”, which he had published with 

his own initiatives together with his 

colleague Recai Taşan, after retirement. 

The Official Duty Registration File of Dr. 

Gökgöl, registered with number 218, is 

still in the archives of the Ministry of 

Food, Agriculture and Livestock. 

Mirza Hacızade (Gökgöl) was born 

on September 17, 1897 in Ganja, 

Azerbaijan. His father is Hacızade 

Mirza Yusuf and his mother’s name 

is Yakut. In 1906, he graduated from 

Ganja Male High School in 1919 with 

diploma number 514. 

Having been educated in Italy 

for a period of time following his 

graduation, Mirza Bey continued 

his studies at the Berlin Higher 

Agriculture School, where he received 

the Diploma of Agriculture on June 

23, 1924 and then, he continued his 

PhD studies at the same school and 

received his PhD Diploma, which was 

signed by Rector Professor Aereobe on 

April 15, 1930. 

In 1929, Mirza Bey started to work 

at the Ministry of Agriculture with 

the registration file number of 218 

as “Doctor of Ameliorative Surgeon” 

(Doctor of Seed Breeding Expert) in 

Halkali Higher Agriculture School. 

He took his surname “Gökgöl” on his 

own request on December 17, 1934. 

In our conversation with his son 

Demir Gökgöl, he indicated that his 

father had always remembered the 

Ganja province and the lake known 

as “Göygöl” (which means “Blue Lake”) 

on the Azerbaijani Turkic, and he also 

said that from this reason he chose 

the surname of “Gökgöl”. 

As a result of the doctoral work 

completed by Mr. Mirza Bey in 

Germany, the Ministry of Agriculture’s 

written opinion on the initiative 

of the Halkalı Agriculture School 

was written by Süreyya Bey on 

16 August 1826 on behalf of the 

Minister of Agriculture. In this article, 

it is summarized that Mirza Bey, 

an Azerbaijani coach, is “capable 

of completing the mastermind of 

this master’s science team”, he 

has received a good education 

in Germany and his expertise is 

obtained from Professor Baver and 

other professors. A room to be used 

as a laboratory, and a budget for 

expenses should be allocated. The 

article also states that the accent is 

going to be improved over time since 

he is from Azerbaijan, and even if 


53

BİLİME DEĞER KATANLAR 

DR. MIRZA GÖKGÖL’E SAYGIYLA! 

Rektör Prof. Aereobe tarafından 

imzalanan Doktora Diplomasını 

alıyor. 

Mirza Bey, 1929 yılında 

Halkalı Ziraat Mektebi 

Alisi’nde Tarım Bakanlığının 

218 sicil numarasıyla “Islahı 

Büzür Mütehassısı Doktor” 

(Tohum Islah Uzmanı Doktor) 

unvanıyla göreve başlıyor. 

17.12.1934’de kendi isteğiyle 

“Gökgöl” soyadını almış. Oğlu 

Demir Gökgöl ile görüşmemizde, 

babasının anayurdu olan 

Gence İlini, orada bulunan ve 

halen Azerbeycan Türkçesinde 

“Göygöl” olarak bilinen gölü 

hep hatırladığını ve bu nedenle 

de “Gökgöl” soyadını seçtiğini 

söylemişti. 

Mirza Bey’in Almanya’da 

tamamladığı Doktora çalışması 

sonucu Ziraat Vekâletinin 

Halkalı Ziraat Mekteb-i 

Alisi’nde göreve başlama yazısı, 

16.08.1926 tarihinde Ziraat 

Vekili Namına Süreyya Bey 

tarafından yazılmış. Bu yazıda 

özetle Azerbaycan tebasından 

olan Mirza Bey’in “Almanya’da 

iyi bir tahsil gördüğü ve 

uzmanlığını Prof. Baver ve 

diğer Profesörlerden aldığı, bu 

efendinin mektebin ilim heyeti 

kadrosunu tamamlayabilecek 

yetenekte olduğu” belirtilerek 

kendisine tarla, traktör, ıslah-ı 

büzür (tohum ıslahı) için gerekli 

ekipman ile laboratuvar olarak 

kullanacağı bir oda verilmesi, 

masraflar için de bütçe tahsis 

edilmesi isteniyor. Yazıda 

ayrıca kendisinin Azerbaycan 

tebasından olması dolayısıyla 

şivesinin zamanla düzeleceği, 

bu sene değilse bile gelecek 

sene tohum ıslah dersinin 

müfredata konarak bu dersin 

54 

www.makarna.org.tr 

▶ Dr. Mirza Gökgöl’ün çoğu buğday türüne ait yaklaşık 4.500 herbaryum örnekleri İzmir, Menemen’deki Ege Tarımsal 

Araştırma Enstitüsü’nde koruma altına alınmış durumda. 

Mirza Gökgöl’s about 4.500 herbarium collections, mostly wheat cultivars, have been taken under protection by the Aegean 

Agricultural Research Institute in Menemen, Izmir. 

kendisi tarafından verdirilmesi 

ifade ediliyor. Dr. Gökgöl 

01.12.1929 tarihinde “mütehassıs 

ustabaşılar tahsisatından 230 lira 

ücretle” istihdam ediliyor. 

Eşi Zühre hanımdan Selçuk And, 

Oğuz Yusuf ve Demir Kayhan 

adında 3 oğlu ve Şule adında da bir 

kızı dünyaya gelen Dr. Gökgöl, 1961 

senesinde re’sen emekliye ayrılıyor. 

Emekli olduktan sonra sağlığı izin 

verdiği ölçüde Türkiye’de çeşitli 

özel üniversitelerde ders verdiğini 

biliyoruz. 1982 yılında vefat eden 

Dr. Mirza Gökgöl’ün kabri, oğlu 

Demir Bey’in verdiği bilgiye göre 

Sultanahmet mezarlığındadır.” 

Dr. Mirza Gökgöl’ün çoğu buğday 

türüne ait yaklaşık 4.500 

herbaryum örnekleri İzmir, 

Menemen’deki Ege Tarımsal 

Araştırma Enstitüsü’nde koruma 

altına alınmış durumda. Türkiye’de 

bitki genetik kaynakları ve 

özellikle buğday genetik kaynakları 

araştırmalarının öncüsü olan bu 

bilim adamımızı bugün saygıyla 

yâd ediyoruz. 

it is not this year, next year the 

seed improvement course will be 

given by the curriculum. Dr. Gökgöl 

was employed beginning from on 

December 1, 1929 with a fee of 

230 liras “from specialist foreman 

allocation”. 

Having 3 sons, Selçuk and Oğuz 

Yusuf and Demir Kayhan and a 

daughter, named Şule from his 

wife Mrs. Zühre, Dr. Gökgöl, retired 

in 1961. After retirement, we 

have the information that he has 

lectured at various universities 

in Turkey as much as his health 

permits. The grave of Dr. Mirza 

Gökgöl, who passed away in 1982 

is in Sultanahmet graveyard, 

according to the information given 

by his son, Mr. Demir Gökgöl.” 

Mirza Gökgöl’s about 4.500 

herbarium collections, mostly 

wheat cultivars, have been taken 

under protection by the Aegean 

Agricultural Research Institute 

in Menemen, Izmir. Today we 

remember with great respect 

this scientist, who is the pioneer 

of researching plant genetic 

resources and especially wheat 

genetic resources.

inci’li tarifler 

inci’li recipes 

Mantı 


Lumache 

Pasta 

6 kişilik Malzemeler: 

1 paket Mantı Makarna 

1 tatlı kaşığı tuz 

1 yemek kaşığı zeytinyağı 

250 gr orta yağlı kıyma 

3-4 dal maydanoz 

1 adet küçük boy soğan 

Tuz, karabiber, kimyon 

1 yemek kaşığı tereyağı 

Yoğurtlu sosu için: 

500 gr süzme yoğurt 

2 diş sarımsak 

Biberli sos için: 


1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber 

For 6 Persons Ingredients: 

1 package of Lumache Pasta 

1 dessert spoon salt 

1 table spoon olive oil 

250 gr medium-fat mincemeat 

3-4 springs of parsley 

1 undersized onion 

Salt, pepper and cumin 

1 table spoon butter 

For Sauce with Yoghurt: 

500 gr strained yoghurt 

2 cloves garlic 

For Pepper Sauce: 


1 dessert spoon red pepper powder 

Hazırlanışı: 

Kıymayı çukur bir kaba alın. Rendelenmiş soğanı, kıyılmış 

maydanozu, yarım çay kaşığı tuzu ve baharatını ekleyin. Yoğurun. 

Mantı makarnaların içini doldurmak için kıyma hamurundan 

küçük parçalar koparın ve henüz pişirmediğiniz makarnaların 

içini doldurun. Malzeme bitene dek bu işleme devam edin. 

Mantı hamurlarının içini doldurduktan sonra 1 tatlı kaşığı 

tuz ilave edilmiş kaynar suyun içine atın. 12 dakika haşlayın. 

Daha sonra süzün. Tuz ve 1 yemek kaşığı tereyağı ile tatlandırın. 

Servis tabaklarına paylaştırın. Üzerine sarımsaklı süzme 

yoğurdu dökün, tereyağında ısıtılmış kırmızı toz biberli sosu 

da hafifçe gezdirin. 

Preperation: 

Put the mincemeat into a deep bowl and add grated onion, 

chopped parsley, half tea spoon salt and spices and knead them. 

In order to stuff the inside of lemache pastas, tear off small pieces 

from dough mince and stuff the inside of the pasta you haven’t 

cooked yet. Continue this process until the material finishes. 

After stuffing the inside of the lemache dough, throw them into 

1 teaspoon salt added boiling water. Boil for 12 minutes and 

then drain the water. Flavor them with salt and 1 table spoon 

butter. Share them on service plates and pour the strained yoghurt 

with garlic over it and lightly drizzle red pepper powder 

sauce heated with butter over the meal. 


55

BESLENME 

MAKARNA ŞİŞMANLATIR MI? 


Şişmanlatır mı? 


Prof. Dr. 

Nevin ŞANLIER 

• Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi 

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı 

• Gazi University Faculty of Health Sciences Head 

of Department of Nutrition and Dietetics 

Vücut ağırlığıyla ilgili problemi olan pek çok kişinin cevabını 

merak ettiği en meşhur sorudur; “MAKARNA ŞİŞMANLATIR 

MI?”. Bu soru, bir Beslenme ve Diyetetik alanı profesörü 

olarak bana da en çok yöneltilen sorular arasındadır. Ben ise 

hep aynı cevabı veririm… 

It is the most reputed question, of which its answer is concerned by several 

people, who have problems with their body weights; “DOES PASTA MAKES 

FAT?” This question, as a Professor on Nutrition and Dietetics, is one of the 

most addressed questions to me. I give always the same answer… 

56 

www.makarna.org.tr

NUTRITION 

DOES PASTA MAKES FAT? 

Makarna, yapısında bulunan kоmpleks 

karbonhidratların hızlı bir şekilde 

parçalanıp enerjiye dönüşebilmesi, 

mineral ve vitamin açısından oldukça 

zengin olması nedeniyle önemli bir 

besin, enerji kaynağıdır. A, B1, B2, 

vitaminleri, demir, kalsiyum, fosfor, 

potasyum ve protein içerir. Yağ ve 

sodyum oranı düşüktür, kolesterol 

içermemektedir. 

Bu faydalarına karşın, tüketiminin 

istenilen seviyede olmadığını 

görüyoruz. Bunun belli başlı sebepleri 

vardır. Örneğin; Türkiye’de olduğu gibi 

pek çok ülkede makarna, bulgur veya 

pirinç pilavı gibi ana yemek olarak 

kabul edilmemektedir. 

Ancak bundan da önemlisi, 

makarnanın besleyici değerinin 

bugüne kadar tüketiciye yеtеrincе 

anlatılamamış olmasıdır. Biraz da 

bu nedenle tüketiciler arasında 

“makarna şişmanlatır” inancı 

yaygındır. Oysa sağlıklı yetişkin bir 

birey, günlük enerjisinin %55-60’nı 

karbonhidratlardan karşılamalıdır. 

Karbonhidratlar; basit şekerler ve 

kompleks karbonhidratlar olmak üzere 

iki grupta toplanmaktadır. Pancar, 

şeker kamışı veya mısır nişastasından 

elde edilebilen saf şekerlerin ve 

meyvenin yapısında doğal olarak 

bulunan basit şekerlerin tüketiminin, 

gün içerisinde toplam karbonhidrat 

tüketiminin %10’unu hatta son 

zamanlarda %5’ini geçmemesi 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 

önerilmektedir. Buna karşın bireylerin 

geri kalan karbonhidrat tüketimlerinin 

kompleks karbonhidratlardan 

karşılanması gerektiği belirtilmektedir 

ki, bu açıdan makarna, beslenmede 

önemli yer tutan besinlerden birisidir; 

üstelikte ucuz bir kaynaktır. 

Makarnanın yağ oranı çok düşüktür. 

Hem çok doyurucu hem de vücut 

Unutulmamalıdır 

ki makarna, vücut 

ağırlığını artırmaz; 

kullanılan sos 

ve yağ miktarı 

vücut ağırlığını 

artırmaktadır. 

It should not be 

forgotten that 

pasta doesn’t 

increase your 

body weight, but 

the amount of 

sauces and fats 

used at cooking. 

Since it is rich in mineral and vitamines and 

of complex carbonhydrates built-in which 

can easily turn into energy by degrading 

rapidly, pasta is an outstanding source of 

nutrition and energy. It consists of A, B1 and 

B2 vitamines, iron, calcium, phosphorus and 

proteins. It doesn’t contain cholesterol but 

lower rates of fat and sodium. 

In spite of these beneficiaries, we shall 

observe that pasta consumption is not at 

a desired level and it has certain reasons. 

For instance, like bulghur pilaf and rice 

pilaf, pasta is also not accepted as the main 

meal neither in Turkey nor in many other 

countries. 

Carbohydrates are grouped in two as basic 

sugar and complex carbohydrates. It is 

recommended by World Health Organization 

that the consumption of the pure sugar 

made from beet, sugar cane or cornstarch 

and the basic sugar naturally found in the 

fruits should not exceed 10% of the total 

daily carbohydrates consumption, even 5% 

recently. Conversely, it is mentioned that 

the remaining carbohydrates consumption 

of the individuals should be met as complex 

carbohydrates, and in this respect being an 

important food within nutrition, pasta also is 

a cheaper source. 

The fat ratio of pasta is very low. It is both 

very filling and includes all the required 

vitamins and minerals needed by the body. 

Also being an important source of protein, 

it includes most of the amino acids that can 

not be produced by the body and hence, to 

be received by all means via the food. When 

mixed/consumed with meat, chicken, cheese 

or other diaries or beans, the protein amount 

is even increased and it becomes a premier 

meal. 

Now, let’s come to the main 

question: “Does pasta makes fat?” 

In prevention of obesity and metabolic 

diseases, we always emphasize the 

importance of enough and balanced 

nutrition. In this sense, not only 

Mediterranean Diet, which is one of the 

well-known nutrition diets, but also cereals 

and pasta have a significant place. When we 

consider Mediterranean countries while this 

type of nutrition can be frequently viewed, 


57

Makarna tüketmekten 

korkmayın. 

Don’t be scared of pasta 

consuming. 

BESLENME 

MAKARNA ŞİŞMANLATIR MI? 

için gerekli tüm vitamin ve 

mineralleri içermektedir. Aynı 

zamanda önemli bir protein 

kaynağı olup vücut tarafından 

üretilmeyen ancak yiyeceklerle 

mutlaka alınması gereken 

aminoasitlerden çoğunu yapısında 

bulundurmaktadır. Et, tavuk, 

peynir veya diğer süt ürünleri 

veya fasulyeyle karıştırıldığında/ 

birlikte tüketildiğinde protein 

değeri daha da artmakta ve tüm 

esansiyel aminoasitleri içeren 

birinci kap/temel bir yemek haline 

getirilmektedir. 

Şimdi asıl soruya gelelim; 

‘makarna şişmanlatır mı?’ 

Obezite ve metabolik hastalıkların 

önlenmesinde yeterli ve dengeli 

beslenmenin önemini her zaman 

vurguluyoruz. Bu anlamda en iyi 

bilinen beslenme modellerinden 

biri olan Akdeniz diyetinde, 

tahıl grubu ve makarna önemli 

bir yere sahiptir. Bu beslenme 

şeklinin sıklıkla gözlendiği 

Akdeniz ülkelerine bakıldığında 

da özellikle bulgur ve makarnanın 

yüksek oranda tüketildiğini 

görmekteyiz. Bu besinlerin glisemik 

indekslerinin düşük olması, kan 

şekeri ve insülin düzeyini olumlu 

yönde etkilemektedir. Ayrıca bu 

ürünler mide boşalma hızını da 

yavaşlattıklarından bir yanda 

kan şekeri düzeyini olumlu yönde 

etkilerken, diğer yandan besin 

alımını azaltarak obezite riskini 

düşürmektedir. Bu veriler ışığında, 

uygun ve yeterli miktarda makarna 

tüketiminin şişmanlıkla ilintili 

olmadığını söyleyebiliriz. 

Zayıflama programlarında, 

yiyeceklerin yağ oranı ve 

glisemik indeksleri büyük önem 

taşımaktadır. Makarnada hem yağ 

içeriği çok azdır hem de glisemik 

we can easily observe that especially 

bulghur and pasta are at high incidence 

of consume levels. Since the glycemic 

index of these products are low, it effects 

positively to blood glucose and insulin 

levels. Besides, these products lower 

the risk of obesity, while on one side 

they slow down the rate of discharge 

of stomach and on the other side, by 

effecting blood glucose level positively. 

In light of these informations, we shall 

point out that, a suitable and sufficient 

level of pasta consumption has no 

relation with obesity. 

In weight-loss programs, the fat rates 

and glycemic index of food are of great 

importance. In pasta, both the fat 

content and glycemic level is lower. 

Since complex carbonhydrates mix 

slowly with blood, they evoke insulin 

release more balanced and causes 

feeling of satiety for a much longer 

time. The energy coming from this type 

of carbonhydrates are stored in the 

muscles and mixes with blood when 

needed. 

Fatty and creamy sauces and other 

foods are those which are included while 

cooking pasta and they cause increases 

in energy density of pasta. Therefore, 

to be of the opinion that “pasta makes 

fat” is a wrong decision. The amount of 

consumed pasta, whereas fat content 

the sauces used in cooking pasta 

process have influences on body weight 

increases. 

Pasta must not be assumed as a food 

to be kept away from. Even in the diets 

adopted for losing pounds, diabetes, 

cardiovascular disorders, pasta may be 

consumed at appropriate amounts and 

frequency. 

At the same time, pasta consumption 

is a healthy choice in order to fulfill the 

additional energy for the individuals 

needing a high level of energy such as 

workers with higher physical activities 

and sportsmen. Using fats or proteins 

in order to secure the additional 

energy for the body is never a better 

alternative. For the individuals working 

at heavy physical activities, sportsmen 

58 

www.makarna.org.tr

NUTRITION 

DOES PASTA MAKES FAT? 

indeksi düşüktür. Kompleks 

karbonhidratların kana daha 

yavaş geçmeleri nedeniyle 

insülin salınımı daha dengeli 

uyarmakta ve daha uzun süre 

tokluk sağlamaktadır. Bu tip 

karbonhidratlardan gelen enerji, 

kaslarda depolanarak gerekli 

olduğu zaman kana salınır. 

Makarnanın enerji yoğunluğunu 

arttıran, pişirilirken içerisine 

konulan yağlı, kremalı soslar 

ve diğer enerji değeri yüksek 

besinlerdir. Dolayısıyla 

“makarna şişmanlatır”, yanlış 

bir düşüncedir. Tüketilen 

makarnanın miktarı, 

hazırlanması esnasında 

kullanılan soslar ve yağ içeriği 

vücut ağırlığının artmasında 

etkili olmaktadır. 

Makarna, tüketiminden 

kaçınılacak bir besin olarak 

görülmemelidir. Zayıflama, 

diyabet, kardiyovasküler 

hastalıklar vb hastalıklarda 

uygulanan diyetlerde bile uygun 

miktar ve sıklıkta makarnayı 

kullanmaktayız. Danışanlarımıza 

tüketilmesi gereken miktarları 

göz önünde bulundurarak 

tavsiye etmekteyiz. 

Aynı zamanda, fiziksel aktivitesi 

yüksek çalışanlar, sporcular 

vb. enerji ihtiyacı fazla olan 

bireyler için gerekli olan ek 

enerjinin sağlanmasında 

makarna tüketimi, sağlıklı bir 

tercihtir. Vücuda sağlanmaya 

çalışılan ek enerji için yağların 

veya proteinlerin kullanımı 

hiçbir zaman iyi bir alternatif 

değildir. Ağır fiziksel aktivite 

gerektiren işlerde çalışan 

kişiler, sporcular veya düzenli 

fiziksel aktivite yapan kişilerde 

özellikle aktivite öncesinde 

or people performing regular 

physical activities, consumption 

of protein especially just before 

the activities impact performance 

negatively since the digestion 

of protein is difficult. Besides, 

the nitrogenous waste after 

the protein consumption needs 

to be excreted via the kidneys; 

given that the liquid excretion 

from the kidneys decrease 90% 

during the performance, this 

means an excessive load to the 

kidneys. Thus, by preferring pasta 

consumption before the activity, 

the required energy for the 

muscle work within first 20-30 

minutes of the performance is 

gained and thereby the depleting 

of glucose stocks lately is secured 

and the performance is increased. 

Pasta is 

fulfilling. 


doyurucudur. 

protein tüketimi, sindirimi zor 

olduğu için performansı olumsuz 

yönde etkilemektedir. Ayrıca protein 

tüketimi sonrasında oluşan azotlu 

atıkların böbrekler yardımıyla dışarı 

atılması gerekmektedir. Performans 

esnasında böbreklerden sıvı atma 

oranın %90 azaldığı düşünülürse, bu 

durum böbreklere aşırı derecede yük 

anlamına gelmektedir. Bu sonuçta 

aktivite öncesinde makarna tüketimi 

tercih edilerek, performansın ilk 

20-30 dakikasındaki kas hareketi 

için gerekli olan enerji elde edilmiş 

olmakta ve böylece glikoz depolarının 

geç boşalması sağlanarak performans 

artırılmaktadır. 


59

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

“Başarımızın sırrı; 

makarnaya olan 

tutkumuz!” 

“The secret of our success; 

Our passion for pasta!” 

Son 20 yıl içinde sadece birkaç ülke Türkiye’den daha çok değişime uğradı. Benzer şekilde 

makarna sanayisi de… Türkmen Makarna, bu değişimi en iyi yakalayan firmalardan 

biri. 1996 yılında başladığı makarna üretiminde, sektörün büyümesinin 

daima bir parçası oldu. Genel Müdür Ahu Güven, başarılarının sırrını, 

makarnaya olan tutkularına bağlıyor. 

During the last 2 decades only a few countries have underwent changes more than 

Turkey. Likewise pasta industry also… Türkmen Makarna is one of the companies 

which has grabbed this change in the best way. It has been a part of the 

improvement of the sector since 1996, in the year that Türkmen Makarna began 

pasta production. General Manager Mrs. Ahu Güven explains their secret of 

success, as being infatuated with pasta. 

Ahu Güven 

Röportaj / Reportage 

Metin Ertunç 

Sabahın erken saatlerinde Çankırı’ya doğru 

yola çıkıyoruz. Ankara trafiği her zamanki 

gibi kalabalık. Akyurt’u geçtikten sonra yol 

tenhalaşmaya başlıyor. Alçak tepeler ve ufuk 

çizgisiyle birleşen uçsuz bucaksız düzlüklerden 

geçiyoruz. 

35 sene sonra bu kenti tekrar göreceğim için, 

heyecanlıyım. Yol boyu, ilk gençlik yıllarımdan 

kalan Çankırı’yı gözümün önüne getirmeye 

çalışıyorum. Eski bir tren istasyonu, hemen yanı 

başında büyükçe bir tahıl silosu ve büfe… Bir de 

taş bedesten… 

Yol sessizce akıp gidiyor. Sağlı sollu yol 

üstü tezgahları kurmuş köylüler. Tezgahlar, 

sarı kavunlar ve balkabağı ile dolu. Kuzey 

Anadolu’nun bu küçük ilinin ekonomisi tarıma 

We set off to Çankırı early in the morning. 

Ankara’s traffic is crowded as usual. After 

crossing Akyurt, the road becomes to be lesscrowded. 

We are going through low hills and vast 

plains combining with horizon. I’m very excited 

since I will see this city after 35 years. Along 

the road, I’m trying to revive aÇnkırı in front of 

my eyes, which was left in my teenage yearss. 

An old train station, just beside it a large grain 

silo and a buffet… and also the covered bazaar 

(bedesten) made up of stone… 

The road flows quietly. The peasants have set up 

their stalls both on the left and the right side of 

the road. The stalls are full of yellow melons and 

pumpkins. The economy of this little city, located 

in Northern Anatolia, depends on agriculture. 

Melon is among the most known products of the 

region… 

60 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

dayanıyor. Kavun ise yörenin en bilinen 

ürünleri arasında… 

Biraz daha zorluyorum hafızamı… Dar 

sokaklara sıra sıra dizilmiş ahşaptan, 

kerpiçten evleri geliyor gözümün önüne. 

‘Hala duruyorlar mı acaba?’, diye 

geçiriyorum içimden; zamanımız olursa 

gezmeyi çok isterim. 

Son düzlüğe inerken şehrin silueti 

belirmeye başlıyor. Sol tarafta yeni 

organize sanayi bölgesi, biraz ilerde 

ise Türkmen Makarna’nın fabrikası var. 

1980 yılında kurulan bu fabrika, 36 yıldır 

Çankırı sanayisinin gelişiminde öncü rolü 

oynuyor. Bugün, Aytaç Et’in ardından 

şehrin ikinci büyük gıda üreticisi 

konumunda. 

Yol ile fabrika arasından demiryolu hattı 

geçiyor. Demiryolu hattını geçer geçmez 

fabrikanın nizamiyesine ulaşıyoruz. İdare 

binasının hemen karşısında depolar 

ve yükleme alanlarını görüyorum. Her 

yükleme alanında bir TIR duruyor. Bu 

TIR’lar, özenle ambalajlanmış makarnaları 

İstanbul’a götürecek. Oradan gemilerle 

dünyanın pek çok ülkesine ve sofralarına 

lezzet katacak bu makarnalar. 

Sol tarafta fabrikaya ait tahıl siloları 

mevcut. Siloların biraz ötesinde, 

sonradan un ve yem fabrikası olduğunu 

öğrendiğim binalar duruyor. Depolama 

alanının hemen arkası ise makarna 

fabrikası. 

Bizi, şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ve 

Genel Müdürü Ahu Güven karşılıyor. 

Sıcakkanlı, samimi ve güler yüzlü 

biri… Röportaj öncesi uzun bir sohbet 

gerçekleştiriyoruz. Yol boyu şehirle 

ilgili anılarımı paylaşıyorum, demiryolu 

istasyonunu, siloları ve büfeyi… 

“Bahsettiğiniz yerleri biliyorum, röportajın 

ardından sizi oraya götürelim” diyor. 

Ahu Güven, Türkmen Makarna’nın da 

bağlı bulunduğu Untaş Gıda Sanayi 

▶ Makarnalar yola çıkmak için hazır. 

Pastas are ready to hit the road. 

1980 yılında kurulan 

bu fabrika, 36 yıldır 

Çankırı sanayisinin 

gelişiminde öncü rolü 

oynuyor. 

This factory, which was founded 

in 1980, plays a leading role in 

the development of the city’s 

industry. 

▶ Un, yem, irmik ve makarna üretimi yapan entegre tesisten görünüm. 

A view from the integrated fcility, producing flour, feed, semolina and pasta 

I compel my memory a bit more… The 

wooden and mud-brick houses lined 

along narrow streets comes to my 

mind. “Do they still stand on their own 

places?” I passed through my mind; and 

if I have time, I would like to visit them 

very much. 

Down to the final stretch of the road, 

began to appear the silhouette of the 

city. The new organized industrial zone 

is located on the left side and a little 

bit further away exists the factory of 

Türkmen Makarna. This factory, which 

was founded in 1980, plays a leading 

role in the development of the city’s 

industry. Today, it ranks second in food 

production of Çankırı after Aytaç Et. 

Railway line passes through the road 

and the factory. As soon as passing 

the railway line we reach to the main 

entrance door of the factory. I can see 

the warehouses and loading areas just 

at the opposite of the administrative 

building. In each loading area, stays an 

articulated lorry (TIR). These lorries will 

carry the pastas packed with caution to 

Istanbul. From there, by means of ships 

these pastas will add flavour to the 

meals in many countries. 

On the left side, stnads grain silos of the 


61

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

şirketinin Kurucusu ve Yönetim Kurulu 

Başkanı Cafer Özkan’ın en büyük kızı 

aynı zamanda. Bir aile şirketi olan 

Untaş’ta, Ahu Hanımın eşi Tayfun Güven 

Yönetim Kurulu Başkan Vekili, en küçük 

kız kardeşi Gülberk Özkan da Yönetim 

Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Diğer 

kardeşi Ela Özkan-Canbolat’ın Çankırı 

Karatekin Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi 

olduğunu öğreniyorum. 

Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Meclis 

Başkanı görevini de yürüten Cafer 

Özkan, Çankırı’nın sosyal ve ekonomik 

hayatının en bilinen isimlerinden biri. Bir 

inşaat mühendisi olarak projelendirdiği 

ve bizzat kendi elleriyle temelini attığı un 

fabrikasına ortak olması; onu bugünkü 

sanayici kimliğine kavuşturmuş. 36 

yıllık sanayicilik yaşamında pek çok kez 

vergi rekortmenleri listesinde yer almış. 

Un fabrikasını yem ve irmik, ardından 

makarna fabrikası takip etmiş. 1983 

yılında 

yem, 1994’te irmik, 1996 yılında ise 

makarna fabrikası üretime başlamış. 

Şirkette çalışmaya başlaması, makarna 

fabrikasının üretime geçtiği 1996 yılına 

rastlayan Ahu Güven, ilk yılları şöyle 

özetliyor: 

“1985’de ilk irmik ihracatımızı Cezayir’e 

gerçekleştirdik. Un tesislerimizde 

ürettiğimiz irmiğin ihracatı, aynı 

zamanda Çankırı’nın da ilk ihracatıydı. 

1994 yılında irmik fabrikasının montajı 

bitti, aynı yıl test üretimlerine başladık. 

Birkaç ay içinde irmik satabilir noktaya 

geldik. Ardından makarna yatırımı geldi. 

İlk makarna ihracatımızı da 1996’da 

Rusya’ya yaptık O günden bugüne 

irmik ve makarna üretimi ağırlıklı 

çalışmaktayız.” 

“Yem ve un işlerimiz de devam 

etmektedir” diyen Güven, ekliyor: “Son 

yatırımımızı 2015 yılında yaptık. Hem iç 

piyasaya, hem de ihracata mal üreten 

ve satan bir firmayız.” 

Türkmen markanızı biliyorum ama 

Pasta Maria? Biraz ondan bahseder 

misiniz? 

Türkmen ilk tescilli markamız, makarna 

ile beraber aynı marka ile un ve yem 

üretimlerimiz devam etmekte. Makarna 

üretimine ilk bu marka ile başladık. 

İhracat için alternatif marka olarak Pasta 

Maria markasını geliştirdik. 

Söz açılmışken ihracatı konuşalım 

biraz… 

Şu anda 40’ın üzerinde ülkeye makarna 

ihracatı gerçekleştiriyoruz. Hacim olarak 

factory. A little further of these silos, 

there are buildings of feed and flour 

factories as I have learned later. Just 

behind the storage area is the pasta 

factory. 

Mrs. Ahu GÜVEN, the General Manager 

and the Member of the Board of 

the company welcomes us. She is a 

warm-blooded, sincere and a smiling 

person… We have a long conversation 

before the reportage. I share my 

remembrances such as railway station, 

the silos and the buffet along the 

road… “I know the places you mention, 

after the reportage let me take you 

there.” She says. 

Mrs. Ahu GÜVEN is the eldest daughter 

of Cafer ÖZKAN, both the founder of 

UNTAŞ Gıda Sanayi and the Chairman 

of the Executive Board at the same 

time. At the family-owned enterprise 

UNTAŞ, Mr. Tayfun GÜVEN, spouse 

of Ahu Güven performs as the Vice- 

President of the Executive Board, her 

youngest sister Gülberk ÖZKAN is also 

carrying out Member of Executive 

Board. Later, I have been informed 

that her other sister, Mrs. Ela ÖZKAN 

CAMPOLAT is an academic personnel 

at Çankırı Karatekin University. 

62 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

▶ Yönetim Kurulu Başkanvekili Tayfun Güven, iki makarna üretim hattı arasında objektiflerimize poz verirken… 

Vice President of the Executive Board Mr. Tayfun GÜVEN, while posing between two pasta production lines… 

en fazla Afrika ülkelerine satış yapıyoruz. 

Diğer ihraç pazarlarımız arasında Orta 

Doğu ülkeleri, Uzak Doğu ve Asya, Doğu 

Avrupa ülkeleri bulunuyor. 

Açıkçası, pazar segmentindeki 

çeşitliliğimiz ihracattaki sürekliliğimizi 

sağlıyor, her ülkenin kendine özgü 

avantajları olduğu gibi dönem dönem 

ekonomik ve siyasi tehditleri de 

olabiliyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim 

ki; son yıllarda yaşadığımız 

olumsuzluklar ve durgunluğa 

rağmen üyesi bulunduğumuz Türkiye 

Makarna Sanayicileri Derneği’nin 

de çeşitli girişimleri ve desteğiyle 

makarna sanayicileri olarak kapasite 

doluluğumuzu devam ettirebiliyoruz. 

Yeni bir yılda, yenilenmiş hedeflerimizle, 

mevcut pazarlarımızdaki konumumuzu 

güçlendirmeyi, bununla beraber yeni 

pazarlara ulaşmayı planlıyoruz. 

Makarna ile ilgili alışkanlıklarınızı da 

konuşalım… Sevdiğiniz bir çeşit var mı? 

Yaklaşık 40’a yakın çeşitte makarna 

üretimimiz bulunmakta. Üstelik ben, 

Genel Müdürlük görevini üstlenmeden 

önce 15 yıl üretim müdürü olarak 

çalıştım. Dolayısıyla çeşit gözetmeksizin 

Mr. Cafer ÖZKAN, who is also acting as 

President of the Assembly of Trade and 

Industry Chamber of Çankırı is one of 

the most well-known names in social 

and economic life of Çankırı. Being a 

partner of the flour factory of which he 

has projected with his own hands once 

upon a time as a construction engineer, 

today brought him the industrialist 

identity. During his industrial career of 

36 years, he has been on the list of tax 

champions several times. The flour factory 

was followed by feed and semolina 

factories. In 1983 feed factory, in 1994 

the semolina factory and lastly, in 1996 

pasta factory began production. 

Mrs. Ahu GÜVEN began to work in the 

company in 1996, at the same time 

with the beginning of pasta factory’s 

production, has summed up the first 

years as follows: 

“We performed our first exports 

in 1985 to Algeria. The exports of 

semolina, of which we have produced 

in our flour factory, was also the 

first exports of Çankırı. In 1994, 

assembly-line of semolina factory 

came to an end and we began trial 

production in the same year. We came 

to be able to sell semolina in a few 

months and then, pasta investment 

was realized. We performed our first 

pasta exports to Russia Federation 

in 1996 and beginning from that 

time, we work mainly on pasta and 

semolina.” After stating “Our feed and 

flour business is also continuing”, Mrs. 

GÜVEN adds “We have established 

our last investment in 2015. We are 

a company producing and selling 

for both domestic markest and for 

exports.” 

I have information about your 

trademark TÜRKMEN but what 

about Pasta Maria? Could you 

mention a little bit about it? 

TÜRKMEN is our first registered 

trademark. Accompanied to pasta, 

with the same trademark our feed 

and semolina production is also 

in progress. With this trademark 

we began pasta production. As an 

alternative trademark for pasta, 

we have improved Pasta Maria 

trademark. 

By the way, let’s talk a little bit 

about exports… 

Currently, we perform exports more 

than 40 countries. On the basis of 

amount, African countries take the 

first place in our exports, whereas 


63

▶ Ahu Güven – Tayfun Güven 

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

makarnanın kokusuyla, dokusuyla, 

tadıyla bendeki yeri çok ayrıdır. 

Ama en fazla tükettiğim çeşit, çubuk 

makarna. Kızım Aybala da çok sever. 

Haftada en az 3-4 akşam makarna 

pişer evimizde. Bazen Aybala’ya, 

‘Herkes bizim kadar tüketse, Türkiye 

makarna tüketiminde muhakkak ilk 

3’e girer’ diyorum. 

Hatırlıyorum, kızım küçükken, kısa 

kesme makarnalarla oyun oynardık, 

parmaklarına takardık makarnaları. 

Aslında ne yedirmek istediysem 

makarna ile yedirdim ona. Ispanak, 

balık, aklınıza ne gelirse… Makarna 

ile birleştirdin mi hepsi yenirdi. Öte 

yandan şöyle düşünün, su ve irmik. 

Başka hiçbir katkı maddesi yok 

makarnada; doğal ve saf bir gıda. 

Beslenmedeki üstün özelliklerini 

saymıyorum bile… Sadece bu doğallığı 

nedeniyle bile, çocuklarımıza güvenle 

yedirebileceğimiz temel gıdaların 

başında gelir. 

Özel bir tarifiniz var mı? 

Ama size hazırlaması çok kolay, 

lezzetli bir tarif vereyim. Makarnanızı 

haşlarken, bir yandan da bir 

veya iki adet patlıcanı közleyin, 

dilimleyin. Közlenmiş patlıcanları, 

içine krema koyduğunuz tavaya 

boşaltın ve birlikte ısıtın, tuz ve 

karabiber ilave edin, tulum peyniri 

ve cevizleri, haşlamış olduğunuz 

kesme makarnaları birlikte karıştırıp 

servis edin. Krema kullandığınız için, 

yağ ilave etmenize gerek yok. ‘Ben 

kremayı çok yağlı buluyorum, yemem’ 

derseniz, sütle seyreltilmiş beşamel 

sosla da yapabilirsiniz. Üzerine biraz 

fesleğen ya da maydanoz, İşte size, 

tabakta şık duran, lezzetli ve hafif bir 

ana yemek. 

Tarifimizi de aldık. Sohbetimizi yeni 

yıla ilişkin bir değerlendirmenizle 

sonlandıralım isterseniz… 

Her zamanki gibi, yeni yıla yeni 

umutlarla giriyoruz. Ancak ekonomik 

büyüme dünyanın her yerinde 

yavaşlamış; politik belirsizlikler ve 

kaotik ortam uzun vadeli planların 

önüne geçmiş durumda. 

Biz sanayiciler için, ekonomik 

durgunluk dönemleri sınav 

dönemleridir. Hızlı karar almak, 

değişimlere açık olmak çok 

önemlidir. Diğer taraftan siyasi 

ve ekonomik kriz ortamları kendi 

Middle East, Far East Asia, Asia and Eastern 

Europe countries are our other export 

markets. 

Briefly, our diversity in market segments 

ensures us the continuity of our exports. As 

each country has its own specific advantages, 

from time to time they shall also have 

economic and social challanges. I can easily say 

that, despite the negativity and the stagnation 

in which we live in recent years, with various 

initiatives and great support of Association 

of Turkish Pasta Manufacturers, we pasta 

industrialists have found the opportunity to 

continue working by full capacity. 

In the new year, with our renewed goals, we 

aim to strengthen our position in our existing 

markets and to expand into new ones. 

Let’s talk about your pasta habits… Do you 

have a favorite kind? 

We produce approximately 40 different kinds of 

pasta. Moreover, I have worked as production 

manager for 15 years, before performing as 

general manager. Therefore, regardless of its 

type, the place of pasta with its odor, structure 

and taste is very special for me. 

But I consume mostly spaghetti. My daughter 

Aybala also likes it very much. 3-4 times in a 

week pasta is cooked in our house. Sometimes 

I mention to Aybala, “If everybody consumes 

pasta as much as we do, then Turkey shall 

rank at top 3of pasta consumption in the 

world.” 

I remember, when my daughter was little, 

we were playing with short cut pastas and 

inserting them into fingers of Aybala. In 

fact, whatever I wanted her to eat, I fed her 

with pasta. Spinach, fish or whatever comes 

to your mind… When I combine them with 

pasta, everything was being eaten. On the 

other hand, think of it in this way, water and 

semolina. There is no any other additives in 

pasta, a natural and pure food. I don’t even 

mention the superior nutritional properties… 

Even just with this naturality, it is one of the 

basic food that we can feed our children 

safely. 

64 

www.makarna.org.tr

içerisinde fırsatlar da yaratabilir. Biz de 

bu dönemde, krizin yarattığı etkileri en iyi 

şekilde göğüsleyeme çalışmaktayız. Gıda 

sektöründe üretim yapan bir firmayız, 

temel bir gıda üretiyoruz, görece krizden 

daha az etkilendiğimiz söylenebilir. Bu 

konjonktürde, fiyat duyarlılığı ön sıralarda 

gelmekte ama hedef pazarlarda “Türk 

Makarnası” olarak başarının sırrının kalite 

ve kalitenin sürekliliğinden geçtiğine 

inanıyoruz. Orta ve uzun vadede bu 

tutarlılığın başarıyı beraberinde 

getireceği düşüncesindeyiz. 

Tabii bu dönemlerde öncelikle 

maliyet duyarlılığı ve fiyata 

odaklanıyoruz ama değer 

yaratma çabamız da devam 

edecek. 

Başarımızın sırrı, makarnaya olan 

tutkumuzdur. Temel felsefemiz ise 

sektörle beraber büyüyebilmektir. 

Sektörün geleceğini ve sürekliliğini 

sağlamak adına, çözüm odaklı ortak 

politikalar, stratejiler üretebilmeliyiz. 

“Türk Makarnası” algısını tüm dünyada 

yükseltmek ve rekabetçi üstünlüğümüzü 

yaratmak önceliğimiz olmalıdır. 

“15 yıl üretim 

müdürü olarak 

çalıştım. Dolayısıyla 

çeşit gözetmeksizin 

makarnanın kokusuyla, 

dokusuyla, tadıyla 

bendeki yeri çok ayrıdır.” 

“Moreover, I have worked as 

production manager for 15 

years, before performing as 

general manager. Therefore, 

regardless of its type, the 

place of pasta with its odor, 

structure and taste is very 

special for me.” 

▶ Ahu Güven, gün içerisinde oturmaya çok az fırsat bulduğu masasının başında… 

Mrs. Ahu GÜVEN is on her desk, of which she finds very little opportunity to sit during the day 

interview 

RÖPORTAJ 

AHU GÜVEN 

Do you have a special recipe? 

Let me give you a very easy and delicious recipe 

preperation. While boiling your pasta, roast 2 pieces 

of aubergine and then slice them. Pour the roasted 

aubergines with the cream into a pan and heat 

together, add salt and pepper, mix pasta with tulum 

cheese and walnuts together and then service it. 

Since you have used cream, there is no need for oil, 

If you say that “I find cream quite oily, therefore I 

won’t eat.” You may cook it with bechamel sauce 

diluted with milk. Pour some basilicum or parsley on 

pasta, and here standing a delicious and light main 

meal in a stylish plate. 

We got your recipe. Let’s give an end to our 

conversation with your assessments about the 

new year… 

As usual, we enter into a new year with new hopes. 

But the economic growth is in a slowed situation in 

every part of the World; the political uncertainity 

and chaotic environment intercepts long-term plans. 

For us, as industrialists, recession periods are 

exam terms. It is very important to take quick 

decisions and be open to changes. On the other 

side, economic and political crisis times shall create 

their own opportunities also. In this period, we are 

trying to cope in the best way with the impacts of 

the crisis. We are a producer company in food sector 

and we produce a basic food, therefore, it should 

be said that we have been affected relatively less. 

In this conjuncture, although the price sensitivity 

comes in the front row, we believe that the secret 

of the success in target markets as being “Turkish 

pasta” passes through the quality and the quality 

consistency. We are of the opinion that, in midand-long 

run, this consistency will bring success. 

Naturally, in these sensitive periods we focus on 

price and cost sensitivity but our efforts for value 

creation will go on. 

The secret of our success is our passion for pasta. 

Our basic philosophy is growing together with the 

sector. To ensure the continuity and the future of 

the sector, we must be able to produce solutionoriented 

policies and strategies. In order to increase 

the “Turkish pasta” perception all over the world, 

creating our competitive advantage must be our 

main priority. 


65



Beğendili Yüksük 



1 paket Yüksük Makarna 



Beğendi için: 

1 kg bostan patlıcanı 


2 yemek kaşığı un 

500 ml sıcak süt 

100 gr rendelenmiş eski kaşar peyniri 

Bir tutam rendelenmiş muskat 

Tuz, taze çekilmiş karabiber 

¼ demet kıyılmış maydanoz 

Et kavurma için: 

300 gr kuşbaşı dana eti 

1 tatlı kaşığı tereyağı 

1 çay kaşığı zerdeçal 

1 çay bardağı domates püresi 

Tuz 


Et kavurma için orta boy bir tencereyi ocağın üzerine alın. 

Tencere iyice ısınınca çok küçük doğranmış dana etini ekleyin. 

Suyunu salıp çekene dek kavurun. Suyunu salıp çekince 

tereyağını, zerdeçalı ve domates püresini ilave edin. Önce 

yüksek ateşte birkaç dakika kaynatın, daha sonra ateşi kısın. 

Yarım saat pişirin. Ocaktan alın, tuzunu ekleyin. Et kavurmanız 

hazırdır. 

Beğendi için patlıcanları tercihen kömür ateşinde, bu mümkün 

değilse fırında közleyin. Patlıcanların kabuklarını keskin 

bir bıçakla soyup atın. Patlıcanların etli kısımlarını da bir 

kaba aktarın. 

Tereyağını bir tencerede, orta ateşte ısıtın. Yağ ısınmaya başlayınca 

unu ilave edin. Tahta bir kaşıkla sık sık karıştırarak 

pişirin. Közlenip soyulmuş patlıcanları ekleyin. Çırpma teliyle 

karıştırarak ezin. Kaynar sütü de ekleyin. İyice püre olana 

kadar karıştırıp birkaç taşım kaynatın. En son rendelenmiş 

kaşar peynirini, muskatı ve tuzunu ekleyin. Karıştırıp ocaktan 

alın. 

Makarnayı 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilmiş kaynar suda haşlayın, 

daha sonra süzün. Tereyağı ve tuz ekleyip tatlandırın. 

Isıya dayanıklı bir servis tabağına önce makarnayı yerleştirin, 

sonra da patlıcan beğendiyi ve sosuyla birlikte et kavurmayı 

ekleyin. 200 derece fırında 10 dakika ısıtın. Maydanoz serpin. 

Sıcak servis yapın. 

Thimbles Pasta 

with Aubergine 

Puree 


1 package of thimbles pasta 



For Aubergine Puree: 

1 kg aubergine 

2 table spoons butter 

2 table spoons flour 

500 ml hot milk 

100 gr grated aged kasar cheese 

1 pinch of grated nutmeg 

Salt, fresh granulated pepper 

¼ bunch of chopped parsley 

For Roasted Meat: 

300 gr cubed veal meat 

1 dessert spoon butter 

1 teaspoon turmeric 

1 tea glass tomato puree 

Salt 

Preperation: 

Put a medium sized pan on the stove for roasting meat. When 

the pan gets thoroughly hot add the veal meat and roast them 

until its water evaporates. After then the water evaporates add 

butter, turmeric and tomato puree. First boil it over high heat 

and then turn the heat down. Boil it for half an hour, take the 

pan off the stove and add salt. Your roasted meat is ready now. 

For aubergine puree, grill the aubergines on coal fire, if it is not 

possible, grill in the oven. Peel the aubergines with a sharp knife 

and transfer the aubergines into another bowl. 

Heat the butter in a pan over a medium heat and add flour when 

the butter begins to heat. Cook them with a wooden spoon by 

frequently stirring and add the peeled aubergines and crush 

them while mixing them with whisk. Add hot milk. Mix them 

until they become puree and cook for a while. At last, add the 

grated aged kasar cheese, nutmeg and salt, mix them and take 

the pan off the stove. 

Boil the pasta in 1 dessert spoon salt-added water and then 

drain the water. Flovor it by adding butter and salt. First, place 

the pasta on a heat-resistant plate and later add aubergine puree 

and roasted meat with its sauce. Heat them in an 200 ºC oven for 

10 minutes. Sprinkle with parsley and serve warm. 

66 

www.makarna.org.tr



Narlı ve Mısırlı 

Kuskus Salatası 

Kuskus Salad 

with Pomegranate 

and Corn 


1 su bardağı Kuskus 

2 yemek kaşığı haşlanmış 

mısır tanesi 

1 narın taneleri (tercihen tatlı nar) 

1 kutu Akdeniz yeşilliği 

Sosu için: 

2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı 

1 yemek kaşığı limon suyu 

1 tatlı kaşığı nar ekşisi 

Tuz, taze çekilmiş karabiber 

1 limonun rendelenmiş kabuğu 


1 water glass Kuskus 

2 table spoons of boiled corn 

Grains of 1 pomegranate 

(preferably sweet pomegranate) 

1 box of Mediterranean Greens 

For the Sauce: 

2 table spoons extra-virgin olive oil 

1 table spoon of lemon juice 

1 dessert spoon pomegranate syrup 

Salt, fresh granulated pepper 

Peels of 1 lemon 


Kuskusu 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilmiş kaynar suda 10 dakika 

haşlayın. 

Sosu için tüm malzemeyi karıştırın. 

Kuskusu süzüp çukur bir kaseye aktarın. 

Sosu ve kalan malzemeyi ekleyip harmanlayın. 

Preperation: 

Boil the kuskus in salt-added hot water for 10 minutes. 

Mix all of the ingredients for the sauce. 

Drain the kuskus and transfer it into a deep bowl. 

Add the sauce and the remaining ingredients and blend it. 


67

GÜNCEL 

ARBELLA MAKARNA ECOTHERMATİK İLE ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYOR 

Uzun-Kesme Makarna İçin Sürdürülebilir İşleme 

Arbella Makarna 

Ecothermatik ile 

Enerji Tasarrufu Sağlıyor 

Sustainable Processing for Long-Cut Pasta 

Arbella Makarna 

Saves Energy With Ecothermatik 

Long-cut pasta is a nourishing food 

for people in Turkey and around the 

world. Both adults and children tuck in 

this versatile, economical food, enjoyed 

for its delicate taste and texture that 

never disappoints because every 

aspect of production is engineered 

for these product characteristics. 

The dryer is the most critical to 

texture and quality because it must 

remove moisture correctly, monitoring 

humidity and temperature throughout 

the processing time. But the dryer 

is a huge consumer of energy, and 

manufacturers are consistently 

seeking new ways to reduce energy 

without compromising the quality 

consumers expect. Arbella Makarna 

in Mersin has taken the next step 

towards a new dimension of modern 

sustainability for the processing of 

its popular Arbella pasta spaghetti. 

The company recently installed the 

remarkably energy-smart Bühler 

EcothermatikÔ dryer for long-cut 

pasta, the first ever to reach 5500 

kg/h. This drying innovation has the 

potential to dramatically impact 

processing operations. 

Uzun-kesme (long-cut) makarna 

Türkiye’deki ve tüm dünyadaki 

insanlar için besleyici bir 

gıdadır. Gerek yetişkinler ve 

gerekse çocuklar bu çok yönlü 

ve ekonomik gıda ile karınlarını 

doyurmakta; lezzetli tadının 

keyfini çıkarmakta ve üretiminin 

bütün safhaları bu ürünün 

özelliklerine göre tasarlandığı 

dokusu (ürünün yapısı) hiçbir 

zaman hayal kırıklığına 

uğratmaz. Doku ve kalite için 

en kritik unsur kurutucudur 

çünkü kurutucu, bütün işlem 

süresi boyunca nem ve sıcaklığı 

izlemek suretiyle nemi doğru 

bir şekilde dışarı atmak 

zorundadır. Fakat kurutucu 

büyük bir enerji tüketicisidir ve 

üreticiler, tüketicilerin kalite 

beklentilerinden ödün vermeden 

enerji tasarrufu sağlamak için 

sürekli bir arayış içerisindedirler. 

Mersin’de bulunan Arbella 

Makarna, oldukça popüler olan 

Arbella spaghetti makarnasının 

üretimine yönelik modern 

sürdürülebilirliğe yeni bir 

boyut katmak için bir sonraki 

adımı attı. Firma, uzun-kesme 

makarna için yakın dönemde 

dikkat çekecek derecede enerjiakıllı 

olan Bühler Ecothermatik 

kurutucusunun montajını 

tamamlamış bulunmaktadır ve 

ilk kez 5.500kg/saat kapasiteye 

ulaşmıştır. Bu kurutma 

yeniliğinin işleme faaliyetlerini 

dramatik şekilde olumlu yönde 

68 

www.makarna.org.tr

CURRENT 

ARBELLA MAKARNA SAVES ENERGY WITH ECOTHERMATIK 

etkileme potansiyeli vardır. 

Arbel Grup’un Yönetim Kurulu 

Başkanı Hüseyin Arslan, 

“Makarna üretimi enerjiyoğun 

bir süreçtir. Global 

durum buğdayı makarnası 

piyasasındaki oyuncular olarak, 

enerjiyi dikkate alan ve çevreye 

saygılı gelişmelere bulmak 

için sürekli bir çaba içindeyiz. 

Bühler’in sürdürülebilirlik 

üzerine odaklanmış olması, bize, 

bu besleyici gıda ürünlerini daha 

popüler yapma ve ülkemizde ve 

dünyada daha ulaşılabilir hale 

getirme yönündeki hedeflerimize 

yardımcı oluyor” diye belirtiyor. 

İşleme süreci, hammaddelerin 

hassas bir karışıma 

tabi tutulması ve elden 

geçirilmesiyle başlar. Burada, 

Bühler’in Priomatik makarna 

pres cihazı, kalın partikül 

büyüklüğüne sahip olan daha 

uzun ve daha ayarlanabilir 

işlem görme süresinde işleme 

tabi tutmak suretiyle, bize her 

zaman mükemmel makarna 

hamuru sağlamaktadır. Daha 

sonra, ürünün yapısını kurutma 

esnasında daha dikkatli bir 

şekilde kuvvetlendirmek için 

işlem sırası Ecothermatik’e 

gelmektedir. Ecothermatik bu 

görevi üzerine alır ve fazlasıyla 

gerçekleştirir. Arbella’nın yeni 

işleme hattı, aynı kapasitedeki 

geleneksel hatlardan 14 metre 

daha kısadır ve saatte 5.500 kg 

en yüksek kalitedeki mükemmel 

uzun-kesme makarnayı 

üretebilmektedir. Bühler 

Ecothermatik ayrıca, önemli 

derecede enerji tüketimini 

azaltma özelliğine de sahiptir. 

Hüseyin Arslan sözlerine, 

“Bühler’in mühendisleriyle 

yıllardır çalışmaktayız ve 

▶ Video için okutunuz 

Reading for the video 

“Pasta production is an energy intensive 

process,” said Hüseyin Arslan, the 

Executive Chairman of the Arbel Group. 

“As players in the global durum wheat 

pasta market, we continually strive to 

find improvements that consider energy 

and respect our environment. Bühler’s 

focus on sustainability is helping us 

with our goal to make these nutritious 

food products more popular and more 

widely available in our country and 

around the world.” 

Processing begins with precise mixing 

and handling of raw wheat materials. 

Here, Bühler’s PriomatikÔ pasta press 

provides longer and adjustable retention 

times for processing semolina with 

a coarse particle-size, ensuring the 

perfect pasta dough every time. Then, 

it’s up to the Ecothermatik to carefully 

strengthen the product structure during 

drying. It delivers this and does much 

more. Arbella’s new processing line is 

14 meters shorter than a traditional 

line of the same capacity and it can 

produce 5,500 kg of the highest quality 

long-cut pasta per hour. The Bühler 

EcothermatikÔ also has features 

that significantly reduce energy 

consumption. 

“We’ve worked with Bühler engineers 

for many years and they consistently 

go to great lengths to provide products 


69

GÜNCEL 

ARBELLA MAKARNA ECOTHERMATİK İLE ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYOR 

beklentilerimizin ötesinde ürün 

ve hizmet sağlayabilmek için, 

sürekli olarak ellerinden gelenin 

fazlasını yapıyorlar.” diye devam 

ediyor. 

Makarna Ecothermatik 

cihazında ön-kurutucu, ana 

kurutucu ve en son olarak 

da stabilizasyon alanından 

geçmektedir. Sürdürülebilir 

özelliği, akıllıca tasarlanmış 

olan termal enerji geri kazanım 

sistemidir. Radyatörler kuruyan 

havayı ısıtmakta ve bu hava 

makarnanın yönüne göre ters 

yönde hareket etmektedir. İşlem 

sürecinde oluşan sıcak ve nemli 

atık hava enerji geri kazanım 

sistemine ve ön-kurutucunun 

ısıtma devresine taşınmaktadır. 

Sonuç, konvansiyonel hatlara 

göre termal enerji tüketiminde 

% 40 azalmadır. Bu ilerleme, 

makarnayı nazik bir şekide 

kurutan stressiz bir süreç olan 

yeni kurutma teknolojisine 

dayanmaktadır ve sonuç 

olarak, stabilizasyon süresi 

sürekli olarak azalmaktadır. 

Üstelik, termal tesisler için yeni 

tasarlanmış enerji optimizasyon 

sistemleri ile ısıtma enerjisinde 

% 20 azalma sağlamak 

mümkündür. 

Arbella’nın Genel Müdür 

Yardımcısı Gülçin Hazar ise 

görüşlerini “Yeni üretim hattımız 

ve enerji-akıllı kurutucumuz ile 

önde gelen makarna ihracatçısı 

olarak Türkiye’nin gelişmesine 

her zamankinden daha çok 

hazırız.” diye ifade ediyor ve 

devam ediyor; “Buğday zengini 

bir ülke olan Türkiye dünya 

genelinde gelişim göstermektedir 

ve biz de sürdürülebilir bir 

şekilde büyümek istiyoruz.” 

Herhangi bir işletme 

modelinin yaşamsal bileşenleri 

sürdürülebilirliği ve operasyonel 

tasarrufları içermelidir. Bühler 

Ecothermatik size tam olarak 

bunu yapmanızı sağlayabilir. 

▶ Herhangi bir işletme modelinin yaşamsal bileşenleri sürdürülebilirliği ve operasyonel tasarrufları içermelidir. 

Vital components of any business model must embrace sustainability and operational savings. 

and services beyond our 

expectations,” said Arslan. 

Pasta is dried in the 

Ecothermatik TM , passing 

through the pre-dryer, 

main dryer, and finally 

the stabilization zone. 

The sustainable hallmark 

is a thermal energy 

recuperation system, 

smartly engineered. 

Radiators heat up drying 

air, running in a counter 

current flow to the direction 

of the pasta. The hot and 

humid exhaust air from 

the process is conveyed to 

the energy recuperation 

system and into the 

heating circuit of the predryer. 

The result is a 40% 

reduction in thermal energy 

consumption compared 

to conventional lines. This 

advancement is based on 

a new drying technology, 

a stress free process that 

gently dries pasta; as a 

result, the stabilization time 

is consistently reduced. 

Furthermore, a 20% 

reduction in cooling energy 

is possible with the newly 

designed, energy optimized 

system for the thermal 

installations. 

“With a new line and 

energy-smart dryer, we 

are poised more than ever 

before to help Turkey grow 

as a leading pasta exporter,” 

said Gülçin Hazar, Arbella’s 

Deputy General Manager. 

“Turkey is a wheat-rich 

country gaining ground on 

the world’s stage, and we 

want to grow sustainably.” 

Vital components of any 

business model must 

embrace sustainability 

and operational savings. 

The Bühler Ecothermatik TM 

might allow you to do just 

that. 

70 

www.makarna.org.tr

Ecothermatik TM . 

Reduce thermal 

energy consumption 

by 40 %. 

The Bühler Ecothermatik TM is the fi rst 

energy saving dryer for long pasta. 

Sustainability, now up to 5500 kg / h. 

Got a question? Let’s talk about it. 

pasta@buhlergroup.com 

Just scan the QR code 

and fi nd out more about 

the Bühler Ecothermatik TM . 

Innovations for a better world.

interview 

RÖPORTAJ 

NECDET BUZBAŞ 

TÜGİS Başkanı Necdet Buzbaş: 

“Güçlü bir 

makarna 

sektörümüz var” 

TÜGİS President Necdet Buzbaş: 

“We have a strong 

pasta sector” 

“Hemen söyleyebilirim ki güçlü bir makarna 

sektörümüz var. Bunu sağlayan temel iki 

faktör; Türkiye’nin dünyanın en kaliteli durum 

buğdayına sahip olması ve sektörün modern 

teknolojik yapısıdır. Buna ilaveten, dünya 

tüketicilerinin damak zevkini keşfeden ve 

lezzet beklentilerini gerçekleştirebilecek var 

olan birikim ve yenilikçilik yeteneğimiz de 

büyük avantaj.” 

“I can tell right now that we have a strong pasta sector. 

The two main factors that provide this are; Turkey’s 

having the best quality durum wheat in the world and 

the modern technological structure of the sector. In 

addition to this, it is a great advantage to have the ability 

to accumulate and innovate, which enables the world’s 

consumers to discover the taste buds and anticipate 

flavor.” 

72 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 


Türk gıda sanayisinin duayen isimlerinden biri Necdet Buzbaş. 

Uzun yıllar Ülker Grubu’nda üst düzey yöneticilik yaptı. 

Türkiye’de işveren sendikacılığının temelini atan Türkiye 

Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası’nın (TÜGİS) dört dönemdir 

başkanlığını yürütüyor. 24 Ocak 1961 tarihinde kurulan 

TÜGİS, 1962 yılında kurulan Türkiye İşveren Sendikaları 

Konfederasyonu’nun (TİSK) da kurucu üyeleri arasında yer 

alıyor. Necdet Buzbaş, yakın zamanda gerçekleşen seçimlerde 

TİSK Yönetim Kurulu Üyesi seçilerek, gıda sanayini burada da 

temsil ediyor. Bu görevlerinin yanı sıra pek çok sivil toplum 

kuruluşunun çalışmalarına da katkı veriyor. 

TÜGİS’in, Türk gıda sektörünün 55 yıllık tarihine tanıklık 

ettiğini belirten Buzbaş, “Güçlü bir gıda sanayi, sürdürülebilir 

işletmeler ve paydaşlarımızın memnuniyeti her zaman öncelikli 

hedeflerimiz oldu” diyor. 

Sendikanın kurulduğu yıllarda, gıda sanayiinin doğup geliştiği 

şehir, diğer pek çok sanayi kolunda olduğu gibi İstanbul’du. 

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 1960’lı yılların başında 

toplam çalışanların yüzde 16’sını kapsayan gıda sanayii, il katma 

değerinin de yüzde 23’ünü oluşturuyordu. Gıda işyerlerinin 

sayısı ise İstanbul toplam sanayi işyerlerinin yüzde 23’ü idi. 

“Bugün Türk gıda sanayi, 42 bin 560 işletmesiyle 564 bin kişiye 

istihdam olanağı sağlıyor.” diyen Buzbaş, bir anlamda gıda 

sanayisinin 50 yıllık gelişimini de rakamlarla özetliyor. 

Türkiye’nin, bulunduğu coğrafya itibariyle gıda sanayi için 

büyük bir şans olduğunu ifade eden Buzbaş, “Dünya pazarında 

söz sahibi olabilmek için öncelikle iyi ürünlere sahip olmamız 

gerekiyor. Kalite, fiyat istikrarı ve tedarikteki sürdürülebilirlik, 

ürün için bir özellik değil olmazsa olmazlardır.” diyor. 

Dikkat çektiği nokta ise sadece iyi ürünlere sahip olmanın dünya 

pazarında söz sahibi olmak için yetmeyeceği. “Öncelikle iyi 

bir marka edinmelisiniz” diyen Buzbaş, önerilerini şöyle ifade 

ediyor: 

“Marka konusunda önerim, yurtdışında bilinen markaları izleyip, 

birisini satın almaktır. Bu yol pahalı görünse de o markanın 

pazar payını, geçmişini ve hikayesini birlikte satın aldığınızı 

unutmayın. 

Şunu da unutmayalım, dünya üzerinde, ömür boyu ihracatını 

sürdürebileceğimiz bir ürün artık kalmadı. Gelişmekte olan 

ülkelerin tamamına yakını, yabancı sermayeye kapılarını açarak 

kendi ülkelerinde üretimi teşvik ediyor, vatandaşlarına istihdam 

sağlamaya çalışıyorlar. Öyleyse dünya pazarlarında entegrasyon 

istiyorsak; ihracat, bölgesel güç olma ve pazar payının yüksek 

olduğu ülkelerde yatırım sıralamasını gerçekleştirmeliyiz.” 

Necdet Buzbaş is one of the veteran names of 

the Turkish food industry. He has worked as 

a senior manager in the Ülker Group for many 

years. He has been heading for four consecutive 

terms of Turkish Food & Beverage Industry 

Employers Association (TÜGIS), which has laid 

the foundations of employers’ trade unionism 

in Turkey. Founded on January 24, 1961, 

TÜGİS is one of the founding members of the 

Confederation of Turkish Employers’ Associations 

(TİSK), which was established in 1962. Necdet 

Buzbaş, has been elected in recent elections as 

a member of the Board of Directors of TİSK and 

represents the food industry there. In addition to 

these tasks, he also contributes a lot to the work 

of many non-governmental organizations. 

After indicating that TÜGİS has witnessed the 

55-years history of the Turkish food industry, 

Necdet Buzbaş states taht “The satisfaction of 

our stakeholders, owning a strong food industry 

and sustainable businesses have always been our 

primary goals”. 

In the years when the union was founded, the city 

where the food industry was born and developed 

was Istanbul as well as many other industries. 

According to the statistics of the Turkish Statistical 

Institute, the food industry, which covers 16% 

of the total employees at the beginning of the 

1960s, accounted for 23% of the added value of 

the province. The number of food establishments 

was 23% of total industrial establishments in 

Istanbul. 

Mr. Buzbaş after stating that “Today, the Turkish 

food industry provides 564 thousand of people 

the opportunity of employment with its 42.560 

companies” in a sense, summarizes the 50-year 

development of the food industry in figures. 

Mr. Buzbas after stating that Turkey is a great 

chance for the food industry in terms of the 

geography it takes place in, indicated “We have 

to have good products in order to have a word 

in the world market. Quality, price stability and 

sustainability in supply are not a feature for the 

product, but the indispensability of the product”. 

The point of notice which he has drawn attention 

is, having only good products is not enough to 


73

interview 

RÖPORTAJ 


“Makarna sektörü ciddi mesafeler 

kat etti” 

Gıda sanayi içerisinde makarna 

sektörünün son yıllarda ciddi mesafeler 

kat ettiğine vurgu yapan, üretim ve 

ihracatta dünya liderliğine oynadığına 

dikkat çeken Buzbaş, sektörün 

geleceğine ilişkin şu değerlendirmede 

bulunuyor: 

“Hemen söyleyebilirim ki güçlü bir 

makarna sektörümüz var. Bunu sağlayan 

temel iki faktör; Türkiye’nin dünyanın en 

kaliteli durum buğdayına sahip olması ve 

sektörün modern teknolojik yapısı. Buna 

ilaveten dünya tüketicilerinin damak 

zevkini keşfeden ve lezzet beklentilerini 

gerçekleştirilecek var olan birikim ve 

yenilikçilik yeteneği büyük avantaj. 

Makarna; hızlı hazırlanan, ulaşılması 

kolay ve besleyici bir gıda maddesi 

olarak günümüz diyetinin adeta 

demirbaşı. Çalışan nüfusun artması, 

sanayi toplumu olmanın gerekleri 

gibi birçok sıralanabilecek neden ile 

makarna tüketiminin artacağı yönünde 

inancım var. Artan nüfusumuz, 

yüzde 75’lere varan kentli yaşam, iç 

pazardaki tüketimin artış trendinin en 

önemli nedenleri. Şüphesiz geleneksel 

tüketim alışkanlıklarımızla bir denge 

oluşturulması gerekecektir. Geçmiş 

yıllarda makarna sanayicilerinin çok 

değerli çalışmalar yaparak yurt içi 

tüketimin 10 yılda yüzde 50 civarında 

artırılmasını sağladığını hatırlıyorum. 

Burada algı yönetimine önem verilmeli, 

“Makarna şişmanlatıyor” gibi gerçek dışı 

söylentiler izole edilmelidir. 

Yurt dışı pazarlara gelince, buradaki 

rekabetin çok daha yoğun olduğu bir 

gerçek. Bu pazarlarda iyi de bir yerimiz 

var, 152 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ama 

bu başarı görece kalmamalı. Ben, en 

büyük üç üretici içinde yer alan bir ülke 

olarak, yakın zamanda en az 1 miyar 

Buzbaş, bir zamanlar makarnanın şişmanlattığı ve çok az besleyici değere sahip olduğunun söylendiğini belirterek; 

“Bugün bile bunu savunanlar olabilir. Ama bu, makarnanın iyi bir lif kaynağı, zengin kompleks karbonhidrat olduğu 

gerçeğini değiştirmez.” diyor. 

Mr. Buzbas after pointing out that, once upon a time there were rumors such as pasta makes fat and has a very little nutritional value; states 

“Even today, there may be those who advocate it. But this does not change the fact that pasta is a good fiber source and rich in complex 

carbohydrate.” 

have a word to say in the world market. 

“You must first get a good brand,” says 

Buzbaş and expresses his suggestions as 

follows: 

“My advice about branding is to follow 

known brands abroad and buy one. 

Although this route seems expensive, 

remember that you buy that brand’s 

market share, history and story together”. 

We must not forget that there is no 

more product on the world that we can 

continue to export for a lifetime. Nearly all 

of the developing countries are opening 

their doors to foreign capital, encouraging 

production in their own countries and 

trying to provide employment for their 

citizens. So, if we want integration in 

world markets, we have to realize exports, 

regional power and market share in the 

countries where the high ranking of 

investment exists.” 

“Pasta sector has covered serious 

distances” 

Pointing out that the pasta industry 

in the food industry has taken serious 

distances in recent years, Mr. Buzbaş 

draws attention to the leading role of the 

pasta industry in the world in terms of 

production and exports, and evaluates the 

future of indıstry as follows: 

“I can tell right now that we have a strong 

pasta sector. The two main factors that 

provide this are; Turkey’s having the 

best quality durum wheat in the world 

and the modern technological structure 

of the sector. In addition to this, it is a 

great advantage to have the ability to 

accumulate and innovate, which enables 

the world’s consumers to discover the 

taste buds and anticipate flavor.” 

Pasta is a nutritious food item which can 

be prepared and reached quickly and 

it is almost a fixture of today’s diet as 

a nutritious food ingredient.. I’m of the 

opinion that the consumption of pasta 

will increase because of the increase in 

the number of working people and the 

necessity of being an industrial society. 

Our increasing population and urban 

living up to 75% are the most important 

reasons for the increase of consumption in 

74 

www.makarna.org.tr

interview 

RÖPORTAJ 


dolar civarında ihracatı gerçekleştireceğimize inanıyorum. 

Yurt dışı pazarlarda etkinliğimizi artırmamız için pazar çeşitlendirmesi 

çalışmalarını da artırmalıyız. Nüfusu artan, beslenme şekillerinde uyumluluk 

olan ülkelere yoğunlaşmalıyız. Çin, Hindistan, Rusya buna örnektir. Avrupa 

Birliği gibi doymuş zengin pazarlarda marka imajı ve fiyat belirleyici olarak 

varlık gösterirken, Asya, Afrika gibi pazarlarda ise karlılık ve ciro büyüklüğü 

gözetmeden “Türk Makarnası” yatırımı yapmalıyız. Tüm pazarlardaki temel 

başarının, tüketici damak zevkini, tat ve lezzet beklentilerini keşfetmekten ve 

tüketiciye bu ürünü sunmaktan geçeceğini asla unutmamalıyız.” 

“Temelde yapılan yanlışlık, asıl olanın beslenme olduğudur.” 

Makarnanın küresel anlamda yeterli ve dengeli beslenmeye 

olan katkısı ve tüketicinin sağlıklı gıdaya ekonomik erişimi 

açısından da önemli bir gıda olduğunu kaydeden Buzbaş, 

son derece besleyici ve doğal olmasının yanında, 

çevresel etkileri bakımından da mükemmel bir gıda 

olduğunu vurguluyor. 

Buzbaş, bir zamanlar makarnanın 

şişmanlattığı ve çok az besleyici değere 

sahip olduğunun söylendiğini belirterek; 

“Bugün bile bunu savunanlar olabilir. 

Ama bu, makarnanın iyi bir lif kaynağı, 

zengin kompleks karbonhidrat 

olduğu gerçeğini değiştirmez.” 

diyor. 

“Cumartesi ve Pazar makarna 

günlerim” 

Kendisini “Makarna seven 

bir kişi” olarak tanımlayan 

Buzbaş, tüketim 

alışkanlıklarıyla 

ilgili ise şöyle 

konuşuyor: 

domestic market. Undoubtedly, a balance 

must be established with our traditional 

consumption habits. I remember that 

in the past years, pasta industrialists 

have made valuable efforts to increase 

domestic consumption by around 50% 

in 10 years. At this point, perception 

management should be emphasized and 

unreal rumors like “pasta makes fat” 

should be isolated. 

When it comes to foreign markets, it’s 

a fact that competition is much more 

intense. We have a good place in these 

markets, exporting to 152 countries. But 

this success should not stay relatively. I 

believe that as a country having place 

among top three producers, we will soon 

be making at least 1 billion dollars worth 

of exports. 

We must also increase our market 

diversification efforts to increase our 

effectiveness in overseas markets. We 

have to concentrate on the countries with 

increasing population and compatibility 

in their nutritional forms. China, India 

and Russia are good examples for this. 

While having place by presenting our 

brand image and price as a determinant in 

saturated rich markets such as European 

Union, we should invest in “Turkish Pasta” 

without considering the profitability and 

turnover size in markets such as Asia 

and Africa. We must never forget that 

the primary success in all markets is to 

discover consumer taste, flavor and flavor 

expectations and to deliver this product to 

consumers.” 

“The mistake made basically is, the 

main thing is the nutrition.” 

Bearing in mind that pasta’s contribution 

to global nutrition in an adequate 

and balanced manner and its being 

an important food for the consumer’s 

economic access to healthy food, Buzbaş 

emphasizes that pasta is an excellent food 

in terms of environmental effects as well 


75

interview 

RÖPORTAJ 


“Genelde evde yemeğe çalışırım. 

Bunun sebebi ise evde yapılan sos 

ve ilave zenginleştiricilerin dışarıda 

bulunamaması. Bu nedenle genelde 

Cumartesi ve Pazar günlerinde evde 

makarna tercih ederim. 

Her gün 10 bin adım yürüyecek şekilde 

günümü programladım. Dolayısıyla 

makarnayı seçerken midemin ve damak 

tadımın emrine tabi olurum, enerji 

hesapları yapmam. Ama miktar ve 

tüketim sıklığı konusunda beynimin 

talimatlarına da saygı gösteririm. 

Pişirme konusunda da deneyimimi 

paylaşmak isterim. Biliyorsunuz pişirme 

sırasında haşlama suyu döküldüğünde 

nişasta, protein ve B vitaminlerinde bir 

miktar kayıp oluyor. Bunu önlemek için 

biz makarnayı pirinç pilavı gibi pişiyoruz. 

Yani az su ve suyu çektirerek pişirmek. 

Bir iki denemeden sonra rahatça 

belirleyebiliyorsunuz. 

Makarnanın formu çok önemsemediğim 

bir konu olmasına karşın alışkanlıklarımız 

zaman zaman bizi yönetiyor olmalı 

ki, çocukluktan gelen çubuk makarna 

ve boru tipi makarna alışkanlıklarını 

sürdürüyorum. 

İster sos deyin, ister zenginleştirici 

ilaveler deyin benim için içerikte soğan 

ve sarımsak varlığı olmazsa olmaz! İnce 

doğranmış yemeklik soğan pembe renk 

alıncaya kadar kızartılır, makarnaya ilave 

edilir. Veya sebze ile birlikte kızartılır. 

Sebze olarak özellikle bu mevsimde tek 

tercihim kereviz sapları. 

Sarımsak ise ya domates sosunun içinde 

veya yoğurt içinde makarnanın üzerinde 

gezdirilerek tercihimdir. 

Soğan ve sarımsağın sağlıklı beslenme 

menüsündeki yerlerini çok önemsiyorum. 

Genelde insanımız bunu görmezden 

gelmektedir. Makarna bu bağlamda benim 

için çok yararlı bir işlev yüklenmiştir.” 

“Cumartesi ve Pazar makarna günlerim” 

“Saturday and Sunday are my pasta days” 

as being extremely nutritious and natural. 

Mr. Buzbas after pointing out that, once 

upon a time there were rumors such as 

pasta makes fat and has a very little 

nutritional value; states “Even today, 

there may be those who advocate it. But 

this does not change the fact that pasta 

is a good fiber source and rich in complex 

carbohydrate.” 

“Saturday and Sunday are my pasta 

days” 

Defining himself as a “pasta loving 

person”, Buzbas speaks about 

consumption habits as follows: 

“I usually try to eat at home. The reason 

for this is that the sauce made at 

home and the extra enrichment are not 

available outside. For this reason, I usually 

prefer pasta at home on Saturdays and 

Sundays. 

I programmed the day, in a manner 

to walk 10 thousand steps every day. 

Therefore, when prefering pasta, I 

am at service of my stomach and my 

palatal delight and I do not make energy 

calculations. But, in terms of quantity and 

consumption, I show respect to my brain’s 

instructions. 

I also want to share my experiences about 

cooking. You know, when boiling water is 

poured during cooking, there is some loss 

of starch, protein and B vitamins. In order 

to prevent this, we cook the pasta like rice 

pilaf. I mean to cook with little water and 

to excissate the water. After trying one or 

two you can easily determine. 

Although the form of pasta is a matter 

that I do not care about much, my habits 

must be directed from time to time, so I 

keep spaghetti pasta and short-cut pasta 

habits from childhood. 

Whether you call it sauces or enriching 

additives, it is indispensable for me 

to have onion and garlic content! İ 

Thinly chopped onions are added to the 

macaroni and fried until the pink color 

is obtained or it is fried with vegetables. 

As vegetables I prefer celery stems, 

especially in this season.. 

I prefer garlic either in tomato sauce or in 

yoghurt, on a roll over pasta. 

I care very much about the places of 

onion and garlic within the healthy 

nutrition menü. In general, our people 

ignore this. Pasta has undertaken a very 

useful function for me in this context.” 

76 

www.makarna.org.tr



Arpa Şehriyeli 

Yeşil Mercimek 

Çorbası 

Green Lentil 

Soup with Orzo 


1 su bardağı yeşil mercimek 

1 yemek kaşığı biber salçası 

2 adet rendelenmiş domates 


1,5 litre et veya tavuk suyu 

1 çay bardağı Arpa Şehriye 

1 tatlı kaşığı kurutulmuş fesleğen 

Tuz, kırmızı toz biber 


1 water glass green lentil 

1 table spoon red pepper paste 

2 grated tomatoes 


1,5 liters of bouillon (beef broth 

stock) or chicken broth stock 

1 tea glass orzo 

1 dessert spoon dehydrated basilicum 

Salt, red pepper powder 


Mercimekleri ayıkladıktan sonra akan suyuna altında yıkayın. 

Süzüp tencereye aktarın. Üzerini örtecek ılık su ilave edin. Bu 

şekilde 1 saat bekletin. Rendelenmiş domatesi 1 yemek kaşığı 

tereyağında kavurun. 1-2 yemek kaşığı sıcak suda inceltilmiş 

biber salçasını ekleyin. Birkaç kez çevirdikten sona Et veya 

tavuk suyunu ilave edin. Suyu 5 dakika kaynatın. Mercimekleri 

ekleyin. Damak tadınıza göre diri veya yumuşak kalacak 

şekilde haşlayın. Ortalama 20-25 dakika sürecektir. Ocaktan 

almaya 10 dakika kala arpa şehriyeleri, tuzu, kırmızı toz biberi 

ve kurutulmuş fesleğeni ve kalan tereyağını ekleyin. 5 

dakika sonra ocaktan alın. Sıcak sıcak servis yapın. 

Preperation: 

After sorting out green lentils, wash them under running water, 

then filter them and put into a cooking pan. Add some warm 

water enough to cover the lentils. Leave it in this way for an 

hour. Make brown the grated tomatoes with a table spoon of 

butter and add 1 or 2 table spoons of red pepper paste, which 

is thinned in hot water. After stirring them a few times, add 

bouillon (beef or chicken broth stock) and boil the water for 5 

minutes. Add green lentils and boil them till they remain alive 

or soft according to your palatal delight. It will last 20 or 25 minutes 

on average. Before 10 minutes taking the pan off the stove 

add orzo, salt, red pepper powder, dehydrated basilicum and the 

rest of the remaining butter. 5 minutes later take the pan off the 

stove and warm service. 


77

MAKALE 

DURUM BUĞDAYI PIYASALARINA BAKIŞ 

Durum Buğdayı 

Piyasalarına Bakış 

1938 yılında kurulan Toprak 

Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 

amacı, yurtta hububat 

fiyatlarının üreticiler yönünden 

normalin altına düşmesini ve 

tüketici halk aleyhine anormal 

derecede yükselmesini önlemek, 

bu ürünlerin piyasasını 

düzenleyici tedbirler almak ve 

gerektiğinde Bakanlar Kurulu 

Kararı ile hububat dışındaki 

diğer tarım ürünleri ile ilgili 

verilecek görevi yürütmek, 

afyon ve uyuşturucu maddelere 

konulan devlet tekelini 

işletmektir. 

Piyasa düzenleme görevini 

yerine getirirken tarım 

sektörünü bir bütün olarak 

Çağatay 

MARAŞ 

• Toprak Mahsulleri Ofisi 

Piyasa Takip ve Değerlendirme Şube Müdürü 

• Turkish Grain Board, Department Chief of 

Market Tracking and Evaluation 

An Overview of the 

Durum Wheat Markets 

değerlendiren TMO, iç ve dış 

piyasaları yakından takip ederek 

sektör paydaşlarıyla bilgi alış 

verişinde bulunma, etkinlik ve 

verimliliğin artırılmasına önem 

vermektedir. 

2016/17 Dünya Buğday 

Piyasaları; Yüksek Arz, 

Düşük Fiyat, Düşük 

Kalite… 

Dünya buğday üretiminin son 

beş yılda oldukça istikrarlı bir 

yükseliş eğilimi göstererek, 

749 milyon ton gibi rekor 

bir seviyeye ulaşması 

beklenmektedir. 2016/17 dönemi 

dünya buğday üretiminde ve 

tüketiminde geçen yıla göre 

yaklaşık %2’lik bir artış tahmin 

edilmektedir. Yıldan yıla artış 

gösteren buğday üretimi 

neticesinde oluşan stoklarla 

birlikte buğday arzı, buğday 

fiyatlarını baskılayarak son 

on yılın en düşük seviyelerine 

gerilemesine neden olmuştur. 

Rekor artış trendi ticaret (geçen 

yıla kıyasla +%1) açısından da 

geçerli olup ihracat sıralamasına 

bakıldığında ilk sırayı Rusya’nın 

aldığı görülmektedir. Rusya, 

olumsuz hava koşullarının 

Founded in 1938, the main objective 

of Turkish Grain Board (TMO) is to 

prevent the falling below normal of 

cereals prices in terms of producers 

in the country, to take regulatory 

measures for the market of these 

products and if necessary, to do 

tasks related to other agricultural 

products, except cereals, by the 

decision of Council of Ministers and 

to perform state monopoly on opium 

and narcotics. 

Turkish Grain Board fulfills the 

task of market regulation while 

considering the agriculture sector as 

a whole, closely follows the markets 

by exchanging information with both 

internal and external stakeholders 

and attaches importance to 

increasing efficiency and productivity. 

2016/17 World Wheat 

Markets; High Supply, Lower 

Price, Low Quality… 

Showing a fairly steady upward 

trend in the last 5 years, world wheat 

production is expected to reach 

up to a record level of 749 million 

tons. Compared with the previous 

year, in 2016/17 season an increase 

of approximately 2% is estimated 

at world wheat production and 

consumption. Due to inventories, 

which is a result of increasing wheat 

production year by year, wheat 

supply caused wheat prices to drop 

78 

www.makarna.org.tr

MAKALE 

AN OVERVIEW OF THE DURUM WHEAT MARKETS 

sebep olduğu lojistik problemler 

neticesinde ticaretinde oluşan 

yavaşlamaya rağmen, dünya 

buğday ihracatındaki lider 

pozisyonunu korumaya devam 

etmektedir. 

Cari dönemde dünya buğday 

piyasasında Türkiye de dahil 

olmak üzere Kanada, ABD, 

Kazakistan ve Rusya gibi 

dünyanın birçok önemli buğday 

üretici ülkelerinde kalite 

problemleri gözlenmektedir. 

2016/17 Dünya Durum 

Buğdayı Piyasaları; 

Yüksek Üretim, Kalite 

Problemleri… 

2016/17 dönemi dünya durum 

buğday üretiminin, ana ithalatçı 

bölge olan Kuzey Afrika’da azalış 

(-%33), ana ihracatçı ülkelerde 

ise (Kanada, AB ve ABD) artış 

göstermesiyle dengelenerek bir 

miktar yükselişle (yaklaşık +%2) 

40 milyon ton civarına ulaşması 

beklenmektedir. 

Kuzey Amerika’da hasat zamanı 

(Eylül-Ekim) gerçekleşen 

yağışlar, hasadı yavaşlatmasının 

yanı sıra kalite problemlerini de 

beraberinde getirerek küresel 

durum buğday fiyatlarının 

yükselmesine neden olmuştur. 

Bahse konu kalite problemi 

AB’nin en büyük durum 

buğdayı ihracatçısı Fransa’da 

da gözlenmiş, ihraç edilebilir 

kaliteli ürün arzı daralmıştır. 

Ülkedeki kaliteli ürün darboğazı 

fiyatların yükselmesini 

desteklese de rekabetçi 

olmamasıyla ihracattaki talebi 

zayıflatmıştır. 

AB’nin diğer önemli durum 

buğdayı üreticileri Yunanistan 

ve İtalya’da ise, verim ve kalite 

nispeten daha iyi düzeydedir. 

Dünya Durum Buğdayı Arz Talep Dengesi (milyon ton) 

World Durum Wheat Supply and demand equilibrium (million tonnes) 

Üretim 

production 

tüketim 

consumption 

ticaret 

commerce 

stoklar 

stocks 

Kaynak/Source: Uluslararası Hububat Konseyi /International Grain Council (IGC) 

Kalite probleminin görüldüğü 

bir diğer ülke ise Kazakistan’dır. 

Kazakistan’ın önemli buğday 

üretim bölgelerinde yaz boyu 

gerçekleşen yoğun yağışlar, 

bitki gelişimini olumlu etkilese 

de özellikle protein ve glüten 

oranlarındaki düşüşe neden 

olarak kalite problemine yol 

açmıştır. 

Hasadın en erken yapıldığı 

Meksika’da rekoltenin ve 

kalitenin tatmin edici seviyede 

olması faktörleri ile sektörün, 

yaz döneminde Meksika 

durum buğdayına talebi yoğun 

olmuştur. Bundan dolayı ülkenin 

ihraç edilebilir durum buğday 

arzının neredeyse tamamı 

satılmıştır. 

Tüm bunların yanı sıra durum 

buğdayında dikkat çeken bir 

diğer nokta ise tüketimin 

son altı yılın en yüksek 

seviyesine (yaklaşık + %3) 

ulaşmasıdır. Durum buğdayında 

gıda kullanımı açısından 

yıllar bazında bir değişim 

görülmezken, yemlik kullanım 

oranının (+ %16) artacağı 

beklentisi yüksektir. Bu duruma 

sebep olarak ise daha önce 

de belirttiğimiz gibi kalitenin 

to its lowest levels by suppressing, 

within the last 10 years. Record growth 

trend is also (compared with last year 

+1%) valid in terms of trade, Russia 

takes the first lace in exports ranking. 

Despite the slowdown of trade, due to 

logistical problems caused by adverse 

weather conditions, Russia continues 

to maintain a leading position in the 

world’s wheat exports. 

In the world wheat market, quality 

problems are observed in many of the 

important wheat producer countries, 

including Turkey, such as Canada, 

the USA, Kazakhistan and Russia 

Federation. 

2016/17 World Durum Wheat 

Markets; High Production, 

Quality Problems… 

World durum wheat production is 

expected to reach up to 40 million 

tons, in 2016/17 period by coming into 

equilibrium as production decreases 

(-33%) in main importer region North 

Africa and increase (approximately 2%) 

in major exporter countries (Canada, 

the USA and EU). 

The rains which took place during 

the harvest time (September-October) 

in Northern America have led to 

an increase in global durum wheat 

prices bringing with quality as well 

as slowing down the harvest. Such 

quality problems have been also 

observed in France, the largest durum 

wheat producer of the EU, and led to 


79

MAKALE 

DURUM BUĞDAYI PIYASALARINA BAKIŞ 

normalin altına düşmesiyle 

hayvansal yem kullanım 

potansiyelinin, özellikle Kanada 

ve AB’de artacağı öngörüsüdür. 

Kanada Durum Buğdayı; 

Yüksek Üretim, Düşük 

Kalite... 

Dünyanın lider durum buğdayı 

ihracatçısı Kanada’da rekor 

düzeydeki üretim arzına rağmen 

hasad zamanı gerçekleşen 

yağışlar, hasadın gecikmesine 

ve fungal hastalık (fusarium) 

etmenlerinin ortaya çıkmasına 

neden olmuştur. 

Nemli ortamın uygun sıcaklıkla 

tetiklediği ortamlarda 

meydana gelen toprak kökenli 

patojen funguslardan biri 

olan fusarium’un ürettiği 

zehirli ikincil metabolitlere 

mikotoksin adı verilmektedir. 

Bitkisel ürünlerde oluşan 

mikotosinler bulaşıcıdır. 

Hayvanlara, hayvansal ürünlerle 

insanlara ya da direkt olarak 

bitkisel ürünlerden insanlara 

bulaşabilmektedir. İnsan gıdası 

ve hayvan yeminde kullanılması 

ise toksik özelliği sebebiyle 

sakıncalıdır. 

Kanada’da ise cari dönemde 

mikotoksinlerin bir çeşidi olan 

vomitoksin sorunu ortaya 

çıkmıştır. Vomitoksin’in ya da 

diğer adıyla Deoksinivalenol 

(DON)’ün, Türk Gıda Kodeksi 

Bulaşanlar Yönetmeliği’ne 

göre durum buğdayı için 

maksimum limiti 1750 µg/ 

kg’dır. Yönetmelik, Avrupa Birliği 

Komisyon Tüzüğüne paralel 

olarak hazırlandığından limit 

AB ile aynıdır. Bahse konu limit, 

vomitoksin sorununun yaşandığı 

Kanada’da ise 2 mg/kg’dır. 

Bu doğrultuda, düşük kaliteli 

ürün varlığıyla karşı karşıya 

kalan makarna üreticisi 

firmaların uygun ürün bulmada 

zorluk çektikleri kolaylıkla 

söylenebilir. Dolayısıyla 

piyasadaki mevcut durum, ülke 

ihracatında düşüş beklentisini 

öne çıkarmakta ve fiyatlara da 

artış olarak maktadır. 

Piyasanın mevcut durumu; 

2016/17 dönemi dünya durum 

buğdayı piyasalarında yüksek 

ama kalitesiz rekolte nedeniyle 

fiyatın (CWAD) geçen yılın 

%15-20 üzerinde seyrettiği 

ayrıca üretimde görülen artışa 

karşın dünya ticaretinin geçen 

yıl ile aynı kalacağı şeklinde 

özetlenebilir. 

Türkiye buğday piyasasına 

göz atarsak; cari yılda 

üretimin %9’luk azalışla 

yaklaşık 21 milyon ton olması 

beklenirken, buğdayda glüten 

endeksi, hektolitre ile enerji 

değerlerindeki düşüş sebebiyle 

kaliteli ürün bulmada sorun 

yaşandığı görülmektedir. 

Son beş yılda dalgalı bir grafik 

çizen Türkiye makarnalık 

buğday üretimi ise, geçen 

yıla göre %9,76 düşüşle 

3,7 milyon ton seviyesinde 

tahmin edilmektedir. Ekim ayı 

itibarıyla Türkiye’nin 2016/17 

dönemindeki toplam 479 bin 

ton’luk makarnalık buğday 

ithalatında ilk beş ülke sırasıyla 

Meksika, Kanada, Yunanistan, 

Rusya ve Kazakistan olmuştur. 

2014 ve 2015 yıllarında dikkat 

çekici miktarda ithalatın 

gerçekleştiği Hindistan ise bu yıl 

sıralamada yer almamaktadır. 

Cari yılın ilk aylarından itibaren 

buğday fiyatlarında gözlenen 

yükseliş eğilimi, Haziran ayı 

contraction in supply of exportable 

products. Although shortage of qualified 

products have supported price rises, 

have weakened export demand for not 

being competitive. 

In Greece and Italy, other outstanding 

durum wheat producers of the EU, 

the yield and quality is at a good level 

relativey. Another country, in which 

quality problems have been observed 

is Kazakhstan. The intense rainfalls 

occurred throughout the summer 

in major wheat-producing regions 

of Kazakhstan have led to quality 

problems by particularly causing a 

reduction in protein and gluten ratios. 

In Mexico, where the earliest harvest 

has been made, in accompany with 

satisfactory yield and quality factors, 

in the summer term, the demand of 

the sector for durum wheat has been 

intense. Therefore, almost all of the 

country’s exportable durum wheat 

supply was sold. 

In addition to all these, another 

noteworhty point in durum wheat 

is, reaching the highest level of 

consumption (approximately +3%) in 

the last 6 years. While it may not be 

experienced any change in the usage 

of durum wheat in terms of food, 

expectations for the usage rate of it as 

a fodder (+16%) is high. As we noted 

previously, the reason for this situation 

is a prediction that its potential for use 

as animal feed will increase especially 

in Canada and in the EU, depending on 

the quality falls below normal. 

Canada Durum Wheat; High 

Production, Low Quality... 

Despite record levels of production in 

Canada, the world’s leading durum 

wheat exporter, the rainfalls those 

occurred during harvest time have 

causd to harvest delays and led to the 

emergence of fungal diseases (fusarium) 

factors. 

Secondary poisonous metabolites which 

are called as mycotoxins are produced by 

fusarium, which is one of the soil borne 

pathogen fungi, triggered by suitable 

temperature in humid environments. 

80 

www.makarna.org.tr

MAKALE 

AN OVERVIEW OF THE DURUM WHEAT MARKETS 

Türkiye Durum Buğdayı Arz Talep Dengesi (milyon ton) 

Turkey Durum Wheat Supply and demand equilibrium (million tonnes) 

Üretim 

production 

tüketim 

consumption 

Kaynak/Source: Uluslararası Hububat Konseyi /International Grain Council (IGC) 

sonundan itibaren düşüşe 

geçmiştir. Sezon başında 

sektörün hasadın erken 

(Mayıs) başladığı Meksika 

başta olmak üzere yüksek 

seviyelerde ithalat bağlantısı 

gerçekleştirmesi sonucunda 

yurt içi talepte yaşanan 

gerileme makarnalık buğday 

fiyatlarına da yansımıştır. 

İç fiyatlar, Kasım ayından 

itibaren piyasada arzın 

daralması, Kanada buğdayında 

yaşanan kalite problemi 

(Vomitoksin) ve dolar 

kurundaki yükselişin de 

etkisiyle yükselişe geçmiştir. 

2017/18 dönemi için yapılan 

kışlık ekilişlerin durumuna 

bakıldığında; Ekim ve Kasım 

aylarındaki yağışların 

geçen yılın ve uzun yıllar 

ortalamasının altında olması 

özellikle İç Anadolu Bölgesi 

için üretimde azalış beklentisi 

yaratmaktadır. Ancak 

bundan sonraki süreçte hava 

koşullarının olumlu seyretmesi 

halinde üretim azalışı cüzi 

boyutlarda kalabilecektir. 

ithalat 

import 

ticaret 

commerce 

stoklar 

stocks 

Mycotoxins in herbal products are 

contagious. It can be transmitted to 

animals, animal products, humans or 

directly from herbal products to human 

beings. Due to its toxic properties, should 

not be used both in human food and in 

animal feed. 

In Canada, a variety of mycotoxins 

called vomitoxin problem came in 

sight in the current period. Maximum 

limit of vomitoxin, or Deoxynivalenol 

(DON) alias, for durum wheat is 1750 

µg/kg according to Turkish Food 

Codex Contaminants Regulation. 

The limit is same with the EU, since 

the Contaminants Regulation has 

been prepared in parallel to the EU 

Commision Regulation. This limit is 

2 mg/kg in Canada, where vomitoxin 

problem has been experienced. 

In this regard, it can be easily said 

that pasta manufacturers have faced 

with the presence of low-quality raw 

materials. Therefore, the current 

situation in the market rushes forward 

for the decline in the exports of the 

country and reflected as an increse in 

expectations for the prices. 

The current situation of the market can 

be summarized as, in 2016/17 period 

due to high but poor quality of harvest 

in world durum wheat markets, the 

prices (CWAD) are above 15-20% above 

compared with the last year and despite 

to the increase in production world 

trade will remain same as the previous 

year. 

If we have a look at Turkish wheat 

market, production in the current 

year is estimated to be 2 million tons 

with a decrease of 9% and due to 

decreases in glüten index, hektoliter 

and energy values of wheat, it can 

easily be observed that market actors 

have problems with providing qualified 

materials. 

Turkish durum wheat production, which 

draw a fluctating graphic within the 

last 5 years, is estimated to be realized 

at a level of 3,7 million tons with a 

decrease of 9,76% compared with the 

last year. As of October, the main 5 

leading countries in Turkey’s durum 

wheat imports, which corresponds 

to 479 thousand tons, are Mexico, 

Canada, Greece, Russia Federation 

and Kazakhstan respectively. India, 

where a remarkable amount of imports 

have been realized in the years 2014 

and 2015, does not take place in this 

gradation. 

Bginning from the first months of 

the current year, the upwad trends 

observed in durum wheat prices have 

been declining since the end of June. 

At the beginning of the season, as a 

result of high import connections from 

Mexico, where harvest started early 

(in May), the decline in domestic trend 

is also refected in the prices of durum 

wheat. Beginning from November, due 

to the effects of narrowing in the supply, 

quality problem (Vomitoxin) experienced 

in Canada and the rise in dollar 

exchange, domestic prices have passed 

on an upward trend. 

Considering the state of cultivation 

for the period of 2017/18, since the 

rainfalls in October and in November 

are below than both the previous year 

and average of long-term years, it 

creates the expectation of a decline in 

production especially for the Central 

Anatolia Region. However, if the weather 

conditions remain favorable in the 

future, the decline in production shall 

remain insignificant. 


81

KONUK YAZAR 

MAKARNA ÜRETİMİNDE KULLANILAN HAMMADDELERİN ÖZELLİKLERİ 

Makarna Üretiminde Kullanılan 

Hammaddelerin Özellikleri 

The Characteristics Of Raw 

Materials Used In Pasta Production 

Hatice 

PEKMEZ 

pekmez@gantep.edu.tr 

• Gaziantep Üniversitesi, Naci Topçuoğlu MYO, 

Gaziantep, Türkiye 

• Gaziantep University, Naci Topçuoğlu Vocational 

School, Gaziantep, TURKEY 

Türkiye’de makarna tüketimi, çoğalan nüfus ve gelişen teknolojiyle 

beraber her geçen gün artmaktadır. Makarna besin değeri yüksek, 

doyurucu, vitamin ve mineraller açısından zengin, sağlıklı ve 

ekonomik bir besindir. Makarna, yapısında bulunan kompleks 

karbonhidratların hızlı bir şekilde parçalanıp enerjiye dönüşmesi 

nedeniyle ayrıca önemli bir enerji kaynağıdır. Bunun yanı sıra kolay 

temin edilebilen ve hazırlanabilen yarı hazır bir üründür. 

Due to growing of population and improvement of technology, pasta consumption 

of Turkey has been increasing every day. Pasta is a healthy and an affordable food, 

which is rich in vitamins and materials, nutrient and filling also. Pasta is also an 

important source of energy, since the complex carbohydrates existing in its structure 

are quickly turned into energy after fragmentation. Apart from this, it is a semiready 

product which is highly available and can be easily prepared. 

82 

www.makarna.org.tr

GUEST WRITER 

THE CHARACTERISTICS OF RAW MATERIALS USED IN PASTA PRODUCTION 

Makarna yapımında kullanılan 

hammaddelerin kalitesi ve 

özelliklerinin uygunluğu, 

makarna kalitesiyle doğrudan 

ilgilidir. Sade makarna 

üretiminde, hammadde olarak 

sadece irmik ve su kullanılır 

(MEB, 2011). Tekniğine uygun 

yoğrularak hazırlanan hamur, 

şekillendirilerek kurutulur 

ve sade makarna elde edilir. 

Makarnanın hammaddesi olan 

irmik, makarnalık buğdaydan 

elde edilir. Ayrıca makarna 

üretiminde kullanılan diğer 

yardımcı malzemeler; domates 

tozu ya da salça, mineral 

maddeler, vitamin, ıspanak 

tozu, pastörize sıvı yumurta 

ya da pastörize yumurta 

tozu, et ve et ürünleri, süt 

tozu, kepek/ lif, protein gibi 

yardımcı malzemelerdir. Bu 

yardımcı malzemelerle çeşnili, 

zenginleştirilmiş, güçlendirilmiş 

ve vitamin-mineral ilaveli 

makarnalar üretilir (Türk Gıda 

Kodeksi-Makarna Tebliği, 2002). 

Kaliteli makarna üretimi için 

makarnacılık sektöründe, 

esas olarak kullanılan buğday, 

Triticum durum buğdayıdır. 

Makarna bu özel buğdaydan 

elde edilen irmikle üretilir. 

Makarnalık durum buğdayının 

tane sertliği, hektolitre ağırlıgı, 

protein miktarı, gluten kuvveti, 

ögütülme kalitesi, sarı renk 

kaybı ya da renk kararması gibi 

özellikleri makarna kalitesini 

doğrudan etkileyen kriterlerdir 

(Güleç ve arkadaşları, 2010). 

Proteince zengin olan durum 

buğdayının, öz miktarı (gluten) 

yüksek olduğundan irmik 

üretimi için oldukça elverişlidir. 

Makarnalık buğdaylar, tetraploid 

Kaliteli makarna üretimi 

için makarnacılık 

sektöründe, esas 

olarak kullanılan 

buğday, Triticum durum 

buğdayıdır. 

In pasta sector, in 

order to produce 

qualified pasta, mainly 

Triticum durum wheat 

is used. 

The quality and the suitability of the 

properties of raw materials used in 

pasta production are directly related 

to the quality of pasta. In pure pasta 

production, only semolina and water is 

used (MEB, 2011). The dough, kneaded 

suitable for its technique is dried 

after being shaped and plain pasta 

is obtained. Besides, other auxiliary 

ingredients used in pasta production, 

such as tomato powder, tomato paste, 

mineral materials, vitamins, spinach 

powder, gluten power, grinding quality, 

yellow discoloration or browning, which 

are affecting pasta quality directly. 

With these auxiliary materials, flavored, 

enriched, reinforced and vitamins and 

minerals supplemented pastas are 

produced (Turkish Food Codex-Pasta 

Communique, 2002). 

In pasta sector, in order to produce 

qualified pasta, mainly Triticum durum 

wheat is used. Pasta is produced from 

semolina of which is acquired from this 

special wheat. Features of durum wheat 

such as grain hardness, gluten power, 

grinding quality, yellow discoloration 

or browning are the criteria which 

have a direct impact on pasta quality 

(Güleç & Colleagues, 2010). Since the 

amount of gluten in durum wheat, 

also rich in protein, is very high, it is 

well-suited for semolina production. 

Durum wheats are those which have 

tetraploid chromosome arrangements, 

red or amber in color and have a long 

and pointed grain structure (MEB, 

2011; Aktuluğ & Bekbölet, 1978). It is 

thin-skinned and has a shiny surface. 

Besides, since durum wheat is very 

hard grainy, it doesn’t turn to dust like 

flour when it is milled. Durum wheat’s 

hectoliter weight must be over 78 kg, 

weight of 1000 grains over 40 g, protein 

content more than 14% and hard grain 

ratio must be over 75% (MEB, 2011). 

Also, as the quality of wheat directly 

affects the quality of the semolina to be 

obtained, having knowledge on these 

features while purchasing raw materials 

is very needed to be known. 

The semolina which is obtained in pasta 

production is in fact an intermediate 


83

KONUK YAZAR 

MAKARNA ÜRETİMİNDE KULLANILAN HAMMADDELERİN ÖZELLİKLERİ 

kromozom düzenlemesine sahip, kırmızı veya kehribar sarısı 

renkte, uzun ve sivri tane yapısına sahiptir (MEB, 2011; 

Aktuluğ ve Bekbölet, 1978). İnce kabukludur ve parlak bir 

yüzeye sahiptir. Çok sert taneli olduğu için öğütüldüğünde un 

gibi toza dönüşmez. Makarnalık buğdayın hektolitre ağırlığı 

78 kg’dan fazla, bin tane ağırlığı 40 g’dan fazla, protein içeriği 

% 14’den fazla, sert tane oranı ise % 75’den yukarı olmalıdır 

(MEB, 2011). Buğday kalitesi, elde edilecek irmik kalitesini 

doğrudan etkilediği için ham madde alımında bu özelliklerin 

analiz edilerek bilinmesi gereklidir. 

Makarna üretiminde elde edilen irmik, aslında bir ara üründür 

ve irmiğin özellikleri, oluşan hamur tipi, şekli ve kullanılan 

makine tipi açısından önemlidir. Buğday irmiği, kendine has 

tat ve kokuda olmalıdır. Bunun yanı sıra irmiğin rutubet 

miktarı en çok %14.5, protein miktarı kuru maddede en 

az %10.5, kül miktarı kuru maddede en çok %1 ve asitlik 

en çok %0.05 olmalıdır. İri boy (800-1120 mikron), orta 

boy (450-800 mikron), ince boy (125-450 mikron) olmak 

üzere üç boya ayrılan irmiklerde, 125-530 mikron 

eleklerin arasında kalan üründen seçilen ince 

irmik makarna üretimi için en uygun boydur 

(Türk Gıda Kodeksi-İrmik Tebliği, 2002). 

Ayrıca, pişmemiş makarnada istenilen 

sarı rengi, lutein, ksantofil, karotenoid 

gibi pigmentler sağlar ve irmikteki 

pigment miktarı 4-8 ppm arasında 

değişir (Güleç ve arkadaşları, 

2010). Bu nedenle 

pigment 

product and the features of 

semolina are very important in 

terms of the type and the shape 

of the dough and the shape of the 

machine used as well as. Wheat 

semolina must be of unique taste 

and odor. Furthermore, the moisture 

content of semolina must be max. 

14.5%, the amount of the protein 

in dry matter must be min. 10.5%, 

the amount of ash in dry matter 

must be max. 1% and the acidity 

must be max. 0.05%. The semolina 

is divided into three groups as 

large-sized (800-1.120 micron), 

medium-sized (450-800 micron) 

and small-sized (125-450 micron) 

and the fine semolina between 

125- 530 micron has the most 

suitable size for pasta production 

(Turkish Food Codex-Semolina 

Communique, 2002). Besides, the 

yellow color of the uncooked pasta 

is provided by pigments such as 

lutein, xanthophyll, carotenoid and 

the pigment amount in semolina 

differs from 4 to 8 ppm (Güleç & 

Colleagues, 2010). Therefore, high 

content of pigment is desired, while 

discoloration due to oxidation by 

lipoxidase enzyme or browning by 

peroxidase enzyme is undesired 

(Pekin, 1989; Tuncer & Ercan, 1990). 

Another raw material used in pasta 

production is the water, which 

allows dough formation. The water 

used in production should be of 

drinking water quality in terms of 

microbial, physical and chemical 

properties. It should be colorless, 

odorless and clear, must not contain 

disease-causing microorganisms 

and unhealthy chemicals, should 

84 

www.makarna.org.tr

GUEST WRITER 

THE CHARACTERISTICS OF RAW MATERIALS USED IN PASTA PRODUCTION 

not have corrosive features and most 

importantly, it must be sufficiently soft. 

The amount of water used in the pasta 

dough kneading, varies from the size 

of the semolina, amount of gluten, the 

type and shape of the dough, type of the 

machine and from water temperature. 

Especially the softness and the 

temperature of the water contribute to 

brighter color by having positive effects 

on the color of pasta (MEB, 2011). 

After providing raw materials suitable 

for pasta production, the stirred and 

kneaded dough is dried after being 

shaped and the desired quality of pasta 

is offered to the consumers. 

▶ Makarna üretiminde elde edilen irmik, aslında bir ara üründür ve irmiğin özellikleri, 

oluşan hamur tipi, şekli ve kullanılan makine tipi açısından önemlidir. 

The semolina which is obtained in pasta production is in fact an intermediate product and the features of 

semolina are very important in terms of the type and the shape of the dough and the shape of the 

machine used as well as. 

Referanslar 

Referance 

Aktoluğ, A. & Bekbölet, M., 1978. 

Durum buğdayı ürünlerinin (irmik ve 

makarna) üretim sırasında uğradığı 

kalite değişiklikleri. Gıda Dergisi, 5:4, 

171-175. 

miktarının yüksekliği ve 

lipoksidaz enzimi tarafından 

okside olup rengin açılmaması 

ya da peroksidaz enzimi 

tarafından kahverengileşme 

olmaması arzu edilir (Pekin, 

1989; Tuncer ve Ercan, 1990). 

Makarna üretiminde kullanılan 

diğer ham madde, hamur 

oluşumunu sağlayan sudur. 

Kullanılan su, mikrobiyal, 

fiziksel ve kimyasal özellikler 

bakımından içme suyu 

kalitesinde olmalıdır. Yani, 

renksiz, kokusuz, berrak olmalı, 

hastalık yapıcı mikroorganizma 

içermemeli, sağlığa 

zararlı kimyasal maddeler 

bulundurmamalı, aşındırıcı 

özelliği olmamalı ve en önemlisi 

yeterli derecede yumuşak 

olmalıdır. Makarna hamurunun 

yoğrulmasında kullanılan su 

miktarı; irmiğin iriliğine, öz 

miktarına, hamur tipi ve şekline, 

kullanılan makine tipine ve 

suyun sıcaklığına göre değişir. 

Özellikle suyun yumuşaklığı 

ve sıcaklığı, makarnanın rengi 

üzerinde olumlu etki yaparak 

rengin parlaklaşmasına katkıda 

bulunur (MEB, 2011). 

Makarna üretimine uygun 

hammaddelerin temininden 

sonra, karıştırılan ve yoğrulan 

hamur, şekillendirilip kurutulur 

ve arzu edilen kalitede makarna 

tüketiciye sunulur. 

Güleç, T.E., Sönmezoğlu, Ö.A. & 

Yıldırım, A., 2010. Makarnalık 

buğdaylarda kalite ve kaliteyi etkileyen 

faktörler. GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 

27:1, 113-120. 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2011. 

Makarna hamuru hazırlama. Gıda 

Teknolojisi, 1-39. 

Pekin, İ.F., 1989. Bazı Türk durum 

irmiklerinde renk ve bunu etkileyen 

lipoksidaz, peroksidaz aktiviteleri. Gıda 

Dergisi, 14:5, 259-265. 

Tuncer, T. & Ercan, R., 1990. Makarna 

kalitesi ve etkili faktörler. Gıda Dergisi, 

15:4, 199-204. 

Türk Gıda Kodeksi-İrmik Tebliği, Tebliğ 

No: 2002-21. 

Türk Gıda Kodeksi-Makarna Tebliği, 

Tebliğ No: 2002-20. 


85

TÜRK MUTFAĞI 

GEÇMIŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRK MUTFAĞINDA MAKARNANIN ÖYKÜSÜ 

Fotoğraf: Selçuklu Mutfağı Kitabı / Ömür AKKOR / Alfa Yayınları 

Geçmişten Günümüze Türk 

Mutfağında Makarnanın Öyküsü 

The Story of Pasta from the Past to 

present in Turkish Cuisine 

Tarihleri boyunca hamur işleri Türk mutfağının en önemli 

yemeklerini oluşturur. Helva, çörek, gözleme, tutmaç, mantı, 

erişte gibi hamur işlerinin Türk beslenme kültürü içinde çok özel 

bir yeri vardır. 

Dünyanın Çin ve Fransız mutfakları ile birlikte en ünlü 

mutfaklarından biri olan Türk mutfağında hazırlanan yemek 

çeşitleri içinde makarna ve mantıların tarihçesi çok eskidir. 

Prof. Dr. Metin 

Saip SÜRÜCÜOĞLU 

• Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi 

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi 

• Lecturer at International Cyprus University Faculty of 

Health Sciences Department of Nutrition and Dietetics 

Pastries accounts for the most important dishes of Turkish cuisine throughout 

their history. Pastries such as halva, cookies doughnuts (gözleme), steamed 

dumpling (mantı) and noodles have a special place in Turkish nutrition culture. 

The history of pasta and steamed dumpling is very old in the variety of dishes 

prepared in the Turkish cuisine, which is one of the most famous cuisines of the 

world with Chinese and French cuisines. For the first time, pasta was cooked 

and consumed as a variety of soups in Central Asia with the name of noodles 

in Turkish cuisine.At the beginning, it is made of pieces of dough prepared with 

flour, salt and water; later, abundant egg noodles, fleshy steamed dumplings, 

86 

www.makarna.org.tr

TURKISH CUISINE 

THE STORY OF PASTA FROM THE PAST TO PRESENT IN TURKISH CUISINE 

Makarna ilk defa Türk 

mutfağında erişte adıyla Orta 

Asya’da çeşitli çorbalar olarak 

pişirilmiş ve tüketilmiştir. 

Başlangıçta un, tuz ve suyla 

yapılan hamur parçalarından 

daha sonra; bol yumurtalı 

erişteler, etli mantılar, pideler, 

börekler, baklavalar yapılmıştır. 

Türk beslenme kültüründe 

hamurdan yapılan yufka 

birçok yemeğin hammaddesini 

oluşturur. Erişte, gözleme, 

mantı, ekmek ve tutmaç, 

börek gibi yiyecekler yufkadan 

yapılır. Hamurdan yapılan bu 

yemekler Orta Asya’da olduğu 

gibi Selçuklu ve Osmanlı 

yemek kültüründe de önemli 

bir yere sahipti. Özellikle erişte 

ve erişteden yapılan yemekler 

günümüzdeki makarnanın öncü 

teknolojilerinden biridir. Türkler 

ve Çinliler ile Orta Asya’da 

yaşayan bazı uluslar Avrupa’dan 

çok önce makarnayı imal 

etmişlerdi. Günümüzde de erişte 

kış için hemen hemen her evde 

yaygın olarak hazırlanmakta 

ve hazır makarnalar yanında 

mutlaka mutfaklarımızda 

bulunmaktadır. Yüzyıllar 

boyunca Türkler, bu lezzetten 

hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir. 

Günümüzde erişteden çorba 

yapıldığı gibi makarna türünde 

de sade, peynirli, cevizli, 

yoğurtlu-sarımsaklı gibi çeşitli 

türlerde menülerimizde yer 

almaktadır. 

Makarnanın ilk kez Çinliler 

tarafından yapıldığı ve 1292 

yılında ünlü gezgin Marco 

Polo tarafından keşfedilerek 

günümüzdeki makarnanın 

anavatanı olarak kabul edilen 

İtalya’ya getirildiği yönünde 

bilgiler vardır. Türkler XI. 

Dünyanın Çin ve Fransız 

mutfakları ile birlikte en 

ünlü mutfaklarından biri 

olan Türk mutfağında 

hazırlanan yemek çeşitleri 

içinde makarna ve 

mantıların tarihçesi çok 

eskidir. 

The history of pasta and steamed 

dumpling is very old in the variety of 

dishes prepared in the Turkish cuisine, 

which is one of the most famous 

cuisines of the world with Chinese 

and French cuisines. 

pitta breads (pide), patties (börekler) and 

baklava were made. In the Turkish diet 

culture, yufka made from dough forms 

the raw material of many meals. Foods 

such as noodles, doughnuts, steamed 

dumpling, breads and tutmaç, patty are 

made from wafer (yufka). These dishes, 

made from dough, had an outstanding 

place in Central Asia, as well as in 

Seljuk and Ottoman culinary culture. 

Especially noodles and meals made 

from noodles are one of the leading 

pioneers of today’s pasta. The Turks and 

the Chinese and some nations living in 

Central Asia produced pasta well before 

Europe. Nowadays, noodles are widely 

prepared in almost every home for 

winter and exists in our kitchens with 

ready pastas. For centuries, the Turks 

have never given up on this taste. Today, 

soup is made from pasta, as well as 

plain, cheese, walnut and from yoghurt 

and garlic. 

There is such information that pasta 

was made by the Chinese for the first 

time and brought to Italy, which was 

discovered in 1292 by the famous 

traveler Marco Polo and accepted as 

the homeland of today’s pasta. It is 

understood that the Turks had found 

noodle, which had been the Pioneer of 

pasta in the 11th century and before, 

long before than the Europeans and 

Italians, 

The eleventh century is an important 

period of developmental stages for 

Turkish culture. In this century, Kaşgarlı 

Mahmut left a great work (Divanü 

Lugati-t Türk / 1072-1073 years) which 

came to this day. This magnificient 

work is one of the cornerstones of 

our cultural history and includes 

information on the eleventh century 

food and culinary names along with 


87



yüzyıl ve öncesi yıllarda 

makarnanın öncüsü olan 

erişteyi Avrupalılar ve 

İtalyanlardan çok önce 

bulduğu anlaşılmaktadır. 

Onbirinci yüzyıl, Türk 

kültürünün gelişme 

evrelerinin önemli bir 

dönemidir. Bu yüzyılda 

Kaşgarlı Mahmut bugüne 

kadar gelen büyük bir eser 

(Divanü Lugati-t Türk/1072- 

1073 yılları) bırakmıştır. 

Bu eser kültür tarihimizin 

temel taşlarından biri olup, 

onbirinci yüzyıl yiyecek ve 

yemek adları ile birlikte, bazı 

yemek tarifeleri ve mutfak 

araç gereçleri gibi bilgiler 

yer alır. Bu bilgilerden 

beslenme kültürümüzde 

yer alan bazı yiyecek ve 

yemeklerimizin tarihini de 

öğrenmiş oluyoruz. Onbirinci 

yüzyıl ve devamında 

Selçuklular döneminde de 

pişirilen birçok yemeğin 

isimleri günümüze kadar 

değişmeden gelmiştir. Paça 

yemeği, etli pide, yufka 

yemeği, tutmaç, höşmerim, 

keşkek, boza, pekmez, sucuk, 

pastırma bunlara örnek 

verilebilir. 

Kaşgarlı Mahmut’un Divanü 

Lugati-t Türk eserinde geçen 

makarna/erişte yemekleri: 

Eleşke: Et ile birlikte 

haşlanmış yufka ve hamur 

parçalarıdır. Bu yemek, aynı 

zamanda bir erişte yemeği 

olan tutmaca benzerdi. 

Kıyma ügre: Undan 

hazırlanan hamur, serçe dili 

gibi eğri kesilerek pişirilen 

bir çeşit erişte yemeğidir. 

Yine undan şehriye yapılıyor 

ve bundan “ügre” adı verilen 

tutmaca benzer bir çorba 

pişiriliyordu. 

Kuyma: Kadayıf/erişte gibi 

ince ince kesilen hamurun 

üzerine tencerede kızdırılan yağ 

atılıp karıştırılıp, üzerine şeker 

dökülerek yeniyordu. 

Omaç ya da oğmaç: Hamurlu 

bir yemektir. Kuzey Türkleri 

ve Orta Asya’da makarna veya 

erişte çorbası olarak bilinir. Orta 

Asya Türkleri erişteyi yuvarlak 

şekilde keserler ve buna da umaç 

derlerdi. 

Sarmaçuk: Bir çeşit şehriye 

olup, nohut büyüklüğünde 

kesilerek yapılır. Hasta olan 

kişilere yedirilirdi. 

Tutmaç: Anadolu Selçuklu ve 

Osmanlı mutfaklarında yemek 

listelerinin başında yer alan 

tutmaç, XI. yüzyıl ve önceki 

Orta Asya Türklerinin en ünlü 

yemeğiydi. Tutmaç bir çeşit 

▶ Kaşgarlı Mahmut 

▶ Divanü Lugati-t Türk/1072-1073 

some catering and kitchen utensils. 

With these informations, we have the 

opportunity to learn about the history 

of some of our foods and meals in our 

nutrition culture. The names of many of 

the foods that were cooked in the Seljuk 

period in the eleventh century and 

continuing periods, came up unchanged 

till today. Some examples of these are 

trotter (paça) meal, fleshy pitta bread, 

wafer, tutmaç, höşmerim (a dessert 

made of unsalted cheese), keşkek, boza, 

molasses, soudjouk, pastrami. 

Pasta/noodle dishes in the Divanül 

Lugati-t Turk of Kaşgarlı Mahmut: 

Eleşke: It is the boiled pieces of meat 

with wafer and dough. This dish was 

also similar to a noodle dish which was 

called as tutmaç. 

Kıyma ügre: It is a kind of noodle dish 

prepared by dough which is made from 

flour and cooked by cutting a curve like 

a sparrow tongue. Again, noodles were 

made from flour and a soup similar to 

tutmaç was cooked from it called “ügre”. 

Kuyma: The oil which was fried/ 

overheated on the pan was poured on 

thin sliced dough like kadayıf/noodle 

and then mixed, later it was eaten with 

sugar on it. 

88 

www.makarna.org.tr



“erişte aşı” demektir. Eski Türk 

yemekleri içinde en tanınmışen 

yaygın olarak pişirilen ve 

Kaşgarlı Mahmut’a göre eski 

Türklerin mitolojik bir yemeğidir. 

Tutmacın ana malzemesini 

buğday unu ve et teşkil 

ediyordu. Undan hazırlanan 

hamur, tıpkı yufka gibi açılıyor 

sonra açılan bu hamur bıçakla 

baklava biçiminde kesilip 

içine et konuyordu. Kesilen 

parçaların her birine “tutmaç 

çöp’ü deniyordu. Bugün 

makarnanın haşlandıktan 

sonra süzgeçten süzdürüldüğü 

gibi, eski Türklerde tutmaç için 

ayrı bir süzgeç kullanılıyordu. 

Sıcak suda haşlanıp, sarımsak 

yoğurtla karıştırılıp, üzerine 

eritilmiş tereyağı dökülerek 

yenirdi. Bugün bu yemeğe 

mantı da diyenler vardır. 

Böylece uzun bir işlemden 

sonra hazırlanan makarna veya 

mantı gibi hazırlanan tutmacın 

taneleri yendikten sonra suyu 

da içiliyordu. Tutmaç kaşıkla 

değil çatala benzeyen bir şişle 

yenirdi. Pişen tutmaca o zaman 

katık adı verilen bir takım 

besin maddeleri katılıyordu. 

Bunların başında yoğurt 

gelmektedir. Yoğurt tek başına 

kullanılmıyordu. Önce yoğurdun 

içine sirke, Türklerin bildikleri 

ve «tagna” veya “tagna yava” 

dedikleri bir ağacın posası; yine 

Türklerin “sınçgan katı” dedikleri 

bir dikenin meyvesi sıkılarak 

katılırdı. Yoğurda sarımsak da 

katıldıktan sonra, tutmaç ile 

karıştırılırdı. Kâşgarlı Mahmud, 

tutmacın özellikleri hakkında 

“Bu yemek bedeni kuvvetlendirir; 

yüze kırmızılık (yani insana 

sıhhat) verir. Kolaylıkla 

sindirilmez (yani insanı uzun 

müddet tok tutar). Bu yemeği 

Omaç or oğmaç: It is a doughy meal. 

By northern Turks and in Central Asia 

are known as pasta or noodle soup. The 

Central Asian Turks cut the noodle in a 

round shape and they called it as umaç. 

Sarmaçuk: It is a kind of noodle made 

by chopping in chickpeas sizes. It was 

fed to the sick person. 

Tutmaç: Having an outstanding place 

at the top of the list of food in Anatolian 

Selçuklu and Ottoman cuisines, the 

tutmaç was the most famous dish 

of the eleventh century and earlier 

Central Asian Turks. Tutmaç means 

a kind of “noodle dish”. Among old 

Turkish dishes, it was the most famous 

and most commonly cooked meal and 

according to Kaşgarlı Mahmut, it is 

the mythical meal of the old Turks. The 

▶ Omaç 

▶ Anadolu Selçuklu ve Osmanlı mutfaklarında yemek 

listelerinin başında yer alan tutmaç, XI. yüzyıl ve önceki 

Orta Asya Türklerinin en ünlü yemeğiydi. 

Having an outstanding place at the top of the list of food 

in Anatolian Selçuklu and Ottoman cuisines, the tutmaç 

was the most famous dish of the eleventh century and 

earlier Central Asian Turks. 

main ingredients of tutmaç were wheat 

flour and meat. The dough made from 

flour was opened like wafer and then 

this dough, which was opened, was cut 

into a baklava shape with a knife and 

put meat in it. Each of the cut pieces 

was called as “tutmaç chopstick”. Today, 

just as the pasta has been filtered 

from the strainer after the scalding, 

Bugün makarnanın haşlandıktan 

sonra süzgeçten süzdürüldüğü gibi, 

old Turks also used a separate filter for 

the handgrip. First, it was boiled in hot 

water, mixed with garlic yoghurt, and 

then it was eaten by pouring melted 

butter over it. Today there are those who 

call this meal as steamed dumpling. 

So, after eating pasta prepared after 

a long process or tutmaç prepared 

like steamed dumpling, the water of 

the meal was drunk . Tutmaç was not 

eaten with the spoon but with a skewer 

that looked like a fork. At that time, a 

number of food items called additives 

were added in the cooked tutmaç. At the 

beginning of these are yoghurt. Yoghurt 

was not used alone. First, vinegar was 

kneaded in yoghurt and then dregs 

of a tree that the Turks know and say 

“tagna” or “tagna yava” and later the 

blemishes of a thornbush which was 

called as “sınçgan katı” were squeezed 

and added in it. After adding garlic in 

the yogurt, it was mixed with tutmaç. 

Kaşgarlı Mahmud has stated about 

the characteristics of tutmaç as, “This 

food strengthens the body and gives 

redness to face (that is, human health). 

It is not easily digested (that means, it 

keeps a person full for a long time). The 

Turks who saw this meal gave it the 

name of “do not hold hungry” = “do not 

hold yourself hungry, prepare the meal 

in this way and eat holding hunger 

hunger, making such food and eating”. 

Therefore they gave the name of tutmaç 

to this meal. This dish lives in Anatolia 

today with its name. 

There is also information in Mevlana’s 

works, about tutmaç, one of the old 

Turkish pasta dishes. In these Works, it 

is mentioned about an elderly woman 

He talks about an elderly woman 

who sifts flour and cooks tutmaç to 

her children. In many couplets were 


89



gören Türkler, buna “tutma aç” = 

“nefsini aç tutma, böyle yemek 

yap ve ye” anlamına gelen 

tutmaç adını vermişlerdir. Bu 

yemek bugün Anadolu’da adı ile 

birlikte yaşamaktadır. 

Mevlana’nın eserlerinde eski 

Türk makarna yemeklerinden 

tutmaç hakkında bilgiler vardır. 

Un eleyip çocuklarına tutmaç 

pişiren yaşlı bir kadından 

bahsedilir. Birçok beyitte tutmaç 

ve suyundan da bahsedilir. Bir 

beyitte “Türkmen ona tutmaç 

suyundan verir, o da onu yeter 

bulur” demektedir. 

Türk mutfağının zengin ve 

çeşnili yemeklerini 15. yüzyıldan 

itibaren izleme imkanı veren 

Muhammed Bin Mahmud 

Şirvani’nin Kitabü’t-Tabih adlı 

eserinde 77 yemek tarifi Günay 

Kut tarafından yayınlanmıştır. 

Bu yemekler arasında “terkib-i 

reşitiyye, terkib-i rişte”de (erişte 

çeşitleri) vardır. Ahmet Süheyl 

Ünver’in Fatih Devri Yemekleri 

kitabında XV. yüzyıl yiyecek ve 

içecekleri verilmiştir. Buna göre 

saray mutfaklarında; padişah ve 

ailesine, divan üyelerine, sarayda 

çalışan görevlilere ve herkese 

yemekler pişirilirdi. Fatih Sultan 

Mehmet’e saray mutfaklarında 

“erişte” de pişiriliyordu. Bunun 

yanında yoğurtlu olarak tutmaç 

ve mantı da Fatih devrinde saray 

mutfaklarında pişen yemekler 

arasında önemli bir yeri vardı ve 

divana gelen paşalara ikram için 

de hazırlanan bir yemekti. 

Osmanlı İmparatorluğu’nun en 

görkemli döneminde büyük bir 

halk şenliği olarak 1539 yılında 

Kanuni’nin oğulları Sultan 

Beyazit ve Sultan Cihangir’in 

sünnet töreni için 14 günlük 

şenlik düzenlenmiştir. Bu 

Fatih Sultan 

Mehmet’e saray 

mutfaklarında “erişte” 

de pişiriliyordu. 

In the palace 

kitchens, “noodles” 

were also cooked for 

Fatih the Conqueror. 

sünnet töreninde halka ve devlet 

adamlarına yabancı konuklara 

ziyafetler düzenlenmiştir. 

Konuklara verilen yemekler 

arasında “dane-i rişte, dane-i 

reştiyye” adı altında erişte 

yemeği de verilmiştir. Fahriye 

hanım tarafından 1882 yılında 

Osmanlıca yazılan “Ev Kadını” 

adlı yemek kitabının yirmibirinci 

kısmında makarnalar başlığında; 

“adi makarna, İtalyan usulünde 

makarna, sac makarna, kıymalı 

makarna, diğeri, domatesli 

makarna” olmak üzere 6 

çeşit makarna yemeği tarifi 

bulunmaktadır. Bu yemek 

kitabında “mantı” tarifi de 

vardır. Mahmud Nedim bin 

mentioned about tutmaç and its 

water. In a couplet it was said like this 

“Turkmen gives him water of tutmaç 

and he finds it enough”. 

The recipe for 77 dinners mentioned in 

the book of Muhammad Bin Mahmud 

Sirvani’s Kitabut-Tabih, which allows 

the rich and flavored dishes of Turkish 

cuisine to be viewed from the fifteenth 

century, was published by Günay Kut. 

Among these dishes, there are also 

“terkib-i reşitiyye and terkib-i rişte” 

(varieties of noodle). In the book of 

Ahmet Süheyl Ünver, named as “The 

meals of Fatih the Conqueror Period”, 

food and beverages of 15th century 

were mentioned. According to this 

book, in the palace kitchens meals were 

cooked for The sultan and his family, 

the members of the divan, the officials 

working in the palace and for everyone. 

In the palace kitchens, “noodles” were 

also cooked for Fatih the Conqueror. In 

addition to this, tutmaç with yoghurt 

and steamed dumpling were among the 

dishes cooked in the palace kitchens 

during the time of Fatih the Conqueror 

and it was also a food prepared for 

pashas who came to divan. 

During the most glorious period of 

the Ottoman Empire, as a great public 

festival in 1539, 14-day festivities 

were organized for the circumcision 

90 

www.makarna.org.tr



Tosun’un 1898 yılında yazdığı “Aşçıbaşı” 

adlı yemek kitabında “kesme hamur 

erişte çorbası ile Tatar çorbası” adı 

altında erişteden yapılan iki çorba tarifi 

yer almaktadır. 

Günümüz makarnalarının orijininin erişte 

olduğu söylenebilir. Erişte, Türklerin 

Orta Asya’dan günümüze kadar aralıksız 

olarak mutfaklarında severek hazırlayıp 

yedikleri bir makarna yemeğidir. 

Diyebiliriz ki makarna Orta Asya 

karakterlidir. Yoğurt, tarhana, bulgur, 

süt tozu gibi bize ait gıda maddelerinin 

yanında makarnanın orijininde de 

Türklerin büyük katkısı vardır. 

ceremonies of Sultan Beyazit and Sultan Cihangir, the sons of Kanuni. 

At this circumcision ceremony, banquets were held for the public, 

statesmen and for foreign guests. Among the meals given to guests, 

there was a noodle dish named as “dane-i rişte, dane-i reştiyye”. In 

the 21st chapter of the book “Housewife”, written by Fahriye hanım 

in 1882, there are 6 types of pasta dish recipes under the title of 

pastas: “plain pasta, Italian style pasta, hair pasta, pasta with mince, 

other pasta and tomato pasta”. In this book, there is also a recipe for 

“steamed dumpling”. In a book written by Mahmud Nedim bin Tosun 

in 1898 and named as “Chef” (Aşçıbaşı), there are two soup recipes 

made under the name of “Cutting dough noodle soup and Tatar soup”. 

It can be said that the ancestor of today’s pasta are noodles. Noodle is 

a pasta dish of which the Turks prepared from Central Asia till today 

and cooked and ate in their kitchens. We can also say that pasta has 

the characteristics of Central Asia. As well as foods such as yoghurt, 

tarhana, bulghur and milk powder which belong to us, in the origin of 

pasta, there is a large contribution of Turks.

MAKARNA AŞKINA! 

MAKARNAYI SEVMEK İÇIN 5 NEDEN 

Günümüz tüketicileri 

makarnayı kolay ve 

çok çeşitli şekillerde 

hazırlanabilir olması 

nedeniyle tercih ederken, 

beslenme uzmanları, 

makarnayı, Akdeniz Diyeti 

ve geleneksel Latin Amerika 

Diyeti gibi sağlıklı beslenme 

düzenlerinde sahip olduğu 

‘altın standart’ nedeniyle 

benimsemektedirler. 

While today’s consumers prefer 

pasta due to its being prepared easily 

and in a variety of ways, nutrition 

experts adopt pasta due to its “golden 

standard” in healthy diets such 

as Mediterranean Diet and Latin 

America Diet. 

Ayça 

Andırın UÇALLI 

• Gıda Mühendisi 

• Food Engineer 

ayca@makarna.org.tr 

Makarnayı 

sevmek için 

5 Neden 


Makarna, dünya genelinde sevilerek tüketilen temel gıda 

maddelerinden biridir. Bununla birlikte makarnayı sağlıkla tüketmek 

için iki ana unsur vardır. Bunlardan birincisi: makarnanızı hangi 

malzemelerle yaptığınız, diğeri ise bir öğünde ne kadar makarna 

tükettiğinizdir. Makarna; sebze, baklagiller, yeşillikler, sızma 

zeytinyağı tavuk, balık, deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri gibi diğer 

sağlıklı yiyeceklerle beraber ideal bir birliktelik oluşturur ve sonuçta 

mucizevi bir lezzet ortaya çıkar. Daha fazla lezzet ve protein almak 

için makarnanıza peynir, et, balık veya kuruyemiş ekleyebilirsiniz. 

Makarnanın çok çeşitli şekillerde hazırlanabilmesi bizlere neredeyse 

sınırsız tarif imkanı sunmaktadır. Sağlıklı bir makarna porsiyonu 80 

gr pişmemiş makarnadan veya bir bardaktan biraz daha az pişmiş 

makarnadan oluşur. Makarna öğünleri, sağlığın ve lezzetin bir 

birleşimidir. 

Pasta is one of the basic foodstuffs consumed throughout the World. However, there 

are 2 main elements to consume pasta with health. The first of these is, from which 

materials you prepare your pasta and the second one is, how much pasta you consume 

during a meal. Pasta creates an ideal combination with vegetables, pulses, greenery, 

extra-virgin olive oil, chicken, fish, milk and milk products and as a result, reveals a 

miraculous taste. In order to have more taste and protein, you may add cheese, fish, 

meat or nuts in your pasta. Since there are a lot of ways to prepare pasta, it gives us 

almost unlimited pasta recipe. A healthy pasta portion consists of 80 grams uncooked 

pasta or of less than a glass of cooked pasta. Pasta meals are combination of health and 

taste. 

92 

www.makarna.org.tr

FOR THE LOVE OF PASTA! 

5 REASONS TO LOVE PASTA 

Makarnayı Sevmek İçin 

5 Neden 

Makarna, dünyanın bir numaralı 

sevilen gıdalarından biri olmayı 

sürdürmeye devam ediyor. Onun 

dünyadaki kültürler arasında 

popülerliğinin artması sadece 

çok yönlü bir lezzet olmasına 

değil aynı zamanda faydalı 

bir karbonhidrat olmasına 

bağlanabilir. Makarnayı sebze, 

baklagil ve diğer sağlıklı 

gıdalarla bir araya getirip 

eşleştirdiğinizde dünyanın 

en kolay ve en sağlıklı 

yemek seçeneklerinden birini 

hazırlamış olursunuz. 

Makarna öyle bir yiyecek 

ki; hemen hemen her şeyle 

tüketebilirsiniz. Yani yılın her 

günü, değişik bir makarna 

yaparak 365 çeşit makarna 

pişirebilirsiniz. 

Makarna, üretim tekniği 

nedeniyle glisemik indeksi pek 

çok karbonhidratlı gıdadan daha 

düşüktür. 

Bu özelliği sayesinde 

makarnanın yavaş sindirilmesi, 

vücuda sabit enerji sağlaması ve 

uzun süre tokluk hissi vermesi 

bir sonraki öğünde daha az gıda 

tüketilmesine neden olmaktadır. 

Kısacası, makarnayı sevmek 

için elimizde pek çok neden 

var. Ama biz isterseniz 2015 

yılında Milano’da yapılan 25 

Ekim Dünya Makarna Gününde 

ortaya çıkan ‘Sağlıklı Makarna 

Öğünleri Bilimsel Mutabakat 

Bildirgesinin’ giriş kısmını 

oluşturan ‘Makarna ve Sağlık’ 

hakkında bilimsel verilerin 

incelenmesi sonucunda ortaya 

çıkan ‘Makarnayı Sevmek İçin 

5 Neden’den bahsedelim. Çünkü 

bu nedenlerin her biri, sağlıklı 

bir diyetin temel taşlarını 

oluşturmanıza yardım eder. 

1.Makarna hem sağlık 

hem de doğa dostudur 

Sağlıklı ve dengeli beslenme 

gıda takviyelerinden 

gelmez; besleyici, geleneksel 

malzemelerle hazırlanmış, 

sağlıklı ev yemeklerinden gelir. 

Yavaş sindirilen bir karbonhidrat 

olan makarna, sağlıklı bir 

beslenme düzeni oluştururken 

mükemmel bir başlangıç 

noktasıdır, bunun nedenleri; 

sürekli enerji kaynağı oluşu 

ve sebze, zeytinyağı ve diğer 

besleyici gıdalarla mükemmel 

bir şekilde hazırlanabilir 

olmasıdır. Tahıl, makarna, 

baklagiller, tohumlar ve 

mevsimsel ürünlere dayanan 

geleneksel diyetler hem 

insanların sağlıklı beslenmesini 

sağlar hem de çevreye daha 

az zarar verir. Bütün bu 

bahsettiklerimiz bilimsel açıdan 

kanıtlanabilir bilgiler tarafından 

desteklenmektedir. Besin 

döngüsü değerleri; makarnanın 

karbon ayak izinin sadece 15,5 

oz CO2 eq/Ib olduğunu ve bunun 

diğer besinlerden – özellikle et 

– çok daha düşük olduğunu 

göstermektedir. 

2.Makarna, Akdeniz 

Diyetinin demirbaşıdır 

Bilimsel olarak kanıtlanan 

ve oldukça sevilen Akdeniz 

diyetini, zengin çeşitlilikte 

bitkisel mevsim yiyecekleri ve 

bölgelere has lezzetler oluşturur, 

fakat bu diyetin temelinde 

makarna gibi dayanıklı tahıl 

ürünleri vardır. Bu geleneksel 

beslenme düzeninin önemini 

vurgulayan UNESCO, Akdeniz 

diyetinin kültürel miras listesine 


Pasta continues to be one of the 

world’s number one beloved foods. The 

increasing popularity of pasta among 

World cultures, can be attributed 

to not only its being a beneficial 

carbonhydrate but also its being a 

versatile flavor. When you bring pasta 

together with vegetables, pulses and 

other healthy foods, then you prepare 

one of the world’s easiest and most 

healthy food choices. 

Pasta is such a kind of that, you may 

consume it with almost everything. 

I mean, you may cook 365 different 

kinds of pasta by preparing one of them 

everyday. 

The glycemic index of pasta is much 

lower than most of the foods those 

contain carbonhydrates. Because of 

is slow digestion due to this feature, 

providing a constant energy to the body 

and giving a feeling of satiety for a long 

time, causes less food to be consumed at 

the next meal. 

In short, there are many rationale for 

us to love pasta. But if you wish, let’s 

talk about the ‘5 reasons to Love Pasta’ 

which was generated as a result of 

the analysis of scientific data which 

forms the entrance of the “Scientific 

Consensus Statement For Healthy Pasta 

Meals” declared at the World pasta day, 

which was held in Milano on October 

25, 2015. Because each of these reasons 

helps us building the cornerstones of a 

healthy diet. 

1. Pasta is Good For You 

And The Planet 

A healthy and balanced diet is not 

provided by food supplements but 

provided by healthy home cooking 

meals, prepared by nutritional and 

traditional materials. Pasta, which is 

a slowly digested carbonhydrate, is an 

excellent starting point for creating 

a healthy nutrition way. The reasons 

of this are; being a constant energy 

source and its excellent way to be 

prepared with vegetables, olive oil and 

other nutritious foods. Traditional 


93

MAKARNA AŞKINA! 

MAKARNAYI SEVMEK İÇIN İÇİN 5 NEDEN 

eklemiştir. Sağlık uzmanları, 

Akdeniz diyeti ve benzer 

diyetlerde makarnanın rolüne 

dikkat çekmiştir. 

3.Makarna daha uzun süre 

tok kalmanızı sağlayan 

enerjidir 

Makarna bir kompleks (yararlı) 

karbonhidrat olarak bilinir, çünkü 

nişastalı yapısı yavaş sindirilir 

ve sizi daha uzun süre tok tutar. 

Bunun nedeni de makarnanın 

düşük glisemik indeksine sahip 

olması demektir. Bu da kan 

şekerinde olumlu bir etkisi 

olduğu ve vücudunuza yavaş 

ve düzenli bir enerji kaynağı 

sağladığı anlamına gelmektedir. 

4.Makarna sizi 

şişmanlatmaz 

Kilo problemleri sadece tek bir 

besinden kaynaklanmamaktadır; 

önemli olan beslenme düzeniniz 

ve yaşam tarzınızdır. Ve makarna, 

sebze ve zeytinyağı gibi diğer 

besinlerle de geleneksel olarak 

hazırlanabildiği için, sağlıklı 

makarna öğünleri kilolarına 

dikkat edenler için kusursuz bir 

seçenektir. 

5.Makarna bir araya 

getirici, lezzetli bir güçtür 

Lüks yemek dergilerinin kapağını 

süsleyecek kadar görkemli, 

fakat aynı zamanda her bütçeye 

uygun, günlük beslenme 

düzenlerinde kullanılabilecek 

kadar ulaşılabilir olan makarna; 

insanları gerçekten bir araya 

getiren bir yemektir. 2011’de, 

Oxfam, 17 ülkede bir bağımsız 

anket gerçekleştirmiştir. Sonuçlar 

mı? Makarna; etin, pirinç 

yemeklerinin ve pizzanın önünde 

dünyanın en sevdiği yiyecek 

olarak ilan edilmiştir. 

diets based on grains, pulses, seeds and 

seasonal products provides people both 

a healthy diet and less harmful to the 

environment. What we talk about it all, 

are supported by the information that 

can be proven scientifically. Food cycle 

values Show that carbon footprint of 

pasta is only 15,5 oz CO2 eq/Ib and this 

value is much less than footprints of 

other foods. 

2. Pasta: Pillar Of 

Mediterranean Diet 

Scientifically proven and very popular 

Mediterranean Diet is created by regional 

delicacies and by the vast variety of 

seasonal vegetable foods, but on the 

basis of this diet, there are durable grain 

products such as pasta. Emphasizing 

the importance of this traditional diet, 

UNESCO has added Mediterranean Diet 

to the list of cultural heritage. Nutrition 

experts drew attention to the role of 

pasta in both Mediterranean Diet and in 

other diet types. 

3. Pasta Helps Keep You Full 

Pasta is known as a complex (useful) 

carbonhydrate, since because its starchy 

structure is digested slowly and allows 

Makarna öyle bir 

yiyecek ki; hemen 

hemen her şeyle 

tüketebilirsiniz. 

Yani yılın her 

günü, değişik bir 

makarna yaparak 

365 çeşit makarna 

pişirebilirsiniz. 

Pasta is such a kind 

of that, you may 

consume it with almost 

everything. I mean, you 

may cook 365 different 

kinds of pasta by 

preparing one of them 

everyday. 

you stay satiated longer. The reason of 

this is, low glycemic index of pasta and 

it means that it has a positive impact 

on blood sugar and provides a slow but 

regular energy source to your body. 

4. Pasta Does Not Make You 

Fat 

Weight problems are not caused by just a 

single nutrient, but the important thing 

is your diet and your lifestyle. Since pasta 

shall be prepared traditionally with other 

nutrients such as vegetables and olive oil, 

pasta meals are a perfect option for those 

who pay attention to their weight. 

5. Pasta Is Tasty And Brings 

People Together 

Pasta, which is as much magnificient 

as decorating the cover pages of food 

magazines and suitable to fit every 

budget at the same time and which is 

accessible enough to be used in the daily 

diet, is a meal that really brings people 

together. In 2011, an independent survey 

was conducted by OXFAM in 17 different 

countries. The results? Pasta has been 

announced to be the most beloved food 

ahead of meat, pizza and rice dishes. 

94 

www.makarna.org.tr



Sebzeli ve Kepekli 


Whoe-Wheat Pasta 

With Vegetables 


1 paket Kepekli Uzun Makarna 


1 yemek kaşığı zeytinyağı 

1 adet havuç 

1 adet kabak 

3-4 adet çalı fasulye 

2-3 dal maydanoz 

2 yemek kaşığı soya sosu 


1 package whole-wheat long pasta 


1 table spoon olive oil 

1 piece of carrot 

1 piece of zucchini 

3-4 pieces of string beans 

2-3 springs of parsley 

2 table spoons soy sauce 


Havucu yıkayın. Kabuğunu kazıdıktan sonra havucu sebze 

soyacağı ile uzun ve ince şeritler halinde parçalar elde edin. 

Kabağı yıkayın. Kabuğunu soymadan sebze oyacağı ile aynı 

şekilde kesin. 

Taze fasulyelerin kılçıklarını temizleyin. Taze fasulyeleri de 

aynı şekilde kesin. 

1 yemek kaşığı zeytinyağını tavada ısıtıp makarna gibi uzun 

kesmiş olduğunuz sebzeleri kavurun. Bu süreç en fazla 5 dakikanızı 

alacaktır. Ocaktan alın, soya sosu ve kıyılmış maydanoz 

ile tatlandırın. 

Makarnayı 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilmiş kaynar suda haşlayın. 

Daha sonra süzün ve önceden hazırladığınız sebzeli soya 

soslu karışımla harmanlayın. Hemen servis yapın. 

Preperation: 

Wash the carrot and after peeling it, get a long and thin strips 

with vegetable peeler. 

Wash the zucchini and get a long and thin strips in the same 

way without peeling it. 

Clear the strings of of fresh beans and cut them in the same 

way also. 

Heat 1 table spoon olive oil in the pan and roast the vegetables 

in it. This process will take only 5 minutes of your time. Take 

the pan off the stove and flavor it with soy sauce and chopped 

parsley. 

Boil the pasta in 1 dessert spoon salt-added hot water. Later 

drain the water and blend it with the mixture of soy sauce and 

vegetables. Serve immediately. 


95

MAKARNA 

SAĞLIKLI GIDADIR 

BİLİMSEL MUTABAKAT BİLDİRGESİ 

HEALTHY PASTA MEALS 

SCIENTIFIC CONSENSUS STATEMENT & SIGNATORIES 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesi 

2015 yılında İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleştirilen 

Dünya Makarna Konferansı sonunda yayımlanan 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesi, Moskova’daki 

etkinliklerde yeniden değerlendirildi ve Rusya’yı temsil 

eden bilim adamları tarafından da imzalandı. Böylece 

Rusya; Arjantin, Brezilya, Fransa, İtalya, Meksika, 

Portekiz, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin 

ardından mutabakatı imzalayan onuncu ülke oldu. 

Toplantıda ayrıca, Bilimsel Mutabakat Bildirgesi’nin 

2017 yılında Türkiye’de imzaya açılması için gerekli 

çalışmaların başlatılmasına karar verildi. 

Scientific Consensus Declaration, published after 

the completion of World Pasta Conference, wwhich 

was held in Milano in 2015, has been reevaluated 

during the activities in Moscow and signed by the 

scientists representing the Russia Federation. Thus, 

Russia Federation became the tenth signatory 

country of the Declaration after Argentina, Brasil, 

France, Italy, Mexico, Portugal, Spain and the USA. 

During the meeting, it is also decided to launch the 

necessary work for the opening of the Scientific 

Consensus Declaration for signature of Turkey in 

the year 2017. 

96 

www.makarna.org.tr

V. Dünya Makarna Kongresi 

Milano, 26 Ekim 2015 

1. Bilimsel araştırmalar; tüm beslenme unsurlarını içerisinde 

barındıran dengeli bir diyetin, tek tip besin türünü içeren 

diyetten daha önemli olduğunu desteklemektedirler. 

2. Makarna, dünyadaki pek çok geleneksel sağlıklı beslenme 

şekli için temel bileşendir (örneğin bilimsel olarak 

kanıtlanmış Akdeniz Diyeti gibi). Pek çok bitkisel temelli 

diyet şekli majör kronik hastalıkların önlenmesine ve yavaş 

ilerlemesine yardımcı olup günümüzdeki Batı tarzı diyet 

şekillerinden çok daha fazla yarar sağlar. 

3. Pek çok klinik çalışma obezitenin nedeninin karbonhidratlar 

değil, gereğinden fazla alınan kaloriler olduğunu 

doğrulamıştır. Kilo vermeyi destekleyen başarılı diyetler; 

karbonhidrat, protein ve yağdan oluşan dengeli bir diyetin 

önemini vurgular. Karbonhidrat, yağ ve protein açısından 

dengeli olarak hazırlanmış bir diyet, sağlıklı bir hayatın 

inşası için şarttır. Bu tür bir diyet kişinin tüm yaşamı 

boyunca takip edilebilir. Düşük karbonhidrat içeren diyetler, 

özellikle uzun vadede güvenli olmayabilir. 

4. Makarna doyurucudur ve uzun süre tokluk sağlar. 

Makarnanın kalorisi; doğru porsiyon miktarı ve kalori yüklü 

bir sos seçilmediği sürece ayarlanabilir. 

5. Obezite ve diyabetin dünyada yaygınlık gösterdiği bir 

dönemde, makarna yemekleri ve diğer düşük glisemik 

indekse sahip gıdalar, özellikle çok kilolu insanlarda kan 

şekerini ve kiloyu kontrol etmeye yardımcı olabilir. Glisemik 

indeks karbonhidrat bakımından zengin olan yemeklerin 

sağlıklı olup olmadığını etkileyen bir faktördür. Makarnanın 

üretilme sürecinde faydalı bir durum söz konusudur. 

Makarnanın üretim prosesi glisemik etkiyi azaltır. 

6. Makarna bütün toplumlarda her kesimin erişebileceği 

sağlıklı bir seçimdir. Makarnanın satın alınabilirliğini ve 

erişilebilirliğini desteklemek, sağlıklı yiyeceklerin son derece 

pahalı olduğuna dair yanlış algıyı bertaraf etmeye yardım 

edebilir. 

7. Sağlıklı makarna yemekleri; sebze, bakliyat ve gereğinden 

az tüketilen sağlıklı yiyeceklerin daha fazla tüketilmesini 

sağlayan lezzetli bir yoldur. Makarna, bilhassa çocuklar ve 

ergenler için diğer Akdeniz diyeti yiyeceklerinin (kültürel 

geleneklerin dışında) gündeme gelmesini sağlar. 

V. World Pasta Congress 

Agreed in Milan, 26 October, 2015 

1. Scientific research increasingly supports the 

importance of total diet, rather than individual foods. 

2. Pasta is a key component of many of the world’s 

traditional healthy eating patterns, such as the 

scientifically-proven Mediterranean Diet. Most 

plant-based dietary patterns help prevent and slow 

progression of major chronic diseases and confer 

greater health benefits than current Western dietary 

patterns. 

3. Many clinical trials confirm that excess calories, and 

not carbohydrates, are responsible for obesity. Diets 

successful in promoting weight loss can emphasize a 

range of healthy carbohydrates, protein and fat. All 

these three macronutrients, in balance, are essential 

for designing a healthy, individualized diet anyone 

can follow for their whole life. Moreover, very low 

carbohydrate diets may not be safe, especially in the 

long term. 

4. Pasta is satiating and keeps you fuller longer. A pasta 

meal can be moderate in its calorie content, assuming 

the portion is correct and the dressing-topping is not 

calorie-rich. 

5. At a time when obesity and diabetes have a high 

prevalence around the world, pasta meals and other 

low-glycemic foods may help control blood sugar 

and weight especially in overweight people. Glycemic 

index is a factor that impacts the healthfulness of 

carbohydrate-rich foods. There is a beneficial effect in 

the way pasta is made. The process of manufacturing 

reduces its glycemic response. Whole grain pasta, 

which provides more fiber, is also a good choice. 

6. Pasta is an affordable, healthy choice available in 

almost all societies. Promoting the affordability and 

accessibility of pasta meals can help overcome the 

misperception that healthy foods are too expensive. 

7. Healthy pasta meals are a delicious way to eat more 

vegetables, legumes and other healthy foods often 

under-consumed. Pasta is a way to introduce other 

Mediterranean diet foods (other cultural traditions), 

especially for children and adolescents. 

Scientific Consensus Statement & Signatories 


97

Bilimsel Mutabakat Bildirgesi 

8. Dünya üzerinde geleneksel 

anlamda pek çok makarna 

yemeği mevcuttur. Bir tuval 

gibi olduğundan makarna 

çok yönlülük arz eder ve 

rahatlıkla ulusal / bölgesel 

/ mevsimsel besinlerle 

kullanılabilir. 

9. Genel nüfus makarna 

yiyebilir. Düzgün bir şekilde 

teşhis edilmiş glüten 

bağlantılı bir rahatsızlık 

yoksa glütensiz bir ürün 

seçilmemelidir. Makarnanın, 

glüten hassasiyeti veya 

alerjileri ya da çölyak 

hastalığı için glütensiz 

alternatifler mevcuttur. 

10. Makarna bitkisel temelli 

basit bir yiyecektir ve düşük 

çevresel etkiye sahiptir. 

11. Makarna tüketimi fiziksel 

aktivitede bulunan ve 

bilhassa spor yapan 

kişiler için son derece 

uygundur. Makarna diğer 

tahıl yiyecekleri gibi 

karbonhidrat içerir ve aynı 

zamanda protein kaynağıdır. 

Makarna, egzersizlerden 

önce tek başına ya da az 

sosla kullanılabilir ya da 

egzersiz sonrasında diğer 

yemeklerle birlikte fiziksel 

performansı artırmak üzere 

tüketilebilir. Yüksek protein 

ve düşük karbonhidrat 

diyetleri aktif insanları hayal 

kırıklığına uğratabilir. 

12. Doktorlar, beslenme 

uzmanları ve diğer sağlık 

uzmanları sağlıklı bir yaşam 

için çeşitlendirilmiş ve 

dengeli makarna yemekleri 

yemeleri konusunda 

tüketiciyi bilgilendirmelidir. 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesini imzalayan Bilimsel 

Komite Üyeleri (2015 Yılı) 

Signatories of the Scientific Consensus Statement 

Consensus Committee Members 

Joel Abecassis, PhD, National Institute for Agricultural Research (INRA) 

(Montpellier, France) 

Joel Abecassis, Dr, Ulusal Tarımsal Araştırmalar Merkezi (Fransa, Montpellier) 

Sara Baer-Sinnott, President, Oldways (Boston, USA) 

Sara Baer-Sinnott – Başkan – Oldways (Abd, Boston) 

Nuno Borges, PhD, University of Porto (Porto, Portugal) 

Nuno Borges, Dr. - Porto Üniversitesi (Portekiz, Porto) 

Hector Bourges, MD, PhD, Salvador Zubiran National Institute of Medical Sciences 

and Nutrition (Mexico City, Mexico) 

Hector Bourges, Dr. Salvador Zubiran Ulusal Tıp Bilimleri ve Beslenme Enstitüsü 

(Meksika, Mexico City) 

Sergio Britos, University of Buenos Aires (Buenos Aires, Argentina) 

Sergio Britos, - Buenos Aires Üniversitesi (Arjantin, Buenos Aires) 

Furio Brighenti, PhD, University of Parma (Parma, Italy) 

Furio Brighenti, Dr. - Parma Üniversitesi (İtalya, Parma) 

Michel de Lorgeril, MD, Joseph Fourier University (Grenoble, France) 

Michel de Lorgeril, - Joseph Fourier Üniversitesi (Fransa, Grenoble) 

Mauro Fisberg, PhD, Federal University of Sao Paulo (Sao Paulo, Brazil). 

Mauro Fisberg, Dr. - Sao Paulo Federal Üniversitesi (Brezilya, Sao Paulo) 

Michelangelo Giampietro, MD, Sapienza University and University of Modena and 

Reggio Emilia (Rome and Modena, Italy) 

Michelangelo Giampietro - Sapienza Üniversitesi, Modena ve Reggio Emilia 

Üniversitesi (İtalya, Roma, Modena) 

Marta Garaulet Aza, PhD, DrPH, University of Murcia (Murcia, Spain) 

Marta Garaulet Aza, Dr. - Murcia Üniversitesi (İspanya, Murcia) 

Giancarlo Logroscino, MD, PhD, University of Bari (Bari, Italy) 

Giancarlo Logroscino, Dr. - Bari Üniversitesi (İtalya, Bari) 

Alessandra Luglio, Nutritionist (Sao Paulo, Brazil) 

Alessandra Luglio, - Beslenme Uzmanı (Brezilya, Sao Pulo) 

Pietro Migliaccio, MD, President, and Maria Teresa Strumendo, MD, Societa Italiana 

di Scienze dell’Alimentazione (Rome, Italy) 

Pietro Migliacco, - İtalyan Gıda Bilimi Derneği Başkanı (İtalya, Roma) 

Luca Piretta, MD, Sapienza University (Rome, Italy) 

Luca Piretta, - Sapienza Üniversitesi (İtalya, Roma) 

Andrea Poli, MD, Nutrition Foundation of Italy (Milano, Italy) 

Andrea Poli, - İtalya Beslenme Derneği (İtalya, Milano) 

Gabriele Riccardi, MD, Federico II University (Naples, Italy) 

Gabriele Riccardi, Federico II Üniversitesi (İtalya, Naples) 

Kantha Shelke, PhD, Corvus Blue (Chicago, USA) 

Kantha Shelke, Dr. - Corvus Blue (Abd, Chicago) 

Joanne Slavin, PhD, University of Minnesota (Minneapolis, USA) 

Joanne Slavin, Dr. - Minnesota Universitesi (Abd, Minneapolis) 

Kelly Toups, MLA, RD, Oldways (Boston, USA) 

Kelly Toups, - Oldways (Abd, Boston) 

Signatories of the Scientific Consensus Statement by the Russian Scientific Panel 

in 2016 

Bilimsel Mutabakat Bildirgesini Dünya Makarna Günü 2016’da Rusya’da imzalayan 

bilim adamları 

Vasily ISAKOV-MD,PhD, AGAF, Professor of Gastroenterology at Gastroenterology 

at the Institute of Nutrition (Moscow) 

Vasily Isakov, Gastroentoroloji Profesörü - Moskova Beslenme Enstitüsü (Rusya, 

Moskova) 

Ksenia SERGEEVNA SELEZNEVA: MD, PhD, dietitian, nutritionist, gastroentrologist, 

Head of Dietology Department, Atlas Biomed Group 

Ksenia Sergeevna Selezneva, Doktor, diyetisyen ve gastroentorolog (Rusya, 

Moskova) 

Oleg STEPHANOVICH MEDVEDEV: PhD, Founder and Cahirman of the Board of the 

National Research Center ‘’Zdorovoe Piatanye’’(‘’Healty 

Eating’’); Head of the Lomonosov - Moscow State University Department of 

Pharmocology (Moscow) 

Oleg Stephanovıch Medvedev, Ulusal Araştırma Merkezi Kurucusu ve Başkanı, 

Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Farmakoloji Bölüm Başkanı (Rusya, 

Moskova) 

8. Pasta meals are enjoyed 

in cultural traditions 

worldwide. As they are like 

a canvas, they are versatile 

and easily adaptable to 

national/regional seasonal 

ingredients. 

9. The general population can 

eat pasta and should not 

choose a gluten-free product 

if not affected by a glutenrelated 

disorder correctly 

diagnosed. For those with 

gluten sensitivities or 

allergies, or celiac disease, 

there are gluten-free 

alternatives. 

10. Pasta is a simple plantbased 

food, and has a low 

environmental impact. 

11. Pasta consumption is 

suitable for people who 

do physical exercise and 

particularly in sports. Pasta, 

as with other cereal foods, 

provides carbohydrates and 

is also a source of protein. 

Pasta may be used alone 

or lightly seasoned before 

training or combined with 

other foods after training, 

in order to improve physical 

performance. High protein 

and low carbohydrate diets 

are discouraged in active 

people. 

12. Doctors, nutritionists and 

other health professionals 

should educate the 

consumer to choose varied 

and balanced pasta meals 

for good health. 

98 

www.makarna.org.tr

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK / SUSTAINABLE 

Mutfağınızda fark yaratın! 

Make a Difference in the Kitchen 

Şaşırtıcı bir şekilde, evde makarna yaparken izlediğiniz yöntem 

makarnanın karbon ayak izinin %38’ini oluşturuyor.2017’de 

Dünya Makarna Örgütünden gelen makarna pişirmeyle ilgili 

ipuçlarını kullanıp fark yaratarak gezegen için çözüm üretin. 

> > Sadece ihtiyacınız kadar su kullanın: 100 gr makarna için 1 litre 

su kullanın. Eğer kısa kesme makarna pişirecekseniz 100 gr için 

700 ml su yeterli olacaktır. 

> > Makarna suyunun daha hızlı kaynaması için tencerenin 

kapağını kapatın. Böylece daha az enerji harcamış olursunuz. 

> > Makarnanın suyu kaynayıncaya kadar suya asla tuz 

atmayınız. Eğer makarna suyuna tuz eklerseniz suyun 

kaynama süresini uzatmış olursunuz. Bu da daha fazla enerji 

harcamanıza neden olur. 

> > Atık miktarını azaltmak için pişirmeden artan suyu tekrar 

kullanın. Bir kısmını makarna sosuna ekleyin, bir kısmını 

sebzeleri buharda pişirmek için kullanın ya da bir kısmını 

çiçeklerinizi sulamak için kullanın (soğutulduktan sonra) 

> > Haşlanmış makarnayı direkt sos tavasına ekleyin ve rizotto 

pişirir gibi pişirin. 

> > Michelle OBAMA’nı Cooking Light dergisinde paylaştığı gibi 

sudan, enerjiden ve zamandan tasarruf etmek için bir tencere 

makarna pişirin. 

> > Ya da David Scabin’in yaptığı gibi makarna hazırlarken 

düdüklü tencere kullanmaya ne dersiniz? Scabin, her bir 

İtalyan’ın düdüklü tencerede makarna pişirerek yılda 224 litre 

su tasarrufu yaptığını hesapladı. Böylece yılda 17 milyar litre su 

tasarrufu yapılmış oldu. Bu miktar yaklaşık 70 olimpik yüzme 

havuzunu dolduracak suya eşdeğer. 

Surprisingly, the way we cook pasta at 

home accounts for 38 percent of pasta’s 

total carbon footprint. In 2017, resolve to 

make a difference for the planet with these 

pasta tips from the International Pasta 

Organisation: 

> > Use only the amount of water needed. On 

average use 1 liter per 100gr of pasta and 

if it’s short pasta then 700ml is enough. 

> > Cover the pot with a lid to make the water 

boil faster thus using less energy. 

> > Never add salt to the water until it is 

boiling because it slows the time it takes 

to boil. 

> > Reuse the water left over from cooking 

to reduce waste. Add some to your pasta 

sauce, use to steam vegetables or water 

your plants with it (once it is cooled). 

> > Cook (or finish cooking) the pasta directly 

in the pan, with the sauce, like a risotto. 

> > Make a one pot pasta to save energy, 

water and clean up time like Michelle 

Obama shared with Cooking Light. 

> > Or how about using a pressure cooker 

like Davide Scabin famously did? Scabin 

estimated using a pressure cooker to 

prepare pasta would save each Italian 

224 liters of water per year totaling 17 

billion liters of water saved. That’s the 

equivalent of approximately 70 Olympicsized 

swimming pools.

DURUM GIDA SANAYİ VE 

TİCARET A.Ş. 

Yeni Mahalle Cumhuriyet Bulvarı 

73/4 33281 

Kazanlı Akdeniz/MERSİN 

T. +90 (0324) 241 11 11 

F. +90 (0324) 451 32 01 

info@durum.com.tr 

ACARSAN MAKARNA UN GIDA 

İNŞAAT SANAYII VE TICARET A.Ş 

3. Organize Sanayi Bölgesi Kamil 

Şerbetçi Blv. 

No: 44 Şehitkamil / Gaziantep 

T. +90 342 337 98 98 (pbx) 

F. +90 342 337 98 92 

banetti@banetti.com.tr 

BEŞSAN MAKARNA GIDA 

SAN. VE TIC. A.Ş. 

1.Organize San. Bölgesi 

83101 Cad. No: 37 

Şehitkamil / Gaziantep 

T. 0 342 337 17 77 (pbx) 

F. 0 342 337 42 75 

besler@beslermakarna.com 

GÖYMEN TARIM ÜRÜNLERİ 

SAN. VE TİC. A.Ş. 

1. Organize Sanayi Bölgesi 

83107 Nolu Cad. 

No:12 PK:27120 Gaziantep 

T. +90 (342) 337 24 33 (PBX) 

F. +90 (342) 337 19 09 

info@goymen.com.tr 

DOST GIDA SANAYI TICARET 

ANONIM ŞIRKETI 

Ankara Yolu 6.km Çorum 

T. +90 364 235 04 50 

F. +90 364 235 04 49 

sales@dostpasta.com 

ÜYELERİMİZ 

OUR MEMBERS 

DOYUM MAKARNA 

Çendik Köyü PK.1 BURDUR 

T. 0248 263 48 15 

F. 0248 263 47 31 

info@doyummakarna.com.tr 

İlhan Un İrmik Makarna 

Gıda San Ve Tic.A.Ş 

Organize Sanayi Bölgesi 1. Bulvar 

26 Sok No:3 MARDİN 

T. +90 482 215 11 11 

www.ilhanmakarna.com.tr 

MARMA MAKARNA 

Marma Makarna Fabrikası Organize 

San.Böl. 1. Bulvar / MARDİN 

T. +90 482 502 04 74 

F. +90 482 502 04 76 

info@marmamakarna.tr 

MUTLU MAKARNACILIK SANAYİ 

TİCARET ANONİM ŞİRKETİ 

2.Organize Sanayi Bölgesi 

Muammer Güler Bulvarı 

No: 44 Başpınar / GAZİANTEP 

T. +90 (342) 337 18 84 

F. +90 (342) 337 18 88 

info@mutlumakarna.com.tr 

OLİ MAKARNA 

Olimer Makarna Organize Sanayi 

Bölgesi 2. Bulvar Mardin 

T. +90 482 215 18 96 

F. +90 482 215 18 05 

info@olimakarna.com.tr 

TAT MAKARNACILIK SANAYİ ve 

TİCARET A.Ş. 

1. Organize Sanayi Bölgesi 

Başpınar/Gaziantep 

T. +90 342 337 28 40 - 5 line 

F. +90 342 337 24 36 

tatmakarna@tatmakarna.com 

TÜRKMEN MAKARNA 

Adres: Ballıca Mevkii, 18100 Çankırı 

T. + 90 376 218 11 41 (pbx) 

F. + 90 376 218 11 47 

info@untasgida.com.tr 

YAYLA MAKARNA 

1. Org. San. Böl. Kazakistan Caddesi, 

Daire: 10, Sincan, Ankara 

T. +90 312 267 18 00

Makarna dergisi 1.sayı iç sayfalar

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?