Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Türkiye<br />
HF<br />
#<br />
78<br />
Türkiye’de oyun üzerinden futbol ve teknik<br />
direktör eleştirisi yapmak çelik gibi sinir ister.<br />
İklimin neredeyse tamamen terörize olması bir<br />
tarafa, bizzat eleştiri odaklarının üretebileceği<br />
sonsuz çeşit bahane var. Hepsinin de bir<br />
üretim ve son kullanım tarihi mevcut. Örneğin,<br />
sezona kötü başlayan bir takımda kredibilitesi<br />
düşen yönetim, teknik direktör ve futbolcunun<br />
ilk bahanesi uyum sorunudur. Transferler<br />
üzerinden üretilen bu bahane hem zirveye hem<br />
de düşmemeye oynayan kulüpler tarafından<br />
istisnasız kullanılır. Henüz ümidi kırılmamış<br />
taraftar da motivasyonunu korumak için bu<br />
bahaneyi kabul eder.<br />
Yeni yapılan transferlerin getireceği olası<br />
uyum sorununu minimize etmek için<br />
yönetim ve teknik adamların uyguladığı<br />
bir standardizasyondan bahsetmek. Kimi<br />
kulüplerde yabancı futbolcular için tercüman<br />
dahi verilmiyor.<br />
Transferin getirdiği sosyal açmazlar için<br />
alınacak yol çok. Peki ya sahayı ilgilendiren<br />
teknik ve kadro planlaması tarafı ? Küme<br />
düşme hattındaki bilinmeyeni bulmak için<br />
transferler bir formül sunuyor mu ?<br />
Gelen gidiyor<br />
Süper Lig’de her sezon 3 takım küme düşüyor<br />
ve yerlerine 3 yeni takım geliyor. Son 5 sezona<br />
bakıldığında Kasımpaşa ve Manisaspor<br />
iki kez düşüp iki kez çıkarak ligin asansör<br />
takımları olarak dikkat çekiyor. Yine son 5<br />
sezona incelendiğinde yeni gelenlerden,<br />
istisnasız, en az bir tanesi küme düşüyor.<br />
Kasımpaşa, Kocaeli, Diyarbakır, Buca, Konya,<br />
Samsun geçmiş örnekler. Bu sezon lige vedası<br />
muhtemel Akhisar Belediyespor ve Sanica Boru<br />
Elazığspor da bu içeriği geliştirebilir.<br />
Transferler<br />
Spor Toto Süper Lig’de doğru transfer stratejisi kümede kalmak için elzem.<br />
Ligin transfer şifrelerini sizler için kırdık.<br />
ALPER ÖCAL<br />
Lige çıktıkları sezon kümede kalmayı<br />
başaranlardan takımlar da erken ‘oh’<br />
çekmemeli. İlk sezonu atlatmakla mücadele<br />
bitmiyor, zira bu takımlardan yine en az bir<br />
tanesi, ertesi sezon da küme düşmemeye<br />
oynuyor. 2007-08 sezonunda lige yükselen<br />
Hacettepe o sezon küme düşmediği halde<br />
ertesi sezon ligi sonuncu bitirmişti. 2009-10<br />
sezonunda Süper Lig’e yükselen Kasımpaşa da<br />
aynı şekilde.<br />
Son 4 haftasına girilen 2012-13 sezonunda<br />
ligin son iki sırasında bulunan Mersin İdman<br />
Yurdu ve Orduspor, geçen sezon yükseldikleri<br />
ligde kalmayı başarmışlardı. Bu sezonu ise<br />
iyi değerlendiremediler. Futbol ya göründüğü<br />
kadar basit değil ya da kulüplerdeki yetki sahibi<br />
aktörler çok iyi bildiklerini sandığı futbolu<br />
aslında o kadar da iyi bilmiyor. İkincisi daha<br />
muhtemel. Beckenbauer istemiyoruz elbette<br />
ama en azından yönetimde oyunun içinden<br />
gelen birilerinin de dizginlere el atabilmesi şart.<br />
Nicelik değil nitelik<br />
İhraç edilen Ankaraspor ve içi boşaltılan<br />
Ankaragücü dışarı bırakılarak; transferler<br />
ve kadro dağılımları üzerinden ligden<br />
düşen ve lige yeni yükselen takımlar analiz<br />
edildiğinde, sezon boyu gelen ve giden oyuncu<br />
sirkülasyonunun ortalama 49 olduğu görülüyor.<br />
2009-10 sezonunda Diyarbakırspor, 2010-11<br />
sezonundaysa Konyaspor 75, geçen sezon da<br />
Samsunspor 63 işlemle, amiyane tabirle çan<br />
eğrisini yükseltmiş ve 2009-10 sezonunda<br />
Manisaspor’un (50), 2011-12 sezonunda ise<br />
Orduspor’un (52) ortalamanın üzerine çıktığı<br />
halde sınıfı geçmesini yani küme düşmemesini<br />
sağlamış diyebiliriz. İki takım da sözkonusu<br />
sezonları düşme hattının iki basamak üzerinde,<br />
14. sırada bitirmişti.