You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye<br />
HF<br />
#<br />
78<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyespor<br />
Carlos Carvalhal, Beşiktaş günlerinden sonra<br />
o çok sevdiği, hatta dilini öğrenmek için özen<br />
gösterdiği ülkemizden kopmuyor; İstanbul BB<br />
ile yeni, daha sakin ama daha karışık bir yola<br />
giriyordu. O 4-3-3’ünden de vazgeçmemişti.<br />
Ancak yine -tıpkı Beşiktaş’ta olduğu gibi-<br />
kenar forvetlere asla “forvet” muamelesi<br />
yapmayacak, taç çizgilerine yakın oynatacaktı.<br />
Yeni Almeida’sı ise Webo oluyordu… Neyse<br />
ki zincire bağlasan da hücum koşularını<br />
aksatmayacak Holmen gibi bir orta sahanın var<br />
olması, gizliden gizliye sistemi 4-4-2’ye çeviren<br />
etkendi. Ancak, Abdullah Avcı döneminde<br />
fark yaratılan o “kenar forvetleri gol bölgesine<br />
sokma” özelliği kaybedilince, klasik İstanbul<br />
BB takımı da kaybedildi ve işler, Carvalhal’in<br />
gönderilişine dek kötü gitmeye başladı.<br />
Bülent Korkmaz’la birlikte aslında çok şey<br />
değişmedi; yine Webo -Holmen’in gizli<br />
yardımlarıyla- tek başına tabela değiştirmeye<br />
çalışıyordu. Ancak bu kez kanat oyuncularına<br />
daha net tanım getirilmiş ve sistem 4-5-1’e<br />
çevrilmişti. Özellikle Gökhan Süzen’in sol<br />
kanattaki performansı, takımı ileriye taşıyan<br />
etkenlerden biri olmakla birlikte takım<br />
savunması dengesini sağlıyordu. Ancak tüm<br />
o dengeler, devre arası transfer döneminde<br />
sarsılacaktı…<br />
Webo’yu satan, Süper Lig’i satar!<br />
Yıllar evvel Nihat Kahveci’nin Real Sociedad’a<br />
satılması söylentilerine karşılık Daum’un,<br />
“Nihat’ı satan, şampiyonluğu da satar!”<br />
serzenişi vardı. Sezon sonunda bir zamanlar<br />
“uzak ihtimal” gözüken küme düşme şoku<br />
yaşanırsa, aynı vurguyu Bülent Korkmaz’dan<br />
Webo için bekleyebiliriz. Çünkü orada Webo<br />
gibi ısrarlı, isyankâr, güçlü ve aynı zamanda<br />
becerikli bir ismin varlığı “bir santrfordan<br />
fazlasıydı” İstanbul BB için. Kesinlikle çok<br />
şeyi götürdü, yerine gelen Zenke asla o açığı<br />
kapatamadı. Bursaspor’da, özellikle Ertuğrul<br />
Sağlam döneminde hem merkez, hem de kenar<br />
forvet rolünde çok önemli işler çıkaran Turgay<br />
Bahadır ise, sezonun en büyük hayal kırıklığı<br />
oldu. Tam İstanbul BB’lik adam gibi duruyordu<br />
oysa…<br />
Hepimiz Holmen’iz<br />
İstanbul BB’yi diğerlerinden ayıran şey,<br />
istikrardı. Bazı oyuncular değişiyordu ama<br />
sistem, aynı kalıyor; oynatılan bir taşın<br />
altı oyuk kalmadan, hemen bir başkasıyla<br />
dolduruluyordu. Abdullah Avcı sonrası o istikrar<br />
kayboldu. Bu önce sahaya, sonra da transfer<br />
stratejisine yansıdı. Elde “eski İBB’den” kalan<br />
tek şey ise: Samuel Holmen. Sarı çocuk, her<br />
ihtimalin sonunda Süper Lig’de kalacağı<br />
kesin. Ancak İstanbul BB’nin de ligde kalması<br />
için, kalan haftalarda onun her zamankinden<br />
daha fazla “Holmen” olmasına ihtiyacı var…<br />
MUSTAFA DEMİRTAŞ<br />
İstanbul ekibinin ligde<br />
kalması için muhakkak<br />
Holmen’in iyi futboluna<br />
ihtiyaç duyacak.