04.06.2013 Views

MENİSKÜS YARALANMALARI VE CERRAHİ TEDAVİLERİ Bülent ...

MENİSKÜS YARALANMALARI VE CERRAHİ TEDAVİLERİ Bülent ...

MENİSKÜS YARALANMALARI VE CERRAHİ TEDAVİLERİ Bülent ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ADÜ Týp Fakültesi Dergisi 2000; 1(1):47-55 Derleme<br />

MENÝSKÜS <strong>YARALANMALARI</strong> <strong>VE</strong> CERRAHÝ TEDAVÝLERÝ<br />

<strong>Bülent</strong> ALPARSLAN 1 , Emre ÇULLU 1<br />

ÖZET<br />

Menisküs iyileþme yeteneðinin gösterilmesinden ve fonksiyonlarýnýn daha iyi anlaþýlmasýndan sonra menisküs<br />

yaralanmalarýnýn tedavisinde eksizyonel iþlemlerin yerine menisküs onarýmý düþüncesi aðýrlýk kazanmýþtýr. Hastanýn<br />

yaþý, aktivite seviyesi, mesleði, beklentileri yanýnda menisküsün strüktürel yapýsý, yýrtýðýn lokalizasyonu, tipi,<br />

uzunluðu, stabilitesi ve yýrtýkla birlikte olan yaralanmalar göz önünde bulundurularak menisküs lezyonunun<br />

tedavisi planlanmalýdýr. Avasküler bölge yýrtýklarýnda klasik onarým tekniklerine ilave olarak iyileþtirmeyi arttýracak<br />

yöntemler de eklenmelidir.<br />

Anahtar kelimeler; Menisküs yaralanmalarý, menisektomi, menisküs onarýmý<br />

Meniscus injuries and surgical treatments<br />

SUMMARY<br />

A better understanding of meniscal functions and repair ability has led to treating a meniscus injury by repair,<br />

instead of excision. Patient’s age, activity level, expectations, profession, structure of torn meniscus, accompanied<br />

injuries, localisation, type, longevity and stability of tear must be taken into consideration while planning the<br />

repair of a meniscal lesion. For avascular zone tears, procedures which promote healing have to be added to<br />

classical repair techniques.<br />

Key words; meniscal injury, meniscectomy, meniscus repair<br />

Geçen asrýn ortalarýnda bir çok ortopedist<br />

menisküs yaralanmalarýnda fonksiyonlarý olmadýðý için<br />

bu fibrokartilaj yapýlarýn total olarak çýkarýlmasýný<br />

önermiþlerdir. Ayrýca parsiyel menisküs<br />

rezeksiyonundan sonra bir fibrokartilaj replasmanýn<br />

olamayacaðý ve geride kalan menisküs dokusunun<br />

dejeneratif artrite yol açacaðý düþüncesi ile total<br />

menisektomi savunulmuþtur.<br />

Ancak artroskopi ile diz patolojilerinin daha iyi<br />

anlaþýlmasý, menisküslerin fonksiyonel öneminin<br />

gittikçe artan bir þekilde farkýna varýlmasý ve menisektomi<br />

sekellerinin uzun dönemdeki kötü sonuçlarý, meniskal<br />

yaralanmalarýn algoritminde köklü deðiþikliklere yol<br />

açmýþtýr. Bu küçük ayrýcalýklý fibrokartilaj artýklarýn<br />

çýkarýlmasý düþüncesinden kaçýnýlmasý ve mutlaka<br />

korunmasý gerektiði noktasýna gelinmiþtir.<br />

Anatomi<br />

Menisküsler tibia platolarý üzerinde bulunan<br />

yarýmay þeklindeki fibrokartilaj yapýlardýr. Femur<br />

kondilleri ile temas eden proksimal yüzeyleri konkav,<br />

tibia platosuna bakan distal yüzeyleri ise düz veya çok<br />

hafif konvekstir. Menisküsler sert fibröz ön ve arka<br />

boynuzlarý ile tibianýn interkondiler bölgesine, periferde<br />

ise sinoviyal membran ve eklem kapsülünün iç yüzeyine<br />

yapýþýr. Kapsüle yapýþma yerinin tibial bölümü koroner<br />

(coronary) ligament olarak adlandýrýlýr. Medial menisküs<br />

ayrýca medial kollateral ligamentin derin lifleri ile tibia<br />

1 Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalý, AYDIN<br />

ve femur kondiline baðlantý yaptýðýndan daha az<br />

hareketlidir. M. popliteusun tendonu lateral menisküs<br />

ile kapsül arasýnda yer alarak menisküsün çevreye daha<br />

çok baðlantý yapmasýný engeller. 1<br />

Menisküs ultrastrüktürü ve biokimyasý<br />

Menisküsler hücreler ve ekstrasellüler matriksten<br />

oluþan fibrokartilajinöz yapýlardýr. Menisküslerin temel<br />

hücresi fibrokondrosittir. Ekstrasellüler matriks primer<br />

olarak kollajen liflerden oluþur. Ayrýca proteoglikanlar,<br />

glikoproteinler ve elastin bulunur. Menisküslerin kuru<br />

aðýrlýðýnýn %60-70’i kollajendir. Total kollajen<br />

yoðunluðunun yaklaþýk % 90’ý Tip I kollajendir. Tip<br />

II,III, V ve VI kollajen de menisküs içinde belirlenmiþtir. 2<br />

Proteoglikanlar su çekici özelliktedir. Negatif<br />

olarak yüklenen mikro moleküller, kollajen lifler ile bir<br />

arada tutulur. Menisküse büyük kompressif<br />

yüklenmelere karþý koyacak bir yüksek kapasite saðlar.<br />

Ancak menisküslerin gerilme direncine katkýda<br />

bulunmazlar.<br />

Glikoproteinlerin fonksiyonlarý ve tipleri<br />

hakkýndaki bilgiler kýsýtlýdýr. Bunlarýn menisküs<br />

rejenerasyonunda ve onarým iþlemlerinde aktif olduðu<br />

bildirilmiþtir.<br />

Menisküslerin kuru aðýrlýðýnýn % 6’sýný oluþturan<br />

elastin, kollajen lifler arasýnda çapraz baðlantýlar yapar.<br />

Bu konnektif doku komponenti menisküsü yayan<br />

dairesel zorlamalar hafiflediði zaman menisküsün nor-<br />

47


Menisküs Yaralanmalarý<br />

mal þekline doðru geri çekilmesini saðlar.<br />

Kollajen liflerin oryantasyonu menisküslerin<br />

fonksiyonu ile direkt iliþkilidir. Dairesel dizilimli lifler<br />

menisküsün gerilme direncini saðlarlar. Daha az<br />

kapsamlý olan, radial olarak dizilen ve çaprazlaþan lifler<br />

ise makaslama direncini oluþtururlar.<br />

Vasküler Anatomi<br />

Kýsmen avasküler yapýlar olan menisküsler, medial<br />

ve lateral geniküler arterlerin süperior ve inferior<br />

dallarýndan beslenir. Bu arterlerden çýkan uç dallar, diz<br />

eklemi kapsülü ve sinoviyal doku içerisinde bir<br />

perimeniskal kapiller að oluþturarak menisküslerin<br />

kapsüle yapýþma yerine yakýn periferik kýsýmlarýný<br />

beslerler. Dairesel dizilim gösteren bu pleksustan çýkan<br />

radial dallar menisküste eklemin merkezine doðru<br />

yönelirler. Radial yöndeki bu damarlarýn medial<br />

menisküste % 10-30, lateral menisküste % 10-25<br />

oranýnda periferden merkeze doðru geldiði<br />

saptanmýþtýr. 2-4<br />

Menisküslerin ön ve arka boynuzlarý, kendilerini<br />

çevreleyen vasküler sinovya yoluyla lateral ve medial<br />

geniküler arterden gelen birkaç dal dýþýnda özellikle<br />

middle geniküler arterden beslenirler.<br />

Menisküslerin Fonksiyonlarý<br />

Bir dönemde faydasýz organ kalýntýsý olarak<br />

düþünülen menisküslerin zamanla çok önemli görevleri<br />

olduðu belirlenmiþtir.<br />

Menisküslerin özellikle 1/3 periferik bölümlerinin<br />

yük taþýma ve aktarýmýnda önemli rolleri vardýr. Dize<br />

binen kompresif yüklenmelerin ekstansiyonda % 50’si,<br />

90 derece fleksiyonda % 85 ‘i menisküsler aracýlýðý ile<br />

aktarýlýr. Menisküslerin periferal sirkumferensiyal lifleri<br />

intakt olduðu sürece “Hoop Stress” özelliði korunur<br />

ve aksiyel yükler bu dairesel kollajen lifler aracýlýðý ile<br />

ön arka boynuzlar arasýnda taþýnýr.<br />

Menisküsler birbirlerine uyumsuz olan femur<br />

kondilleri ile tibia platosu arasýnda ölü boþluðu<br />

doldurarak uyumu saðlarlar. Özellikle santral bölüm<br />

temas yüzeyini arttýrarak eklemi çaprazlayan yükleri<br />

daðýtýp kontakt basýncý azaltýr. Ekstansiyonda tibia,<br />

menisküs ve femur arasýndaki temas alaný maksimale<br />

çýkar. Fleksiyonda ise temas yüzeyi azalýr. Menisektomili<br />

dizlerde kontakt alan medial kompartmanda % 50-70,<br />

dizin genelinde yaklaþýk olarak % 50 azalmýþtýr. Ayrýca<br />

parsiyel menisektomi sonuçlarý kontakt basýncýn<br />

arttýðýný göstermiþtir. Menisküslerin % 15-30’unun<br />

çýkarýlmasý ile kontakt basýncýn % 350 arttýðý<br />

belirlenmiþtir. Normal dizlerde þok emilim kapasitesi de<br />

menisektomili dizlere göre % 20 daha fazladýr. Bu<br />

sonuçlar parsiyel menisektominin masum bir giriþim<br />

olmadýðýnýn ifadesidir. 5<br />

Menisküsler femur üzerinde tibianýn aþýrý<br />

48<br />

hareketlerini kýsýtlar ve çapraz bað yetersizliðinde<br />

sekonder diz stabilizatörleri gibi fonksiyon görürler.<br />

Çapraz bað yetersizliði olan olgularda menisektomi<br />

yapýldýðýnda dizin anterior laksitesinde artýþ olduðu<br />

saptanmýþtýr.<br />

Ön ve arka boynuzlarda bulunan Tip I ve II sinir<br />

uçlarý ile menisküsler proprioseptif özellik gösterirler.<br />

Eklem kayganlýðýný arttýrýp sinoviyal sýkýþmayý önlerler.<br />

Ayrýca kondrositlerin beslenmesine yardýmcý olurlar.<br />

Menisküs Dokusunda Ýyileþme Süreci<br />

Menisküs yýrtýklarý bað dokusuna benzer þekilde<br />

iyileþme gösterir. Menisküs çevresindeki damarlý<br />

bölgeye kadar uzanan yýrtýklar sonrasýnda eksüdasyon,<br />

organizasyon, vaskülarizasyon, hücresel proliferasyon<br />

ve remodeling aþamalarýndan oluþan bir onarým süreci<br />

baþlar.<br />

Yaralanmadan sonra oluþan hematom organize<br />

olarak enflamatuar hücrelerden zengin bir fibrin pýhtýsýna<br />

dönüþür. Perimeniskal kapiller pleksusdan bu fibrin<br />

pýhtýsýna ilerleyen damarlar ve prolifere olan mezenkimal<br />

hücreler, yara dudaklarýný bir zamk gibi birleþtiren<br />

fibrovasküler skar dokusu oluþturur. Perimeniskal<br />

kapiller pleksus ve sinoviyal damarlarýn buraya penetre<br />

olmasý ile fibrovasküler skar dokusu normal bir<br />

fibrokartilaj yapýya dönüþür. Ancak bu iþlem aylar alýr. 3,6<br />

Menisküs Yýrtýklarý<br />

Menisküs yýrtýklarý görülme sýklýðýna göre<br />

travmatik, dejeneratif veya konjenital patolojiler sonucu<br />

oluþurlar. Normal bir menisküste dayanýklýlýk sýnýrýný<br />

aþan yüklenmeler sonucu yýrtýk olabildiði gibi<br />

dejeneratif menisküslerde normal yüklenmelerle de<br />

yýrtýklar oluþabilir.<br />

Travmatik yýrtýklar çoðunlukla 10-40 yaþ arasýnda,<br />

aktif kiþilerde olur. Dejeneratif yýrtýklar ise genelde 40<br />

yaþ üzerinde izlenir. Bu tip yýrtýklar sýklýkla dizde kýkýrdak<br />

ve kemik dokularýn diðer dejeneratif deðiþiklikleri ile<br />

beraberdir.<br />

Medial menisküste yýrtýk lateral menisküse oranla<br />

2.5 kat daha fazladýr. Menisküs dokusunda yýrtýk<br />

derinliðinin miktarýna göre lezyonlar komplet veya<br />

inkomplet olarak ayrýlýrlar.<br />

Morfolojilerine ve lokalizasyonlarýna göre<br />

menisküs yýrtýklarýnýn bir çok sýnýflamasý yapýlmýþtýr.<br />

Morfolojik olarak meniskal yýrtýklar tibia platosu ile<br />

bulunduklarý konumuna göre vertikal (platoya dik) veya<br />

horizontal (platoya paralel) olarak tanýmlanýrlar. Vertikal<br />

yýrtýklar longitudinal veya radial (transvers) olabilir.<br />

Oblik veya flep yýrtýklar vertikal ve horizontal<br />

yýrtýlmalarýn bir kombinasyonu þeklindedir. Sýk görülen<br />

bazý yýrtýk þekillerine kova sapý veya papaðan gagasý<br />

gibi özel tanýmlayýcý isimler verilmiþtir. Kompleks<br />

yýrtýklar burada tanýmlanan iki veya daha fazla örneðin


ir arada olduðu yýrtýklardýr. 7<br />

Oblik yýrtýklar en sýk görülen lezyonlardýr. Ýkinci<br />

sýrada ise vertikal longitudinal yýrtýklar yer alýr. Bunlar<br />

genellikle genç hastalarda bir travma sonucu oluþur.<br />

Vertikal longitudinal yýrtýklar sýklýkla ön çapraz bað<br />

yaralanmalarý ile birliktedir.<br />

Horizontal yýrtýklarýn 2/3’ü lateral menisküstedir.<br />

Genellikle dejenere bir menisküs üzerine etki eden normal<br />

yüklenmelerde bu tip yýrtýklar oluþur.<br />

Radial yýrtýklar çoðunlukla travmatiktir.<br />

Menisküsün ön ve arka boynuzlarýný ayýran ve yer<br />

deðiþtiren bir kompresyon zorlamasý ile oluþan radial<br />

yýrtýklar santral olarak baþlayýp periferik vasküler<br />

bölgeye doðru ilerler. Eðer bir radial lezyon<br />

meniskokapsüler bileþkeye kadar uzanýrsa meniskal<br />

fonsiyon total olarak kaybolur.<br />

Dejeneratif menisküs lezyonlarý 40 yaþýn<br />

üzerindeki kiþilerde ve bir major travma olmadan oluþur.<br />

Osteoartrit ile yakýn bir birliktelik vardýr.<br />

Robert W. Metcalf ve arkadaþlarý menisküs<br />

yýrtýklarýnýn görülme sýklýðýný þu þekilde bildirmiþlerdir. 8<br />

1. Oblik yýrtýklar % 45<br />

2. Vertikal longitudinal yýrtýklar % 36<br />

3. Dejeneratif yýrtýklar % 12<br />

4. Radial (transvers) yýrtýklar % 3<br />

5. Horizontal yýrtýklar % 3<br />

6. Deðiþik (diskoid, menisküs kisti) % 1<br />

Periferik yýrtýklarýn iyileþebilme yeteneðinin<br />

anlaþýlmasýndan sonra yýrtýðýn yerleþim yerine ve<br />

onarýlabilme özelliklerine göre yeni sýnýflamalar<br />

tanýmlanarak, menisküsler vaskülarite yönünden üç<br />

dairesel bölgeye ayrýlmýþlardýr.<br />

1. Kýrmýzý-Kýrmýzý Bölge (Periferal kapsüler<br />

ayrýlma);<br />

Meniskokapsüler bileþkeden 3 mm. kadar<br />

uzaklýktaki bir bölgede olan bu tip yýrtýklarda, yýrtýðýn<br />

her iki kenarý da damarlý bölgede olup fonksiyonel bir<br />

kan akýmý vardýr. Bu bölgedeki vertikal longitudinal<br />

yýrtýklarýn yaklaþýk % 90’ýnda onarým baþarýlýdýr.<br />

Sorunsuz iyileþirler. 9<br />

2. Kýrmýzý-Beyaz Bölge (Meniskal kenar yýrtýklarý);<br />

Periferal vasküler bölgeden baþlayan bu yýrtýklar<br />

damarsýz bölgeye doðru uzanýrlar. Bu yýrtýklarýn<br />

meniskokapsüler bölgeye yakýn olan kýsýmlarýnda aktif<br />

kan akýmý olmasýna karþýn santral kýsýmlarda kanlanma<br />

efektif deðildir. Bu bölge yýrtýklarý da iyileþme þansýna<br />

sahiptir. Ancak iyileþmeyi arttýrýcý teknikler kullanýlabilir.<br />

3. Beyaz-Beyaz Bölge;<br />

Tamamen damarsýz bölgede olan bu yýrtýklar<br />

menisko-kapsüler sýnýrdan itibaren 5 mm.den daha<br />

uzaktadýr. Teorik olarak iyileþme potansiyeli olmayan<br />

yýrtýklardýr. Onarým ile birlikte iyileþmeyi arttýrýcý teknikler<br />

kullanýlmalýdýr. 6,10-12<br />

Alparslan ve Ark.<br />

Taný<br />

Dizin meniskal patolojilerinin tanýsýnda klinik<br />

muayenenin tanýsal güvenirliði % 64- %85 arasýnda<br />

deðiþmektedir. Direkt grafi yanýnda artrografi, MR ve<br />

artroskopi gibi ileri tetkikler ile kesin taný konulabilir.<br />

Genç hastalarýn anamnezinde genellikle dizde bir<br />

burkulma ile bunu takip eden aðrý ve kilitlenme öyküsü<br />

bulunur. Birlikte olan instabilite bulgularý müþterek bað<br />

lezyonlarýný düþündürür.<br />

Orta ve ileri yaþ grubundaki hastalarda daha çok<br />

dejeneratif yýrtýklar olur. Bunlarýn öyküsünde ise eðilme<br />

veya çömelme gibi günlük aktivitelerden sonra oluþan<br />

takýlma, kilitlenme, þiþlik ve eklem hattýna lokalize olan<br />

aðrý vardýr.<br />

Klinik muayenede diz stabilitesi, kuadriseps<br />

atrofisi, effüzyon ve kilitlenme bulgularý araþtýrýlýr.<br />

Aðrýnýn lokalizasyonu, hareketle iliþkisi ve þiddeti<br />

deðerlendirilir. Mc Murray, Apley , Steinman,<br />

hiperekstansiyon ve çömelme testlerinden yararlanýlýr.<br />

Tedavi<br />

Menisküs lezyonlarýnýn tedavisinde son 30 yýlda<br />

herhangi bir meniskal patoloji için altýn standart olarak<br />

kabul edilen “Total menisektomi” düþüncesinden bazý<br />

menisküs yýrtýklarýnýn kendiliðinden iyileþebileceði ve<br />

tedavi gerektirmediði noktasýna kadar gelinmiþtir.<br />

Tedavi yöntemlerine karar verirken göz önüne<br />

alýnacak kriterler þunlardýr;<br />

1. Hastanýn yaþý<br />

2. Aktivite seviyesi<br />

3. Hastanýn mesleði ve beklentileri<br />

4. Menisküsün strüktürel yapýsý<br />

5. Yýrtýðýn tipi, uzunluðu ve stabilitesi<br />

6. Yýrtýðýn yerleþim yeri<br />

7. Birlikte olan diðer yaralanmalar<br />

De Haven’a göre menisküs yýrtýklarýnýn tümünün<br />

klinik semptomlara yol açmayacaðý ilk defa S. W.<br />

Casscells (1980) tarafýndan vurgulanmýþtýr. Bundan<br />

sonra yapýlan çalýþmalar periferik lifleri saðlam olan ve<br />

biomekanik olarak fonksiyon gören bazý asemptomatik<br />

menisküs yýrtýklarýnýn kendiliðinden iyileþebileceðini<br />

göstermiþtir. 13<br />

Bir meniskal yýrtýk tanýsýný takiben ilk önce yýrtýk<br />

kendi haline mi býrakýlmalý yoksa cerrahi olarak mý tedavi<br />

edilmeli sorularýna yanýt verilmelidir. Cerrahi tedavi<br />

gerektirmeyen menisküs yýrtýklarý þunlardýr. 6,13<br />

1. Tam kat olmayan (%50’den az), 15 mm veya daha<br />

kýsa, stabil yýrtýklar<br />

2. Menisküs tüm kalýnlýðýný içeren, 10 mm veya daha<br />

kýsa, vertikal, oblik, stabil yýrtýklar (probe ile 3<br />

mm’den daha az deplasman göstermelidir)<br />

3. Kýsa radial yýrtýklar ( 5mm veya daha kýsa)<br />

49


Menisküs Yaralanmalarý<br />

Cerrahi Tedavi<br />

Cerrahi tedavi olarak baþlýca üç farklý yaklaþým<br />

vardýr.<br />

1. Eksizyonel Ýþlemler<br />

a) Total menisektomi<br />

b) Parsiyel menisektomi<br />

c) Segmental menisektomi<br />

2. Menisküs Onarýmý<br />

3. Menisküs Transplantasyonu<br />

1. Eksizyonel Ýþlemler<br />

a) Total Menisektomi;<br />

Total menisektominin altýn standart olarak kabul<br />

edildiði dönemlerde menisektomiyi takiben yeni bir<br />

fibröz menisküsün rejenere olacaðý ve çýkartýlan<br />

menisküsün mükemmel bir kopyasýnýn oluþacaðý öne<br />

sürülmüþtür. Parsiyel menisektomiden sonra oluþacak<br />

fibröz dokunun renk, geniþlik ve strüktür olarak<br />

normalden farklý olacaðý ve bu nedenle total<br />

menisektominin tercih edilmesi gerektiði<br />

vurgulanmýþtýr. 14<br />

A.V. Petrosini, Fairbank’ýn (1948) total<br />

menisektomiden sonra 14 yýl izlediði olgularýnda<br />

radyolojik olarak dejeneratif bulgular saptadýðýný<br />

bildirmiþtir.<br />

Bu bulgular;<br />

1. Tibia periferinde osteofit formasyonu,<br />

2. Femoral kondilde yassýlaþma,<br />

3. Eklem aralýðýnda daralmadýr. 15<br />

Johnson R.J. (1974) 17 yýllýk izlem süresi sonunda<br />

total menisektomiden sonra 99 olgunun sadece %<br />

42’sinde tatminkar sonuçlar elde edilebildiðini<br />

bildirmiþtir. 16<br />

Günümüzde total menisektomi parsiyel<br />

eksizyonun veya onarýmýn yapýlamayacaðý çok sýnýrlý<br />

durumlarda baþvurulan bir yöntem olarak kabul<br />

edilmektedir. Meniskokapsüler bölgeye uzanan<br />

yýrtýklarda veya lateralde popliteal hiatus önünde yeterli<br />

miktarda menisküs dokusu býrakýlamayan eksizyonel<br />

iþlemlerde total menisektomi yapýlmasý önerilmektedir.<br />

b)Parsiyel Menisektomi;<br />

Total menisektominin kötü olan uzun dönem<br />

sonuçlarý yanýnda menisküslerin fonksiyonel öneminin<br />

anlaþýlmasý, parsiyel menisektomi kavramýnýn<br />

yaygýnlaþmasýna yol açmýþtýr.<br />

Dandy ve Jackson (1976) beþ yýllýk izlem sonunda<br />

total menisektomiden sonra % 65 semptomsuz olgu<br />

olmasýna karþýn, bu oranýn parsiyel menisektomi yapýlan<br />

olgularda %91 olduðunu bildirmiþlerdir. 17<br />

Mc Ginty (1977) 128 olguluk bir seride 3.5 yýllýk<br />

izlem sonunda kova sapý ve ön boynuz yýrtýklarýnda<br />

parsiyel menisektomi sonuçlarýnýn daha iyi olduðunu<br />

açýklamýþtýr. 18<br />

Ülkemizde Alturfan (1991) ve Akyýldýz (1993)<br />

menisküs yýrtýklarýnda parsiyel menisektomi<br />

50<br />

sonuçlarýnýn daha iyi olduðunu yayýnlamýþtýr. 19,20<br />

Avasküler bölge içinde yerleþim gösteren veya<br />

yaygýn meniskal doku harabiyeti nedeniyle onarýmý<br />

uygun olmayan menisküs yýrtýklarý parsiyel eksizyon<br />

ile tedavi edilir. Parsiyel menisektomide amaç, mümkün<br />

olan en az menisküs dokusunun eksizyonu ile stabil ve<br />

biomekanik olarak fonksiyon gören bir menisküs elde<br />

edilmesidir. Bunun için sadece stabil olmayan bölüm<br />

eksize edilmelidir. Ýntakt bir periferal kenarýn (3 mm veya<br />

daha fazla) býrakýlmasý fonksiyon ve stabilite yönünden<br />

son derece önemlidir. 21,22 Yük taþýma ve aktarýmý<br />

konusunda çok önemli görev gören bu sirkumferensiyal<br />

liflerin bütünlüðünün bozulmasý biomekanik yönden<br />

total menisektomiye eþdeðerdir.<br />

Parsiyel Menisektomi Endikasyonlarý<br />

1. Onarýlamayan kompleks yýrtýklar<br />

2. Dejeneratif yýrtýklar<br />

3. Küçük flep yýrtýklar<br />

4. Avasküler bölgedeki vertikal longitudinal<br />

yýrtýklar<br />

5. Vasküler bölgedeki ileri derecede hasarlý<br />

vertikal longitudinal yýrtýklar<br />

6. Meniskokapsüler bölgeye kadar uzanmayan<br />

radial yýrtýklar<br />

7. Horizontal yýrtýklar<br />

8. Menisküs onarýmýna raðmen iyileþmeyen<br />

semptomatik yýrtýklar<br />

c) Segmental Menisektomi;<br />

Geride ne kadar çok menisküs dokusu býrakýlýrsa<br />

býrakýlsýn segmental menisektomilerde sirkumferensiyal<br />

halkanýn bütünlüðü bozulduðundan menisküsler<br />

fonksiyonlarýný yitirirler. Korunan segmentin stabilitesi<br />

azalacaðýndan aðýrlýk yüklenme sýrasýnda takýlýp<br />

semptomlara yol açar.<br />

Eksizyonel iþlemler açýk veya artroskopik<br />

yapýlabilir. Ancak arka boynuz lezyonlarýnda açýk cerrahi<br />

ile parsiyel menisektomi yapýlmasý mümkün deðildir.<br />

Açýk menisektomiye göre artroskopik parsiyel<br />

menisektomide cerrahi morbidite daha düþüktür. Ayrýca<br />

iyileþme periyodu hýzlý olup hospitalizasyon süresi<br />

kýsadýr. Bir diðer üstün yaný da komplikasyon oranýnýn<br />

daha düþük olmasýdýr. 18<br />

2. Menisküs Onarýmý<br />

Parsiyel menisektomi çok masum bir giriþim<br />

deðildir. Menisküslerin eksizyonu ile dizde kontakt alan<br />

azalacaðýndan birim alana düþen yük artarak<br />

dejenerasyona neden olur. Seedholm ve Hargreaves<br />

(1979) yaptýklarý deneysel çalýþma sonucunda<br />

menisküslerin % 15- 30’nun çýkarýlmasý ile kontakt<br />

basýncýn % 350 arttýðýný bildirmiþlerdir. 5<br />

Total menisektomi kadar olmasa bile, uzun dönem<br />

takip sonuçlarý artroskopik parsiyel menisektomiden<br />

sonra da dizde dejeneratif deðiþikliklerin oluþtuðunu<br />

göstermiþtir. 20-24


Menisküs dokusunun önemi ve fonksiyonlarýnýn<br />

daha iyi anlaþýlmasý ile iyileþme þansý yüksek olan ve<br />

iyileþtikten sonra fonksiyon görebilecek yýrtýklarýn<br />

tamiri gündeme gelmiþtir.<br />

Artroskopik menisküs tamirinden sonra gerek<br />

onarým tekniklerindeki ilerlemeler gerekse eklem<br />

kýkýrdaðýnýn korunmasýnda menisküs tamirlerinin uzun<br />

dönemde saptanan daha yararlý sonuçlarý, parsiyel<br />

menisektomi endikasyonlarýnýn azalmasýna yol açmýþtýr.<br />

Ýyileþme þansý yüksek olan ve iyileþtikten sonra<br />

fonksiyon görebilecek menisküs yýrtýklarý tamir<br />

edilmeye baþlanmýþtýr.<br />

Sommerlath (1991) 50 menisektomi ve 50 menisküs<br />

tamiri yaptýðý toplam 100 olguyu ortalama 7 yýl süre ile<br />

izlemiþtir. Yayýnladýðý sonuçlarda, menisküs tamiri<br />

yapýlan olgularýn diz fonksiyonu ve radyolojik görüntü<br />

olarak diðerlerinden daha iyi olduklarýný açýklamýþtýr. 25<br />

Menisküs onarýmýnýn amacý sadece semptomsuz<br />

bir diz elde etmek deðildir. Dizin sekonder osteoartrite<br />

gidiþini de önlemektir.<br />

Menisküs lezyonlarýnda tamir ya da eksizyon<br />

kararýný vermeyi kolaylaþtýrmak için hastanýn yaþý,<br />

menisküs dokusunun durumu, yýrtýðýn etiyolojik ve<br />

morfolojik tipi, yýrtýðýn lokalizasyonu, stabilitesi süresi<br />

ve yýrtýkla birlikte olan diðer patolojiler<br />

deðerlendirilmelidir.<br />

Hastanýn yaþý ile menisküs iyileþme potansiyeli<br />

arasýnda bir baðlantý gösterilememiþtir. Ancak tamir<br />

edilebilir yýrtýklarýn çoðu gençlerde görülür. Ýleri<br />

yaþlarda menisküsün özellikleri de deðiþeceðinden<br />

tamir edilebilir yýrtýk oraný düþüktür. Dejeneratif yýrtýklar<br />

ve menisküs gövdesinde hasar yapan lezyonlar daha<br />

çok parsiyel menisektomiye adaydýr. Bunlarda tamir<br />

endikasyonu yoktur. Aktivite düzeyi yüksek 12-45 yaþ<br />

arasýndaki olgularýn travmatik orjinli yýrtýklarý onarým<br />

için daha uygundur.<br />

De Haven izole meniskal yýrtýklarda, yaralanma<br />

ile cerrahi arasýnda geçen sürenin iyileþme oranýný<br />

deðiþtirmediðini, sekiz yýla kadar olan bir süreç<br />

içerisinde izole yýrtýklarýn tamirinin baþarýlý olabileceðini<br />

bildirmiþtir 2,13 .<br />

Bazý otörler ise yýrtýk olduktan sonra geçen<br />

sürenin önemli olduðunu ve akut dönemde (ilk iki ay)<br />

yapýlan onarýmlarýn kronik yýrtýklara göre belirgin olarak<br />

daha yüksek iyileþme oranýna ulaþtýðýný<br />

bildirmiþlerdir. 6,26,27<br />

Lateral ve medial menisküs arasýnda tamir<br />

endikasyonlarý açýsýndan bir fark yoktur. Ancak yýrtýðýn<br />

menisküsteki yerleþimi ve tipi önemlidir. Yapýlmýþ olan<br />

vasküler çalýþmalara göre meniskosinoviyal<br />

birleþimden 3 mm kadar uzakta olan yýrtýklar vasküler<br />

alan içinde kabul edilmektedir. Beþ mm’den daha uzak<br />

olan yýrtýklar ise avasküler alandadýr. Üç-beþ mm<br />

mesafede olanlar ise vaskülarite yönünden deðiþkenlik<br />

Alparslan ve Ark.<br />

gösterir.<br />

Canon WD, (1992) periferik vasküler zondan 2<br />

mm. geniþlikteki yýrtýklarda % 100, 2-4 mm. de % 50 ve 4<br />

mm.den daha uzakta olan yýrtýklarda ise % 0 iyileþme<br />

olabileceðini bildirmiþtir. 28<br />

Periferik vasküler bölgedeki yýrtýklarýn iyileþme<br />

oraný santral avasküler bölgeye göre belirgin olarak<br />

yüksektir. Bu bölgedeki vertikal-longitudinal yýrtýklarýn<br />

iyileþme oraný % 90’ýn üzerindedir. Travmatik orjinli ve<br />

stabil olmayan vertikal-longitudinal yýrtýklar onarým için<br />

idealdir. Bu bölgede ilave bir harabiyeti olmayan kova<br />

sapý þeklindeki yýrtýklarýn da iyileþme potansiyeli vardýr.<br />

Günümüzde periferik vasküler bölgedeki longitudinal<br />

yýrtýklarýn tamir için ideal özellikler içerdiði kabul<br />

edilmektedir. Yapýlan uzun süreli klinik takip çalýþmalar<br />

tamir sonrasýnda menisküs dokusunun koruyucu<br />

etkisinin devam ettiðini göstermiþtir.<br />

De Haven (1989) menisküs tamiri yaptýðý 80<br />

olguda 2-9 yýllýk izlem süresi sonunda (ortalama izlem<br />

süresi 4.6 yýl) tekrar yýrtýk oranýnýn % 11 olduðunun<br />

açýklamýþtýr. Bu olgularýn 41’inde yük verilerek çekilen<br />

grafilerde 40 olguda medial eklem açýklýðýnýn<br />

korunduðunu bildirmiþlerdir. 29<br />

Avasküler zonda veya vaskülaritesi deðiþken<br />

olan kýrmýzý-beyaz bölgedeki yýrtýklarda iyileþme<br />

sorunludur. Bu bölgedeki yýrtýklarý tamir ederken<br />

iyileþme potansiyelini arttýracak tekniklerin de ilave<br />

edilmesinde yarar vardýr.<br />

Kompleks, uzun oblik ve menisküs periferine<br />

kadar uzanan radial yýrtýklarýn eksizyonu komplet<br />

menisküs fonksiyon kaybýna yol açabilir. Bu lezyonlarýn<br />

da tamirinde iyileþmeyi saðlayacak alternatif tekniklerin<br />

kullanýlmasý önerilmektedir.<br />

Perifere kadar uzanan komplet radial yýrtýklarýn<br />

tedavisi tartýþmalýdýr. Uzun süreli izlem sonuçlarý<br />

özellikle lateral menisküste, parsiyel menisektomi<br />

sonuçlarýnýn çok baþarýlý olmadýðýný göstermiþtir. Bu<br />

nedenle lateral menisküsün radial yýrtýklarý tamir<br />

edilmeye çalýþýlmalýdýr.<br />

Tamir edilen radial yýrtýklarýn iyileþtiði<br />

bilinmektedir. Ancak bu tamirli bölgenin biomekanik<br />

yönden fonksiyonlarý tartýþmalýdýr. Newman 1989’da<br />

köpeklerde yaptýðý bir çalýþmada radial yýrtýklarda tamir<br />

ile yeterli fonksiyonel sonucun kazanýlamadýðýný<br />

belirtmiþtir. Bu konuda insanlarda da yeterli uzun takip<br />

çalýþmalarý yoktur. 30<br />

Menisküs yýrtýklarýnda tartýþýlan bir diðer konu<br />

da yýrtýk uzunluðudur. Bazý 1 cm’den küçük akut longitudinal<br />

yýrtýklar spontan olarak iyileþebilmektedir. Kýsa<br />

yýrtýklarda ve parsiyel yýrtýklarda karar vermede en<br />

önemli konu stabilitedir.<br />

Menisküs yüksekliðinin yarýsýndan daha az olan<br />

parsiyel kalýnlýktaki yýrtýklar ile, 1 cm’den küçük ve 3<br />

mm’den daha az deplasman gösteren tam kalýnlýktaki<br />

51


Menisküs Yaralanmalarý<br />

yýrtýklar ve 5 mm’den küçük radial yýrtýklar stabil olarak<br />

kabul edilmektedir. Olduðu gibi býrakýlan bu kriterlerdeki<br />

yýrtýklarda Weiss CB (1989) yeniden operasyon oranýnýn<br />

% 4 olduðunu bildirmiþtir. 31<br />

Yýrtýk proplandýktan sonra stabil ise olduðu gibi<br />

býrakýlabilir. Stabil olmayan yýrtýklar ise tamir edilmelidir.<br />

Maksimum ne uzunluktaki bir yýrtýðýn tamir edilebileceði<br />

konusunda farklý görüþler ileri sürülmüþtür. Bazý otörler<br />

yýrtýk uzunluðunun menisküsün iyileþme potansiyelini<br />

etkilemeyeceðini bildirmiþtir. 26,32,33<br />

Cannon ve Vittori (1992) tamir yapýlan olgularda<br />

iyileþme oranlarýnýn 2 cm’den küçük yýrtýklarda % 85, 2-<br />

4 cm uzunluktaki yýrtýklarda % 60 ve 4 cm’den büyük<br />

yýrtýklarda % 33 olduðunu bildirmiþlerdir. 28<br />

Stone ve Van Winkle (1986) 4 cm.den uzun kova<br />

sapý yýrtýklý 16 olgunun tamir sonrasýnda 2 baþarýsýz<br />

sonuç aldýklarýný bildirmiþlerdir. 34<br />

Uzun yýrtýklarda tamir yapýlacaksa menisküs<br />

stabilitesine çok dikkat edilmeli horizontal matris sütürler<br />

femoral ve tibial taraftan koyulmalýdýr. Ayrýca iyileþmeyi<br />

arttýracak yardýmcý ek yöntemler de kullanýlmalýdýr.<br />

Menisküs tamiri yapýlacak olgularda diz stabilitesi<br />

de çok önemlidir. Ön çapraz bað lezyonlarý ile birlikte<br />

olan menisküs yaralanmalarýnda ön çapraz bað<br />

rekonstrüksiyonu ve menisküs tamiri birlikte<br />

yapýlmalýdýr.<br />

Literatürde menisküs tamiri ve ön çapraz bað<br />

rekonstrüksiyonunda baþarý % 62-% 96 arasýnda,<br />

sadece menisküs tamiri yapýlan olgularda ise baþarý oraný<br />

% 17-% 62 arasýnda verilmektedir. 13,35,36<br />

Ön çapraz bað yetersizliði olan dizlerdeki meniskal<br />

yýrtýklar dejenerasyonun histolojik bulgularýný<br />

göstermezler. Menisküs dokusu harap olmadýðýndan<br />

onarým için elveriþlidir.<br />

Ön çapraz bað stabilizasyonundan sonra<br />

menisküs tamiri yapýlan taraf, anterior tibial<br />

subluksasyona eþlik eden biomekanik zorlamalardan<br />

korunduðu için yýrtýk iyileþmesi daha iyidir. Ön çapraz<br />

baðýn yýrtýk olduðu anstabil dizlerde ise, menisküsler<br />

sekonder diz stabilizatörleri olarak görev yaptýklarýndan<br />

tibianýn öne yer deðiþtirmesine direnç gösterirler.<br />

Ön çapraz bað cerrahisi oldukça fazla<br />

intraartiküler bir travma nedenidir. Bu nedenle eklem<br />

içerisine fazlaca olan kanama ve fibrin pýhtýsý iyileþmeye<br />

ilave bir etki yapar. 6,37<br />

Menisküs tamirinin ön çapraz bað<br />

rekonstrüksiyonu ile birlikte yapýlmasýnýn postoperatif<br />

erken hareket yaptýrýlmasýnda olumsuz etkisi yoktur.<br />

Buseck ve Noyes (1991) menisküs tamiri ile birlikte ön<br />

çapraz rekonstrüksiyonu yaptýklarý olgularda<br />

postoperatif hemen harekete baþlamalarýna raðmen<br />

menisküs iyileþmesinde sadece % 6 oranýnda yetersizlik<br />

saptadýklarýný açýklamýþlardýr. 32<br />

Menisküs onarýmý yapýlmaya karar verildiðinde<br />

52<br />

ilk önce yýrtýðýn lokalizasyonu ve boyutu belirlenmeli<br />

ve yýrtýk tam olarak redükte edilmeye çalýþýlmalýdýr.<br />

Yýrtýðýn her iki tarafý ve perimeniskal sinovyum bir<br />

meniskal raspa ile fibröz artýklardan arýndýrýlýp<br />

tazelendirildikten sonra, lezyon sütürle sabitleþtirilir.<br />

Menisküs tamiri açýk veya artroskopik tekniklerin her<br />

ikisi ile de baþarýlý bir þekilde yapýlabilir. 38<br />

Avasküler bölgede yer alan yýrtýklarda klasik<br />

onarým tekniklerine ilave olarak iyileþmeyi arttýrýcý<br />

yöntemler de eklenmelidir. 3,6,27,39-41<br />

Menisküs onarýmýnda iyileþmeyi arttýran yöntemler:<br />

1. Yýrtýk Dudaklarýnýn Debridmaný:<br />

Menisküs yýrtýk dudaklarý raspa veya düþük<br />

devirli shaver ile nedbe dokularýndan temizlenip<br />

canlandýrýlýr.<br />

2. Vasküler Geçiþ (access) Kanallarý:<br />

Periferik damarsal yapýlarýn avasküler bölgeye<br />

ulaþýp iyileþebilme yanýtýný baþlatabilmeleri amacýyla<br />

yaralanmanýn vasküler alana doðru uzatýlmasý iþlemidir.<br />

3. Trefinasyon:<br />

Yýrtýk tamirinden sonra dýþarýdan içeriye doðru<br />

bir trefin yardýmý ile periferik halkadan yýrtýk bölgesine<br />

doðru çok sayýda tüneller açýlmasý iþlemidir. Tam kat<br />

olmayan yýrtýklarda çok iyi sonuçlar elde edildiðinin<br />

bildirilmesine karþýn bu yöntemde de menisküsün<br />

sirküler kollajen liflerine zarar verme olasýlýðý<br />

bulunmaktadýr.<br />

4. Sinovyal Pediküllü Flepler:<br />

Menisküs dokusu üzerine sinovyal flep dikilmesi<br />

iþlemidir. Menisküs dokusuna zarar vermeyen bu<br />

yöntem ile vaskülarite arttýrýlabilir. Ancak<br />

immobilizasyon ve hastaya yük verdirilmemesi<br />

yöntemin olumsuz yönleridir.<br />

5. Sinovyal Abrazyon:<br />

Femoral ve tibial yüzeylerde menisküs yýrtýðý<br />

çevresindeki sinovyal dokunun raspa veya düþük<br />

devirli shaver ile törpülenmesi iþlemidir. Sinovyadaki<br />

vasküler pannus oluþumunun arttýrýlmasýný amaçlayan<br />

bu yönteme kýrmýzý-beyaz bölge yýrtýklarýnýn onarýmýnda<br />

çok sýk baþvurulmaktadýr.<br />

6. Doku Yapýþtýrýcýlarý:<br />

Doku yapýþtýrýcýlarý biostabil bir kaynaþma<br />

saðlayarak meniskal onarýmýn iyileþmesini arttýrýrlar.<br />

Ýdeal bir doku yapýþtýrýcýsý þu özellikleri içermelidir;<br />

Dokuya uyumluluk, biobozunurluk (biodegradable), iyi<br />

baðlamak/baðlanmak, minimal doku reaksiyonu ve<br />

uygun fiyat. 42<br />

Günümüzde kullanýlan doku yapýþtýrýcýlarý bu<br />

özelliklerin tümünü içermediklerinden klinik<br />

uygulamalarý sýnýrlýdýr. Doku yapýþtýrýcýlarýnýn sentetik<br />

ve endojen tipleri vardýr.<br />

a) Sentetik Doku Yapýþtýrýcýlarý:<br />

Cyanoacrylate (siyanoakrilat) yapýþtýrýcýlar 30<br />

yýldan fazla cerrahide kullanýlmaktadýr. Bu sentetik


ileþikler nemli yüzeylerde bile kuvvetli, stabil yapýþma<br />

ve hýzlý polimerizasyon saðlarlar. Maliyetleri de oldukça<br />

düþüktür. Ancak siyanoakrilatlar cyanoacetate ve formaldehyde<br />

olarak iki ayrý yapýya ayrýþýrlar. Bu maddeler<br />

doku içinde birikerek lokal doku toksisitesi ile akut ve<br />

kronik enflamasyona neden olurlar.<br />

Son zamanlarda uzun zincirli siyanoakrilatlar daha<br />

yavaþ ayrýþma hýzlarý nedeni ile daha çok tercih<br />

edilmektedir. Bunlarýn toksik ürünlerinin az olmasý ve<br />

daha az oranda doku nekrozuna yol açmalarý,<br />

kullanýldýklarý dokularda verimliliði arttýrmaktadýr.<br />

Uzun zincirli siyanoakrilatlardan klinikte en çok<br />

kullanýlan Butyl-2 Cyanoacrylate’dir (Hystoacryl).<br />

Düþük toksisitesine raðmen Histoakril bir kronik<br />

enflamasyon ve nadiren enfeksiyon kaynaðýdýr. Dokuda<br />

lokal olarak oldukça etkili yapýþma saðlamasýna karþýn<br />

dev hücreli reaksiyon ile birlikte olan kronik<br />

enflamasyona neden olduklarý bilinmektedir. 42<br />

b) Endojen Doku Yapýþtýrýcýlarý (Fibrin Pýhtýsý):<br />

Arnoczky ve Warren 1988 de köpeklerin menisküs<br />

defektlerine fibrin pýhtýsý yerleþtirildiðinde<br />

menisküslerin iyileþebildiðini göstermiþlerdir. 43<br />

Fibrin pýhtýsý biolojik iyileþme için gereken<br />

sitokinleri (cytokine) oluþturarak yeterli yapýþmayý<br />

saðlar.<br />

Son zamanlarda otolog fibrin pýhtýsý yanýnda ticari<br />

olarak kullanýma sunulan dondurularak çöktürülmüþ<br />

preparatlardan da yararlanýlmýþtýr (Tissucal= Immuno<br />

AG, Austria). Ancak bu preparatlarýn AIDS ve benzeri<br />

hastalýklarýn nakledilmesinde rol oynayabilecekleri de<br />

dikkate alýnmalýdýr.<br />

Ticari fibrin doku yapýþtýrýcýlarýnýn yüksek yapýþma<br />

gücü, polimerizasyon kontrolü ve hazýrlama kolaylýðý<br />

gibi avantajlarý yanýnda esas yararlarý oldukça yüksek<br />

düzeyde fibrinojen içermeleridir. Fibrin pýhtýsýnýn<br />

yapýþtýrma gücü primer olarak fibrinojen<br />

konsantrasyonuna baðlýdýr. Fibrinojen konsantrasyonu<br />

arttýkça doku yapýþtýrma gücü artar. Doku yapýþma<br />

özelliðinin etkili olabilmesi için 30 mg/ml. veya daha<br />

fazla fibrinojen konsantrasyonu gerekir.<br />

Günümüzde, hastalýk nakli riskini elimine etmek<br />

için en fazla otolog fibrin pýhtýsý preparatlarý<br />

kullanýlmaktadýr. Bu preparatlar cerrahi sýrasýnda<br />

hastadan alýnan kandan hazýrlanabilir. Ancak otolog<br />

fibrin pýhtýsý genellikle 8-30 mg/ml gibi daha düþük<br />

düzeyde fibrinojen konsantrasyonu içermektedir. Bu<br />

özellik yöntemin kullanýmýný sýnýrlamaktadýr. 42<br />

Otolog kan pýhtýsýnýn hazýrlanýþý: Hastadan 60 cc<br />

kan alýnýp bir kap içinde cam çubuklar ile 5-10 dakika<br />

karýþtýrýlýr. Cam çubuklarýn ucunda oluþan pýhtý bir<br />

artroskopik kanül veya obturator ile yýrtýk yerine<br />

yerleþtirilir. Pýhtý sütürle buraya tespit edilir. 40<br />

Otolog fibrin pýhtýsýnýn kemotaktik faktörler ve<br />

mitojenler içerdiði bilinmektedir. Bunlar yerleþtirildikleri<br />

Alparslan ve Ark.<br />

menisküs dokusunda fibrokondrosit gibi<br />

pluripotansiyel hücrelerin invazyonunu ve çoðalmasýný<br />

saðlarlar. Fibrin yapýþtýrýcýlarýnýn yapýþtýrma<br />

potansiyelleri ve mitojenik kapasitelerinin daha iyi<br />

bilinmesi için ileri çalýþmalara gereksinim vardýr.<br />

7. Menisküs Onarýmýnda Growth Faktörler;<br />

a) PDGF (Platelet Derived Growth Factor):<br />

Menisküs yýrtýklarý içine yerleþtirilen fibrin<br />

pýhtýsýnýn bu lezyonlarda iyileþme potansiyelini<br />

arttýrdýðý bilinmektedir. Weber ve arkadaþlarýnca<br />

meniskal fibrokondrositlerin yara hematomunda<br />

mitojenik ve kemotaktik faktörlerle karþýlaþtýðýnda<br />

matriks yapma ve hücre proliferasyon yeteneðinin<br />

olduðu gösterilmiþtir. 44<br />

Bu fibrokondrositler ancak hücre kültürlerinde<br />

PDGF varlýðýnda proliferasyon yapabilmiþlerdir. Fibrin<br />

pýhtýsý onarým iþlemi sýrasýnda bölgeye gelen ve çoðalan<br />

hücreler için bir yapýsal platform görevi görür. Yara<br />

hematomu ile birlikte olan growth faktör ise kemotaktik<br />

ve mitojenik güç saðlar.<br />

Kesin olarak PDGF yara hematomu içinde sadece<br />

bir mitojen deðil ayný zamanda yaralanma bölgesinde<br />

fibroblast proliferasyonunu stimüle eden bir güç olarak<br />

da görev görür. Genellikle erken dönemde yara<br />

içerisindeki plateletlerde (trombositler) yüksek<br />

konsantrasyonda bulunur. Fibrokondrosit hücre<br />

kültüründe PDGF’in bu hücrelerin proliferasyonunu<br />

stimüle ettiði gösterilmiþtir.<br />

Spindler ve arkadaþlarý PDGF’in periferal ve<br />

santral bölgedeki yanýtýný araþtýrmýþlardýr.<br />

Santral bölge ile karþýlaþtýrýldýðýnda periferal<br />

bölgede fibrokondrositlerin stimülasyonu ile hücresel<br />

aktivitede bir artýþ olduðu gösterilmiþtir. Santral<br />

bölgede etki daha az olmuþtur. Araþtýrmacýlar santral<br />

bölgede DNA sentezinin düþük bir basal seviyede<br />

olduðunu ve PDGF’e daha az yanýt verdiðini<br />

açýklamýþlardýr. Bu nedenle PDGF tek baþýna<br />

menisküsün santral bölgesinde meniskal onarýmý<br />

baþlatamaz. 45<br />

b) ECGF (Endothelial Cell Growth Factor):<br />

Meniskal yaralanmalarýn iyileþme potansiyeli<br />

üzerine ECGF’ün etkisi araþtýrýlmýþtýr. Sýðýr nöral<br />

dokularýndan izole edilen ECGF’ün endotelial ve deðiþik<br />

mezenþimal hücreleri stimüle edebileceði gösterilmiþtir.<br />

Ancak fibrovasküler dokunun kartilajinöz dokuya<br />

dönüþümü için 12-24 hafta gerekirken ECGF’ün ilk<br />

birkaç hafta ötesinde etkisinin olmadýðý ve bu iþlemde<br />

çok fazla yararlý olamayacaðý ileri sürülmüþtür. 42<br />

3. Menisküs Transplantasyonu<br />

Menisküsleri tam olarak çýkarýlmýþ, aks<br />

bozukluðu ve artritik deðiþimleri olmayan genç<br />

hastalarda artroz geliþimini engellemek için menisküs<br />

transplantasyonu yapýlmasý önerilmiþtir. Deneysel ve<br />

klinik çalýþmalarda menisküs replasmaný için<br />

53


Menisküs Yaralanmalarý<br />

yararlanýlan yapýlar þunlardýr ; Otogreftler, allogreftler,<br />

ksenogreftler, sentetik polimer yapýdaki implantlar,<br />

karbon lifli poliüretan implantlar. 46<br />

Menisküs transplantlarý sinovyadan ilerleyen<br />

pluripotent mezenkimal hücreler için bir çatý fonksiyonu<br />

görür. Klinik ve deneysel çalýþmalarda allogreftlerin dize<br />

yerleþtirildikleri meniskokapsüler bileþkede ve kemik<br />

baðlantýlarýnda iyileþtikleri saptanmýþtýr.<br />

Çevresel kýsýmlarýn alýcý hücreler ile kaplanýp<br />

kollajen sentezi yapabilmesine karþýn bu kollajen<br />

dokunun strüktürü ve geometrisi normal deðildir.<br />

Santral kýsýmlarda ise deðiþik boyutlarda hücreden<br />

yoksun bölgeler bulunmaktadýr.<br />

Dakron ve Teflondan yapýlan sentetik protezler,<br />

kemik tespitinin zor olmasý ve aþýnma sorunlarý<br />

nedeniyle çok fazla kullaným alaný bulamamýþtýr. 47<br />

Otolog tendonlar, ksenogreftler, sentetik polimer<br />

ve karbon lifli implantlar ile kopolimerik kollajen kalýplar<br />

henüz deneysel aþamada olan çalýþmalardýr.<br />

Menisküs transplantý olarak yararlanýlan yapýlarýn<br />

biomekanik olarak normal menisküs fonksiyonlarýný<br />

üstlenip üstlenemeyeceði halen tartýþmalý bir konudur.<br />

Bunlarýn uzun dönemde dizde artrit geliþmesini<br />

önleyebileceði de þüphelidir.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Davies DV, Coupland RE. The knee joint.In: Davies DV<br />

(ed). Gray’s Anatomy, London: Longmans, 1972: 555-<br />

67.<br />

2. De Haven KE, Arnoczky SP. Meniscus repair: Basic<br />

science, indications for repair, and open repair. In:<br />

Schafer M (ed). Instructional Course Lectures, 1994;<br />

43: 65-76.<br />

3. Arnoczky SP, Dodds JA, Wickrewicz TL. Basic science<br />

of the knee. In: Mc Ginty JB, Caspari RB,<br />

Jackson RW, Poehling GG (eds). Operative Arthroscopy,<br />

Philadelphia: Lippincott-Raven Publishers, 1996: 211-<br />

39.<br />

4. Arnoczky SP, Warren RF. Microvasculature of the<br />

human meniscus and its response to injury. Am J<br />

Sports Med 1983; 11: 131-41.<br />

5. Seedholm BB, Hargreaves DJ. Transmission of load in<br />

the knee joint with special reference to the role of menisci.<br />

II. Eng Med 1979; 8: 220-8.<br />

6. Paulos LE. Meniscus: Structure, function, injury,<br />

repair. Arthroscopy Association of North America,<br />

1997 Speciality Day Meeting San Francisco USA. 1997:<br />

164-9.<br />

7. Newman AP, Daniels AU, Burks RT. Principles and<br />

decision making in meniscal surgery. Arthroscopy 1993;<br />

9(1): 35-51.<br />

8. Metcalf RW, Burks RT, Metcalf MS, Mc Ginty JB.<br />

Arthroscopic meniscetomy. In: Mc Ginty JB, Caspari<br />

RB, Jackson RW, Poehling GG (eds). Operative<br />

Arthroscopy, Philadelphia: Lippincott-Raven<br />

54<br />

Publishers, 1996: 263-98.<br />

9. Cannon WD. Arthroscopic meniscal repair. In: Mc<br />

Ginty JB, Caspari RB, Jackson RW, Poehling GG,<br />

(eds). Operative Arthroscopy, Philadelphia: Lippincott-<br />

Raven Publishers, 1996: 299-315.<br />

10. De Haven KE. Meniscus repair. Am J Sports Med 1999;<br />

27(2): 242-250. 11. Henning CE. Current status of meniscus<br />

salvage. Clin Sports Med 1990; 9(3): 567-576.<br />

11. Henning CE. Current status of meniscus salvage. Clin<br />

Sports Med 1990; 9(3): 567-76.<br />

12.Rubman MH, Noyes FR, Barber-Westin SD.<br />

Arthroscopic repair of meniscal tears that extend into<br />

the axascular zone. A review of 198 single and complex<br />

tears. Am J Sports Med 1998; 26(1): 87-95.<br />

13. De Haven KE: Decision-making factors in the treatment<br />

of meniscus lesions. Clin Orthop 1990; 252: 49-54.<br />

14. Smillie IS. Surgical pathology of the menisci. In Smillie IS<br />

(ed). Injuries of the Knee Joint. Edinburgh and London:<br />

Livingstone, 1970: 39-69.<br />

15. Petrosini AV, Sherman OH. A historical perspective on<br />

meniscal repair. Clinics in Sports Med 1996; 15(3):<br />

445-53.<br />

16. Johnson RJ, Kettelkamp DB, Clark W. Factors affecting<br />

late results after menisectomy. J Bone Joint Surg<br />

1974; 56(A): 719-29.<br />

17. Dandy DJ, Jackson RW. Partial menisectomy. J Bone<br />

Joint Surg 1976, 58(A): 142-47.<br />

18. Mc Ginty JB, Geuss LF, Marvin LA. Partial or total<br />

menisectomy: A comparative analysis. J Bone Joint Surg<br />

1977; 59(A): 763-6.<br />

19. Alturfan AK,Çetinkaya SM. Menisküs cerrahisinde<br />

artroskopi. In: Ege R (ed). Diz Sorunlarý. Ankara: Bizim<br />

Büro Basýmevi, 1998: 825-52.<br />

20. Akyýldýz FF, Gür S, Özdemir H, Aydýn AT, Altýnel E.<br />

Artroskopik parsiyel menisektomi ve sonuçlarý. Acta<br />

Orthop Traumatol Turc 1993; 27: 333-5.<br />

21. Baratz ME, Fu FH, Mengato R. Meniskal tears: The<br />

effect of meniscectomy and of repair on intra-articular<br />

contact areas and stress in the human knee. Am J Sports<br />

Med 1986; 14: 270-5.<br />

22. Shoemaker SC, Markolf KL. The role of meniscus in the<br />

anterior-posterior stability of the loaded anterior cruciate-deficent<br />

knee – effect of partial versus total excision.<br />

J Bone Joint Surg 1986; 68(A): 71-9.<br />

23. Rockborn P, Gillquist J. Long-term results after<br />

arthroscopic partial menisectomy. The role of preexisting<br />

cartilage fibrillation in a 13 year follow-up of 60<br />

patients. Int J Sports Med 1996; 17(8): 608-13.<br />

24. Schimmer RC, Brulhart KB, Duft C, Glinz W.<br />

Arthroscopic partial menisectomy. A 12 year followup<br />

and two-step evaluation of the long-term course.<br />

Arthroscopy 1998; 14(2): 136-42.<br />

25. Sommerlath K: Results of meniscal repair and partial<br />

menisectomy in stable knees. Int Orthop (SICOT) 1991;<br />

15: 347-50.<br />

26. Henning CE, Lynch MA, Yearout KM, Vequist PT,<br />

Stallbaumer RN, Decker KA, Arthroscopic meniscal<br />

repair using in xogenous fibrin clot. Clin Orthop 1990;<br />

252: 64-72.<br />

27. Rosenberg TD. Indications and contraindications for


meniscal repair. Arthroscopy Association of North<br />

America, 1997 Speciality Day Meeting San Francisco<br />

USA.1997; 160-4.<br />

28. Cannon WD, Vittori JM. The Incidence of healing in<br />

arthroscopic meniscal repairs in anterior cruciate ligament-reconstructed<br />

knees versus stable knees. Am J<br />

Sports Med 1992; 20: 176-81.<br />

29. Dehaven KE, Black KP, Griffiths HJ. Open meniscus<br />

repair: Technique and two to nine year results. Am J<br />

Sports Med 1989; 17: 788-98.<br />

30. Newman AP, Anderson DR, Daniels AU, Dales MC.<br />

Mechanics of the healed meniscus in a canine model.<br />

Am J Sports Med 1989; 17:164-75.<br />

31. Weiss CB, Lundberg M, Hamberg P, De Haven KE,<br />

Gillguist J. Non-operative treatment of meniscal tears. J<br />

Bone Joint Surg 1989; 71(A): 811-22.<br />

32. Buseck MS, Noyes FR. Arthroscopic evaluation of<br />

meniscal repairs after anterior cruciate ligament reconstruction<br />

and immediate motion. Am J Sports Med 1991;<br />

19: 489-94.<br />

33. Stone RG, Frewin PR, Gonzales S. Long-term assessment<br />

of arthroscopic meniscus repair: A two-to six year<br />

follow-up study. Arthroscopy 1990; 6: 73-8.<br />

34. Stone RG, Van Winkle GN. Arthroscopic review of<br />

meniscal repair: Assessment of healing parameters.<br />

Arthroscopy 1986; 2: 77-81.<br />

35. Scott GA, Jolly BL, Henning CE. Combined posterior<br />

incision and arthroscopic intraarticular repair of the<br />

meniscus. J Bone Joint Surg 1986; 68(A): 847-861.<br />

36. Warren RF. Arthroscopic meniscus repair. Arthroscopy<br />

1985; 1: 170-2.<br />

37. Cannon WD. Arthroscopic meniscal repair. Inside-out<br />

technique and results. Am J Knee Surg Summer 1996; 9:<br />

137-43.<br />

38. De Haven KE, Lohrer WA, Lovelock JE. Long-term results<br />

of open meniscal repair. Am J Sports Med 1995;<br />

23: 524-30.<br />

39. Alturfan AK, Daldal F, Yazýcýoðlu Ö, Sözen VY. Diskoid<br />

lateral menisküs ve artroskopik cerrahi. In: Ege R, (ed).<br />

XIII. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabý,<br />

Ankara: T.H.K. Basýmevi, 1994: 782-5.<br />

40. Miller MD, Warner JJP, Harner CD. Meniscal repair.<br />

In: Fu FH, Harner CD, Vince KG, (eds). Knee Surgery,<br />

Baltimore: Williams-Wilkins, 1994: 615-30.<br />

41. Tandoðan NR. Menisküs Lezyonlarý. In: Tandoðan NR,<br />

Alpaslan AM (eds). Diz Cerrahisi, Ankara: Haberal<br />

Eðitim Vakfý, 1999: 123-42.<br />

42. Kollias SL, Fox JM Meniscal repair: Where do we go<br />

from here? Clin Sports Med 1996; 15(3): 621-30.<br />

43. Arnoczky SP, Warren RF, Spivak JM. Meniscal repair<br />

using an exogenous fibrin clot. J Bone Joint Surg 1988;<br />

70(A): 1209-16.<br />

44. Weber RJ, Harris M, Hough AJ. Cell culture of rabbit<br />

meniscal fibrochondrocytes: Proliferative and synthetic<br />

response to growth factors and ascorbate. J Orthop Res<br />

1985; 3: 36-42.<br />

45. Spindler KP, Mayes CE, Miller RR. Regional mitogenic<br />

response of the meniscus to platelet-derived growth<br />

factor (PDGF-AB). J Orthop Res 1995; 13: 201-7.<br />

46. Gür S, Janousek AT, Fu FH. Allogreft menisküs<br />

transplantasyonu. Acta Orthop Traumatol Turc 1997;<br />

31: 429-36.<br />

47. Messner K. The concept of permanent synthetic meniscus<br />

prosthesis. A critical discussion after 5 years of<br />

experimental investigations using Dacron & Teflon implants.<br />

Biomaterials 1994; 15: 243-7.<br />

YAZIÞMA ADRESÝ<br />

Prof Dr. <strong>Bülent</strong> ALPARSLAN<br />

Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi<br />

Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalý<br />

09100 AYDIN<br />

Tel: (256) 212 40 78 / 113<br />

Geliþ Tarihi : 04.01.2000<br />

Kabul Tarihi : 19.02.2000<br />

Alparslan ve Ark.<br />

55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!