17.11.2014 Views

AĞRI VE AĞRI MEKANİZMALARINA GÜNCEL BAKIŞ Osman Nuri ...

AĞRI VE AĞRI MEKANİZMALARINA GÜNCEL BAKIŞ Osman Nuri ...

AĞRI VE AĞRI MEKANİZMALARINA GÜNCEL BAKIŞ Osman Nuri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ADÜ Týp Fakültesi Dergisi2002; 3(2) : 37 - 48<br />

Derleme<br />

AÐRI <strong>VE</strong> AÐRI MEKANÝZMALARINA GÜNCEL BAKIÞ<br />

<strong>Osman</strong> <strong>Nuri</strong> AYDIN 1<br />

ÖZET<br />

Kimyasal, mekanik veya termal uyarýlar doku yaralanmasýna yol açarak veya damarsal bütünlüðü bozarak<br />

aðrýnýn subjektif etkilerine ilaveten otonomik (kalp hýzý veya kan basýncýnda deðiþiklik) veya hormonal (adrenal<br />

ve hipofizer sekresyonlar) yanýtlara neden olur.Aðrý fizyopatolojisini ve aðrý yolaklarýný bilmek, aðrý tedavisinde<br />

bize yardýmcý olur. Son yýllarda aðrýda rol oynayan fizyolojik ve kimyasal mekanizmalarýn daha iyi<br />

anlaþýlmasýyla aðrý tedavisinde çok önemli geliþmeler saðlanmýþtýr. Bu yazýda aðrý ile ilgili tanýmlamalar,<br />

sýnýflamalar ve aðrýda rol oynayan fizyolojik ve kimyasal mekanizmalar konusundaki güncel bilgiler gözden<br />

geçirilmiþtir.<br />

Anahtar kelimeler: Aðrý yollarý, aðrý algýlanmasý, serebral korteks, nosisepsiyon, nörotransmitter<br />

Current Inspect To Pain And Pain Mechanism<br />

SUMMARY<br />

Chemical, mechanical, or thermal stimuli lead to autonomic (changes in heart rate or blood pressure) or hormonal<br />

(adrenal and pituitary secretion) responses well as causing subjective sensation of pain by tissue destruction and<br />

disruption of vasculature integrity.Abetter understanding of pain physiopathology and pain pathways helps us in<br />

treatment of pain. Recent advances in our understanding of the chemical and physiologic pain mechanisms have<br />

provided us with important developments in pain therapy. In this article, current information about the definition<br />

and classification of pain and its chemical and physiologic mechanisms are reviewed.<br />

Key words: Pain pathways, pain perception, cerebral cortex, nociception, neurotransmitters<br />

Uluslararasý aðrý araþtýrmalarý derneði<br />

(International Association for the Study of<br />

Pain=IASP) aðrýyý, vücudun herhangi bir<br />

yerinden baþlayan, organik bir nedene baðlý olan<br />

veya olmayan, kiþinin geçmiþteki deneyimleri ile<br />

ilgili, sensoryal, emosyonel, hoþ olmayan bir<br />

duygu olarak tarif etmiþtir. Aðrýnýn, doku<br />

hasarýnýn bilinçsiz olarak farkýna varýlmasý<br />

1,2<br />

þeklinde de tanýmlanabileceði bildirilmiþtir.<br />

Merskey, aðrýyý; gerçekte mevcut olan veya<br />

potansiyel doku hasarý ile birlikte bulunan, hoþ<br />

olmayan duyusal ve emosyonel tecrübe olarak<br />

3<br />

tanýmlamýþtýr. Esener'e göre aðrý; herhangi bir<br />

dokuda hasar oluþtuðunda ortaya çýkan,<br />

kompleks ve nahoþ bir algýlama olup, hastayý<br />

4<br />

doktora getiren en önemli nedendir. Ertekin ise<br />

aðrýyý, bedenin bir köþesinden köken alan, hoþ<br />

olmayan, kiþiyi panik ve kaçýþ davranýþýna<br />

5<br />

yönelten algýlamadýr diye tariflemiþtir.<br />

Aðrý çeþitli þekillerde sýnýflanabilir;<br />

IASP Taksonomi Alt Komitesi; aðrýyý beþ<br />

eksenli taksonomi þeklinde, eksen bazýnda<br />

6<br />

tanýmlamýþtýr. Bu tanýmlamaya göre; 1. eksen<br />

aðrýnýn yer aldýðý vücut bölgesi ile ilgilidir. Ýkinci<br />

eksen aðrýnýn etkilediði sistemleri, 3. eksen<br />

oluþum süresini ele alýr. Dördüncü eksen,<br />

hastanýn ifadesine göre aðrýnýn þiddeti ve<br />

baþladýðýndan bu yana geçen süreyi, 5. eksen ise<br />

aðrýnýn etyolojisini belirtir.<br />

6<br />

Raj , aðrýyý 4 ana baþlýk altýnda tanýmlamýþtýr:<br />

1. Nörofizyolojik mekanizma: a.Nosiseptif, b.<br />

Somatik, c. Visseral,<br />

d. Nöropatik (nonnosiseptif), e. Psikojenik<br />

2. Süreye baðlý: a.Akut, b. Kronik<br />

3. Etiyolojik: a. Kanser aðrýsý, b. Postherpetik<br />

nevralji, c. Orak hücre anemisine baðlý aðrý,<br />

d.Artrit aðrýsý<br />

4. Bölgesel aðrý: a. Baþ aðrýsý, b. Yüz aðrýsý, c.<br />

Bel aðrýsý, d. Pelvik aðrý.<br />

Aðrý tanýmýnda sýk kullanýlan bir baþka<br />

sýnýflandýrmada, baþlama süresi, mekanizmasý ve<br />

2,4,7-11<br />

kaynaklandýðý bölge dikkate alýnmaktadýr.<br />

I. Aðrýnýn baþlama süresine göre<br />

sýnýflama<br />

1. Akut aðrý: Daima nosiseptif nitelikte<br />

olup, vücuda zarar veren bir olayýn varlýðýný<br />

gösterir. Neden olan lezyon ile aðrý arasýnda yer,<br />

þiddet ve zaman bakýmýndan yakýn iliþki vardýr.<br />

Nedenleri arasýnda, travma, enfeksiyon, doku<br />

hipoksisi ve enflamasyon sayýlabilir. Postoperatif<br />

akut aðrý en iyi örnektir. Akut aðrý, üzerinden 3-6<br />

ay süre geçtiðinde kronik aðrý özellikleri gösterir.<br />

2. Kronik aðrý: Çoðu kez nosiseptif<br />

nitelikte olup uyarýcý iþlevi geçtikten sonra,<br />

kiþinin hayat kalitesini deðiþtiren, kiþileri<br />

anormal davranýþlara yönelten, psikolojik<br />

etkenlerin rol oynadýðý kompleks bir tablodur.<br />

1<br />

Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Anestezyoloji ve Reanimasyon AD. AYDIN<br />

37


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

Akut aðrýdaki kadar otonomik cevaplar yoktur.<br />

Sempatik tonus artýþý, nöroendokrin fonksiyonda<br />

artýþ belirgindir.<br />

II: Mekanizmalarýna göre aðrý<br />

sýnýflamasý<br />

1. Nosiseptif aðrý: Daha sonra etraflýca<br />

incelenecektir.<br />

2. Nöropatik aðrý: Nonnosiseptif aðrý için<br />

en yaygýn kabul gören terimdir. Nosiseptif<br />

aðrýdan en belirgin farký, sürekli bir nosiseptif<br />

6<br />

uyarýnýn bulunmamasýdýr. Santral veya periferik<br />

yaralanmaya sekonder yapýsal veya fonksiyonel<br />

sinir sistemi adaptasyonlarýnýn neden olduðu<br />

aðrýdýr. Önceleri psikojenik olarak<br />

deðerlendirilen aðrý, son zamanlarda daha iyi<br />

tanýmlanmýþ ve santral orijinli nöropatik aðrý<br />

olduðu anlaþýlmýþtýr. IASP santral aðrýyý,<br />

“santral sinir sisteminde fonksiyon bozukluðu<br />

veya primer lezyonun baþlattýðý veya neden<br />

11<br />

olduðu aðrý” olarak tanýmlamýþtýr. Spinal kord<br />

yaralanmasý, multipl sklerozis, epilepsi ve inme<br />

gibi yapýsal deðiþikliklere baðlý aðrýlar örnektir.<br />

Nöropatik ve nörojenik aðrý karýþtýrýlmamalýdýr.<br />

Nörojenik aðrý, herhangi bir nöropati oluþturma<br />

þartý aranmaksýzýn periferal sinir yaralanmasý ile<br />

ortaya çýkan aðrýdýr. Nöropatik aðrý metabolik<br />

hastalýklar sonucu ortaya çýkan aðrýyý da<br />

tanýmlamak için kullanýlýr. Aðrý spontan olarak<br />

ortaya çýkabilir. Aðrý eþiði düþtüðü için normalde<br />

aðrýsýz olan uyarý aðrý yapabilir (allodini).<br />

Uyarýya yanýt hem sürekli hem de amplitüd<br />

bakýmýndan abartýlý olabilir (hiperaljezi).<br />

Nöropatik aðrý opioid ilaçlara ve nörolitik<br />

iþlemlere nosiseptif aðrýdan daha az yanýt verir.<br />

Sinir kompresyonuna veya inflemasyonuna baðlý<br />

mononöropati, þimþek çakar gibi nevraljiler,<br />

diyabetik polinöropatiler ve deafferantasyon<br />

2,6<br />

aðrýsý nöropatik aðrý çeþitleridir.<br />

3. Deafferantasyon aðrýsý: Periferik ve<br />

santral sinir sistemi yaralanmalarý sonucunda<br />

somatosensoryal uyaran iletiminin merkezi sinir<br />

sistemine gidiþinin kesilmesi ile ortaya çýkar.<br />

Talamik aðrýlar, fantom aðrýlarý örnektir.<br />

4. Reaktif aðrý: Motor ya da sempatik<br />

afferentlerin refleks aktivasyonuyla<br />

nosiseptörlerin uyarýlmasý sonucu oluþan<br />

miyofasyal aðrý örnektir.<br />

5. Psikosomatik aðrý ( Psikojenik aðrý):<br />

Anksiyete ve depresyon gibi psikolojik<br />

sorunlarda doku hasarý varmýþ gibi algýlama<br />

olmaktadýr.<br />

38<br />

III: Kaynaklandýðý bölgeye göre aðrý<br />

sýnýflamasý<br />

1. Somatik aðrý: Somatik sinirlerden<br />

kaynaklanan, ani baþlayan, keskin, iyi lokalize<br />

edilen aðrýdýr.<br />

2. Viseral aðrý: Ýç organlardan kalkan aðrýlý<br />

uyaranlar, otonom sisteme ait afferent yollarla<br />

taþýnýrlar. Kolon, rektum ve mesaneden kalkan<br />

uyarýlar sakral parasempatik sinirlerle m.<br />

spinalise taþýnýr. Farenks, trakea ve ösefagusun<br />

üst kýsmýndan kalkan uyarýlar, glossofaringeus ve<br />

vagus sinirleri ile, geri kalan bütün organlardan<br />

kalkan uyarýlar sempatik sinirlerle m. spinalise<br />

taþýnýrlar. Kimyasal irritanlar, organlarýn ani<br />

gerilmesi, aþýrý kasýlmalar ve kan akýmýnýn<br />

azalmasý nedenler arasýnda sayýlabilir. Viseral<br />

aðrý yaygýn, lokalizasyonu güç, yansýyan tipte<br />

olabilir. Kan basýncý ve nabýz sayýsýnda deðiþme,<br />

kas rijiditesi ve hiperestezi ile birliktedir.<br />

3. Sempatik aðrý: Sempatik sinir<br />

sisteminin aktivasyonu ile ortaya çýkan damarsal<br />

kökenli aðrýlar, CRPS (kompleks rejyonal aðrý<br />

sendromu) ve kozaljiler örnektir.<br />

4. Periferal aðrý: Kaslar, tendonlar veya<br />

bizzat periferik sinirlerin kendinden köken<br />

alabilir.<br />

Bir baþka sýnýflandýrma da normal<br />

fonksiyon gösteren sinirler ile patoloji sonrasý<br />

fonksiyonlarý deðiþen sinirler arasýndaki farka<br />

2,4<br />

göredir;<br />

Derin aðrý: Eklem, tendon, kas ve fasyadan<br />

kalkan uyarýlar, cilttekine benzer olarak ince<br />

liflerle taþýnýr ve ayný yollarla iletilir. Genellikle<br />

künt ve zonklayýcý tiptedir. Ýyi lokalize edilemez<br />

ve yayýlma eðilimindedir. Derin aðrý, liflerin<br />

sonlarýnýn kimyasal maddelerle uyarýlmasý, kas<br />

liflerinin gerilmesi gibi mekanik etkiler sonrasý<br />

görülür.<br />

Yüzeyel aðrý: Deri ve mukozadan köken<br />

alan aðrýdýr.<br />

Yansýyan aðrý: Bazý organ ve derin<br />

dokulardan kaynaklanan aðrýlar, uyarý yerinden<br />

farklý bir yerde duyulabilir. Kardiyak aðrýnýn sol<br />

kola, diyagrafmatik aðrýnýn sol omuza yansýmasý<br />

gibi. Birçok dermal ve viseral afferent lifin, aðrý<br />

yolu üzerinde ayný ikinci nöron üzerine<br />

konverjansý ile açýklanmaktadýr.<br />

Tetik noktalarý (Trigger alanlar,<br />

Miyaljezik noktalar): Cilt, kas ve bað<br />

dokusunda küçük, yuvarlak, hipersensitif<br />

alanlardýr. Yansýyan aðrý ile yakýndan ilgilidir. En<br />

sýk olarak miyofasyal yapýlarda görülürler. Akut<br />

yaralanmalarda yaralanma bölgesi dýþýnda da<br />

oluþmaktadýr. Bu noktalar basýnç, iðneleme,


Aydýn<br />

hareket, gerilme, aþýrý sýcak veya soðukla aktive<br />

olur. Kas-iskelet sistemindeki bir çok tetik<br />

noktasýnýn yerleþimi, klasik akupunktur<br />

noktalarýna uymaktadýr. Tedavide, noktanýn<br />

belirlenmesi ve lokal anestezik ile bloke edilmesi<br />

etkili olmaktadýr.<br />

Aðrý tanýmlanmasýnda kullanýlan tanýmlar;<br />

2,4,10<br />

Allodini: Aðrý olmamasý gereken<br />

dokunmayý, aðrý olarak algýlama<br />

Analjezi: Aðrý duyusunun olmamasý<br />

Anestezi: Aðrý da dahil bütün hislerin kaybý<br />

Anestezi dolorosa: Duyu kaybý olan<br />

bölgede aðrý<br />

Dizestezi: Uyarý ile veya uyarýsýz olarak<br />

nahoþ ve anormal duyu<br />

Hipoaljezi: Aðrýlý uyaranlara azalmýþ<br />

reaksiyon<br />

Hiperestezi: Aðrýlý uyaranlara artmýþ<br />

reaksiyon, sensoryal liflerin aþýrý duyarlýlýðý<br />

Hiperpati: Hiperestezi, allodini,<br />

hiperaljezi+artmýþ reaksiyon+uyarý kesildikten<br />

sonra da duyunun devamý<br />

Hipoestezi: Azalmýþ cilt duyarlýlýðý (hafif<br />

dokunma, basý ve ýsýya karþý)<br />

Kozalji: Periferik sinirlerdeki tahribat<br />

sonucu geliþen, yanýcý karakterdeki aðrýdýr. Ýlgili<br />

bölgeye çok hafif dokunma bile aðrý oluþturabilir.<br />

Nöralji: Bir spinal veya kranial sinirin<br />

daðýlým alanýnda görülen, tekrarlayýcý, þiddetli ve<br />

genellikle ilgili cildin uyarýlmasý ile baþlayan bir<br />

aðrýdýr.<br />

Parestezi: Belirli bir bölgede, herhangi bir<br />

uyarý olmadan, spontan olarak iðnelenme,<br />

karýncalanma veya uyuþma hissedilmesidir.<br />

Dorsal kök, periferik sinir veya santral sinir<br />

sistemi irritasyonuna baðlý olabilir.<br />

Radikülopati: Bir veya birden fazla sinir<br />

kökünün anormal fonksiyonu<br />

Hiperaljezi: Zararlý uyarýlara abartýlý<br />

reaksiyondur.<br />

Fizyolojik aðrý: Doku hasarý yapabilecek<br />

þiddete yakýn, ancak belirgin bir enflamasyon ya<br />

da sinir hasarý uyarýlarýnýn neden olduðu duyu<br />

þeklidir. Mekanik, kimyasal veya termal<br />

uyarýlarýn etkileri, basý, yanma, sýcak ve soðuk<br />

þeklinde algýlandýklarý derecenin biraz üstüne<br />

çýktýklarýnda artýk aðrý olarak algýlanmaktadýr.<br />

Patolojik aðrý: Doku enflamasyonu ve sinir<br />

hasarý sonunda ortaya çýkmaktadýr.<br />

Nosisepsiyon<br />

Aðrý, kapsülsüz sýnýr sonlarýnýn aktivasyonu<br />

sonucu doku yaralanmasýyla oluþur. Bedenin bir<br />

bölgesindeki doku yaralanmasýnda uyarýnýn<br />

özelleþmiþ sinir uçlarý ile (nosiseptör) alýnýp,<br />

santral sinir sistemine götürülmesi, belirli bölge<br />

ve nöral yapýlarda integre edilmesi, bu zararlý<br />

tehdidin (noxious uyarý) algýlanmasý, buna karþý<br />

fizyolojik, biyoþimik ve psikolojik önlemlerin<br />

harekete geçirilmesidir. Nosisepsiyon, doku<br />

hasarý ile aðrýnýn algýlanmasý arasýnda oluþan<br />

karmaþýk elektrokimyasal olaylar serisinin<br />

1,4,9<br />

bütünüdür. Aðrý, nosisepsiyon içinde bir<br />

5<br />

algýlama olayýdýr. Latincede Noci,<br />

zarar veya<br />

zedelenme anlamýndadýr. Travmatik veya<br />

noxious stimulasyona nöral cevaptýr. Tüm<br />

nosiseptör uyarýlar aðrý oluþturur, fakat tüm<br />

2<br />

aðrýlar nosisepsiyondan kaynaklanmaz. Aslýnda<br />

nosiseptörler periferik terminalleri aðrýlý<br />

uyaranlara hassas primer afferent ve tüm deri,<br />

deri altý dokularýnda bulunan çýplak ve serbest<br />

4<br />

sinir uçlarýdýr. Miyelinsiz C lifleri ile miyelinli<br />

A-delta ( δ) liflerinin distal uzantýlarýndan<br />

oluþmuþlardýr ve 100-400 µ m uzunluðundaki<br />

aksonal sonlanmalar, küçük kan damarlarý ve<br />

11<br />

mast hücreleri kenarýnda sonlanýrlar. A-delta<br />

liflerinin uçlarý genellikle uyarýldýklarý tipe göre<br />

termal veya mekanik nosiseptörler adýný alýr ve<br />

30 m/sn hýzda ileti oluþtururlar. Dolayýsýyla bu<br />

nosiseptörlerin aktivasyonu keskin, iðneleyici ve<br />

iyi lokalize edilebilen bir aðrý oluþturur. C<br />

liflerinin uçlarý, polimodal nosiseptör adýný alýr<br />

ve þiddetli mekanik, kimyasal, aþýrý sýcak ve<br />

soðuk uyaranlarla aktive olurlar. C lifleri,<br />

enflamasyonda olduðu gibi gecikmiþ, yanýcý ve<br />

inatçý karakterdeki aðrýdan sorumludurlar.<br />

Ýmpulslarý 0.5-2 m/sn gibi çok yavaþ olarak<br />

ilerletirler. Dolayýsýyla daha donuk, daha yaygýn<br />

1,5<br />

aðrý ve hiperestezi oluþtururlar. Sinir liflerinin<br />

özellikleri ve fonksiyonlarý Tablo I'de<br />

özetlenmektedir.<br />

Tablo I:<br />

Sinir liflerinin özellikleri ve fonksiyonlarý<br />

Grup Çap ( µ ) Miyelin Fonksiyon<br />

A 20-12 + Motor (efferent), duyusal<br />

A 12-6 + Motor, afferent<br />

(Proprioseptif, dokunma)<br />

A 8-2 + Sensorial<br />

(aðrý, ýsý, dokunma)<br />

A 5-2 + Otonom<br />

(efferent pregangliyoner)<br />

B 3 + Sensorial<br />

(aðrý, ýsý, dokunma)<br />

C 1.2 - Otonom<br />

(postgangliyoner sempatik)<br />

Normal fizyolojik koþullarda aðrý ve<br />

nosisepsiyon, hoþ olmayan bir algýlama olarak<br />

39


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

görülse de amacý organizmayý zararlý bir<br />

saldýrýdan korumak ve ilgili savunma<br />

5<br />

mekanizmalarýný ortaya çýkarmaktýr.<br />

Nosiseptif proçesin periferal<br />

komponentleri<br />

Periferik çýplak sinir uçlarýnýn uyarýlmasý,<br />

12-14<br />

nörotransmitter salýnýmýna yol açar. Substant P<br />

(SP) ve diðer taþikininlerin (Tablo II) lokal<br />

salýnýmý, vazodilatasyon ve plazma<br />

ekstravazasyonuna yeter miktarda iseler ödem<br />

15<br />

oluþur. Vazodilatasyonu takiben histamin ve<br />

bradikinin, kan hücrelerinden lokal olarak salýnýr<br />

ve ikisi de nosiseptörleri sonraki uyarýlar için<br />

sensitize edebilir (hiperaljezi). Doku yaralanmasý<br />

ve SPmast hücrelerini aktive eder.<br />

Tablo II: Periferal duyarlýlýkta oluþan nöroaktif substantlar<br />

Madde Kaynak Sinir sonundaki<br />

etkileri<br />

Substans P Sinir terminalleri Sensitizasyon<br />

Bradikinin Plazma kininojen Aktivasyon<br />

Histamin Trombositler, Aktivasyon<br />

mast hücresi<br />

Protonlar Ýskemi, Aktivasyon<br />

(düþük pH) zedelenmiþ hücreler<br />

Prostoglandinler Araþidonik asit, Sensitizasyon<br />

zedelenmiþ hücreler<br />

Lökotrienler Araþidonik asit, Sensitizasyon<br />

zedelenmiþ hücreler<br />

Interlökinler Mast hücreleri Aktivasyon ve<br />

sensitizasyon<br />

TNF-α<br />

Mast hücreleri Aktivasyon ve<br />

Sensitizasyon<br />

Primer afferent lif transmitterleri; Küçük<br />

liflerin çoðu eksitatör amino asitleri (EAA),<br />

aspartat, glutamat ve nöropeptidleri (substant P,<br />

kalsitonin, gen-related peptid, kolesistokinin,<br />

galanin, somastatin vb.) içerir. Bu maddeler<br />

sýklýkla ayný afferent terminalde<br />

2,15,16<br />

toplanmýþlardýr. Eksitatör amino asitler hem<br />

geniþ hem de küçük çaplý primer afferent liflerde<br />

bulunurlar ve eklem inflamasyonunda kronik<br />

veya akut nosiseptif uyarý sonucu A-beta ( β)<br />

liflerince aktive edilen düþük akýmlý elektrik<br />

17,18<br />

aktivitesi sonucu salýndýklarý gösterilmiþtir.<br />

Eksitatör amino asit reseptörlerinin, N-metil-Daspartat<br />

(NMDA) ve non-NMDA<br />

(AMPA/kainate ve metabotropik) reseptörleri<br />

gibi postsinaptik ve spinal dorsal boynuz<br />

19,20<br />

hücrelerinde bulunan bir çok alt tipi vardýr.<br />

Çeþitli çalýþmalarda, hem NMDA hem de non-<br />

NMDA reseptör agonistlerinin intratekal olarak<br />

uygulanmasýnda nosifensif davranýþ oluþtuðu<br />

21,22<br />

bildirilmiþtir.<br />

Sinirle inerve edilen periferik hedefler,<br />

40<br />

afferent liflerin çapýndan çok peptid içeriði ile<br />

ilgilidir. Aslýnda sinirler yeni periferal dokularý<br />

tekrardan uyardýklarýnda peptid içerikleri<br />

deðiþmiþ gibi gözükür (afferent axonun fenotip<br />

transmitteri deðiþir). Nosiseptif dorsal boynuz<br />

nöronlarýnýn büyük kýsmý, substance P içeren<br />

23<br />

snapslarýn önemli kýsmýyla baðlantýlýdýr.<br />

Periferde salýnan ve noxious uyarý özelliði<br />

taþýyan nörotransmitterler;<br />

Bradikinin: Zararlý mekanik uyarý ile hücre<br />

zarý permeabilitesi bütünlüðü bozulur ve lokal<br />

hücre yýkýmý sonrasý hücre dýþýna öncül maddeler<br />

çýkar. Bradikinin, nosiseptörü direkt olarak<br />

aktive eder ve çevre damarlarda vazodilatasyon<br />

yaratýr. Ayrýca hücre zarlarý üzerine etki yaparak<br />

prostoglandin oluþumuna da katkýda bulunur.<br />

Serotonin: Trombositlerden salýnýr. Direkt<br />

olarak nosiseptörü aktive eder. Hücre zarlarýna<br />

etki ederek prostaglandinlerin salýnmasýna yol<br />

açar.<br />

Direkt doku travmasý ile serotonin ve<br />

bradikinin hücre membranlarýnda fosfolipidler<br />

üzerine etki yapmasý ile prostoglandinler ve<br />

16<br />

lökotrienler serbest hale gelir. Burada anahtar<br />

durumundaki öncü madde araþidonik asittir<br />

(Tablo II). Siklooksijenaz enzimi ile siklik<br />

endoperoksitler ve buradan da prostaglandinler<br />

oluþur. Prostaglandinler, hem nosiseptif<br />

duyarlýlýðý artýrýrlar hem de lokal dolaþýmda<br />

vazodilatasyonu artýrarak daha fazla algojenik<br />

madde birikmesine yol açarlar. Refleks<br />

mekanizma ile duyarlý hale gelen nosiseptör<br />

uçlardan nöropeptidler çevre dokuya salgýlanýr.<br />

Özellikle P maddesi, nörokinin A ve CGRP<br />

(calsitonin- gene related protein) gibi taþikininler<br />

bölgede ödem ve yangýnýn baþlamasýna yol<br />

açarlar. P maddesi mast hücrelerinden histamin<br />

17,18<br />

salýnmasýna neden olur.<br />

AÐRININALGILANMASI<br />

Periferde bulunan aðrýya hassas<br />

nosiseptörlerin aktivasyonu veya hasar görmüþ<br />

dokudan salýnan mediyatörler tarafýndan,<br />

medulla spinalise afferent transmisyon ve dorsal<br />

boynuz üzerinden yüksek merkezlere ileti<br />

1,5,24<br />

aþamalarý ile gerçekleþir.<br />

Aðrý 4 aþamada algýlanýr;<br />

1. Transdüksiyon: Sinirlerin sensoryal<br />

uçlarýnda, stimulusun elektriksel aktiviteye<br />

dönüþtürüldüðü aþamadýr.<br />

2. Transmisyon: Ýmpulslarýn sensoryal<br />

sinir sistemi boyunca yayýldýðý aþamadýr.


Aydýn<br />

a. Primer sensoryal afferent nöronlarýn,<br />

elektriksel aktiviteyi spinal korda iletmesi<br />

b. Uyarýnýn spinal kordda, assendan ileti<br />

sistemi ile beyin sapý ve talamusa iletilmesi<br />

c. Talamokortikal projeksiyon<br />

3. Modülasyon: Nosiseptif transmisyonun<br />

nöral etkenlerle modifiye olmasýdýr.<br />

4. Persepsiyon: Bireyin psikolojisi ile<br />

etkileþimi ve subjektif emosyonel deneyimleri<br />

sonucu geliþen, uyarýnýn algýlandýðý son<br />

aþamadýr.<br />

Spinal veya belirli kranyal sinirlerdeki C<br />

lifleri veya A-delta liflerindeki elektriksel<br />

impulslar olarak spinal kök veya beyin köküne<br />

gider. Bir seri kompleks kimyasal etkileþimler ile<br />

sinaptik bileþkeyi geçtikten sonra sinyal<br />

nosiseptif spesifik yüksek SSS seviyelerine bir<br />

kez daha elektriksel olarak geçer. Ya da aðrýya<br />

daha az spesifik WDR nöronlarýna gider.<br />

Aðrýnýn iletimi ve algýlanmasý konusunda<br />

Ken Casey'in “nosisepsiyon dorsal boynuzda<br />

doðar, beyine ulaþýncaya kadar onu aðrý olarak<br />

25<br />

isimlendiremeyiz” ifadesini unutmamalýyýz.<br />

Aðrý iletimi ile ilgili nöronlar<br />

A-delta ve C lifleri omuriliðe girince hemen<br />

ikiye ayrýlýrlar. Birkaç segment yukarý aþaðýya<br />

devam ederek Lissauer traktusunun bir kesimini<br />

oluþtururlar. Bunlarýn akson kollateralleri de<br />

dorsal boynuz içine girer. Nosiseptif sinir<br />

uçlarýnýn bu santral terminalleri dorsal boynuz gri<br />

cevherinin marjinal zonu (lamina-I) ile subsantia<br />

gelatinosa (lamina-II)'da yer alan nöronlarla<br />

sinaps yaparlar. Bazý A-delta liflerinin uzantýlarý<br />

daha derinde bulunan lamina-V hücrelerine<br />

1,5,26<br />

ulaþýr.<br />

Aðrýlý uyaranlarý taþýyan periferik liflerin<br />

hücre cismi, yani aðrý yolunun 1. nöronu arka<br />

kök ganglionlarýnda yer alýr. Buradan kalkan<br />

lifler spinal korda girer ve substantia<br />

gelatinosa'da (SG) arka boynuz hücreleri ile<br />

sinaps yapar (2. nöron). Yani aðrý iletiminde<br />

ikinci durak spinal korddur. Substantia<br />

gelatinosa'da enkefalinerjik ara nöronlar<br />

bulunmaktadýr. Aðrý yolunun 3. nöronu<br />

1,5,26<br />

talamustadýr.<br />

Arka boynuzdaki nöronlar 3 çeþittir.<br />

a. Projeksiyon nöronlarý (santral geçiþ<br />

hücreleri); oluþan sinyal ve impulslarý<br />

anterolateral afferent sistemden üst merkezlere<br />

iletirler. Projeksiyon nöronlarýný baþlýca iki<br />

grupta incelemek olasýdýr. Lamina I'de yoðun<br />

olarak bulunan ve sadece A-delta ve C-lifleri ile<br />

uyarýlan projeksiyon nöronlarý “nosiseptif<br />

spesifik=NS” dir. Lamina I ve V'de bulunan<br />

ikinci grup projeksiyon nöronlarý, hem<br />

nosiseptörlerden hem de düþük eþikli<br />

mekanoreseptörlerden lif uyarýmý alan “wide<br />

26<br />

dynamic range=WDR” nöronlarýdýr.<br />

b. Eksitatuar nöronlar; aðrýlý uyaranlarý<br />

projeksiyon nöronlarýna ileterek eksite<br />

26<br />

olmalarýný saðlarlar.<br />

c. Ýnhibitör nöronlar; geniþ çaplý liflerle<br />

eksite olduklarýnda projeksiyon nöronlarýnda<br />

inhibisyona neden olurlar. Genellikle C ve A-<br />

delta liflerinden gelen sinyallerle aktive olan bu<br />

ara nöronlar, aðrýlý sinyalleri projeksiyon<br />

nöronuna geçirirler.<br />

Aðrýlý uyarýlarý üst merkezlere geçirmede,<br />

dorsal boynuzda baþlýca iki týp nörotransmitter<br />

rol almaktadýr. Bunlar glutamat ve<br />

1,5,26<br />

nöropeptidlerdir.<br />

Glutamat; A-delta terminal uçlarýndan ve<br />

motor nöronlara sinaps yapan afferentlerden<br />

26,27<br />

salgýlanan eksitatör bir aminoasittir. Dorsal<br />

boynuz projeksiyon hücrelerinde çok kýsa süreli<br />

veya çok uzun süreli depolarizasyon yaratabilir.<br />

Çok kýsa etkisini, “ligand-gated” Na/K iyonlarýný<br />

açmasý ile, uzun süreli depolarizasyon etkisini N-<br />

Metil, D-Aspartat (NMDA) kullanarak<br />

gerçekleþtirir.<br />

Nöropeptidler; Özellikle C lifleri<br />

eksitasyonu ile oluþurlar ve projeksiyon<br />

hücrelerinde çok yavaþ ve çok uzun süreli<br />

depolarizasyona yol açarlar. Bu nöropeptidler<br />

arasýnda; P maddesi, nörokinin-A, kolesistokinin<br />

ve kalsitonin-gene related peptid (CGRP)<br />

sayýlabilir. C lifleri uçlarýndan birden fazla<br />

27,28<br />

nöropeptid salgýlanabilir.<br />

1,2,5,29<br />

Kapý kontrol teorisi<br />

Wall ve Melzack tarafýndan 1965'te ortaya<br />

atýlmýþtýr. Periferden gelen yoðun afferent<br />

nosiseptif impulslarla eksitan ara nöronlar aktive<br />

olmakta ve bu inhibitör ara nöronu inhibe ederek<br />

ve de projeksiyon nöronunu eksite ederek aðrýlý<br />

impulslarýn santral sinir sistemine geçmesine yol<br />

açmaktadýr. Ancak ayný zamanda A ve B grubu<br />

geniþ myelinli liflerin aktivasyonu ile inhibitör<br />

ara nöronlarý aktive ederek projeksiyon ara<br />

nöronlarýný inhibe etmekte ve aðrýlý sinyallerin<br />

geçiþini durdurmaktadýr. Bu mekanizma TENS<br />

(transkutanöz elektriksel sinir uyarýmý) ve spinal<br />

kord stimulasyonu gibi geniþ çaplý lifleri uyartan<br />

41


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

saðaltým yöntemine temel olmuþtur.<br />

Dorsal boynuz geçiþi: Dorsal boynuzda<br />

salýnan substant P'ye ilaveten C lifleri diðer<br />

uyarýcý transmitterleri (glutamat, aspartat,<br />

kalsitonin gen related peptid (CGRP) ve nitrik<br />

8<br />

oksit salar. Nitrik oksitin geçek rolü tam olarak<br />

tanýmlanamamýþtýr fakat diðer pek çok yerlere<br />

ilaveten sinapsýn diðer tarafýnda da üretildiði<br />

bilinmektedir.<br />

Nitrik oksit (NO) aðrý iliþkisi: NMDA<br />

reseptörlerinin aktivasyonu nitrik oksit sentetazý<br />

(NOS) aktive eder ve NO oluþur.<br />

Prostoglandinler ve NO medulla spinaliste<br />

2<br />

uyarýcý aminlerin serbestleþmesini saðlar. Nitrik<br />

oksitin nosiseptif olaylardaki rolü tam olarak<br />

açýða çýkmamýþtýr ve akut nosisepsiyonda çok<br />

önemli deðildir. Ancak kronik aðrý durumlarýnda<br />

NO indüksiyonu önem taþýyabilir ve hücre<br />

ölümünde önemli rol oynayabilir. Nitrik oksitin<br />

aðrý üzerinde bir pozitif feedback mekanizmasý<br />

oluþturduðu düþünülmektedir. Nitrik oksitin<br />

blokajý nöropatik hayvan modellerinde aðrýnýn<br />

29<br />

azalmasýna yol açmaktadýr. Enflamasyonda<br />

olduðu gibi NO'nun aðrýda da rol aldýðý ileri<br />

30<br />

sürülmektedir. Tedesco ve ark. poliartritli rat<br />

modelinde NOS inhibitörlerinin aðrý ve<br />

enflamasyon üzerine olan etkilerini araþtýrdýklarý<br />

çalýþmalarýnda; NO'nun mekanik deðil ama<br />

termal duyu yollarýnda etkili olduðunu ve<br />

uyarýlmýþ NOS aktivasyonunun selektif<br />

inhibisyonunun, oluþturulmuþ enflamasyonu<br />

31<br />

arttýrdýðýný bildirmiþlerdir. Dray , pek çok<br />

mediyatör gibi NO'nun da tümöre baðlý<br />

nosisepsiyonda rolü olduðunu vurgulamýþtýr.<br />

Nitrik oksit, NOS'ýn aktivasyonuyla L-<br />

argininden oluþur. Bu mediyatörün düþük<br />

konsantrasyonlarý hemostatik rol oynarken,<br />

büyük konsantrasyonlarý patolojik olur ve yýkýcý<br />

etki taþýr. Nitrik oksit sentetazýýn inhibitörleri<br />

nöronal, endotelyal isoformlar için farklý<br />

selektivite taþýr, ki bu da onun faydalý veya zararlý<br />

özelliklerini gösterir. Bu sahadaki son geliþmeler<br />

ýþýðýnda NO, enflamatuar hastalýklar, aðrý,<br />

nörolojik hastalýklar, þok, ateroskleroz ve kanser<br />

32<br />

tedavisinde alternatif yöntemler sunabilir.<br />

Temporal sumasyon: Eðer bir uyarý dorsal<br />

boynuzdaki sinapsa 3 dakikadan daha sýk<br />

aralýklarla gelirse, post-sinaptik elektrik deþarj<br />

daha fazla uzar. Bu da aðrýnýn þiddetinde artýþla<br />

sonuçlanýr. Temporal sumasyon, wind-up olarak<br />

2,30<br />

isimlendirilir.<br />

Dorsal boynuz patofizyolojisi: Özellikle<br />

aðrý ýsrarlý olduðunda, nöropatik deðiþiklikler<br />

oluþabilir. Bunlarýn doðasý, oluþtuðu koþullar,<br />

ayný zamanda nasýl önleneceði veya geri<br />

çevrileceði sonraki araþtýrmalarýn odaðý<br />

olmalýdýr.<br />

Primer afferent lifler: Aðrý duyarlýlýðý;<br />

uyarýnýn modeline deðil daha çok afferent liflerin<br />

uyarýlmasýna baðlý gibi gözükmektedir. A-δ<br />

nosiseptörlerinin uyarýlmasý kýsa süreli<br />

iðnelenme (karýncalanma), C liflerinin<br />

aktivasyonu ise kötü lokalize yanma duyusunu<br />

16<br />

oluþturur. Aðrýyla ilgili çalýþmalarda, sadece<br />

nosiseptörlerle ilgili liflerin uyarýlmasý anlamlý<br />

33,34<br />

bulunmuþtur. Diðer liflerin ayný ve yüksek<br />

frekanstaki uyarýsý, hiç bir zaman aðrý duyusuyla<br />

35<br />

sonuçlanmaz. Doku yaralanmasý olmadýðýnda,<br />

afferent nosiseptif liflerin aktivitesi ya çok azdýr<br />

ya da hiç görülmez.<br />

Nosiseptif Dorsal Boynuz Hücre Tipleri;<br />

a. Nosiseptif-spesifik nöronlar: Lamina I ile<br />

daha küçük ve daha derindeki lamina V bir çok<br />

nosiseptif spesifik hücreler taþýr. Bunlar yüksek<br />

eþikli, potansiyel olarak dokuya zarar verici<br />

stimulusa selektif yanýt verirler. Bazýlarý türe özel<br />

(termal veya mekanik uyarana yanýcý tarzda<br />

yanýt) olmasýna raðmen bazýlarý kimyasal<br />

uyarýlara yüksek oranda yanýt yanýnda,<br />

diðerlerine de yanýt verebilir. Alýcý bölgeler<br />

genellikle küçüktür ve deri ile kaslardan oluþur.<br />

Uyarýnýn özelliðinden baðýmsýz olarak nosiseptör<br />

spesifik nöronlardaki aktivite, nosiseptörlerin<br />

uyarýlmasýyla oluþan belirli mesajý saðlar.<br />

36,37<br />

Lamina I'deki diðer önemli hücre tipleri;<br />

1. Termoreseptif soðuk hücreler; zararsýz<br />

soðuk ve ýsýtma ile aktive ve inhibe olurlar.<br />

2. Isý, sýkýþma, soðuk hücreleri, geleneksel<br />

nosiseptif spesifik hücrelerine benzerler fakat<br />

zarar verici soðuk tarafýndan uyarýlýrlar.<br />

b. WDRN (Geniþ-Dinamik-Alan<br />

Nöronlarý): Lamina I'de bir miktar bulunmasýna<br />

raðmen, çoðunluðu derin lamina V ve çevresinde,<br />

1,2,5,25<br />

dorsal boynuz boynunda bulunur. Zararsýz ve<br />

nosiseptif uyarýya yanýt vermesi nedeniyle böyle<br />

isimlendirilmiþtir. Zararlý uyarýya yanýtlarý<br />

maksimaldýr. Bir baþka deyiþle, uyarýyý<br />

yoðunluðunun frekansýna göre deðerlendirirler.<br />

Lamina X, WDR nöronlarýn büyük bölümünü<br />

oluþturur ve yüksek oranda viseral uyarýlarý<br />

içerir.<br />

c. Diðer hücreler: Substantia geletinosa<br />

(lamina II)'deki hücrelerin yanýt özellikleri<br />

farklýdýr. Yüksek oranda süren aktiviteleri ve<br />

küçük alýcý bölgeleri vardýr. Yüksek yoðunluklu<br />

uyarý ile inhibe olan ve nosiseptif uyarýnýn rostral<br />

42


Aydýn<br />

yayýlýmýndan sorumlu hücreler vardýr. Derinin<br />

ayný sahasýna hafif dokunuþ, bu hücreleri aktive<br />

38<br />

eder.<br />

Dorsal Boynuz Nöronlarýnýn Yanýt<br />

16<br />

Özellikleri<br />

Önceleri sadece yüksek eþikli küçük<br />

afferentlerden uyarý alan nöron topluluðu olarak<br />

bilinmelerine raðmen daha büyük kýsmý afferent<br />

konverjans özelliðine sahiptirler.<br />

Lif konverjansý (yakýnlaþmasý): WDR<br />

nöronlarý rutin olarak geniþ myelinli (A β, A δ) ve<br />

myelinsiz C liflerinden uyarý alýrlar. Tek hücreye<br />

konverjans, hücrenin büyük uyarý<br />

yoðunluklarýna düzeltilmiþ yanýt vermesine<br />

olanak saðlar.<br />

Modalite konverjansý: Bir WDR hücresi,<br />

termal ve mekanik uyarana cevap verebilir. Bu<br />

özellik onun uyarýyý mekanoreseptörler (Aβ<br />

ve<br />

A δ) (Aδ<br />

ve C) gibi masum ve zararlý<br />

termoreseptörlerden (A ve C) alabileceðinden<br />

kaynaklanýr. Bu özellik WDR hücresinin,<br />

afferent trafiði entegre etme ve uyarýnýn<br />

yoðunluðunu modalitesinden baðýmsýz olarak<br />

düzenlemesine olanak saðlar.<br />

Organ Konverjansý: Wide dynamic range<br />

hücresi viseral organlar yanýnda deri ve kastan da<br />

uyarý alabilir. Bu özellik deðiþik organ veya<br />

bölgelerin birbirleriyle olan planlanmýþ<br />

somatotopikal konverjansýný organize eder.<br />

Böylece sol torasik spinal kord dorsal boynuz<br />

nöronlarýnýn bazýlarý kol ve omuzdan input<br />

alýrlar. Bu hücreler ayný zamanda koroner damar<br />

ve kaslardan kardiyak afferent input alýrlar. Bu<br />

konverjans koroner iskeminin sol kolda aðrýlý<br />

olarak algýlanmasý ile ilgilidir (viseral yansýyan<br />

aðrý).<br />

2,5,26<br />

Nosiseptif geçiþin spinal modulasyonu<br />

Afferent input ve spinal output arasýnda<br />

duyusal algýlamaya yol açan iliþki vardýr. Inputoutput<br />

illiþkisinin koordinasyonu, bir çok<br />

algýlama tipinin fonksiyonu olarak görülür.<br />

Bazýsý hiperaljezi veya allodini gibi oranda artýþ,<br />

bazýsý da çýktýda azalma ve dolayýsýyla analjezi<br />

oluþturur.<br />

Spinal Yardým: WDR nöronlarýnýn bir<br />

özelliði “wind-up” fenomenidir. WDR<br />

hücrelerinin uyarýlmasý C liflerini aktive ediyorsa<br />

ve uyarý >0.33 Hz ise, hücresel yanýt süre ve<br />

büyüklük bakýmýndan artar. “Wind-up”,<br />

hücrenin uzun sürdürülmüþ parsiyel<br />

depolarizasyonu ve geliþmesiyle deðiþir, bu da<br />

membranýn afferent inputa artan þekilde duyarlý<br />

2,5,26<br />

olmasýna yardýmcý olur.<br />

“WIND-UP”ýn özellikleri : Wind-up<br />

santral duyarlýlýðýn spesifik subtipi olarak<br />

görülür. Wide dynamic range ve NS dorsal<br />

boynuz hücrelerinde girdi-çýktý oranlarýnda<br />

jeneralize artýþ gözlenir. Santral duyarlýlýk, artmýþ<br />

reseptif bölgeyle sonuçlanýr. Dermatomal<br />

alanlardan, önceleri nöronlarý aktive etmeyen<br />

afferent inputlar belirgin yanýt oluþturmaya<br />

baþlar. Ayrýca düþük eþikli taktil uyarýlar, artan<br />

2,24<br />

þekilde effektif olmaya baþlar (allodini).<br />

“Wind-up”ýn farmakolojisi: Bu tip yavaþ,<br />

süregiden uyarýnýn nörokininlerin (özellikle<br />

substant P=SP, EAA, NMDA reseptörlerinden)<br />

tekrar salýnýmýndan oluþtuðu<br />

39,40<br />

düþünülmektedir. N-Metil D- Aspartat<br />

antagonistleri ve nörokinin reseptör 1 (NK),<br />

spesifik antagonistleri SP için major baðlanma<br />

noktasýdýr. Psikofiziksel çalýþmalarda, çoðalmýþ<br />

ikincil aðrý (hiç bir zaman birincil aðrý deðil) veya<br />

ikincil aðrýnýn tabaný NMDA antagonistleri ile<br />

41<br />

tedavi edilememiþtir. Bu morfinin oluþturduðu<br />

redüksiyona ters düþer. Prostoglandin ve nitrik<br />

oksit salan moleküllerin intratekal uygulanmasý<br />

42<br />

aðrýya (allodini ve hiperaljeziye) yol açar. Aydýn<br />

ve<br />

43<br />

Erenmemiþoðlu merkezi etkili<br />

benzodiazepinlerin de sistemik (intraperitoneal)<br />

kullanýmlarýnda hiperaljezi oluþtuðunu<br />

saptamýþlardýr. Siklooksigenaz inhibitörler ve<br />

nitrik oksit sentez inhibitörlerinin uygulanmasý<br />

ise hiperaljezi ve allodiniyi azaltýr.<br />

Siklooksigenaz izoenzimini bloke eden<br />

kortikosteroidlerin antihiperaljezik olduðu<br />

44,45<br />

düþünülmektedir.<br />

NOSÝSEPTÝFÇIKICI SÝSTEMLER<br />

Spinotalamik ve spinoretiküler yol uzun<br />

yýllardýr çok iyi bilinmektedir. Diðer yolaklar<br />

yeni tanýmlanmýþtýr veya uzun yýllar önce<br />

tanýmlanmalarýna raðmen, herkesce yeni<br />

kabullenmiþtir (Þekil 1). Bu yolaklarý þöyle<br />

2,5,6,26<br />

tanýmlayabiliriz.<br />

1. Spino-talamik yol: Nosiseptif uyarý<br />

geldiðinde lamina I, V ve VII. nöronlarýndan kö<br />

ken alýr, orta hattý geçer, anterolateral çýkýcý<br />

sistem içinde ilerler ve spinal kordun karþý<br />

tarafýnda, talamusun VPL (ventral posterolateral)<br />

çekirdeðinde ( 3. nöronda) sonlanýr. Bu nükleus<br />

vücudun özel bölgeleri için bölümlere<br />

ayrýlmýþtýr. Her bölge kendi primer duyusal<br />

korteksinin bölümüne projekte olur. Talamusdan<br />

çýkan uzantýlar da kortekse giderek postsentral<br />

gyrusda sonlanýr. Bu yol aðrýnýn yer, þiddet ve<br />

43


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

EK<br />

Þekil 1: Aðrý yollarý ile ilgili bölgeler A: Çýkan aðrý yollarý, B: Ýnen aðrý yollarý (“Aðrý ve Tedavisi” isimli kitaptan alýnmýþtýr)<br />

ARAS: Assendan retiküler aktive edici sistem, ED: Endorfin, EK: Enkefalinerjik,NA: Noradrenalin, 5-HT: 5<br />

Hidroksitriptamin<br />

zaman gibi özellikleri ile birlikte algýlanmasýný<br />

saðlar (arousal). Bu tanýmlayýcý yolak, aðrýnýn<br />

yeri hakkýndaki bilgiyi bilinç düzeyine ulaþtýrýr.<br />

2. Spino-retiküler yol: Anterolateral çýkýcý<br />

sistem içinde ilerler ve çapraz yapmýþ dorsal<br />

boynuz aksonlarýndan oluþur. Bulbus ve ponstaki<br />

retiküler çekirdek gruplarýna uzanýr veya<br />

kollateraller verir. Spinal kordun iki tarafýndaki<br />

sað ve sol talamus intralaminar çekirdeklerine<br />

çýkar. Daha sonra nöronal bilgi singulat gyrusun<br />

ön parçasý (emosyon), amigdal (hafýza ve<br />

emosyon), hipotalamus (emosyon ve emosyona<br />

vasküler yanýt) gibi bir çok beyin bölgesine<br />

ulaþýr. Acý yolaðý olarak isimlendirilir. Korteksi<br />

ve subkortikal yapýlarý (limbik sistem ve<br />

diensefalon) genel bir uyanýklýk içinde tutmak ve<br />

zararlý uyarana karþý genel bir alarm hali<br />

yaratmakla görevlidir.<br />

3. Spino-mezensefalik yol: Dorsal boynuz<br />

lamina I ve V'teki nosiseptif projeksiyon<br />

nöronlarý anterolateral sistem içinde yer alýr ve<br />

44<br />

spino-retiküler yola çok yakýn olarak<br />

mezensefalik periaquaduktal gri cevhere dek<br />

yükselir. Bu beyin kökündeki parabrakial<br />

nükleusa giden yolakla ayný veya ilgili olabilir.<br />

Ön beyindeki parabrakial çekirdek, amigdala,<br />

hipotalamus ve diðer limbik sistem yapýlarýna<br />

projekte olur. Bu yolun periaquaduktaya baðlantý<br />

yapmasý nosisepsiyonda çok önemlidir. Çünkü<br />

burada analjezik etki saðlayan enkefalinerjik<br />

nöronlar vardýr. Periaquaduktal gri cevher<br />

antinosiseptif mekanizmalarýn tetiklendiði en<br />

önemli bölgelerden biridir.<br />

4. Dorsal kolon yolu: Damarsal (visseral)<br />

nosisepsiyonu ve ayný zamanda somatik<br />

dokunma ve pozisyon duyusunu talamusa<br />

46<br />

taþýdýðý sanýlmaktadýr.<br />

5. Spino-hipotalamik yol: Retiküler<br />

formasyonda sinaps yapmayan, yeni<br />

tanýmlanmýþ bir yoldur. Deri, dudak, genital<br />

organlar, gastrointestinal traktus, intrakranial kan<br />

damarý, dil ve korneadan emosyonel önem taþý


Aydýn<br />

16<br />

yan bilgiyi direkt olarak hipotalamusa taþýr.<br />

Santral Duyarlýlýk: Santral duyarlýlýk<br />

kronik aðrýnýn karakteristiðidir. Uzun, devamlý<br />

uyarý ile fizyolojik deðiþiklikler olur. Genlerin<br />

ifadesindeki deðiþiklikler (ör: c-fos ve c-jun),<br />

dorsal boynuzdan kalkan sekonder nöronlar<br />

(spinotalamik ve spinoretiküler yollar) ile oluþur.<br />

Bu gen deðiþikliklerini, enzimlerin volüm ve<br />

tipini oluþan nöropeptidler etkiler. Bunlar<br />

postsinaptik hücrelerde uzun süreçli<br />

deðiþiklikleri indüklerler. Spinal kordun dorsal<br />

boynuzundaki yapýsal reorganizasyon, aðrýnýn<br />

anormal yayýlýmýný açýklayabilir. Spinal kordun<br />

deðiþik seviyelerini içeren, uzak bölgelerden<br />

belirli bir alandan gelen lifler, bilinçlenme<br />

8<br />

yapýlacak nöronlara girer. Volüm iletimi,<br />

nöroaktif moleküllerin hedef bölgelerinden<br />

uzaða ekstrasinaptik yayýlýmýdýr. Bu maddeler<br />

primer afferent nörotransmisyonun uzun süreli<br />

potensiyelizasyonuna ve hem nöronal<br />

uyarýlabilirlik hem de gen ifadesinde kalýcý<br />

deðiþikliklere yol açar. Bu mekanizma yaralanma<br />

sahasýnýn ilerisindeki aðrý algýlanmasýnýn<br />

yayýlýmýný içerebilir. Bir çok supraspinal aðrý<br />

düzenleyici nokta vardýr. Bu noktalar aðrýnýn<br />

47,48<br />

miktarýný artýrabilir veya azaltabilir.<br />

SEREBRALKORTEKS <strong>VE</strong>AÐRI<br />

Son 30 yýldýr supraspinal aðrý<br />

mekanizmalarý hakkýnda Melzac ve Casey'in<br />

teorileri kabul görmektedir. Bu yazarlar, aðrýnýn<br />

duyusal diskriminatif (ayrýmlaþma) ve affektif<br />

(hissi) motivasyonal komponentlerinin uzak<br />

nöral sistemlerle paralel olarak daðýldýðýný<br />

49<br />

bildirmiþlerdir. Özellikle lateral spinotalamik<br />

traktusun, talamusun lateral çekirdeðinin ve<br />

somatosensoryal korteksin, aðrýnýn duyusal<br />

diskriminatif özellikleriyle ilgili olduðunu, buna<br />

ilaveten medial spinotalamik traktusun,<br />

talamusun medial çekirdeðinin ve limbik<br />

sistemle ilgili beyin bölgelerinin aðrýnýn afektifmotivasyonel<br />

bölgeleri olduðunu belirtmiþlerdir.<br />

Deðiþik beyin sahalarýnýn aðrýlý uyaranlarla<br />

aktive olduðu düþünülmektedir. Bu bölgeler;<br />

talamus, putamen ve serebellum gibi subkortikal<br />

bölgeler ve suplementer motor korteks, anterior<br />

singulate korteks, anterior insular korteks gibi<br />

serebral kortikal bölgelerdir.<br />

Bir yüzyýldan fazla zamandýr yapýlan<br />

çalýþmalarda, harap edildiðinde aðrý deneyimi<br />

ortadan kalkan bir beyin bölgesi bulunamamýþtýr.<br />

Fokal beyin harabiyeti, aðrýnýn belli<br />

görünümlerini bozarken, aðrýnýn diðer<br />

komponentleri saklý kalabilir. Beyinde lokalize<br />

aðrý merkezi yoktur. Aðrý, birçok beyin<br />

bölgesince iþleme tabi tutulur.<br />

Talamustan serebral kortekse nosisepsiyon<br />

bilgisini ileten multipl parelel yollar<br />

tanýmlanmýþtýr. Ventroposterolateral (VPL)<br />

nukleus, ventroposterior inferior nükleus (VPI),<br />

posterior ventromedial nükleus (VMPo),<br />

posterior kompleks (Po), sentrolateral nükleus<br />

(CL), parafasiküler nükleus (Pf) ve medial dorsal<br />

nükleus (MD) nosiseptif nöronlarý içeren spinal<br />

50,51<br />

kord bölgelerinden direkt input alýr.<br />

Tek taraflý aðrýlý uyaran hakkýndaki bilgi<br />

talamustan her iki serebral hemisfere direkt<br />

olarak transfer edilmektedir. Alýþýlagelmiþ<br />

bilgilerin aksine, tek taraflý aðrýlý uyarý hem<br />

kontralateral hem de ipsilateral talamusu aktive<br />

52-55<br />

eder. Fonksiyonel görüntüleme çalýþmalarýnda<br />

56<br />

nöronlarýn bilateral aktivasyonu gösterilmiþtir.<br />

Aðrý olayýnda serebral korteksin görevi tam<br />

olarak anlaþýlamamýþtýr. Aðrýyla ilgili olaylarýn<br />

kompleksliði ve beyin alanlarý arasýndaki<br />

baðlantýlara raðmen, nadiren özel beyin<br />

alanlarýnýn birebir aktivasyonunun aðrý<br />

57<br />

deneyimiyle iliþkisi vardýr. Serebrumda aðrý ile<br />

ilgili bölümler; I. ve II. duyusal alanlar, frontal<br />

lob, 9 ve 12. alanlar, posterolateral bölgelerle<br />

beyinin çeþitli bölümlerini birbirine bað<br />

layan assosiyasyon lifleridir. Aðrý olayýndaki<br />

karmaþýk iliþkilerin kýsmen kortikal<br />

mekanizmalarla ortaya çýktýðý ve özellikle frontal<br />

lobun bu üst düzeydeki iþlevlerde rol aldýðý<br />

düþünülmektedir.<br />

KortikalAðrý Merkezi Var mý?<br />

Ne yazýk ki aðrý düþünüldüðünde belirli bir<br />

merkez yoktur.Aðrý yaþam için o kadar önemlidir<br />

ki, yaklaþýk tüm beyin onunla ilgilidir. Aðrýnýn;<br />

bilinç, emosyon ve davranýþla ilgisi vardýr.<br />

Aþaðýdaki kortikal sahalarýn aðrýlý uyaran<br />

sýrasýnda PET (positron emission tomography)<br />

scan ile incelenmesinde aktivite saptanmýþtýr.<br />

Brodmann'ýn doku klasifikasyonu parentez<br />

57<br />

içindeki sahalardýr; duyusal ve motor korteks<br />

alanlarý (1-4), premotor korteks (aðrýnýn<br />

algýlanmasý için) (6), pariyetal korteksin diðer<br />

parçalarý (7, 37-40), frontal korteksin diðer<br />

parçalarý (8-10, 43-47), cingulate korteks (24,<br />

32), insula (14), oksipital korteks (19).<br />

Aðrý; talamus, putamen, kaudate nükleus,<br />

hipotalamus, amigdala, periaquaduktal gri mater,<br />

hipokampus, kýrmýzý nükleus, pulvinar,<br />

45


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

serebellumun vermisi gibi subkortikal yapýlara<br />

55<br />

da geçer. Bunlarýn hepsi Dennis Turk'un<br />

“aðrýnýn merkezi temel olarak beyindedir” fikrini<br />

destekler. Aðrý kontrolünde bir baþka merkez<br />

58<br />

yoktur.<br />

ANTÝNOSÝSEPTÝFÝNÝCÝ SÝSTEMLER<br />

Özellikle endojen opioid peptidlerin keþfi<br />

ile aðrýlý uyaranlara karþý spinal ve supraspinal<br />

düzeyde enkefalinerjik ve monoaminerjik bir<br />

inhibisyon varlýðý gösterilmiþtir. Bunlar 3 gruba<br />

ayrýlýrlar (Þekil 1).<br />

1. Mezensefalik periaquaduktal gri<br />

cevherde yer alan enkefalinerjik nöronlardýr.<br />

Bunlar serebral korteks ve hipotalamus ile<br />

baðlantý içindedirler. Muhtemelen hipotalamus<br />

kökenli nöronlar endorfin taþýmaktadýr.<br />

Mezonsefalonda, Sylvius kanalýnýn çevresine<br />

yerleþmiþ nöronlarýn oluþturduðu periaquaduktal<br />

gri cevherden baþlayan yol, bulbustaki retiküler<br />

formasyona giderek nükleus rafe magnus ve<br />

nükleus retikülaris gigantosellularisteki<br />

serotoninerjik nöronlarla sinaps yaparlar.<br />

Böylece diensefalik endorfin ve mezonsefalik<br />

enkefalin nöronlarý bulbustaki serotonin<br />

nöronlarýný uyarýrlar. Buradan kalkan uyarýlar da<br />

m. spinalis arka boynuzu ve trigeminal sinirin<br />

sensoriyal çekirdeðine giderek presinaptik ve<br />

postsinaptik baðlantýlarla inhibisyon<br />

2,5,11<br />

oluþturur. Supraspinal inhibisyondan<br />

2<br />

sorumludurlar.<br />

2. Retiküler formasyonun bazý<br />

çekirdeklerinden baþlayýp, m. spinalis arka<br />

boynuzunda sonlanan noradrenerjik nitelikteki<br />

lifler. Bunlarýn temel nörotransmitteri<br />

noradrenalindir. Bu yollarýn baþlangýcýndaki<br />

opioid reseptörlerin aktivasyonu ile supraspinal<br />

2,5<br />

analjezi elde edilir.<br />

3. Antinosiseptif spinal segmental<br />

mekanizmada özellikle spinal yerleþimli<br />

enkefalinerjik nöronlar rol oynar. Dinorfin<br />

taþýyan nöronlar bu bölgede yoðundur.<br />

Tüm bu monoaminerjik ve enkefalinerjik<br />

antinosiseptif etkiler; hücresel düzeyde, lamina I<br />

ve II'de bulunan nosiseptif projeksiyon nöronlarý<br />

üzerinde<br />

+<br />

K iyonu membran iletkenliðini<br />

arttýrarak ve hiperpolarizasyon oluþturarak<br />

ortaya çýkar. Ayrýca genel bir inhibitör madde<br />

olarak gama amino butirik asit (GABA)'nýn da<br />

antinosiseptif mekanizmalara katýldýðý<br />

düþünülmektedir. Projeksiyon nöronlarý üzerinde<br />

hýzlý ve kýsa süreli inhibisyon, en çok<br />

monoaminerjik transmitterler GABA ve kýsmen<br />

46<br />

de enkefalin ile olmaktadýr. Daha uzun süreli<br />

inhibisyon endorfin, kýsmen enkefalin ve<br />

somatostatin ile oluþmaktadýr. Glisin ve<br />

GABA'nýn medulla spinaldeki segmental aðrý<br />

2<br />

inhibisyonunda önemli rolleri vardýr. Bunlar<br />

dýþýnda somatostatin ve bombesin gibi<br />

5<br />

nöropeptidler de inhibitör etki yapar.<br />

DiðerAðrý Düzenleyen ÝniciYolaklar;<br />

· Korteksten nükleus gracilis ve kuneatusa,<br />

retikülar formasyona, talamusa inenler,<br />

· Periaquaduktal gri cevherden kalkan ve direkt<br />

olarak dorsal boynuza, medullanýn raphe<br />

çekirdeðini geçip ve ardýndan dorsal boynuza<br />

geçenler,<br />

· Lokus seruleus'tan kalkan ve spinal kordun<br />

dorsal boynuzuna geçenler.<br />

Sonuçta çok karmaþýk olan aðrý ve aðrý<br />

fizyolojisine güncel bilgiler ýþýðýnda<br />

yaklaþýlmaya çalýþýldý. Toplumun çok büyük bir<br />

kesimini ilgilendiren aðrý ile baþ edebilmek için<br />

aðrý mekanizmalarýnýn iyi bilinmesi gerekir. Son<br />

yýllarda epeyce yol alýnmasýna karþýn, aðrý ve<br />

fizyopatolojisi konusunda bilinmeyenler<br />

bilinenlerden daha fazladýr. Bu nedenle aðrý<br />

konusunda yapýlan çalýþmalar artarak devam<br />

etmektedir.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Yücel A. Akut aðrý nörofizyolojisi. Hasta kontrollü<br />

analjezi (PCA). Ýstanbul: MER Matbaacýlýk&<br />

Yayýncýlýk, 1997: 5-19.<br />

2. Morgan GE, Mikhail MG. Pain Management. In:<br />

nd<br />

Clinical Anesthesiology, 2 ed. New Jersey: Prenttice-<br />

Hall Interntional, Inc., 1996: 274-316.<br />

3. Merskey HM, Pain terms. Pain 1986; suppl. 3: 215-21.<br />

4. Kayhan Z. Klinik Anestezi. 2. Baský Ýstanbul: Logos<br />

Yayýncýlýk, 1997: 759-87.<br />

5. Ertekin C. Aðrýnýn nöroanatomisi ve nörofizyolojisi.<br />

Aðrý ve tedavisi. Ýbrahim Yegül (ed). Ýzmir:Yapým<br />

Matbaacýlýk, 1993: 1-18.<br />

6. Raj PP. Aðrý taksonomisi. Erdine S (ed). Aðrý, Birinci<br />

baský, Ýstanbul;Alemdar Ofset, 2000: 12-20.<br />

7. Türkoðlu M. Aðrýnýn tanýmlanmasý ve ölçümü. Aðrý ve<br />

tedavisi. Ýbrahim Yegül (ed). Ýzmir:Yapým Matbaacýlýk,<br />

1993: 19-99.<br />

8. Bonica JJ. The Management of Pain,<br />

nd<br />

2 ed.<br />

Philadelphia: Lea & Febriger 1990.<br />

9. Benjamin WJ. Pain Mechanisms: Anatomy,<br />

Physiology and Neurochemistry. In: Raj PP (ed).<br />

th<br />

Practical Management of Pain, 3 ed., Missouri: Mosby<br />

Inc., 2000: 117-45.<br />

10. Aldemir T. Aðrý sendromlarý. Erdine S (ed). Aðrý,<br />

birinci baský, Ýstanbul;Alemdar Ofset, 2000: 714-63.<br />

11. Merskey HM, Bogduk N, Classification of Chronic<br />

nd<br />

Pain, 2 ed., Seattle: IASPPress, 1994: 211-8.<br />

12. Mense S. Nociception from skeletal muscle in relation<br />

to clinical muscle pain. Pain 1993; 54: 241-89.


Aydýn<br />

13. Ness TJ and Gebhart GF. Visceral pain: a review of<br />

experimental studies. Pain 1990; 41: 167-234.<br />

14. Cervero F. Sensory innervation of the viscera:<br />

peripherals basis of visceral pain. Physiol Rev. 1994;<br />

74: 95-138.<br />

15. Dray A and Perkins MN. Bradykinin and inflammatory<br />

pain, trends. Pharmacol Sci 1993; 16: 99-104.<br />

16. Sorkin LS. Basic pharmacology and physiology of<br />

acute pain proccessing. In: Wallace MS, Dunn JS,<br />

Yaksh TL (eds). Anesthesiology Clinics of North<br />

America. Philadelphia: W.B. Saunders Company,<br />

1997: 235-50.<br />

17. Schouenborg J, Sjolund B. First-order nociceptive<br />

synapses in rat are blocked by an amino acid antagonist.<br />

Brain Res 1986; 376: 394-8.<br />

18. Sorkin L, McAdoo DJ. Amino acids and serotonin are<br />

released into the lumbar spinal cord of the anesthesized<br />

cat following intradermal capsaicin injections. Brain<br />

Res 1993; 607: 89-98.<br />

19. Childs A, Evans R, Watkins J: The pharmacological<br />

selectivity of three NMDA antagonists. Eur J<br />

Pharmacol 1988; 145: 81-6.<br />

20. Salt T, Hilkl R. Pharmacological differentiation<br />

between responsesif rat medullary dorsal horn neurons<br />

to noxious mechanical and noxious thermal cutaneous<br />

stimulation. Brain Res 1983; 262: 167-71.<br />

21. Aanonsen L, Wilcox GL. Nociceptive action of<br />

exicitatory amino acids in the mouse: effects of spinally<br />

administered opioids, phencycladine and sigma<br />

agonists. J Pharmacol Exp Ther 1987; 243: 9-19.<br />

22. Raigorodsky G, Urca G. Intrathecal N-methyl-Daspartate(NMDA)<br />

activates both nociceptive and<br />

antinociceptive pathways. Brain Res 1987; 422: 158-<br />

62.<br />

23. O'Brien C, Woolf C, F,tzgerald M, et al. Differences in<br />

the chemical expression of rat primary afferent neurons<br />

which innervate skin, muscle or joint. Neuroscience<br />

1989; 493-502.<br />

24. Casey KL. Pain and central nervous system disease:<br />

The central pain sendroms. Raven press, Newyork<br />

1991.<br />

25. Yaksh TL, Aimone LD. The Central pharmacology of<br />

pain transmission. In: Wall PD, Melzack R (eds).<br />

nd<br />

Textbook of Pain, 2 ed. Edinburg: Churchill<br />

Livingstone, 1989, 181-205.<br />

26. Heavner JE, Willis WD. Pain pathways: Anatomy and<br />

physiology. In: Raj PP (ed). Practical Management of<br />

th<br />

Pain, 3 ed. St Louis: Mosby Inc., 2000; 107-45.<br />

27. Dickenson AH. NMDA receptor antagonits as<br />

analgesics. In: Fields HL, Liebeskind (eds),<br />

Pharmocolgical approaches to the treatment of pain.<br />

Seattle: IASPPress, 1994: 173-87.<br />

28. Price DD, Mao J, Mayer DJ. Central neural<br />

mechanisms of normal and abnormal pain states. In<br />

Fields HL, Liebeskind (eds). Pharmocological<br />

approaches to the Treatment of Pain. Seattle: IASP<br />

Press, 1994: 61-84.<br />

29. Erdine S. Aðrý mekanizmalarý. Erdine S (ed). Aðrý,<br />

Birinci baský, Ýstanbul;Alemdar Ofset, 2000: 20<br />

30. Tedesco LS, Fuseler J, Grisham M, Wolf R, Roerig SC.<br />

Therapeutic administration of nitric oxide synthase<br />

inhibitors reverses hyperalgesia but not inflammation<br />

in a rat model of polyarthritis. Pain 2002; 95: 215-23.<br />

31. DrayA. Neurogenic mechanisms and neuropeptides in<br />

chronic pain. Prog Brain Res 1996; 110: 85-94.<br />

32. Alcaraz MJ, Guillen MI. The nitric oxide related<br />

therapeutic phenomenon: a challenging task. Curr<br />

Pharm Des 2002; 8: 215-31.<br />

33. Price DD. Psychological mechanisms of pain and<br />

analgesia. Seattle: IASPPress, 1999: 48-54.<br />

34. Konietnzny F, Perl E, Trevino D, Light A, Hensel H.<br />

Sensory experiences in man evoked intraneural<br />

eletrical stimulation of intact cutaneous afferent fibers.<br />

Exp Brain Res 1981; 42: 219-22.<br />

35. Valbo A. Sensations evoked from the glabreus skin of<br />

human hand by electrical stimulation of unitary<br />

mechanosensitive afferents. Brain Res 1981; 215: 359-<br />

63.<br />

36. Christensen B, Perl E. Spinal neurons spesifically<br />

excited by noxious or thermal stimuli: Marginal zone<br />

of the dorsal horn. J Neurophysiol 1970; 33; 293-307.<br />

37. Craig A, Kniffki KD. Sphinothalamic lumbosacral<br />

lamina I cells reponsive to skin and muscle stimulation<br />

in the cat. J Physiol 1985; 365: 197-221.<br />

38. Cervero F, Iggo A, Molony V. Supraspinal linkage of<br />

substantia gelatinosa neurones: Effect of descending<br />

impulses. Brain Res 1979; 136: 3512-355.<br />

39. Gerber G, Randic M. Participation of excitatory amino<br />

acids receptors in the slow excitatory synaptic<br />

transmission in the rat spinal cord in vitro. Neurosci<br />

Lett 1989; 106: 220-8.<br />

40. Urban L, Randic M. Slow excitatory transmission in<br />

rat dorsal horn: Possible mediation by peptides. Brain<br />

Res 1984; 290: 336-41.<br />

41. Price D, Mao J, Frenk H, Mayor DJ. The N-methyl-Daspartate<br />

receptor antagonist dextro-methorphan<br />

selectively reduces temporal summation of second pin<br />

in man. Pain 1994; 59: 165-74.<br />

42. Minami T, Nishihara I, Uda R, Ito S, Hyodo M,<br />

Hayaishi O. Involvement of glutamate receptors in<br />

allodynia induced by prostoglandins E2 and F2 alpha<br />

injected int conscious mice. Pain 1994; 57: 225-31.<br />

43. Aydin ON, Erenmemisoglu A. An antinociceptive<br />

effect of the intraperitoneal administration of central<br />

acting drugs in mice.Aðrý 2000; 12: 48-9.<br />

44. Malmberg A, Yaksh T. Hyperalgesia mediated by<br />

spinal glutamate or SP receptors blocked by spinal<br />

cyclooxygenase inhibition. Science 1992; 257; 1276-<br />

9.<br />

45. Radhakrishnan V, Yashpal K, Hui-Chan C, Henry JL.<br />

Implication of anitric oxide synthase mechanism in the<br />

action of substance P: L-NAME blocks the thermal<br />

hyperalgesia induced by endogenous and oxgenous<br />

substance Pin the rat. Eur J Neurosci 1995; 7: 1920-5.<br />

46. Hirshberg RM, Al-Chaer ED, Lawand NB, Westlund<br />

KN, Willis WD. Is there a pathway in the posterior<br />

funiculus that signals visceral pain?<br />

1996;67:291-305.<br />

Pain<br />

47. Hoheisel V, Koch K, Mense S, Functional<br />

reoorganization in rat dorsal horn during experimental<br />

myositis. Pain 1994; 59: 111-8.<br />

48. Mense S, Hoheisel V, Kaske A, Reinert A. Muscle<br />

pain: Basic mechanisms and clinical correllates. In:<br />

Jensen TS, Turner JA, Wiesenfeld-Hallin Z (eds):<br />

th<br />

Proceedings of the 8 World Congress in Pain<br />

Research and Management, Philadelphia: IASP press,<br />

1997; 479-96.<br />

49. Melzac R, Casey KL. Sensory, motivational and<br />

central control determinants of pain. In: Kenshalo DR<br />

(ed). Skin senses. New York: Springfield, IL., 1968:<br />

423-35.<br />

50. Boivie J. An anatomical reinvestigation of termination<br />

47


Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...<br />

of the spinothalamic tract in the monkey. J Comp.<br />

Neurol. 1979; 186: 343-70.<br />

51. Craig AD, Reiman EM, Evans A, Bushnell MC.<br />

Functional imaging of an illusion of pain. Nature 1996;<br />

21: 456-8 (Abstract).<br />

52. Coghill RC. Brain mechanisms supporting the pain<br />

experience: A distributed processing system. In: Max<br />

M (ed). Pain 1999-An Upgrated Review (Refresher<br />

Course Syllabus). Seattle: IASPPress, 1999: 67-77.<br />

53. Casey KL, Minoshima S, Morrow TJ, Koeppe RA.<br />

Comparison of human cerebral activation pattern<br />

during cutaneous warmth, heat pain, and deep cold<br />

pain. J. Neurophysiol. 1996; 76: 571-81.<br />

54. Coghii RC, Talbot JD, Meyer E, Gjedde A, Evans AC,<br />

Bushnell MC, Duncan GH. Distributed processing of<br />

pain and vibration in the human brain. J Neurosci 1994;<br />

14: 4095-108.<br />

55. Iadorola MJ, Berman KF, Zeffir TA, Byas-Smith MG,<br />

Gracely RH, Max MB, Bennet GJ. Neural activation<br />

during acute capsaicin-evoked pain and allodynia<br />

assessed with positron emission tomography. Brain<br />

1998; 121: 931-47.<br />

56. Rainville P, Duncan GH, Price DD, Carrier B, Bushnell<br />

MC. Pain affect encoded in human anterior cingulate<br />

but not somatosensory cortex. Science 1997; 277: 968-<br />

71.<br />

57. Wall PD, The mechanisms by which tissue damage and<br />

pain are related. In Campbell JN (ed) Pain 1996-An<br />

Updated Review, Seattle: IASPPress, 1996: 123-6.<br />

58. Turk D, Rudy TE. IASP taxonomy of chronic pain<br />

syndromes, preliminary assessment of reliability. Pain<br />

1987; 177: 177-89.<br />

YAZIÞMAADRESÝ<br />

Yrd. Doç. Dr. <strong>Osman</strong> <strong>Nuri</strong> AYDIN<br />

Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi<br />

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalý, 09100<br />

Aydýn<br />

Tel : 0 256 2124078<br />

Faks : 0 256 2120146<br />

E-Posta<br />

: onaydin@superonline.com<br />

Geliþ tarihi : 15.10.2001<br />

Kabul Tarihi : 08.04.2002<br />

48

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!