05.06.2013 Views

1914 çallı kuşağı'nın türk resim sanatına etkisi

1914 çallı kuşağı'nın türk resim sanatına etkisi

1914 çallı kuşağı'nın türk resim sanatına etkisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

380<br />

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 29, Sayfa 371-392, 2010<br />

F. Başbuğ<br />

halktan kopuk bir şekilde yaşamasına, karşı bir tutum sergilemiştir (Erol, 1995:<br />

27).<br />

<strong>1914</strong>’lere kadar doğayı kopya etmekle yetinip herhangi bir yorumsal girişimden<br />

kaçınan Osmanlı ressamı, doğayı kendine göre yorumlayan bu genç sanatçılar<br />

sayesinde, saplanıp kaldığı “manzara” ve “natürmort” türlerine yepyeni bir<br />

görüş, duyuş ve teknikle, tek figürü, insan resmini, benzetilmiş portreyi, çeşitli<br />

konuları dile getiren “sahne”leri katarak “tür”lerini çeşitlendirmiştir. Dönemin<br />

edebiyatını kuşatan karamsar hava, İzlenimcilerin tablolarında, yaz ve güz<br />

bahçelerinin renkleriyle aydınlanmış, ışıkla yıkanmış güzelliklere dönüşerek,<br />

savaş bezgini insanlara moral kaynağı olmuştur. Osmanlı İzlenimcileri,<br />

tuvallerinde, eleştiriden uzak bir tutumla, içinde yaşadıkları doğayı ve insanını<br />

görselleştirmeye, Batı kültürünün hayatımıza sızdığı kadarını dışlaştırmaya<br />

çalışmışlardır. Ülkedeki baskı rejimini, söz sanatlarının imkânlarına sığınarak<br />

eleştirirken, karanlık tablolar çizmeyi yeğleyen Edebiyat-ı Cediceciler’e karşılık,<br />

<strong>1914</strong> Kuşağı ressamları, gelenek bağını açıkça ret etmeseler de pek<br />

umursamamışlardır. İzlenimciliği kendi görüşleriyle bağdaştırarak, kendilerinden<br />

öncekilerin koyu gölgeli geleneksel paletini güneş ışınlarının parlaklığı ile<br />

değiştirmişlerdir. Böylece siyasal, sosyal ve ekonomik şartların bunalttığı<br />

insanları ışıklı, aydınlık renklerle boyadıkları tablolarıyla ferahlatmışlardır. Bu<br />

ressamlar, dönemin edebi eserlerini, bilinçaltı bir tepkiyle, <strong>resim</strong> diliyle protesto<br />

ederek yaşanan zamandan bunalan ruhların tesellisi olmuşlardır. Düşüncelerini<br />

sembol ve alegorilerin arkasına saklayarak sistemi eleştiren edebiyatçıların<br />

araçlarını kullanamayacakları için de, İzlenimciliğin teknik imkânlarından<br />

yararlanmışlardır (Buğra, 2007: 255).<br />

Nazmi Ziya’nın Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bir yazısı adeta <strong>1914</strong> Kuşağı<br />

ressamlarının duygularına tercüman olmuştur. “Benim resme başladığım<br />

günlerden beri geçen otuz beş sene zarfında neler olmadı? Harpler, ihtilâller,<br />

inkılâplar, icatlar ve ihtiraların ruhlarımızda doğurduğu buhranlar ve<br />

mütemadiyen değişen kanaatlerimizle geçirdiğimiz merhaleleri ve bu çapraşık<br />

yolun nasıl kat edildiğini göstermek istedim. Ta ki bizden sonra gelenler<br />

tecrübelerinde ve yoklayışlarında zorluk çekmesinler ve vakit kazansınlar.<br />

Şükran ve minnetle görüyorum ki birçok genç, gelip sergiyi dikkatle geziyor. Bu<br />

suretle küçük bir hizmet yapmış olduğumu sanıyordum.<br />

...<br />

Ben isterim ki <strong>resim</strong> memleket sevgisi ve kardeş sevgisi versin. Akşam yorgun<br />

argın evine gelen kimseye rahat ve sükûn versin, yuva ve aile sevgisi tattırsın,<br />

istikbalin sahibi olan gençleri karanlık sinema salonlarından vareste kılsın ve<br />

ahlâk hastalıklarından korusun (Ziya, 1937: 5).<br />

<strong>1914</strong> Kuşağı içinde Sami Yetik’in ayrı bir yeri vardır. Grubun faaliyetlerine bazı<br />

dönemlerde direk olarak katılmamasına rağmen bazı araştırmacılarca, grup çatısı<br />

altında görülmüştür. Ayrıca <strong>1914</strong> Kuşağı ile ortak noktaları bulunmasıyla birlikte<br />

farklı eğilimleri de olan bir sanatçıdır. Askeri Eğitim Müfettişi olan Tevfik<br />

Paşa’nın yardımıyla Paris’e <strong>resim</strong> eğitimine giden Sami Yetik, iki yıllık sürede

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!